27 Haziran 2025 Cuma
Ana Sayfa Blog Sayfa 37

Her Derde Deva Mucizevi Bitki!

Enginarın sayısız faydası hakkında bilgi veren Yaşar Üniversitesi MYO Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, aynı zamanda nasıl tüketilmesi gerektiğini anlattı.

Ekim, Kasım ayında yapılan ve hasadı Nisan ayı sonuna kadar devam eden enginarın, İzmir’de oldukça fazla tüketildiğini ve sakız enginarı adıyla Urla, Çeşme, Ildır ve Karaburun taraflarında yetiştirildiğini belirten Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, “100 gram taze ve çiğ enginar yaklaşık 60 kaloridir. 3 gram protein, 7,8 gram karbonhidrat ve 0,2 gram yağ içerir. Kolesterol içermez, posa içeriği yüksektir. Potasyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, demir yönünden zengindir ve A, B1, B6, K ve C vitaminleri içerir. 1 orta boy çiğ enginar, günlük demir ihtiyacının yüzde 9’unu karşılayacak kadar demir içerir. Yağlı bitkiler hariç hiçbir sebze veya meyve, mineral bolluğu bakımından enginarla yarışamaz.” dedi.

Karaciğer Dostu

Enginarın, karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Fadıloğlu, “Karaciğeri koruyan flavonoidler içeren enginar, karaciğerdeki dokuların ve hücre zarlarının içinde meydana gelen oksitlenmeyi azaltır. Karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli rol oynar. İdrar söktürücü özelliğinden dolayı böbreklerin çalışmasını düzenler, vücuttaki istenmeyen sıvıların atılmasını kolaylaştırır. İçerdiği kuarsetin, rutin, gallik asit ve sinarin sayesinde kanser, kalp hastalığı, yüksek kolesterol gibi önemli hastalıklardan vücudu koruyan enginar, içerdiği inülin adlı maddeyle, kandaki şeker düzeyini de düşürür. Ayrıca, içerdiği potasyum, vücutta bulunan sodyum-potasyum dengesini olumlu etkileyerek, tansiyonu dengede tutar. Karın ağrısı, mide bulantısı, şişlik hissi, iştah kaybı gibi sindirim sorunlarını gidermeye yardımcı olur. Mide ve bağırsakları temizler, romatizma şikayetlerini azaltır. Yağ oranı düşük olduğu için diyet yapanlar için vazgeçilmez bir gıdadır. Vücut hücrelerini yenileyerek yaşlanmayı da geciktirir.” bilgisini verdi.

En Büyük Faydası Yapraklarında

Enginarın, yaprakları ile birlikte tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Fadıloğlu, nasıl tüketilmesi gerektiğini ise şöyle anlattı: “Enginarın taç yapraklarında, gövdesine oranla 8 kat daha fazla sinarin bulunur. Sinarin, kolesterolün düşmesine ve sindirim sistemine katkıda bulunur. Bu nedenle enginarın yaprakları ile birlikte tüketilmesi sağlık açısından daha faydalıdır. Sinarin ayrıca, safra üretimini uyarmak için kullanılırken, yağların sindirilmesini de sağlar. Ancak safra taşı olan kişiler enginar yaprağını dikkatli kullanmalıdır. Zeytinyağlı enginara iç bakla, havuç, patates ilave ederek, besin değerini ve lezzetini arttırabilirsiniz. Ayrıca etle pişirerek protein değerini arttırabilirsiniz.

Bir Enginara Bir Tatlı Kaşığı Zeytinyağı

Enginarın faydalarını muhafaza edebilmesi için doğru şekilde hazırlanıp tüketilmesine dikkat edilmelidir. Uzun süre pişen sebzelerde vitamin kaybı fazla olduğundan hafif diri bırakılmalı, pişirme süreleri uzun tutulmamalıdır. Enginardaki A vitamininin vücutta kullanılabilmesi için bir miktar zeytinyağı gerekir. Ortalama bir enginar başına bir tatlı kaşığı yağ yeterlidir. Bu şekilde yağda eriyen vitaminlerin vücutta kullanılması mümkündür.”

Karpuz Çekirdeğini Sakın Atmayın!

Karpuzun yüzde 92’si sudan, yüzde 6’sı ise şekerden oluşmaktadır. Karpuz C vitamini, A vitamini ve betakarotenler bakımından oldukça zengin bir meyvedir. 150 gram karpuz,  vücudun ihtiyacı olan bir günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 24,3’ ünü, A vitamini ihtiyacının yüzde 11’ini karşılayabilmektedir. Karpuz tüm bunların yanında enerji üretimi için lazım bulunan B, B1, B6 vitaminleri, magnezyum ve potasyum bakımından da oldukça değerli bir meyvedir. Çoğunluğunda su bulunduğu için kalori değeri oldukça düşük olan karpuzun 200 gramında ortalama 50 kalori mevcuttur.

Karpuzun Kansere Karşı Koruyor

Karpuz diğer bir kanser koruyucu olarak bilinen domateste de oldukça fazla bulunduğu bilinen ve kansere karşı koruyucu bir antioksidan olan likopen içeriği bakımından zengin meyveler arasında ilk sırada bulunmaktadır. Bu güçlü antioksidanlar insan vücudunda bulunan serbest radikallerle mücadele ederek kanser riskine karşı koruyucu etki göstermektedirler.

Karpuz yüksek miktarda A,C vitamini betakaroten ve likopen içeriğiyle kalp rahatsızlığı, kolon, prostat kanseri, meme kanseri, akciğer kanseri ve yaş ile alakalı olarak ortaya çıkan görme rahatsızlığına karşı koruyucu etki gösterir. Osteoartrit, römotoidartrit ve astım rahatsızlıklarının bazı belirtilerini azaltmaktadır. Yapılan araştırmalar yeşil çay ve likopenden bakımından zengin gıdaların, beraber tüketiminin sinerjik etki ortaya çıkararak kansere karşı daha etkili bir koruma sağladığını gösteriyor.

Karpuz Çekirdeğinin Faydaları

Karpuzun besin değerlerinden tam anlamıyla faydalanabilmek, çekirdekleriyle birlikte ve yenilmelidir.
Kapuzu yemeklerin ardından tüketmek şişkinliğe ve hazımsızlığa yol açabilmektedir. Bu sebeple karpuzu aç karnına veya yemeklerden sonra çekirdekleriyle beraber yenilmelidir. Karpuzu bu şekilde yemek böbreklere ve kalbe birçok yarar sağlamaktadır.
Karpuzun en değerli kısımlarından biride çekirdeğidir. Ancak yine de birçok insan karpuzu çekirdeklerinden ayıklayarak tüketmektedir, bu şekilde tüketim karpuzun faydalarını azaltmaktadır

Karpuz çekirdeklerinin de içinde mevcut olan “cucurbocitrin” isimle madde vücudun kan basıncını düşürmeye yardımcı olmaktadır. Karpuz çekirdekleri içerisinde yer alan bu madde böbrek hareketlerinin düzenlenmesine de faydalı olmaktadır. Karpuzu yaz dönemlerinde diyet listenizde mutlaka bulundurmalısınız. Karpuz yağ ve kolesterol barındırmadığından ve kalorisi düşük olması sebebiyle, yaz dönemlerinde yapılan diyetlerde karpuzun önemli bir yeri olmalıdır.

Karpuz Çekirdeğinde yüksek miktarda değerli mineraller de mevcuttur. Bir fincan kurutulmuş karpuz çekirdeği insan vücudunun bir günlük magnezyum ihtiyacının tamamından fazlasını karşılayabilmektedir. Diğer yandan magnezyum, kan basıncını ve kan şekeri açısından faydalı bir etkisi mevcuttur. Karpuz çekirdeği bünyesindeki sodyum, bakır, manganez, fosfor, demir, potasyum ve çinko gibi değerli mineraller bulunmaktadır.
Karpuz çekirdeğinde mono ve çoklu doymamış yağlar ve omega-6 bulunmaktadır. Bu yağların yeterli miktarda alınması kalp sağlığının korunması bakımından oldukça faydalıdır. Bir fincan karpuz çekirdeği ortalama 600 kaloridir. Karpuz çekirdeği yağının en çok bilinen faydaları cilde ve saça yararlı olmasıdır. İçeriği tümüyle bedenle uyumlu protein ve yağlardan meydana geldiği için kolayca emilir. Masaj şeklinde saçlara uygulanırsa saçlara kısa sürede canlılık verecektir.

Karpuz Ve Karpuz Çekirdeğinin Zararları

Karpuz yüksek kan basıncını düşürmektedir. Karpuz çekirdeği yutmanın apandisit sorunlarına sebep olduğu söylenmektedir. Mide tarafından sindirilemeyen karpuz çekirdekleri çok küçük bir olasılık da olsa apandisitte tıkanmaya sebep olabilir. Fakat bu çok nadir görülebilecek bir durumdur ve endişe edilmemesi gerekir. Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2015, 23:27

Özellikle Sigara Tiryakileri Bunu Mutlaka İçsin!

Kısa sürede kilo vermek istiyorsanız üç günlük domates suyu diyeti sizin için ideal olabilir. Aynı zamanda detoks diyeti de olan bu diyetin başarılı olması için diyet listesine tam olarak uymak ve üç gün boyunca uygulamak gerekiyor. Daha fazla yapılması uzmanlarca tavsiye edilmeyen domates suyu diyeti sıvı ağırlıklı beslenmeye dayanan ve aynı zamanda vücudu toksinlerden arındıran bir diyettir.

Diyet için bir meyve suyu seçimi yapılmasında domates iyi bir alternatiftir. Çünkü içerisinde A ve C vitaminleri, folat ve potasyum mineralleri ile yüksek oranda likopen vardır. Özellikle hücre yenilenmesinde önemli bir yer oluşturan likopen çok güçlü bir antioksidandır ve vücudumuz tarafından üretilmeyip besinlerle, en çok da domates tüketerek alınır.

Domates suyu diyeti aynı zamanda sigara içenlerde ve selülit sorunu olanlarda da içerdiği likopenin etkileri nedeniyle çözüm getiren oldukça faydalı olan bir diyettir.

Domates suyu diyeti nasıl yapılır?

Domates suyu ile birlikte, bu diyette izin verilen diğer sıvılar şunlardır:

Sınırsız su Sınırsız bitki çayı (şekersiz) Şekersiz kahve (1 adet) Maden suyu (günde bir tane) Bu diyette kullanılacak domatesler olgun ve kırmızı olmalıdır. Hormonlu domates olmamalıdır. Hazır satılan katkı maddeli ya da şeker ihtiva eden domates suları kullanılmamalıdır.

Bir günlük örnek menü:

Sabah: Taze sıkılmış bir bardak domates suyu içerisine kekik, nane gibi baharatlar katılabilir.

Öğle: Kıvırcık, salatalık, kırmızı biber ve domatesi bol bir porsiyon salata limon ve bir tatlı kaşığı zeytinyağı eklenebilir.

Ara öğün: Taze sıkılmış domates suyu, içerisine kekik, nane gibi baharatlar katılabilir.

Akşam:
 Öğlenle aynı şekilde domates, salatalık, kıvırcık ve kırmızı biberle yapılmış salata (limon ve bir tatlı kaşığı zeytin yağı eklenmiş olacak)

Yatmadan önce: Taze sıkılmış domates suyu, içerisine kekik, nane gibi baharatlar katılabilir.

Bu diyeti yaparken günde 2,5-3 lt su ve günlük 3 fincan yeşil çay içmek yağ yakımını hızlandırmaktadır.

Domates suyu diyetinde üç gün tamamlandıktan sonra dördüncü gün itibarıyla yavaş yavaş diğer gıdalara geçmeye başlayabilirsiniz. Tabii ki bu gıdalar kalorisi düşük ve sağlıklı seçimler olmalıdır.

Maden Suyu İle Domates Suyunu Karıştırın! Öyle Bir Faydası Var Ki…

Medical Park Tarsus Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Özge Akar, evde hazırlanacak light limonata, şeftalili buzlu çay ve light milkshake gibi içeceklerin, vücudun birçok kaybını karşılayacağını söyledi. Sıcak havalarda vücudun en önemli ihtiyacının su olduğunu belirten Özge Akar, “Siz terlemediğinizi düşünseniz de hava sıcaklığı ve nemin etkisiyle, deri, solunum, idrar ve dışkı ile normalden fazla su kaybı olur.

Bu kayıp elektrolit kaybı ile beraber, tansiyon dengesizliği, baş ağrısı ve halsizlik yorgunluk yapabilir. Sıvı tüketimi, mide ve bağırsak hareketliliği kadar, böbreklerin temizlenmesi açısından da büyük önem taşır. Bu nedenle gün içinde, porsiyonlara bölünmüş olarak 12 bardak su ve/veya sıvı içecek tüketilmesi tavsiye edilir. Genelde sabah oda ısısında olan bir bardak suyun içilmesi gece dinlenme sürecinde olan midenin hafifçe hareketlenmesini sağlar” dedi.

Uzmanından İçecek Tarifi 

Kadınların günde 2 litre, erkeklerin ise 2,5 litre su ihtiyacı olduğunu belirten Özge Akar, “Su tüketmek zor geliyorsa suyun içine bir-iki damla meyve suyu veya taze meyve parçaları, nane ve limon ekleyerek için. Ayrıca soğuk bitki çayları, şekersiz olarak meyvenin kendiyle pişmiş kompostolar, limonata, ayran, kefir ve soda doğru seçimlerdir” diye konuştu.
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Akar yaz mevsimi için şu içecekleri önerdi: “Köpüklü elmalı limonata tarifi: Taze sıkılmış elma suyu, biraz limon suyu, taze nane veya fesleğen maden suyu ile karıştırılabilir.

Light limonata tarifi:

Şeker yerine doğal tatlandırıcı stevia kullanarak, limon suyu, limon kabuğu rendesi ve bol buzlu su ile kalorisiz bir limonata hazırlayabilirsiniz.

Maden suyu ve domates suyu tarifi:

Taze hazırlanmış domates suyunu, biraz limon ve maden suyu ile karıştırabilirsiniz.

Light milkshake tarifi:

Bir şeftali veya yarım muzu yarım bardak light süt ile blander kullanarak karıştırın. Daha sonra üzerine bir top light dondurma ekleyerek çırpmaya devam edin.

Light yeşil meyve suyu tarifi:

1 salatalık, 2 yaprak marul, 2 limon, 1 avuç nane yaprağı, 1/2 yeşil elmayı blenderdan geçirip buzla karıştırıp günde 2 bardak içebilirsiniz,

Meyveli soda:

1 porsiyon meyve (şeftali ve karpuz çok güzel tat veriyor),1 adet limon,1 avuç maydanoz,1 şişe maden suyunu katı meyve sıkacağından geçirip içebilirsiniz.

Şeftalili buzlu çay tarifi:

1 litre su, 2 adet büyük boy şeftali, 2 yemek kaşığı dolusu kuru çay, 1 adet limon, kalıp buzları karıştırıp bekleterek yapabilirsiniz.”

Sütle ezip yüzünüze sürün! Çok faydasını göreceksiniz!

Çok lezzetli bir tadı olan kavunun tadı ve aroması ,çerdiği bir çok vitamin ve mineraller yardımıylada çok geniş bir yelpazede sağlığımıza katkıda bulunur. Hazmı kolay olduğu için sindirim sistemi için faydalı bir meyvedir. Bunun yanından içerdiği zengin miktardardaki besinlerin yardımıyla genel anlamda sağlığımız ve bağışıklık sistemine katkıda bulunur.Kanseri önleyici özelliği olan karpuz aynı zamanda çağımızda çok sık rastlanan kalp ve damar hastalıklarına da iyi gelmktedir.Stresle mücadele etmemizde yardımcı olanilir. Göz sağlığını koruyan nadir besinlerden birtanesidir. Kavunun faydalarını şu şekilde sıralamak mümkün;

sutle ezip yuzunuze surun cok faydasini goreceksiniz 1 Sütle ezip yüzünüze sürün! Çok faydasını göreceksiniz!
Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: 

Kavun kırmızı kan hücrelerini uyararak bağışıklık sistemini canlandırır.  C vitamini açısından zengindir. Bu özelliğinden dolayı vücuda saldırıda bulunan yabancı maddelerin ve bakterilen bu saldırılarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücutta serbest radikallere karşı mücdaleyi arttırır.

Kavun  Kalp ve Damar Sağlığını Korur:  

Potasyum bakımından oldukça zengin olan kavun, bu özelliği sayesinde kalp ve damar sağlığı için çok önemli olan kalp ve damar sağlığını korur. Bunun yanında vücuda zarar veren hipertansiyonu engeleyen sodyum içermektedir.Kan inceltmeye yardımcı olan maddeleri içeren kavun bu özelliği yardımı ile ayrıda kalp sağlığına fayda sağlar.  Bol miktarda içerdiği folatlar ise kalp krizi riskini azaltır, C vitamini ise alterlerin sertleşmesini engeller.

Kavun Kanseri Önleyebilir: 

Kavun, C kanserle etkili bir şekilde mücadele etmek ve vücuttan serbest radikalleri etkisiz hale getirip atmaya yarayan beta-karoteni ve C vitaminini yüksek miktarda içerir. Bu özelliği sayesinde vücut hücrelerine saldıran ve kanserin büyümesine neden olan serbest radikallerin etkisini azaltır.

sutle ezip yuzunuze surun cok faydasini goreceksiniz 2 Sütle ezip yüzünüze sürün! Çok faydasını göreceksiniz!
Kavun Stresle Mücadele Etmeye Yardımcı Olur: 

Kalp atışının normalleşmesini sağlayan kavun böylece beyne giden oksijen artışını sağlar. Beynin daha fazla oksijen almasını sağlayan diğer özelliği ise bol miktarda potasyum içermesidir. Bunun yanında kan basıncını düzenleyerek sinir sisteminin rahtalamısını sağlamaktaıdr. Bütün bu özellikleri sayesinde kavun, oksidatif stresten kaynaklanan hücre ölümlerini engeller.
Kavun çekirdeğinin kaynatılıp suyunun içilmesi karaciğer hastalıklarına çok faydalıdır.

Kavun yanıklara konulursa ağrıyı hafifletir ve iyileşmesini hızlandırır. Kavun’un faydaları:, B vitamini, brom ve iyot içeriyor, sinirleri yatıştırıyor, kanı temizliyor ve kolay bir uyku sağlıyor. Damar tıkanıklığı, Kansızlık için de öneriliyor. Ama hazmı karpuza göre daha güç. Bir de şeker oranı fazla. Ölçüyü kaçırmadan tüketmek gerekiyor.

Kan azlığında faydalıdır. Osteoporoz, kalp damarlarında faydalıdır çünkü içeriğinde bulunan kremniy elementi damarların elastiyetini sağlamaktadır. Karaciğere faydalıdır. Hamile ve menopoza giren kadınların meyvesidir.

Kavun içeriğinde bulunan beta- karotin, özellikle sık güneşlenen kadınların cildini güzelleştirir ve bronzlaştırır. Serotonin- mutluluk Hormonu içeren kavun, Gün boyunca enerji depolamanızı, geceleri de rahat uyumanızı sağlar.

sutle ezip yuzunuze surun cok faydasini goreceksiniz 3 Sütle ezip yüzünüze sürün! Çok faydasını göreceksiniz!

Kavun Cildi Nemlendirir ve Cildin Güzel Görünmesini Sağlar:

Ezilip soğuk süte katıldıktan sonra yüze sürülürse cildi nemlendirir ve cildin taze görünmesini sağlar. Cildinizi güzelleştirir. Cildi kuru olanlar için 1 ölçü süt, 1 ölçü kavun suyu ve 1 ölçü su ile hazırlanan karışım, iyi sonuç veriyor.

Dikkat: Etli ve yağlı yemeklerden sonra kavunu eğer direkt olarak tüketirsiniz mideyi ekşitir; ağrı ve sancı verir. Yemekten önce tüketilmesi gereken kavunu, başka meyvelerle beraber tüketmeyin, çünkü diğer meyvelerin asitleri kavunla biraraya gelemez. Ayrıca hazmı zorlaştırır. Kavundan sonra soğuk su içmeyin, Kefir, yoğurt, süt, Alkol tüketmeyin. Emziren kadınlar da dikkatli olmalı. Çünkü kavun, Anne Sütü ile çocuğun midesini bozarak, çocuğa rahatsızlık verir. Güncelleme Tarihi: 29 Eylül 2015, 15:39

Bu Bitkiden Uzak Durun!

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, yaptığı açıklamada, “acı kavun” bitkisinin Anadolu’da ”Cırtlak”, ”Cırt atan”, ”Ebu Cehil karpuzu” gibi isimlerle de anıldığını kaydetti.

Bitkinin sinüzit ve basur gibi rahatsızlıklara iyi geldiğini duyduğunu ifade eden Akınerdem, “Yararlı bir bitki olsaydı Anadolu insanı bu bitkiye eşek hıyarı veya Ebu Cehil karpuzu demezdi. Kullananları gördüm. ‘Acı kavun kullandım memnun kaldım’ diyen de var, ‘Kullandım, neredeyse ölüyordum diyen de’ var” ifadesini kullandı.

Meyvesi olgunlaştığında içindeki basınç 6 bara ulaşarak tohumlarını saatte 36 kilometre hızla fırlatan acı kavunun gözleri kör edebileceğine dikkati çeken Akınerdem, şunları söyledi:

“Aşırı kullanımının özellikle alerjik bünyelere verdiği zararı duyuyoruz. Acı kavun bitkisinin kullanımda dikkatli olunması gerekir. Rastgele yüze, göze, ağza sürerek veya ilaç gibi içilerek kesinlikle kullanılmamalıdır. Bitkinin kullanımından kaynaklı sıkıntılar yaşanabilir. İnsanlar zayıf düşebilir, zehirlenmeler yaşanabilir, bünyede birtakım kalıcı etki bırakabilir. Doğacak bebeklere çok ciddi zarar verebilir.”,

‘Hiç Kimse Bunu Dikemez Veya Yetiştiremez’

Bitkinin kendiliğinden büyüdüğünü vurgulayan Akınerdem, “Hiç kimse bunu dikemez veya yetiştiremez. Üretim alanlarının dışında, yıkılmış virane yerlerde bol miktarlarda bulabilirsiniz. Bu bitkinin taze meyvesi sıkıldığında, bitkinin tohumlarını da içeren mukus benzeri bir salgı fışkırtır. Olgunlaştıktan sonra patlayarak tohumları etrafa saçılıyor ve kendiliğinden yeniden hayat buluyor. Bu özelliği nedeniyle, İngilizcede ‘squirting cucumber’ (fışkırtan hıyar) olarak anılır. Kimse bu bitkiyi ticari olarak yetiştirmez” diye konuştu.

Yumurtalık İltihabına Doğal Çözümler

Sarmısak (Allium Sativum): 

Bir çay kaşığı taze sarmısak suyunu, birkaç yemek kaşığı yoğurtla karıştırın. İster tampona emdirip kullanın, ister semptomlar devam ettiği sürece karışımla iltihaplı bölgeyi günde iki kez yıkayın. Bu yöntem son derece etkili olacaktır. Ezilmiş taze sarmısak suyunun ve kurutulmuş sarımsağın olağanüstü anti-fungal (mantari) özellikleri vardır. Vajinal mantar enfeksiyonlarına neden olan mikrobun baş düşmanı olan ‘allicini’ sarmısağın içeriğindeki bileşiklerin en önemlisi olarak tanımlıyor.

Teatree (Melaleuca): 

Avustralya kökenli teatree’nin güçlü iyileştirici etkisi kulaktan kulağa yayılınca, Avustralya’nın yıllık teatree yağı üretimi 20 tondan 140 tonun üzerine çıktı. Avustralyalı kimyacılar, teatree yağının özellikle candida’ya karşı çok etkili olduğunu ortaya koydular. Araştırmalar bu bileşikten yüksek oranda içeren krem ve yıkama sularının, mantar enfeksiyonlarına karşı çok etkili olduğunu ortaya koydu. Nükseden mantar enfeksiyonları için Deb Soule’un tavsiyesi: İki-üç damla teatree yağını bir yemek kaşığı yoğurtla karıştırın ve sonra karışımı bir tampona emdirin. Tamponu altı gün boyunca her gece vajinaya yerleştirin. Aynı tarifi kakule yağı (Elettaria cardamomum) ile de yapabilirsiniz.

Altınmühür (Hydrastis Canadensis): 

Altınmühür, içerdiği berberin ve hidrastin bileşikleri sayesinde, güçlü bir antibiyotiktir. Araştırmalar, bu bileşiklerin iltihaba karşı etkili olduğunu gösterdi. Altınmühür, aynı zamanda bağışıklık sistemini uyarıcı özelliklere de sahip. Ben bu bitkiyi sık sık, başka bir antibiyotik olan ekinezya ile karıştırarak kullanırım. Her iki bitkiyi de oral yoldan çay, tentür ya da kapsül şeklinde alabilirsiniz.

Karakafes Otu (Symphytum Officinale):

Herbalist dostum Jeanne Rose, cinsel ilişkiden önce vajinaya bir parça nemlendirici losyon ya da bir yumurta beyazına bir E vitamin kapsülünün içeriğini ve birkaç damla karakafes otu tentürünü karıştırarıp, bu karışımdan sürmenizi öneriyor.

Lavanta (Lavandula): 

Jeanne Rose, bu tip iltihaplara karşı uçucu bitkisel yağlar, özellikle lavanta yağı öneriyor. Banyo küvetinize, losyonlarınıza, tamponlara birkaç damla lavanta yağı damlatmanızı tavsiye ediyor. Teatree yağı, adaçayı ya da Alman papatyası yağı da kullanabilirsiniz. Rose, duşları yalnızca iltihaplar için kullanmanızı öneriyor. Düzenli olarak kullanılan duşlar yararlı mikroorganizmaları da öldürür ve sizi enfeksiyonlara açık bir hale getirir.

Evelik (Rumex Crispus-Efelek): 

Rose, bir başka formülü de şu: 30 gram evelik kökü, 60 gram ekinezya kökü, 30 gram altınmühür kökü ve 30 gram da ginseng kökü. Bu bitkileri karıştırıp bir çay hazırlayın. Ya da bitkileri toz haline getirip, karışımı doğal gıda dükkanlarından alabileceğiniz boş jelatin kapsüllere doldurun. Bunlar uzun zaman alan işler, fakat nükseden iltihaplarla uğraşan kadınlar eğer işlerine yarayacak bir tedavi yöntemi bulmuşlarsa, fazladan çaba harcamaktan çekinmez. Günde iki ya da üç kapsül kullanabilirsiniz.

Elma Sirkesi:

İşte size birçok doktorun da bazı iltihapların tedavisi için tavsiye ettiği folklorik bir ilaç. Banyo küvetinize doldurduğunuz suya üç bardak elma sirkesi karıştırın ve içinde, bacaklarınızı vajinaya su girmesini sağlayacak şekilde yayarak en az 20 dakika oturun. Rose elma sirkesi banyosunu ve duşunu, vajinal asiditeyi normal hale getirmek için de kullanmanızı tavsiye ediyor. Vajinal asiditenin normal düzeyde olması, kötü bakterilerin geçişine izin vermez.  bu tip yöntemleri denemeden önce  mutlaka doktorunuza danışın.

Kireçlenmeye Bitkisel Çözüm!

Merdiven ve yokuş çıkarken, uzun süre oturduktan ya da uzun süre ayakta kaldıktan sonra hareket ederken dizlerinizde ağrı şikayeti söz konusuysa, dizlerde kireçlenme sorunu husule gelmiş olabilir.

Dizlerde ağrı şikayeti olanların sebebi kireçlenmeyse eğer modern tıbbın yanı sıra alternatif tıbbın da kireçlenmeyi tedavi etmede pek çok yöntemi bulunmaktadır. İşte kireçlenmeye iyi gelen bitkiler ve bu bitkilerin kullanım önerileri.

Dizlerde kireçlenme tedavisi için uzman bir hekime başvurarak sorununuzdan kurtulmanın yollarını öğrenmelisiniz. Hekiminizin önerileri dizlerde kireçlenme sorununun kısa sürede tedavi edilmesini sağlayacaktır.

kireclenmeye bitkisel cozum... 1 Kireçlenmeye Bitkisel Çözüm!

Modern tıbbın dizlerde kireçlenme tedavi yöntemlerini alternatif tıp tedavi metotları ile destekleyebilirsiniz. Bunun için sizlere dizlerde kireçlenmenin bitkisel tedavisi hakkında önerilerde bulunacağız.

Kireçlenme İçin Bitkisel Tedavi

Kireçlenme hastalığının tedavisi için buraya kadar yapmanız gereken şeyleri anlattık. Önemli bir uyarı olarak tekrar etmeliyiz ki, kesinlikle doktorunuzun hastalığa kesin teşhis koyması ve tedavi metodunu belirlemesi gerekir, sağlık koşullarınızıda göz önünde bulundurarak bazı bitkisel yöntemlerle hastalığın tedavi sürecine destek olabilirsiniz.

Çınar Yaprağı:

Kür için bize iki tane çınar yaprağı gerekiyor. İki adet büyük boy çınar yaprağını ( olgun yaprak olmalı -yeşil ya da kurutulmuş çınar yaprağı da olabilir) soğuk suda yıkayın ve parçalara ayırın.

Bir su bardağı suyu (klorsuz su olmalıdır) kaynattıktan sonra çınar yapraklarını ilave ediniz ve kısık ateşte bir dakika demleyiniz. Demleme süresi tamamlandıktan sonra sıcak iken süzünüz. Ilıyınca akşam yemeklerinden önce ve gece yatarken içiniz. iki içim arasında en az üç saat fark olmalıdır.

Çınar Yaprağı Kürüne otuz gün ara vermeden devam ediniz. Her defasında taze olarak hazırlayınız. Şikayetlere göre dönem dönem tekrarlayabilirsiniz

Ancak ilk hafta her gün bu karışımı için, ikinci hafta ise iki gün içip bir gün ara vereceksiniz. Üçüncü haftada da üç gün içip bir gün ara, dördüncü ve son haftada dört gün içip bir gün ara vereceksiniz. Bu şekilde bir ayı tamamlayın.

Kürü uygulama süresi boyunca süt ve süt ürünleri tüketmeye özen gösterin, kısa kısa yürüyüşler yapın, beslenme programınıza da dikkat edin.

kireclenmeye bitkisel cozum... 2 Kireçlenmeye Bitkisel Çözüm!

Aloe vera:

Aloe vera aynı zamanda etkili bir ağrı kesici olarak bilinir. Aloe veranın jel ürüneri kireçlenme ağrılarının geçiştirilmesine yardımcı olduğu düşünülmektedir. Aloe vera jelini eklem ağrılarının olduğu yere düzenli olarak masaj yaparak sürmek ağırları azaltabilir.
Boswellia: Boswellia’nın anti inflamatuar özelliğe sahip olması kreçlenme tedavisinde de kullanılmasını sağlamaktadır. Alternatif tıp yaygın şekilde kullanmaktadır. Boswellia tablet ve krem ürünleri şeklinde kullanılmaktadır. Eklemlerde yumuşamayı ve yağlanmayı sağladığı düşünülmketedir.

Kedi Pençesi:

Kedi pençesi artrit şişliği azaltabilen başka bir anti inflamatuar bitkidir.Kedi pençesi aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılır.Bitkinin kireçlenmeden kaynaklanan hasarları iyileştirdiğine dair bilimsel bir kanıt yok lakin şişliklere iyi geldiği düşünülmektedir.

Okaliptüs:

Okaliptüs bitkisinin yaprakları ve bitkiden elde edilen yağın kireçlenmeden kaynaklanan şişkilleri azalttığı düşünülür.

kireclenmeye bitkisel cozum... 3 Kireçlenmeye Bitkisel Çözüm!

Zencefil:

Zencefilin kireçlenmeyi iyileştirdiğne dair yeterli bilimsel delil olmamasına rağmen, kireçlenmeden kaynaklanan şişlere faydalı olduğu düşünülmektedir. Düzenli olarak günde bir bardak zencefil çayı içmek sorunu azaltabilir.

Yeşil Çay:

Dünyanın en popüler içecekleri arasında gösterilen yeşil çay kireçlenme hastalığına da kısmen faydalıdır. Düzenli olarak günde 1-2 bardak yeşil çay içmenin kireçlenmeye karşı faydalı olduğu bilimsel olarak ıspatlanmıştır.

Zerdeçal:

Zerdeçal ağızdan alıdnığında eklem ağrılarını azalttığı bilimsel deneylerle ıspatlanmıştır. İnsanlar üzerinde bu konuyla alakalı yeterince bilimsel deney yapılmamış olmasına rağmen zerdeçalin aynı zamanda kireçlenmeden kaynaklanan şişliğe faydalı olduğu düşünülmektedir.

Öyle Bir Mucizesi Var ki… Karabiberi Suda Kaynatın, Buharında 15 dk. Durun ve…

Karabiberin yemekler kattığı harika lezzet dışında içerdiği bol miktarda farklı vtamin ve minerallerle sağlık açısından bir çok fayda sağlamaktadır. Potasyum, magnezmyum ve demir açısından zengin sayılan karabiber K ve C vitaminleri içermektedir. Bunun yanında A vitamini deopsu olduğunu söylemek mümkün. Düzenli olarak karabiber tüketimi bünyenin ihtiyaç duyduğu A vitamininin büyük bir kısımını karşılayabilir.

Karabiberin Sağlığa Faydaları

Karabiber bir çok alanda sağlığımıza hizmet etmektedir. Özellikle kış aylarında tüketilmesi tercih edilir. Bunun en önemli sebebi soğuk algınlığından kaynakanan hastalılara karşı anlık sonuçlar verebilmesidir. Karabiberin öksürük ve soğuk algınlığını giderici özelliği vardır. Mineral açısından çok zengin olduğu için her gün yeryüzünde milyonlarca insan lezzeti dışında sağlığa katkısından dolayı tıbbi amaçlı olarak tüketmektedir. Görünüşte küçük olan karabiberin sağlık açısından faydaları inanılmaz derecede önemlidir. İçerdiği manganez, potasyum, A ve C vitaminleri,demir ve diyet lifleri gibi bünye açısından hayati önem taşıyan mineral ve vitaminler karabibere etkili bir antioksidan ve doğal antibiyotik özelliği kazandırmıştır. Karabiberin sağlık açısından faydalarını şimdi daha detaylı olarak ele alalalım.


Doğal Antibiyotik Karabiber:

Karabiberin içerdiği bol ve kaliteli  C vitamini  sayesinde doğal antibiyotik özelliklere sahiptir. Bu özelliği sayesinde karabiber bir çok hastalığa yakalanma riskini azaltırken, özellikle serbest radikallerin etkisini kırmakta ve bünyeye verdiği hasraı giremektedir.

Sindirim Sistemine İyi gelir:

Karabiber genel anlamda sindirim sistemi sağlığının korunmasına yardımcı olduğu gibi, sindirim sistemi organlarının hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Karabiber ayrıca gıda tüketimi öncesi bir uyarı olarak hidroklorik asit salgılayarak sindirim sürecini kolaylaştırır ve dolayısıyla, bağırsak ve mide ile ilgili hastalıkların önlenmesinde yardımcı olur.

Karabiber bakteriyal Enfeksiyonlara Karşı İyi Gelir:

Karabiber bakterilerin neden olduğu hastalıklara iyi gelir. Aynı zamanda özellikle sindirim sistemi organlarının bakterilerden hasar görmesini engelleyebilir. Kabızlık, ishal ve kolik gibi durumların tedavisinde ise karabiber etkisi gözlenmiştir.

Karabiber Öksürük ve Soğuk Algınlığına İyi Gelir:

Karabiber şaşırtıcı bir şekilde ökrüsürk ve soğuk algınlığına iyi gelmektedir. Karabiber antibakteriyel özellikleri  ayrıca solunum bozukluklarının tedavisi için ilaçlarda ve tıp alanında kullanılmaktadır. Bunun dışında grip hastalığının da hızla atlatılmasına yardımcı olabilir. Hastalık esnasında çorbaya, veya hatta çaya veya ıhlamura katılarak tüketilebilir.

Kansere Karşı Korur:

Yukarıda karabiberin antioksdian ve antibiyoktik özelliklerinden bahsetmiştik. Bu özelliği karabibere kanserle mücadele gücü katmaktadır. Kanser hastalıklarının bir çoğuna serbest radikallerin neden olduğu günümüz modern tıp tarafından ıspatlanmıştır. Karabiber serbest radikallerin hareket kabiliyetlerini azaltarak bünyeye verdiği hasarı minimuma indirir. Böylece bir çok kaner çeşidine karşı vücudu korur ve kansere yakalanma riskini azaltır.Bunun dışında zararlı güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserine yakalanma riskini azaltır.

Karabiber Metabolizmayı Güçlendirir:

Karabiber metaboizmayı hızlandırma ve canlandırmaya ciddi anlamda katkı sağlar. Bunun  için istenmeyen fazla kaloriyi yakar ve karın yağlarının azalmasını sağlar. Karabiber özellikle obeziteye karşı çok etkilidir. Ayrıca düzenl olarak tüketilmesi durumunda mide ile alakalı şikayetleri ciddi anlamda azaltabilir. Fakat bu durum sağlıklı kişiler için geçerlidir.

Cilt Sağlığına Faydalıdır:

Düzenli olarak karabiber tüketimi cilt sağlığı için de faydaladır. Cilde zarar veren serbest radikallerin öldürülmesi ve terleme yoluyla veya diğer yollarla bünyeden atmasını sağalar. Özellikle yaşlanma sonucu meydan agelen kırışıklıkların oluşmamasına veya oluşan kırışıklıkların doğal yollarla giderilmesine ciddi anlamda katkıda bulunabilir.

Diş Sağlığı İçin Karabiber:

Karabiber aynı zamanda diş sağlığı için etkili bir besin kaynağıdır. Dişlerin çürümesini engelleyici özelliği vardır. Diş  çürümelerinden kaynaklanan ağrıların giderilmesine yardımcı olabilir.

Antidepresan Olarak Karabiber:

Modern dünyanın insanlığa getirdiği en önemli hastalıkların bir taneside stres ve depresyondur. Sürekli olarak değişen sosyal şartlar ve eğilimler insanlarda farklı hastalıkların meydana çıkmasına neden olmuştur. Karabiber özellikle ruhsal hastalıkları tetikleyen stresle mücadele edebilen etkili bir antidepresandır. Bunun bir sonucu olarak ayrıca bileşsel kapasiteyi arttırır.

oyle bir mucizesi var ki... karabiberi suda kaynatin buharinda 15 dk. durun ve... 2 Öyle Bir Mucizesi Var ki... Karabiberi Suda Kaynatın, Buharında 15 dk. Durun ve...
Karabiber Saç Sağlığını Korur:

Cilt sağlığı yanında karabiberin saç sağlığını d akoruduğu sağlık uzmanları tarafından kabul gören bir düşüncedir. İçerdiği mineral ve vitaminler özellikle dökülme eğilimini olan saçların sağlığını korur. Ayrıca kepek sorunun  tedavi edilmesinde karabiber etkilidir.

Sigarayı Bırakmaya Yardımcı Olabilir:

Karabiberin diğer önemli özelliğinden bir tanesi de zerdeçal ile kaıştırılarak tüketildiğinde başta sigara olmak üzere bağımlılıktan kurtarma özelliğinin olmasıdır. Özellikel sigarayı bırakmak isteyipde bırakamayanlar için sağlık uzmanları tarafından önerilmektedir.

Göz Sağlığını Korur:

Karabiberin bol miktarda A vitamini içermesi göz sağlığının korunmasına yardımcı olur. Antioksidan özelliğinden dolayı göz etrafında serbest radikallerin enden olduğu kaşıntı ve tahrişi engelleyebildiği gibi A vitamini ayrdımıyla genel anlmada göz sağlığının korunmasına katkıda bulunur.

Enerji Verir:

Karabiberin içerdiği besinler bünyeye enreji verir. Güne bol karabiber katılmış sütle başlamak gün boyu sizi zinde tutmaya yardımcı olur ve ayrıca erken saaterde metabolizmayı hareketlendirmenize yardmcı olur. Buda hem fiziki hemde zihinsel olarak sürekli enerjik kalmanıza yardımcı olur.


Karabiberin Zararları

in sağlık açısından faydalarını detaylı olarak ele aldık. Fakat bazı durumlarda bir çok besin kaynağında  olduğu gibi karabiberin de sağlık açısından bazı zararları ve yan etkileri olabilir. Özellikle aşırı tüketilmesinden kaynaklanan sorunlara çok sık rastlanmaktadır. Karabiberin olası zararlarını şu şekilde sıralamk mümkün; Aşırı tüketime bağlı olarak mide yanmasına neden olabilir. Eğer mide ile alakalı he hangi bir hastalıkla mücadele etmiyorsanız bu durum geçici olabilirç Kısa bir süre sonra yanma hissi kendiliğinden geçebilir. Bu nedenden dolayı aşırı karabiber tüketiminden kaçınılmalıdır.

Özellikle çocuklarda direkt ağızdan karabiber tüketimi akciğere kaçmasına neden olabilirki bu çok tehlikeli sorunlara neden olabilir. Bu yüzden çocukların direkt ağızdan almalarına izin verilmemelidir. Fakat farklı gıdalarla karıştırılarak tüketilebilir.

Karabiberin yakıcı özelliği vardır, bu yüzden direk cilde uygulanası yanma hissi verir. Ayrıca tadavi amaçlı gözlere uygunmaz. Siklosporin A, kolinerjik, digoksin ve sitokrom P450 alan hastalar karabiber tüketiminden kaçınmalıdırlar. Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların etkisini olumsuz yönde kırar.

Gastrit hastalığı ile mücadele eden hastalar karabiber tüketiminden kaçınmalıdırlar. Doktorlarına danışmadan karabiber tüketimi yapmamalıdırlar. Karabiber solunum yollarında tıkanıklık ve tahrişe neden olacağı için kesinlikle tenefüs edilerek tüketeye kalkışılmamalıdır. Çok nadir durumlarda aşırı tüketime bağlı olarak ciltte tahrişe ve kızarıklıklara neden olabilmektedir. Cidlin kurumasına neden olabilir. Eğer kuru cilde sahipseniz karabiber tüketimine dikkat etmelisiniz. Karabiberin yakıcı etkisi terlemeye neden olabilir. Özellikle bu yüzden yaz aylarında karabiber tüketimine dikkat etmelisiniz. Yaz aylarında aşırı karabiber tüketimi burun kanamalarına neden olabilir. oyle bir mucizesi var ki... karabiberi suda kaynatin buharinda 15 dk. durun ve... 4 Öyle Bir Mucizesi Var ki... Karabiberi Suda Kaynatın, Buharında 15 dk. Durun ve...

Tavsiyeler; Karabiberi suda kaynatın ve buharında 15 dakika durun

Karabiberin faydaları ve zararları hakkında detaylı olarak ele aldığımız bu yazıda karabiberin bir çok faydası yanında aşırı tüketime bağlı olarak zararlarının olabileceğini de gördük. Özellikle kış aylarında soğuk algınlığından kaynaklanan öksürük, boğaz ağrısı, nezle gibi hastalıkların tedavisi için tüketilebilir. Karabiberin sağlık açısından bir risk taşımaması için tüketirken verebileceği zararları gözönünde bulundurmakta fayda var.

Karabiberi suda kaynatın ve buharında 15 dakika durun. Astım ve boğmaca gibi hastalıkların neredeyse tamamen bittiğini göreceksiniz.

İlaçsız baş ağrısı nasıl geçer? Baş ağrısını 5 dakikada geçiren tarif!

Limon, aromaterapi özellikleri sayesinde baş ağrısına iyi gelir. Bir parça limonu elinizde ovuşturup macun kıvamına getirin, yüzünüze ve alnınıza sürün. Baş ağrılarının belli başlı sebeplerinden biri strestir. Stres sebebiyle kaslarımız sertleşir ve boyun ağrısıyla başlayıp, baş ağrısına çevirebilir. Boynunuzu ve omzunuzu hareket ettirerek ufak egzersizleri deneyin. Oturduğunuz koltuğun rahat olmasına önem verin.

Baş Ağrısı İlaçsız Nasıl Geçer?

Başınız ağrıdığında baskı uygulayarak ağrıyı geçirebileceğiniz noktalar bulunur. Bu nokta baş parmağınız ve işaret parmağınızın arasında kalan eklem noktalarıdır. Bu noktayı hafifçe bastırıp yuvarlak hareketler halinde baskı uygulayın.

Strese bağlı baş ağrılarında yastığınıza birkaç damla lavanta yağı damlatıp uyuyabilirsiniz. Migren kaynaklı baş ağrısında ışığa hassasiyet artacağından karanlık bir odada dinlenmeyi tercih edin. Sıcak duş gevşeme hissi yaratır. Duşa giremiyorsanız ayaklarınızı sıcak su dolu bir kapta bekleyebilirsiniz. Başınıza buz torbası koymak da baş ağrısını geçirebilir.

Baş Ağrısını 5 Dakikada Geçiren Doğal Tarif

Baş ağrısı çekmek gerçekten çok zor bir durumdur hele ki migren ağrıları dayanılmaz boyutlarda olduğunda hemen ilaçlara sarılmak yerine bu doğal karışımı deneyin. Bu doğal karışım baş ağrınızı 5 dakikada keserken sizde ilaçların yan etkilerinden kurtulmuş olursunuz.

Malzemeler;

  • 2 adet limon,
  • Su,
  • Deniz tuzu.

Hazırlanışı;

2 limonu büyük bir bardağa sıkın ve üzerine su ekleyin. Daha sonra 1 çay kaşığı kadar deniz tuzunu içerisine karıştırın ve için. Karışımın tadını beğenmeseniz bile baş ağrılarınız için son derece etkilidir. Deniz tuzu elektrolitler ve mineraller içerir bundan dolayı enerji seviyenizi yükselterek ağrınızı azaltır. Aynı zamanda serotonin düzeyinizi de yükseltirken bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir.

Bağ ağrısını doğal yollarla tedavi etme

Ağrı kesicinin aksine, bu doğal ilaçlar karaciğer ve böbrek hasarına neden olmuyor. Bu doğal çözümler, sorunu geçici olarak örtmek yerine güvenli bir şekilde sorunun köküne iniyor.

Biber yağı:

Birkaç damla nane esansiyel yağını badem veya jojoba gibi bir taşıyıcı yağla birleştirin. Şakaklara, alnına ve / veya boyuna uygulayın. Biberiye yağı gerginliği azaltır, dolaşımı iyileştirir, stresi azaltır ve kas gerginliğini azaltır. Biberiye yağının etkileri uzun ömürlüdür, kan akışını arttırır ve kas kasılmalarını hafifletir.

Uçucu yağlar, ağrıyı geçici olarak en aza indirmek yerine sorunun köküne inerek, baş ağrısı tetikleyicisini güvenli ve etkili bir şekilde tedavi ettikleri için baş ağrısı tedavisi görevi görür. Ayrıca, baş ağrısı için uçucu yağlar kullanırken, kötü yan etkiler yoktur. Küçük bir miktarın güçlü bir etkisi var.

Magnezyum:

Her gün yeterli magnezyum (200-600 mg) tüketmek baş ağrılarının oluşmasını önlemeye yardımcı olacaktır. Bazı sağlıklı magnezyum kaynakları: yeşil yapraklı sebzeler, pancar, fındık, kinoa, avokado ve muz.

Zerdeçal:

Süper antienflamatuvar olduğundan yemeklerinizde baharat kullanmanız baş ağrınızı tedavi edecektir.

Lavanta:

Lavantanın son derece sakinleştirici terapötik özellikleri ile baş ağrılarını ve migreni etkili bir şekilde hafiflettiği kanıtlandı. Rahatlamak için lavanta esansiyel yağını harici olarak [veya] aromatik olarak kullanabilir veya demlenmiş bir içecek oluşturmak için kurutulmuş mutfak lavantasını kullanabilirsiniz.

Lavanta esansiyel yağı (ciltte veya difüzörde) kullanmak baş ağrılarından kurtulmaya yardımcı olur çünkü, lavanta yağı anti-enflamatuardır, kan damarlarını genişletir, serotonin seviyelerini düzenler, stresi ve endişeyi azaltmaya yardımcı olabilir ve uyumanızı kolaylaştırır.

Lavantayı ağızdan tüketecekseniz uçucu yağı kullanmayın. Bunun yerine suyu kaynatın, organik lavantayı ekleyin ve 20 dakika bekletin. Ayrıca lavantanızı bir gece demlemek için suda bekletebilirsiniz. Harici kullanım için kulaklarınızın arkasına, boynunuzun arkasına veya şakaklarınıza bir damla sürün, ılık bir banyoya on damla ekleyin veya vücut losyonunuzla iki damla karıştırın.

Tohumlar:

Bu tohumlar (haşhaş tohumları, susam taneleri, kabak çekirdeği, ayçiçeği tohumları, chia çekirdekleri) iltihapla savaşan omega-3 yağ asitlerini içerir. Ayrıca kan damarı spazmlarını önlemeye yardımcı olabilecek önemli miktarda magnezyum içerirler.

Tam tahıllar:

Tam tahıllar (kinoa, arpa, karabuğday, bulgur, yulaf, tam tahıllı ekmek vs.) karmaşık karbonhidratlar içerir ve beyindeki glikojen depolarını artırmaya çalışırlar. Düşük kan şekeri (hipoglisemi) baş ağrılarını tetikleyebileceğinden baş ağrısını hafifletmeye yardımcı olurlar.

Yapılan bir çalışma, kadınlarda demir eksikliği anemisi ile migren arasında bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Tam tahıllar; E vitamini, B vitaminleri, demir, koenzim Q10, magnezyum ve lif içerirler.

Baş Ağrısı İçin Lavanta Limonata Kürü

Malzemeler:

  • 1 su bardağı organik bal,
  • 5 su bardağı saf su,
  • ¼ su bardağı taze lavanta veya 1 yemek kaşığı kurutulmuş lavanta,
  •  6-7 limon (taze sıkılmış),
  • Buz küpü.

Hazırlanışı:

  • Suyu bir tencerede kaynatın ve ardından ocaktan alın.
  • Bal ve lavantayı tencereye ekleyin ardından kapağını örterek 1-2 saat bir yerde bekletin.
  • Karışımı büyük bir kaba süzün.
  • Limon suyunu karıştırın.
  • Soğutun ve buz ile servis yapın.

Zeytinyağının hiç bilmediğiniz mucizevi faydaları..

Yüceler Yücesi’nin kelamı olan Kuran-ı Kerim’de de anılan ve günümüz tıbbının mücize olarak değerlendirdiği zeytinyağından bahsedeceğiz bu yazımızdan. Birçok hastalığa şifa olan ve diğer tüketim yağlarıyla karşılaştırıldığında saymakla bitmeyecek kadar  faydası olan zeytinyağının nasıl ve ne şartlarda üretildiğini, hangi dertlerimize deva olduğunu biliyor musunuz?

Cankurtaranımız zeytinyağı, insan soyunun devamı için gelecek nesillere bırakacağımız en kıymetli hazine…Yarım yüzyıl aksini önerdikten sonra, günümüz tıp dünyasının çekişmeli ortamında dünya sağlık otoriteleri nihayet fikir birliğinde kesin kararlı: “Zeytinyağı yemek sadece yararlı değil, gerekli de!”
“Zeytinyağı” yüksek tansiyon, kolesterol, damar sertliği, mide ve bağırsak ülserleri, romatizma, safra kesesi tembelliği, safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı, karaciğer bozuklukları, kabızlık, kansızlık, gut hastalığı ve deri çatlamalarını başarı ile tedavi ediyor. Tıbbın taht kurduğu Amerika’da yılda 1000 ton olan zeytinyağı tüketimi, son 10 yılda 120.000 tona ulaşır mıydı başka türlü?*

Zeytinyağının Faydaları

11 Nisan 1997 tarihinde yapılan İtalya Ulusal Araştırma Konseyi toplantısında beslenme uzmanları ve kardiyologlar, besleyici özelliği fazla olan ve vücuttaki yağların temel maddesini oluşturan zeytinyağının yararları hakkında açıklamalar yaptılar.Bu toplantıda önemle üzerinde durulan noktalar ise:

Hatırlatma: Sıvı yağ ve margarin gibi yararlı yağlar ısıtma ya da pişirme sırasında vücut için zararlı hale gelirler.

Ayrıntı: Zeytinyağını, besin değerini kaybetmemesi için salataya yemeğe otururken ekleyin.
Uyarı: Sıvı yağları karıştırmayın Bu, hem tatları acılaştırır hem de yağların erimesini engelleyerek vücut için zararlı oksidasyonlara neden olur.

Biz de zeytinyağının birçok kaynakta yer alan ve kanıtlanan birkaç faydasını kısaca belirtebiliriz (Tabi sadece yararlarından bahsederken o haz veren lezzetini de unutmamak gerekiyor. Zeytinyağlarını insan sağlığında ve özellikle kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili olması, tekli, doymamış bir yağ olmasındandır. Kandaki HLD dediğimiz iyi huylu kolesterol düzeyini arttırır.

LDL kolestrolü temizler.  Yağların içinde hazmedilmesi en kolay olan olduğu için sindirim kolaylığı sağlar.  Çocuklarda beyin ve kemik gelişimini hızlandırır. E vitamini sayesinde yaşlanma etkilerini azaltma ve doku yenileme özelliği taşır. Kireçlenmeyi önlemede büyük rol oynar.  Cansız saçların kuvvetlenmesini sağlar. Zeytinyağı unutkanlığı önler : Akdeniz ülkelerinde yaşayan ve yemeklerinde çoğunlukla zeytinyağı kullanan toplumların 65 yaş üzeri yetişkinlerinde hatırlama oranının diğer ülke yetişkinlerine göre çok daha fazla olduğu saptanmıştır.

Bunları Biliyor musunuz?

Türkiye kalp projesi araştırmalarının sonuçlarına göre, Türkiye’deki ölümlerin yüzde 37’si kalp hastalıklarından kaynaklanıyor
Kolestrol yüksekliği zeytinyağı en az tüketen Karadeniz bölgemizde, en düşük oran ise zeytinyağı ağırlıklı beslenen Ayvalık çevresinde. Zeytinyağını bol tüketen ülkelerde özellikle Yunanistan, İspanya ve İtalya’da kalp ve damar hastalıkları ve bu hastalıklardan ölüm oranı çok düşük. Amerika’nın ünlü beslenme uzmanı Ancel Keys, Akdeniz ülkelerinde damar ve kalp hastalıklarına çok az rastlanmasının nedenini araştırmış ve bütün yemeklerde sadece naturel, sızma zeytinyağı kullanan bu hastalarda ülser yaralarının kapanma oranının yüzde 55 olduğu saptanmıştır.
Ciltlerine radyasyon verilmeden önce zeytinyağı sürülen hamsterlarda, zeytinyağının radyasyona karşı kesin ve tam bir koruyucu madde olduğu saptanmıştır.

Pratik Öneriler:

Bir ziyafet öncesi ve sonrası birer kaşık zeytinyağı içebilirsniz. Zeytinyağı mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğu bir ölçüde azaltır. Safra salgısını arttırarak hazmı kolaylaştırır…

Yüksek tansiyon için: 15-20 kadar taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatın. Süzgeçten geçirip suyunu alın. Üzerine biraz şeker ilave edin. 15 gün boyunca sabah akşam sıcak için.

Sürekli kabızlık çekenler: Sabahları aç karnına 1-2 kaşık zeytinyağını deneyiniz. zeytinyağı iyi bir “laksatif”tir

Oruç tutanlar: Sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içmek bağırsak ve safra kesesini rahatlatacaktır.
Ağrı, romatizma, ayak bileği dönmesi, adale incinmesine karşı: 200 gr. doğranmış taze çiçek ve yaprak, 100 gr. sarı papatya ile 1 kilo zeytinyağını arada sırada karıştırarak 2 saat süreyle bir benmari içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzünüz ve acı veren yeri derinlemesine ovuşturunuz.

Romatizma ağrıları için: Dövülmüş kuru defne yapraklarını zeytinyağı içinde sulandırıp macunlaştırınız, ağrıyan yerin üzerine bolca sürünüz.
Deri yırtılmaları veya kesiklerde: Zeytinyağını, arı balmumu, doğranmış soğan ve kuyruk yağı ile karıştırarak “yara merhemi” olarak kullanabilirsiniz.
Soğuktan dudaklarınız çatlamasın diye üzerine biraz zeytinyağı sürün. Kuru ve çatlak elleriniz üzerine biraz zeytinyağı sürünüz. Yorgun ayaklar için banyo sonrasında eşit ölçüdeki zeytinyağı ve limonsuyu ile 10 dakika ovuşturunuz.
Zeytinyağını çok az tentürdiyotla karıştırarak ucuz ve sağlıklı bir güneş yağı elde edebilirsiniz.

Sütü kesilen anneler için: Yağsız inek sütüne bira zeytinyağı katıp, sütten kesilen bebeğe veriniz. Anne sütü gibi doğal bir besindir, çünkü zeytinyağı anne sütüne yakın miktarda linoleik ve linolenik içerir.
“Kafa sağlığınız için” … gıcırdayan kapılarınıza zeytinyağı sürebilirsiniz.

Zeytinyağı Güzelliktir:

Beyaz dişler için: Diş etlerinizi zeytinyağı ile çalkalayınız ve uzunca bir süre ağızınızda tutunuz.
Parlak ve yumuşak saçlar için: Bir yumurta sarısını, 1 kaşık zeytinyağı, 1 limonun suyu ve yarım bardak bira ile karıştırınız ve saçlarınıza uygulayınız. Bir süre bekleyiniz. sonra da başınızı sabun yada şampuanla yıkayınız. 2 kahve kaşığı zeytinyağı, 1 kaşın ricin ve 10 damla kekik özünden hazırlanan bir karışım yapabilir saçlarınıza friksiyon ile uygulayabilir, saçlarınızı parlaklaştırabilirsiniz.
Kepeğe karşı: 20 gr. risin, 20 gr. kolonya ile 150 gr. zeytinyağını karıştırıp saçlarınıza friksiyon yapabilirsiniz.
Kuru cildi nemlendirmek için: Sızma zeytinyağı ile iyice ezilmiş avakado meyvası hamurunu yüzünüze sürüp 10-15 dakika bekletiniz. Sonra yüzünüzü yıkayınız.
Yüz kırışıklıkları için: Haftada 2 kez, yatmadan önce zeytinyağı ve limon karışımı ile yüzünüze masaj yapabilirsiniz.
Kol ve Bacaklara yumuşaklık kazandırmak için: Kalın tuzla karıştırılmış zeytinyağı ile masaj yapınız, sıcak su ile yıkayınız.
Güneş yağına karşı saf zeytinyağını sürebilirsiniz.
Kolay çizilen veya kırılan tırnaklara karşı: Parmaklarınızı 5-10 dakika zeytinyağında tuttuktan sonra, iyotlu alkol ile ovuşturunuz.
Parmaklarda oluşan nasıra karşı: Zeytinyağı ve sarımsak veya kuru soğanla hazırlayacağınız merhemi üzerlerine sürünüz.

Zeytinyağı maskesi saça ve cilde faydaları


Zeytinyağı mucizevi faydaları nedeniyle yüz ve saç bakımı amacıyla yüzyıllardan beri yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Her ne kadar günümüzde bir çok kozmetik uzmanı zeytinyağının yüze sürülmesi ve uygulanması yönünde tavsiyelerde bulunmakta ise de bunun zeytinyağının kendisi yerine zeytinyağı maskesi biçiminde uygulanması daha faydalı olacaktır. Ama öncelikle zeytinyağı nasıl oluyor da cilt, yüz ve saç için faydaları bu kadar etkili olabiliyor bunları açıklayalım. Zeytinyağının Yüze ve Saça Faydaları Nelerdir?
Zeytinyağı saç ve cildin ihtiyaç duyduğu A ve E vitaminleri bakımından son derece zengin bir bitki yağı olup söz konusu vitaminlerin cilt gençleştirici ve saçları güçlendirici etkileri bilimsel olarak ta bilinmektedir. Zeytinyağında ayrıca yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde ve saç dökülmesinde yaygın olarak kullanılan B, D. K vitaminleri ile potasyum minerali de bolca bulunur. Zeytinyağı diğer yandan cildin nem kaybını en aza indiren bir nem dengeleyici özellik te arz etmektedir. Cilt ve yüz gençleştirici etkisi hem cildi besleyici vitaminleri ve mineralleri ihtiva etmesi hem de nemlendirici doğal krem özelliği sunması ile olmaktadır.

Zeytinyağı Maskesi Yüze Nasıl Uygulanır?

Her şeyden önce zeytinyağı sabah ve akşam cildi ve yüzü temizlemek için kullanılabilir. Bunun için ısıtılmış yarım litre su içerisine üç yemek kaşığı zeytinyağı dökülür ve bir pamuk ile suyun üzerindeki zeytinyağı pamuğa emdirilerek cilde hafifçe sürülerek uygulanır. Şayet yağlı bir cilde sahipseniz ve cildinizi zeytinyağı ile temizliyorsanız bu durumda cildinizi ılık su ile durulamalısınız. Zeytinyağının cilt için diğer bir faydası ise makyaj temizlemek için kullanılabilir olmasıdır. Zeytin yağının yüz için kullanımının bir diğer nedeni ise göz çevresindeki kırışıklıklar, göz altı torbaları ve gözlerdeki kaz ayağı kırışıklıkları için iyileştirici etkisidir.

Bunun için zeytin yağını kullanmak isterseniz ılıtılmış zeytin yağını yüzde uygulamak istediğiniz bölgeye parmak uçlarınızla hafifçe uygulayınız ve 30-40 dk silmeden bırakınız. Daha sonra da kağıt peçete ile fazla yağı silebilirsiniz. Saç bakımı için zeytin yağı kullanmak istiyorsanız özellikle sak köklerinde zayıflama, saç dökülmesi ve kellik, saçlarda kepek oluşumu ve hatta saç beyazlaması için zeytinyağının tedavi edici etkisinden faydalanabilmek mümkündür. Saçlarınıza yapacağınız sızma zeytinyağı bakım kürü ile kısa zamanda saç kökleri canlanacak, saçlarınız keratin bakımından daha güçlü ve canlı bir hal alacaktır.

Zeytinyağı Maskesi Nasıl Yapılır?

Zeytin yağı maskesi cilt yenileme ve ciltteki kırışmaları ve cilt lekeleri giderme amacıyla kullanılmaktadır. Zeytinyağı maskesi yaparken dikkat edilecek en önemli şey zeytin yağı ile birlikte bir takım sebzeler ve şifalı meyveler kullanmaktır. Bu sayede yüzünüz Bu maskemiz, özellikle kuru ciltler için, ideal bir maske. Hem cildinizi nemlendirecek, hem de, canlandıracak özelliğe sahip.

GEREKLİ MALZEMELER :

Kendi kullandığınız nemlendirici krem ZeytinyağıSebze ve Meyveler Bir adet yumurta 50 gram yağlı peynir 1 tatlı kaşığı bal

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :

Evde, cildinizi nemlendirmek amacıyla, kullandığınız nemlendirici kreminizin içine, yarı sulu, ince bir kıvam elde edene kadar, damla damla zeytinyağı ilave ederek karıştırın. Elde eetiğiniz maskeyi cildinize sürün ve 20 dak bekledikten sonra, ılık su ile yıkayın. Bu uygulamayı 10 uyguladıktan sonra, cildinizdeki değişime inanamayacaksınız.

Mor Soğanı Sütle Karıştırıp İçin! Bakın Neye İyi Geliyor!

Soğan eski çağlardan beri gıda olarak kullanılan şifalı bir bitkidir. Soğanın halk hekimliğinde kullanılması binlerce yıllık tecrübeye dayanır. Soğanın birçok hastalıklara karşı kullanılması ihtiva ettiği bazı etkili maddelerden ileri gelmektedir.

Mor Soğanın Faydaları Neler?

Soğan, taşıdığı sulfosid sebebiyle antibiotik etkiye sahiptir. Ve vücudu grip, soğuk algınlığı vb üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı dirençli hale getirir. Mor soğanın halk hekimliğinde uzun süre kullanılan ve bilimsel olarak da kliniklerde etkisi tespit edilen iki önemli tedavi edici özelliği vardır.

  • Kalbi güçlendirir,
  • Kolesterolü düşürür,
  • Dolaşım bozukluğunu giderir.
  • Kan yapımına yardımcı olur.
  • Kalp çarpıntısını giderir.
  • Mor Soğan suyu kalbi güçlendirmektedir,
  • Taşıdığı esterler kanın pıhtılaşmasını önler.
  • Kan basıncını (tansiyonu) düşürücü etkiye sahiptir.
  • Şeker hastalığına karşı bol miktarda mor soğan yenir.
  • Kesik ve yanık yaralarının mikrop almaması için mor soğan suyu sürülür.

Mor Soğan ve Süt Karışımı Mucizesi

Mide kanaması ve karın sancılarına karşı mor soğan süt karışımı çok etkili bir yöntemdir. Mor soğanı ince ince doğrayın ve sütün içinde kaynatın. Bu sütü için ve dibinde kalan soğanları da yiyin.

  • Mor soğan süt karışımı tansiyon düşürücü özelliğe sahiptir.
  • Şeker hastalığına karşı mor soğan yemek oldukça önemli ve etkilidir.
  • Vücuttaki kesikler ve yanık yaralarının üzerine mor soğan suyu sürmek, mikropları öldürmesi açısından önemli ve etkilidir.
  • Safra kesesi salgısını arttırma özelliğe sahiptir ki bu da safra kesesinde taş oluşumunu büyük oranda önler.
  • Ayak ve el tırnaklarınız çabuk kırılıyor ise tırnaklarınızı mor soğan suyu ile ovun.

Şifa Kaynağı Mor Soğan


Ayaklarda, ellerde, bacaklarda, karında ve göğüste şişmelere karşı soğan suyu içmek etkili bir yöntemdir. Günde 3 kez yemekten önce 1 yemek kaşığı soğan suyu için. Burun kanamasını durdurmak için mor soğan kullanılır. Kanı durdurmak için mor soğanı ikiye kesin ve yarısını burnun ön kısmına bağlayın. Soğan yumrusunu oluşturan yaprakları haşlayıp çıbanın üzerine koyun. Çıbanı olgunlaştırmak için etkili bir yöntemdir.

  • İdrar yollarınızda ağrı var ise mor soğan çok etkilidir. Mor soğanı kesin hafifçe ısıtın. Ağrıyan yerin üzerine koyun. Ağrının azaldığını göreceksiniz.
  • Dizanteri veya bağırsak iltihaplarını önlemek için çiğ yumurta sarısı, taze tereyağı, iyice ezilmiş kimyon tohumu ve fazla miktarda soğan suyu karıştırılıp günde üç kez birer yemek kaşığı yenilir.
  • Nasırları ortadan kaldırmada etkilidir. Sirkenin içerisinde mor soğanı kaynatın ve mor soğanı nasırlı bölgeye bağlayın. Bu işlemi bir kaç kez tekrarlayın ve farkı görün.

Bunların dışında soğanın vücuttaki zehirli maddeleri yok etme hazmı kolaylaştırma idrar sökücü kramp çözme gribi önleme ameliyattan sonraki hissizliği giderme gibi daha birçok etkileri de vardır. Bugün başta sarı mor ve kahverengi olmak üzere çok değişik soğan çeşitleri vardır. Hepsinin hastalıklara karşı tedavi özelliği hemen hemen aynıdır. Soğan bazıları tarafından kokusu sebebiyle  sevilmemektedir. Ağızdaki soğan kokusunu gidermek için maydanoz veya kahve çiğnemeli elma veya bal yemelidir.

Soğan Nasıl Tüketilmeli?

Soğandan istenen faydayı elde edebilmek için doğru kullanılması gerekir. Mesela soğan hiçbir zaman kullanılma vaktinden önce soyulmamalı veya küçük parçalara ayrılmamalıdır. Nitekim soyulan ve kesilen soğanların hava ile temas ettiğinde ihtiva ettiği birtakım tedavi edici maddeleri kaybolmaktadır. Soğanın doğrandıktan yarım saat sonra içerisinde bazı ayrışmalar meydana geldiği tespit edilmiştir. ekşimesine ve karın ağrılarına sebep olmaktadır. Salatalara soğan ilavesi tavsiye edilmektedir.

Sos içerisindeki soğanın hazmı ise çok zordur. Soğan hiçbir  zaman sarımsağın yanında yenmemelidir. Aksi takdirde bağırsaklarda mayalanma sonucunda ağrı yapar. Acı soğanların acılığını hissedip gözlerinizin yaşarmaması için çok keskin bıçakla kesilmesi gerekir.

İşte Gribin En Doğal Ve Etkili İlacı!

Yüzyıllardır Anadolu’da yemeklerin, özellikle de etlerin yanında hazmettirici olarak tüketilen şalgam suyu vücut direncini arttırarak hastalıklara karşı koruyucu ve iyileştirici özellikler sunuyor. İçeriğindeki A-B-C grubu vitaminlerle kalp-damar hastalıklarının yanında boğaz iltihabına da iyi gelen şalgam suyunun faydaları saymakla bitmiyor. Soğuk algınlığının ilerleyip boğaza hatta ciğerlere indiği durumlarda en iyi bitkisel çözüm; göğsü yumuşatıp, akciğer ve bronşları temizleyen şalgam suyu.

Çocuklara “Antibiyotik Yerine Şalgam”

Vücuttan toksinleri atmaya yarayan ve kansızlık için ideal bir ilaç olan şalgamın yaprakları da kökü gibi kalsiyum, demir, bakır ve iyot içeriyor. Çocuklarının gazlı içecekler içmesi konusunda endişe duyan aileler, bitkisel bazlı bu içeceği onların günlük demir, bakır ihyiyaçlarının karşılanması açısından da oldukça önemsiyorlar. Anti-enfeksiyon olarak bilinen bu doğal içecek, annelerin grip mikrobuna maruz kalmış çocuklarına gönül rahatlığıyla içirebilecekleri ender ürünlerden.

iste gribin en dogal ve etkili ilaci 1 İşte Gribin En Doğal Ve Etkili İlacı!
Aileler, küçük yaşlarda sık sık hasta olan çocuklarını mümkün olduğu kadar antibiyotikten uzak tutmaya çalışıyorlar. Böyle durumlarda alternatif tıbbı ve bitkisel çözümleri arayanlara fiyatının uygunluğuyla da dikkat çeken şalgam suyu oldukça cazip geliyor.
K.B.B. Mütehassısı Op. Dr. M. Sezai Yavaşça: Şalgam (Brassica napus) kökleri sebze olarak yenilebilen turpgillerden bir bitkidir. 100 gr şalgam içerisinde 23 kalori, 0.2gr yağ, 24mg fosfor, 35mg kalsiyum, 188mg magnezyum, yanında B1, B2, B3 ve C vitaminleri ihtiva eder. Havuç (Davas carota) maydanozgiller familyasından etli kökleri için yetiştirilen bir bitki olup,A, B, C, D ve E vitaminleri yönünden zengindir. Adana ve Mersin yöresinde bu iki mucize sebzenin bulgur ile fermente edilmesi suretiyle hazırlanan şalgam suyu tamamen organik bir karışım olup, hiçbir kimyasal katkı içermez.
Yıllardır çok sevilerek içilen ve güney illerimizin vazgeçilmezi olan şalgam suyu, bu gün tüm dünyada ciddi araştırmalara konu olmaktadır. Özellikle Çin’de yaşanan SARS GRİBİ sırasında Çinli araştırmacılar tarafından ısrarla tüketilmesi önerilmiş ve ülkemizden Çin’e Şalgam suyu ihraç edilmiştir. Kışın yaşanacak gripal enfeksiyonlardan korunmada ihtiva ettiği C vitamini ve prebiyotik etkisinden dolayı şalgam suyu içilmesi şiddetle tavsiye edilmektedir.

iste gribin en dogal ve etkili ilaci 2 İşte Gribin En Doğal Ve Etkili İlacı!
Şalgam Suyunun Faydaları

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığı ve grip hastalığına yakalanmayı önlemek için birebirdir. Antioksidan özelliği vardır. Eğer kabızlık problemi yaşıyorsanız, bu problemi şalgam suyu içerek ortadan kaldırabilirsiniz. Aç karnına içeceğiniz 1 bardak şalgam suyu bağırsaklarınızı çalıştırarak kabızlık probleminin ortadan kaldırılmasını sağlar. Kilo vermenizde fayda sağlar. Bağırsakları boşaltmak için çok iyi bir içecektir. Şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir içecektir. İştah açıcı özelliği vardır. Sindirimi kolaylaştırılması açısından oldukça faydalıdır. Mide ve karaciğer için son derece faydalıdır. Kemikleri ve dişleri kuvvetlendirici özelliği vardır. Göz sağlığına çok faydası vardır. Kalp ve damar sağlığı açısından oldukça faydalıdır. iste gribin en dogal ve etkili ilaci 3 İşte Gribin En Doğal Ve Etkili İlacı!

Şalgam Suyunun Zararları

Çok tuzlu tüketilmes yüksek tansiyon hastaları açısından sakıncalıdır. Ayrıca yüksek tansiyon probleminiz olmasa da ileride tansiyon hastası olmanıza sebep olabilir.İştah açıcı özelliği olması nedeni ile, diyetinizi baltalayabilir.  Güncelleme Tarihi: 11 Ekim 2015, 12:58

Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları!

Saglikhaberleri.com – Şalgam havuç olarak da bilinen siyah havuç şalgam suyunun ham maddesi olarak bilinmektedir. Şalgam yapımında kullanılmasının yanı sıra siyah havuç suyu olarak da tüketilebilmektedir. Ayrıca, yapılan araştırmalara göre siyah havucun çok güçlü antosiyanin ve antioksidan özellikler taşıdığı belirlenmiştir. Siyah havucun en taze olanlarını kış aylarında elde etmek mümkündür. Daha sağlıklı ve iyi bir yaşam için siyah havuçtan yapılan rende, salata ve su tüketilmelidir. Çünkü siyah havucun insanlar için sağladığı birçok fayda bulunmaktadır.

siyah havucun inanilmaz faydalari.. 1 Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları!

İşte mideden cinsel sağlığa kadar siyah havucun faydaları… 

Gözler üzerinde etkilidir, göz bölgesinde meydana gelebilecek rahatsızlıkları engelliyici etkileri vardır. Ülser ve mide rahatsızlıklarında olumlu katkılar yapar. Sarılık gibi tehlikeli bir durum için insanlara olumlu katkılarda bulunur. Az yemek yiyen insanlar için iştah açıcı gibi özellikleri bulunmaktadır. Verem problemine karşı etkili olabilmektedir. Astım, bronşit ve ses kısıklığında yararlı bir çözümdür. Yüz bölgesi ya da boyun bölgesi üzerinde meydana gelebilecek kırışıklıkları önleyici etkileri olduğu belirlenmiştir. Damar sertliği problemini giderici özellikleri vardır. Aynı zamanda kan dolaşımının da daha iyi ve sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur. Kalp ve damar rahatsızlıklarının görülme risklerini azalttığı belirlenmiştir.
siyah havucun inanilmaz faydalari.. 2 Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları! Dişlerin güçlenmesini ve daha sağlıklı olmalarını sağlamaktadır. Cildin daha sağlıklı olmasına ve canlı gözükmesine yardımcı olmaktadır. Kansızlık problemi yaşayan insanlara siyah havuç önerilmektedir. Bu problemin aşılmasında insanlara fayda sağlamaktadır. Bebek emziren kadınlarda anne sütünün artmasına yardımcı olmaktadır. Antioksidan özellik gösterdiği için vücudun bağışıklık sistemine olumlu katkılarda bulunur. Vücudun direnç seviyesini arttırıp savunma mekanizmasına yardımcı olur. Vücut üzerinde meydana gelen iltihaplanmların kurumasına ve yükselen ateşin düşürülmesine yardımcı olur. Hem ishal problemine hem de kabızlık problemine iyi geldiği saptanmıştır. Siyah havuçta bulunan antosiyanin miktarı turuncu havuca göre oldukça fazladır. Antosiyanin içinde bulunduğu besine antioksidan özellikler sağlamaktadır. Bu yüzden bir besindeki antosiyaninin fazla olması insanlar için sağlıklı olduğunun işaretidir. siyah havucun inanilmaz faydalari.. 3 Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları!

Unutkanlığınız mı başladı? Onun taze sıkılmış suyunu kür olarak uyguladığınızda, unutkanlığınızın ortadan kalktığını aynı zamanda algılama gücünüzdeki artışı gözlemleyebilirsiniz.
Unutmayınız ki, sonradan kazanılmış hiçbir hastalık çaresiz değildir. Sonradan kazanılmış olan hastalıkların hemen hemen tamamı önlenebilir. Önlemek ve korunmak insanın kendi elindedir.
Tavşanlar çok hızlı çoğalan hayvanlardır. Bu hayvanların çok hızlı çoğalmalarının arkasındaki etken kendisiyle özdeşleşen bitkidir ve bu da havuçtur. Havuç seks hormonlarını aktive eden bir sebzedir. Tavşanın havucu severek tükettiğini hemen herkes bilir. Ancak, havucun cinsel arzuyu tetikleyen özelliğinin olabileceğini düşünmek kimsenin aklına gelmezdi. Son birkaç yıldan bu yana yapılan araştırmalar havucun hem düşünme gücünü artırdığını hem de iktidarsızlığa karşı önleyici güç olduğunu ortaya koymaya başlamıştır.
siyah havucun inanilmaz faydalari.. 4 Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları!

Havuç, cinsel dürtüyü de artırma özelliğine sahiptir.

Havuç kürünü aşağıda önerdiğim şekilde uygularsanız, cinsel gücünüzdeki artışı kısa zamanda fark edersiniz. Aynı zamanda unutkanlığa karşı muhteşem bir silah oluşturmaktadır. Unutkanlık şikâyetiniz var ise, taze sıkılmış havuç suyu kürü bu anlamda çok iyi bir yardımcıdır.
Havucun içerdiği falcarinol etkin Maddesinin iki önemli etkisi vardır. Tıp dili ile söylemek gerekirse, falcarinol maddesi anti-neoplastik özelliği olan etkin bir maddedir. Bu bakımdan havuç kansere karşı önleyicidir. İkincisi ise bu etkin maddenin antitümör etki göstermesidir.

Kürünü uygulamak gerekir

Havucun bu özelliğinden istifade edebilmek için onun kürünü yapmak gerekir. Yemeklerinizde veya salatanızda tercihli olarak kullanacağınız havuç bir beslenme şeklidir. Eğer onun tedavi veya önleyici gücünden faydalanmak istiyorsanız, mutlaka kürünü uygulamanız gerekir. Havuç, özellikle deri ve akciğer kanserine karşı mükemmel bir önleyicidir. Prostat, pankreas veya meme kanserine karşı bu önleyici gücü yok denecek azdır. Bir bitkinin kansere karşı önleyici gücünden bahsediliyor ise, mutlaka hangi Kanser türüne karşı etkili olduğu sorulmalı ve öğrenilmelidir.
Havucun en çok neye yaradığını kime sorarsanız sorun, hemen gözlere iyi geldiği cevabını alırsınız. Yapılan araştırmalara göre gözlerimiz için havuçtan çok daha faydalı ve güçlü olan sebze domatestir. Havuç bol miktarda A Vitamini içerdiğinden dolayı gözler için faydalıdır. Ancak burada bilmemiz gereken nokta A vitamininin yağda çözünen bir vitamin olmasıdır. Havuç suyunu doğrudan içtiğimiz taktirde içerdiği A vitamininden tam anlamıyla istifade edemeyiz.
İçerdiği A vitaminini büyük bir oranda vücudumuza kazandırmak istiyorsak, bu taktirde bir bardak havuç suyunun içerisine iki-üç damla sıvı yağ damlatmamız gerekir. Damlatılan bu sıvı yağ havucun içerdiği A vitamininin çok daha büyük oranda vücudumuz tarafından emilmesini sağlayacaktır. Avrupa’nın bazı şehirlerinde taze meyve suyu satan dükkânlarda havuç suyu sipariş ettiğiniz zaman, “birkaç damla sıvı yağ damlatalım mı?’ diye sorarlar.

siyah havucun inanilmaz faydalari.. 5 Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları!
Taze olarak tüketilmeli

Üç Ay boyunca her Gün, akşam yemeğinden iki Saat sonra taze sıkılmış bir bardak havuç suyu içilir. Üç ay tamamlandıktan sonra haftada en fazla 2-3 defa yine akşam yemeklerinden iki saat sonra bir bardak havuç suyu içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Havuç suyunu içtikten sonra üzerine başka bir şey tüketmemeye özen gösterilmelidir. Her gün akşam taze olarak hazırlanması ve fazla bekletilmeden tüketilmesi gerekir.
Bu uygulama aynı zamanda akciğer, deri kanserine ve de kalp krizine karşı da bir önleyicidir. Günün kürü ile havucun bütün özelliklerinden istifade ediyorsunuz demektir. Piyasada satılan hazır havuç suları bu amaç için kullanıldığı taktirde başarı oranı yüzde 70 oranında azalabilmektedir. Bu nedenle havuç suyunu kendiniz mutfağınızda taze olarak hazırlarsanız çok daha başarılı sonuç alırsınız.

Bunları biliyor muydunuz?

Havuç kürü, insan vücudunda bulunan OGG1 (8-OxoGuanine DNA Glycosylase) enzimini aktive etme özelliğine sahiptir. OGG1 enziminin aktivitesinin düşüklüğü, akciğer kanserinin oluşumunda oldukça etkilidir. Akciğer kanserine yakalanmış hastalarda OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olduğu gözlenmiştir. Yapılan klinik deneyler OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olması durumunda, akciğer kanserine yakalanma riskinin on misli artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Taze sıkılmış havuç suyu kürü, OGG1 enziminin aktivitesini yükselterek, bu kanser türüne karşı güçlü bir önleyici özellik göstermektedir. Bu özellik aynı zamanda keçiboynuzu (harnup) küründe de bulunmaktadır.

siyah havucun inanilmaz faydalari.. 6 Siyah Havucun İnanılmaz Faydaları!
Mide yanmasına karşı etkili

Havuçta bulunan alpha-phellandrene, cinnamic acid maddeleri güçlü bir laxative özelliğe sahip olduğundan, bağırsak sisteminin Sağlıklı çalışmasında oldukça etkilidir. Taze sıkılmış havuç suyu bununla da kalmayıp, bağırsaklarda oluşan ve Bağırsak Kanserine yol açabilen nitrozamini, nötralize edebilen zararsız hale dönüştüren (antinitrosaminic) etkin maddelere sahiptir. Havuç suyunun önemli bir özelliği yemek borusu ve mide yanmasına karşı olan gücüdür. Eğer mevsiminden dolayı veya herhangi bir nedenle havuç bulunamıyorsa, sadece ve sadece iki yudum olarak içilecek olan soğuk sütün, yemek borusu ve mide yanmasına karşı nasıl etkili olduğunu içtikten 3-4 Dakika sonra hissedeceklerdir.
UYARI 1: Şeker hastalarının havuç kürüne karşı dikkatli olmaları gerekir. Hekimlerine danışmadan kullanmamalıdırlar.
UYARI 2: Dışarıya çıktığınızda çantanızda küçük bir şişede süt bulundurunuz. İki yudum süt kürünün uygulamasında mide yanma veya ağrı başladığında mutlaka kısa zaman içerisinde süte ulaşmanız gerekir. Eğer yanma veya ağrı başladıktan kısa bir zaman sonra süte ulaşamaz iseniz, her defasında tedavide başa dönüyorsunuz demektir.

İşte Bozanın Hiç Bilmediğiniz Faydaları

Bildiğimiz gibi, çocuklarda öksürük kış aylarının olmazsa olmazı. Çocuklarda öksürüğü kesmek için kara turp ve ballı karışıma ek olarak doğal bir tedavi yöntemim daha var. Bir çay bardağına boza, üstüne de biraz tarçın döküp için, bunu günde 2 kere uygulayın, göreceksiniz öksürük yok olup gidiyor.Çocuklara boşuna ilaç, antibiyotik vermekten çok daha iyidir.

Bozada A ve B vitaminlerinin dört türü ile C ve E vitaminleri de bulunuyor. Mayalanması sırasında ürettiği laktik asit ise ender gıda maddelerinde bulunuyor ve bu değerli asit türünün hazmı kolaylaştırıcı etkisi var.

iste bozanin hic bilmediginiz faydalari.. 1 İşte Bozanın Hiç Bilmediğiniz Faydaları
Süt yapıcı özelliği nedeniyle hamile bayanlara ve vitamin kaynağı olarak sporculara tavsiye ediliyor. İçinde ilk başta yüzde 20 şeker olsa da daha sonra %8′lere kadar düşüyor. İçindeki yağ oranı da sıfır.

Bozanın Faydaları

Bağırsak florasını düzenler. İçindeki aktif mayalarla probiyotik özelliği vardır. Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler, sporcular ve kilo almak isteyen kişilerin kullanımı için uygundur. Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden besleyici özelliği nedeniyle “sıvı ekmek” olarak anılır. Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır. Öksürük tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.
iste bozanin hic bilmediginiz faydalari.. 2 İşte Bozanın Hiç Bilmediğiniz Faydaları

İçerdiği aktif mayalar sayesinde emziren annelerde süt yapımını artırır. Nitrozamin gibi kanserojen maddelerin vücuttaki oluşumunun önlenmesine yardımcı olur. İçerdiği aktif mayalar ve faydalı bakteriler sayesinde probiyotik etkisi vardır. Gribal enfeksiyon gibi, birçok enfeksiyona karşı bünyeyi dirençli kılar, yararlı bakterilerle vücuttaki direncin güçlenmesini sağlar. Zengin protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler ve sporcular için çok faydalıdır. Bozanın mayalanması sırasında oluşan laktik asit, hazmı kolaylaştırmada çok yardımcıdır. İçerdiği laktik asit nedeniyle bağırsak florasını düzenleyici role sahiptir. Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.

B kompleksi vitaminleri içerdiğinden beslenmede önemli role sahiptir. Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır. Doğal yatıştırıcı özelliği bulunan boza aynı zamanda zihin açıcıdır. Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden besleyici özelliği nedeniyle “sıvı ekmek” olarak anılır. Öksürük problemi yaşayanları boza sizin sorununuza çare olacaktır. Kilo almakta sorun yaşıyorsanız boza düzenli kullanımda kilo aldırır. A, B6, B12, C ve E vitaminleri içerir. 1 litresi yaklaşık 1000 kalori içerdiğinden, fiziksel aktivitelerde ve yüksek kalori diyeti için önerilmektedir. Birçok besin öğesini içerdiğinden dolayı “sıvı ekmek” olarak da adlandırılır. İçeriğindeki aktif mayalar ve laktik asit bakterileri probiyotik etki gösterir. Bozanın yapısındaki laktik asit, bağırsak florasını düzenleyici ve mide bezlerine olumlu etki sağlamaktadır iste bozanin hic bilmediginiz faydalari.. 3 İşte Bozanın Hiç Bilmediğiniz Faydaları Diyetisyen Sanem Apa’nın ağzından Boza:

Sağlıklı bir içecektir boza, zaten sağlıksız olan bir besin var mıdır ki dünyada? Önemli olan hangi besinin ne miktarda tüketilmesi gerektiğini bilmektir. Çünkü hiçbir besin tek başına mucizevi etki yaratmaz ve yine aynı şekilde hiçbir besin de tek başına suçlu olamaz.
Boza’nın mayalanması sırasında oluşan laktik asit ve içerdiği aktif mayalar sayesinde probiyotik etkisi bulunur. Ayrıca, Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler, sporcuların kullanımı için de çok uygundur.
Boza’nın içeriği sanılanın aksine sadece şeker değildir. Birçok besine göre besleyici öğeleri çok zengindir.  Boza;  kalsiyum, demir, fosfor, sodyum, tiamin, niasin, riboflavin bakımından değerlidir. Mayalı bir içecektir. Bu da içinde laktik asit oluşmasına neden olarak, mideyi koruyucu etki yaratır, sindirimi kolaylaştırır, gaz şikayetlerinin ortadan kalkmasını sağlar, kabızlığı azaltır, mide yanması gibi şikayetlerin oluşmasına engel olur.

iste bozanin hic bilmediginiz faydalari.. 4 İşte Bozanın Hiç Bilmediğiniz Faydaları
Boza’nın Besin Değerleri

100 ml Boza’da; 240 kcal enerji 57.5 gr karbonhidrat, 3.5 gr protein, 0.5 gr yağ, 29 mg kalsiyum, 1,3 mg demir, 97 mg fosfor, 1 mg çinko, 0.09 mg Tiamin(B1 vitamini), 0.05 mg Riboflavin (B2 vitamini),> 1.16 mg Niasin bulunur.

Boza Nasıl Servis Edilir?

Büyük bardaklarda, üzerine tarçın leblebi serpilip, yine yanında kasede bol leblebiyle sunulur. Önce içilen boza sonuna geldiğinde tatlı kaşığıyla afiyetle yenir. O halde bu faydalarının yanı sıra asrın vebası olan kanserden kurtulmak için kış aylarının bu güzel Türk içeceğini bol bol içelim ve sevdiklerimize ikramlarda bulunalım.

Antibiyotik Yerine Şalgam

Yüzyıllardır Anadolu’da yemeklerin, özellikle de etlerin yanında hazmettirici olarak tüketilen şalgam suyu vücut direncini arttırarak hastalıklara karşı koruyucu ve iyileştirici özellikler sunuyor. İçeriğindeki A-B-C grubu vitaminlerle kalp-damar hastalıklarının yanında boğaz iltihabına da iyi gelen şalgam suyunun faydaları saymakla bitmiyor. Soğuk algınlığının ilerleyip boğaza hatta ciğerlere indiği durumlarda en iyi bitkisel çözüm; göğsü yumuşatıp, akciğer ve bronşları temizleyen şalgam suyu.

Çocuklara antibiyotik yerine şalgam

Vücuttan toksinleri atmaya yarayan ve kansızlık için ideal bir ilaç olan şalgamın yaprakları da kökü gibi kalsiyum, demir, bakır ve iyot içeriyor. Çocuklarının gazlı içecekler içmesi konusunda endişe duyan aileler, bitkisel bazlı bu içeceği onların günlük demir, bakır ihtiyaçlarının karşılanması açısından da oldukça önemsiyorlar. Anti-enfeksiyon olarak bilinen bu doğal içecek, annelerin grip mikrobuna maruz kalmış çocuklarına gönül rahatlığıyla içirebilecekleri ender ürünlerden.

Aileler, küçük yaşlarda sık sık hasta olan çocuklarını mümkün olduğu kadar antibiyotikten uzak tutmaya çalışıyorlar. Böyle durumlarda alternatif tıbbı ve bitkisel çözümleri arayanlara fiyatının uygunluğuyla da dikkat çeken şalgam suyu oldukça cazip geliyor.

Şalgamın vücudumuza faydaları

K.B.B. Mütehassısı Op.Dr.M.Sezai Yavaşça: Şalgam(Brassica napus) kökleri sebze olarak yenilebilen turpgillerden bir bitkidir.100 gr şalgam içerisinde ; 23 kalori,0.2gr yağ,24mg fosfor,35mg kalsiyum,188mg magnezyum,yanında B1,B2,B3 ve C vitaminleri ihtiva eder. Havuç (Davas carota) maydanozgiller familyasından etli kökleri için yetiştirilen bir bitki olup,A,B,C,D ve E vitaminleri yönünden zengindir. Adana ve Mersin yöresinde bu iki mucize sebzenin bulgur ile fermente edilmesi suretiyle hazırlanan ŞALGAM SUYU tamamen organik bir karışım olup ,hiçbir kimyasal katkı içermez.

Yıllardır çok sevilerek içilen ve güney illerimizin vazgeçilmezi olan şalgam suyu, bu gün tüm dünyada ciddi araştırmalara konu olmaktadır. Özellikle Çin’de yaşanan SARS GRİBİ sırasında Çinli araştırmacılar tarafından ısrarla tüketilmesi önerilmiş ve ülkemizden Çin’e Şalgam suyu ihraç edilmiştir. Kışın yaşanacak gripal enfeksiyonlardan korunmada ihtiva ettiği C vitamini ve prebiyotik etkisinden dolayı şalgam suyu içilmesi şiddetle tavsiye edilmektedir.

Kuru Öksürüğe Ne İyi Gelir?

Saglikhaberleri.com – Kuru öksürük, balgamlı öksürüğe göre çoğu zaman daha sıkıntılı ve ağrılı geçmektedir. Genellikle sigara kullanımı, kuru hava ve bakterilerden kaynaklanan bu rahatsızlık çok nadiren ciddi hastalıklarla alakalıdır.

Kuru öksürük çoğunlukla sigara kullanımı, sıvı yetersizliği, kuru hava ve mikrop kapması gibi etkenlerden kaynaklanır. Öksürük temelinde soluk borusu ve akciğerdeki istenmeyen maddelerin dışarı atılmasıdır. Yani vücudumuz gırtlağa baskı yaparak açılmasını ve vücuttaki istenmeyen maddenin dışarı atılmasını sağlar.

Veremin başlangıcı da kuru öksürüktür fakat kuru öksürük vakalarının çok azı verem başlangıcına işaret eder. Eğer öksürüğünüz uzun sürerse bir hekime danışmakta fayda var.


Kuru öksürüğe ne iyi gelir?

Kuru öksürük ile baş etmede en etkin yöntem bol sıvı alınmasıdır. Bol sıvı alımı ile birlikte sigara kullanımı bırakılır ve ev ortamı sürekli havalandırılırsa öksürüğünüz çok kısa sürede geçecektir.

Kuru öksürük nasıl tedavi edilir?

Kuru öksürüğü kesmek için bazı şifalı bitkilerden de faydalanabilirsiniz. Sizin için bulduğumuz birkaç kuru öksürük bitkisel tedavi yöntemi şu şekilde:

– 1 çay kaşığı karabiber 1 tatlı kaşığı bal ile karıştırılıp yenir. İçilen bu ilaçtan sonra süt içerseniz boğazlarınız rahatlayacaktır.

– 2 tatlı kaşığı dut pekmezine göz kararı karabiber dökerek günde bir kaşık yerseniz bu da boğazlarınızı rahatlatacaktır.

– Ihlamurla ayva yaprağı kaynatılır ve içilir.

– Elma kabuklarıyla, zencefil, ıhlamur, ayva, tarçın ve limon kaynatılır. Suyu içilir.

– Nisaştayı su ile kaynatıp limon suyu ve pekmezle karıştırın.

– Bir miktar kekiği suyla kaynatıp içine bal koyup ılıtıp içelim.

Bitki Çayları Ölümcül Sonuçlar Doğurabilir!

Günün hangi saatinde ve ne miktarda içilmesi gerektiği bilinmeden sıkça tüketilen bitki çayları ciddi sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.

Havaların soğuması ile birlikte sıkça tüketilen bitki çayları ve bunların tüketiminde dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili uyarılarda bulunan Doç. Dr. Oğuz Özyaral, bu çayların hekim tavsiyesi ile tüketilmesi gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Oğuz Özyaral, ‘Eğer doktorunuz size 1 fincan bitki çayı önersiyse siz 5 poşet tüketemezsiniz. Aksi halde sizi ölüme doğru götürecek hareketler yapmaya başlıyorsunuz demektir” dedi.

Öncelikle hekime danışılmalı

Bitki çaylarının tüketimi konusunda yaklaşımların genel olarak yanlış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özyaral, ilacın da aslında bitkilerden çıkarılan bir kimyasal maddeden oluştuğunu hatırlatarak, ilacın kimya, zehir içerdiğinin unutulduğunu belirtti. Kullanılan bitki çaylarının da ilacın özü olduğunun ve aslında içinde kimyasal olan toksit madde bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Özyaral, ‘Ne kadar çok bitki çayı tüketilirse o kadar çok da toksit madde alınmış olur. Bitki çaylarını istediğiniz kadar tüketemezsiniz. İhtiyacınız olan bitki çaylarını ancak hekiminizin desteğiyle içersiniz’ diye konuştu.

Her bitki çayı günün her saatinde tüketilemez

Bazı çayların tüketimi konusunda örnekler veren çizen Prof. Dr. Özyaral, ‘Hazımsızlık probleminiz varsa hekiminiz ihtiyacınız olan bitki çayını sabahları aç karnına 1 fincan içmenizi önerir. İçeceğimiz bitki çayının miktarını çok iyi ayarlamamız gerektiği gibi hangi bitki çayını günün hangi saatinde içmemiz gerektiğini de bilmemiz lazım. Mesela gece saatlerinde bitki çayı içmek istiyorsak papatya ya da ekinezya gibi rahatlatıcı, teskin edici bitki çaylarını tercih etmek gerekir. Yine adaçayı üritik etkisi olduğundan ve tansiyonu yükselttiğinden gece içilip, ardından da yatılmamalıdır’ ifadelerini kullandı.

Aktar sadece satış yapabilir

İçilecek olan bitki çayının aktarda birtakım karışımlar olarak satılması konusunda da yanlışlıklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özyaral, ‘Aktar, çeşitli bitkileri satma hakkına sahip bir müessesedir ancak sattığı bitkinin hangi hastalık için hangi miktarda tüketileceğini belirleyen mercii değildir. Bu iş ise eczacının işidir. Küçük, tek kullanımlık poşetler halinde paketlenmiş olan çayların hedefiyse bir fincan ölçü içerisinde demlenebilecek çay miktarının belirlenmesidir. Eğer kullanım miktarına ve kullandığınız bitki çayının vücudunuzda nelere etki ettiğine dikkat etmezseniz riskleri de çağırmaya başlarsınız” diye konuştu.

Evde hazırlanabilecek bitki çayı tarifi

Bilinçsizce bitki çayı kullanmak yerine immün sistemi güçlendirici çayların evde de hazırlanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Özyaral, ‘Eskiden anneanneler, babaanneler büyük demliklerin içine bir avuç ıhlamur koyarlardı ve dilimlenmiş ya da küp küp kesilmiş elmayı da içine ekleyip bir taşım kaynatırlardı. Bu hazırlanan çay dinlenmeye geçerken içine çubuk tarçın ve 6-7 adet de tohum karanfil eklerlerdi. Tabii istendiği takdirde bir miktar kuru ya da taze zencefil de eklenebilir. Bu çay kaynarken ya da demlenirken değil, tam olarak içileceği vakit limon ile servis edilebilir. Çünkü turunçgillerin de kabuğunda bulunan aromatik yağların bozulmaması lazım. Öğlen ya da öğleden sonra bu çay günlük 1 ya da 2 fincan ölçüsünde tüketilebilir. Bu çay, immün sistemi güçlendirici, hastalıklara karşı koruyucu bir çaydır” dedi.

Prof. Dr. Özyaral, fazla ya da usulüne uygun olmayan tüketimle sadece bitki çaylarının değil, hemen hemen her gün tüketilen siyah çayın da zararlı olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Özyaral, ‘Bazen ‘Çay taze mi?’ diye sorulmasının nedeni de fazla dinlenmiş çayın içindeki tanen maddesinin kabızlığa sebep olmasıdır’ diye konuştu.

Ceviz yemek için 10 önemli neden!

Halk arasında saçlar için sarımsağın faydalı olduğu bilinse de, uzmanlar ceviz kabuklarının sarımsaktan daha etkili olduğunu söylüyor. Siz de saç dökülmesinin önüne geçmek için, 20 adet ceviz kabuklarını 1 litre suda kaynatın ve bu su ile günde 2 kez saçlarınızı yıkayın. Düzenli uyguladığınızda saç dökülmeniz duracaktır.

Ceviz Yemek İçin 10 Önemli Neden!

Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp atışlarında düzensizliği önlüyor.

Cevizdeki fitosteroller, kalın bağırsak, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardım ediyor, kolesterolün damarları tıkama aşamasında önemli bir adım olan şişme ve kızarıklığı azaltabiliyor.

Cevizdeki l-arginin kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var.
Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor. Asya’da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine inanıyor.
Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından çok zengin.

Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum, safra taşı oluşumunun önüne geçiyor.
Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.

Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri sürülüyor.
Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içeriyor.

Çörek Otu Mucizesi

Türkiye’nin hemen hemen tüm bölgelerinde ve dünyanın birçok ülkesinde yetişen ince yapraklı, yaklaşık 40 cm boylarında otsu tarla bitkisidir. Çörek otu diye kullandığımız küçük siyah tanecikler; bu bitkinin dallarında yetişen kapsül içindeki tohumudur.

Çörek Otu Faydaları Nelerdir?

  • Çörek otu kullanımı bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Antioksidan özelliği vardır.
  • İltihap oluşumunu engelleyici etkisi vardır.
  • Prostat ve meme kanserini yavaşlatıcı etkisi bulunur.
  • Karaciğeri koruyucu özelliği çörekotu faydaları içindedir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırma karaciğer kanserine karşı koruyabileceğini göstermiştir.
  • Kandaki şeker miktarını düşürücü etkisi vardır. İnsülin salgılamasını sağlayan pankreasta beta hücrelerini harekete geçirdiği gözlemlenmiştir.
  • Almanya’daki araştırmada bronşitli astım, allerjik astım, bahar nezlesi rahatsızlıklarına yönelik yapılan çalışmada çörekt otunun ciddi oranda fayda sağladığı gözlemlenmiştir.
  • Mide zarını tahriş eden etkenlere karşı mide zarını korur.
  • Çörek otunun kullanımı nefes borusu adalesini genişletme etkisinden dolayı nefes darlığında yararlıdır.
  • Kalp sağlığını koruyucu etkisi çörekotunun faydaları arasındadır.

Çörek otu nasıl tüketilmeli ?

Çörek otunu çörek otu tohumu olarak satın alınız. Kesinlikle öğütülmüş çörekotu almayınız. Çünkü Çörek otunun içeriğinde bulunan uçucu yağlar ve diğer değerli mineraller eğer öğütme işlemi uzun sürer ve bekleme söz konusu olursa niteliğini yitirebilir.

Çörekotu öğütülmeden yenirse sindirilemez, öğütülerek veya çiğnenerek yenmesi gerekir.

Çörek Otu tohumlarını uygun bir öğütücü ile kullanacağınız kadarını öğüterek kullanabilirsiniz. Öğütücüyü baharatçılarda bulabilirsiniz, karabiber öğütücü diye satılıyor. Özellikle seramik bıçaklı olanlarını tercih ediniz. Fiyatı 15-20 TL civarı.

Çörek otu tohumunu kahvaltı ve yemeklerden en az yarım saat önce bir şeker kaşığı çiğneyerek bir bardak su ile yutmalısınız. Tadı güzel olmadığından bu zor gelebilir o nedenle Ballı Çörek Otu Macunu tavsiye ederiz.

Çörek Otu yağı kullanımı aynı şekilde kahvaltı ve yemeklerden en az yarım saat önce bir çay kaşığı kadarını bir bardak su ile yutmalısınız.

Acı Biberin Bilmediğiniz İlginç Faydaları!

Acı biberin faydaları kanamayı anında durduruyor! Mutfakların vazgeçilmez baharatlarından acı-kırmızı biber tozu kesik ya da yaralanmadan kaynaklanan büyük-kanamalı yaraları anında durduruyor İşte acı biberin inanılmaz gücü.

Özellikle acı severlerin bolca tükettiği kırmızı biberin hiç bilmediğimiz bir yönü ortaya çıktı Yerli Amerikalıların özellikle kullandığı ve Doğu mutfağının da vazgeçilmez tatlarından biri olan acı-kırmızı Arnavut biberi ilk yardım malzemesi olarak kullanılıyor! Kırmızı biber kanama yaşanan bölgelerin üzerine sürüldüğünde kan akışını ve kaybını ‘anında’ kesiyor!

İster inanın ister inanmayın, kırmızı biber sizin mutfakta olmasa bile, herkesin ecza dolabında olması gereken bir bitki… Cayenne adı verilen acı arnavut biberi acil ilk yardım kitlerinin adeta bir parçası…

Acı-kırmızı biber, araştırmalara göre ayrıca kalp krizinin önlenmesinde de oldukça etkin bir madde… İşte acı kırmızı biberin olağanüstü sağlık ve tıbbi faydaları…

Dış yaralar için cayenne (acı arnavut biberi) nasıl kullanılır?

Biraz acı biber tozu alın ve kanama olan bölgeye doğrudan koyun, kanamanın 10-15 saniye içinde durduğunu göreceksiniz.

Daha büyük bir yara ise acı toz biberi, ılık bir bardak su içine atarak karıştırın bir çay kaşığı almak suretiyle hızlı bir şekilde için.

Kanamayı nasıl durduruyor?

Cayenne biberi aslında kan basıncı ve kan pıhtılaşmasını başlatarak hızlı bir eşitleme yapıyor ve böylelikle güçlü bir kanamayı durduracak etkiyi ortaya çıkarıyor.

Bilim İnsanları Kanıtladı: Soğan Suyunun Faydaları

Soğan Suyunun Mucizevi Faydaları

– İçeriğindeki yağ yakıcı enzimler ve anti bakteriyel maddelerin etkisiyle doğal olarak iyileştirici bir etkisi bulunmaktadır.
– İçeriğinde olan flavonoitler ile kükürtlü bileşiklerde sağlık açısından oldukça faydalı olan etkilere sahiptir. Soğan suyunun yararları nelerdir?
– Astım ve bronşit hastalıklarına karşı oldukça yararlıdır. Özellikle balgam üretimini azaltıp, balgam sökücü özellikleri vardır.
– Grip gibi soğuk algınlığı rahatsızlıklarında kullanıldığında tedavi açısından oldukça faydalıdır.
– Tüberküloz hastalığında korunmaya yardımcı olur. Uykusuzluğa karşı etkili bir korunma sağlar.

– Soğan suyunun Anti alerjik özelliği vardır. Obezite hastalarının sağlıklı ve kalıcı zayıflamasına yardımcı olur.
– Ateşi düşürmeye, yangıyı azaltmaya ve iltihabı gidermeye yardımcı olur.
– Kan yağlarını düşüren etkileri vardır. Vücudu rahatlatır ve idrar sökücü etkileri vardır.
– Hiper tansiyon hastalarının tedavilerinde kullanılması tavsiye edilir.
– Bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden, hastalıklara karşı daha dayanıklı bir bedene sahip olmaya yardımcı olur.
– Prostatite bağlı olan ağrıların azaltılmasında oldukça etkilidir.

Soğan suyunun yağ yakıcı etkisi vardır

– Yağ yakıcı etkisi olması sebebiyle zayıflamaya yardımcı olur. Haricen cilt lekeleri, kırışıklıklar ve sivilce izlerine karşı tedavi edici özellikleri vardır.
– İştah açıcı özelliği vardır.
– Yaşla birlikte ortaya çıkan eklem kireçlenmelerinde fayda sağlar. İçeriğindeki GPCS bileşimi kemik erimesine karşı oldukça etkilidir.
– Kadınların rahim ve yumurtalıklarda yaşadığı problemlerde tedavi edici özellikleri bulunmaktadır.

– Özellikle polikistik over, adet düzensizlikleri, miyomlar, çikolata kistleri ve vajinal akıntıları tedavi etmekte oldukça etkilidir.
– Kanserlerin önlenmesinde önemli bir etken olan kersetin, soğan suyunda oldukça fazla miktarda bulunmaktadır.
– İçeriğindeki bileşikler, vücutta meydana gelen tümörleri küçültücü, büyümesini engelleyeci özelliklere sahiptir.
– İçeriğindeki flavonoid sayesinde damarların genişlemesine, kalbin güçlenmesine katkı sağlar.
– İçeriğinde bulunan esterler sebebiyle, kandaki pıhtılaşmayı engelleyici etkisi vardır.

Her Gün Bir Elma Ve Kahve Meğerse…

Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, elma ve kahvenin sağlık açısından faydalı gıdalar olduğunu belirtti.

İşte elmanın ve kahvenin faydaları

Her gün bir elma tüketmenin kötü huylu kolesterolü düşürdüğünü ifade eden Keçeci, “Özellikle LDL kolesterolün düşürülmesinde içerdiği lif ve antioksidanlar nedeniyle büyük etkisi vardır. Zayıflama diyetlerinin vazgeçilmezi elma, hem kilo verilmesi hem de kilo korunması için bire birdir.

Her gün bir elma tüketmek gerekli olan lif miktarı ile hem yağlanmanın geciktirilmesini sağlarken kas yapımı içinde fayda sağlayacaktır. Özellikle kilo alma riskleri olan bireyler de kalori yakımın da yardımcı olacak ve vücudumuzu dengede tutmamızı sağlayacak bir koruyucu haline gelecektir. İçerdiği vitamin ve mineraller hem cildin güzel kalmasına hem de bağışıklık sisteminin kuvvetlenerek hastalıklardan arınmamamıza ya da hastalıkların önlenmesine yardımcı olacaktır.

Kolon ve göğüs kanserini önleyici 

Elma içerdiği vitamin mineral ve antioksidanlarla vücuttan fazla suyun ve yağın atılmasına yardımcı olur, tarçın, ısırgan ve mate yaprağıyla birlikte kullanıldığında detox etkisi gösterir ve kilo verme programların da kullanılabilir. Kolon ve göğüs kanserinde önleyici etkisi olduğu pek çok araştırma da vurgulanmaktadır.

Diyabeti önlüyor 

Her gün bir elma ailede diyabet riski olan bireylerin için önleyici etki gösterir, diyabetin ilerlemesini önler ve özellikle kırmızı, mor ve mavi meyvelerle birlikte tüketildiğin de diyabetin ilerlemesi ve komplikasyonlarının görülme riskini önler. Antioksidan etkisi ile pek çok sinir sistemi hastalıkların da ve Alzheimer hastalığının oluşmasının önlenmesi ya da geciktirilmesin de elmadan faydalanılabilir.

Özellikle anne adayları, Her gün 1 elma yendiğinde astım ve benzeri solunum sistemi hastalıklarına yakalanacak çocuk doğurma riskleri azalmaktadır.” diye konuştu. Her gün bir fincan kahve tüketmenin, sağlık açısından faydalı olduğunu kaydeden Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, şöyle konuştu:

Kilo vermeye yardımcı

“İçerisinde belirli oranlarda kafein, niasin ve antioksidan içeren doğru miktarda tüketildiğinde hem tokluk hissi hem de pek çok hastalığın önlenmesinde bizlere yardımcı olabilecek bir içecektir. Koyu renkte tüketilen özellikle paketlenmemiş ve aroma içermeyen kahveler ve Türk kahvesi günde bir fincan tüketildiğinde tokluk hissi sağlayarak kilo verme ve kilo koruma programlarında da olumlu etkiler sağlar.

Kahvenin tüketim miktarı çok önemlidir, gebe bayanlarda kafein alımı istenmezken, gebelik düşünen bayanlar içinde fazla kafein ve kahve tüketimi sorunlara neden olabilmektedir.

Faydaları saymakla bitmiyor 

Kahve doğru tüketildiğinde inme, kalp hastalıkları, stres gibi pek çok hastalığa iyi gelirken bu hastalığa yakalanmış bireylerde ise günlük dozları belirli miktarları geçmemesi gereken bir içecek halini alır.

Son yapılan çalışmalar, günde 1 fincan french press, Türk kahvesi ya da İskandinav kahveleri gibi kaynatılarak hazırlanan kahvelerin göğüs kanseri, baş ve boyun kanserini de önleyici etkilerinin olduğunu ortaya koymaktadır. Günde 1 fincan kahve tüketen bireyler de yapılan araştırmalar da kanser olma risklerinin %10 oranında azaldığı bulunmaktadır.

Parkinson hastalığını önleyici 

Yapılan pek çok çalışmada, Parkinson hastalığı gibi hastalıkların önlenmesi ya da geciktirilmesinde de kahvenin önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca kahveyle yapılan cilt bakımları yağlanma ve selülit problemlerine de iyi gelecektir. Unutulmaması gereken en önemli nokta bir uzmana danışarak kahve tüketim miktarının ayarlanmasıdır.

Fazla kafein alımı uykusuz problemleri, kafein alımına kazanılan bağışıklık kazandırabilir bu da başta duygu durumumuz olmak üzere pek çok durumu etkileyebilir. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de, kahve ile birlikte su alımının azaltılmamasıdır. Günde en az 2 lt su tüketmek ve 1 fincan kahve tüketmek sağlımız için olumlu sonuçlar doğurur.”

Her diyet listesi herkese uygun olur mu?

Uygulanacak diyet listesi de bu yüzden kişiye özel olmalıdır. Diyet uygulamalarından sağlıklı ve doğru sonuçların alınabilmesi, listelerin kişiye özel olmasının yanında sürdürülebilir olmasına da bağlıdır. Diyet uygulamalarının devamlılığı kişinin motivasyonunu etkiler ve sonuca daha kolay ulaşmasına yardımcı olur.

Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel

“Kişinin ölçümlerine göre ve beslenme düzenine göre diyet programı planlanmalıdır. Diyetisyen gözetiminde hazırlanan listeler kişinin gün içinde alması gereken protein, karbonhidrat ve yağ kaynaklarını içerir. Ortalamada bir listede %12-15’ini protein kaynakları; %55-60’ını karbonhidrat kaynakları; %25-30’unu yağ kaynakları bulunmalıdır. Ayrıca, A,C,E,K ve B grubu vitamin kaynakları; mineraller ve kişinin gün içinde alması gereken su miktarını düzenlemelidir.”

Hastalıklarda Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Diyabet, böbrek hastalıkları, gut, çölyak, tiroid, hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalıkları, sindirim ve bağırsak sorunları, gebelik veya emziklilik dönemi gibi durumlarda da beslenme şekilleri birbirinden farklıdır. kişinin kan değerlerine uygun olmalıdır. Hastalıkların önlenmesi kadar tedavi aşamasında da diyet programlarından yararlanılır.

Vücudun direnç kaybetmemesi, fazla yağ kütlesinin azalması, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, kabızlık ve ishal gibi şikayetlerin yaşanmaması için beslenme düzeninde bulunan besinlerin kişinin metabolizmasına uygun olması gerekir.

Kişiler internette çok sık karşılaştıkları programları uygularken çok dikkatli davranmalıdır. Paleo diyeti, Alkali diyeti, Dukan diyeti, isveç diyeti, Atkins diyeti, Gaps diyeti gibi çok popüler olmuş diyet listeleri sürekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tür diyetleri uygularken, mutlaka içeriğine bakmalı ve kendi sağlık koşullarımıza uygun olup olmadığını bir Diyetisyen veya Beslenme Uzmanı kişiye danışmamız gerekmektedir.

Bütün bu etmenlerden dolayı her diyet listesi herkes için uygun olmaz. Beslenme programının kişiye özel olması ve bir uzman tarafından planlanması gerektiği unutulmamalıdır.

Bilimsel Olarak En Hızlı Şekilde Nasıl Yağ Yakılır?

Günümüzde birçok insan fazla kilolarından şikâyetçidir. Fazla kilolar genellikle yağ kütlesinden oluşmakla birlikte, kas kaybetmeden verilmesi için düzgün egzersiz ve beslenme gerektirmekte. Araştırmalara göre düzensiz şekilde verilmeye çalışılan kilo daha sonrasında geri alınmaktadır.

Kalori sayımı ve dikkatli tüketmemiz gereken besinler

Yağ yakmak için ilk olarak kalori sayımı büyük önem taşımaktadır. Eğer en hızlı şekilde yağlardan kurtulmak istiyorsanız kalorilerinizi saymak sizin düzenli bir biçimde yağ yakmanızı sağlayacaktır. Eğer kalori saymaya üşeniyorsanız bazı püf noktalar ile kilo vermeye başlayabilirsiniz. Öncelikle şeker ve un kullanımınızı minimuma indirin. Mümkünse hiç yememeye çalışın çünkü şeker ve unun vücut için bilinen hiçbir yararı yoktur. Eğer canınız çok fazla tatlı çekerse bal ve bir parça çikolata tüketebilirsiniz. Eğer bitter çikolata tercih ederseniz yağ yakımına da bir miktar yardımcı olacaktır. Sanılanın aksine tuz tamamen kesilmesi gereken bir şey değildir. Tuzdaki sodyum da vücudumuz için gerekli bir micro besindir. Tabiki günlük olarak 5 gram yani bir çay kaşığını geçmeyecek ölçüde tüketilmelidir. Bu miktar genellikle günlük hayatımızda tükettiğimiz besin ve içeceklerde bulunduğundan dolayı ek olarak çok daha az tüketilmesi yeterlidir. Yeterli seviyede vücudumuza aldığımız tuz, çeşitli böbrek ve kalp hastalıklarının önüne geçilmesini sağlar ve kemik sağlığını muhafaza etmemizi sağlar.

Örnek bir öğün nasıl olmalıdır? Örnek bir öğün nasıl olmalıdır?

Yağ yakmak isteyen biri aldığı tüm protein, karbonhidrat ve yağ miktarlarının dışında aldığı vitamin ve minerallere de dikkat etmelidir. Sabahları yumurta , yulaf ezmesi ve zeytin tüketilebilecek en iyi besinlerdir . Ek olarak kaliteli az yağlı peynirler de tüketilebilir. Eğer kişi yulaf ezmesini sevmiyorsa tam buğday ekmek daha iyi bir seçenek olacaktır. Öğlen de protein olarak haşlama, ızgara ya da fırında tavuk veya mümkünse kırmızı et tüketilebilir. Karbonhidrat olarak beyaz pirinç veya bulgur; sebze olarak da brokoli, karnabahar ve lahana gibi besinler sağlık açısından oldukça dengeli ve besleyicidir. Yağ ihtiyacımızı da zeytinyağı ile karşılayabiliriz. Küçük bir kasede yapılan salatanın üstüne gezdirilen 1 yemek kaşığı zeytinyağı hem lezzet hem de yağ ihtiyacımızı karşılayacağından iyi bir seçim olarak değerlendirilebilir. Akşam da makro besinlerin çeşidini değiştirerek benzer bir menü hazırlanması uygun olacaktır.

Yağ yakımı sırasında egzersiz seçimi nasıl olmalıdır?

Yağ yakımı sırasında egzersiz seçimi nasıl olmalıdır?

Yağ yakmak için en etkili antrenman düzenli ağırlık çalışmalarıdır. Haftada 3 kez yapılan tüm vücut antrenmanları yağ yakımını destekleyecektir. Eğer beslenmenizde kalori açığını çok küçük tutup protein miktarını da yüksek tutarsanız kas kütlesi ekleyebilirsiniz. Kas kütlesi eklendikçe metabolizmanız hızlanacak ve yağ yakma hızınız artacaktır. Bunun nedeni kasların enerjiye ihtiyaç duyduğu zaman karbonhidrat olmadığı durumlarda yağ kütlesini kullanmasıdır.

Yağ yakımında kardiyonun önemi Yağ yakımında kardiyonun önemi

Ağırlık egzersizleri dışında kardiyo da yağ yakımına destek olur. Yanlış yapılan kardiyo kas kaybına neden olabilir. Bu yüzden ideal sürede yapılmalıdır. Eğer uzun mesafe koşu yapacaksanız ortalama 30 dakika yeterli olacaktır. Koşu dışında basket ve bisiklet de kardiyo olarak sayılabilir. Bu noktada kişinin o anki isteği önemlidir. Yağ yakımı ve kardiyo konusunda farklı antrenman çeşitleri de vardır. Örneğin hiit ( high intensity interval training ) denilen kısa süreli, yüksek yoğunluklu ve sık dinlenme aralıklı bir yöntem vardır. Bu yöntem farklı şekillerde uygulanabilir. 100 metre depar ve 30 saniye dinlenmeyi 1 set olarak kabul edersek 5 ile 10 set arasında uygulandığı antrenmanlar veya belirlenen 5 farklı hareketin aralarında 20 saniye dinlenerek ve bunu 5 set uygulayarak yapılan çalışmalar örnek olarak verilebilir. Bu antrenmanlar ortalama 10-20dk arasında sürdüğü için zaman açısından da tasarruf sağlayacaktır. Araştırmalara göre hiit kardiyo uzun süreli koşu ve benzeri kardiyo çeşitlerine göre 6 kat daha fazla yağ yakmamızı sağlamaktadır.

Bu Güçlü Tarif İle Kalça, Basen Ve Belinizdeki Yağları Yakın!

Zencefil, Asya’dan geliyor ve binlerce yıldır bitkisel ilaç ve baharat olarak kullanılmaktadır. Zencefil çayı veya zencefil suyu, zencefil kökü suda kaynatılarak, soğutularak ve süzülerek hazırlanır. Zencefil birçok mucizevi faydalsı bulunmaktadır. Zencefil suyu, kilo verme sürecinde ve birçok farklı sağlık probleminde çok etkilidir. Bütük bir kaba bir buçuk litre su koyun ve doğranmış zencefil kökünü ekleyin. Karışımı düşük ısıda on beş dakika pişirin, daha sonra soğutun ve süzün. Her gün, gün içerisinde tüketin. Zencefil suyunun yanında günde en az bir litre tüketmelisiniz. Zencefil suyunu bir termos içinde saklayın ve gittiğiniz her yere yanınızda götürün. Daha iyi sonuç almak için en az 6 ay tüketin.

Zencefil suyu neye iyi gelir? 

Bulantıya iyi gelir

Zencefil bulantıyı hafifletmek ve deniz tutmasını önlemek için kullanılmıştır. Gebelik ve kemoterapi gibi birçok durumla bağlantılı kusma ve bulantı tedavisinde kullanılır. Günlük olarak zencefil takviyesi, kanserli hastalarda ciddi kemoterapi kaynaklı bulantıları azaltır.

İltihap önleyici etkileri

Zencefil suyu romatizma ve kireçlenmeden kaynaklanan eklem şişmesini, iltihaplanmayı ve ağrıyı azaltabilir. Birçok bilim insanının zencefilin güçlü anti-inflamatuar özellikler içerdiğini kanıtladığı bir makale yayınlandı.

Antioksidan özellikleri

Antioksidanlar, vücudu serbest radikallerden korurlar ve kuru ve taze zencefilin güçlü antioksidanlara sahip olduğu ve zencefilin gıdalarda antioksidan kaynağı olarak kullanılabildiği bir çalışmada ortaya çıkarılmıştır.

Kansere karşı korur

Zencefil, kanserin büyümesini engelleme ve onu önlemeye yardım etme konusunda etkili olmaktadır. Antioksidan içeriğin, vücutta kansere neden olan maddeler varsa yayılımını azalttığı gösterilmiştir. Bir araştırmaya göre, zencefil bazı kanserlerin gelişimini yavaşlattığı görülen antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir.

Kilo vermek için harikadır

Ayurveda uygulaması, zencefil tüketmenin kiloyu kontrol altında tutabildiğini göstermektedir. Birçok araştırmacı bunu doğruladı. Gingerol (zencefil içinde bir bileşik) alan aşırı kilolu sıçanların otuz gün sonra kilo verebildikleri ve leptin düzeyleri ve şeker düzeylerinin düzeldiği bir çalışmada bulunmuştur. Leptin, yemekten sonra tatmin olma ve toklukhissetmede rol oynar.

Araştırmacılar, zencefil takviyesinin yüksek yağlı diyetin neden olduğu obeziteyi baskıladığı sonucuna vardı. Başka bir araştırmaya göre, zencefil takviyesi sıçanlarda kilo kaybı üzerinde eşit bir etkiye sahiptir. Kan kolesterol düzeylerinde kayda değer gelişmelere neden oldu.

Zencefil sizi tam olarak tok tutar ve yiyecekleri düzgün bir şekilde sindirmenize yardımcı olur.

Hormonal değişiklikler ve stres kan kortizol seviyelerinde ani artışlara neden olabilir ve metabolizmayı ve bağışıklık sisteminin dengesini bozar. Yükseltilmiş kortizol seviyeleri kilo alımına neden olabilir. Zencefil tüketmek iç dengeyi sağlayabilir ve kilo vermeye ve mutluluğa katkıda bulunabilir.

Yemeden önce, metabolizmayı düzenleyeceğinden ince bir zencefil dilimi çiğnemelisiniz. Sindirimi teşvik edin, kortizon üretimini azaltın ve enerjiyi artırın. Ayrıca rendeleyin, birazzencefil ekleyin, limon suyu ve biraz tuz ekleyin. Karıştırın ve iştahınızı kontrol etmenize ve sindirime yardımcı olmanıza yarayacak bu karışımdan bir miktar tüketin.

Yemeklerden önce zencefil alımını sınırlandırmayın. Baharat olarak veya başka şekilde kullanın. Yaklaşık altı dakika boyunca pişirmek, sağlık yararlarını artırır. Bu lezzetlidir ve faydalarını elde etmek için diğer tatlar ile karıştırılması gerekmez.

Chia tohumunun faydaları ve zararları nelerdir?

Chia tohumu faydaları ve zararları nelerdir, merak ediyor musunuz? Ülkemizde de şifalı bitkiler arasında yerini alan ve sıklıkla kullanılmaya başlanan Chia tohumu A, B, D ve E vitaminlerince zengindir. Demir, iyot, manganez, kükürt, protein, magnezyum gibi mineraller ile linoleik asiti yüksek oranda içinde barındırır. Yüksek lif oranı ile daha çok zayıflamayı desteklemesiyle bilinen chia tohumu sağlığınız için de sayısız faydası ile dikkatinizi çekecek.

Chia Tohumu Zayıflatıyor

Yüksek oranda lif içeriğiyle tok tutucu özelliğe sahip chia tohumu kan şekerini dengeleyerek açlığı yatıştırmaktadır. Günlük protein ihtiyacını karşılamanıza da yardımcı olacak chia tohumu et ve balık tüketmeyen kişiler için başta protein olmak üzere omega 3 yağ asidi ve bazı minerallerin karşılanmasını sağlamaktadır.

Tok tutucu özelliğinin yanı sıra sindirim sistemini de destekleyen ciha tohumu kolay dışkılama için ideal bir şifalı bitkidir. Probiyotik bakterilerin büyümesini destekleyen chia tohumu metabolizmayı hızlandırarak zayıflamaya yardımcı olur ve vücuda enerji verir.

Chia Tohumu Yaşlanmayı Geciktiriyor

Cildin erken yaşlanmasını içeriğindeki anitoksian madde ile geciktiren chia tohumu vücutta sarkmai cilt kırışıklıkları, göz çevresindeki ince çizgiler gibi pek çok cilt problemlerini geride bırakmanızı sağlayarak yaşlanmayı geciktiriyor. Cildin dış etkilerden zarar görme oranını düşüren chia tohumu kırmızı kan hücrelerini arttırarak cildin onarımına ve yenilenmesine katkı sağlar.

Chia Tohumu Kemik Sağlığını Koruyor

Vücudun günlük kalsiyum ihtiyacının karşılayabilen chia tohumu bor, fosfor, magnezyum ve manganez mineralleriyle kas ve kemik yapısını güçlendirmektedir. Kemik sağlığı için kemik gücünü ve kütlesini korumaya yardımcı olan şifalı bitki diş ve diş yapısını da koruyabilmektedir.

Chia’nın içerdiği kalsiyum kemik gücünü ve kütlesini korumaya yardımcı olur. Chia ayrıca kemik sağlığı için başka bir önemli besin olan bor içerir. Bor, kemiklerin ve kasların sağlıklı gelişimi için kalsiyum, magnezyum, manganez ve fosforun vücut tarafından işlenmesine yardımcı olur. Düzenli fosfor alımı, osteoporoz riskini azaltmaktadır.

Anti bakteriyel etkisi sayesinde ağız kokusu ve ağız için bakterilerini ortadan kaldıran chia tohumu A vitamini, çinko, fosfor ve kalsiyum içeriğiyle dişlerde tartar oluşumunu, diş çürümelerini engelleyerek diş sağlığını da korumaya yardımcı olmaktadır.

Kemik Sağlığı İçin Chia Tohumu Nasıl Tüketilir?

1 çay kaşığı kavrulmuş chia tohumu ve 1 yemek kaşığı balı karıştırın ve bu karışımı 2 ay boyunca her sabah kahvaltıdan sonra tüketin.

Chia Tohumunun Diğer Faydaları Nelerdir?

Zayıflama, yaşlanma ve kemik sağlığını korumanın dışında daha pek çok faydası bulunan chia tohumu mutfağınızdan eksik etmeyeceğiniz besinler arasında bulunmaktadır. sayısız faydaları arasında Chia tohumu kan basıncı düşürür ve kolesterolü dengelemeye yardımcı olur. Ayrıca kalp sağlığını koruyarak kalp krizi geçirme riskini de azaltacaktır.

Diyabete karşı koruma sağlaması ile şeker hastalığı için kullanılabilen chia tohumu kan şekerini dengelemektedir. Karın bölgesinde yağ dokusunun parçalanmasında etkilidir. Vücuda enerji verir ve cinsel performansı arttırır. Meme ve rahim ağzı kanseri başta olmak üzere kanser hücrelerinin büyümesini içeriğindeki omega 3 yağ asitleri ve alfa lineik asit sayesinde sınırlandırmaktadır.

Chia Tohumu Nasıl Tüketilir?

Günde 1 veya 2 yemek kaşığı kadar tüketmeniz gereken chia tohumunu süt, yoğurt veya mısır gevreğiyle karıştırarak ara öğün olarak tüketebileceğiniz gibi kahvaltıdan sonra bir su bardağı içerisine 1 yemek kaşı kadar koyacağınız chia tohumunu yarım saat bekleterek de içebilirsiniz.

Chia Tohumu Zararları Nelerdir?

Kronik bir rahatsızlığınız varsa veya düzenli ilaç kullanan biriyseniz chia tohumunun tüketmeden önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir. bitki kullandığınız ilaçlarla etkileşime girerek vücudunuza zarar verebilecek bir etki ortaya çıkarabilir.

Sık sık karşılanmasa da hassas vücuda sahip olan kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilecek chia tohumu bulantı, kusma, deride kızarıklık veya döküntü, boğazda şişlik gibi belirtiler gösterebilecektir. Şişkinlik oluşturabileceği gibi bağırsaklarda aşırı gaz oluşumuna sebebiyet verebilir. Aşırı tüketmemeye özen göstermeniz gereken chia tohumu düzenli ve aşırı tüketiminde bağımlılık da yaratabilmektedir.

Chia Tohumu Diyetinin Zararları Var Mıdır?

Bilimselliği Kanıtlanmış Kilo Verme Yöntemleri

Kilo verme yöntemleri, fazla kilolarından şikayet edenlerin en fazla araştırma yaptığı konuların başında geliyor. Türlü yöntem denemelerine rağmen bir türlü istedikleri kiloya inemeyenler için bilimselliği kanıtlanmış kilo verme yöntemlerini araştırdık… İşte o mucizevi yöntemler ve etkileri…

Bol bol su için:

Bol su içmek metabolizmanın yüzde 24-30 oranında hızlanmasını sağlar. Su içmek kalori yakmak için önemlidir.

Kahve için:

Kremasız, şekersiz, aromasız siyah kahve ya da normal Türk kahvesi yağ yakmak için önemlidir. Düzenli tüketimde kahve metabolizma hızını %30 ‘a kadar arttırır.

Yeşil çay için:

Yeşil çayın metabozlima hızlandırma özelliği vardır. Bu özellik kilo vermeyi sağlar.

Kahvaltıda yumurta yiyin:

Sabahları kahvaltıda yumurta yiyerek gün içine ihtiyacınız olan kalorinin büyük kısmını sağlayabilirsiniz. Bu da akşama kadar daha az kalori alma ihtiyacı duymaya neden olur.

Şeker ve tatlandırıcıdan uzak durun:

Yapay tatlandırıcılar ve beyaz şeker kilo almanın en büyük nedenlerinden biridir. Bu maddelerden uzak durulması gerekir.

Atıştırmalık olarak sağlıklı besinleri tercih edin:

Kuruyemiş, taze meyve ve yoğurt sağlıklı olmasının yanında daha az kalorilidir. Açlık hissettiğinizde bu gıda ürünlerinden atıştırabilirsiniz.

Bol bol lifli gıdalar tüketin:

Lifli gıdalar sindirime ve kilo vermeye yardımcı olur. Bunun için kilo verme aşamasında bol bol lifli gıdalar tüketin.

Yavaş çiğneyin:

Yemeklerinizi ne kadar çiğneyerek yerseniz, o kadar iyi sindirir ve daha az açlık hissedersiniz. Küçük lokmalar halinde ve uzun uzun çiğneyerek daha az kalori alabilirsiniz.

Direnç arttıran egzersizler yapın:

Kilo vermek için diyet yaparken vücut direncinizi arttıracak egzersizler yapmanız gerekir. Böylece hem daha sağlıklı kilo verebilir, hem de halsizlik hissetmezsiniz.

İşlenmemiş gıdalar ile beslenin:

Hazır ya da işlenmiş gıdalar kilo almaya neden olabilir. Bunun önüne geçmek için daha sağlıklı gıdalar ile beslenin.

Düzenli ve yeterince uyuyun:

Düzenli ve yeterli bir gece uykusu uyumayanlarda kilo verme sorunu daha fazla yaşanmaktadır. Bunu önlemek için yeterli miktarda uyku uyunması gerekir.

Yukarıdaki maddelerde verdiğimiz bilgilere dikkat ederek daha kolay kilo verebilirsiniz. Etkili kilo verme yöntemleri ile istediğiniz kiloya ulaştıktan sonra korumak için aynı maddelere dikkat etmeniz yeterli olacaktır.

Fazla Kilolarınızın Sebebi Duygusal Açlık Olabilir

Duygusal açlık nedir?

Duygusal açlık kendinizi daha iyi hissetmek için, fiziksel ihtiyaçtan daha çok duygusal gereksinimleri karşılamak için yemek yediğiniz durumlardır. Ancak duygusal açlık yemeklerle giderilmez. Yemek, kısa süreli iyi hissettirebilir ancak sonrasında pişmanlık ve vücuda alınan gereksiz kalori olarak geri döner.

Duygusal açlık nasıl anlaşılır?

Öncelikle aşağıdaki sorulara cevabınız “Evet” ise duygusal açlık çekiyor olabilirsiniz.

•    Stresli hissettiğinizde daha fazla yemek yiyor musunuz?
•    Aç değilken ya da tokken yemek yiyor musun?
•    Kendinizi daha iyi hissetmek için yemek yiyor musunuz? (Mutsuz veya üzgün hissettiğiniz anlarda.)
•    Kendinizi yemekle ödüllendiriyor musunuz?
•    Yemek sizi güvende hissettiriyor mu?
•    Yemek yerken kontrolden çıktığınızı düşünüyor musunuz?

Duygusal açlık nasıl önlenir?

Temel sorun, duygusal olarak güçsüz hissetmenizden kaynaklanıyor olabilir. Mutluluğu yiyeceklerde aramak doğru bir tercih değildir. Duygularınızla başa çıkma konusunda kendinizi geliştirin. İlk başvurduğunuz yöntem yemek olmamalıdır.

Alışveriş ve öğün listesi oluşturun

Listenizde eklediğiniz her yemeğin sağlık değerini göz önünde bulundurun alışveriş ya da yemek yaparken bu listelere bağlı kalmaya çalışın. İşlenmiş gıdalardan ve abur cuburdan mümkün olduğu kadar uzak durun.

Öğün atlamayın

Eğer öğün atlarsanız, açlık seviyeniz normalin üstüne çıkar ve bir sonraki öğününüz çok daha büyük ve sağlıksız olur. Ara öğünlerle açlık seviyenizi dengede tutmaya çalışabilirsiniz.
Kendinizi yemekle ödüllendirmeyin

Güzel bir pizza ya da patates kızartması iyi bir ödül gibi gözükebilir ancak sağlıksız yemekleri tercih etmek doğru bir alışkanlık değildir. Kendinizi yemek yerine sevdiğiniz diğer şeylerle ödüllerin. Yeni bir kitap ya da yeni bir tişört bunlara örnek olabilir.

Yediklerinizi iyice çiğneyin

Yiyeceklerin tadını alana kadar çiğneyin. Birçok uzman bir yemeğin yutulmadan önce ortalama 20 kez çiğnenmesini öneriyor.

Televizyon izlerken yemek yemeyin
Tüm dikkatiniz televizyondayken neyi ne kadar yediğinizin farkına bile varmazsınız, bu yüzden bir şeyler izlerken yemek yemek iyi bir karar değildir.

Diyetteyken Yapılan 5 Büyük Hata

İşte kilo vermeye çalışanların yaptıkları en büyük 5 hata:

Hata 1: Alınan kalori miktarını birden azaltarak, şok diyetler uygulamak
Kilo vermek için aç kalmayı bile göze alırız, ne kadar aç kalırsak o kadar hızlı kilo verebileceğimizi düşünürüz. Şok diyetleri uygulamaya başlayan kişiler ilk günlerde bir kaç kilo verebilirler. Daha sonrasında ise bireyin aç kalmasına rağmen kilo verememesinin nedeni, bireyin hem enerjisinin düşmesi hem de metabolizma hızının yavaşlamasından kaynaklanmaktadır.

Hata 2: Karbonhidrat içeren besinleri tüketmemek

Kilo aldıran besinler deyince akla ilk gelen şey karbonhidratlı besinlerdir. Şu unutulmamalıdır ki hangi besin grubunu tüketirsek tüketelim fazlası vücudumuz da kilo olarak depolanacaktır. Karbonhidrat tüketimi, hem vücuda enerji vermesi açısından hem de vücudun yapı taşı olan proteinlerin kullanılmasında oldukça etkilidir. Bu yüzden karbonhidrat içeren besinler tüketilmeli fakat miktarına dikat edilmelidir.

Hata 3: Ara öğünleri atlamak

Ara öğünler genelde tüketilmek istenmeyen, tüketilmedikleri takdirde daha hızlı kilo verebilecekleri düşünülen öğünlerdir. Ara öğünler fazla kaloriden oluşmamaktadır. Ara öğünlerin asıl amacı insanların 2 ana öğün arasında düşen kan şeker seviyesi sonucunda ortaya çıkacak olan el ayak titremesi, sinir bozukluğu ve bir sonraki öğüne çok yüklenme isteğini ortadan kaldırmaktır. Ara öğünler bireylerin metabolizmalarının hızlanmasını sağlayacağından zayıflamalarına yardımcı olacaktır.

Hata 4: Su tüketimini azaltmak

Tartıda fazla çıkacağını ve vücutta ödem yapacağını düşünerek su tüketimini azaltmak oldukça yanlıştır. Su tüketimi, ödemin atılmasından, yağ yıkımının hızlanmasından ve vücut sağlığının iyileşmesi açısından oldukça önemlidir. Su tüketimi, zayıflamanın dışında kalp sağlığı, böbrek taşlarının ortadan kalkması, beyin sisteminin gelişimi ve cilt güzelliği için de oldukça etkilidir.

Hata 5: Tek Tip Beslenme Programları Uygulamak

Tek tip beslenme programlarında Cho, protein ve yağ alımının dengeli olamayacağından, sağlıklı beslenme anlayışının dışına çıkacaktır. Sağlıklı beslenme de kilo vermeden çok, kilonun yağdan kaybedilmesi önemlidir. Tek tip beslenmede bireyler kilo verebilirler fakat bu kilolar yağdan değil, kastan kaybedilir. Sağlıklı bir şekilde kilo verebilmek için 4 besin grubunun da tüketilmesi gerekmektedir.

Hurma Diyeti Nedir, Hurma Diyeti Nasıl Yapılır?

Hurma diyeti nedir, hurma diyeti nasıl yapılır, hurma diyeti kaç kilo verdirir, hurma diyeti ile zayıflamanın formülü nedir gibi sorular son günlerde en çok merak edilen sorular arasında yer alıyor. Bizde bu sorulara cevap vermek için sizlere hurma diyetinin nasıl yapıldığını araştırdık. İşte hurma diyeti ile zayıflamanın formülleri…

Hurma diyeti, içerisinde yer alan besin miktarlarının zengin olmasından dolayı ve sağlığımıza bir çok yarar sağladığı için ideal bir diyet olarak kabul edilebilir. hurma diyeti lif miktarı ve yağ asitleri bakımından zengin olduğu için inflamasyonu azaltarak kan şekerini düzenler. Bu nedenlerden dolayı da kilo vermenize yardımcı olur.

Hurma meyvesi ekstra kalori elde etmeden kilo vermenize ve tok kalmanıza yardımcı olacaktır. Ancak hurma diyetinde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta porsiyonlarınızın boyutlarına dikkat etmek olacaktır.

Sizlere bu yazımızda hurma diyeti ile zayıflamanın formülünü açıklayarak, hurma diyeti ile kaç kilo verilir sorularının cevaplarını vereceğiz.

İlk olarak hurma diyeti besin tablosunu açıklayarak başlayalım

Hurma besin tablosu

Karbonhidratlar:(% 44-88) Lif miktarı:(% 6.4-11.5) Protein: (2,3-5,6%) Yağ oranı: (% 0.2-0.5), İçerisinde yer alan mineraller: (demir, magnezyum, bakır, kalsiyum, sodyum) Vitaminler: (A, B1, B2, C)

Peki, neden hurma diyeti yapmalıyım?

Besin değerleri açısından oldukça zengin olan hurma diyeti, hem çok lezzetli hemde besleyici olması hurma diyeti yapmanız için en önemli nedenler arasında yer alır.
Şimdi neden hurma diyeti yapmanız gerektiğini ve hurma diyetinin size ne gibi faydalar sağlayacağından bahsedelim.

Zengin lif içeriği

Lif miktarı bağırsağın içerisindeki gıdaların emilimini yavaşlatmaya yardımcı olur. Böylelikle hurma diyeti ile gün içerisinde daha tok hissedersiniz. Aynı zamanda kan şekerinin ani düşüşünü ve yükselişini de engellemeye yardımcı olur.

Yağları kısa sürede yakmanıza yardımcı olur

Hurma diyeti, lif miktarı açısından zengin olduğu için bağırsaktaki yağ asitlerinin kısa süre içerisinde canlanmasını sağlar. Bu durum sonucunda ise metabolizma hızınız artar ve kısa süre içerisinde vücudunuzdaki yağları yakmanıza yardımcı olur.

Protein zengini

Hurma protein açısından zengin bir besindir. Proteinler sindirimi zor fakat bağırsaktaki geçiş süresi uzun olan bir mineraldir. Bu nedenden dolayı da uzun süre tok kalmanızı sağlar. Aynı zamanda protein ağırlıklı beslendiğinizde kaslarınızı da onarmış ve yeniden inşa etmiş olursunuz.

Antioksidan kaynağı

Hurmalar antioksidan bakımından zengindir. Antioksidan bakımından zengin olduğu için vücuttaki serbest radikallerinde gelişmesine engel olur. Böylelikle hurma diyeti yaparken hem kanser ve çeşitli ölümcül hastalıkların gelişmesine engel olmuş olursunuz hem de hızlı bir şekilde kilo verebilirsiniz.

Hurma diyeti nasıl yapılır?

Hurma diyeti ile haftada 7 kilo verildiği söyleniyor. Ancak bu durum kişilerin metabolizma hızına göre farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle hurma diyetine başlamadan önce bir diyetisyenden yardım almanızda fayda var.

Hurma diyeti ile zayıflamanın formülünü ve hurma diyetinin nasıl yapıldığını hemen açıklayalım…

1. hafta

Kahvaltı:

2 adet hurma ve bir bardak süt

Öğle yemeği:

Izgara balık Yeşil yapraklı sebzeler 1 dilim kahverengi ekmek 1 bardak yoğurt + 2 adet hurma

Öğleden sonra aperatif:

1 fincan yeşil çay 1 adet yulaflı şekersiz bisküvi

Akşam yemeği:

2 tane hurma ve bir bardak süt ızgara veya rendelenmiş sebzeler haşlanmış fasulye

2. hafta

Kahvaltı:

2 tane hurma ve bir bardak süt

Öğle yemeği:

Sebze çorbası veya tavuk çorbası Izgara balık 1 dilim kahverengi ekmek 1 fincan ayran 2 tane hurma

Öğleden sonra aperatif

1 fincan yeşil çay 1 tane yulaflı şekersiz bisküvi

Akşam yemeği

2 tane hurma ve bir bardak süt Mantar / balık / tavuklu sotelenmiş sebzeler.

Kilo Vermeyi Kolaylaştıran Besinler

Rutin beslenmenize ekleyeceğiniz bir takım yiyecekler hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı oluyor ve metabolizmayı hızlandırıyor. Metabolizmayı hızlandıran yiyecekler ile gün içerisinde dinlenir halde bile olsanız sağlıklı ve hızlı bir şekilde kilo vermeniz mümkün olacaktır. İşte sizlere gün içerisinde egzersiz yapmadan hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı olacak besinler…

Sarımsak metabolizmayı hızlandırıyor!

Sarımsak, bedeninizden ödemi attırmaya ve metabolizmayı hızlandırmaya yarayan en önemli yardımcı besinler arasında yer alıyor.

Peki, metabolizmayı hızlandırmak için sarımsağı nasıl kullanmalıyız?

1 hafta boyunca belli aralıklarla sarımsağın kabuğunu soyup gece yatmadan önce bir su bardağı su ile beraber yutun. Sabah uyandığınızda farkı sizde göreceksiniz.

Tarçın metabolizma hızlandırıyor!

Tarçın kan şekeri dengesini sağlamanın yanı sıra metabolizmayı da büyük oranda hızlandırıyor. Tarçın aynı zamanda tatlı isteğinin de önüne geçiyor.

Peki, metabolizma hızlandırmak için tarçını nasıl kullanmalıyız?

Her öğünden önce aç karnına bir su ardağı süte tarçın ekleyin ve için. Özellikle akşam yemeğinden önce içtiğiniz tarçınlı süt 2 ayda 4 kilo vermenizi sağlayabilir.

Yoğurt metabolizmayı hızlandırıyor!

İçinde yer alan probiyotikler sayesinde âdete bir bağırsak dostu olan yoğurt, metabolizmayı hızlı bir şekilde çalıştırıyor. Dolayısıyla da kilo vermenize yardımcı oluyor. Düzenli yoğurt tüketen kişilerin metabolizma hızı tüketmeyenlere göre iki kat daha fazla çalışıyor.

Peki, metabolizmayı hızlandırmak için yoğurdu nasıl kullanmalıyız?

Bir kase yoğurdun içerisine kırmızı biber ve yarım limon sıkıp karıştırın. Acıktığınız zamanlarda bu karışımı tüketirseniz hızlı bir şekilde kilo verebilirsiniz.

Yatmadan 1 Saat Önce İçin, Tüm Gün Depolanan Yağlardan Kurtulun!

Neler Okuyacaksınız?

Pişmanlıklarınızı ertesi güne bırakmayın hanımlar, beyler. Sabah depoladığınız yağları gece yatmadan en aza indirip metabolizmanızı gece boyunca çalıştırmak için bu karışıma ihtiyacınız var.

Metabolizmayı hızlandıran, yağ yakımını aktif hale getiren bu içecek bizler için bir mucize. Elbette öğünleri sürekli olarak fast food, kızartma ve hamur işiyle geçirecekseniz bu içecek tek başına yetersiz kalabilir. Formülün yanı sıra spor yapmak gerekli olabilir. Genel olarak öğünlerini atlamayan ve yeterli miktarda kalori alıp zaman zaman bunun üstüne çıkıyorsanız mutlaka denemelisiniz.

Malzemeler;

1 Adet limon 1 Demet maydanoz 1 Yemek kaşığı organik elma sirkesi 1/2 Litre su 3 Adet çubuk tarçın

Hazırlanışı:

Yarım litre suyu kaynatmakla başlıyoruz işe. Suyu kaynattıktan sonra altını kısın ve geriye kalan tüm malzemeleri doğrayıp suyun içine ilave edin.

Doğranmış limon, sirke, ayıklanmış maydanoz ve çubuk tarçını suya koyduktan sonra ocağın altını kısın. 5 dakika bekledikten sonra tencereyi ocaktan alın. Soğumaya bırakın. Soğuyan karışımı süzün ve dolabınıza kaldırın.

Yatmadan bir saat öce 1 su bardağı için. bu karışım yavaşlayan metabolizmanızı hızlandırmaya yarayacak ve böylelikle yağ yakımınız aktif hale gelecektir. Belirtmekte fayda var; kullanılan malzemeler ne kadar doğal, ne kadar sağlıklı olsa da yine olası bir alerji durumuna karşı muhakkak doktorunuza danışın. Sonrasında gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.

Uyurken yağ yaktıran mucizevi doğal içecek!

Vücudunuzu sağlıklı hale getirmek için vücudunuzun komple temizlemesi gerekmektedir. Bu nedenle, günlük hayatınıza, vücudunuzdaki toksinleri atmaya size yardımcı olacak, aynı zamanda metabolizmanızı hızlandırarak göbek yağlarını eritmenize büyük ölçüde yardımcı olacak bazı içecekleri dahil etmeniz gerekiyor. Bu yazımızda bunları başarmanız için size yardımcı olacak doğal  ve sağlıklı bir tarif vereceğiz.

Neden Kilo Alıyoruz?

İşlenmiş yiyeceklerin tüketilmesi, vücudumuzu olumsuz etkiliyor. Sağlıksız kolonun tipik semptomları fazla kilo alımı, zayıf sindirim, şişkinlik ve kabızlık, gaz ve bağırsak rahatsızlığı, yorgunluk ve bir şeyler yemenize rağmen açlık duygusudur. Bu nedenle, temiz ve sağlıklı bir kolon vücudunuzun, buna bağlı olarak toksinleri atarken gereken tüm besin maddelerini ve vitaminleri emebilmesini sağlamak için hayati öneme sahiptir.

Uyurken Yağ Yaktıran Harika İçecek

Bu içeceğin kullanımı sayesinde kolon sağlığınız artacak ve kilo verme sürecinizi destekleyecektir. Ayrıca, bu içecek metabolizmanızı hızlandırarak toksinleri yok edecek ve vücudun dışına atılacaktır. Bu karışımı tüketerek artan seviyelerde enerji, daha düz karın, daha az gaz ve daha sağlıklı bağırsak hareketleri deneyimleyeceksiniz.

Bu içecekteki ana maddelerden biri maydanoz olup, aşağıdakiler gibi pek çok fayda sağladığı için kullanabileceğiniz en faydalı otlardan biridir:

  • Kan temizler.
  • Bu, doğal bir diüretiktir ve fazla suyu vücuttan çıkarır.
  • Uçucu yağlar gibi güçlü antioksidan flavonoid içerir.
  • Mesane ve böbrek enfeksiyonlarını tedavi eder ve önler.
  • Sıvı tutma oranını düşürür.
  • Güçlü anti-inflamatuar özellikler içerir.
  • Stres ve kaygı ile mücadele eder.
  • Ürik asit ile savaşır ve kanseri ve tümör büyümesini engeller.
  • Yaprakları çiğneyerek ağız kokusu giderir.

Yağ Yaktıran İçecek Nasıl Hazırlanır?

Malzemeler:

  • 1 adet limon
  • Bir tutam maydanoz
  • 1 çorba kaşığı rendelenmiş zencefil
  • 1 çay kaşığı organik elma sirkesi
  • 1 adet tarçın çubuğu veya 1 tatlı kaşığı tarçın tozu
  • 2 su bardağı su

Yağ yaktıran içeceğin yapılışı;

Bu yağ yaktıran içeceği hazırlamak çok kolaydır. Bir blenderin içine tüm malzemeleri koyun. Daha sonra homojen bir yapı elde edene kadar karıştırın. Uykudan önce bu sağlıklı karışımı tüketirseniz etkileyici olan tüm avantajlarından faydalanabilirsiniz

Yağ yaktıran içecek nasıl çalışır?

Bu karışımı belirli bir süre tükettiğinizde, özellikle göbek, basen ve bel bölgenizdeki yağlanmanın azaldığını hissedeceksiniz. Bu karışımdaki maddeler, uyurken metabolizmanızın yağ yakmasını hızlandıracaktır.

Malzemelerin sağlık yararları:

Salatalık;

Salatalık, yağla mücadelede çok güçlüdür. Salatalık bütün diyet programlarının en önemli unsurudur. Salatalık, toksinleri vücuttan atmakta da birebirdir. İçindeki lif sayesinde sindirime yardımcı olan salatalık, yemek yeme isteğinin de azalmasına yardımcı olur. Yiyecekleri daha iyi sindirmek, kilo vermeye de yardımcı olmaktadır.

Maydanoz;

Maydanozun kalorisi çok düşüktür. İçerisinde antioksidanlar ve su tutma kabiliyetinde aşırı derecede güçlü olan vitaminler ve mineraller bulunur. Çoğu diyet listesinde maydanoz çayı veya maydanoz suyunun yer aldığını biliyoruz. Bunun nedeni aslında maydanozun yağ yakmaya, kilo vermeye değil, vücutta bulunan fazla suyun atılmasına yardımcı olmasıdır. Maydanoz, idrar söktürücü etkisiyle ödemin atılmasını hızlandır.

Zencefil;

Zencefil, metabolizmayı hızlandırır ve aynı zamanda kabızlığı önler. Zencefil, uyurken inatçı karın yağını yakmanıza yardımcı olur, yağ yakımını hızlandırır ve bu sayede kilo vermeyi kolaylaştırır. Zencefil kan şekerini düşürerek iştahı azaltmaktadır. Bu özelliği ile yemeklerden sonra tokluk süresini uzatmakta ve dolayısı ile kilo vermeye yardımcı olmaktadır.

Limon;

Limon suyu vücutta biriken toksinleri atmak için çok etkilidir. Limonda da bulunan ve “flavonoidler” olarak bilinen bitki bileşikleri, kilo alma hızını yavaşlatırken karaciğerin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca limon suyunun meydana getirdiği orta dereceli idrar söktürücü etkisi vücutta tutulan fazla suyun ve toksinlerin atılmasına yardımcı olarak tartıda hafiflemenizi sağlayabilir.

Ayda 8 Kiloya Kadar Zayıflatan Mucizevi Sarımsak Kürü!

Sarımsak kürü, vücutta biriken kötü yağları ve ödemleri atıyor. Tatlı isteğini neredeyse tamamen kesiyor ve aklınıza tatlı yemek gelmiyor. Tok tutuyor, yemeklerde daha az yiyorsunuz. Ekmek, hamurişi gibi kötü karbonhidrat ihtiyacını dengeliyor. Vücut enerjisini artırıyor, metabolizma hızını yükseltiyor. Yani, kilo vermek için gerekli tüm ihtiyaçlar bu kürde yer alıyor. Bir ay sonunda 8 kilo ve daha fazlasını vermenize yardım ediyor. Heyecan verici, değil mi?

Sarımsak kürünün mucize faydaları

Kürümüzün tarifinden önce size, vücudumuza kattığı mucize faydaları aktarmak istiyoruz. Ancak, orjinalindeki gibi eski Türkçe anlatımıyla sunalım çünkü bu kür, dediğimiz gibi eski Çin tıbbında sık sık kullanılıyor ve Osmanlı’da da sağlık için yapılırmış. Sarımsak hülasası tesir sahası: organizmanın içinde bulunan kireçli ve yağlı birikintileri ber taraf eder. Vücuttaki maddelerin mübadelesini ve kan damarlarının elastiketini sağlar. Enfaktüs, damar sertliği, anakardi gibi hastalıkların ve tümörlerin zuhuruna mani olur. Kafadaki uğultuyu önler. Görmeyi kuvvetlendirir. Tedavi ile ilgili tam tarife olarak uygulandığı zaman organizmanın gençleşmesini sağlar.

Ayda 8 kilo verdiren sarımsak sürü tarifi

Şimdi, sabırsızlıkla beklediğiniz sarımsak kürü tarifimize geldik. Sunduğumuz püf noktalarına dikkat ederek uyguladığınızda sizi üzen o kilolardan sonsuza dek kurtulacak ve sağlığınızı da güçlendireceksiniz.

Malzemeler,

  • Tamamen doğal ortamda yapılmış, katkısız 500 ml elma sirkesi
  • Yerli üretim örneğin Kastamonu Taşköprü sarımsağından 4 baş sarımsak

Hazırlanışı,

Sarımsakların kabuklarını soyup havanda suyu çıkana kadar dövün. Cam bir kavanoza sarımsakları alıp üzerine elma sirkesini döküp karıştırın. Kapağını sıkıca kapatın. Kavanozu, koyu renkli bir poşetin içine koyup serin ve karanlık bir ortamda 10 gün bekletin. Bunu yapma amacımız güneş almasını engellemektir.

Kullanışı,

10 gün sonunda sarımsak hülasası hazır olacaktır. Artık kullanmaya ve ayda en az 8 kilo vermeye başlayabilirsiniz. Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeğinden 10 dakika önce kürden bir tatlı kaşığı yiyeceksiniz. Eğer 80 kilonun altındaysanız günde iki kez içmeniz yeterlidir. Ancak dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta var: Ağızda koku kalmaması için hemen bir bardak su içmelisiniz. Suyunuzu bardakta hazır tutun ki vakit kaybetmeden hemen için. İstediğiniz kiloya düşene kadar kürü uygulamaya devam edin.

Dikkat etmeniz gerekenler,

Mutlaka katkısız elma sirkesi ve yerli üretim hormonsuz sarımsak kullanmalısınız. Elma sirkesini aktardan veya internetten sipariş edebilirsiniz. İçerisinde koruyucu madde olmamalı, sadece elma sirkesi olmalıdır. Yoksa, hiçbir faydasını görmezsiniz. Kürün etkisini göstermesi için 2-3 gün düzenli kullanıp kendinizi gözlemleyin. İstediğiniz kiloya inene kadar kürü kullanmaya devam edin. Bu sırada tatlı, hamur işi yememeye gayret edin, zaten en geç bir hafta içerisinde bu istek kesilecektir.

Eğer çalışıyorsanız, ayda 8 kilo verdiren kürünüzü küçük bir kavanoza veya şişeye doldurun ve yanınızda götürün. Koku yapmıyor ama yine de kürden sonra birkaç dal maydanoz yemek sizi daha rahat hissettirir. Emzirenlerin kullanılmasında sakınca görülmemektedir ancak yine de doktorunuza danışmanızda fayda var.

Eğer reflü, gastrit gibi bir hastalığınız varsa sarımsak hülasasını kullanmak size uygun değildir. Sağlıklı ve kalıcı kilo vermek için kürü uygularken her gün en az 30 dakika yürüyüş yapın. Mutlaka dışarı çıkmanız gerekmiyor, evde de yürüyüş yapabilirsiniz.

Meğer nedeni buymuş!

Nikotin bağımlığı ve depresyon, obezite ve kalp krizi riski, hatta ellerimizdeki nasırlar için bile antik DNA’larımıza kadar geri gidildi. Neandertallerdan ve erken insan dönemindeki kuzenleri Denisovanlardan DNA’lar, Avrupa’daki insanların %1-6′sı, Asya’da ise bunun çok daha fazlasını taşımak kaydıyla insanlara miras kaldı.

Doğu Asyadaki insanlarda ise Avrupalılardan daha fazla bir oranda, %15-30 oranında tarih öncesi çağda yaşayan erken insanların DNA’larını taşıyorlar.

DailyMail’de yer alan habere göre, Araştırmacılar ilk olarak 2010 yılında insanların içinde gizlenmiş bu arkaik insan genlerini tespit ettiler, fonksiyonları ise günümüzde çözülmeye devam ediyor.

Vanderbilt Üniversitesinden Dr. John Capra:“Araştırmalardan en çarpıcısı, 50.000 yıl önce yaşayan Neandertallerle atalarımızın çiftleşerek melezleşmesinin günümüzdeki yaşayan insanlara kalıntılarını bırakmasıdır.” diyor

BİR ZAMANLAR AVANTAJDI, ŞİMDİ İSE RİSK

Dr. Capra, 28.000 insanın sağlık verilerinden elde ettiği bilgilerle genlerini karşılaştırıp antik DNA’ların izini araştırdı. Neandertallerden bugüne bugüne nesilden nesile aktarılmış genleri ayrıştırdığında, nikotin bağımlılığı, obezite risklerini taşıyan bir dizi güçlü bağlantının olduğunu keşfetti. En önemli bulgularından biri de Neandertal DNA’nın olağanüstü hızlı bir şekilde kanı pıhtılaştırmasına sebep olması oldu.

On binlerce yıl önce, yaralardan kaynaklı hızlı kan kaybının önlenmesi, enfeksiyonlardan kaçınmak için hızlı kan pıhtılaştırması onlara evrimsel bir avantaj sağlamış gözüküyor. Günümüzde ise gereğinden fazla yapışkan kanın fazlalaşması, kalp krizi ve felç olasılığını arttırıyor.

BİR ÇOK HASTALIĞIN KÖKENİNİ TAŞIYOR

Neandertal DNA’sı ek olarak depresyonla da ilişkilendiriliyor. Hatta idrar tutamama ve mesane enfeksiyonlarının da nedeni yine antik DNA’lardan kaynaklandığı belirtiliyor.

Science dergisinde yayımlanan Dr.Capra’nın analizi, modern rahatsızlıkların kökleri hakkında çok fazla bilgi ve tedavi yöntemi geliştirme yolu açacak.

Çığır açan çalışmada Neandertal kökenli olduğuna dair güçlü kanıtlara ulaştıkları aktinik keratoz adı verilen cilt hastalığı, bağımlılık, beslenme bozukluğu, depresyon, idrar sistemleri bozuklukları, Hiperkoagülasyon adı verilen aşırı kan pıhtılaşması hastalıkları listeleniyor.

50.000 yıl önce modern insanın Afrika’yı terkettiği ve Avrupa ve Asya’daki Neandertallerle melezleştiği düşünülüyor. 30 bin yıl önce Neandertallerin soyunun yeni gelenlerin üstün zekası nedeniyle tükendiği biliniyor. Daha önce Max Plack Enstitüsü’nden bilim insanları, Neandertallerden miras kalan üç genetik varyasyonun günümüz insanın alerjilerinde anahtar görev üstlendiklerini bulmuştu.

Sağlıklı bir Kolon ve Kilo Vermek için İpuçları

Aşırı kilo almaya birçok farklı faktör sebep olabilir. Elbette bazen stres, genler ve tiroid dengesizlikleri size kilo aldırabilir, ancak aynı zamanda kolon ve karaciğerinizin temiz ve sağlıklı olmasının hayati önem taşıdığını unutmamalısınız.
Hayatınızda mutlaka ne diyet denemişseniz deneyin hiçbir sonuç alamadığınız bir dönemden geçmişsinizdir. Metabolizmanız yavaşlamış ve bu yüzden de karın ve basende birikmiş yağlardan kurtulmanız neredeyse imkansız hale gelmiştir. Ne yapabilirsiniz? Daima beslenme uzmanınızın ve doktorunuzun tavsiyesini alın. Biz de bugünkü yazımızda bu durumdan sizi kurtaracak birkaç ipucunu sizlerle paylaşacağız.

Sağlıklı bir kolon ve sağlıklı bir kilo arasındaki ilişki

Vücudunuz hormonlarda ve metabolizmada gerçekleşen değişikliklere hayatınız boyunca yatkındır. Zaman zaman kilo vermenin daha zor olması ve sebepsiz yere bir şekilde birkaç kilo almanız normal olabilir. Çok sıkı bir diyete başlayıp sonuç alamayabilirsiniz. Bu da şevkinizi kırabilir ve genel ruh halinizi olumsuz etkileyebilir.
Peki sebep? Vücut metabolizmasındaki değişiklikler hem karaciğer hem de kolonunuzu etkilemektedir. Soruna başka bir yönden yaklaşmalısınız, “daha az yemektense” hayat tarzınızı ve fiziksel-duygusal sağlığınızı göz önünde bulundurarak “daha iyi yemeye” odaklanmalısınız.
Şimdi sizlere kolonunuzun sağlıksız olduğunu açık bir şekilde işaret eden bazı ipuçlarından bahsedeceğiz. Bu işaretler aynı zamanda size birtakım değişiklikler yapmanın vaktinin geldiğinin habercisidir:

Karında şişlik Hazımsızlık Gaz Art arda ishal ve kabızlık Yorgunluk Ağrı kesicilerle geçmeyen bir baş ağrısı. Bunun sebebi karaciğer ve kolonunuzun “doymuş” olması ve artık daha fazla ilacı sindirememesidir. Bu yüzden artık ilaçlar etki etmemektedir. Dilin üzerinde beyaz bir kaplama ve özellikle sabahları acımsı bir hisle uyanma Gün içinde yiyemeyip de kendinizi aç hissetmeniz. Uzun vadede yeme alışkanlığındaki değişimler genel sağlığınızı olumsuz yönde etkileyecektir. Kolonunuzu temizlemek ve kilo vermeyi hızlandırmak için bazı alışkanlıklar

1. Sabahları
Sabah uyanır uyanmaz, aç karna aşağıdaki üç yöntemden birini denemelisiniz. Bunları 10 gün arka arkaya tüketmeli ve ardından bir hafta ara vermelisiniz. Tercih ederseniz, bu yöntemleri değişimli olarak da uygulayabilirsiniz. Hazırlamaları kolaydır ve vücudunuzun detoksa girmesini, toksinlerden kurtulmasına, kolon ve karaciğerinizin güçlenip, pH’ınızın dengelenmesini sağlayacaklar ve size ihtiyacınız olan vitaminleri verecekler:
Birkaç damla limon suyu ile karıştırılmış 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı (20 gram) Yarım limonun suyu ile 1 bardak ılık su Yarım limonun suyu ile karışmış bir yemek kaşığı karbonat (20 gram) ile 1 bardak su

2. Kahvaltı için

Hiçbir zaman kahvaltıyı atlamayın. Günün en önemli öğünüdür ve metabolizmanızı uyarıp kilo vermenize yardımcı olur. İşte size birkaç farklı seçenek:
Üzerine bir yemek kaşığı keten tohumu döktüğünüz yoğurt, bir elma ve bir bardak yeşil çay Papaya suyu, bir kase yulaf ezmesi ve badem Kızarmış çavdar ekmeği ve zeytinyağı ile kızılcık suyu, haşlanmış yumurta Kivi veya armutla beraber yoğurt Greyfurt suyu ve ıspanaklı omlet

3. Günde iki litre su içmenin önemi

Hergün bol miktarda su içmeniz oldukça önemlidir. Bu sayede vücut toksinleri uzaklaştırır ve karaciğer ile kolonunuz daha iyi çalışır. Her gün önerilen sekiz bardak suyu içmek zor değildir ve suyunuzun içine az miktar limon suyu eklerseniz, deneyiminiz daha keyifli hale gelecektir.

4. En iyi çaylar

Bu beş çay kolonunuzu yenilemek ve arındırmak için oldukça idealdir ve öğle yemeğinize eşlik edebilirler. Aşağıdaki şifalı çayları bir yere not almayı unutmayın: Nane çayı Kekik çayı Adaçayı Anason çayı Papatya çayı

5. Kolonu güçlendirme ve toksinlerden arındırma tedavisi Bu tedaviyi sabah veya akşamüzeri olmak üzere günde iki kez uygulamalısınız. Çok lezizdir!

Malzemeler

1 Hint inciri 1 portakalın suyu 1 yemek kaşığı aloe vera jeli (20 gram) 1 bardak su (200 ml) Hazırlanışı
Hint incirini ve aloeyu hazırlayak başlayın. Bir bardak suyu kaynatıp aloe ve Hint incirini ekleyin ve 20 dakika boyunca pişirin. Ocağın altını kapatın ve portakal suyunu ekleyin. Tüm malzemeleri homojen bir kıvama gelene kadar blenderden geçirin. İsteğe bağlı olarak biraz bal da ekleyebilirsiniz. Kendinizi ne kadar daha iyi hissedeceğinize şaşıracaksınız!

6. Aşağıdakilere dikkat edin

Hayatta kilo almakla savaşmak ve kolon ile karaciğerinize daha iyi bakmak için değiştirebileceğiniz birçok faktör bulunmaktadır. Daha iyi beslenmenin yanı sıra, aynı zamanda duygusal sağlığınıza önem vermelisiniz. Aşağıdakilere özen gösterin:
Duygularınızı, anksiyeteyi, endişe ve stresi daha iyi yönetmeyi deneyin, çünkü bütün bunlar kolon ve karaciğer dahil  organlarınızın çalışmasını doğrudan etkiler. Hayat tarzınızı değiştirin, günde yarım saat boyunca yürüyüş yapın. İlişkilerinizin olumlu ve sağlıklı olmasına özen gösterin ve sağlıksız olanları arkanızda bırakın. Beslenmenizden yağları, işlenmiş şekerleri ve hazır yemekleri çıkarın. İltihaba sebep olabilirler ve diğer sağlık sorunlarını daha da arttırabilirler. Bugünden daha iyi hissetmeye başlayın ve fazla kilolarla mücadele verin!

Bal ve greyfurt formülü ile yağlarınızı yakın

Greyfurt, C vitamininin yanı sıra A, B, D, E vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, bakır, demir ve fosfor içerir. Antibakteriyel özellikleri vardır ve aynı zamanda yapısında antioksidanlar bulundurur. İçeriğinde C ve B vitaminleri ile magnezyum ve potasyum minerallerini barındıran bal ise kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon ve kansızlığı da önleyerek, vücudu dinç ve zinde tutuyor.

Malzemeler;

  • 1 greyfurt
  • 1 yemek kaşığı bal

Yapılışı;

Greyfurdu soyun, küçük parçalar halinde doğrayın ve bal ile birlikte blender içerisinde karıştırın. Malzemeleri, homojen bir karışım elde edene dek karıştırın.

Bal ve greyfurt formülü faydaları

Elde edeceğiniz içecek, yapısında, hem kötü kolesterolü hem de trigliserit seviyesini düşürme özelliği olan pektin adındaki maddeyi içerir. Dahası, kan şekerini düşürür ve metabolizmanın normal bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Günlük olarak greyfurt tükettiğinizde, kötü kolesterol seviyenizi %15, trigliserit seviyenizi ise %27 oranında düşürebilirsiniz.
Bu karışım, likopen bakımından da zengindir. Bu bileşen, organizmadaki toksinlerle ve zararlı materyallerle savaşmada güçlü bir yardımcıdır.

Yemekten sonra, bu içecekten alacağınız birkaç damla, yemekle aldığınız kalorilerin yarısını yakmanızı sağlayabilir. Ancak, greyfurt bazı ilaçların etkisini artırabilir. Dolayısıyla herhangi bir tedavi görüyorsanız, bu içeceği tüketmeye başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Tansiyon hapları, kanser ilaçları, kalp statini, antidepresan ya da antibiyotik kullanıyorsanız eğer, greyfurt ve greyfurt içerikli içeceklerden kaçınmalısınız.

Dikkat! Zayıflama çayları 24 saatte öldürüyor

Ege Üniversitesi Çocuk Acil Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ulaş Saz, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde zayıflama hapı kullandıktan sonra fenalaştığı ileri sürülen ve hayatını kaybeden lise öğrencisi Belgin Elmalı’nın (15) kesin ölüm nedeninin henüz bilinmediğini, ancak obezite tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ölümcül sonuçlara yol açtığının bilindiğini söyledi.

“Sibutramin hidroklorür monohidrat” içerikli ilaçların ölümlere yol açması nedeniyle 2010 yılının Ekim ayında tüm dünyada yasaklandığını hatırlatan Doç. Saz, yine de Çin’de üretilen aynı içerikli ilaçların internet üzerinden satın alınabildiğine dikkati çekti.

Çocukların ve gençlerin kolayca ulaşabileceği bu ilaçların anfetamin içermeyen iştah baskılayıcı olarak etki gösterdiğini, antidepresan özellikler taşıdığını da söyleyen Saz, 1 – 2 saatte emilen bu ilacın 3-4 saatte tüm vucuda yayıldığını dile getirdi.

Kısa sürede zayıflatan ilaçların 24 saatte de öldürebildiğini söyleyen Saz, “Kullanımı yasak olan bu ilaçlar, kısa sürede tansiyon, nabız ve ateş yüksekliğine, ciddi karaciğer yetmezliğine neden olabiliyor. Hasta havale geçirerek ölebiliyor. Muhtemelen bu çocuğun da kalbini ya da beynini etkilemiş olabilir” diye konuştu.

Saz, “sibutramin hidroklorür monohidrat” içerikli ilaçların başka kod isimlerle de internet üzerinden satılabileceğini anlattı.

Ergenlerin talebi yoğun

Bu ürünlere özellikle ergenlik döneminde olanların yoğun ilgi gösterdiğini ifade eden Saz, Türkiye’de ortalama her 3-4 ayda bir yasaklanan haplar, tehlikeli cerrahi yöntemler nedeniyle ölüm vakalarının yaşandığına dikkat çekti.

Zayıflama ilaçları, çayları ya da haplarının sanal ortamda pazarlanmasının önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Saz, zayıflamak isteyenlerin internetten ilaç almak yerine uzman doktorlara, diyetisyenlere başvurması ve spora başlaması gerektiğini dile getirdi.

Aileye büyük iş düşüyor

Özellikle gençlik döneminde psikolojik rahatsızlıklara neden olan obeziteye karşı çocuklukta önlem alınması gerektiğini söyleyen Ulaş Saz, ebeveynlere “dengeli beslenme” uyarısında bulundu.

Yetişkin çağındaki obezitenin yüzde 80’inin çocukluk dönemine dayandığını da söyleyen Saz, anne ve babanın yasak madde veya ilaç kullanımını fark edebileceğini aktardı.
Yasak ilaçları ailelerinden habersiz kullanan ergenlerde bazı sıra dışı davranışların görülebildiğini söyleyen Saz, “Çocuğunuzun hiç tanımadığınız arkadaşları varsa, okula devamsızlığı varsa, tuhaf saatlerde evden çıkıp geri dönüyorsa bunlar madde kullanımını ya da bu tür ilaçların kullanımını işaret eder. Dikkatli olmakta fayda var” diye konuştu.

Düz Bir Karın İçin En İyi Çaylar

Vücudumuzun belirli bölgelerinde biriken yağları görmekten nefret etsek de, bunların iki önemli amaca hizmet ettiklerini de aklımıza bulundurmalıyız: termal yalıtkan gibi çalışırlar ve enerji rezerv etmektedirler. Ancak yine de, yağlar vücudumuzun geneline eşit olarak yayılmış olmalıdır.
Vücutta biriken yağın miktarı ve biriktiği yer önemlidir. Karın bölgesinde biriken yağ sadece kötü görünmez; ayrıca tehlikelidir de. Bu durumu kontrol altında tutmalıyız, çünkü kalp hastalıkları ve diğer ciddi hastalıklar gibi durumları tetikleyebilecek tehlikeli bir seviyeye ulaşabilir.
Karın bölgesindeki yağlar, dengeli bir beslenme diyeti, düzenli egzersiz ve günlük rutinimize ilave edilecek birkaç sağlıklı ilave yöntem ile, örneğin inceltici çaylar ile, azaltılabilir.

Karın Bölgesindeki Yağlanma Neden Olur ve İnceltici Çaylar Bu Konuda Bize Nasıl Yardımcı Olabilirler?

Massachusetts General Hospital isimli hastaneye göre, karın bölgesindeki yağlanma, kemik sıklığında kayba yol açmaktadır ki bu durum da osteoporoz riskini arttırmaktadır. Göbeğiniz büyümeye başladığında aklınıza ilk gelen görüntünüzün ne denli değiştiği veya pantolonlarınızın artık üstünüze olmadığı gibi detaylar olacaktır. Ancak aslında daha önemlisi, endişelenmenizi gerektiren diğer sağlık problemleri riskidir.
Karın bölgesindeki yağlanma, migrene ve sık yaşanan baş ağrılarına dahi sebep olabilmektedir. Bu sebeple, bu bölgede yağ birikimini teşvik eden, aşağıdaki durumların bilincinde olmak önemlidir.
Yetersiz egzersiz: Hareketsiz yaşam tarzı, sağlığınızın en büyük düşmanlarından biridir ve vücutta yağ ile toksin birikiminin en büyük önemli sebeplerindendir.
Kötü beslenme:
Abur cubur, tatlı, gazlı içecekler ve karbonhidratların aşırı tüketimi her zaman karın bölgesinde yağlanmayı teşvik eden durumlardır.

Hormonlar: Hormonlarda oluşan küçük değişiklikler, metabolizmada problemlere yol açar ki bu da vücudun yağ asitlerini düzgün şekilde işleyememesine, dolayısı ile kilo alımına neden olmaktadır.
Genetik: Karın bölgenizde biriken yağların %50 sorumlusu genlerinizdir. ABD’de bulunan Sanford Burnham Enstitüsü tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, ailenin fiziksel karakteristik özellikleri karın bölgesinde ne kadar yağ birikeceğini belirlemektedir. Eğer anneniz veya diğer bir yakın akrabanız bu sorunu yaşıyorsa, bu konu ile ilgili en kısa sürede bir çözüm yolu bulmanız gerekmektedir.
Beslenme alışkanlıklarınıza özen gösterin ve hareketsiz bir yaşam tarzı benimsememeye dikkat edin.
Stres: Stres altındayken, böbreküstü bezleriniz adrenalin ve kortizol gibi hormonları salgılar. Kanda aşırı miktarda kortizol bulunması, lipogenez ismi verilen, vücutta yağ birikmesi sürecini tetiklemektedir.


Düz Bir Karın İçin Şifalı Bitkilerin Faydaları

Vücudu arındırırlar, Metabolizmayı hızlandırırlar, Diüretik etki ederler, Sindirime yardımcı olurlar, Askorbik asit açısından zengindirler, zengin birer antioksidan kaynağıdırlar ve lipid, yağ, ölü veya hasarlı hücre ve dokuların atılımına yardımcıdırlar, Kan şeker seviyesini düşürücü ve insülin direncini azaltıcıdırlar, İştahı azaltırlar, Kaygıyı rahatlatırlar.

Düz Bir Karın İçin En İdeal Çaylar

Unutmamalısınız ki tek başlarına bu çayların tüketilmesi, kilo vermenize yardımcı olmayacaktır. Bu çaylar, dengeli ve sağlıklı bir beslenme diyetinin tamamlayıcılarıdırlar. Bu tarz bir diyet, özellikle balıklarda bulunan sağlıklı yağları da içermelidir. Ayrıca unutmamalısınız ki, günlük egzersiz ve çaba düz bir karna sahip olmak için çok önemli faktörlerdendir.
Sonuçları gördüğünüzde buna değdiğine emin olacaksınız. Ayrıca aynı zamanda sağlığınız için de iyi alışkanlıklar edinmiş olacaksınız.

1. Ebegümeci Çayı
Kilo vermek ve düz bir karına sahip olmak açısından ebegümeci en ideal bitkilerden biridir. Antioksidanlar açısından zengindir ve yağı gidericidir, dokuları yenileyici ve kasları güçlendiricidir. Doğal ürünler satan mağazalarda ve aktarlarda bulabilirsiniz.
Malzemeler;
15 gram ebegümeci çiçeği (poşet çay olarak kullanabilirsiniz), Bir fincan su
Hazırlanışı;
Bir fincan suyu kaynatın ve bitkiyi ekleyin. Bu şekilde on beş dakika kadar kaynamasına izin verin. Sonra altını kapatın ve on dakika kadar dinlenmeye bırakın. Süzün ve on gün boyunca günde iki defa tüketin. Sonraki beş gün içmeyin. Dilerseniz bu çayı içerisine buz ekleyerek soğuk şekilde de tüketebilirsiniz. Kırmızı rengi ile birlikte oldukça çekicidir. Hemen deneyebilirsiniz!

2. Tarçın ve Defne Yaprağı Çayı

Malzemeler;

Bir adet çubuk tarçın, İki adet defne yaprağı, Bir fincan su Hazırlanışı
Her zamanki gibi işe, suyu kaynatarak başlayın. Sonrasında tarçın ve defne yapraklarını ilave edin. Yirmi dakika boyunca demlenmesine izin verin ve ardından on dakika soğuması için bekleyin. Sonra süzün. On gün boyunca her sabah kahvaltı ile birlikte için ve ardından bir hafta ara verin. Sonra tekrar on gün süre ile için.

3. Bal, Limon ve Adaçayı

Malzemeler;

Bir yemek kaşığı adaçayı, taze veya kurutulmuş, Bir litre su, Bir limonun suyu, Bir yemek kaşığı bal. Hazırlanışı
Bal ve adaçayını su ile birlikte yirmi dakika pişirin. Sonra altını kapatın, on beş dakika boyunca dinlenmeye bırakın ve ardından süzün. Limon suyunu ekleyin. Bu şifalı suyu gün boyunca için; inceltici en iyi çaylardan biridir. Bu tedaviyi beş gün boyunca uygulayın, sonra beş gün ara verin. Getireceği mükemmel sonuçları kendiniz gözlemleyebileceksiniz!

Limon, Yeşil Çay, Maden Suyu ile Zayıflatan Karışım

Limon, yeşil çay, maden suyu ile zayıflatan karışım denediniz mi? Son dönemde diyet listeleri arasında yerini alan ve oldukça popüler olan, bu zayıflama iksirinin faydaları ve vücudumuzda kilo diye adlandırdığımız yağların yakmasında ki etkisi inanılmayacak kadar fazla. Yapılan araştırma neticesinde bu kürü deneyen çoğu insan üzerinde olumlu sonuçlar doğuran bahse konu zayıflatan karışım (form çayını) Saglikhaberleri.com takipçilerine sunmak istedik.

İnsanı zayıflatarak forma girdiren, bu mucizevi iksiri kullanan kişiler nasıl bu kadar kısa sürede nasıl zayıflıyor, neden bu kadar diyet listesinde popüler oldu?

İşte tüm bu sorularınızın cevabı yazımızın devamında;

Yeşil çayın faydaları:

Yağ yakmada ve toksinlerin insan vücudundan dışarı atılmasında önemli rol oynayan Yeşil Çay; içerek iştah bastırılır, yağları (kiloları) yakar ve insan vücudunun ihtiyacı olan bütün mineraller böylelikle temin ederek karşılanmış olunur. Yeşil Çayın çok iyi bir antioksidan olmasının yanı sıra başka bir özelliği de Yeşil Çaya bu özelliği katan polifenol adında ki bitkisel bileşen diğer bir yandan da yağların yakılmasını önemli derecede hızlandırmaktadır.

Maden suyunun faydaları:

Araştırmacılar tarafından çeşitli bilimsel çalışmalar gerçekleştirilmiş olup, Maden Suyu içeceğinin yani soda kilo kaybına katkısı olur mu? içeriğinde bulunan mineraller sayesinde yağların yakılarak kilo kaybına önemli ölçüde katkı sağladığı, böylelikle gün geçtikçe zayıflamamın meydana geldiği tespit edilmiştir. Hazımsızlık problemine karşı birebirdir ve insan metabolizmasını hızlandırma özelliği vardır.

Limon suyunun faydaları:

Limon’un insan vücudundaki yağların yakılmasına etkisi: Limon, hücrelerimizde depolanmış kiloların (yağların) vücut dışına atılmasını katkı sağlar. Vücutta enerji artışı sağlayarak yağ yakımını hızlandırır.

Zayıflatan karışım form çayı nasıl hazırlanır?

Zayıflatan form çayı için gerekli malzemelerimiz;

  • 1/2 litre kaynar su,
  • Bir yemek kaşığı yeşil çay,
  • 1/2  limon,
  • 1 şişe maden suyu (Soda)

Çok kısa zamanda zayıflatan karışım nasıl hazırlanır?

Yapılışı: 1/2 litre kaynamış suyun içine bir yemek kaşığı dolusu kadar yeşil çayı atıp 8-10 dakika kadar demlenmeye bırakıyoruz. Yarım limonu sıkacak yardımıyla sıkıp suyunu demlenmeye bırakan çayın içine aktarıyoruz ve daha sonra maden suyunu da (soda) karışımın içine ekleyerek böylelikle zayıflatan form çayımızı hazır hale getiriyoruz.   Günlük düzenli bir şekilde paylaşılan tarifi (sodalı, limonlu ve yeşil çayı) içmek oldukça yağ yakarak, zayıflatmaya yardımcı olmaktadır.

Kilo Vermeye Engel Olan 5 Faktör!

Çoğu durumda düzenli olarak egzersiz yapılsa ve beslenme düzenine dikkat edilse de kilo vermekte güçlük çekilebilir. Bu gibi durumlar genellikle basit 5 hatadan kaynaklanmaktadır. Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonu Ahmet Koç kilo verememe nedenleri hakkında bilgi verdi.

D vitamini eksikliği

“D vitamini vücut için oldukça önemli bir vitamin olmasının yanında, kilo vermek için de gereklidir. D vitamini, her yaş grubu için önem teşkil eden ve genellikle fazla kiloların sebebi eksikliği olan bir faktördür” diyen Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonu Ahmet Koç; “Kilo vermek isteyen herkesin, günlük D vitamini ihtiyacını karşılaması oldukça önemlidir. D vitamini besinlerden karşılanabilen bir vitamin değildir. Bu sebeple günlük ve düzenli olarak gün ışığında en az 15 dakika yürümek gerekmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar D vitamini ihtiyacı karşılayan kişilerin daha hızlı ve daha etkin bir şekilde kilo verdiğini ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

Karbonhidrat tüketiminin kısıtlanmaması

Kilo vermek isteyen kişilerin mutlaka karbonhidrat sınırlandırması yapması gerektiğini söyleyen Ahmet Koç, “Düşük karbonhidrat, yüksek protein temelli beslenme düzeni, bu aşamada oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalara göre düşük karbonhidratlı diyet programında kişinin alması gereken ideal karbonhidrat oranı günlük olarak 50 gramın altında olmalıdır. Bunun dışında bu oranın vücudun keton üretmesinde ve yağ yakmasında ideal olduğu bilinmektedir. Zayıflamak isteyenler mutlaka karbonhidrattan zayıf, proteinden zengin bir beslenme düzenini sağlamalıdır. Bununla beraber günlük vitamin, mineral ihtiyacının da karşılanması oldukça önemlidir” diye konuştu.

Yoğun strese maruz kalmak

Stresin insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yarattığını vurgulayan Koç, “Yoğun strese maruz kalanlar zor kilo vermektedir. Kronik stres olarak ifade edilen bu durum, kortizol hormonların salgılanmasına yol açar. Kortizol hormonu da kan şekerinin yükselmesine yol açar ve yağ yakımı bu sebeple daha da zorlaşır” dedi.

Hatalı çalışma ve aşırı kardiyo

“Ağır kardiyo yapmak uzun vadede kilo vermeyi sağlamamaktadır. Örnek olarak her gün ağırlık kaldırıyorsanız, kilo veremediğinizi fark edebilirsiniz” diye konuşan Koç; “Bu noktada önemli olan vücudu dengeli çalıştırmaktır. Her gün aynı egzersizi yapmak kilo vermeyi zorlaştırır. Ayrıca düzensiz çalışma ve dinlenme süreleriniz varsa, kaslarınızı biraz olsun zorlamıyorsanız yine yağ yakımın da etkili bir davranış söz konusu olamaz. Bu durum için ideal ağırlık çalışmalar 30-60 saniye dinlenme ve 1 RM’nin 70-85’i ağırlıklarla çoklu vücut hareketleridir” ifadelerini kullandı.

Besin intoleransı

Gıda intoleransının yağ yakımında önemli bir faktör olduğunu söyleyen Koç, “Özellikle de glüten ve süt ürünlerine karşı intolerans söz konusu olabilir. Bu durumdan şüpheleniyorsanız, şüphelendiğiniz gıdadan 1 hafta uzak durmalı ve durumu değerlendirmelisiniz. Ardından da gerekli durumlarda kan ve idrar testleri yaptırmalısınız. Test ettiğiniz gıdaya karşı intoleransınız varsa kendinizi daha iyi hissedecek ve sindirim sisteminizi düzene soktuktan sonra yağ yakımınızın hızlandığını fark edeceksiniz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

İşte Hızlı Zayıflatan Besinler

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, sağlıklı bir şekilde kilo vermek için beslenmenizde olmazsa olmaz besinleri anlattı. Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç hızlı zayıflatan besinleri yoğurt, yeşil çay, yulaf, enginar, yumurta ve kivi olarak sıraladı.

Yoğurt

Hemen hemen bütün sofralarda yer alan yoğurt hem genel beslenmemizde hemde aynı zamanda kilo vermek en doğru tercihlerden biridir. Araştırmalar arasında yer alan ve 14 yıl süren “Framingham Kalp Sağlığı Çalışması”nda yoğurt tüketimi ve hipertansiyon açısından da yeni sonuçlar elde edildi. Toplamda 2 bin 197 yetişkin üzerinde yapılan çalışmada, yoğurt tüketimi fazla olan kişilerde hipertansiyon gelişme riskinin düşük çıktığı görüldü.
Yaz mevsimi gelirken zayıflama diyetlerinde de yerini aldı. % 61 yağ yakımını hızlandırır. Yapılan bir araştırmada, düşük kalorili diyet yapan kişilerin diyetlerine yoğurt ilave edildi ve gün içinde 3 öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların yoğurtsuz diyet uygulayanlara göre yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri görüldü. Ayrıca, bu kişilerin yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildi. Kalsiyum ve protein oranın yüksek olması yağ yakımına yardımcı olması ile aynı zamanda tok tutucudur.

Yeşil Çay

Özellikle Çin olmak üzere uzak doğuda sağlıklı yaşam için bol miktarda tüketilen yeşil çayın vücudu incelttiği selülitleri azalttığı ve vücut direncini artırdığı birçok kaynakta mevcuttur. Metabolizmayı hızlandırması ve böylelikle kilo verme hızının artmasını sağlamaktadır. Özellikle uzun dönem tüketilmesine dikkat edildiğinde ciltteki nem dengesinin sağlanmasında da etkilidir. Bağırsak hareketlerini düzenlemesi ve sindirimi rahatlatıcı özelliği vardır. Günlük 2-3 bardak tüketilmesi yeterlidir.

Yulaf

Tahıllar içerisinde daha fazla çözünebilen posa içermesi ile öne çıkan bir tahıldır. Ayrıca demir, selenyum, manganez, çinko, E vitamini ve diğer B grubu vitaminlerinin iyi kaynağıdır. Yüksek oranda çözünebilir posa ve antioksidan özelliği ile yulaf kanserden korunmada kullanılabilecek mucize besinlerden birisidir. Yulaf tüketildikten sonra içinde bulunan lifler su ile birleşip jelleşir ve mideyi daha geç terk eder böylece uzun süreli tokluk hissi sağlar. Kan şekeri dengesini sağlaması sayesinde de şeker ihtiyacını azalmasına yardımcı olur ve kilo kontrolüne bu etkileri ile önemli bir yardımcıdır. Yulaf glisemik indeksi düşük olan ve kana çok yavaş karışan bir tahıldır. Sabah kahvaltısında ve diğer öğünlerde yulaf ezmesi, yulaf eklenmiş ekmek şeklinde tüketilirse gün boyu kana yavaş karışacak tahıl kaynağı alınmış olur. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.

Enginar

Sebzelerin arasından bizim için altın besin diyebiliriz. Son yıllarda yapılan birçok çalışmada sayısız faydası olduğu anlaşılan enginar, özelikle anneler tarafından çocuklarına mutlaka yedirilmesi gereken, olmazsa olmaz bir sebze olarak algılanıyor. Hatta yılda bir kere 40 günlük enginar kürü yapanlara her geçen gün daha çok rastlanıyor. Enginarda bulunan ‘siyanik asit’ adlı madde kötü kolesterolü düşürüyor ve iyi kolesterolün salgılanmasını arttırıyor. Bu da kalp damar sağlığı için ilaç niteliğinde bir fayda demektir. Özellikle karaciğer yağlanması olan kişilerde düzenli tüketildiğinde hem kilo kaybına hem de yağ kaybını hızlandırdığı için olumlu sonuçlarla karşılaşılmaktadır.

Yumurta

Sabahları yumurta, gibi lösin amino asidince zengin protein tüketen kişilerin, kahvaltılarında karbonhidratça zengin bir diyetle beslenen kişilere kıyasla iki kat daha fazla yağ kaybettikleri yapılan araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Yumurta yiyerek kendinizi daha uzun süre tok hissedebilirsiniz. Yapılan bir başka çalışmada; güne bir yumurta yiyerek başlayanların ertesi günkü öğle yemeğine kadar aldıkları kalorinin, yumurta yiyerek güne başlamayanların aldıkları kaloriye göre daha az olduğu ortaya konmuştur. Yumurta A,D,E ve B grubu vitaminleri yüksek oranlarda içermektedir. Ayrıca yumurtada bulunan kolin ,beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Demir içeriğinin de yüksek olması, özellikle çocuklarda tüketiminde önemli rol alır.

Kivi

C vitamini oranı yüksek olan bir meyvedir. Kivinin bitkisel besinleri DNA’yı korur, antioksidan özelliği vardır, kan şekeri kontrolü için yararlıdır, kolon kanserini engellenmesine yardımcı olmaktadır. Astıma karşı koruma sağlar, kivi kolesterol seviyesini düşürür, kan basıncını ayarlayarak yüksek tansiyonu düşürür, göğüs kanserini önlemede faydalıdır, bağışıklık sistemini güçlendirir, kanı temizler, grip ve soğuk algınlığında tedavi edicidir.1 adet kivi=46 kalori olduğu için öğle ve akşam öğünlerinde bir öğünde 3 kivi yiyerek iştahınızı önemli ölçüde kesebilirsiniz. Bu da iştah kesici bir meyve olarak kivi ile zayıflama sağlayacaktır. Aynı zamanda sindirimi rahatlatıcı özelliği vardır.

Limon, Zencefil ve Salatalık ile Detoks

Seneler geçmesine rağmen iyi bir hayat kalitesine sahip olmanın mihenk taşlarından birisi iyi bir fiziksel ve duygusal sağlığa sahip olmaktır. Sağlığımızı daha da iyileştirmek ve yaş ile ortaya çıkan bir çok hastalıktan korunmak için yapabileceğimiz bir çok şey vardır. Hayat kalitemizi arttırmanın bir yolu beslenme düzenimize sürekli bir şekilde detoks ve arındırma içeren şeyleri dahil etmektir, bu şekilde ihtiyacımız olmayan bütün atıkları vücudumuzdan uzaklaştırmış oluruz.

Vücudumuz çok fazla miktarda toksin ve atık biriktirir ve bu da çeşitli yaşamsal organların etkilenmesine sebep olarak, uzun vadede sağlığımızı etkileyebilir. Bu toksinler diğer sebeplerle birlikte, zayıf ve dengesiz bir beslenme şeklinden, çevresel kirlilikten, kimyasal maddelerin kullanımından ve hatta durağan bir yaşam stilinden geliyor olabilir.

Bu yüzden, bütün bu gereksiz atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardım etmek için, düzenli olarak detoks yapmayı ve vücudumuzu temizlemeyi denemeliyiz.

Sağlıklı kalmak için, doğal yollardan detoks yapmanın ve vücudu arındırmanın birçok seçeneği vardır. Bu yazımızda limon, zencefil ve salatalık içeren bir detoks ve arındırıcı diyeti sizinle paylaşmak istiyoruz. Bu beslenme şekli detoks yapmanıza yardımcı olacak ve hayat kalitenizi arttıracak.

Bu arındırıcı detoks diyeti nelerden oluşmaktadır?

Bu diyet, doğal detoks ve arındırıcı etkileri olan limon, zencefil ve salatalık içeren bir içecek hazırlamaktan geçiyor. Bu içecek her sabah aç karnına ve gün boyunca 2 litre olarak tüketilmelidir.

Bu diyet süresince, beslenme düzeninizden işlenmiş gıdaları, şekeri, yağı, süt ürünlerini ve tuzu çıkarmalısınız. Bu içeceğin tüketilmesi aynı zamanda sebzeler, meyveler, tahıllar ve yağsız etlerle desteklenmelidir.

Limon, salatalık ve zencefilli su

Bu içeceğin hazırlanışı çok kolaydır ve sağlığınıza çokça fayda sağlayacaktır. Limon, salatalık ve zencefil toksinleri vücuttan uzaklaştıran bir yardımcı gibi davranacak ve hatta kilo vermenize bile yardımcı olacaktır.

Malzemeler;

  • 1 limon veya lime (yeşil limon)
  • ½ salatalık ½ zencefil
  • 1 tutam taze nane
  • 1 bardak su (200 ml)

Nasıl Hazırlanır?

Bu temizleyici içeceği yapmak için limonu, zencefili, taze naneyi ve salatalığı yıkamalı ve temizlemelisiniz. Bütün malzemeleri dilim dilim kesin, kabuklarını soymayın ve 1 bardak su içerisine koyun. Bu karışımın 1 gece beklemesini sağlayın ve ertesi sabah bu karışımı tüketin. İsterseniz buz ekleyebilirsiniz, tatlandırmak için de bal ekleyebilirsiniz.

Bu temizleyici içeceğin faydaları nelerdir?

Bu içeceğin içindeki bütün malzemelerin vücudunuza çok önemli faydaları vardır.

Limon detoks ve arındırıcı özellikleriyle bilinir ve vücuttan atıkları atmaya yardımcı olup, vücudun temizlenmesini sağlar. Bütün dünyaca bilinen bu meyvenin içindeki C vitamini ve antioksidanlar sayesinde tıbbi özellikleri vardır. Bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklardan korunmamızı sağlar. Limon sindirim sistemini düzene sokmaya yardımcı olur, kabızlığı engeller, mide şişkinliğinden sizi uzak tutar, sıvıların atılımını sağlar, pektin sayesinde oluşan yüksek lif içeriğinden dolayı da yağların emilimini azaltmaya yardımcı olur.

Zencefilin doğal anti-enflamatuvar özelliği vardır, sindirim sistemini iyileştirir ve sinir sistemini pozitif yönde etkiler. İçindeki temel aktif maddelerden birisi “gingerol”dür, uzmanlara göre saklanıp kurutulduğunda shogaol olarak bilinen bir maddeye dönüşür, bu da zencefilin içindeki harika faydaları oluşturur. Zencefil mide özsuyuna destek olur ve yiyeceklerden aldığımız besinlerin emilimine yardım eder. Yağ yakmak için metabolizmayı aktive etmeye yardımcı olur ve birikmiş sıvıların atılmasına destek olur.

Salatalık diüretiktir ve vücutta birikmiş sıvıların atılımını destekler. Sindirim sistemine yardım eder, vücuttaki atıkların uzaklaştırılmasına da yardımcı olur. Bu sebze kalori bakımından düşük, su ve sağlığınıza iyi gelen besin değerleri bakımından yüksektir. Her 100 gramında sadece 13 kcal vardır, az bir miktarda A, B, C ve E vitaminleri ve potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve demir gibi mineraller de içermektedir.

Bu Suyu İçen Gençleşiyor!

Diş eti çekilmesi ve idrar yolları enfeksiyonuna neden olan, vücudunuzda biriken bakterilerin de dışarı atılmasını sağlar. Hindistan cevizi suyu, soğuk algınlığı, tifüs ve diğer bulaşıcı hastalıklara neden olan virüsler de savaşır. Soğuk havalarda bile sağlığınızı korumak isterseniz bu mucize suyu mutlaka günlük hayatınıza ekleyin.

Daha enerjik hissetmenizi sağlar

Hindistan cevizi suyu, tiroit bezi hormonlarını güçlendirir ve hücresel seviyede daha enerjik olmanızı sağlar. Bir hafta boyunca düzenli tüketimden sonra içinizde daha önce hissetmediğiniz bir enerjinin ortaya çıkacağını göreceksiniz.

İçinizi rahatlatır

Gerçekten içinizden bahsediyorum. Hindistan cevizi suyu vücudunuzu toksinlerden arındırır ve böbrek taşlarından kurtulmanıza yardımcı olur. Doğal bir idrar söktürücü olduğundan böbrek hastalığından şikayetçiyseniz gerçekten çok faydasını göreceksiniz. İdrar yollarını, idrar kanallarını temizler. Bir haftanın sonunda kendinizi daha rahatlamış, sağlıklı ve enerjik hissedeceksiniz.

Sindirim sisteminizi iyileştirir

Hindistan cevizi suyu sindirim sisteminiz için mükemmeldir ve günlük olarak ihtiyacınız olan lifi sağlar. Genel yiyecekleri tüketerek vücudunuzun günlük lif ihtiyacınızı karşılamanız pek mümkün değildir. Bir hafta boyunca düzenli olarak Hindistan cevizi suyu tükettiğiniz zaman tuvalet alışkanlığınızda değişikliğe inanamayacaksınız. Mide asidi düzenli olarak atıldığı zaman vücudunuzu rahatlatmış olursunuz ve kaybettiğiniz enerjiniz geri gelir.

Kilo Vermenize Yardımcı Olur

Bir hafta boyunca düzenli olarak Hindistan cevizi suyu tükettiğinizde, haftanın sonunda bir kaç kilo kaybettiğinizi göreceksiniz. Aslında bu Hindistan cevizi suyu içmenin doğrudan bir faydası değil, fakat suyun yağ oranı düşük olduğundan istediğiniz miktarda içebilirsiniz, bu da açlığınızı kontrol etmenizi sağlar. Hindistan cevizi suyu iştahınızı dizginler ve daha az yemenizi sağlar. Ayrıca vereceği enerji sayesinde daha çok hareket etmeye başlarsınız.

Baş ağrılarından kurtulmanızı sağlar

Baş ağrısının ne kadar illet bir şey olduğunu herkes biliyor sanırım. Hindistan cevizi, size ihtiyacınız olan suyu sağlar ve bu sayede baş ağrılarınızın azalmasına yardımcı olur. Ayrıca hipertansiyon ve susuzluktan yana olan şikayetleriniz de azalır.

Susuzluktan kaynaklı baş ağrılarının sebebi vücudunuzun temel sıvılarını kaybetmesinden kaynaklanır. Fiziksel aktiviteler ya da fazla alkol tüketimi sonucunda fazlasıyla su kaybedersiniz. Elektrolit dengeleyici özelliği olan bu doğal iksir baş ağrılarınıza ilaç gibi gelecek. Hindistan cevizi suyu, kaybettiğiniz sıvıları size geri verecek.

Göbek Eriten Besinler

Göbek eriten besinler. Deniz sezonunun yaklaşmasıyla kilo verme telaşı başladı. Göbek eritme için geç kaldım diyorsanız sizlere güzel bir haberimiz var. Hatalı besin ve hareketsizlikten kaynaklanan göbekte yağlanma sorunu, göbek eriten besinlerle çözüm buluyor. Bu besinlerle bölgesel yağlanmada gözle görülür bir azalma yaşanıyor. İşte göbek eriten besinler ve kilo verme konusunda yararlı ipuçları…

Karbonhidratlar

Göbek eriten besinler. Yararlı karbonhidratlar aslında göbek eriten besinlerde önemli bir yere sahip. Diyet yapanların çoğunun kaçındığı karbonhidratlarla aslında düz bir karına sahip olabilirsiniz. Bu sağlıklı karbonhidratlarla yağ yakımı süreciniz de hızlanabilir. Bunun yanında çok tahıllı ekmekler, beyaz ekmeğin hiçbir problemini yaşamadan, ekmeği beslenmenize eklemenin en iyi yoludur ve hatta %100 tam tahılıdır. Beyaz ekmek yerine çok tahıllı ekmekler organik, lezzetli ve un içermeyen tam tahıldan oluşur. 2 dilim çok tahıllı ekmek 8 gram tam protein ve 6 gram lif içerir. Özellikle son zamanlarda revaçta olan kinoa, içerdiği lif ve düşük glisemik indeksiyle göbek eriten besinler arasında büyük bir öneme sahiptir.

Kinoayı salatalarda, kahvaltıda yediğiniz yulaf yerine ve birçok çeşidini sağlıklı yemekler ve yüksek protein içeriğinden yararlanmak için kullanabilirsiniz. Fasulye ve mercimekler baklagil ailesinin bir parçasıdır ve sağlıklı karbonhidrat çeşitlerindendir. Bu besinler protein ve lifle doludur. Bu nedenle bölgesel zayıflama için baklagil ailesinden günde en az bir çeşit yenmesi önerilir.

Bu Yiyeceklerin Miktarını İyi Ayarlayın

Diyet yapılırken, yiyeceğin glisemik indeksi de göz önünde bulundurulmalı. Göbek eritmek isteyenlerin glisemik indeksi düşük yiyecekler tüketmesi gerekir. Asit şeker içeren besinler kan şekerini hızla yükseltip hızla düşüren etkiye sahiptir. Örneğin incir, muz, karpuz, kavun ve üzümün glisemik indeksi diğerlerine oranla daha yüksektir ve daha çabuk acıktırırlar. Glisemik indeksi yüksek olan meyvelerin tüketilmesi yasak değildir ama miktarını iyi ayarlamak gerekir. Tahıl ekmeği bulgur pilavı, süt, yoğurt, kuru elma, kuru kayısı, şeftali, armut, kuru baklagiller Glisemik indeksi düşük besinlerden bazılarıdır.

Protein grubundan olan yumurta basen ve karın bölgesindeki zararlı yağları yakmak için çok faydalıdır. Sizi tok tutmasının ve sayısız beslenme faydasının yanında yağ yakar ve göbek eriten besinlerde önemli bir yere sahiptir. Vücut yumurtayı sindirirken daha fazla kalori yakar. Ancak yüksek kolesterol ihtimaline karşın, kaç yumurta yiyeceğinizi doktora danışın. Göbek eritmeye yardımcı olan baharatlardan kimyonla bölgesel zayıflamak mümkündür.

Bir tatlı kaşığı kimyonu bir kase yoğurdun içerisine ekleyerek tüketebilirsiniz. Dereotu ve maydonoz vücudumuzdan ödem ve toksinleri atmakla birlikte aynı zamanda göbek bölgesindeki yağları yakar. Bunun yanında göbek eritmek için her gün en az 2 litre su içilmesi önerilir ancak içtiğiniz suyun yarısını ılık olarak tüketmenin yağ yakımını arttırdığı bilinir. Göbek eritmeye yarayan besinlerden biri de aslında sevilen bir içecek olan kahvedir.Kahve metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımına yardımcı olur ancak kahvenin sütsüz ve şekersiz olarak tüketilmesi gerekir.

Göbek Eriten İçecek Tarifleri

Diyetisyen Tuğçe Altan Bahçe’den göbek eriten çay tarifleri…

Göbek eriten detoks çayı

Malzemeler: 1 yemek kaşığı kiraz sapı, 1 yemek kaşığı kuru elma,1 yemek kaşığı mate çayı, 2 adet çubuk tarçın, 1 adet karafil, 2 dilim limon.

Hazırlanışı: 500 ml kaynamış suya bitki çaylarını ve baharatları ekleyip ağzı kapalı cam demlikte 8-10 dakika bekletin. Servis yaparken süzün ve limon dilimi ekleyerek günde 2 fincan için.

Ödem azaltan çay

Malzemeler: 1 yemek kaşığı mate çayı, 1 yemek kaşığı yasemin çayı , 1 tatlı kaşığı rezene, 2 adet çubuk tarçın, 2-3 dilim zencefil.

Hazırlanışı: 500 ml kaynamış suya bitki çaylarını ve baharatları ekleyip cam demlikte 5-6 dakika bekletin. Servis yaparken zencefil dilimi ekleyerek günde 2 fincan için.

Yeşil çaylı limonata

Malzemeler: 1 yemek kaşığı yeşil çay, 2 adet limon suyu, 1 adet lime suyu , 3-4 dal taze nane, 1 tatlı kaşığı toz tatlandırıcı, 10-12 adet küp buz.

Hazırlanışı: 1 yemek kaşığı yeşil çayı 1 su bardağı kaynamış suda 7-8 dakika demleyip süzün. 2 su bardağı suya limon suyunu, lime suyunu ve yeşil çayı ekleyin. Toz tatlandırıcıyı, buzu ve taze naneyi ilave edip buzdolabında 30 dakika soğutup servis yapın.

Yoğurt suyunun inanılmaz faydaları

Yoğurdun suyu vitamin ve mineral deposu bir içecek olarak gerek cilde faydaları gerekse yağ yakıcı etki nedeniyle kilo vermek için kullanılması, bu içeceğin kullanılması için başlı başına bir sebep olarak görülebilir. Yoğurt suyunun sağlığa faydaları ve varsa olası zararları hakkında bilgi vereceğimiz bu makalede ayrıca yoğurt suyu zayıflatır mı, yoğurt suyu tüy döker mi, böbrek taşı düşürücü bir içecek olarak kullanımı nasıldır gibi yoğurt suyu hakkında merak edilenleri cevaplayacağı.

Kalsiyum deposu ve sağlıklı yaşamın sırrı olan yoğurt kemik sağlığından, kansere, diyabetten cilt sağlığına kadar pek çok konuda şifa saçıyor. Uzmanlar, bu sağlıklı besinin suyunun da ilaç gibi etki gösterdiğini belirtti.

Yoğurt Suyunun Faydaları Neler?

Kilo verdiriyor

Yoğurdun ve suyunun içeriğinde bulunan kalsiyum, protein ve B vitaminleri açlık hissini ortadan kaldırırken, metabolizmayı hızlandırarak yağ yaktırır. Hücre yenilenmesinde de önemli rol oynar. Ara öğünlerde salatalık, nane, birkaç kaşık yoğurt ve yoğurt suyu ile yapılan cacık, sıhhatli şekilde kilo verilmesinde yardımcı olacaktır.

Kabızlığa iyi geliyor

Yoğurt suyu ise faydalı bakteriler içerir. Bu sayede bağırsak florası dengelenir ve kabızlık önlenir.

Tirioid belirtilerini hafifletiyor

Yoğurt suyu kilo vermeyi kolaylaştırdığı için troid belirtilerini hafifletir, yorgunluğu alır ve sinirliliği önler. Özellikle de maden suyu ile yapılmış yoğurt troidi düzenler, tokluk hissi sağlar.

Diyabete iyi geliyor

Şeker hastası olanlar ve insülin direnci bulunan kişiler yoğurt suyu tüketebilir. Bu sayede kan şekerinin dengede kalmasına yardımcı olur.

Kas sağlığına fayda sağlıyor

Spor yapanların mutlaka yoğurt suyu tüketmesi gerekir. Yoğurt suyunun ihtiva ettiği faydalı besin ögeleri kasların beslenmesini sağlayacaktır.

Cilt lekelerini gideriyor

Cilt lekelerini temizlemek için yoğurt suyu oldukça faydalıdır. Cilde yapılan düzenli yoğurt suyu maskesi ile cilt lekelerinin hafiflemesi mümkündür.

Böbrek taşlarını düşürüyor

Yoğurt, sıvı içeriği sayesinde böbrekleri temizler. Bu sayede de taş ya da kum sorunu mevcut ise her gün yoğurt suyu içmek oldukça faydalı olacaktır. Hemen hemen bütün sofralarda yer alan yoğurt hem genel beslenmemizde hem de aynı zamanda kilo vermek en doğru tercihlerden biridir.

Bağırsak florasını dengeliyor

Sıhhatli kilo vermenin yanı sıra bedenin formunun korunabilmesi için sindirim sisteminin durumu çok önemlidir. Bilhassa tüketilen besinlerin sindirilmesi ve dışarıya atılması, fazla kiloları önlemektedir. Belli başlı besinlerin neden olduğu kabızlık sorunu ile yağlar bedende depolanır. Burada ideal kilo için kabızlık sorunu ile büyük bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Yoğurt suyunun içinde yer alan faydalı bakteriler ile bağırsak florası dengelenerek, kabızlık sorunun giderilmesine yardımcı olur.

Panik atağı önlüyor

Halsizlik, kilo artışı ve anksiyet gibi sorunlara neden olan trioid derdine de deva yoğurt suyu. Bilhassa maden suyu, yoğurt suyu ve birkaç kaşık yoğurtla yapacağınız ayran, trioid fonksiyonlarının dengelenmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca yoğurt suyu tokluk hissi ile zayıflama programınızda iyi bir seçenektir.

İdrar yollarını temizliyor

Saç, diş ve kemiklerin güçlenmesinde yardımcı olur. Hazımsızlık ve karın şişkinliğinin giderilmesinde faydalıdır. Kanser riskini karşı koruma sunar. Cilt sorunları, cilt kırışıklıkları ve cilt lekelerini geriletir. Kan şekerini dengeler ve tokluk hissi nedeni ile kilo kontrolünü mümkün kılar. Kötü kolesterolün indirilmesine yardımcı olur. Yorgunluğa ve halsizliğe iyi gelir. İçerdiği vitamin ve mineral sayesinde bedene yardımcı olur. İdrar yollarını temizler. Trioid bezlerinin iyi çalışmasına imkan tanır.

Kararan Koltuk Altı Temizlenebilir

Fitness, pilates, koşu ve tempolu yürüyüş gibi kasları çalıştırırken yoran birçok spor branşında, ekstradan kasların beslenmesi ve yenilenme döngüsüne katkı yapılması gerekir. Yoğurt suyu da ihtiva ettiği B2 vitamini ve doğal whey proteini takviyesine imkan tanımaktadır.

Metabolizmanın daha iyi çalışmasını ve kas kütlesini arttırmayı talep edenler için günde bir bardak yoğurt suyu yardımcı olacaktır. Ayrıca bir miktar lezzet katmayı talep edenler için tarçın, zerdeçal ve zencefil gibi faydalı baharatlardan uygun bir tarif çıkabilir.
Cilt lekelerinin yarattığı estetik kaygı yoğurt suyu ile giderilebilir. Sabah ve akşam olmak sureti ile günde iki defa lekeli bölgeye yoğurt suyunu sürerek cildinizin güzelleştiğini görebilirsiniz.

Ayrıca koltukaltı gibi kararan bölgelerin temizlenmesi amacı ile de kullanılabilir. Yoğurt suyunun ihtiva ettiği vitamin ve mineraller idrar yolları ve böbreklerin temizliğinde etkin rol oynamaktadır. Böbreklerde kum ya da taş problemi yaşayanlar için her gün yarım çay bardağı yoğurt suyu faydalı olacaktır.”

Ödem Sökücü Baharatlar Ekleyerek Tüketilebilir

Şeker hastası ya da insülin direnci olan bireyler için yoğurt suyu, doğal ilaç görevi görüyor. Kan şekerini dengede tutarak, bireyin direncinin arttırılmasında oldukça faydalı. Ayrıca tokluk hissi ile beraber bireyin daha dingil ve huzurlu hissetmesine yardımcı oluyor. Yoğurt suyuna nane, kekik ve pul biber gibi ödem sökücü baharatlar ekleyerek, ara öğünlerde kendinize hem lezzetli hem de etkili bir tedavi sunabilirsiniz.

Yoğurt suyu, yoğurtlu çorbalarda, terbiye için yoğurt suyu kullanılabilir. Cacık ve ayran yaparken su yerine yoğurt suyu kullanılabilir. Yulaf ezmesi ile birlikte sabah kahvaltılarında yoğurt suyu kullanılabilir. Brokoli ve havuç gibi sebzelerin haşlanmasında yoğurt suyu kullanılabilir.

Zayıflatan En Etkili Öneriler Ve 5 Faydalı Sebze

Yaz mevsimi yaklaşıyor. Geç kalmamak için yaza formda fit ve zayıf girmenin yollarını okuyun ve harekete geçin. Mevsim değişikliği ile birlikte yeme alışkanlığımızı da değiştirmenin vakti geldi. Diyetisyen Kübra Bal ile daha fit ve sağlıklı olmaya hazır mısınız? Vücudumuza olumlu katkı sağlayacak öneriler ve bu yazın favori 5 yaz sebzesi ile zayıflamak mümkün olacak. Bu yaza sağlıklı bir vücutla girmek için mutlaka önerilerimizi dikkate alın..

Glisemik indeksi düşük gıdaları tüketin

Kan şekerini hızlı yükselten gıdalar yerine daha yavaş yükselten, yani glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmesi daha sağlıklı bir seçim olacaktır. Kan şekerini çok hızlı yükseltip çok hızlı düşüren basit karbonhidratlar yerine esmer ekmek, kuru bakliyat ve bulgur gibi glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir .Glisemik indeksi düşük besinlerin insülin direncini düzenlediği, Tip 2 diyabet ve kalp damar hastalıkları riskini azalttığı ayrıca zayıflamada yardımcı olduğu biliniyor.

Yürüyüş zamanı başlasın

İlkbahar ve yaz ayları hem İstanbul’da hem ülkemizde açık hava yürüyüşleri için en ideal zamanlar. İçimizi kıpır kıpır eden havalarda kendimizi sahillere, korulara atarak, hem mutluluk hormonumuzun salgılanmasını artırabilir, hem forma girebiliriz. Açık havada yağların daha kolay parçalandığını ve temiz havanın bağışıklığımızı güçlendirdiğini unutmayın. Günde ortalama 45 dakikalık bir tempolu bir yürüyüş ile ortalama 350 kalori yakarsınız.

Bağışıklık güçlendirici smoothie

1 bardak kefir, 1 tatlı kaşığı bal, 1 çay kaşığı zerdeçal, 10 iç bademi blenderdan geçirin ve ikindi ara öğününüzde tüketin. Böylece hem tok kalacak, hem de probiyotikler ve çinko sayesinde bağışıklığınızı güçlendireceksiniz.

Uyku düzeninizi bozmayın

Geç yatmayıp, sabahları güne erken başlayın. Geç saatlerde bir şey tüketmeseniz bile, uyanık olmak kortizol ve ghrelin hormonu salınımını azalttığı için kilo vermeyi zorlaştırıyor. Yapılan araştırmalar 00.00-04.00 arasında uykuda olmanın, zayıflamaya yardımcı olduğu yönünde. Ayrıca mutluluk hormonu da gece uykuda salındığından, gününüzü daha keyifli geçirmenizi sağlayamaya yardımcı olur.

Proteinsiz olmaz

Gerek kahvaltıda gerek ara öğünlerde protein içeriği yüksek besinler alarak, hem kendinizi daha zinde ve tok hisseder hem metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Kahvaltınızda yumurta, öğünlerinizde 1‘er kase yoğurt, ara öğünlerinizde kuruyemişler (badem, kaju, ceviz,..) tüketin.

Suyla hafifleyin

Su içmek kanımızı temizleyerek zindelik sağlar. Masanızda, başucunuzda, aracınızda, yürüyüşe çıktığınızda yanınızda mutlaka su bulundurun. Asitli, gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durun.. Artan sıvı ihtiyacınızı karşılamak için günde ortalama 2,5 -3 litre su tüketin. Suyunuzun içerisinde taze nane yaprakları ve limon dilimleri koyarak keyifli bir karşım elde edebilirsiniz.

Favori 5 sebze

Fasulye ve yeşil sebzeler: Kas yapımına yardımcı olur, yağ yakımını sağlar, sindirimi düzene sokar. Obezite, kanser, kalp hastalıkları, yüksek tansiyonla savaşır.

Enginar: İçerdiği ‘ciarin’ sayesinde karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Posa ve demir içeriği yüksektir.

Bamya: Yüksek lif oranı tokluk hissi yaratır. İçerisinde bulunan c vitamini, güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmaya yardımcı olur. Stress ve depresyonu azaltırken, sinir sistemini de olumlu yönde etkiler. Retinayı korur ve kataraktını önlemeye büyük destek olur.

Tere: Sindirim sistemi ve özellikle bağırsaklar üzerinde çok etkili bir sebzedir.. Bağırsak hareketlerinin zayıf olması kilo vermeyi zorlaştırır, bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayan tere böylece kilo vermeye yardımcı olur. Bunun dışında tere yağ yakan hücrelerin sağlıklı bir şekilde çalışmalarını destekler.

İç bakla: Vitamin ve protein açısından son derece zengin bir besin B1, B2, B6 ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da oldukça zengindir. Sindirime yardımcı olan Bakla, hazmı kolaylaştırır, kabızlık ve hemoroite iyi gelir. İdrar yollarını temizler. Böbreklere oldukça yararlıdır.

Vücut Şekline Göre Kolay ve Etkili Zayıflama Yöntemleri

Zayıflamanın olmazsa olmaz şartlarından en önemlisi egzersizdir. Evet, kolay yoldan zayıflamanın olmazsa olmaz şartı egzersizdir.  Ve bilhassa egzersiz ile kolay kilo vermenin yolu da vücut tipinize göre yapılan egzersizlerdir.4 temel vücut tipi olduğu hepimizin malumu. Biz sizinle şimdi bu vücut şekillerine göre yapılacak egzersizler nasıl olmalıdır bunu araştıracağız.

Vücudu Armut Şekline Sahip Olanlar

Armut tipli vücut ismini taşıdığı meyve misali üst kısmı dar alt kısmı geniş vücuda sahip olanların şeklidir. Bu vücut şeklinde belden aşağı kısım zaten geniş olduğu için basen ve bacak kaslarını güçlendirecek sporlardan uzak durulması gerekir. Bunların başında da bisiklet gelmektedir.  Bisiklet bilhassa üst bacak kaslarını çalıştırır ve kalınlaştırır. Bu sebeple armut tipindeki vücudu olan insanların koşu ya da tempolu yürüyüş yapmaları uygundur.

Bu tip vücut için gereken vücudun üst kısmının geliştirilip alt kısmının zayıflatılmasıdır. Bu sebeple kalça ve basen kısımlarında biriken yağları yakmak ve kilo vermek için pilates ve aerobik idealdir. Bilhassa yan yatış pozisyonunda kalça ve basenleri çalıştıran hareketler bu vücut tipindeki kişiler için çok yararlı olur. Omuzlar ve göğüs için de kaldırma kabiliyetine göre bazı ağırlıklar ve şınav tercih edilebilir.

Vücudu Kereviz Şekline Sahip Olanlar

Bu vücuda sahip olanlarda omuzları, bel ve kalça birbirine yakın ölçülerdedir ve göğüsler küçüktür. Kereviz grubunun metabolizmaları genellikle hızlı çalışır, yani kalori yakmaları süratlidir. Bu sebeple genellikle zayıftırlar. Ancak görünüşleri biraz kemikli durmaktadır. Hal böyle olunca bu gruba giren vücuda biraz kıvrım kazandırmak amaçlanır.  Yani bölgesel olarak ağırlık çalışmak, kollarda, kalça ve vücudun alt bölümüyle omuzlarda kas yapmak gerekir.

Örnek bir hareket olarak dumble ağırlıklarını omuz hizasında kaldırıp yukarı doğru yükselirken ağırlıkları da baş hizasından yukarı doğru itmek tavsiye edilebilir.Bel bölgesi için de çapraz bacak egzersizini içeren pilates hareketleri yapılmalıdır.

MTB yürüyüşü ( yürürken bacak ve alt vücudu sıkıp bırakma)de bacak kaslarını çalıştıracağından bu guruba tavsiye edilen hareketlerin içindedir. Son olarak göğüs kaslarını yine ağırlık yardımı ile çalıştırarak geliştirebilirler.

Vücudu Kum Saati Şekline Sahip Olanlar

Aslında en belirgin vücut tipi böyle şekle sahip olanlarıdır. Bu tipin hem alt kısmı hem de üst kısmı son derece düzgün ve dengelidir. Omuzlar ve kalçalar birbirine orantılı ve bel de incedir. Kum saati tipi en şanslı vücut tipidir. Zira atletik bir görüntüye sahiptirler. Vücudun tüm kısımları dengeli olduğu için her türlü kardiyo egzersizi; koşma, yüzme, bisiklet, dans gibi spor ve egzersizler onlar için uygundur. Ancak yine de dengeli beslenme ve düzenli spor yapılmazsa vücut kolayca bozulabilir. Bilhassa sırt kısmını, yağlanma tehlikesine karşı güçlendirmek gerekir. Bunun bir başka faydası da büyük göğüslere karşı destek sağlamak ve olası sırt ağrılarını engellemektir.

Ayrıca ağırlık kaldırmak ve kol kaslarını çalıştıracak hareketler yapmak gerekir. Bu grup çok aşırı spor yapmamalıdır. Zira o zaman vücut zaten var olan yağları depolama yoluna girer ve vücudun dengesi üst bacak ve popo bölgesi aleyhine bozulur.

Vücudu Elma Şekline Sahip Olanlar

Bu vücutta kilolar çoğunlukla vücudun orta bölümündedir, omuz kısmı normale yakın kalçalar ise küçük veya dardır. Elma vücut yapısı aslında doğuştan ziyade genellikle fazla miktarda yemek yeme ve egzersiz yapmamanın bir sonucudur. Üstelik bu grup sağlık açısından da riskli gruba girer zira vücudun orta bölgesindeki yağ iç organların etrafında toplandığı için sakıncalıdır.  Vücudun bu kısmında biriken yağlar en çok kardio hareket ile eritilebilir. Yani yüzme ve bisiklet gibi bol eforlu sporlar seçilebilir.  Ancak bu grubun eklemleri hassas olduğundan koşma gibi sporlar yaparken olası sakatlanmalara dikkat etmeleri gerekir.

Bu gruba önerilen egzersiz yağ yakmak için, bir seferde yüklenmek yerine gün içinde iki bölüm halinde spor yapmaktır. İlk bölümde 15 dk bisiklet ya da yüzme, ikinci bölümde sıkı tempolu aerobik takip edebilir. İlerledikçe zorluk derecesini de yükseltilir. Gün içinde yapılan spor egzersizlerini 2 ye bölmek demek %30 daha fazla kalori yakmak anlamına gelir. Ayrıca kalın olan bel bölgesini inceltmek için mutlaka karın bölgesini çalıştırmalıdırlar.

İncecik Bir Bel İçin Mucizevi Su

Sağlıklı beslenmenin ve iyi bir diyetin en önemli unsurudur bol miktarda su içmek. Tabi bu su içmek olayını şöyle anlamayın.Tek sefer de iki üç litre su içmek değil. Gün aralarına dağıtarak su içmek gerekir. Eğer su içmekten hoşlanmıyorsanız Amerika’nın yeni trendi “Sassy suyu”nu denemelisiniz.

Salatalık, limon, nane ve zencefille tatlandırılan Sassy suyu ile hem günlük su tüketiminizi artırabilir hem de daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde kilo verebilmeniz mümkün. Üstelik bu tarif için saatler gerekmiyor. Hazırlaması da oldukça kolay bir tarif.

İşte İncecik bir bel için mucizevi su Sassy suyu tarifi

Malzemeler; 2 litre su 1 orta boy salatalık 1 limon 12 adet taze nane yaprağı 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil

Nasıl yapılır?

Limon ve salatalıkları ince şekilde dilimleyerek tüm malzemeleri suyun içine koyup, bir gece boyunca buzdolabında güzel bir şekilde bekletiyoruz. Ertesi gün tüm su ihtiyacımızı yapmış olduğumuz bu karışımla karşılıyoruz.

Sassy suyunun faydaları

Zencefil ve limon antioksidandır. Zararlı toksinleri dışarı atmamıza yardımcı olur. Nane, sindirim sistemine iyi gelir. Gaz söktürür, vücuda rahatlık verir. Salatalık içerdiği birçok vitamin ve açlık dürtüsünü ortadan kaldırması nedeniyle her diyetin vazgeçilmezidir. Yorgunluk hissini de yok eder. Özetle bu suyun içindeki tüm malzemeler sizi düşlediğiniz bedene ulaştırmak için oldukça faydalı.

Diyetin detayları

Yüksek kaliteli ve faydalı yağlar ile beslenme esasına dayanan bu diyet, öğünleri 4 saatte bir tüketmenizi tavsiye ediyor. Diyetin amacı vücuttaki şişkinliği ve suyu atabilmek. Elbette diyet programı ile birlikte egzersizi de eksik etmemeniz gerekiyor. Egzersizden kaçış yok..

Deneyin Ve Mucizeye Şahit Olun! Haftada Tam 2 Kilo Verdiriyor

Bu diyeti uygulayanlar hafta içi rejime girip, hafta sonu serbest besleniyorlar. Aslında hedef noktası kilo kaybını süreklilik haline getirebilmek. Esnek oluşu ise diyetin diğer bir özelliği. Ögünlerinizde 10 farklı öneriden istediğinizi seçerek sıkılmadan kilo verebilirsiniz.

İşte haftada 2 kilo verdiren diyet

Kahvaltılar

1.öneri- 1 bardak süt, 1 bardak meyve suyu, 1 orta boy muz.

2. öneri – 1 kase sütlü mısır gevreği, 1 küçük dilim peynir,1 elma.

3. öneri – 1 adet katı pişmiş yumurta, 1 dilim reçelli tost ekmeği, 1 kase meyveli yoğurt.

4. öneri- Yarım taze greyfurt, 1 çay kaşığı bal, 1 dilim tost ekmeği, 1 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir.

5. öneri – 1 dilim kepek ekmeği, 1 çay kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı marmelat, 1 bardak elma suyu veya portakal suyu.

6. öneri- 1 bardak light süt ve 2 çay kaşığı kakao ile hazırlanmış sıcak kakao, 2 diyet bisküvi ve iki çay kaşığı krem peynir.

7. öneri – 1 adet elma, 1 dilim kepek ekmeği, 1 adet üçgen krem peynir, 1 bardak portakal suyu.

8. öneri – 1 adet yumurtayla yapılmış yağsız omlet, 1 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir, 1 dilim çavdar ekmeği.

9. öneri – 1 bardak light süt, 1 kase yulaf ezmesi, 1 adet elma.

10. öneri – 1 bardak meyve suyu, 5 adet light bisküvi, 1 küçük dilim peynir.

Öğle yemeği

1. öneri – 1 domates, 50 gr. Dardanel ton balığı, 1 çaykaşığı mayonez, 1 kaşık haşlanmış mısır, kıvırcık salata, 1 salatalık, 1 kaşık zeytinyağı ve limonla hazırlanmış salata. Ardırdan 1 orta boy muz.

2. öneri – 2 ince dilim ekmeği, 2 çay kaşığı tereyağı, 2 dilim peynirle hazırlanmış sandöviçin yanında 1 bardak portakal suyu ve elma.

3. öneri- 1 tas domates veya karışık sebze çorbası, üzerine krem peynir sürülmüş 1 dilim tost ekmeği, 1 porsiyon meyve.

4. öneri – 1 katı pişmiş yumurta, 1 tabak yağsız yeşil salata, 50 gr. haşlanmış tavuk eti, 1 portakal.

5. öneri – 1 tas yoğurtlu çorba (3 kaşık haşlanmış lapa pirince, 3 kaşık yoğurt ve bir miktar sıcak su ilave ederek karıştırın, üzerine nane serpin.) 2 adet ızgara köfte, 1 tabak söğüş doğranmış salatalık ve domates.

6. öneri – Balık şnitzel (2 orta büyüklükte balık filetosunu galeta ununa batırarak hafif yağda kızartın), 1 tabak mevsim salata, 1 porsiyon meyve

7. öneri- 80 gr. tavuk eti, 30 gr. kereviz, marul ve bir çorba kaşığı zeytin yağıyla hazırlanmış tavuk salatası, 1 dilim ekmek, 1 armut.

8. öneri – 1 tabak domatesli spagetti (30 gr. spagetti makarnayı haşlayın ,diğer tarafta bir çay tabağı dilinmiş kuru soğanı yağda kavurun ve domatesi üzerine doğrayarak sos haline getirin, makarnanın üzerine dökün),1 bardak ayran.

9. öneri- Izgarada kızartılmış 60 gr. Hamburger eti, 1 tabak söğüş doğranmış domates ve salatalık, 1 elma.

10. öneri – 1 tas domates çorbası, 1 tabak lahana salatası (50 gr. turp, 140 gr. kırmızı lahana, marul ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile hazırlayın), 1 dilim kepek ekmeği.

Akşam yemeği

1. öneri – 1 tas mercimek çorbası, 100 gr. haşlanmış tavuk, 1 tabak haşlanmış sebze, vanilyalı bir top dondurma.

2. öneri – 3 adet haşlanmış sosisin yanında 1 haşlanmış patates, yeşil soğan ve maydanozla hazırlanmış patates salatası,1 kase meyveli yoğurt.

3. öneri- 1 tas domates çorbası, 3 adet etli kabak dolması, 1 tabak meyve salatası

4. öneri – 1 tabak yağsız makarna, 2 adet ızgara balık, 2 top meyveli dondurma.

5. öneri – 2 yumurta, 100 gr haşlanmış mantar, biraz peynir, maydanoz ve margarinle hazırlanmış mantarlı omlet, 1 bardak ayran, 1 elma.

6. öneri- 1 tas sebze çorbası, 3 köfte, 1 tabak havuç salatası, 1 portakal.

7. öneri- 1 tabak menemen (2 küçük domates, 1 yumurta, 1 yeşil biber ve 1 tutam karabiber ile hazırlayın), 1 dilim kızarmış ekmek, 1 kase yoğurt.

8. öneri – 80 gr. haşlanmış alabalık, yanında 1 tabak rendelenmiş havuç ve 1 orta boy haşlanmış patates.

9. öneri- 1 tabak ton balıklı makarna (1 tabak haşlanmış makarnanın üzerine 20 gr. taze tor balığını, 1 domates ve bir avuç maydanozu doğrayın), 1 muz.

10. öneri – 1 tabak peynirli patates salatası (100 gr. haşlanmış patates, 1 diş sarmısak, 10 gr. dil peyniri, kıvırcık, maydanoz ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile hazırlayın) , 2 grissini, 1 portakal. Güncelleme Tarihi: 25 Mayıs 2016, 23:34

Ayda 4 kilo verdiren tarçınlı süt karışımı

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, tarçınlı süt içmenin göbek yağlarını erittiğini söyledi. Enç. “Siz de havalardan etkilendiyseniz gece ara öğününüz süt ve tarçın olsun” dedi. Yapılan araştırmalara göre tarçın ve süt kürünün zayıflama üzerinde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle göbek ve basen bölgesindeki yağları eritmek ve aynı zamanda açlık hissetmeyerek zayıflamanın mümkün olduğu son yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Tarçınlı Süt Kilo Verdiriyor

Kilo alan kişilerde yağlanmanın göbek ve bel bölgesinde oluşmaya başladığını anlatan Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Yapılan araştırmalara göre; orta dereceli kalori kısıtlaması yapılan, az yağlı bir diyetin uygulandığı kişiye özel beslenme programında, günde 2 bardak süt tüketmek yağ yakımı için yeterli oluyor.

Uzmanlar tarafından yapılan çalışmalarda, sütün içindeki kalsiyumun vücuttaki yağlanmayı azaltarak kilo kontrolü sağlamaya yardımcı olduğu ortaya konmuş. Süt, içerdiği kaliteli protein ve lioneik asit gibi yağ molekülleri ile kilo kontrolüne yardımcı oluyor. Güçlü kemikler için birebir. Mineral açısından son derece zengin olan süt aynı zamanda zengin bir kalsiyum kaynağı.

1 litre süt içinde bulunan kalsiyum; 10 kilo et, 5.2 ekmek, 12,6 kilo patates, 17 kilogram elma, 3,2 kilo marul ya da 2,4 kilogram havuçta bulunan kalsiyuma eş değer oluyor. Bu nedenle sağlıklı kemikler için süt içmemiz şart” diye konuştu.

Metabolizmayı Hızlandırıyor, Göbek Yağlarını Eritiyor

Tarçının bilinen en eski baharatların başında geldiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Bu baharat genelde tatlandırıcı olarak kullanılır. Yurt dışında yapılan araştırmalarda gösteriyor ki 6 hafta boyunca bir çay kaşığının çeyreği kadar tarçın tüketmek, kandaki glikoz miktarını ve kötü kolesterolü azaltıyor. Ayrıca şekeri metabolize etme yeteneğinizi de artırıyor. Şeker hastaları için faydalı olan tarçın, metabolizmayı hızlandırır ve kilo verilmesine yardımcı olur. Yağ dokularını kolayca eritir.

Karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için Tarçın oldukça etkilidir. Tarçının içerisindeki enzimler, karın bölgesindeki kan damarlarını uyararak özellikle karın zayıflaması ve göbek eritme sürecini hızlandırmaktadır” diye konuştu.

Tarçın Zayıflamada Ne İşe Yarar?

Tarçın da hem zayıflatır hem de tatlı ihtiyacını gidererek tatlı krizini önler. Tarçının en önemli özellikleri enerjiyi yükseltmesi ve kan şekerini dengelemesidir. Bu açıdan en faydalı baharatlardan biridir. Ayrıca tarçın tüketimi sonrasında tokluk hissi sağlar ve metabolizmayı hızlandırarak daha fazla kalorinin yakılmasına ve zayıflamada yardımcı olur.

Sütün Zayıflamaya Etkisi?

Sütteki protein metabolizmayı çalıştırır ve yağ yakımını hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. İçinde bulunan kalsiyum miktarının fazla olması sebebiyle sütün yağları yakma ve kemikleri güçlendirme özelliği vardır. Hayvansal proteinlerin en iyisi olan süt, kasları güçlendirerek vücudun çok fazla kalori yakmasını sağlar. Bunların yanı sıra sütün içerisinde bulunan laktoz maddesi vücudun şeker ihtiyacını doğal yollardan karşılamaktadır.

Tarçınlı Sütün Faydaları Neler?

Yukarıda faydalarını ve zayıflamaya etkilerini saydığımız tarçın ve sütün karışımı da bir arada kullanıldığında zayıflamada oldukça etkili bir bileşen oluşturmaktadır. Öğünleri azaltıp, tatlıdan uzak durup, bol meyve ve sebze tüketerek ve bilhassa akşam 8’den sonra yemek yemeyi keserek tarçınlı süt tüketiminin etkisini görebilrisiniz. Düzenli kullanımda yağlarınızı eriterek ayda 3-4 kilo kadar zayıflamak mümkün olmaktadır.

Tarçınlı Süt Karışımı Nasıl Yapılır?

Malzemeler;

● 1 su bardağı süt,
● Yarım çay kaşığı toz tarçın.

Hazırlanışı;

1 su bardağı sütün içine toz tarçını ekleyin ve karıştırın. Sütü sıcak, ılık ya da soğuk olarak tüketebilirsiniz. Bu tamamen sizin damak zevkinize kalmış. Ayrıca isteğe bağlı olarak süt tam yağlı veya yarım yağlı olarak da kullanabilirsiniz.

Tarçınlı sütün önerilen kullanım şekli şöyledir;

Hazırladığınız bu karışımı ikindi vaktinde ara öğün olarak ve gece yatmadan önce 1 bardak olmak üzere, gün içerisinde toplam 2 bardak tüketebilirsiniz.

İstediğiniz her şeyi yiyerek bunu başaramayacağınızı ve herhangi bir diyeti denemeden önce bir uzmana danışmanızı eklemekte fayda var.

Ayrıca emziren anneler de tarçın süt kürünü içerek kilo verebilir ve aynı zamanda sütü de artmış olur.

Not: Gün içerisinde toplam 1 çay kaşığı tarçın tüketmeniz önerilir. Daha fazla tarçın tüketimi yan etkilerle sonuçlanabilir.

Göbek Eritme Yolları Neler?

Yaz mevsimi yaklaşmaya başlarken daha fit görünmek için yapılması gerekenleri ve göbek eritme yöntemlerini sizin için topladık.

Göbeğinizi eritmek için yapmanız gerekenler

Yaz kış demeden yapmanız gereken en önemli şey bol miktarda su içmek

Su yağ yakımında etkin olduğu kadar  besinlerin sindirilmesi için de gerekli. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerini tutmayacağı için günde en az 8 bardak su içme alışkanlığını edinmeniz yağ yakımını hızlandıracaktır.

Günde 3 öğün beslenmeye özen göstermelisiniz

Meyve ve ceviz, fındık gibi kuruyemişlerle ara öğünlerinizi de zengileştirebilirsiniz. Ayrıca yemek için acıkmayı beklemeyin. Çok açıkmak bir anda aşırı yemek yemeğe neden olur. Bunu engellemek için günlük ritminize göre belirleceğiniz saatlerde öğünlerinizi tüketin.

Şekeri olabildiğince azaltın

Ekmek, fruktoz yüklü içeçekler şeker doludur. Aşırı fruktoz alımı yağ oluşumuna sebep olur. Bu yağlar da bel çevresinde birikir ve fit görünümü engeller.

Şeker gibi azalmanız gereken bir diğer madde de tuz

Tuz ve soydum içerikli besinler vücutta su tutar. Bu yüzden günlük tuz alımı olan 5 gr seviyesinde tutulmalıdır.

Lifli besinler tüketmeye özen gösterin

Özellikle yeşil sebzeler tüketin. Kabak, lahana, fasulye, bezelye, brokoli gibi yeşil sebzeler besin değeri yüksek kalori değeri düşük besinlerdir. Ayrıca yulaflı, tahinli besinlerde de lif oranı yüksektir. Ayrıca salatalarınıza elma sirkesi koyabilirsiniz. Çünkü elma sirkesi yağ yakmada çok etkilidir.

Vücudunuzdaki potasyum oranını arttırın

Potasyum eksikliği karın bölgesinde yağların birikmesine sebep olur. bunun için et, kuru meyve, kuru baklagiller, domates, pekmez, susam, ayçekirdeği, elma, kavun, muz, patates, kayısı, süt ve süt ürünleri tercih edebileceğiniz gıdalar arasında.

Ve tabii ki spor

Spor fit bir görünüm, sağlıklı olmak ve stresten arınmak için ideal bir yol. Özellikle yürüyüş, bisiklet sürmek gibi kas yapmaktan ziyade yağ yakmak için yapılabilecek olan sporlar hem günlük ritme adapte edilebilir hem de yağ yakımını hızlandırarak göbeğinizin erimesine yardımcı olur. Ayrıca Sabah yapılan spor yağın eritilmesinde daha etkilidir.

Karın Düzleştiren 5 Hareket

1- Plank Hareketi

Ön kollarını yere dayayıp karnından güç alarak yirmi saniye bu pozisyonda dur. Günde bir kez yapman yeterli. Üçüncü günden itibaren, iki günde bir süreyi on saniye artır.

2- Bridge Hareketi

Sırtüstü pozisyonda, tabanların yerde olacak şekilde dizlerini bük. Kalçanı ve karnını sıkarak köprü pozisyonuna kalk. Beşe kadar say ve yavaşça yere in. Beş defa tekrarla.

3- Crisscross Hareketi

Sırtüstü pozisyonda, dizlerin bükülü şekilde mekik çeker gibi sola doğru kalk, aynı anda sol dizini kendine çek. Sağ dirseğini sol dizine değdirmeye çalış. Ardından diğer yönde tekrarla.

4- Twist Hareketi

Ayakta dururken uzunca bir sopayı boynunun arkasından omuzlarına yerleştir, ön kollarınla tut. Ayaklarını omuz genişliğinde aç. Kalça ve bacakların sabit olacak şekilde gövdeni sağa çevir, ardından sola çevir.

5- Standing Oblique Crunch Hareketi

Sopayı twist hareketindeki gibi tut. Ayaklarını omuz genişliğinde aç. Kalça ve bacaklar sabit olacak şekilde sağ yana doğru eğil. Hemen ardından sola doğru eğil.

Ceviz Böyle Tüketilirse Çok Daha Faydalı

Bitki bazlı omega-3 yağ asidi ALA açısından zengin olan ceviz kiraz, ahududu ve yeşil çayla birlikte tüketildiğinde bu faydalar daha da artıyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi’nden Dr. Neil Syay’in öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmada , cevizin sağlık açısından potansiyel faydalarını ölçmek amacıyla tipik bir Batı tarzı diyette diğer çeşitli tam gıdalarla birlikte tüketimi değerlendirildi. Farelere, insan eşdeğeri düşük yağ veya yüksek yağ içerikli bir diyet ile birlikte ağırlığa göre %8.6 ceviz ilave edilen yüksek yağ içerikli diyet verildi. Diğer gruplara ikinci bir tam gıdayla birlikte ceviz diyeti verildi. Çalışmanın sonuçları, cevizin en iyi kombinasyonunun kiraz, ahududu veya yeşil çayla olduğunu gösterdi.

Sonuç;

10 hafta sonra, ceviz grubu, yüksek yağ içerikli diyet alan kontrol grubuna göre belirgin biçimde daha sağlıklıydı. Yüksek yağ içerikli diyetle beslenen farelerle karşılaştırıldığında, diğer tam gıdalarla birlikte cevizle beslenen farelerde karaciğer yağ konsantrasyonları azaldı. Çalışmada ayrıca, cevize ikinci bir tam gıdanın eklenmesi sonucunda metabolit ve gen ekspresyonu düzeylerinde ve diğer fizyolojik parametrelerde başka değişikliklerin meydana geldiği ve bunun da enflamasyon ve metabolizma üzerinde faydalı etkiler yarattığı tespit edildi.

“Münferit gıdalar veya belirli besin öğelerinin etkileri hakkında çok fazla araştırma yapılmış olsa da, insanlar sadece bir şeyi veya bir besin öğesini tek başına tüketmiyor, farklı gıdaları birlikte tüketiyoruz. Bu çalışmada, farklı tam gıdaların birlikte tüketildiğinde Batı tipi beslenmede potansiyel olarak nasıl pozitif bir etki yarattığı araştırıldı” diyen Dr. Shay, bu önemli değişikliklerin tipik tüketim miktarlarında, yani her gıdadan günde sadece 1.5 porsiyon tüketildiğinde ortaya çıktığının unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Cevizin beslenmedeki rolü

Tam gıda olarak cevizin beslenmedeki faydalı rolünün doğrulanması gerekiyor. Kaliforniya cevizi, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzına katkı sağlayan hayati besin öğeleri içeriyor. Ceviz, insan vücudunun ihtiyaç duyduğu ve diyetle alınması gereken bitki bazlı omega-3 yağ asidi olan alfa linolenik asidi önemli miktarda barından tek kabuklu kuruyemiş. Ceviz lif, protein ve potasyum gibi besin bileşenleri içeren güç deposudur.

Bu çalışmanın sonuçlarının dengeli bir beslenmede cevizin tam gıda olarak rolünü teyit ettiğini dile getiren California Walnut Commission(CWC) CEO’su Dennis A Balint, “CWC, cevizin istisnai faydaları konusunda daha güçlü kanıtların elde edilmesi amacıyla sağlık araştırmalarına yatırım yapmaya devam edecek” dedi. Şu ana kadar CWC’nin desteklediği araştırmalar sonucunda hakemli dergilerde 100’den fazla çalışma yayımlandı.

Nohutun Kadınlara İnanılmaz Faydası

Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haftada en az iki kez olmak üzere tüketilmesini önerdiği nohudun, DNA sentezi ve yenilenmesi için gerekli olan folata sahip olduğunu, bu nedenle de DNA’nın kanser hücreleri formunda değişmesini önlediğini ve yapıyı koruduğunu ifade etti.

Bu özelliğiyle nohudun, kanser hücrelerinin vücut içinde yayılmasını, gelişmesini engellemeye yardımcı olduğunu aktaran Özyaral, “Nohut, özellikle meme kanserine karşı koruyucudur. Aynı zamanda nohut östrojen hormonunu dengeleyici etkisiyle özellikle menopoz döneminde faydalıdır. Bu dönemde ortaya çıkan sıcak ve ter basması gibi şikayetlerin azalmasına yardımcı olur.” değerlendirmesinde bulundu.

“Nohut sofralarda daha fazla yer bulmalı”

Özyaral, Türkiye’de bolca üretilen nohudun, az su isteyen, kıraç alanlarda bile çok kolay yetişebilen bir ürün olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Hemen herkesin bildiği bu bakliyat sofralarda daha fazla yer bulmalı. Nohut kalsiyum, magnezyum, potasyum, selenyum, bakır, çinko ve demirin yanı sıra, A vitamini ve betakaroten açısından da zengin bol lifli bir baklagildir. Nohutta yer alan selenyum, bağırsak enzimlerinin çalışma fonksiyonlarına destek vererek, vücutta kanserin neden olduğu bileşenlerin zehir etkisini ortadan kaldırır.

Selenyum ayrıca tümör oluşumunu engellemeye yardımcıdır. Ayrıca nohut meme kanserine karşı koruyucudur. Bağırsakta zararlı bakterilerin gelişmesini engellerken, sindirim sistemi için gerekli olan yararlı bakterilerin gelişimini de destekler. Nohut yüksek lif içeriği sayesinde kolon ve anüsle bağlantılı kanser riskini düşürür, sindirim sistemini korur ve mideyi kuvvetlendirir.”

“Kadınlar nohudu daha fazla tüketmeli”

Doç. Dr. Özyaral, bazı kişilerin vitamin değerinin kaçmaması amacıyla nohudun ıslatıldığı suyu dökmediğini ancak bu suyun vitaminden çok, zehirle dolu olduğunu anlatarak, “Piyasaya sunulan kuru nohutların yemek olarak pişirilebilmesi için en az bir gece öncesinden içme suyu içerisine bırakılıp şişmeleri sağlanmalı. Şişme esnasında nohut bitkisinin özelliğinden dolayı suya, mide tarafından hazmedilemeyen, zehirli madde, gazlar bırakır. Bu yüzden içinde yumuşatıldıkları bu su dökülmeli, yeni taze suyla nohut yemeği yapılmalıdır.” diye konuştu.

Meme kanseri koruyuculuğu etkisi kapsamında kadınların bu besini daha fazla tüketmesini öneren Özyaral, şu bilgileri verdi:

“Nohudun düzenli tüketilmesi şeker hastalığını da önleyebilmektedir. Tansiyonu düzenlemeye yardım etmekte, ayrıca bulantı, baş dönmesi ve baş ağrısı problemlerini de giderdiği bilinmektedir.
İçeriğinde yer alan amino asitler sayesinde uyku düzenini sağlamada yardımcı olabilmektedir. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve hastalıklara yakalanma riskini azaltır. İhtiva ettiği fosfor ise kemik ve diş yapısını ve güçlenmesini destekler.

Mutluluk hormonlarına etki eden nohut böylelikle depresyonu engellemeye de yardımcı olabilir. Kolesterolü düzenleyici, kalp damarlarını açıcı ve kalbi koruyucu özelliklere sahiptir. Beyinsel ve zihinsel yorgunluğu giderir, hafızayı güçlendirerek öğrenmeyi kolaylaştırıcı özelliği bulunur.”

Lahana Kürü Yavaş Ama Kalıcı Kilo Verdiriyor!

Lahana suyu kürü, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun da önerisiyle ve pek çok kullanıcının olumlu dönüşleriyle zayıflama amacıyla sıkça tercih edilen bir kürdür.Zayıflamak isteyenler için lahana kürü sayesinde rahatlıkla ayda 2 kilo verilebilir.

Lahana Suyu Kürü Nedir?

Lahana suyu kürü, periyotlar halinde zayıflamak amacıyla yapılan ve pek çok insanın denediği bir kürdür. Söylenildiği üzere zayıflama etkileri mevcut mudur?

Lahana Suyu Kürü Zayıflatır mı?

Lahananın içerdiği diyet lifleri sayesinde, hazırlanan bu kür zayıflamaya yardımcıdır. Ayrıca metabolizmayı harekete geçirir. Yağ dokusunda birikmiş toksinleri dışarı atarak ve yağda çözünmüş toksinleri suda çözünür hale getirerek, vücuttaki fazla yağlardan kurtulmayı sağlar. Kür, programa uyulduğu takdirde ayda belli bir miktarda yağı vücuttan atmaya yardımcı olur.

Lahana Suyu Kürüyle Kaç Kilo Verilebilir?

Lahana suyu Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun önerdiği tarife göre hazırlandığında ve önerdiği şekilde uygulandığında kürün, ayda 2 kilo kadar zayıflattığı kullananlar tarafından tecrübe edilmiştir. Kürün bazı yan etkileri olduğu için bazı insanlar tarafından uygulanmaması önerilir.

Zayıflatan Lahana Suyu Kürünü Kimler Uygulayamaz?

Vücuttaki iyot miktarını azalttığı için guatr hastalarının bu kürü uygulaması önerilmiyor. Ayrıca gaz yapması sebebiyle yeni doğum yapan kadınların da tüketmemesi tavsiye edilmektedir. Sindirim sistemini hareketlendirdiği için ishal olan hastaların içmemesi gerekir. Kemoterapi gören hastaların ishal olması tehlikeli olduğu için lahana suyunu tüketmemeleri önerilir. İçerisindeki K vitamini sebebiyle kan pıhtısı oluşumunda etkilidir. Bu sebeple kalp ameliyatı olduğu için veya başka sebeplerle kan sulandırıcı ilaç kullananlar içmemelidir. Peki, bu kürü bu durumdakilerin dışında herkes uygulayabilir mi?

Zayıflatan Lahana Suyu Kürünü Kimler Uygulayabilir?

İyot eksikliğinin neden olduğu tiroit rahatsızlığı bulunan, kemoterapi gören, ishal problemi olan hastaların uygulaması önerilmez. Kan sulandırıcı ilaç kullanan kalp ve diğer hastalar uygulamamalı. Gaz ve şişkinlik sorunu olanların, yeni doğum yapan kadınların içmemesi önerilir. Bunun dışında zayıflamak, toksinlerinden kurtulmak isteyen isteyenler kullanabilir. Ayrıca mide, kolon ve akciğer kanserinden korunmak, kansere yakalanmış olanların hastalığın yayılmasının yavaşlamasını isteyenler de kullanabilir. Astım, bronşit gibi kronik rahatsızlıkları olanlar, felç ve kalp krizi riski olanlar kürü rahatlıkla uygulayabilir. Kısacası ufak birkaç yan etkisi nedeniyle tiroit hastası olan, kemoterapi gören ishal problemi olan, yeni doğum yapmış olan, kan sulandırıcı ilaç kullanan, gaz ve şişkinlik problemi olanlar dışındaki herkes kullanabilir. Pek çok faydasıyla kullanılması önerilen bu kürü hazırlamak oldukça kolay.

Lahana Suyu Kürü Nasıl Hazırlanır?

Lahana suyu kürünün internette pek çok tarifi bulunmaktadır. Tecrübesi ve tıp bilgisiyle Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun tarifini esas almak en doğrusudur. İbrahim Saraçoğlu’nun tarifine göre, yarım litre suyu tencereye koyunuz. Suyun içerisine 4 adet büyük lahana yaprağını elinizle birkaç parçaya ayırarak (içerisinde barındırdığı vitaminlerin ölmemesi için bıçak kullanmadan koparmanızı öneririz.) ilave ediniz. Tencerenin kapağını kapatarak 15 dakika bu şekilde kaynatınız. Kaynadıktan sonra ocağın altını kapatıp, tencerenin ağzını açınız. Lahana suyunun ılımasını bekleyiniz. Dilerseniz, lahana suyunun daha hızlı soğuması için tencerenizi ocaktan alıp mermer bir zemin üzerine indirebilirsiniz. Lahana suyunun şişkinlik yapmaması için ılıdıktan sonra 3-4 damla limon suyu ilave edebilirsiniz. Kürü hazırladıktan sonra geriye uygulama programına uymanız kalıyor.

Lahana Suyu Kürü Nasıl Uygulanır?

Lahanayı kaynattıktan sonra tencereden 2 bardak kadar lahana suyu elde edilmiş oluyor. Bu suyu 5 gün içip 3 gün ara vererek 3 periyot halinde içiniz. Örnek verilecek olursa; pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma lahana suyunu içip cumartesi, pazar, pazartesi ara veriniz. Sonra salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi lahana suyunu tekrar içip pazar, pazartesi, salı ara veriniz. Daha sonra çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi, pazar lahana suyunu içerek 3 periyot halindeki kürünüzü tamamlayınız. Lahana suyunuzu, gün içerisinde öğleden önce ve öğleden sonra birer bardak halinde tüketiniz. Bir başka tercih olarak, 2 saat içerisinde tüketecek şekilde kendi belirlediğiniz saat dilimlerinde birer bardak içebilirsiniz. Kürü hazırlaması, uygulaması kadar kürü uygularken dikkat edilmesi gerekenler de bir o kadar önemlidir.

Lahana Suyu Kürünü Uygularken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Lahana suyunuzu dilerseniz 2-3 günlük dilimler şeklinde hazırlayabilirsiniz. Ancak suyunuzu cam kavanoza koyarak, buzdolabında muhafaza etmelisiniz. Yoksa içerisinde bakteriler üreyerek, lahananın özünün kaybolmasına neden olur. Lahana suyu kürünü uygularken, bol su tüketmelisiniz. Bunun yanı sıra yediklerinize de dikkat etmelisiniz. Fazla yağlı yemekler, kızartmalar ve abur cuburlar kürden alacağınız olumlu etkiye engel olacaktır. Lahana suyu, vücudun iyot emilimini azalttığı için, kürü uygularken, iyotlu tuz ve iyotlu besinler almaya özen gösterin. Beyaz lahana kış sebzesi olduğu için kürü, kış mevsiminde uygulamanız önerilir. Kış mevsiminin sonuna doğru bahara girerken uygulanırsa, hem lahana mevsiminde tüketilmiş olur hem de bahara girerken fazla kilolarınızdan kurtulmuş olursunuz. Kürden verim alınabilmesi için kürün uygulama programına uyulması gerekmektedir. Lahana suyunun zayıflamanın yanı sıra pek çok faydası da bulunmaktadır.

Lahana Suyunun Faydaları Nelerdir?

Lahana suyu, metabolizmayı harekete geçirir. Yağda çözünmüş toksinleri suda çözünür hale getirerek, yağ dokusunda birikmiş toksinleri (ilaçlar, gıdalardaki kimyasallarla vücuda giren toksinler) dışarı atmayı sağlar. Bu sayede cildin güzelleşmesine de katkıda bulunur. Cildi ölü hücrelerden kurtarır. Selülitlerin azalmasını hatta yok olmasında yardımcıdır. Ergenlik döneminden kalan sivilcelerin yok olmasında da etkilidir. Ciltte olduğu kadar saçta da güzelleştirme etkisi vardır. Saçların yumuşamasını ve parlamasını sağlar. Saç uçlarındaki kırıkların onarılmasına da katkıda bulunur. Akciğer, mide ve kolon kanseri olan hastalara da şifa olduğu bilinmektedir.

Hastalığın yayılmasını yavaşlatarak, tedaviye yardımcı olmaktadır. Sindirim sorunlarını tedavi etmek için de içilmesi tavsiye edilmektedir. Ülser hastalarının tedavilerinde etkili ve ülser olmayanlar için de hastalıktan koruyucu bir etkiye sahiptir. Kolesterolün olması gerektiği seviyeye düşmesine katkı sağlar. Öksürük, nezle ve boğaz ağrısı gibi soğuk algınlığında da fayda sağlar. Kalp krizi ve felç riskini azaltır. C vitamini içerdiği için bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansızlığa ve gut hastalığına iyi gelir. Astım, bronşit gibi kronik sorunların tedavisinde de etkilidir. Vücutta iltihap varsa iltihabın vücuttan atılmasına yardımcı olur. Yanık tedavisinde kullanıldığı da bilinmektedir. Kas ve romatizma ağrılarına iyi gelir. Kalsiyum içerdiği için kemik sağlığına da katkısı vardır. Alzheimer’ın, göz hastalıklarının mücadelesine ve baş ağrısının azalmasına da yardımcı olmaktadır. Lahana suyunun faydaları anlatıldığı üzere çoktur; ancak ufak miktarda zararları da mevcuttur.

Lahana Suyunun Zararları Nelerdir?

Lahana suyunun çok yüksek boyutlar olmasa da ufak miktarda bazı yan etkileri bulunur. Lahana suyu gaz yaparak şişkinliğe sebep olmaktadır. Gaz yapıcı yiyeceklerin yasaklandığı durumlarda tüketilmemesi tavsiye edilir. Vücuttaki iyot miktarını azaltmaktadır. Sindirim sistemini hareketlendirdiği için ishal yapma olasılığı vardır. İçerisinde barındırdığı K vitamini sebebiyle kan pıhtısı oluşumuna etkisi olduğu için kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanıldığında K vitaminden yararlanılamamasına sebep olur. Vücutta fazla su kaybına neden olur. Bu sebeple lahana suyunu içtiğiniz dönemlerde bol su tüketmeniz önerilir.

Ayda Kaç Kilo Vermek Sağlıklıdır?

Bu rakamlar kişinin mevcut kilosuna göre değişebilmekte. Örneğin 25 kilo fazlası olan biri diyete başladığı ilk haftalar 1.5-2 kilo verebilir. Ancak ideal kilonuza yakınsanız tavsiye edilen miktar maksimum 1 kilo. Bu bilgilere göre “ayda kaç kilo vermek sağlıklıdır” sorusuna “2-4 kilo” olarak cevap verilebilir.

Ülkemizde bu konuda resmi makamlardan verilen bir tavsiye yok ancak, Amerikan Egzersiz Konseyi (American Council on Exercise – ACE) sağlıklı kilo vermenin sadece kalori alımını düşürerek değil, iyi bir egzersiz programı ile diyetin birleştirilmesi sonucu olarak elde edilebileceği yönünde raporları bulunuyor. Genel olarak beslenme uzmanlarının yaptığı açıklamalarda bu yönde. Sağlıklı kilo vermek için aylık kalori alımını ayda yaklaşık 15000 kalori kadar düşürmelisiniz. Bu da haftalık olarak 3500, günlük olarak da 500 kalori daha az almanız gerektiği anlamına geliyor.

Diyet Programları:

Diyet alınan kalori miktarını azalmak için kullanabileceğiniz yöntemlerden biri. Her gün aldığınız kaloriyi yaktığınız kalorinin altında tutarsanız kilo vermeye başlayabilirsiniz. Bu aç kalmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Sadece ekmek tüketimini azaltarak, çayı, kahveyi şekersiz içerek, hazır gıdaları tüketmeyerek uzun dönemde kilo vermeniz mümkün. Ayrıca trans ve doymuş yağ içeren gıdalardan, alkolden ve fazla tuzdan uzak durmak gerekiyor.

Egzersiz:

Yakılan kaloriyi arttırarak gıdalar yoluyla aldığınız kaloriden fazla olmasını sağlamak kilo vermek için bir diğer yöntem. Normal olarak tükettiğiniz gıdaları yemeye devam edebilirsiniz ancak kilo vermek için egzersizlerinizin süresini uzatmalı ya da daha çok efor sarf ettiğiniz bir egzersiz programına geçmelisiniz. Vücudun yağ yakmasını sağlamak için egzersiz sürenizi her hafta %10 arttırmanız yeterli olacaktır. Bu artış ay sonunda toplam egzersiz süresi %40 arttırmanızı sağlar ve aynı oranda yakılan kalori miktarı da artar.

Diyet ve Egzersiz:

Yine Amerikan Egzersiz Konseyi’nin verdiği bilgilere göre sağlıklı kilo verebilmek için yapılması gereken en doğru şey düzenli egzersizle dengeli beslenmeyi bir araya getirmek. Bu çok düşük kalori alımına dayanan ve vücudu yıpratan diyetlere göre daha uzun sürede kilo vermeyi sağlıyor ancak verilen kiloların geri alınmaması ve kilo verirken sağlığın korunması gibi büyük avantajları var. Tavsiye edilen hem beslenmenizde hem de egzersizlerinizde gerçekçi hedefler belirlemeniz. Ulaşılacak her hedef programınıza sağdık kalmanız için size gereken motivasyonu güçlendirecektir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Kilo vermeyi bir takıntı haline getirip “hızlı” kilo verme yöntemlerinin büyüsüne kapılmayın. Çeşitli isimlerle piyasaya sürülen çok çabuk ve sağlıksız kilo kaybına yol açan bu programlar vücudun düzgün çalışabilmesi için alması gereken vitamin ve minerallerden yoksun beslenmenize neden olabilir. Bunun sonucu olarak fazla kilodan çok daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bazı uzmanlar yetersiz beslenmenin kilo vermekten çok aynı kiloda kalmanıza ya da daha fazla kilo almanıza yol açabileceğini belirtiyor. Haftada 1.5 kilodan fazla zayıflamanın sağlıksız olduğunu unutmayın.

Yağ Yakarak Sağlıklı Zayıflayın!

Vücudumuz kendisini koruyabilmek için kilo vermeye değil, almaya yönelik olarak çalışır. Protein veya karbonhidratların tüketimi gibi bazı kurallara dikkat ederek vücudunuzu yağ yakma makinesine çevirebilirsiniz. Kilo vermemiz için önce bedenimizi iyi tanımalı, nasıl çalıştığını çok iyi bilmeli ve bu dahi makinenin mantığını öğrenmeliyiz. Tarihi açıdan bakarsak, vücudumuzun sistemleri kendini koruyabilmek için kilo almaya yönelik çalışır, kilo vermeye yönelik değil.

Kas kaybına uğramadan kilo vermek veya yağ yakmak için :

Bol su için : Vücudumuzun büyük kısmını kapsayan su, metabolizmayı hızlandırır, toksinlerin atılmasına yardımcı olur, aynı zamanda, yağ yakımını da hızlandırır.

Altı öğün yiyin : Uzun aralıklarla az öğünler yerine daha sık ve küçük öğünler yemeyi tercih edin. Bu şekilde beslenmeniz metabolizmanızın ve sindirim sisteminizin devamlı çalışmasını sağladığından dolayı daha fazla yağ yakmanıza yardımcı olacaktır.

Aminoasit alın : Proteinler kas yapımında ve doku tamiri için gereklidir. Karbonhidrat ya da yağ açısından kısıtlı diyetlerde, protein, bir enerji kaynağı olarak kullanır. Bu durumda, kaslarda ve zayıf dokularda kayıp meydana gelebilir. Protein kas oranının azalmasını engelleyebilir. Protein ağırlıklı beslenme metabolizmayı hızlandırır, yağların yakılmasını kolaylaştırır. İştahı düzenler.

Salatasız kalmayın : Çiğ besin tüketimiyle vücuttan toksin atımı artar. Fazla yağlardan kurtulmak için salata ve çiğ besin tüketimi çok önemlidir. Salata tüketerek daha çok posa ve antioksidan alınır.

Şeker-yağ ilişkisine dikkat edin :

Şekerli besin alımıyla kan şekeri hızla yükselir ve pankreastan insülin hormonunun salgılanması uyarılır. ınsülin şekerin hücre içine girip enerjiye çevrilmesinde etkili bir hormondur. Enerjiye ihtiyacı olan hücreler gereksinimlerini insülin yardımıyla karşılarlar. Eğer alınan enerji, gereksinimden fazla ise, insülin bu enerjiyi yağ dokusunda depolar.

Kaloriye dikkat edin : Diyet programlarında amaç, kalori yakılmasını artırmaktır. Egzersizle birlikte vücudun harcadığı enerji miktarı artar. Harcamanın artmasıyla günlük beslenmeden alınan kalori harcanır ve yağ yakılması başlar. Günlük diyet programının kalori içeriği kadar besin öğesi içeriği de önemlidir. Vitamin, mineral, andioksidan bileşikler ve posadan zengin bir diyetle, yağ yakımını hızlandırabilirsiniz.

Atıştırmayın : Yağlı cips, çikolata, tuzlu bisküvi, kuruyemiş gibi baştan çıkarıcı besinler vücut yağının miktarını ve kiloyu artırır. Kaçamak anlarında yağsız, tuzsuz mısır patlağı, salatalık, yeşil erik gibi glisemik indeksi düşük besinleri tüketmek kilo vermeye yardımcı olabilir.

Doğru karbonhidratlar tüketin :

Diyet yaparken kilo vermek ve yağ kaybetmek için, glisemik yükü az olan doğru karbonhidratlar seçilmelidir. Bu besinler vitamin, mineral ve posa açısından zengindir. Daha doyurucudur. Düşük glisemik indeksli karbonhidratlarla, kandaki insülin düzeyinizi düşük tutarak yemekten sonra vücutta yağ depolanmasını önleyebilirsiniz.

Lifli besinleri tercih edin : Vücuttaki yağ oranını düşürmek için lif miktarı yüksek besinler tercih edilmeli. Posa, yiyeceklerle alınan ve bağırsakta emilmeyen bitkisel liflerdir. Sindirim yolunu takip ederek vücuda girdikleri gibi terk ederler. Lifli yani posalı yiyecekler hem diyet hem de sağlıklı beslenme için çok önemlidir.

Yemeğinizi yavaş yiyin : Kilo alınmasının nedenlerinden biri hızlı yemektir. Yenilen besinin beyne ulaşıp tokluk sinyali vermesi yaklaşık 10 dakika sürer. Bu nedenle yavaş ve lokmaları iyice çiğneyerek yemeniz kilo vermenize yardımcı olabilir.

Hayatınızda fiziksel aktivitelere yer verin :

Aerobik egzersiz yapın : Yağ yakılmasını sağlamak için daha çok kardiyovasküler sistemi çalıştıran aerobik egzersizleri (yürüme, koşma, yüzme, kürek çekme, bisiklete binme) yapın.
Hızı ayarlayın : Yağlar yavaş yakılır ve bu sırada daha fazla oksijene ihtiyaç duyulur. Bu nedenle yeterli oksijeni sağlamak için çalışma yoğunluğunuza dikkat edin.
Süreye dikkat edin : Yağların yanmaya başlaması için egzersiz hiç durmadan en az 15-20 dakika sürdürülmelidir. Haftanın en az üç günü, 30-45 dakika süreyle egzersiz yapın.
Açık havayı tercih edin : Deniz kenarı veya ağaçlık alanlar gibi oksijenin bol olduğu ortamlarda egzersiz yapın.

Göbek Eriten Mucizevi Yiyecekler!

Amerikalı bilim adamlarının yaptıkları araştırmada bazı gıdalar ve yiyeceklerin göbek eritmede son derece etkili olduğu ve karın yağlarını yakmak için kullanılabileceği ortaya çıkmış. Yani kendinizi çok da harap etmeden sadece dikkatli beslenerek yağlarınızdan kurtulma sürecinizi hızlandırabilirsiniz.

İşte o yağ yakıcı ve metabolizma hızlandırıcı besinler..

Soğuk Patates

Patates soğukken daha fazla lif içerir. Bu lifler açlık hissine karşı etkili olan hormonların üretilmesinde etkilidir. Ayrıca soğuk patatesteki nişasta, lif, vitamin ve mineraller yağ yakımını hızlandırır.

Elma Sirkesi

Elma sirkesi yağ depolanmasına karşı etkilidir ve yağ yakımını hızlandırır. Salatalara ve balığa elma sirkesi eklemesi unutmayın.

Aspir Yağır

Aspit yağı aynı elma sirkesinde olduğu gibi salatalara eklenerek tüketilebilir ve yağ yakımını hızlandırır. İçeriğindeki asitler metabolizmayı hızlandırır.

Armut

Taze armut kalori açısından çok düşük bir meyvedir. Lif deposu olan armut açlık hissini giderir ve içerisindeki antioksidanlar sayesinde göbek bölgesindeki yağ depolanmasını engeller.

Ay Çekirdeği

Ay çekirdeğini dilediğiniz her yemeğe katabilirsiniz. Tekli doymamış yağ içeren ay çekirdeği göbeğinizdeki yağlardan kurtulmanız için size yardımcı olacaktır.

Muz

Bir çok kişinin favori meyvesi olan muz, zayıflatıcı ve yağ yakıcı etkisini büyük oranda içerisinde barındırdığı potasyum mineraline borçlu. Muzda bolca bulunan potasyum, metabolizmayı hızlandırıyor ve vücutta ödem tutulmasına engel oluyor. Diğer yandan kilo alımına neden olan sodyum mineralinin de vücudu riske edecek düzeylere çıkmasına engel oluyor.

Çilek

Kırmızı renkli meyve ve sebzelerin temel özelliği içerisinde bol miktarda antioksidan barındırmasıdır. Çilek antioksidanlar bakımından bir hayli zengin bir meyve olup hem kalp krizine iyi gelen bir meyve olarak hem de yaşlanmayı geciktiren bir besin maddesi olarak tüketilmesinde fayda vardır. Diğer yandan kan dolaşımını hızlandırması ve dokulara kan yoluyla daha fazla oksijen ulaşmasını sağlayan demir elementi açısından oldukça zengindir. Çilek diğer yandan yoğurtla birlikte tüketilirse hem öğün atlamak ve tokluk hissi oluşması için işe yaramakta hem de yan karın bölgesi yağlarının erimesine yardımcı olmaktadır. Kas güçlendirici bir gıda olarak spor yapanlarca ve vücut geliştirme sporu ile uğraşan kişiler tarafından tüketilmelidir.

Siyah Fasulye

Protein ve lif deposu olan siyah fasulye yağın depolanmasına karşı etkilidir ve açlık hissini azaltır.

İşte Sıcak Su İçmenin Şaşırtan 12 Faydası!

Peki, su içmekten daha faydalı bir şey yok mu? Var! Hemen söyleyelim, sıcak su içmek… Sıcak su mide yüzeyinde kanda direkt olarak emilen birkaç maddeden biri. Beden suyu diğer bileşenlerden ayırmak zorunda kalmaz.Çinliler, 40 yasından sonra oda sıcaklığından daha soğuk olan hiçbir şeyin bedene alınmaması gerektiğine inanırlar. Çünkü normal yaslanma fiziksel değişimler getirir.

Soğuk su yerine sıcak veya ılık su içerek vücudunuzu daha mükemmel hale getirin. İşte sıcak suyun vücudumuza inanılmaz faydaları..

1. Kilo verme

Eğer birkaç kilo fazlanız olduğunu düşünüyorsanız metabolizmanızı sağlıklı bir şekilde muhafaza etmek için sıcak suyun size inanılmaz yardımı olacaktır.Bunu başarmak için güne içine biraz limon sıkılmış sıcak su içerek başlayın.Metabolizmanızı hızlandırmanın yanı sıra sıcak su yağ dokusunun parçalanmasına da yardımcı olacaktır.

2. Burnun ve boğazın temizlenmesi

Sıcak su içmek soğuk algınlıkları, öksürük ve boğaz ağrısı için mükemmel bir doğal çözümdür.Balgamı çözer ve vücuttan atılmasını kolaylaştırır.Bu sayede boğazı rahatlatır, ayrıca burun tıkanıklıklarının giderilmesinde de yardımcı olur.

3. Detoks

Sıcak su detoks konusunda inanılmaz bir yardımcıdır.Sıcak su içtiğinizde vücut sıcaklığınız yükselmeye başlar bu da terlemenize sebep olur.Bu olmasını istediğimiz bir şeydir çünkü toksinlerin vücudumuzdan atılmasına yardımcı olur.En iyi sonuç için, içmeden önce suya bir miktar limon sıkın.

4. Erken yaşlanmanın önüne geçmek

Toksinleri vücudunuzdan uzaklaştırmak istemenizin bir sebebi vardır:Toksinler sizi daha hızlı yaşlandırır.Sıcak su içmek elastikliği azalmış ve serbest radikallerin aşındırdığı deri hücrelerinin kendilerini yenilemesine yardımcı olur böylece cildiniz daha genç ve yumuşak görünür.

5. Sivilceler ve siyah noktaların önlenmesi

Sıcak su vücudunuzu derinlemesine temizler ve sivilce oluşumunun ana sebeplerini ortadan kaldırır.

6. Sağlıklı ve canlı saçlar

Sıcak su içmek ayrıca yumuşak ve parlak saçlara sahip olmak için de idealdir.Saç köklerindeki sinir uçlarına enerji verir ve bunları aktif hale getirir.Bu saçlarınızın doğal canlılığını geri kazanmasında ve sağlıklı görünmesinde etkilidir.

7. Kepeğin önlenmesi

Sıcak su saç derinizi nemlendireceği için, derinin kurumasının ve kepek oluşumunun önüne geçer.

8. Daha fazla saç!

Sıcak su içerek saç köklerinizi uyarmanın bir başka olumlu etkisi de saçlarınızın çoğalması ve daha sağlıklı uzamasıdır.

9.Daha fazla kan dolaşımı ve daha sağlıklı bir sinir sistemi

Sıcak su içmenin bir başka önemli faydası ise kaslarınızın ve sinir sisteminizin düzgün çalışması için önemli olan kan dolaşımını arttırmasıdır. Ayrıca etrafındaki yağ birikintilerini parçalayarak sinir sisteminizin daha sağlıklı işlemesine yardımcı olur.

10. Sindirim

Sıcak su özellikle sindirim için çok faydalıdır. Çalışmalar yemek sırasında veya yemeklerden sonra soğuk su içilmesinin alınan gıdalardaki yağı sertleştirdiğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte, içtiğiniz bir bardak soğuk suyu sıcak su ile değiştirirseniz bu sorunla karşı karşıya kalmazsınız. Ayrıca sıcak su yemeklerden sonra yaşanan hazımsızlık sorunlarına da iyi gelir.

11.Bağırsak hareketleri

Sıcak su bağırsaklarınızın düzgün ve sancısız çalışmasına yardımcı olur. Susuzluk kronik kabızlık sorunlarına yol açabilir. Her zaman sabahları mideniz boşken bir bardak sıcak veya ılık su içilmesi önerilir.

12. Regl sancıları

Sıcak su regl sancılarının azaltılmasına yardımcı olur. Suyun ısısının karın kaslarının üzerinde yatıştırıcı ve  dindirici etkisi vardır ki bu nihayetinde kasılmaları ve spazmları azaltmaya yardımcı olabilir.

Yağ Yakıcı Ve Sağlıklı Zayıflatıcı Bitkisel Kür Tarifi

Amerika Tenneesse Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre yağsız yoğurt tek başına tüketildiğinde bile göbek yağlarının %81 ini eritiyor. Yoğurdun yanı sıra zencefilin yağ yakıcı özelliği olduğu, zerdeçalın vücuttaki ödemi attığı, hazmı kolaylaştırdığı ve hafızayı etkili bir şekilde güçlendirdiği, tarçının ise zayıflamada yardımcı olduğu araştırma sonucunda kanıtlanmıştır.

Zerdeçal; Hafıza güçlendirmeye karşı çok etkili bir baharattır. Ayrıca hazmı kolaylaştırarak vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur.

Zencefil; Yağ yakan baharat olarak bilinir. Zayıflamaya yardımcıdır. Göbek yağlarını eritir. Etkili şekilde kilo verdirir.

Tarçın; Zencefil gibi zayıflamaya yardımcı bir baharattır. Kilo verme amaçlı onlarca kullanım şekli bulunur.

Yoğurt; Yoğurt çok iyi protein kaynağıdır, ayrıca et gibi diğer protein kaynaklarına kıyasla kalorisi çok azdır. Yani bir tabak yoğurt yediğiniz öğünün ardından diğer öğüne kadar her hangi bir açlık veya mide kazıntısı hissetmezsiniz. Yani tok tutar.

Bu malzemelerle hazırlayacağınız karışım ile diyet yaptığınızda kısa bir zamanda etkili sonuca ulaşabilirsiniz. 

Altın yoğurt kürü ile sağlıklı zayıflama iksiri

Tek yapmanız gereken yağsız yoğurt, zencefil, zerdeçal, tarçın ve arzuya göre zeytinyağını belirtilen ölçülerde karıştırarak tüketmeniz.

4-5 yemek kaşığı yağsız yoğurt
1 çay kaşığı toz tarçın
1 çay kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı zerdeçal tozu
1 çay kaşığı zencefil tozu

(Not: Tarçın ve zeytinyağı isteğe göre eklenmeyebilir. Ancak zencefil ile zerdeçal mutlaka olmalıdır.)

Zayıflatan İksirin Nasıl Yapılır?

Hazırlanışı;

4-5 yemek kaşığı yağsız yoğurdu bir kaseye koyuyoruz ve içine malzemelerin tamamını ekleyip karıştırıyoruz. Hazırladığımız bu yoğurt kürünü sabah, öğlen ve akşam yemeklerden 1-2 saat önce aç karnına tüketiyoruz.

Yoğurtla zayıflamak hem lezzetli hemde sağlıklı. Ayrıca yoğurdun tok tutma özelliği de var. Bunlarla birlikte yoğurt ileri ki yaşlarda karşılaşabileceğimiz kemik erimesi, diş kaybı ve bağırsak kanseri gibi hastalıkların oluşmasının önüne geçiyor.

Kullanılışı;

Bu kürü her öğün için ayrı ayrı hazırlayarak yiyeceksiniz. Yani yukarıdaki tarifi 3’e bölmeyeceksiniz. Ayrıca bu kürü haftada 2 gün uygulamalısınız. Yani 3-4 gün ara vererek uygulayabilirsiniz.

Zencefil Zerdeçal Yoğurt Karışımının Zararları?

Normal şartlarda bu kürün her hangi bir zararı yoktur. Ancak; Yapacağınız bu zayıflama kürünün içerisinde bulunan malzemelere karşı her hangi bir alerjiniz bulunuyorsa veya ilgili hastalığı olanlar ile yan etki yaşayanların yapması önerilmez. Bu kişiler için zararları olabilir. Ayrıca yan etki durumunda mutlaka hekiminize danışınız. Bunun haricinde emziren annelere veya hamilelere zayıflama kürlerimizi önermiyoruz. Daha fazla bilgi için aşağıda zerdeçal zencefil kürü ile zayıflayanların yorumlarına göz atabilirsiniz.

Metabolizmayı Hızlandıran Çay Tarifi

Metabolizmayı hızlandıran çay içerisinde elma, bağırsaklarınızı düzenli çalışmasını sağlayacaktır. Tarçın, kan şekerini düzenleyip açlık ve tatlı krizlerine girmenizi önler. Karabiber ve karanfil, vücudu uyarıcı ve enerji verici özelliğe sahiptir. Limon bildiğiniz gibi yağ yakımı için faydalıdır.

Bu muhteşem metabolizmayı hızlandıran çay,  New York Üniversitesi’nde uzmanlık eğitimleri alan temiz beslenme koçu Arzu Karabulut tarafından üretilmiştir.

Malzemeler,

  • 1 elma
  • 1 limon
  • 1 tane çubuk tarçın
  • 1 tatlı kaşığı tane karabiber
  • 5-6 tane karanfil
  • 1 çay kaşığı toz zencefil veya 1 dilim taze zencefil
  • 1,5 litre kaynamış su

Hazırlanışı,

Çayımızı geceden hazırlıyoruz, sabah işe giderken rahatça götürebilmek için veya uyanır uyanmaz içmeniz gerektiği için bu şekilde çok pratik oluyor hem de çay iyi demleniyor. Elma ve limonu iyice yıkayıp dörde bölüyoruz. Büyük bir tencereye tüm malzemeleri alıyoruz üzerine kaynamış sıcak suyu ekliyoruz. Tencerenin kapağını kapatıp sabaha kadar bekletiyoruz. Sabah, limonları iyice sıkıyoruz ki içindeki su çıksın. Çayı süzüp cam bir şişeye alıyoruz..

Kesinlikle çayı kaynatmak yok. Malzemelerin üzerine kaynar suyu ekleyip sabaha kadar kendi kendine demlenmeye bırakıyoruz. Günde 3 öğün soğumuş çayı içiyoruz. Sakın içine şeker, bal, pekmez eklemeyin. Tarifte ne yazıyorsa harfiyen uygulayın.

Önemli bilgiler,

Metabolizmayı hızlandıran çayı her üç öğünden bir saat önce bir bardak olmak üzere günde toplam üç bardak içiyoruz. Çayı her gün içmeye devam edin. İlk iki haftadan sonra çok ciddi bir fark göreceksiniz. Metabolizmayı hızlandıran bu çay ile 3 ayda 12 kilo verebilirsiniz.

Göbek Ve Bel Bölgenizdeki Yağlara Son!

Karın yağları istenmeyen yağlar olarak kabul edilir ve kalp damar hastalıklarını, hipertansiyonu, tip2 diyabeti doğrudan etkiler. Uyku problemi gibi diğer bir çok sağlık sorununu tetikler. Düzenli fiziksel aktivite ve spor yapma imkanınız yoksa eğer bu yağ yakıcı salatalık kürü karışımı sizin için idealdir. Bu karışım vücuttan fazla suyu detoks vazifesi görerek atmayı sağlar ve serbest radikaller gibi zararlı sıvıları idrar yolu ile dışarı çıkartır. En önemli özelliği ise karın bölgesindeki yağ yakma sürecini hızlandırır ve hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı olur.

Özellikle oturarak çalışan kişilerin sorunu göbek yağlarını eritmek için çare var.Artık salatalık çayı ile göbek yağlarınızı kısa sürede eritebilirsiniz.Karın bölgesi yağlanmaları, göbek çevresi yağlanmaların da bire bir çözüm bu salatalık çayını mutlaka kullanın.Göbek eriten salatalık&maydanoz karışımı ve salatalık çayı ile yaza sağlıklı bir vücut ile gireceksiniz. Sizin de karın bölgenizde fazlalıklarınız varsa bu tarifleri mutlaka uygulayın!

Salatalık ile Yağlara Son!

Yağ yakan salatalık suyu kürü ile bel ve göbek bölgenizdeki yağlardan kurtulacaksınız. Tek yapmanız gereken yatmadan önce bu karışımı içmek.Karın yağları istenmeyen yağlar olarak kabul edilir ve kalp damar hastalıklarını, hipertansiyonu, tip2 diyabeti doğrudan etkiler. Uyku problemi gibi diğer bir çok sağlık sorununu tetikler.Düzenli fiziksel aktivite ve spor yapma imkanınız yoksa eğer bu yağ yakıcı salatalık kürü karışımı sizin için idealdir. Bu karışım vücuttan fazla suyu detoks vazifesi görerek atmayı sağlar ve serbest radikaller gibi zararlı sıvıları idrar yolu ile dışarı çıkartır.

En önemli özelliği ise karın bölgesindeki yağ yakma sürecini hızlandırır ve hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı olur.

Yağ yakan salatalık suyu kürü için malzemeler:

Yarım limon 1 adet salatalık Bir demet maydanoz 1 çay kaşığı rendelenmiş zencefil 350 Mililitre su (1 litrelik sürahilerin yarısından biraz fazlasını doldurun)

Bu malzemeleri iyi bir katı meyve sıkacağı ile iyice karıştırın ve yatmadan önce her gece için. 2 hafta içinde belinizdeki farkı hissedeceksiniz.

Salatalık Çayı tarifi​

Malzemeler: 

1 adet salatalık 1 tatlı kaşığı rendelenmiş ya da toz zencefil 1 adet dilimlenmiş limon 10-12 dal taze nane

Hazırlanışı:

Tüm malzemeleri bir gece boyunca 1 litre su içinde bekletin, sabah ve akşam aç karına 1 su bardağı için. Ancak nane, bekletirken koyduğunuzda karardığı için, onu içerken ekleyebilirsiniz. Bu çayın amacı onikiparmak bağırsağında bulunan sindirim enzimlerinizi aktive etmek. Böylece yedikleriniz daha iyi sindirilecek ve sonuç olarak daha az acıkacaksınız. Çay sayesinde tatlı isteğiniz azalacak, bu nedenle salatalık çayını içerken tatlı ekmek ve hamur işi yememeniz gerekiyor.

Göbek Probleminize Doğal Karışım!

Neler Okuyacaksınız?

Güzellik ve inceltici bir iksir olarak kullanılan yoğur ve baharatlar ile hazırlayacağınız bu kür sayesinde göbek  yağlarınızdan hızlı bir şekilde kurtulacaksınız. Göbek ve basen eritme formülü tarifini,  Bu kürü kullananlar kısa sürede kilo verdiler. İşte o kür…

Malzemeler:

Aktara gidin, her biri eşit gramda olacak şekilde, örneğin hepsinden yirmişer gram toz tarçın, toz zencefil ve toz zerdeçal alın.

Yapılışı:

Eve gelince bu baharatları cam kavanoz içinde iyice karıştırın, kapağını kapatın. Gece uyumadan üç saat önce bir kâseye 250 gram yani yaklaşık bir su bardağı yoğurdu alın. Yoğurt tam yağlı, ev yapımı yarım yağlı olabilir; hangisini isterseniz onu kullanabilirsiniz. Yoğurdun içine, cam kavanozdaki baharat karışımından bir tatlı kaşığı ekleyip iyice karıştırın. Tarçın, zerdeçal ve zencefil eklediğiniz yoğurdu yiyin ve uyuyana bir litre kadar su için.

Göbek eritme karışımını uygulayacağınız gün, bir saat boyunca tempolu yürüyüş yapın ve karın eriten egzersizleri 15 dakika yapın ki vücudunuzu yağ yakmak için uyarın. Sabah uyandığınızda karnınızda incelme olduğunu, göbeğinizin erimeye başladığını göreceksiniz. Zencefilli yoğurdun tadı ilk başta hoşunuza gitmeyebilir ama sabah uyandığınızda daha sıkı bir karın görmek daha çok hoşunuza gidecektir. Göbek eritme formülü hakkında önemli bilgiler

Göbek eritmek formülünü haftada 2 kez uygulayacaksınız; daha fazlasını yapmayın ki vücudunuz buna alışıp yağ yakmayı durdurmasın. Ayrıca, zencefil çok etkili bir baharattır; fazlası yan etkilere sebep olabilir. Bu yüzden sakın, bir an önce göbeğim gitsin diye her gün zencefilli yoğurt kürü yemeyin; hiçbir işe yaramaz ve yan etkilere sebep olur. Eğer oldukça büyük bir göbeğiniz veya basenleriniz varsa kürü tekrarlayın, basen veya göbeğiniz eriyene kadar her hafta yapın. Yoğurt kürü sayesinde vücutta eriyen yağın dışarı atılması için, sizi bol bol idrara çıkaracak kadar su için. Ama günlük toplamda 2 litre su mutlaka için.

Bu arada ‘aman ben nasılsa yağ yakma garantili karışımı yiyorum. Canımın istediği her zararlı şeyi yiyeyim’ gibi bir düşünce aklınızda geçiyor olabilir ama sakın bunu yapmayın. Şekerli, yağlı ve tuzlu gıdalar tamamen yasak! Ama siz bilirsiniz, isterseniz zararlı yiyecekleri yine de yiyin, o kocaman göbek ve basen de olduğu yerde dursun ve siz ayakkabınızı giymek için bile eğildiğinizde nefes nefese kalın, eğilip kalmak zulüm gibi gelsin. Böylesi mi daha iyi yoksa zencefilli yoğurt kürü yiyip, yürüyüş yapıp o göbekten, yağlardan kurtulmak mı? Sizin bedeniniz, sizin kararınız, sizin mutluluğunuz! Biz sizin yerinizde olsa göbeksiz, basensiz, yağsız bir hayatı tercih ederdik ki zaten ediyoruz ve çok mutluyuz.

Uzman doktorunuz ve Diyetisyeninize mutlaka danışarak yapmanızı, diyetler ve zayıflama kürlerinin kişiye özel olduğunu hatırlatmak isteriz.

Zayıflamanın 8 gizli formülü

Kişiye kilo aldıran pek çok sebep vardır. Bunlar kısaca, yaş, cinsiyet, yanlış beslenme, hareketsizlik, bazı hastalıklar veya bazı ilaçlar, stres gibi v.s nedenlerdir. Kilo almamak ve zayıflamak için, bilinçli beslenme ve bilinçli tedavi ve egsersizin önemi büyüktür. Yağ metabolizmasını çalıştırıp, zayıflamaya yardımcı olan yiyecekler. Kilo vermek isteyenler dikkat! Zayıflamanın 8 gizli formülü olduğunu söyleyen uzmanlar, şu besinleri tavsiye ediyor…

1-TARÇIN: 

Yağ dokularını kolayca eritir. Karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için etkilidir. Tarçının içerisindeki enzimler, karın bölgesindeki kan damarlarını uyararak özellikle karın zayıflaması ve göbek eritme sürecini hızlandırır.

2-FASULYE: 

Lif zengini fasulye, midenizin boşalma hızını yavaşlatarak doğal bir iştah düzenleyici olarak çalışan kolesistokinin hormonu seviyelerini artırır. Kendinizi tok hissetmenizi sağlar. Yine lifler sayesinde kabızlık çeken kişilere iyi gelir bu durumda da kilo verme şansınız artar.

3- HİNDİSTAN CEVİZİ SÜTÜ: 

Hindistan cevizi sütü yağlı olsa da, içerdiği yağlar metabolizmanız için gereklidir. Sadece bir öğünlük tüketiminin sonrasında bu iyi yağlar metabolizma hızını daha da artırabilir. Bu da kilo vermenize yardımcı etkendir.

4-ISPANAK: 

Ispanaktaki proteinler öğünler sonrasında vücudumuzdaki açlık hormonlarını azaltmaya yardımcı olur. Sağlıklı zayıflamak için ana öğünlerde bir kase yoğurtlu ıspanak tüketmek iyi bir seçim olacaktır.

5-ZERDEÇAL: 

Zerdeçalın etken maddesi curcumindir. Hint baharatlarından biri olan zerdeçaldaki etken madde yağları yakılmasını sağlıyor. Ayrıca yüksek proteinli gıdaların çözülmesini sağlayarak sindirime yardımcı oluyor.

6-DOMATES:

Domates, C vitamini ve içeriğindeki asitler sayesinde metabolizma sürecini hızlandırmayı sağlar. Bu durumda da kilo vermeniz kolaylaşır.

7-KARABİBER: 

Karabiberin içerdiği etken piperin maddesi, sinir sisteminizi alarma geçirir ve metabolizma sürecinizi ateşler. Ayrıca metabolik süreci etkileyerek, yeni yağ hücresi oluşumunu da engeller.

8-ANANAS: 

İçerdiği özlerle yağ yakıcı sulu meyve, proteini parçalayan ve vücudun metabolizma hızını artıran bromelain enzimi kaynağıdır.

Bu Kür İle 3 Haftada Vücudunuzu Toksinlerden Arındırın!

Bağırsaklarımız yıllardır tonlarca yiyecek ve sıvıyı işler ve bu işlem sırasında dışkı yağları ve toksik maddeler bağırsaklarımızda ve kolonlarımızda birikir. Bu maddeler de kanımızı zehirleyerek bedenimize tamiri olmayan zararlar verebilir. Sürekli kabızlık, dengesiz metabolizma, diyabet, aşırı zayıf veya kilolu olmak, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, sağlıksız cilt, saç ve tırnaklar ve artiritten kansere kadar uzanan pek çok hastalık, bağırsaklarımızın kirliolduğunun göstergesidir.

Bir şırınga yardımıyla kolonların ancak 40-50 cm kadar çok küçük bir bölümü temizlenebilir ve bu oldukça pahalı bir yöntem olup bağırsak florasına da zarar verebilir. Sadece 1-3 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu tüketerek bağırsak ve kolonlarınızda yıllardır biriken mukusu 3 haftada temizleyebilirsiniz! Bu yöntem vücut ağırlığının hızla normal aline dönmesine ve yağların yakılmasına da yardım eder. Öğütülmüş keten tohumu vücuttaki toksinleri absorbe ve elimine etme özelliği sayesinde kandaki kolesterol seviyesini de dengeler.

Öğütülmüş keten tohumunun kullanıldığı yerler:

Üst solunum yolunun mukus zarlarının, sindirim sisteminin enflamasyonu, Gastrit, kolit, mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri İdrar yolları hastalıkları, sistit, pyelonefrit Metabolizma dengesindeki değişiklikler, aşırı kilo

Kürü nasıl uygulayacaksınız?

3 hafta boyunca kahvaltı yerine bu karışımı hazırlayarak yemeniz gerekiyor.

1. Hafta: 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu ve 100 ml kefir
2. Hafta: 2 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu ve 100 ml kefir
3. Hafta: 3 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu ve 150 ml kefir

3 hafta boyunca günden en az 2 litre su içmeye dikkat edin. Bunun yanı sıra ballı su da içebilirsiniz. Bu kürü yılda bir kez tekrarlamalısınız.

Hazımsızlık Probleminizi Kefirle Giderin

Kefir, gün içerisinde tüketildiği takdirde sindirim sisteminizi rahatlatarak hazımsızlık sorununa el koyar. Aynı zamanda yediğiniz yiyeceklerin hazmını kolaylaştırarak dışkınızın yumuşamasına yardımcı olur. Böylece kabızlık problemiyle karşı karşıya kalmazsınız.

Atkins Diyeti

Uzmanlar, kısa zamanda kilo kaybetme konusunda başarılı buldukları bu diyete iyi puanlar verirken; uzun zamanda kilo kaybetme, besin değeri açısından zenginliği, güvenli olması, kalp sağlığı gibi konularda düşük puanlar vererek Atkins diyetinin puanlarını aşağı çektiler. Böylece toplamda 5.0 puan üzerinden 2.3 puan alarak Çiğ Besin diyeti ile birlikte 15.sıraya yerleşti.

Tip: Düşük karbonhidratlı diyet

Benzer Diyetler: South Beach, Eko Atkins ve Taş Devri diyetleri

Amaç: Kilo kaybetmek

İddia: İlk hafta 2 kilo verirken daha sonra haftada 1 kiloya kadar verebilirsiniz.

Teori: Vücudumuzu bir makineye benzetirsek, karbonhidratlar bu makinenin çalışması için gereken yakıttır. Eğer karbonhidrat alımını kısıtlarsak, vücudumuz başka yakıtlara yönelecek ve depolanan yağları kullanmak durumunda kalacaktır. Bu yüzden şeker ve basit nişastaları (patates, beyaz ekmek, pirinç gibi) hayatımızdan çıkarmalı, bunun yerine protein ve yağları (tavuk, et, yumurta gibi) tüketmeliyiz. Yağlar yakıldığında kilolarda gidecektir.

Diyet Nasıl Çalışıyor?

Diyet 4 aşamadan oluşmaktadır. İdeal kilonuza ulaşana kadar çok az karbonhidrat tüketimi ile diyete başlayıp, daha sonra miktarı yavaş yavaş arttırmalısınız. Karbonhidratları kontrol altına almak, şekere veya patatese hayır demek kadar basit değildir. Uygun yiyecekler listesine göre beslenmeli ve bu yiyeceklerden izin verilen miktar kadar tüketmelisiniz. Örneğin Aşama 1’de karbonhidratlardan 20 gram, lifce zengin sebzelerden 12-15 gram tüketebilirsiniz. Yağı ise kesmek zorunda değilsiniz.

Kilo Verebilecek misiniz?

Atkins diyeti özellikle ilk birkaç haftada kilo verdirmektedir. 2006’da yapılan bir çalışmada Atkins diyeti uygulayanlar ilk 4 haftada yaklaşık 4-5 kg kaybederken Slim Fast ve Weight Watchers diyeti uygulayanlar yaklaşık 3-4 kg vermişlerdir. Bir aydan sonra ise diyetler arasında kilo verdirme oranları açısından bir fark olmamıştır.

Kalp Sağlığı için Faydalı mıdır?

Çok az ve güvenilir olmayan çalışma Atkins diyetinin kötü kolesterolü ve tansiyonu düşürdüğünü iddia ederken, birçok uzmana göre ise Atkins diyeti uygularken tüketilen yağ miktarı kalp sağlığı açısından endişe vericidir.

Diyabeti Önler veya Kontrol Altında Tutar mı?

Yeterli çalışma bulunmamakla birlikte çok az çalışmada Atkins diyetinin ve diğer düşük karbonhidratlı diyetlerin insülin seviyesini ve kan şekerini düşürdüğüne değinilmektedir. Fakat bu konuda diğer diyetlerin etkisinden önemli bir farklılığı bulunmamaktadır.

Sağlık Riski Var mı?

Atkins diyetinde 2 yıl boyunca süren uzun soluklu bir çalışma olmadığı için uzun dönem riskleri belli değildir. Kısa dönem riskleri ise genellikle az olmakla birlikte halsizlik, bulantı, baş dönmesi, kabızlık, asabiyet ve kötü nefes gözlenebilir.

Takibi Kolay mı?

Şekeri ve nişastalı yiyecekleri ne kadar seviyorsunuz? Ya da ekmeği veya makarnayı? Katı bir beslenme programına sahip olan diyeti uygulamak uzun dönemde zor olabilir.

Örnek Menü:

Atkins diyetinin Aşama 1 ve Aşama 4 için hazırlanmış günlük örnek diyet listesi aşağıdaki gibidir.

Aşama 1:

Kahvaltı:

140 gram somon balığı

2 yemek kaşığı krem peynir

½ bardak salatalık dilimleri

Atıştırmalık:

2 kereviz sapı

2 yemek kaşığı rokfor peyniri

Öğle Yemeği:

Salata:

140 gram ızgara tavuk

4 bardak karışık yeşillik

½ avokado

10 siyah zeytin

½ bardak yonca

2 yemek kaşığı İtalyan sosu

Atıştırmalık:

Bar

1 dilim çedar peyniri

Akşam Yemeği:

Salata:

4 bardak marul

140 gram hindi veya jambon

1 küçük domates

2 yemek kaşığı soğan

¼ bardak rendelenmiş çedar yeniri

2 yemek kaşığı Fransız sos

Aşama 4:

Kahvaltı:

½ greyfurt

2 yumurta

¼ bardak soğan

¼ bardak rendelenmiş çedar peyniri

Atıştırmalık:

Bar

½ bardak böğürtlen

Öğle Yemeği:

Salata:

140 gram ızgara tavuk

2 bardak karışık yeşillik

½ bardak mısır

1 bardak kırmızı biber

½ bardak fasulye

2 yemek kaşığı sos

Atıştırmalık:

1 orta boy havuç

55 gram fındık

Akşam Yemeği:

140 gram pançeta

¼ bardak mantar

Salata:

2 bardak karışık yeşillik

30 gram keçi peyniri

½ bardak sultani bezelye

½ bardak pancar turşusu

2 yemek kaşığı sirke

Besin Değerleri

.

Atkins Diyeti 1. Aşama

Atkins Diyeti 4. Aşama

ÖNERİLEN

Kalori

1,527

1,958

Kadın

21-25: 2,000

26-50: 1,800

51+: 1,600

Erkek

21-40: 2,400

41-60: 2,200

61+: 2,000

Toplam Yağ

%63

%54

20%-35%

Doğmuş

%17

%18

10% dan az

Trans

%0

%0

Toplam karbonhidratlar

%10

%24

45%-65%

Şeker (total except as noted)

%3

%10

Lif

19 g.

29 g.

Kadın

19-30: 28 g.

31-50: 25 g.

51+: 22 g.

Erkek

19-30: 34 g.

31-50: 31 g.

51+: 28 g.

Protein

%29

%27

10%-35%

Sodyum

1,827 mg.

1,854 mg.

2,300 mg. ‘ın altında, 1,500 mg. ‘ın altında: 51+ için

Potasyum

3,274 mg.

3,807 mg.

En az 4,700 mg.

Kalsiyum

1,060 mg.

1,030 mg.

19-50: 1,000 mg.

51+: 1,200 mg

Vitamin B-12

8.3 mcg.

17.7 mcg.

2.4 mcg.

Vitamin D

.5 mcg.

7 mcg.

15 mcg.

*Öneriler 19 ve üstü yaş grubu içindir. g.: gram, mg.: miligram, mcg.: mikrogram

Zayıflatan basit detox içeceği

Sadece su içmek bile gün içerisinde vücuttan toksinlerin atılmasını sağlayabilir fakat içine birkaç malzeme koyarak suyunuzu detoks suyuna çevirebilirsiniz. Ve bunu her gün yapabilirsiniz. Burada bahsettiğimiz her malzemenin farklı bir faydası var ve bu yüzden amacınıza uygun olan detoks suyunu seçebilirsiniz.

Salatalık Ve Limonlu Detox Suyu

Salatalık vücuda en fazla sıvı alımı yapan sebzelerin başında gelir çünkü büyük kısmı sudan oluşur. Bu yüzdendir ki birçok detoks programında salatalık bulunur. Salatalık suya eklendiğinde içindeki mineralleri suya aktarır. Limon suyundaki sitrik asit ise sindirim sistemini uyararak temizler. Nane ise ferah bir tat verir ve ekstra besleyici öğeleri ve faydalarıyla detoks suyunu çok yararlı bir hale getirir.

Detox içeceği ertesi gün için geceden hazırlanır bu sayede besinler suya çok daha iyi işleyecektir ve faydası artacaktır. Ödem atmaya yarayan bu içecek gün boyu tüketilebilir. Her diyet önerisinde olduğu gibi bunu da mutlaka bir doktora veya beslenme uzmanına danışarak yapmanızı tavsiye ederiz.

Malzeme:

  • 1 lt su
  • 1 tane limon (dilimlenmiş)
  • 10 tane taze nane yaprağı
  • 1 tane salatalık (dilimlenmiş)

Hazırlanış :
Bir litre suyu kapaklı bir sürahiye doldurun, dilimlenmiş limonu, salatalıkları ve tane yapraklarını ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın. Dilerseniz buzdolabında dilerseniz oda sıcaklığında bekletin.Gün boyunca tüketin, ödem atıcı ve kilo verdiren detox içeceğini gün boyunca tüketebilirsiniz.   Çayımızı geceden hazırlıyoruz, bu sayede bitkilerin özleri iyice çayın içerisine geçiyor ve ödem atmak için daha çok fayda görüyoruz.

Bir litre suyu sürahi veya şişeye alın. Salatalık ve limonu istediğinizi gibi dilimleyip suya ekleyin. Geceden sabaha kadar suyu isterseniz buzdolabında isterseniz dışarıda bekletin. Elde ettiğiniz ödem söktürücü bitki çayını gün boyunca bardak bardak içip bitirin. 1 hafta ara vererek ayda 2 hafta kullanmanız önerilir.

Elma Tarçın Detoks Suyu

Bu karışım aynı zamanda sıfır kalori detoks suyu olarak da geçmektedir çünkü kalorisi sıfıra yakındır. Elmadan dolayı birkaç kalori vardır ama bu göz ardı edilebilir. İçeriğindeki tarçın vücudu uyararak organların arınmasını sağlar. Elma ise vücuda mineral ve vitamin bakımından besler. Su içmek yerine bu karışımı tercih edebilirsiniz.

Çilek Detoks Suyu


Çilekleri tat vermek istediğiniz nerdeyse her şeye ekleyebilirsiniz hatta detoks suyunuza da. Suyun tadını daha güzel yaparken içerdiği antioksidan ve vitaminler ile vücudunuza destek verir. Bu tarif aynı zamanda karpuz ve biberiye içerir. Kolay terlediğimiz yaz günleri için ideal bir detoks tarifidir.

Basit Detoks Suyu

Basit her zaman daha iyidir. Bu basit tarifler ile detoks planınızda her gün biraz daha fayda görebilirsiniz. Yarım limonun suyunu sıkın ve suyla beraber uyanır uyanmaz için. Günün en fazla susuz kaldığınız zamanında bünyenize su almanız hayati önem taşır. Limon suyu sindirim sisteminizi erken uyararak güne erken başlamanızı sağlar.

Elma Sirkesi Detoks Suyu

Elma sirkesi çok kullanışlı bir detoks yardımıdır. Dolapta her zaman bir şişe bulundurmak sizin yararınıza olacaktır. Suyunuzun kalitesini çok az elma sirkesi ekleyerek arttırabilirsiniz ve aynı zamanda bir detoks tarifi olan bu karışım detoks programınızı güçlendirecektir.

Limon ve Arnavut Biberi (Limonata Diyeti)

Limonata diyetinde en önemli nokta vücuda katı besin almamaktır ve sadece limon suyu, akçaağaç şurubu ve arnavut biberi tüketmektir. Bu karışım vücutta sindirim sistemini dinlendirerek sisteminizin tamamen temizlenmesini sağlar.

Kilo Vermenize Yardımcı

Bu detoks suyu tarifi özellikle kilo kaybetmek isteyenlere yönelik. Greyfurt kilo vermek isteyenler için bire birdir. Yemesi zor olduğu için detoks suyunuzun içine sıkarak koyabilirsiniz. Greyfurtun gözden kaçan özelliklerinden biri de vücuttaki toksinleri temizlemesidir. Ayrıca detoks suyunuza tat vermesi için mandalina ve mineraller içinse salatalık ekleyebilirsiniz.

Zayıflamanın 8 gizli formülü

Kişiye kilo aldıran pek çok sebep vardır. Bunlar kısaca, yaş, cinsiyet, yanlış beslenme, hareketsizlik, bazı hastalıklar veya bazı ilaçlar, stres gibi v.s nedenlerdir. Kilo almamak ve zayıflamak için, bilinçli beslenme ve bilinçli tedavi ve egsersizin önemi büyüktür.Yağ metabolizmasını çalıştırıp, zayıflamaya yardımcı olan yiyecekeler. Kilo vermek isteyenler dikkat! Zayıflamanın 8 gizli formülü olduğunu söyleyen uzmanlar, şu besinleri tavsiye ediyor…

221120152259359302151 Zayıflamanın 8 gizli formülü

1-TARÇIN: 
Yağ dokularını kolayca eritir. Karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için etkilidir. Tarçının içerisindeki enzimler, karın bölgesindeki kan damarlarını uyararak özellikle karın zayıflaması ve göbek eritme sürecini hızlandırır.

taze fasulye Zayıflamanın 8 gizli formülü

2-FASULYE: 
Lif zengini fasulye, midenizin boşalma hızını yavaşlatarak doğal bir iştah düzenleyici olarak çalışan kolesistokinin hormonu seviyelerini artırır. Kendinizi tok hissetmenizi sağlar.Yine lifler sayesinde kabızlık çeken kişilere iyi gelir bu durumda da kilo verme şansınız artar.

hamileler icin hindistan cevizi suyunun 8 faydasi 6211177 Zayıflamanın 8 gizli formülü

3- HİNDİSTAN CEVİZİ SÜTÜ: 

Hindistan cevizi sütü yağlı olsa da, içerdiği yağlar metabolizmanız için gereklidir.Sadece bir öğünlük tüketiminin sonrasında bu iyi yağlar metabolizma hızını daha da artırabilir.Bu da kilo vermenize yardımcı etkendir.

20141120 546d78e74c56e Zayıflamanın 8 gizli formülü

4-ISPANAK: 
Ispanaktaki proteinler öğünler sonrasında vücudumuzdaki açlık hormonlarını azaltmaya yardımcı olur.Sağlıklı zayıflamak için ana öğünlerde bir kase yoğurtlu ıspanak tüketmek iyi bir seçim olacaktır.

1446647832 content maski econet ru Zayıflamanın 8 gizli formülü

5-ZERDEÇAL: 

Zerdeçalın etken maddesi curcumindir.Hint baharatlarından biri olan zerdeçaldaki etken madde yağları yakılmasını sağlıyor.Ayrıca yüksek proteinli gıdaların çözülmesini sağlayarak sindirime yardımcı oluyor.

221120152301229301216 Zayıflamanın 8 gizli formülü

6-DOMATES:
Domates, C vitamini ve içeriğindeki asitler sayesinde metabolizma sürecini hızlandırmayı sağlar.Bu durumda da kilo vermeniz kolaylaşır.

Karabiberin Sağlığa Faydaları Zayıflamanın 8 gizli formülü

7-KARABİBER: 
Karabiberin içerdiği etken piperin maddesi, sinir sisteminizi alarma geçirir ve metabolizma sürecinizi ateşler.Ayrıca metabolik süreci etkileyerek, yeni yağ hücresi oluşumunu da engeller.

ananasin Zayıflamanın 8 gizli formülü

8-ANANAS: 
İçerdiği özlerle yağ yakıcı sulu meyve, proteini parçalayan ve vücudun metabolizma hızını artıran bromelain enzimi kaynağıdır. Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2015, 15:50

Diyetsiz Kilo Vermenin 10 Formülü

1- Düzenli Uyuyun;

Düzenli uyku kilo vermenin temelidir. Vücudunuz için yeterli olmayan uyku saatleri ertesi günü vücudunuzda ödem birikmesine neden olur. Bu durumda tartı üstünde kilonuzu fazla görürsünüz. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalar gece geç saatlere kadar oturanlar bireylerin daha fazla kalori aldığını ve uzun vadeli daha fazla kilo aldığı görülmüştür.

2- Şekeri Azaltın Hatta Mümkünse Kesin;

Basit şekeri doğduğumuz andan itibaren vücudunuzun en büyük düşmanı olarak düşünebilirsiniz. Tüketmesi kesinlikle keyifli olan ama tüketim miktarı ve sıklığına her zaman dikkat etmek zorunda olduğunuz besindir. Şekeri tükettikçe vücudunuz daha fazla istemeye başlayacağını unutmayın. Bu durumda istenmeyen vücut şekline sahip olmanıza neden olacaktır. Eğer kilo vermek istiyorsanız ilk uzak durmanız gereken besinlerin başında şekerli besinler gelmektedir.

3-Yeşil Çay ve Bol Su İçin;

Yeşil çay içerisinde bulunan kateşin ile hem metabolizma hızlandırıcı etkisi hem de bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Yeşil çay bu etkisi ile hem iyi bir içecek alternatifidir hem de kilo vermenize yardımcı olacaktır.

Su hem vücudunuzda şişkinlik hissi veren hem de kilonuzun tartı üzerinde fazla çıkmasına neden olan ödemin dışarı atılması için temel içecektir. Aynı zamanda yağın vücuttan atılması için gereklidir. Günde ortalama 2-2,5 litre su içmeniz gereklidir. Eğer su içme alışkanlığınız yok ise bunun zaman içerisinde oluşacağını unutmayın ve su içmekten hemen vazgeçmeyin.

4-Yemekleri Yavaş Tüketin;

Yemek yerken ilk önce yemeğe başladığınız saate bakmalısınız. Ve yemeğinizi ortalama 20 dakikada tüketmelisiniz. Çünkü algılama hızı çok hızlı olan beynimizin tokluk hissini algılaması yaklaşık 20 dakika sürmektedir. Tempolu yenilen büyük porsiyonlar yerine keyifle yenilen küçük porsiyonları tercih etmeniz ve yavaş yemeniz daha az besin ile tokluk hissini yaşayarak masadan kalkmanızı sağlayacaktır.

5-Her gün Çorba İçin;

Öğle veya akşam yemeklerinin bir öğününde yemek öncesi çorba tercih edin. Lif içeriği yüksek sebze çorbaları veya klasik çorbalarımız olan tarhana, mercimek veya ezogelin çorbaları tokluk hissinizin daha çabuk olmasını sağlayacaktır. Özellikle uzun süre aç kaldıktan sonra yiyeceğiniz yemek öncesinde kesinlikle çorba tüketmeli direk olarak ana yemekten başlamamalısınız. Çorbada en önemli husus ise hazır olmaması ve içerisindeki tuz miktarının çok yüksek seviyelerde olmamasıdır.

6-Akşam Hafif Yemekler Tercih Edin;

Özellikle akşam yemeklerinde sebze gibi hafif besinleri tercih etmeniz Diyet yapmasanız dahi kilo vermenize yardımcı olacaktır. Yağ içeriği yüksek, soslu yemekleri tercih etmek yerine su ve lif içeriği yüksek kalorisi düşük mevsime uygun sebzeleri tercih etmeniz kilo kayıpları yaşamanızı sağlayacaktır.

7-Tam Tahıllıları Seçin;

Günümüzde bir çok ürüne alternatif bulunabilmektedir. Makarna, pirinç ve ekmek çeşitlerinde kepekli olanları (kansızlık probleminiz yok ise) tercih edebilirsiniz. Ayrıca ekmekte tam buğday, tam çavdarlı alternatiflerde yine tercih edilebilir. Bu şekilde hem daha az besin tüketimi yapmış hem de daha uzun süre tokluk hissini hissedebileceksiniz. Ayrıca bu alternatifleri tercih eden kolesterolü yüksek bireylerin kolesterol seviyelerinde zaman içerisinde düşmeler olduğu yapılan araştırmalar ile gösterilmiştir.

8-Doğru İçecekleri İlk Tercihiniz Olsun;

Evinimizde televizyon karşısında bir şeyler içme alışkanlığı hepimizde vardır. Özellikle akşam saatlerinde hareketsiz kaldığımız ve bol kalori aldığımızda kilo alımımızın olduğu görülür. Bunu engellemek için kendi içeceğimizi kendimiz hazırlayabiliriz. Az şeker eklenerek hazırlanmış limonata içerisine nane ve dondurulmuş çilek ekleyerek keyifli bir içecek hazırlayabilirsiniz.

Bu şekilde günde ortalama 450 kalori daha az almış olacak ve bir ay içerisinde alma riskiniz olan 2,5 kilodan kurtulmuş olacaksınız. Doğru içecek dışında doğru bardak seçimi de önemli ! Ülkemizde bardak konusunda herhangi bir standart bulunmamaktadır. Hazır içecekleri son zamanlarda daha büyük bardaklarda içmemiz günlük aldığımız kalorinin artmasına neden oldu. Uzun boylu ve sıska bardaklar yerine kısa ve geniş bardakları tercih etmelisiniz.

Cornell üniversitesinde yapılan çalışmada meyve suyu, soda, şarap veya diğer içecekleri bu bardak ile tüketmemiz içeceklerden aldığımız kalorinin %25 ile %30 arasında düştüğünü göstermektedir.

9-Daha dar kıyafetler tercih edin;

Mümkünse bedeninizi hafif sıkan kıyafetler tercih etmelisiniz. Az da olsa kilo aldığınızda bunu hissetmeniz çok önemlidir. Bu şekilde psikolojik olarak rahatsızlık hissiyatı olacağından yediklerinize hemen dikkat etmeye başlarsınız.

Her bedenden kıyafetiniz var ise bol olan kıyafetlerinizi ihtiyacı olan birilerine armağan edebilirsiniz. Bir diğer önemli husus sizi sıkan ve nefes aldırmayacak kadar küçük kıyafet giymeniz anlamına gelmemelidir. Bu şekilde çok dar kıyafet giyildiğinde vücudunuzun şekli zaman içerisinde istemediğiniz şekilde değişecektir.

10-Porsiyonları Küçültün;

Porsiyon küçültmek kilo vermek için yapabileceğiniz en pratik adımdır. Ama bu hep söylenen “yediklerinin yarısını ye kilo verirsin” gibi sağlıksız bir kavramla karıştırılmamalıdır. Porsiyon küçültme tabağınızdaki sağlıksız olan besinleri çıkarma, ayrıca gün içerisinde tükettiğiniz abur cuburdan uzak durma anlamına gelmelidir. Bu şekilde kilonuzun yavaş yavaş azaldığını göreceksiniz.

Yatmadan Önce Bal Yemek Meğerse..

Bu habere baktığınızda gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu düşünebilirsiniz ancak, Beslenme Uzmanı Mike McInnes, yaptığı bilimsel araştırmalar sonucu balın kilo vermeye yardımcı olduğunu söylüyor.

Uyumadan önce bal yerseniz..

Bal, metabolizmayı hızlandırıyor, şeker arzusunu bastırıyor ve en önemlisi siz uyurken bile yağ yakmaya yardımcı oluyor. Mike McInnes’ın yaptığı araştırmalar, balın doğal şekerlerden oluşan eşsiz kombinasyonu, bu besini kilo vermeye yardımcı mükemmel bir yiyecek haline dönüştürüyor.

Yatmadan önce sıcak bir içeceğinin içine karıştırılmış bir yemek kaşığı bal, beyindeki şeker arzusu yaratan mekanizmayı bir anda kapatıyor. Birçoğumuzun kilo verememesinin sebebi çok fazla şeker ve işlenmiş yiyecek yemekten kaynaklanıyor. Yani şeker dedğimizde aklınıza yalnızca çaya attığımız şekerler ya da şekerlemeler gelmesin, işlenmiş karbonhidratlar da buna dahil…

Fazlasıyla ‘zararlı şeker’ tükettiğimizde, vücut, beyin hücrelerini korumak adına bir mekanizme oluşturuyor ve bu kez beyin aç kalıyor. İşte bu nedenle tatlı bir şeyler yeme isteği hiç bitmiyor. McInnes’e göre, zararlı şekerlerden uzak durup şeker ihtiyacınızı baldan karşılarsanız haftada 1 yada 1,5 kilo verebilirsiniz. Üstelik şeker yerine balla yapıldığı sürece abur-cubur bile tüketebiliyorsunuz. Ancak McInnes, kilo vermek isteyenler için bir iki not da düşüyor; patatesi kesinlikle hayatınızdan çıkarmalısınız, haftada bir gün hiç karbonhidrat almamalı, her öğünde bir miktar protein tüketmelisiniz…

Soda İçenler Bu Habere Dikkat!

Uzmanlar, özellikle sıcaklarda serinlemek amacıyla tüketilen içeceklerin yanlış seçilmesinin sağlığı olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.

Soda içerken nelere dikkat edilmeli?

Serkan Tutar, sıcaklarda serinlemek amacıyla tercih dilen içecekler hakkında uyarılarda bulundu. En sağlıklı içeceğin uygun kaynaklardan sağlanması gerektiğini belirten Tutar, “Doğal maden suları birçok minerali bünyesinde bulundurmaktadır. Günlük kalsiyum ve magnezyum minerali ihtiyacının karşılanmasında yardımcıdırlar. Doğal maden sularının enerji içeriği yoktur. Bu nedenle enerji almadan susuzluğun dindirilmesinde önemlidirler. Fakat maden suyu ve sodaları asitlik derecesi yüksek içeceklerdir.

Bu nedenle; gastrit, ülser gibi sindirim sistemi sorunları olan bireylerin tüketirken dikkatli olmaları ve rahatsız olma durumlarına göre tüketim miktarlarını sınırlandırmaları gerekir. Maden suyu ve sodaları aynı zamanda sodyum mineralinden de zengindir. Sodyum alımını sınırlandırılması gereken yüksek tansiyonlu bireylerin maden suları ve sodalarını tercih etmemesi gerekir.” ifadelerini kullandı.

Asitli içeceklere dikkat!

Asitli içeceklerin ise özellikle çocuk ve gençler tarafından sıklıkla tercih edilen bir içecek grubu olduğunu ifade eden Tutar, şöyle devam etti: “Asitli içeceklerin besin değeri yok denecek kadar azdır. Normal olanları basit şekerden oldukça zengindirler. Aynı zamanda bu tür içeceklerin kafein içerikleri de oldukça yüksektir. Boş enerji kaynağı olan şekerden zengin olan bu tür içecekler, tüketim miktarları abartıldığında kilo almaya neden olabilir. Aynı zamanda basit şekerler kan şekerini hızlı yükseltip, hızlı düşürdüğünden ötürü açlık hissini tetikleyebilirler.”

Kafeinin az miktarda alınmasının konsantrasyon, dikkat süresi ve fiziksel performans üzerinde olumlu etki gösterdiğini söyleyen Tutar, “Fazla alınan kafein; baş ağrısı, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve vücuttan fazla su kaybına neden olabilir. Asit içeriği nedeni ile midesinden rahatsız olan veya sindirim sistemi hastalıkları olan bireylere tüketimi
önerilmemektedir.” dedi.

Taze sıkılmış meyve sularının vitamin içeriği daha yüksek olduğunu aktaran Tutar, “Şekersiz olarak tüketildiklerinde enerji içerikleri çok yüksek değildir. Uygun hijyenik şartlarda hazırlandıklarında en sağlıklı meyve suyu türüdür. Meyve suları, taze sıkılmış dahi olsa kan şekerini hızlı yükseltir. Bu durumda karın bölgesindeki yağlanmayı tetikleyebilir.” diye konuştu.

Dr. Mehmet Öz’den göbek eriten içecek

Dünyada önemli bir isme sahip olan Dr. Mehmet Öz, özellikle göbek bölgesindeki yağlanmadan şikâyetçi olanlar için mucize bir içecek tarifi paylaştı. Ispanaktan salatalığa, limondan naneye kadar geniş bir ürün çeşitliliğinden oluşan içecek, bölgesel fazlalıklarınızdan kurtulmanıza destek olacak.

Dr. Mehmet Öz, vitamin, lif ve antioksidan deposu olan bu yeşil içeceği sabahları içerek güne zinde bir şekilde başlamayı öneriyor.

İşte göbek eriten içeceğin tarifi…

Göbek eriten içecek için malzemeler:

2 su bardağı ıspanak Yarım salatalık Yarım kereviz sapı 1 tutam maydanoz 3 adet havuç 2 adet elma 1 adet kabuğundan soyulmuş portakalın çeyreği 1 limonun çeyreği 1adet misket limonunun çeyreği 1 tutam taze nane 1 adet kabuklarından ayrılmış ananasın çeyreği

Hazırlanışı:

Tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı katılık miktarına göre su ve buz ilave ederek içebilirsiniz.

Şişmanlama Nedeninizi Biliyor Musunuz?

Uzmanlara göre resimde görüldüğü üzere;

1 numaradaki gibi vücudunuzun üst kısmından kilo alıyorsanız bunun sebebi fazla yemeniz. Sağlıklı beslenmeye çalışarak kilo verebilirsiniz.

2 numaralı resimdeki gibi sadece göbeğiniz varsa kilo almanızın nedeni tamamen sinirsel. Stres sebebiyle şişkinlik ve hazımsızlık çektiğiniz için göbeğiniz daha şişkin de görünebilir.

3 numaralı resimdeki basen bölgesinden kilo alanların sorunu fazla gluten tüketimi olabilir. Glutensiz gıdalar tercih edebilirsiniz.

4 numaralı resimdeki gibi ön karın bölgesinden şişmanla sorunu ise genellikle genetik yatkınlıkla ilgili. Ailenizde bu bölümden kilo alanlar var ise spor yaparak ve karın kaslarınızı sıkılaştırarak karnınızı kontrol altında tutabilirsiniz.

5 numaradaki gibi alt kalça ve bacak bölgesindeki kilo almanın sebebi olarak kan dolaşımı problemleri gösterilebilir. Doktora başvurarak bu soruna çözüm bulabilirsiniz.

6 numaralı resimdeki gibi vücudun orta kısmındaki kilolar hareketsizliğe bağlıdır. uzun süre oturduğunuz bir işte çalışıyor olabilirsiniz.Hareket etmeye ve spor yapmaya özen gösterin.

Vücut Şekline Göre Zayıflamanın Yolları

Sıkı bir diyete başladınız, düzenli sporunuzu yapıyorsunuz, sağlıklı besleniyorsunuz fakat beliniz daha da kalınlaşıyor, bacaklarınız olması gerekenden daha da fazla inceliyor. Bunların nedeni kendi beden tipinize göre diyeti ve egzersizi uygulamamaktan kaynaklanıyor. Birçok kadın dört vücut tipinden birine dahildir. bu kategoriler elma, armut, kereviz ve kum saati olarak adlandırılır. Dolayısıyla her vücut tipi farklıdır ve egzersizde vücut orantısı bakımından büyük önem taşır. Bu bakımdan öncelikli yapmamız gereken kendi vücut tipimizi belirleyip ona göre diyet ve egzersiz programımızı belirlemek.

1. ”Armut”musunuz?

Dar bir beliniz ve karın bölgeniz vardır, omuzlarınız da kalçanızdan daha dardır. Kilonuz ağırlıklı olarak kalçanız da ve basenlerde toplanmıştır.

Egzersiz Planı:

Kadınlar genetik yapılarından dolayı yağı, basen ve üst bacak bölgelerinde topladıkları için; bu bölgelerdeki yağı atmakta oldukça zordur ve uzun zaman gerektirir.
Bu tip vücut tipine sahip olanlar için koşmak en uygun egzersizdir. Basit pilates hareketleri, Özellikle de yan yatılarak yapılan bacak egzersizleri (düz yüzeye yan olarak uzanıp üstteki bacağı kalça hizasına kadar yukarı kaldırmak, nefes almak, vermek ve bu esnada bacağınızı yavaşça yere iki santimetre kalana kadar yere indirmek) bacak kaslarını uzatacağı ve esneteceği için tavsiye edilirken, armut tipine sahip olanlar çok fazla bisiklete binmekten ve spinning yapmaktan kaçınmalıdır, çünkü bu sporlar vücudun alt bölgelerinde kas yapar.
Armut şekilli vücutlarda omuzlar genellikle dardır ve eğri görünür. Duruşunuzu düzeltmek ve omuzlarınızı açmak için yoga hareketlerinden yararlanabilirsiniz; böylece vücudunuzun orantısı dengelenecek ve kalça kısmı daha dar görünecektir. Şınav çekerek ya da kaldırabileceğiniz ağırlıklarla çalışarak pazı ve dış kol kaslarınızı ve omuzlarınızın hatlarını güçlendirebilirsiniz.

Beslenme Planı:

Türk kadınları vücut tip genellemesine baktığımızda çoğunlukla armut tipine dahil olurlar. Aldıkları bütün kilo vücut orantısından dolayı doğrudan en istenmeyen bölgelere gider. İdeal diyet omega’sı yüksek yağlar içeren diyet programlarıdır. bol bol uskumru, somon, ve ringa balığıyla etli balık ağırlıklı beslenebilirsiniz. Bunlar yağ asitleri ihtiva ettiği için vücutta süt ürünleri ve kırmızı et gibi doymuş yağlardan farklı işlem görürler. Bu yağlar vücutta depolanmaz; vücuttaki hücre membralarında kullanılır.
Akılcı küçük manevralar yaparsak beslenmemizi değiştirmemize de gerek kalmaz. Örneğin; tam yağlı krem peynir yerine daha az yağlı peynir, yağlı etler yerine de ızgara et tüketebilirsiniz. Hazır satılan salata sosu yerine sirke, limoni zeytinyağı kullanabilirsiniz. Metabolizmanızın daha hızlı çalışması için yeşil çay içebilirsiniz ancak doğrudan basen- kalça bölgenizdeki yağ hücrelerinizde depolandığı için ve selülite yol açtığı için kafeini asla tüketmemelisiniz.

2.”Kereviz”misiniz?

Omuzlarınız, beliniz, kalçalarınız birbirlerine yakın ölçülerdedir ve göğüsleriniz küçüktür.

Egzersiz Planı:

Bu gruptakiler çok kilolu olmamakla birlikte orantısız bir şekle sahiptirler. buda yukarıdan aşağıya uzayan bir görüntü verir. Bu grup için amaç, vücuda biraz kıvrım kazandırmak ve dengeli bir orantı çıkarmaktır. Omuzları hedef alıp çalışmak, çömelme hareketleri ve bol tekrarlı setler yapmak işe yarar. dumble ağırlıkları omuz hizasında kaldırın ve yukarı doğru yükselirken bunları da başınızdan yukarı doğru itin. bu hareket hem alt hem de üst bedeniniz çalıştırır. Çapraz bacak egzersizini içeren pilates hareketleri de bel bölgesi için etkilidir. Ayrıca yürüyüş esnasında bacak ve  alt vücudu sıkıp bırakma hareketleri vücut kaslarını aktive ederek istenen bölgelere etki edecektir.

Neler Yapmamalı?:

Kıvrım kazanmayı engelleyici, uzun mesafe koşuları ve kardiyovasküler çalışmaları en aza indirmelidir. Beslenme Planı: Fındık ve çekirdekli besinler, omega 3’ler ve 6’lar bu grup için eşsizdir. Soya, miso çorbası, fasulye, tofu, rezene ve hindibayı beslenme programımıza dahil etmelisiniz. Bu besinlerdeki phytoestrogen adlı madde, vücutta dominant kadınlık hormonu olan östrojen gibi etki yaratır ve daha kıvrımlı hatlar oluşmasına yardımcı olur.
Hızlı çalışan metabolizmanızı doyurmak için sık sık yemek yiyin. Yüksek proteinli kahvaltı (omlet gibi) etmeniz, enerjinizin tükenmesini önler. Bunu öğle yemeğinde yiyeceğiniz tavuk veya balıkla destekleyebilirsiniz. Sadece çorba veya salata yemek, sizin yarım saat sonra abur cubura saldırmanıza neden olacaktır.

3. ”Elma”mısınız?

Vücudunuzun alt kısmı küçük veya dardır. Kilolarınız yoğun olarak vücudunuzun orta bölümündedir.

Egzersiz Planı:

Bu Tip vücut genellikle aşırı yeme ve yeteri kadar egzersiz yapmamanın bir sonucudur. Elma grubundakilerde görülen yağ, iç organların çevresinde toplanmış olduğu için diğer gruplardakinden daha tehlikelidir. Bu yağı hızlı bir şekilde yakmanın yolu bol miktarda kardiyovasküler hareket yapmaktır. Yüzme ve bisiklet doğru tercihlerdir.
En fazla miktarda yağı yakmak için, bir seferde toplam 1 saat yerine, günde 30’ar dakikalık iki bölüm yapmayı hedefleyin. Birinci bölümde 15 dk bisiklet veya yüzmeyle başlayabilirsiniz. Bunu zorlu hareketlerden oluşan bir dizi egzersiz takip edebilir.

Egzersizlerinizde gelişme kaydettikçe kardiyo çalışmanızı artırın ve yokuş yukarı veya engebe ekleyerek zorluk derecesini de yükseltin. Günlük spor programınızı ikiye bölmek demek, EPOC’unuzdan (egzersiz sonrası ek oksijen tüketimi) da iki katı verim almanız demektir. Bu da yaklaşık olarak yüzde yirmi daha fazla kalori yakmak anlamına gelir.
Yağ yakma potansiyelinizi maksimize etme açısından, yağsız kas dokularınızı yapılandırmak çok önemlidir. Çünkü ne kadar kasınız varsa, vücudunuz da (dinlenirken bile)o kadar çok kalori yakar. Bunun için geniş kas gruplarını çalıştıran egzersizlere konsantre olun. Kalça ve üst bacak kaslarını yürüyüş ve egzersiz topu kaldırarak çalıştırın. Ayaklarınızı topun üzerinde dinlendirin ve sonra vücudunuzun alt kısmını sıkın, vücudunuz düz durana kadar kalçanızı yerden havaya doğru kaldırın. Vücudunuzun orta bölümündeki kasları zorlamak için hareketleri egzersiz topunun üzerinde yapabilir ve bu sayede ana kaslarınızı da çalıştırabilirsiniz.

Neler Yapmamalı?:

Elma grubundakiler genellikle kalın bellerini inceltmek amacıyla abdominal (karın) bölgeyi çalıştırırlar; ama eğer kardiyo yapmazsınız, karın kaslarının üstüne yerleşmiş olan yağlardan kurtulamayacağınız için, yaptığınız diğer hareketlerin de pek anlamı kalmaz. Bu hareketleri 30 dakikalık bisiklet veya cross-training‘le kombinleyin. Ayrıca bu gruptakiler diğer gruplardan dahada  fazla alkolden uzak durmalıdır. Çünkü alkol kişiyi daha da şişkin gösterir ve kalın bel bölgesini vurgular. Eğer illa da içki içecekseniz kırmızı şarabı tercih edin; hiç olmazsa antioksidan özelliğinden faydalanmış olursunuz.

Beslenme Planı:

Müsli, yulaf, ve kepekli ekmekle yapılmış tost ve yumurta tüketebilirsiniz. zeytin ve fındık, çikolata ve gofretin yerini alabilir. Kahverengi pirinç ve makarnayla çok tahıllı ekmek gibi karbonhidratları akşam 5 ten sonra tüketmemek gerekir. Çünkü akşamları yenen fazla karbonhidratlar, kullanılmayacak enerjiye dönüşerek vücudun tam orta bölümünde toplanmış yağ olarak karşımıza çıkar.
Neler Yapmamalı:Elma grubundakiler diğer gruplardan dahada  fazla alkolden uzak durmalıdır. Çünkü alkol kişiyi daha da şişkin gösterir ve kalın bel bölgesini vurgular. Eğer illa da içki içecekseniz kırmızı şarabı tercih edin; hiç olmazsa antioksidan özelliğinden faydalanmış olursunuz.

4. ”Kum Saati” misiniz?

İnce bir beliniz vardır. Omuz ve kalçanız birbirine yakın genişliklerdedir.

Egzersiz planı:

Kum saatine sahip olanların avantajı, orantılı olarak kilo verebilmeleridir. Dolayısıyla istedikleri egzersizleri yapmakta özgürdürler. Bu gruptaki kişiler genellikle geniş omuzlu dik duruşlu atletik yapılıdırlar. Bokstan dansa kadar pek çok spor, kum saati için gayet uygundur.

Kum saatindekilerin sütyen askısı alanlarında kilo almaları kolaydır; bunun için sırt kaslarına odaklanmaları ve örneğin 1 metrelik elastik sırt bantlarıyla çalışmaları önerilir. Bu esneme bantıyla bütün kas grupları çalıştırılabilir. Sırt kaslarını güçlendirmenin bir başka faydası da, büyük göğüslere karşı denge oluşturup destek sağlamaktır, zira kum saati grubunda iri göğüslülere çok rastlanır. Ağırlık (dumble) kaldırmak veya dış kol kaslarını çalıştıracak press-up egzersizleri işe yarar.

Beslenme Planı:

Öncelikle doymuş yağ tüketmekten uzak durmalısınız. Akdeniz diyeti sizin için son derece uygun olabilir. Bol domates, biber, zeytin, kabak, yağsız tavuk eti ve balık yiyebilirsiniz. Şeker tüketimini kesmeli (şeker yerine meyve veya yoğurt yiyebilirsiniz) ve kesinlikle akşam beşten sonra karbonhidrat almamalısınız

Neler Yapmamalı?:

Sağlıklı ve dengeli bir zayıflama, haftada 1 veya en çok 2 kilo vermek demektir. Eğer bundan daha hızlı kilo verirseniz, büyük ihtimalle o kiloları aynı hızla geri alırsınız. Ayrıca çok spor yapmaktan da kaçınmalısınız. Çünkü o zaman vücut mevcut olan yağları biriktirmeye çalışır ve bu yağlar da doğrudan üst bacak ve popo bölgesine gider.

Denenmiş En İyi Göbek Eritme Yöntemleri!

Her geçen gün büyüyen göbeğinize ‘dur!’ demenin zamanı geldi.Göbek eritme çayından yağ yakıcı yiyeceklere kadar gereken tüm bilgileri sizler için sunuyoruz.

Şimdi, inatçı yağlardan kurtulmak ve istediğiniz kıyafetleri rahatça giymek için denenmiş göbek eritme yöntemlerimizi uygulayın. Günlük hayatınızda küçük değişiklikler yaptığınızda kilo vermenin ve göbeğinizden kurtulmanın mümkün olduğunu göreceksiniz, kendinize bir şans verin!

Yağ yakıcı yiyeceklerle beslenin!

Yumurta, sarımsak, ıspanak, yoğurt, salatalık, kefir, kırmızı et, hindi, tavuk eti, kırmızı mercimek, balık, limon, çilek gibi yiyecekler yağ yakıcı özelliğe sahiptir. Göbek ve bel çevresindeki inatçı yağları eritmenin en iyi yolu, beslenmenizde bu yiyecekleri sık sık tüketmenizdir.

Öğle ve akşam yemeklerinizde mercimek çorbası içmek size mucizevi faydalar sunar: Yağ yakmak, tok tutmak, kabızlığı gidermek, sağlıklı zayıflamak gibi… Başta kahvaltı olmak üzere tüm öğünlerde yumurta tüketmek, hem göbek eritme hem kilo verme için yardımcı olur.

Göbek eritme için detoks suyu tüketin!

Yağ yakıcı yiyecekler bölümünde değindiğimiz nane, salatalık ve limonla göbek eritmek için harika bir detoks suyu yapacağız! Oldukça ekonomik ve pratik bu içecek sayesinde hem vücuttaki şişkinlik gidecek hem de göbekteki inatçı yağlar eriyecektir. Ancak, gerçekten fayda görmek için düzenli bir şekilde en az iki hafta boyunca detoks suyunu içmelisiniz. Sakın, iki gün içip üçüncü gün bırakmayın, vücudunuzun bu yeni döneme alışması için ona zaman tanıyın.

Detoks suyunu geceden hazırlıyoruz, sabaha kadar buzdolabında bekleteceğiz. Bir litre suyun içerisine dilimlenmiş birer adet salatalık ve limon, iyice yıkanmış bir avuç taze nane ekleyip karıştırın. Ertesi gün, detoks suyunuzu bardak bardak içip bitirin. Fakat mutlaka taze nane kullanmalı, detoks suyunu her gün yeni malzemelerle hazırlamalısınız.

Yağ yakıcı baharatlardan faydalanın!

Kimyon, anason, karabiber, zerdeçal, rezene, tarçın, zencefil, melisa, papatya, fesleğen, kekik, biberiye, nane, kırmızı pulbiber, sumak en iyi yağ yakıcı baharatlardır. Vücuttaki ödem, toksin atılmasına yardımcı olurken göbek ve bel çevresindeki yağların yakılmasını sağlar.

Salata, çorba, sebze veya et yemeklerinizde tuz yerine yağ yakıcı baharatlar kullanmanız hem sizi kilo almaktan koruyacak hem de göbeğinizden kurtulmanızı sağlayacaktır. Örneğin, her gün zencefil çayı içerek vücutta yağ yakım metabolizmasını hızlandırıp göbek eritebilirsiniz.

Göbek eriten yoğurt kürünü yapın!

Yağ yakıcı yiyecekler bölümünde açıkladığımızı gibi yoğurt, zencefil, zerdeçal ve tarçın göbek eritmede en etkili besinlerdir. Bu malzemelerle hazırlanıp haftada 2 gün kullanılan ve çok iyi sonuç veren yoğurt kürünün tarifini sunuyoruz. Günde yaklaşık yarım kilo vermeyi sağlayan bu doğal mucize sayesinde hem göbeğiniz eriyecek hem kilo vereceksiniz.

Bir kase tam yağlı yoğurdun içerisine hepsinden birer çay kaşığı olmak üzere tarçın, zencefil ve zerdeçal ekleyip karıştırın. Uyumadan 2-3 saat önce yoğurt kürünü yiyin ve üzerine bir litre su için. Malzemeleri aktardan alabilirsiniz, hepsi toz baharat olmalıdır. Haftada 2 kereden fazla yapmamalısınız.

Göbek eriten bitki çayı için!

Yağ yakıcı özelliğe sahip malzemelerle hazırlanan göbek eriten bitki çayını düzenli kullandığınızda faydasını göreceksiniz. Eğer çalışıyorsanız veya öğrenciyseniz, matara veya şişeye doldurup çayınızı yanınızda götürebilir ve bu sayede kilo vermenizi engelleyen bir bahaneyi daha ortadan kaldırabilirsiniz.

Göbek eriten bitki çayı geceden hazırlanır, bu sayede besinlerin şifalı özleri suya geçer. Hepsinden birer tatlı kaşığı olmak üzere kekik, tane karabiber, rezene, anason, biberiye, karanfil ve beyaz çayı derin bir kaba alın. İçerisine dilimlenmiş bir adet limon ve bir adet kırmızı elma ekleyin. Üzerine bir litre kaynamış su ekleyip karıştırın ve sabaha kadar bekletin.

Demlenen bitki çayını sabah süzün, yemeklerden önce bir bardak içip bitirin ve günden güne göbeğinizin eridiğine şahit olun.

Sarkmadan kilo vermek için yürüyün!

Kilo vermekten korkmanın en önemli sebeplerinden biri sarkma veya çatlaktır. Oysaki, bu süreci zamana yayar ve spor yaparsanız hiçbir sarkma olmadan kalıcı kilo verebilir, göbek eritebilirsiniz. Bu sebeple, sizlere önerdiğimiz göbek eritme yöntemlerini uygularken mutlaka spor yapmalısınız.
denenmis en iyi gobek eritme yontemleri 4 Denenmiş En İyi Göbek Eritme Yöntemleri!Göbek eritme için yapabileceğiniz en iyi sporlardan biri, açık havada bol oksijen alarak yürümektir. Her gün 45 dakika yürüyüş yapmak metabolizma hızlandırıp daha çok yağ ve kalori yakmanıza yardımcı olur.

Yürüyüşe ek olarak bölgesel çalışma çok önemlidir: mekik egzersizi, göbek eritme hareketleri arasında çok popüler olsa da zannedildiği kadar işe yaramaz. Hatta mekik, doğru yapılmadığı takdirde bel ve boyunda sakatlanmalara sebep olabilir. Göbek eritme hareketleri arasında en iyileri çömelme, yan kol üstünde durma ve köprüdür.

Yağ yakıcı bitkilerle zayıflayın!

Maydanoz, dereotu, tere, roka, taze nane, reyhan, semiz otu, yeşil çay, ıhlamur, mate, oolong, beyaz çay, hibiskus, karanfil gibi yağ yakıcı bitkiler sayesinde göbek eritmek, adeta çocuk oyuncağına dönüşür! Çünkü bu bitkiler, vücuttaki fazla gaz, idrar, toksin ve suyu söktürüp karın şişkinliğini giderir, göbekteki fazla yağları yakar.

Her öğünde bir avuç maydanoza yarım limonun suyunu sıkıp yediğinizde hem hastalıklara karşı korunacak hem de göbeğinizdeki yağlardan kurtulacaksınız. Siyah çay yerine yeşil çay veya hibiskus çayı içmek, göbek eritmenin en iyi yöntemlerinden biridir.

Üç Haftada Beş Kilo!

Kilo vermek sandığınız kadar zor değil. Dr. Murat Topoğlu’nun vermek istediğiniz kiloya uygun diyet reçeteleri ve yemek tarifleriyle artık kilo vermek dert değil…

Mutlaka üç öğün yiyin

İşin özü, belirli yiyecekleri diyetinizden çıkarmaktan ibaret. Her şeyden önce diyet süresince tek bir öğünü bile kaçırmamanız şart. Eğer “Ne olacak canım, yemeyiveririm” derseniz, metabolizmanız rotasından çıkar ve bir sonraki öğünde yağ rezervlerini artırmak için elinden geleni yapar. Bu nedenle günde mutlaka üç öğün yemelisiniz.

Sabah ve öğlen hiçbir şey yemeyip, akşam yemeğinde bütün günü telafi etmek için karnınızı tıka basa doldurmamaya dikkat etmelisiniz.

Sabah ve öğlen hiçbir şey yemeyip, akşam yemeğinde bütün günü telafi etmek için karnınızı tıka basa doldurmamaya dikkat etmelisiniz.

uc haftada bes kilo 1 Üç Haftada Beş Kilo!3 haftada 5 Kg. incelten diyet:

Pazartesi

Sabah : 1 dilim ekmek, bir parça yarım yağlı peynir çay, kahve, ada çayı, ıhlamur yoğurt (şekersiz)
Öğle : Bir kase salata; yanında yoğurt limon az tuz sirke nar ekşisi
Akşam : Bir tabak ıspanak yanında yoğurt

Salı

Sabah : Bir armut 10 adet light bisküvi
Öğle : Bir kase cacık (az tuzlu yağsız)
Akşam : 5 adet ekmeksiz hazırlanmış köfte

Çarşamba

Sabah : Bir adet greyfurt
Öğle : 100 gr haşlama veya fırında tavuk
Akşam : Bir tabak fırında mantaruc haftada bes kilo 2 Üç Haftada Beş Kilo!

Perşembe

Sabah : Bir dilim kepek ekmeği 3-4 siyah veya yeşil zeytin
Öğle : Bir tabak mevsim salatası
Akşam : Bir tabak yağsız menemen

Cuma

Sabah : 10 adet light çubuk kraker, Bir meyve suyu (sıkma)
Öğle : Bir tabak sebze musakka (tatlı kaşığı zeytinyağlı)
Akşam : 1 porsiyon bonfile ızgara

uc haftada bes kilo 3 Üç Haftada Beş Kilo!Cumartesi

Sabah : Peynirli sandviç
Öğle : 1 simit yanında çay (şekersiz)
Akşam : 1 porsiyon bonfile tavuk

Pazar

Sabah : 2 adet meyve
Öğle : Salata ve süzme yoğurt 1 kase
Akşam : 2 adet tavuk but veya 2 adet kanat yağda kızartılmayacakuc haftada bes kilo 4 Üç Haftada Beş Kilo!

Not: Bu diyet sırasında haftada 3 kez yürüyüş veya egzersiz yapılmalı. Günde 2-3 litre(10-15 bardak) su mutlak içilmelidir. Diyete bu şekilde 3 hafta devam edilmelidir.

Kilo Verdiren 7 Mucize Yiyecek

Bazı besin maddelerini özelliği kilo verdirici olmasıdır.Araştırma mucizeyi garantilemiyor ancak bu besinleri yiyerek kilo vermeniz mümkün…

Göbeğe karşı armut

En tatlısı ve sulusu dahi olsa bir armut lif açısından zengin ve kalori açısından oldukça fakirdir. Kahvaltıdan, öğle yemeğinden ve akşam yemeğinden önce 1 armut yiyebilirsiniz. İçeriğindeki antioksidanlar sayesinde genellikle karın bölgesinde depolanan hayvansal yağların yakımını hızlandırır.

Patlamış mısır bile zayıflatıyor!

Tatlandırılmamış ve tuzlanmamış olmak kaydıyla garip görünse de mısır patlağı da zayıflamaya yardımcıdır. Tam tahıl gibi maddeler içerdiği için genel sağlık için önemlidir.

Elma sirkesi yağları yakıyor

Elma sirkesi yağları yakma konusundaki popüler ürünlerden biridir. Ancak aşırı keskin olması nedeniyle fazla tüketimi mide için zararlı olabilir. Salata soslarında kullanmak önerilmektedir. Asetik asit yağları yakar ve depolanmasını önler.

Soğuk patates

Patates salatasında kullanılan soğumuş haşlanmış patatesler mayonez kullanmadığınız takdirde sıcak olanlara oranla daha az glisemik içeriğe sahiptir. Bu besin soğuduğunda içindeki lifler yapı değiştirir ve kolayca çözünebilir hale gelir.

Çay da zayıflatıyor

Çay, zayıflatıcı etkisi bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış bir içecektir. Beyaz Çin çayı, yağ hücrelerinin kapasitelerinin %70′i kadar daha az yağ depolamasını sağlar.

Yemişler ve çekirdekler

Fındık ve kuruyemişlerin yarısı yağ olmasına rağmen bu yağlar doymamış olduğu için kilo yapıcı özellik göstermez. Aksine obeziteyi engeller ve aşırı kiloların depolanmasını önler.

Bu Tarif İle Göbek Yağlarına Veda Edeceksiniz! İşte Mucize Tarif

Zamanla her insanın yemek tercihi fast food tarzı besinlere kaydı. Dışardayız ve acıktık diyelim, sanki başka bir restorant veya yer yokmuş gibi hemen fast food yemeye koştuk. Ve bu uzun zaman böyle gitti. Televizyonun başında durmadan bir şeyler yedik. Ne sporumuzu yaptık ne yerimizden kalkıp yarım saatte olsa yürüdük. Geceleri acıktık diye koca bir ekmeği midemize indirdik. İte bu yaptıklarımızın hepsi bize büyük kilolarla geri döndü. Ama işin en sıkıcı tarafı bu kadar kiloyu almak bu kadar kolay ve zevkliyken, bu kiloları tekrar vermek neden bu kadar zor ve sıkıcı bir süreç?

Kilo verme işine koyulan kadınların ilk işi internette koca bir araştırmaya başlamaktır. İnternette yazılanların çoğu çok sağlıksız şeylerdir. O zayıflatır dedikleri ilaçlar sizi zayıflatsada çok büyük sağlık sorunlarına yol açar. Bilmediğimiz ilaçları kesinlikle kullanmamalıyız. Bitkisel ürünlere gelelim, eğer bir sağlık probleminiz varsa yine ona uygun bir şekilde araştırma yapmalısınız. Şimdi arama motoruna yazıldığında tonlarca zayıflama kürü, zayıflama tarifi, diyet listeleri çıkıyor. Örnek verecek olursam maydanoz içeceği, makarnayla patatesle zayıflama gibi… Deneyimlere bakıldığında ise bunlar bazı kadınlarda işe yararken bazılarında hiç etki yaratmamış. Dediğim gibi bu da kişinin metabolizmasıyla ilgili. Yine sizde işe yarayan diyet başkasında işe yaramayacaktır. Onun için çok detaylı ve iyi araştırma yapmalıyız.

Her kadın zayıf olsun şişman olsun hayatında bir kere diyet yapmaya kalkmıştır. Her mevsimin diyet için kendine göre zorluğu vardır. Mesela kışın yaza oranla daha çok kilo alırız. Bazımızı yağları basenler birikirken bazımızın göbek bölgesinde birikir. Ama Türkiye’ye bakarsak kadın ve erkeklerde genelde oluşan yağlar göbek ve bel çevremizde birikmiştir. Ama bu verdiğimiz tarifi düzenli ve sabır ile uygulayarak 2 hafta içerisinde bu yağların yavaş yavaş yok olduğunu göreceksiniz.

Soda, yoğurt ve limonu karıştırarak bir ayran elde ediyoruz.

Miktarı ise;

  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 şişe maden suyu
  • Ve yarım limonun suyu

Karışımın Hazırlanışı: 3 yemek kaşığı yoğurdun üzerine limonun suyunu ilave edin. İyice karıştırın, ardından yavaş yavaş maden suyunu karıştırarak ekleyin. Eğer malzemelerin hepsini birden eklerseniz çok fazla köpürüp taşabilir.

Maden Suyu, Yoğurt, Limon Kürünün Uygulanışı:

Hazırlamış olduğunuz bu kürü kahvaltıdan yarım saat önce ve gece yatmadan yarım saat önce tüketebilirsiniz. Kür ile birlikte diyette yaparsanız daha verimli bir sonuç gözlemleyebilirsiniz. Düzenli kullanımda göbek yağlarını iyice eritiyor, zayıflamanıza etkili şekilde yardımcı oluyor. Aynı zamanda bu diyet yöntemi bağırsakları da çalıştırmada oldukça işe yarıyor. Afiyet olsun..

Bel ve Karın Bölgesinde ki Yağlar Nasıl Erir ?

Alkol’ü Bir Kenara bırakın. Tatalı tüketimini de kontrol altına alın. Yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durun. Süt ve Süt ürünlerinden özellikle yoğurdu tüketin. Unutmayın ki Yatmadan Önce yaptıgınız atıştırmalar Bel ve Karın bölgesinde en cok yağlanmaya sebep olan besinlerdir. Akşam yemeğinden Sonra Sadece Meyve tüketin. Başka birşey yemeyin. Spor Yapın. Hergün mutlaka Yarım Saat yürüyüş Yapın. Bu yürüyüşünüze destek olarak ta haftada 2 yada 3 gün karın bölgesini çalıştıracak egzersizler yapın. Bu Egzersizler sayesinde Hem yağ yakımı hızlı olacaktır hemde bu bölgede ki kasların sıkılaşmasını sağladığı için zayıflamadan sonra daha guzel bir görünüme sahip olacaktır.

Egzersiz yapma fırsatınız olmuyorsa sabah kalktığınız da ve akşam yatmadan önce Temiz Açık havada derin nefes alıp yavaşca verin. Bunu Yaklaşık 30-35 Kere yapın. Masa Başında calısıyorsanız Karnınızı içeri çekin ve göğüs kısmını öne gelecek şekilde oturmaya çalışın. Bu Sizin kaslarınızın çalışmasına sebep olacaktır.  Başka bölgelerinizden (yüz vb ) Yerleden de zayıflayacagınızı düşünmeyin. Yağ nerede çok varsa ilk önce oradan yakılır. Bunun için Hiç pes etmeden spor yapmaya ve düzgün beslenmeye dikkat edin.

Zayıflamak İsteyenlerin Yeni Formülü!

Kilo sorunu tüm dünyada bir çok kişinin problemi haline gelmiştir. Zayıflamak için bir çok yol deneyip zayıflayamayan insanlar artık şifalı bitkilerin zayıflamada en mucizevi sonuçlar verdiklerini görüyorlar. Açlık otu diğer ismiyle sinameki, devegözü veya halk arasında aşrık otu olarak da bilinen bu ot zayıflamada en etkili sonuçları veren bir bitki. Afrika kökenli olan bu bitkinin en önemli özelliği bağırsakları çalıştırarak normale göre daha fazla tuvalete çıkmayı sağlamasıdır.

Bağırsak Çalıştıran Bitki Açlık Otu Nasıl Tüketilir?

Açlık otunun tüketimde 2 yöntemi bulunmaktadır.

Malzemeler

  • 10-12 yaprak açlık otu
  • 1 cezve su

Her iki yöntemde de açlık otuyla hazırlayacağınız çay yatmadan önce ve 12 saat sonra tüketilmesi gerekmektedir. İlk uygulayacağınız yöntemde 10-12 yaprak açlık otu ve bir cezve su 1-2 dakika kaynatılarak içilir. İkinci uygulamasında ise yine 1 cezve suyun içine aynı miktar açlık otu konularak 5-6 dakika bekletilir ve sonra tüketilebilir.

Açlık Otunun Faydaları Nelerdir?

Bu ot modern tıpta; antrakinon türevi taşıması sebebiyle müshil etkisi gösterdiği bilinmektedir. Özellikle sindirim sistemine etki etmesi açısından etkin bir yağ yakıcı olduğu söylenmektedir. Bu ot yalnızca sindirim sistemi üzerinde faydalı olmakla kalmayıp kişide tansiyonun dengelenmesine de yardımcı olmaktadır.

  • Sindirim sisteminin çalışmasına etki ederek kişinin tuvalete çıkmasını kolaylaştırır.
  • Tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur.
  • Kullanan kişiye tokluk hissi vererek daha uzun sürede acıkmasına imkan tanır ve kilo vermeye yardımcı etki gösterir.
  • Kabızlık sorunu yaşayan kişilere özellikle önerilmektedir. Bağırsakların boşaltılması hususunda aynı bir lağman etkisi göstermektedir.
  • Toksinlerden kurtulmaya yardımcı olur.
  • Vücutta yağ oluşumunu engelleyici etki göstermektedir.
  • Gaz sancılarına karşı birebirdir ayrıca bağırsak parazitlerini engelleyici etkisi bulunmaktadır.
  • Böbrek kum ve taşlarının ağrısız ve daha kısa sürede dökülmesine yardımcıdır.

Açlık Otunun Zararı Var Mı?

Açlık otunun bazı hastalarda ishale yol açtığı görülmüştür. Bilinen herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Ancak metabolizmayı ve bağırsakları çok hızlı çalıştırması nedeniyle fazla tüketilmemesi gerekir. İshal olmak istemeyen kişilerin bu otu çok fazla tüketmemesi tavsiye edilmektedir.

Hazırlayacağınız bu çay sayesinde hiç bir kimyasal maddeye maruz kalmadan tamamen doğal yöntemlerle kilo verebilirsiniz. Kilo vermenin yanında bir çok yararı olduğu da aşikar.

Nereden Bulabilirim?

Açlık otunu aktarlardan kolaylıkla bulabilirsiniz. Halk arasında devegözü ve aşrık otu olarak da bilindiğini unutmayalım.

Duş Alırken Kilo Verebilirsiniz! Nasıl mı?

1920’lerde Vincenz Priessnitz isimli bir çiftçi soğuk duşu bir anda ünlü yaptı. Hidroterapi adıyla medikal bir tedavi olarak piyasaya sunduğu soğuk duş konseptinin birçok hastalığa iyi geldiğini söylüyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde ise hidroterapi popülaritesini oldukça yitirdi. Çünkü insanlar doktorlara ve ilaçlara daha fazla güvenmeye başlamışlardı. Bununla birlikte geçerli bir tedavi yöntemi olarak hidroterapi kullanımı devam etti.

Bağışıklığı Güçlendirir:

Soğuk duşlar nezle, grip ve enfeksiyonlara karşı koruyucu bir etki sunuyor. Prag’ta yapılan bir araştırmada haftada 3 kere 14 derecedeki soğuk suya 6 hafta boyunca giren kişilerde 2 tip akyuvar (monosit ve lenfosit) sayısında artış gözlenmiş. Lenfositler bakteri, virüs ve toksinlerin ortadan kaldırılmasında çok önemli bir role sahiptir. Araştırmacılar vücudun kendini ısıtmak istemesi sonucu artan metabolizma hızının bağışıklı sistemini aktivite ettiğini, böylece de daha fazla akyuvar hücresi ürettiğini düşünüyor. Bu yüzden düzenli olarak soğuk duş alanlarda nezle, grip ve hatta bazı kanser türleri riski azalıyor.

Kan Dolaşımını İyileştirir:

İyi kan dolaşımı kardiyovasküler sağlık için çok önemlidir. Soğuk duşa geçmenizle beraber kan dolaşımı iyileşir. Soğuk suyla temas ettiğinde kan damarları daralır. Bu daralma kanın akış hızını artırır. Peki kan dolaşımının iyi olması neden önemli? İyi kan dolaşımı yüksek tansiyonu önler ve kan damarlarını güçlendirir. Kan dolaşımı iyi olduğunda bütün vücut sistemleri daha iyi çalışır, böylece daha iyi görünür ve daha iyi hissedersiniz.

Sıcaklığı Düzenler:

Soğuk duşlar termojeneze (vücut ısısının üretilmesi) yol açan stresin iyi bir formunun oluşmasını sağlar. Böylece vücudunuzdaki onarım sistemleri aktive olur. Eğer kronik olarak soğuk el ve ayaklardan şikayetçiyseniz ya da çok fazla terliyorsanız, soğuk duşu deneyin.

Metabolizmayı Hızlandırır ve Kilo Verdirir:

Kahverengi yağ hücreleri, beyaz yağ hücrelerinin tersine enerji üretiminde sıkça kullanılır. Soğuk suyla temas kahverengi yağ hücrelerinin üretilmesini sağlar. Bu hücreler glikoz yakarak, daha fazla ısı enerjisi üretmeye çalışırlar. Daha fazla kahverengi yağ hücresi daha fazla enerjinin yakılmasına, böylece de daha hızlı kilo kaybına neden olur. Artan kahverengi yağ düzeyi, artan kan basıncı ve vücut sıcaklığı ile beraber kimyasal reaksiyonlar daha hızlı olur. Metabolizma hızını artırmak birçok insanın aradığı şey. Çünkü böylece hem kilo kaybı hızlanır, hem de kas üretimi artar.

Depresyonu Azaltır:

Soğuk duş depresyona yardım etmede ve önlemede de yardımcı olur. Virginia Common Wealth Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre soğuk su beynin mavi noktalarını uyarıyor. Mavi noktalar beynin noradrenalin üretim bölgesi. Noradrenalin ise depresyonu önlemede kullanılan bir hormon.

Lenf Sistemini Güçlendirir:

Lenf sistemi atık maddeleri vücuttan dışarı çıkararak patojenlerle (hastalıklarla) savaşır. Atık maddelerin taşınması lenf sıvısı ile sağlanır. Lenf sıvısının hareketi kasların kasılması ile olur. Soğuk duş bütün vücuttaki kasların kasılmasını sağladığı için lenf sistemi de daha iyi çalışır. Böylece atık maddeler vücuttan daha hızlı atılır. Eğer lenf sistemi iyi çalışmazsa atık maddeler vücudun uç noktalarında toplanır. Bu da çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.

Nefesi Derinleştirir:

Soğuk duşun etkisini nefesinizde net bir şekilde hissedeceksiniz. Soğuk duş ciğerleri açarak daha fazla oksijen alınmasını sağlar. Böylece daha az yorgun hissedecek ve spor yaparken daha az yorulacaksınız.

Cildi ve Saçı Sağlıklı Tutar:

Sıcak su cildi ve saçı kurutur. Diğer yandan soğuk su saçı daha parlak, cildi daha sağlıklı yapar. Soğuk su gözenekleri daralttığı için sivilce oluşumunu engeller. Ayrıca detoksifikasyona katkıda bulunarak, toksin ve atık maddelerin ciltten atılmasını sağlar. Böylece cilt daha temiz ve genç görünür.

Enerjiyi ve Canlılığı Artırır:

Duşlarınızı soğuk suyla bitirmenin birçok avantajı var. Eski samuray savaşçılarının her sabah başlarını soğuk suya soktukları bilinir. Bu ruhsal düzeyde bir arınma ritüeliydi. Böylece ruhlarını temizlediklerine ve güne taze bir başlangıç yaptıklarına inanırlardı. Soğuk duş kesinlikle daha canlı ve enerjik yapar. Kalp atmaya başlar ve uykudan kaynaklı letarji ortadan kaybolur.

Hormon Üretimini Artırır:

Soğuk duş hormon bezlerinin aktivitesini artırarak, vücutta daha fazla hormon salgılanmasını sağlar. Örneğin, üreme sisteminde büyük yarar sağlayarak çocuk sahibi olmak isteyenlere yardımcı olabilir. Sperm sayısı sıcaklık arttıkça düşer. Bu yüzden soğuk su bu konuda da işe yarayabilir.

Nasıl Başlamalı?

Derece derece sıcak sudan soğuk suya geçişi sağlayabilirsiniz. Birçok kişi için, ani bir değişiklik kaldırılamayacak kadar büyük bir stres kaynağı olabilir. Soğuk duşu günlük rutine eklemenin iyi bir yolu duşlarınızın son bir dakikasında soğuk suyu açmaktır.

Kilo Aldıran Şaşırtıcı Nedenler!

Fazla yemek yemek ve hiç hareket etmemek, egzersiz yapmamak obezitenin başlıca nedenleri olabilir, fakat bazen çok başka bir nedenle kilo alıyor olabilirsiniz. Uzmanlar, bademciklerin alınmış olması, obezite genleri gibi olasılıklar üzerinde duruyor ve araştırmalarını sürdürüyorlar. İşte kilo aldıran ilginç nedenler:

Soğuk algınlığı virüsü kapmak

Adenovirüs 36 olarak adlandırılan, ve solunum yolu hastalıkları, göz iltihabı ve soğuk algınlığına neden olan virüsü kapan çocukların, obez olma ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edilmiş. Bu konuda çalışmalar ve çare arayışları sürüyor.

Klima kullanmak

Sürekli açık kaldığında solunum yolu enfeksiyonu, alerjik zatüre gibi hastalıklara neden olabilen klimanın kilo aldırma ihtimalini biliyor muydunuz? Bunun nedeni şu; vücut sıcak ve soğuk havalarda ısı dengesini sağlamak için kalori yakar, klima ise vücut sıcaklığını sabit tutarak vücudun kalori yakmasını engelliyor.

Yetersiz uyku

Son yıllarda az uyumanın kilo aldırdığı üzerinde çok duruluyor. Uykusuzluk, iştah ve metabolizmayla ilgili hormonlarda değişikliğe neden olduğu gibi, gün içerisinde de az hareket edilmesi ve fazla yemek gibi sonuçlar doğuruyor.

Bademcikleri aldırmak

Yapılan araştırmalar, bademcikleri alınan çocukların, operasyondan sonra kilo aldıklarını ortaya koymuş. Uzmanlar bu operasyonu geçirenlerin iştahlarında artma olduğunu doğruluyorlar.

Geceleri ışıkta kalmak

Zaten gece geç yatmak ve uykusuz kalmak kilo yaparken, bir de gece boyu ışık altında oturmak da bunu tetikliyor. Deneylerde yiyecekleri ve fiziksel aktiviteleri aynı olan farelerden ışığa maruz kalanlar, karanlıktakilere göre, 8 haftada yüzde 50 fazla kilo almış.

Genler

Bilim adamları obeziteye neden olan 18 yeni genetik işaret üzerinde çalıştıkları gibi, bel veya kalça çevresinde yağlanmaya neden olan 13 yeni genin tespit edildiğini açıkladılar. Araştırmalar ilerledikçe belki de herkes için ayrı ayrı obezite nedenleri ortaya çıkarılacak.

Kullanılan ilaçlar

Depresyon, diyabet, hipertansiyon ve doğum kontrolü için alınan ilaçlardan bazıları kilo alımına neden olabiliyor. Özellikle beta bloker grubu denen ilaçlar kilo problemi oluşturuyor.

Çevre kirliliği

Her bakımdan zararlı olan, soluduğumuz havadan, yiyeceklerimize, içtiğimiz suya kadar kötü şekilde etkilendiğimiz çevreyi kirleten maddeler, vücudumuzun metabolizması üzerinde de olumsuz etkiler yapıyor.

Zayıflamanın 8 Gizli Formülü

Kişiye kilo aldıran pek çok sebep vardır. Bunlar kısaca, yaş, cinsiyet, yanlış beslenme, hareketsizlik, bazı hastalıklar veya bazı ilaçlar, stres gibi vs. nedenlerdir. Kilo almamak ve zayıflamak için, bilinçli beslenme ve bilinçli tedavi ve egzersizin önemi büyüktür.Yağ metabolizmasını çalıştırıp, zayıflamaya yardımcı olan yiyecekler.

Kilo vermek isteyenler dikkat! Zayıflamanın 8 gizli formülü olduğunu söyleyen uzmanlar, şu besinleri tavsiye ediyor…

221120152259359302151 Zayıflamanın 8 Gizli Formülü1-Tarçın

Yağ dokularını kolayca eritir. Karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için etkilidir. Tarçının içerisindeki enzimler, karın bölgesindeki kan damarlarını uyararak özellikle karın zayıflaması ve göbek eritme sürecini hızlandırır.

2-Fasulye

Lif zengini fasulye, midenizin boşalma hızını yavaşlatarak doğal bir iştah düzenleyici olarak çalışan kolesistokinin hormonu seviyelerini artırır. Kendinizi tok hissetmenizi sağlar.Yine lifler sayesinde kabızlık çeken kişilere iyi gelir bu durumda da kilo verme şansınız artar.
3- Hindistan Cevizi Sütü

Hindistan cevizi sütü yağlı olsa da, içerdiği yağlar metabolizmanız için gereklidir.Sadece bir öğünlük tüketiminin sonrasında bu iyi yağlar metabolizma hızını daha da artırabilir.Bu da kilo vermenize yardımcı etkendir.

4-Ispanak

Ispanaktaki proteinler öğünler sonrasında vücudumuzdaki açlık hormonlarını azaltmaya yardımcı olur.Sağlıklı zayıflamak için ana öğünlerde bir kase yoğurtlu ıspanak tüketmek iyi bir seçim olacaktır.

5-Zerdeçal

 Zerdeçalın etken maddesi curcumindir. Hint baharatlarından biri olan zerdeçaldaki etken madde yağları yakılmasını sağlıyor.Ayrıca yüksek proteinli gıdaların çözülmesini sağlayarak sindirime yardımcı oluyor.

221120152301229301216 Zayıflamanın 8 Gizli Formülü6-Domates

Domates, C vitamini ve içeriğindeki asitler sayesinde metabolizma sürecini hızlandırmayı sağlar.Bu durumda da kilo vermeniz kolaylaşır.

7-Karabiber

Karabiberin içerdiği etken piperin maddesi, sinir sisteminizi alarma geçirir ve metabolizma sürecinizi ateşler.Ayrıca metabolik süreci etkileyerek, yeni yağ hücresi oluşumunu da engeller.

8-Ananas 

İçerdiği özlerle yağ yakıcı sulu meyve, proteini parçalayan ve vücudun metabolizma hızını artıran bromelain enzimi kaynağıdır.

İbrahim Saraçoğlu’ndan yağ yaktıran kür tarifi

Eskiden beridir birçok bitkinin kimyasal incelemelerini yapan Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu içeriğinde iştahı kesen besinlerle hazırlanan bir çay tarifi verdi. Leptin hormonu iştahımızı kesen bir hormondur. Japonlarda bu hormonun zıttı olan iştahı kesici grelin hormonunu buldular. Vücudumuzda çok az bulunan bu hormonlar iştahı azaltmaya ya da kesmeye yardımcı oluyor. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu bazı besinlerin bu hormonlara etki ettiğini belirtiyor.

Lakin bu hormonların dengesini bozarak vücudun direnç oluşturmasını sağlayacak katkı maddelerinde uzak durmayı tavsiye ediyor. Grelin ve leptin hormonlarının etkin çalışmasına yardımcı olacak maddeler içeren ıhlamurda, altın otunda, çilekte, frambuaz, zayıflama da yardımcı olan etken maddeler bulunuyor.

Malzemeler:

  • 10 gram kış ıhlamuru
  • 10 adet kuşburnu
  • 5 gram altın otu

Hazırlanışı:

1 litre suyu kaynatın. İçerisine 10 gram kış ıhlamuru katın. Kaynayan suyu 5 dakikasında atılır. İçerisine 10 adet kuşburnu çatlatarak atılır. 5 dakika daha kaynayınca 5 gram altın otu ilave edip kapatın. İçerisinde trilozit gibi etkin maddesi olan altın otu yağ yakmaya yardımcı olur. Eğer bulunabilirse içerisine manolya yaprağı da atılabilir.

10 dakikanın sonunda kapatıp ılımasını bekleyebilirsiniz. Kaynayan suyu sürahiye aktarın. Gün içerisinde içine hiçbir şey katmadan 3 – 4 kez tüketmeye özen gösterin. Ilık ya da soğuk içebilirsiniz. Lakin aspartam gibi katkı maddelerini katiyen koymayın. Bu çayı malzemeyi içerisinde bekletmeden süzmeli ve tekrar ısıtmamalıdır. 1 saat sonra meyve tabağı hazırlayın. Bir tabağın içerisine hazırladığınız çilek, frambuaz, ahududu gibi meyvelerden oluşan meyve salatasını günde 2 kere tüketerek yağ yakan kür faktörlerini göreceksiniz.

Zayıflamanızı hızlandıracak 5 yiyecek!

Bazı yiyecekler vardır ki kilo verme aşamasında size büyük yardımları dokunur. Bu amaç doğrultusunda işinize yarayacak 5 yiyeceği sizler için derledik.

KIRMIZI BİBER

Kırmızı biber içindeki Capsaicin isimli madde sayesinde kilo vermenize yardımcı olur. Aynı zamanda açlığı geciktirmedeki ve verilen kiloların geri alınmasını engelleyici etkileri bilim dünyasında yer etti. Şanslıyız ki kırmızı biberi tüketmek oldukça kolay. Yemeklerin üzerine serperek başlayabilirsiniz!

YEŞİLÇAY

Yeşilçayın metabolizmayı hızlandırdığını, antioksidan açısından oldukça zengin olduğunu, her gün mutlaka içilmesi gerektiğini sağır sultan bile duydu. Yapılan pek çok bilimsel araştırma da yeşil çayın mucizevi yağ yakıcı etkilerini gösteriyor.

GREYFURT

Tatlı aşerenler için birebir. Biraz ekşi ama olsun. Kilo verdirme etkisi son zamanlarda iyiden iyiye konuşulan greyfurt ekşi olmasına rağmen lezzetli bir tatlı alternatifi. Hatta ufaktan pudra şeker bile atabilirsiniz. Merak etmeyin azıcık pudralı greyfurt baklava gibi çok kalorili tatlılardan kat kat iyidir.

ELMA

Elma da yeşil mercimek gibi bir lif kaynağıdır. Uzun süre tok tutar, az kalorilidir. Elmanın içindeki ursolik asit de kilo verdirme konusunda etkili olduğu yapılan çalışmalarla ispatlanmıştır. Sabah 10 gibi mideniz mi kazındı? Bir elma yiyin. Çikolata değil, gofret hiç değil, elma yiyin. Farkı göreceksiniz!

YEŞİL MERCİMEK

Çocukken sevilmeyen büyüyünce hastası olunan yeşil mercimek muhteşem bir lif kaynağı. Bilmeyenler için, lif kaynağı demek daha uzun sürede sindirilen demek. Daha uzun sürede sindirilen demek ise daha uzun süre tok kalmak ve yediğinden tatmin yaşamak demek. Kalorisi az, lezzeti çok yeşil mercimek, çorbasından salatasına pek çok tüketme seçeneğine sahip. Birini seçin ve yemeye başlayın!

İşte zayıflatan mucize meyve: hurma

Cennet nimetleri arasında nitelendirilen hurmanın her geçen gün bir faydası daha ortaya çıkıyor. Hurmanın içeriğinde yüzde 20 oranında su bulunduğunu ve lifli yapısının bağırsakları rahatlattığını ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Güzide Arslan, “Bağırsakları hareket ettirip kabızlığı gidererek gıdaların emilim süresini azaltan hurma, kilo verilmesini sağlıyor” dedi.

Arslan’ın tavsiyeleri şöyle: “Sabah, öğlen ve akşam yemeğinden bir saat önce iki-üç hurma yiyin. Bu hurmalar, iştah kesip tok tutuyor. Ayrıca bağırsak hareketlerini hızlandırarak daha hızlı kilo verdiriyor. Hurmadaki şeker oranı endeksi düşüktür. Bu da kan şekerinin yavaş yavaş yükselmesi sebebiyle uzun süre tokluk hissi veriyor. Bir bardak suyun içerisine akşam konulan iki hurma, sabah aç karnına yenildiğinde, kabızlık problemini de ortadan kaldırır.”

Hurma Diyeti İle Kilo verin

Hurma diyeti farklı isimlerle ve yöntemlerle denenebilir. Hurma su diyeti, hurma yoğurt diyeti yada hurma orucu şeklinde uygulamaları mevcuttur.

Hurma Diyeti Yapılışı

Sağlıklı Zayıflama için Hurma Yoğurt Diyeti ( Ender Saraç Hurma Diyeti )
Hurma yoğurt diyeti bir hafta kadar süre ile uygulanabilir. Her öğünde 7 hurma ve bir kase yağsız yoğurt olmak üzere günde toplam 21 adet hurma ve 3 kase yoğurt ile yenilebilir. Ancak burada şuna dikkat edin, hurmalar kaliteli ve temiz hurma olmalı. Ayrıca diğer önemli nokta hurma yoğurt diyeti uygularken kullanılacak hurmaları bir gece önce bir bıçakla yararak suya yatırın. Neden mi? Suda bekletilen hurmanın laksatif etkisi artıyor. Bu sayede tok tutucu özelliği bir kaç katına çıkıyor.  Hurma ve yoğurtta günlük ihtiyaç duyulan vitamin ve minerallerin pek çoğu mevcut. Hurma yoğurt diyeti uygularken bol su içmeyi ihmal etmeyin. Hurma diyeti ile bir haftada ( vücudunuzdaki yağ oranına göre ) 5-7 kilo vermeniz mümkün.

Hurma Su Diyeti ile Zayıflama (Hurma Orucu)

Hurma su diyeti aslında yarım bir diyet uygulaması. Bazı nedenlerden dolayı hurma yoğurt diyeti uygulayamıyorsanız, en azından öğlen veya akşam öğünlerinden birini dilediğiniz süre sadece hurma ve su ile yapabilirsiniz. Aynı şekilde suda bekletilmiş 7 adet hurma yeyip, bol su içerek denenebilir. Farklı etkiler görmek için hurma keçi sütü ile de denenebilir.

Zayıflama amacı ile Hurma diyeti yaparken önemli olan nokta diğer diyet disiplinlerinde olduğu gibi; rafine şeker, rafine un ve mamulleri, beyaz ekmek, tuz, işlenmiş et ürünleri gibi gıdalardan tamamen uzak durulması gerekmektedir. Mümkünse bu besinleri hiç bir zaman tüketmemekte fayda var. Tam tahıllar az miktarda tüketilebilir, tahıl yerine bakliyat ( nohut, mercimek, fasulye vs. ) tercih edilmelidir.
Bol yeşil sebze, doğal domates, balık, doğal kırmızı et ve tavuk eti, yoğurt, kefir gibi gıdalar alınmalı, ceviz, fındık gibi kuru yemişler tüketilmelidir.
Bunun yanında; zayıflama için olmazsa olmaz en önemli kurallardan birisi hareket. Hareket miktarınızı arttırın. Spor alışkanlığınız yoksa, ağır sporlardan kaçının ve yürüyüş, egzersiz ve ev işleri alanında biraz yoğun çalışmaya gayret edin.

Hurma Diyeti Yapanların Yorumları

Hurma diyeti yapanlar, hurma diyetinin etkilerini ilk üç günde gördüklerini belirtmişlerdir. Bu sürede bağırsak hareketlerinin hızlandığı, kabızlık, şişkinlik gibi problemlerin büyük ölçüde azaldığı, rahatlayan karaciğerin etkisiyle cildin gençleştiği, ödemlerin ve şişliklerin azaldığı ve vücudun hızlı bir yağ yakma sürecine girdiği belirtilmiştir.
Not: Hurma diyeti; sağlık sorunu bulunanlar, şeker hastaları ve hamileler için önerilmemektedir. Ayrıca; hurmanın kalorisi yüksektir. Bu sebeple aşırı tüketmek kilo alımına neden olabilir.

Durduk yere kilo almaya başladıysanız..

Dışkılama sıklığının haftada 2 veya daha az olması,dışkının sert olması ve zor dışkılama kabızlık olarak tanımlanır. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülür ve yaş ilerledikçe bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına bağlı olarak artış gösterir.Kabızlığın nedenleri düzensiz beslenme,hareketsizlik,sıvı tüketiminin yetersiz olması,hipotiroid,kan hapları,kalsiyum hapları ve psikiyatri ilaçları olabilir.

Kabızlık kilo vermede en büyük engellerden biridir. Ve zayıflarken üzerinde durulması gereken ciddi bir durumdur.Eğer kronikleşmiş bir kabızlık varsa mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.

Kabızlığı çözebilecek tavsiyeler;

Su tüketimi arttırılmalı en az 2-2.5 litre su tüketilmeli. Çay,kahve tüketimi azaltılmalı çünkü bunların vücuttaki suyu attırıcı etkisi olduğu için kabızlığı daha da arttırabilir. Günlük alınan lif miktarı arttırılmalı en fazla lif oranına sahip sebze ve meyveler tüketilmeli. Et tüketimi kısıtlanmalı. Sabah aç karnına 1 tatlı kaşığı öğütülmüş keten tohumu üzerine 1 su bardağı ılık su içmek bağırsak hareketlerini hızlandırır. Gün içinde mutlaka armut,ayva,kuru kayısı,kuru incir gibi lif oranı yüksek meyvelerden tüketin. Haftada en az 2 gün kurubaklagil tüketmeye özen gösterin.

Kabızlığa iyi gelecek karışım;

4 yemek kaşığı yoğurt içerisine 2 kuru kayısı 1 kuru incir 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi 1 yemek kaşığı yulaf kepeği 1 tatlı kaşığı öğütülmüş keten tohumu 1 tatlı kaşığı buğday ruşeymini koyup karıştırın.

Dyt. İrem Şen

Bu çaylar zayıflamaya yardımcı oluyor

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “İncecik bir vücudunuzun olmasını sağlayacak diyet, sağlıklı ve zinde gözükmenizi sağlayan egzersiz programlarıyla beraber bir de bitkisel tekniklerle uygulayacağınız tedavi ve kürleri de uyguladığınızda istediğiniz sonuca ulaşmanız rüya değil dedi.

Formuna dikkat edenler bayanlar arasında metabolizmayı hızlandırmak zamanımızın en çok merak edilen konuları sıralamasında ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Çoğu kimse fazla kilolarından kurtulmak isterken gündelik koşturmaca sebebiyle düzenli olarak egzersiz yapabilmek için yeterince zaman ayıramıyor. Bu sebeple diyet sürecini desteklemek amacıyla mucizevi iksirler peşinde koşuyor dedi.

Metabolizmayı hızlandıracak çay veya yiyecekler arayışına girildiğini söyleyen Küçük, “Bitkisel çayların metabolizmayı hızlandırma faydası nedeniyle kilo vermeyi destekleyici olduğu bilimsel araştırmalar tarafından kabul ediliyor. Fakat bitkisel çaylar kilo vermeye sadece destekçi olur. Aşırı kilo almanız ile verememenize sebep olan beslenme şeklini değiştirmeden, yeteri kadar hareket etmeden yalnızca yağ yakıcı bitkisel çayları tüketerek kilo vermek çok da mümkün değildir. Fakat bitkisel çayları zorlu bir dönem olan diyet esnasında size diyeti destekleyici olabilir diye konuştu ve istediğiniz sonucu almanızda yardımcı olacak tarifleri paylaştı:

Metabolizmanızı Hızlandıran Çay Karışımı:

1 tatlı kaşığı dağ kekiği, 1 tatlı kaşığı biberiye, 1 tatlı kaşığı yeşil çay, 1 tatlı kaşığı mate çayı, 1 tatlı kaşığı funda yaprağı

Yapılışı: Yarım litre sıcak su içerisine tüm malzemeleri ekleyerek demliyoruz üzerine yarım litre kadar soğuk su ekleyip elma ve limon dilimleriyle ile karıştırıp içebilirsiniz.

İştah Kapatan Çay Karışımı: 4 ile 5 adet gülhatmi, 3 adet ardıç tohumu, 1 kahve kaşığı mate yaprağı, 3 yemek kaşığı ebegümeci, 2 yemek kaşığı kuşburnu, 1 adet zencefil, 1 adet kabuk tarçın, 1 yemek kaşığı melisa, 2 yemek kaşığı sinameki, 2 yemek kaşığı civanperçemi, 2 çay kaşığı tere tohumu, 3 yemek kaşığı ıhlamur, 3 yemek kaşığı elma kurusu

Yapılışı: Malzemelerin hepsini miksere ekleyerek mikserden geçiriniz. Yaptığınız tozdan sabahları 2 yemek kaşığı kadar tozu 2 su bardağı kaynamış suyun içerisine ekleyip karıştırın. 5 dakika demledikten sonra aç karnına içebilirsiniz.

Gazdan Kurtaran Çay Karışımı: 1 yemek kaşığı rezene, 1 yemek kaşığı kekik, 1 tatlı kaşığı tane kimyon, 1 tk anason

Yapılışı:
Bütün malzemeleri bir kaba ekleyerek sıcak suyla demleyin. Öğünlerden sonra birer fincan tüketebilirsiniz.

Greyfurtlu Zayıflama Çay Karışımı: 1 tatlı kaşığı tarçın, 1 adet greyfurt, 2 yemek kaşığı maydanoz tohumu, 2 yemek kaşığı rezene, 1 tatlı kadar kaşığı bal, 1 litre kaynatılmış su

Hazırlanışı: Malzemeleri 1 litre kaynamış suya koyup 10 dakika demlendikten sonra içebilirsiniz

Yağ Yaktıran Enerjik Çay Karışımı: 1 yemek kaşığı kırmızı çay (rooibos çayı), 1 yemek kaşığı kadar mate çayı, 1 tatlı kaşığı yasemin çayı, 1 çubuk tarçın, 4 top karabiber (öğütülmemiş), 1 litre kadar su, isteğe göre portakal dilimleri, nane yaprakları

Hazırlanışı: Tüm malzemeler demliğe konur ve üzerine yavaş yavaş sıcak su dökülerek ağzı kapatılır. Ortalama 6-7 dakika sonra içime hazırdır. Gün boyu içecekseniz çayı süzüp içmelisiniz.

Göbek Yağları ve Ödem İçin Çözümler

Kimin bel çevresinde fazladan yağ yoktur ki? Yaş ilerledikçe ve metabolizma hızı yavaşladıkça bel bölgesinde yağ ve vücutta aşırı ödem birikmesi özellikle kadınlar için gayet normaldir. Hoşunuza gidecek kolay bir yöntem öğrenmek ister misiniz? O zaman bugünkü makalemize bir göz atın!

İkisiyle birlikte aynı anda mücadele etmek gerçekten mümkün mü? Fazla yağlarla mücadele ederken ödemden kurtulmak tabii ki mümkün ama bununla ilgili mucize bir yöntem yok. Bizim size sunacağımız şey her gün uygulamanız gereken basit bir yöntem. Konu özellikle şifalı bitkiler olduğunda, bazen en etkili sonuçları en basit çözümler sunar. Peki “şifalı bitkiler” derken neleri kast ediyoruz? Buraya dikkat edin:

Karahindiba: Bu, yağ yakmak için en etkili bitkilerden biridir. Uzmanlara göre bitkinin inceltici etkisi olan yeri kökleridir. Karahindiba kökünü aktarlarda bulabilirsiniz ve gerçekten işe yaradığını göreceksiniz. Böbrek ve karaciğer için etkili bir arındırıcı olmasının yanında ayrıca idrar sökücü özelliği de vardır. Bu da midenizdeki iltihabı ve yanma hissini azaltır, kan şekerinizi düzenler ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Bu şahane bir şey!

Ezilmiş taze zencefil: Muhtemelen zencefilin yağları yakıcı, vücudu arındırıcı ve iltihap sökücü inanılmaz etkilerini duymuşsunuzdur. Üstelik Maastricht Üniversitesine göre bu bitki metabolizmanızı hızlandırıp daha fazla yağ yakmanıza yardım ediyor. Zencefil ayrıca daha tok hissetmenizi sağlıyor ve böylece güne daha iyi başlamış oluyorsunuz.

Tarçın: Tarçın tüketiminin yağlardan kurtulmak ve kilo vermek için iyi bir yöntem olduğunu biliyor muydunuz? Lezzetli olmasına ek olarak, bazı yiyecekler ve çaylarla karıştırıldığında insülin artışının önüne geçmek için kan şekeri seviyesinin düşürülmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Tarçın ayrıca metabolizma hızınızı arttırmaya yardım edecek çeşitli kimyasal tepkimelere yol açarak vücut ısınızı yavaşça yükseltir. Oluşan bu ısı yükselmesi sayesinde de daha fazla kalori yakılır.

Nane: Nanenin kendine has tadını sever misiniz? Vücuttaki yağları azaltmak, sindirim fonksiyonlarını geliştirmek, metabolizmanızı güçlendirmek, safra kesesinin daha etkili çalışması için safra üretimini arttırmak gibi çeşitli tıbbi amaçlarla kullanıldığında etkileri mükemmeldir.

Göbek yağlarını eriten bu tedaviyi nasıl uygulayacaksınız?

Aşağıda saydığımız malzemeler ihtiyacınızı karşılayacak:

1 yemek kaşığı karahindiba kökü 1 yemek kaşığı rendelenmiş taze zencefil Bir tutam tarçın 5 nane yaprağı Bir buçuk bardak su 2 yemek kaşığı bal

Nasıl hazırlayacaksınız?

Bu, haftanın üç günü, günde üç defa uygulayacağınız çok basit bir tedavi tarifi. İlk “dozu” sabah daha kahvaltı yapmadan, uyandıktan hemen sonra ılık şekilde, mideniz boşken içmelisiniz. Kullandığınız bütün malzemelerin taze olmasına da dikkat edin. Bu bitkiler neredeyse her yerde kolayca bulunabildiği için tedarik etmesi oldukça kolaydır. Ancak, karahindibanın her zaman kökünü kullanın. Daha önce de söylediğimiz gibi vücudu inceltici etkiye sahip olan yeri kökleridir.

İkinci “dozu” öğle yemeğinden hemen sonra içmelisiniz. Böylece yediklerinizi sindirmeniz kolaylaşacak ve vücudunuzu da arındırmış olacaksınız. Üçüncü ve son dozu ise yatağa gitmeden hemen önce içmelisiniz. Fakat, çok sıcak veya soğuk şekilde değil de ılık şekilde içmeye dikkat edin. Diğer bütün etkilerine ek olarak bal, nane ve zencefil daha rahat uykuya dalmanıza yardımcı olacaktır. Bu çay sadece yağ yakmanızı sağlayan bir içecek değil ayrıca vücudunuz ve sindirim sisteminiz için mükemmel bir kuvvet verici ilaçtır.
Çayınızı hazırlamak için ihtiyacınız olan tek şey yarısına kadar su dolu bir kap. Kaba malzemeleri ekleyip kaynamaya başladıktan sonra 10 dakika demlenmeye bırakın. Daha sonra çayınızı cam bir kaba dökün ve oda sıcaklığına gelene kadar bekleyin. Hazırladığınız çayı günde üç kere için ve en iyi sonucu elde etmek için bunu haftada üç kere tekrarlayın.

Bildiğiniz gibi, zararlı yağlardan kurtulmak için bu çayı dengeli bir diyetle tamamlamalısınız. Ve 30 dakika hızlı tempoyla yapacağınız bir yürüyüş bile olsa günlük egzersiz yapmayı ihmal etmemelisiniz. Hatta bunu bir arkadaşınızla beraber yaparsınız daha da kolay olur. Daha ne olsun? Güncelleme Tarihi: 16 Ocak 2016, 19:23

İştah kesen 10 altın kural!

Dr.Gönül Ateşsaçan, diyet yaparken genellikle; ‘Açlık, yorgunluk, halsizlik hissi ve baş ağrısı çekildiğini,göbek ve basenlerdeki bölgesel yağların gitmediğini,verilen kiloların tekrar geri alındığını, sosyal hayata uyumsuzluk çekildiğini,sürekli yediklerine dikkat etmek zorunda olunduğunu, sinirlilik, gerginlik ve mutsuzluk  hissedildiğini ‘ belirtti.

Dr. Ateşsaçan, iştah kesen 10 kuralı şöyle sıraladı;

1-Kahvaltı: Bu öğün asla atlanmamalıdır. Mutlu ve iyi hissettirir. Uykudan sonraki ( 9-12 saat sonraki ) ilk beslenmedir.
2-Kafein-Tein:
Yeşil çay ve kahve günde 2 kez tüketilmelidir. Özellikle yeşil çayın antioksidan özelliği yüksektir, kilo verdirmeye yardımcı olur.
3-Tarçın: Kan şekerini dengelediği için açlık hissetmezsiniz.
4-Yağ: Yemek sonunda tüketilen yağ midenin yavaş boşalmasını sağlamaya , safra salgısını artırmaya ve bizi tok hissettirmeye yardımcı olur. Zeytinyağı, hindistan cevizi yağı ve keten yağı yiyeceklerde mutlaka olmalı.
5-Lifli Gıdalar: Suda eriyen ve erimeyen olmak üzere iki grup lifli gıda vardır. Meyvelerde ( Yeşil elma, armut gibi) yulafta, musli gibi gıdalarda bulunur. Mideyi geç terk ederler, bu nedenle tokluk hissi verir.

6-Limon:Özellikle sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına faydası vardır .Öğünlerde mutlaka kullanılmalı.
7-Protein: Proteinler karbonhidratlara ve yağlara göre daha uzun süreli tok tutar. Sebze ile birlikte tüketilirse kilo verdirmeye yardımcı olur. Karbonhidrat ile birlikte tüketirsek sindirim yavaşlar kilo vermemiz zorlaşabilir. İdeali ilk 7 gün hiç kar-bonhidrat almadan sadece protein tüketmektir.
8-Bilinçaltı Temizliği: Bilinçaltı çalışmaları ile iştah dengelenir, teselli atıştırmasına son verilebilir.Sevgi en hayati besindir. Yaşamda stres artar ve sevgi eksilirse yeme bozuklukları başlar, sonuçta kilo alırız. Çok atıştırma ve aşırı yemek yeme varsa dikkatli olun! Yemek yemek bağımlılık yaratır, mutlu eder, uyuşturucu etki yaratabilir. İçimizdeki boşluğu doldurur. Geçici rahatlık, güven ve sevgi verir. Diyetlerde bilinçaltı temizliği yapılmazsa kilolar geri gelebilir.

9-Kulakta ki İştah Noktası: Çok acıktığınızda kulağın ön kısmına (tragus noktasına) işaret parmağınızla baskı yaparsanız kısa süreli tokluk hissedebilirsiniz.
10- Zayıflama Aşısı: Diyetlerde en büyük sorun aç kalmaktır.İştahın dengelenmesi gerekir.Mutlaka iştah kontrol altına alınmalı, metabolizma hızlanmalı, halsizlik yorgunluk sorunu çözülmelidir. Zayıflama aşısı tüm dünyada kullanılmaktadır. Diyette hem tok kalmaya yardımcı olabilir ve hem de bölgesel depo yağlarının gitmesine yardımcı olabilir. 23-60 gün uygulanabilir ve kilonun yüzde 10’ ununu azaltmaya yardımcı olabilir.”

Dr. Gönül Ateşsaçan son olarak şu uyarılarda bulundu. “Öncelikle bilinmelidir ki, hiçbir yöntem sihirli bir değnek değildir. Önemli olan ne yediğiniz ve ne zaman yediğinizdir. Sağlıklı olan kiloların özellikle yağdan verilmesi ve geri alınmamasıdır. Ana öğünleri atlamadan gün ışığına göre düzenli beslenmek, bol sıvı almak ve hare-ket etmektir. Aldığınız destek yöntemin sağlıklı olması ve uzman doktor kontrolünde uygulanması önemlidir. Unutmayın her gün attığınız 5 fazla adım , sizi kilolarınızdan hızla uzaklaştırmaya yardımcı olur. Siz hareket edin ki yağlarınız da hareket etsin. “

Evdeki sivrisinek ve karıncalardan nasıl kurtulabilirim?

Sağlık Haberleri Editörümüz bugün sinekler, sivrisinekler, karıncalar ve hamam böcekleri başta olmak üzere tüm zararlı böcekleri evinizden uzak tutmanız için doğal çözümleri sizler için araştırdı.

Evimizin neredeyse her köşesi bu işgalcilerle doludur. Karıncalar, sağlık ve kişisel hijyen için bir tehlikedir. Birçok kez, onları evden çıkarmak için bazı geleneksel yöntemleri duyduk ve kullandık, ama bir süre sonra fayda etmiyorlar. Neyse ki, çok yararlı ve bu işgalcileri evden uzaklaştırmak için yardımcı olacak bazı evsel çözümler vardır:

Karıncalar Doğal Yollarla Nasıl Uzaklaştırılır?

Küçük dilimler halinde bir salatalık kesin ve ardından karıncaların giriş noktalarına yerleştirin. Salatalık kokusunu alırlar ve acı olanlar daha iyi etki gösterir. Başka bir yol onları öldürmek ve hareketlerini durdurmak için bir sabun su spreyi kullanmaktır. Onları ortadan kaldırmanın başka bir yolu da nane çayı veya ezilmiş nane yapraklarıdır.

Ayrıca, borik asit ve nane elma jöle karışımı harika çalışacaktır. Ayrıca 1 litre su, 1 su bardağı şeker ve 1 çay kaşığı boraks karıştırabilirsiniz. İçine pamuk topları koyar ve bunları karıncaların içine girebileceği delikleri olan bir yoğurt kabına koyabilirsiniz. Yemleri evlerine taşıyacaklar ve orada yemek yerken ölecekler.

Hamamböcekleri Nasıl Yok Edilir?

Hamamböceklerini evden uzak tutmanın en iyi yolu, mutfağı temiz ve düzenli tutmaktır. Evinizi güçlü bir sabun çözeltisiyle temizleyin. Dilimlenmiş salatalık da hamamböceği için harika etki eder. Mısır unu, pudra şekeri ve borik asit tozunun eşit şekilde karıştırın ve hamamböceklerinin muhtemelen hareket edeceği yerlere koyun. Hamamböcekleri için zehir etkisi yaptığı için kabin, tavan ve mutfak dolapları arasına borik toz koyun.

Sivrisineklerden Doğal Yollarla Kurtulun!

  • Sivrisinekler kirli alanlarda ve durgun su alanlarında çoğalırlar. Çevreyi havalandırın ve temiz tutun ve durgun su kaynaklarını temizleyin.
  • Sarımsak suyu solüsyonu spreyi sivrisinekleri altı saate kadar uzak tutar. Suyun beş birimini ve sarımsak suyunun bir birimini karıştırın ve vücuda püskürtün. Etkilidir ve insan için zehirli değildir.
  • Neem yağı da insan için zehirli değildir ve etkilidir. Açıkta kalan cilde uygulayın. Ayrıca vücuttan zararlı bakterileri de öldürecek.
  • Marigold (kadife çiçeği) bitkisi, kokusu nedeniyle onları kovabilir. Bahçenize ekerek böcek ve sivrisineklerle mücadele edebilirsiniz. Sivrisineklerle uğraşmanın başka bir yolu da Tai limon otudur. Gövdenin dış yapraklarını soyun ve sulu kütle elde etmek için avuç içi arasında kuvvetle ovun. Daha sonra, açıktaki cilde sürün ve sivrisinekler size yaklaşmaya cesaret edemezler.
  • Fesleğen, reyhan ve karanfil kokusu sivrisinekleri uzaklaştırır. Cam önüne koyabileceğiniz bu bitkileri başucunuza koymak daha etkili olmasını sağlar.

Sivrisineklerin En Sevmediği Kokular

Lavanta, portakal, limon, ada çayı, kadife çiçeği, karanfil, okaliptüs, defne, reyhan, sarımsak, soğan, sirke, biberiye.

Sinekler için doğal çözüm!

Sinekleri uzak tutmak için evi temiz ve düzenli tutun. Evin etrafına yerleştirilen ezilmiş nane yaprakları sinekleri savuşturur. Ayrıca okaliptüs yağını pamuk topunun üzerine biraz dökerek ve sinek olduğunu düşündüğünüz yerlere yerleştirerek kullanabilirsiniz. Drenaj sistemindeki sinek istilasını ortadan kaldırmak için tahliyeyi kaynar su ve beyazlatıcı tozla da durulayabilirsiniz.

Ceviz içi kırılmadan bütün olarak nasıl çıkarılır?

Derin bir kapa tuzlu bir su hazırlanır. Hazırlanan bu tuzlu suya cevizler atılır. Cevizlerin konulduğu bu tuzlu su bir gün boyunca bekletilir. Bir gün sonunda cevizler sudan çıkarılarak kuruması beklenir. Kurumadan kırma işlemine geçilmemelidir. Bir gün bekleyen cevizlerin kabukları iyice yumuşamış olacaktır. Yumuşayan cevizler kolayca kırılacaktır. Böylelikle cevizin dışarı bütün olarak çıkması sağlanır. Bu şekilde bütün çıkan cevizleri çeşitli tatlıları süslemekte kullanabilirsiniz.

Cevizin Faydaları Nelerdir?

Beyne oldukça faydalı bir yiyecektir. Aşırıya kaçılmadan tüketilmelidir. B1,B2 ve B3 vitaminleri sayesinde cildi güzelleştirerek genç ve pürüzsüz bir görünüm kazanmasını sağlar. Ceviz, beyindeki yaşlanmaya bağlı belirtileri azaltmaktadır. Düzenli olarak tüketilen ceviz kötü halde bulunan kolesterolü düzenleyici etkiye sahiptir. Kalp damar sağlığını korur. İçerisinde bulunan antioksidanlar sayesinde oluşacak kanser gibi hastalıkların ortaya çıkmasını engeller. Zihinsel fonksiyonların işlevselliğini artırır. Kanda bulunan zararlı kolesterolün birikmesini engeller. Şeker hastalıklarına çok iyi gelmektedir. Erkeklerde meydana gelen prostat kanserini önler. Kalp hastalıklarını ortadan kaldırır.

Midede ve bağırsakta bulunan gazın dışarı atılmasını sağlar. Çocuklarda zeka gelişiminde oldukça faydalı etkiye sahiptir. Grip ve nezleye iyi gelmektedir. Sindirim sistemindeki bozuklukların giderilmesinde aktif rol oynamaktadır. İlerleyen yaşlarda oluşan kemik hastalıklarının önüne geçmektedir. Tokluk hissini uzun tutarak kilo vermeye yardımcı olucu etki yapar. Yorgunluk ve bitkinliğin azaltılmasını sağlar. Damar tıkanıklığını gidermeye yardımcı olur. Alzheimer hastalığına yakalanma riskini ortadan kaldırır.

Cevizli Yapılan Yemekler Nelerdir?

  • Cevizli Kurabiye
  • Cevizli Patlıcan
  • Ceviz Soslu Makarna
  • Cevizli Makarna
  • Cevizli Kadayıf
  • Cevizli Peynir
  • Cevizli Üzümlü Kek
  • Cevizli Revani
  • Çikolatalı Cevizli Kek
  • Elma Cevizli Tartolet
  • Hindistan Cevizli Kurabiye

Gibi birbirinden lezzetli yemeklere katılarak muhteşem tatlar elde edilir.

Bilinmeyen lekeler nasıl temizlenir?

Bilinmeyen bir leke ile karşılaşıldığında farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Leke oluşan yüzeyi soğuk su yardımıyla ıslatılması ve ıslatılan zemine sirke yardımı ile yedirilmesi daha çok keten tarzı eşyalarınızda oluşabilecek lekelerin çözümü olarak gösterilmektedir.

Pamuk veya keten içerikli ürünlerde leke ile karşılaşınca amonyak kullanılarak oluşan leke temizlenmesi kolaylaşmaktadır. Ayrıca su ve alkol karışımı ile bilinmeyen lekeleri temizlemek mümkün olabilmektedir. Lekenin oluştuğu zemin veya kumaş türüne göre suyun kullanım şekli ve miktarı arttırılarak olumlu sonuç elde etmek mümkün olabilmektedir.

Lekeler Nasıl çıkar?

Lekeleri çıkarmak için önemli olan koşul lekenin oluştuğu zemin ve kumaş türü olarak görülmektedir. Oluşan lekelerin oluştuğu zemin yada kumaş türüne göre farklı temizleme yöntemleri kullanılarak oluşan lekeler çıkarılabilmektedir. Çamur lekeleri, çamur kumaşa geçtikten sonra bir fırça yardımıyla kazınmalı ve ön yıkama yapılarak durulanması bu lekenin çıkarılmasına yardımcı olabilmektedir. Çay lekesi, daha çok beyaz rengin hakim olduğu kumaşlarda karşılaşıldığında limon yardımı ile bu lekenin temizlenmesi mümkün olabilmektedir.

Şarap lekesi, oluştuğu zemin veya kumaşta zor bir leke olarak göze çarpsa da doğru yöntem uygulandığında bu lekeden kurtulmak mümkündür. Oluşan lekenin üzerine tuz dökülerek bekletilmesi, daha sonra kuru bir bez yardımıyla lekenin üzerine leke geçinceye kadar uygulama yapılması bu lekenin geçmesi yönünde olumlu bir hareket olabilmektedir. Basit ve doğru yöntemler uygulanarak herhangi bir lekeden kurtulmak kolay görülebilmektedir.

Leke Çıkarmak Zor Mudur?

Leke temizliği için lekenin zorluğu ve oluştuğu kumaş türüne göre farklı uygulamalar yapılabilmektedir. Kumaş türüne göre sıcak veya soğuk yardımıyla, limon veya sirke karşımı sağlanarak oluşan lekenin temizlenmesi mümkündür. Herhangi bir lekenin sanıldığı kadar zor olmadığı doğru yöntemler kullanılarak uygulandığında basit olduğu görülebilmektedir.

Burun Kanamasını Sadece 5 Dakikada Durduran Etkili Yöntemler

Burun kanamasında, kan burnun içine ya da burnun arka kısmına doğru akabilir. Kanın burnun arka kısmına doğru akması tehlikeli bir durumdur ve boğazınıza akması boğulmanıza veya kusmanıza neden olur. Ancak korkmanıza gerek yok size vereceğimiz yöntemlerle 5 dk içerisinde burun kanamasını durdurabileceksiniz…

Buz sıkıştırma

Burun kanamasını durdurmak için kullanabileceğiniz en etkili yöntem buzdur. Bir buz kompresi kanamanın derhal durdurulmasını sağlar. Burnunuza bir buz kompresinin yerleştirin. Rahat bir pozisyonda oturun. Başınızı kalbinizin seviyesinin üzerinde tutacak şekilde düz oturun. Kanın burnundan boşaltılmasına için başınızı öne doğru eğin. Kanamanız azalacaktır.

Biber

Biber burun tıkanıklığını 5 dakikadan daha kısa bir sürede durdurmak için kullanılır. Ağız yoluyla alındığında vücudunuzdaki kan akışını kontrol etmeye yardımcı olur. 1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı biberi karıştırıp için. Kanamayı derhal durdurmak için kanamanın üzerine de uygulayabilirsiniz.

Kese kağıdı

Kese kağıdı kan damarlarına basınç uygular. Burun deliklerine rulo yapılmış kese kağıdını koyun ve üst dudağınız ile kese kağıdını itin 10 dakika kadar bekleyin.

Vazelin

Vazelin burun kanamalarını durdurmak için kullanılabilir. En küçük miktarı bile akciğerlere girerse, pnömoni gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dolayısıyla, vazelin burnunun çok derinlerine uygulanmamasına dikkat edilmelidir. Vazelini burnunuzun içine ince bir tabaka halinde sürün.

Hindistan cevizi yağı

Zor hava koşullarında sık sık burun kanamalarından muzdarip olursanız, hindistan cevizi yağı burun kanamalarını önleyici tedbir olarak kullanılabilir. Yağ esaslı bir ürün olduğundan ciğerlere girip komplikasyonlara neden olabilir bu yüzden burnun içersine çok fazla sokmayın.

Elma sirkesi

Elma sirkesi hemen her şeyi iyileştiriyor. Burun kanamalarında da etkili olduğu kanıtlanan elma sirkesi kanın pıhtılaşmasını sağlayarak birkaç dakika içerisinde kanamayı durdurur. Burun deliğinizi elma sirkesine batırılmış pamuk ile bastırın 10 dakika sonra kanamanız duracaktır. Mevsimlik değişiklikleri nedeniyle sık sık burun kanamalarından muzdarip olursanız, 2 çay kaşığı elma sirkesini 1 bardak ılık suyla karıştırın soğuk aylarda her gün 3 kez için. Burun tıkanıklığını önleyeceği gibi kilo vermenizede yardımcı olacaktır.

Sıkıştırma

Kanayan buruna baskı uygularsanız kanın pıhtılaşması sağlayarak kanamayı durdurabilirsiniz. Rahat bir pozisyonda oturun ve burnunuzu 10 dakika kadar baş parmağınızı ve işaret parmağınızı kullanarak burnunuzu kemik yapısının hemen altında sıkıştırın. Bunu yaparken ağzınızdan nefes alın. Kanın boğazına akmasını önlemek için başınızı hafifçe öne eğin. 5 dakika içerisinde kanamanız duracaktır.

Soğuk anahtarlar veya paralar

Buz kompresine benzer şekilde, herhangi bir soğuk metali ile kan damarlarını sıkıştırarak kanamanın durdurulmasını sağlayabilirsiniz. Soğuk metali boynun arkasına yerleştirin ve birkaç dakika bekletin. Kanama 30 saniyede duracaktır, gerekirse tekrarlayın.

Bu Haberimizden Sonra Poşet Çayı Bir Daha Çöpe Atmayacaksınız!

Poşet çayı genellikle dar zamanlarda ya da tek başımıza iken kullanır ve poşetini de çöpe atarız. Bu poşeti çöpe atarken artık 2 kere düşüneceksiniz. Çünkü hiçbir işe yaramaz düşüncesiyle çöpe attığınız poşet çayının öyle faydaları varki inanmayacaksınız. İşte çay poşetlerinin günlük hayatınıza değer katacak hiç bilmediğiniz faydaları..

1- Göz bölgesi şişliklerine karşı;

Yorgun, kızarmış ve şiş gözler için çok faydalıdır.. Kullanılmış iki çay poşetini buzlu suda beklettikten sonra gözlerinize kompres yapın. Soğuk çay poşetleri göz kapakları ve göz altındaki şişlikleri giderecektir.

2- Ağızdaki yara ve aftlar için;

Ağzımızda yara veya yağ bezesi varsa kullanılmış poşet çayı ağzınıza alın ve bir kez ısırın acısının hafiflediğini ve yaranın küçüldüğünü göreceksiniz.

3- ​Bedendeki yara ve İltihaplar için;

Bedenmizdeki yara ve İltihabi durumlarda poşet çayı üzerine basın yaranın iyileştiğini ve iltihabın aktığını göreceksiniz.

4- Traş kesikleri için;

Erkekler traş kesiğinin üzerine basarak kanamayı durdurabilirler.

5- Güneş yanıkları için;

Güneş yanıklarının üzerine koyduğunuzda ateşini alarak acısının dindirecektir.

6- Akneler için;

Aknelerin üzerinde mikrobunu öldürür küçültür.7- Haşerelere için; Kuru olarak evin çeşitli yerlerine konulan Kullanılmış poşet çay evinizden fare, böcek ve örümcekleri uzaklaştırır.

8- Bulaşıklar için;

Bulaşık makinesinin Deterjan gözüne 2 tane konulduğunda bulaşıkları tertemiz yapacaktır.

9- Etleri lezzetlendirmek için;

Etlerinizi marine ederken içerisine attığınızda aromasını güzelleştirecek ve piştiğinde yumuşacık olacaktır. Yaklaşık 8 kullanılmış siyah çay poşetini kurutun ve ardından çayı poşetin içinden çıkararak 4 su bardağı sıcak su koyduğunuz bir kase 10 dakika kadar bekletin. Çayı süzgeçten geçirin. Süzülmüş çay suyunu etin üstüne dökün. Eti marine ederek ertesi gün pişirin.

10- Kötü kokular için;

Ayakkabı dolabına konulduğunda kötü kokuyu içine çekecektir. Sıkı bir spor ardından kokmaya başlayan ayakkabılarınızı çay poşeti tedavisi uygulayın. Kullanılmış çay poşetlerini kuruttuktan sonra ayakkabılarınızın içine yerleştirin ve sabaha kadar öylece bekletin. Böylece ayakkabılarınızın tabanında oluşan kokuları tazeleyin. Şaşıracaksınız.

11- Böcek ısırmalarına karşı;

Eğer sizi bir böcek ısırırsa, kullanılmış bir çay poşetini 5 dakika buzlukta bekletin. Arından çıkarıp ısırılan bölgenin üzerine yerleştirerek 2-3 dakika boyunca hafifçe bastırın. Çayda bulunan mazı tozunun iltihapları ve kızarıklıları gidermeye yönelik inanılmaz bir etkisi vardır.

12- Cilt bakımı için;

Birkaç yeşil veya siyah çay poşetini içinde kaynar su bulunduran kaseye atın. Başınıza havlu alarak yüzünüzü kaseye doğru çevirin. Yeşil ve kara çay yüksek miktarda antioksidan barındırır. Bu sayede de cildinize iyi gelecektir; cildiniz parlayacak, kirli gözenekleriniz azalacaktır.

13- Halı temizleyicisi olarak;

Kullanılmış lavanta çayı poşetlerini tamamen kurutun. Kuruttuktan sonra poşetleri yırtıp çay yapraklarını halınız üzerine etraflıca serpiştirin. 10 dakika bekledikten sonra elektrikli süpürgenizle ile halınızı temizleyin. Böylece halılarınız mis gibi kokacaktır. Bonus: Lavanta kokusunun stres azaltıcı özelliği olduğunu biliyor musun?

14- Yemek yaptıktan sonra el kokunuzu giderir;

Leziz yemeklerin içinde taze soğan ve sarımsak olması mecburi. Fakat taze soğan ve sarımsak doğrarken kokuları ellerinize siner ve bir müddet elleriniz kokar. Bu kokuyu gidermenin etkili yollarından biri, parmaklarınızı kullanılmış nemli çay poşetleriyle tek tek temizlemek. Arından ellerinizi sıcak su ve sabunla ile yıkayın. Kokudan eser kalmayacak.

15- Kanayan diş etlerini tedavi eder;

Dişininizi çekdirdikten sonra ağrıyı gidermek için, diş çekilen bölgeye soğuk, nemli bir çay poşeti koymalısınız. Bu, dişetlerinin kanamasını durdurmaya ve ağrıdan kurtarmaya yardımcı olacaktır.

16- Kırık tırnakları düzeltir;

Tırnaklarınız sert bir cisimle kırıldığında, çay poşetleri onu düzeltmenize yardımcı olabilir. Çaydan küçük bir parça kesin ve kırılmış tırnağa koyun. En sevdiğiniz tırnak cilasıyla kaplayın.

16- Gül ve çiçeklerinize gübre olarak kullanılabilir;

Güllerin etrafındaki toprağa bir kaç tane yeni veya kullanılmış çay poşeti ekleyin. Gül ağacını suladığınızda, tanik asit ve diğer besinler toprağa bırakılacak ve bitkiye fayda sağlayacaktır.

Tırnak batması tedavisi aslında çok basitmiş

Tırnak batması, tırnağın yana ya da cildin içine doğru uzamasıdır. Ayak tırnaklarında sıkça rastlanan bu problem nadir de olsa el tırnaklarında da ortaya çıkabilmektedir. El ve ayaklarda oluşan tırnak batmaları sosyal yaşantımızı etkileyen ve oldukça can sıkan bir sağlık problemidir. Genellikle yanlış tırnak kesiminden kaynaklı oluşan bu problemi ortadan kaldırmak için çeşitli yöntemler vardır.

Tırnak batması için doğal tedavi yöntemlerini sizler için hazırladık. Bu doğal tedavi yöntemlerini uygulayarak olumlu sonuç alacak ve sağlık probleminizi ortadan kaldıracaksınız.

Tırnak Batmasına İyi Gelen Yöntemler

Sıcak su banyosu: Dayanabileceğiniz sıcaklıktaki suyu bir leğenin içerisine koyun ve sorunlu tırnağınızı içerisinde 15 dakika kadar bekletin. Günde 3 – 4 kez bu uygulama ile tırnak batmasından kaynaklı şişme ve ağrı ortadan kalkacaktır.

Tırnak altına pamuk yerleştirme:

Tırnağınıza yukarıdaki sıcak su banyosunu uyguladıktan sonra cımbız yardımı ile hafifçe batık tırnağı kaldırıp tırnak ile etin arasına pamuk yerleştirin. Bu yöntem ile tırnak etin içerisine doğru değil dışa doğru uzamaya devam edecek ve tırnak batması sorunu ortadan kalkacaktır.

Elma sirkesi:

Dezenfektan özelliği olan sirke ile tırnak batması sonucu oluşan iltihabı ortadan kaldırabilirsiniz. Bir leğenin içerisinde eşit oranlarda sıcak su ile sirkeyi ekleyin ve tırnak batması olan tırnağı içerisinde 15 dakika bekletin. Günde 2 – 3 kez uygulayın ve çıkardıktan sonra kurulayın.

Suna Dumankaya Tırnak Batması Tedavi Yöntemleri

Tarif 1:

Batık tırnağın içerisinde bekletilmesi için sıcak suya nane ekliyoruz. Tırnağımızı içerisinde 15 dk kadar beklettikten sonra çıkarıp kuruluyoruz. Daha sonra eşit miktarda hint yağı, limon yağı ve limon suyunu karıştırıp tırnaklarımıza masaj yapıyoruz.

Tarif 2:

50 gram kafuru 500 gram suyun içinde 5 dakika kaynatın. Bu karışımı 1 leğen ılık suyun içine boca edin. Ayaklarınızı leğenin içinde 15 dakika bekletin. İyice kuruladıktan sonra tırnaklarınızı küt şekilde kesin ve ayaklarınıza kolonya sürün. Ardından 1 çorba kaşığı vazelin, 2 adet antibiyotik ve 1 çorba kaşığı limon suyunu karıştırın. Bu karışımı tülbentlerin üzerine dökün ve bu tülbentlerle ayaklarınızı sarın. Bu şekilde mümkün olduğunca uzun süre kalın. Formülden sorununuz ortadan kalkana kadar yararlanın.

Tarif 3:

1 kova sıcak suyun içine yarım kâse nane ve 20 gram kâfur atıp kaynatın. İyice kaynadıktan sonra ılıklaşana kadar bekleyin. Bu suda ayaklarınızı 30 dakika bekletin. Ardından 1 çorba kaşığı vazelin ile 5 adet dövülmüş aspirini karıştırıp masaj yaparak ayaklarınıza sürün. Bir uzmana görünmeyi de ihmal etmeyin.

Tırnak Batmasının Geçmesi İçin Uzman Tavsiyeleri

Tırnaklarınızı çok kısa kesmeyin. Tırnaklarınız köşelerini dik köşeler şeklinde bırakmamaya özen gösterin. Yarım ay şeklinde kesin. Dar ve sivri burun ve topuklu ayakkabılardan uzak durun. Evde yalın ayak gezin. Bir süre terlik, sandalet türü parmağınızı açıkta bırakan ayakkabılar kullanın. Ayaklarınızı mümkün mertebe kuru tutun. Yalnızca pamuklu çorap kullanın ve günlük değiştirin. İçe doğru büyüyen, birkaç hafta süren, iltihaplı tırnak batmanız varsa mutlaka ortopedi doktoruna görünmelisiniz.

Evinizde Tuz Kullanmanız İçin Harika Sebepler

Tuz, yüzyıllardır temizlik işleri için kullanılıyor. İçinde toksik madde barındırmamasından ve dezenfektan özelliğinden dolayı tercih edilen tuzun, başka alanlarda karşınıza çıkan 8 farklı işlevi:

Karıncaları uzaklaştırır

Karıncalarınızı gıda dolaplarından veya pencerelerden uzak tutmak istiyorsanız, tuz doğru çözüm olacaktır. Pencere eşiklerine veya dolaştıkları diğer yüzeylere bir miktar tuz bırakın. Tuz, bu şekilde uygulandığında evdeki nem seviyesini de düşürecektir.

Pirinç, gümüş ve bakırları parlatır

Pirinç, bakır ve gümüşten yapılmış süslemelerinizi ilk günkü gibi parlak tutmak isterseniz tuz başvurmanız gereken yöntemlerden bir tanesi. Metallerin zaman içinde uğradıkları renk değişimine de çözüm olan tuz, bu sorunu eşyalarınızı aşındırmadan çözer. Bir parça tuz ve sirke hazırlayacağınız karşımı macun kıvamına getirin daha sonra eskiyen nesnelerinizi ovun. Tuz ve sirke karışımı leke ve kirleri kolayca eritecektir.

Araba ve ev pencerelerini temizler

Pencerenizi temizlemek ve inatçı lekelerden kurtulmak istiyorsanız birkaç yemek kaşığı tuz ve bir bardak sıcak suyu karıştırın. Bu karışımı lekelenmiş pencereleri ovmak ve temizlemek için kullanın. Tuzlu su onları yeni gibi yapacak ve aynı zamanda bu beyazlığı uzun süre kalıcı kılacaktır. Üstelik bu karışımı araç camlarını temizlemek için de kullanılabilirsiniz.

Lavabonuzun tıkanıklığını açar

Sıcak suyu tuzla karıştırın ve bu karışımı lavabonuzun içine dökün. Tuz lavabonuzun tıkanmasına neden olan yağ birikimlerini eritir ve kötü kokuları kaybeder.

Cildinizi canlandırır

Kendinize doğal yollardan peeling hazırlamak için biraz tuz ve zeytinyağına sahip olmanız yeterli. Bunun için tuz ve zeytinyağını birleştirerek bir macun elde edin. Karışımı vücudunuzun tamamına ovarak yayın ve daha sonra su ile durulayın. Bu şekilde tuz, vücudunuzdaki ölü hücreleri ortadan kaldırarak cildinizi gençleştirecektir.

Renkleri Daha Açık Yapar

Perdelerinizin veya halılarınızın orijinal parlaklığını geri getirmek isterseniz, tuz ile harika çözümler üretebilirsiniz. Tuz, tek bir yıkamayla eşyalarınızın rengini eski haline getirebilir. Bir bezi konsantre olmuş tuzlu suya batırın ve solmuş halılarınızı ovalayın. Bu şekilde, geleneksel deterjanlarla neredeyse imkansız olan lekeleri temizleyebileceksiniz.

Dişlerinizi beyazlatır ve diş bakımınızı sağlar

Dişlerinizi tuz ve karbonat ile beyazlatabilirsiniz. Bir tutam tuzu, biraz karbonat ve su ile karıştırıp diş fırçanızla dişlerinizi fırçalayın. Eğer diş ağrısı ve ağız yarasından şikayetçiyseniz, biraz tuzu ılık suda eritip gargara yapın. Şaşırtıcı derecede etkilerini göreceksiniz.

Kışın giysilerinizi kurutur

Son yıkamada tuz kullanarak çamaşırlarınızın buruşmasını engelleyebilirsiniz. Bu yöntem, kıyafetlerinizi güneş altında daha kolay kurumasına da yardımcı olacaktır. Ayrıca giysilerinizi eskisinden daha yumuşak yapacaktır.

Evinizde çekirdekten limon ağacı yetiştirin!

Özellikle iklimin güneşli ve ılıman olduğu yerlerde limon ağaçları yıl boyunca bulunur. Ancak, pek çoğumuzun bilmediği ev içerisinde limon ağacı yetiştirmenin de mümkün olduğudur. Böylece, hem çok lezzetli hem de çok sağlıklı olan limonlardan yıl boyunca yararlanabiliriz. Eğer bir limon ağacından dal çekiği alma şansınız varsa ağacınızı yetiştirmeye başlamanız daha kolay olur ve çok daha kısa sürede meyve almaya başlayabilirsiniz.

Ancak dal çeliğinden ağaç yetiştirmek çok da kolay değildir ve iyi sonuç almak için oldukça fazla bakım gerektirir. Öte yandan, limon ağıcınızı yetiştirmeye çekirdekten başlamak çok tatmin edici bir deneyim olabilir, meyve almaya başlamanız 3 ila 6 yıl arası sürecek olsa da.

Limonun da içinde bulunduğu narenciyeler sağlığımız için çok yararlıdır, özellikle evinizde yetiştirmek gibi bir kolaylık olduğunda meyveleriniz hem daha taze hem de daha kaliteli olacaktır. Üstelik hiç bir kimyasala maruz kalmadıklarından emin olabilirsiniz. Evde tohumdan kendi limon ağacınızı nasıl yetiştirebileceğinizi öğrenmek mi istiyorsunuz? O zaman okumaya devam edin!

Kendi Limon Ağacınızı Yetiştirmek İçin İhtiyacınız Olanlar

Bir Limon

Burada önemli olan organik bir limonla başlamak çünkü organik olmayan limonların tohumları steril olabilir. Herhangi bir limon tohumu yani çekirdeği işinizi görecektir ancak yer sorununuz varsa ya da ilkim dışarıda tutmanıza uygun değilse Meyer denilen bir tür limonla başlamanızı öneririz. Bu daha küçük bir limon türüdür ve süs bitkisi olarak da kullanıldığından saksıda yetişmesi daha kolaydır.

Saksı Toprağı

Herhangi bir saksı toprağı işinizi görecektir ancak biz turba yosunu, perlit (incitaşı), vermikülit ve organik gübreden oluşan bir karışım kullanmanızı öneriyoruz.

Filizlenme dönemi için, altında delikleri olan 12-15 cm derinliğinde ve 7-8 cm çapında kaplar yeterli olacaktır. Filizlendikten sonra ağacınızı başka bir saksıya geçirmeniz gerekeceğini unutmayın. Limon ağacınız derin bir kaptan çok geniş bir kabı tercih edecektir.

Güneş Işığı

Limon ağaçları oldukça fazla güneş ışığına ihtiyaç duyar, özellikle de filizlenme dönemlerinde. En iyisi onları güneş alan bir pencerenin kenarına ya da bahçede güneş görecekleri bir köşeye yerleştirmektir. Eğer yeteri kadar güneş alan bir iklimde yaşamıyorsanız bitki yetiştirmek için kullanılan ışıklardan yararlanabilirsiniz.

Limon Çekirdeğini Nasıl Filizlendireceğim?

Önce toprağı ıslatın. Bir kovanın içerisine biraz toprak koyun ve iyice ıslak hale gelene kadar su ekleyin. Limonu ikiye bölün ve size en iyi görünen çekirdeği seçin. Ardından, çekirdeği ağzınıza atın ve limon tadı gidene kadar emin. Unutmayın, çekirdeğin çimlenmeye başlayabilmesi için nemli kalması gerekir bu nedenle toprağa koyacağınız ana kadar ağzınızda tutun. Çekirdeği toprağın 1-2 cm altına gömün ve üstünü kapatın. Bir sprey şişesiyle nazikçe sulayın. Çekirdeği sıcak ve nemli tutmak için saksının üzerini plastikle sarın. Üzerine bir kaç delik açtığınız plastik bir torba ya da streç film kullanabilirsiniz. Saksınızı sıcak ve güneş alan bir yere koyun. Sık sık kontrol edin ve toprağın tamamen kurumasına izin vermeyin. Ayrıca aşırı sıcağın ya da nemin tohumun çürümesine neden olacağını da aklınızda bulundurun.

İki üç hafta sonra limon ağacınızın ilk filizlerini göreceksiniz. Üzerindeki plastiği çıkarın ve küçük ağacınızı doğrudan güneş alan bir yere koyun.
Ağacınıza her gün bakmayı unutmayın, ona bol bol su, güneş ışığı ve organik gübre verin.

Ayak Kokusu Probleminize Kesin Çözüm Önerileri

Ayak kokusu günlük hayatta pek çok kişinin karşılaştığı sorunlar arasında yer almaktadır. Ayak kokusu sosyal ortamda özgüven eksikliğini azalttığı gibi kişiyi de psikolojik açıdan olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Eğer sizlerde ayak kokusundan şikâyetçiyseniz ve ayak kokusuna kesin çözüm arıyorsanız tam olarak doğru yerdesiniz.

Vereceğimiz yöntemlerle doğal yollardan ayak kokusundan kurtulabileceksiniz. Ancak ilk olarak ayak kokusunun işaret ettiği sağlık sorunlarından da bahsetmekte fayda var. Sürekli ayak kokusu yaşıyorsanız ve ne yaparsanız yapın ayak kokusuna kesin çözüm bulamadıysanız, bu durumun altında yatan sağlık sorunları olabilir.

Ayak kokusuna neden olan sağlık sorunları şu şekilde sıralanabilir;

1- Tiroit hastalığı

2- Mantar hastalıkları

Tıpkı bakteriler gibi diğer bir mikroorganizma türü mantarlar da ayaklarımızda beslenip çoğalabilir. Ayak mantarları bazı durumlarda iyileşmesi oldukça zaman alan ve tırnaklara da yayılabilen bir sorundur. Bu sorun zamanla ayaklarda koku oluşumunu meydana getirebilir.

3-Hormonlarda meydana gelen değişimler

Cildin aşırı derecede terlemesi ‘hiperhidrozis‘ olarak adlandırılmaktadır. Bu sorun vücudun belli bölgelerinde oluşabileceği gibi özellikle ellerde ve ayaklarda meydana gelebilmektedir.
Ayaklarınız çok fazla terliyorsa ve koku oluşuyorsa bunun nedeni vücudun aşırı terlemesiyle ortaya çıkan hormon değişimleri olabilir.

Ayak kokusuna neden olabilecek sağlık sorunlarından bahsettiğimize göre, ayak kokusuna kesin çözüm önerilerini de açıklamakta fayda var.

İşte ayak kokusuna kesin çözüm önerileri ve doğal yöntemler…

Siyah çay yöntemi

1 bardak suyu kovanın içerisine boşaltın. İçerisine yarım çay bardağı siyah çay ekleyerek ayaklarınızı bu karşımın içerisinde en az 20 dk boyunca bekletin. 10 gün boyunca aynı işlemi tekrarlayın.

Sirkeli su yöntemi

5 bardak suyu bir kovanın içerisine ekleyin. Daha sonra içerisine 6 çorba kaşığı sirke ilave edip ayaklarınızı bu karışımın içerisinde 20 dk boyunca bekletin. Bu işlemi de çay yöntemi gibi 10 gün boyunca tekrar ederek uygulayın.

Sirke ayak kokusunu gidermenin yanı sıra ayağınızdaki ter bezlerinin de yavaş çalışmasını sağlayacaktır.

Lavanta yağı

1 litre suyun içerisine bir çorba kaşığı lavanta yağı ekleyin. Ayaklarınızı bu karışımın içerisinde 15 veya 20 dk boyunca bekletin.

Lavanta yağının düzenli olarak kullanılmasının ayak kokusuna kesin çözüm olduğu söylenmektedir.

Adaçayı yöntemi

Şifa olarak kullanılan adaçayı bitkisi ayak kokusuna da çözüm sağlıyor. İlk olarak bir kovanın içerisine bir miktar su ilave edin. Daha sonra içerisine birkaç yaprak adaçayı ilave edin. Ayaklarınızı bu karışımın içerisinde 20 dk boyunca bekletin. Adaçayı ayaklarınızda oluşan ter bezlerinin yavaş çalışmasını sağlayarak, terlemeyi önleyecektir. Bu sayede ayak kokusundan da kurtulabilirsiniz.

Karbonatlı su yöntemi

Ilık suyun içerisine bir miktar tuz ve karbonat ilave edin. Daha sonra suyu bir kovanın içerisine boşaltıp ayaklarınızı bu karışımın içerisinde bekletin. Her gün düzenli olarak ayaklarınızı tuzlu suyun içerisinde bekletmek ayak kokusu probleminizi giderecektir.

Limon kabuğu yöntemi

Temiz ayakları limon kabuğu ile düzenli olarak ovmak ayak kokusu problemine çözüm sağlayabilir.

Paranız cebinizde kalsın! En inatçı lekeleri bile anında söküyor..

Pahalı deterjanlar ve leke çıkarıcı kullanmanıza rağmen sonuçtan hala memnun değil misiniz? Muhtemelen, hayatınız boyunca neredeyse bir servet yatırdığınız deterjanlar zorlu lekeleri çıkarmaktan ziyade kıyafetlerinizin her yıkamada biraz daha eskimesine neden oldu. Özellikle beyaz kıyafetler için durum daha da vahim.

Peki size kimyasallarla dolu leke çıkarıcılara tüm paranızı yatırmak zorunda olmadığınızı söylesek? Hem de herkesin mutfağında bulunan birkaç basit ve ekonomik ürün sayesinde!

Değerli kıyafetlerinizdeki inatçı lekeleri çıkarmanın en iyi yollarından bazıları şunlardır:

Karbonat

Karbonat, doğal bir temizlik maddesi olmanın yanı sıra mükemmel bir deodoranttır. Kıyafetlerinizi yıkamak ve temizlemek için kullandığınızda, deterjanın etkilerini artıracak ve beyaz kıyafetlerin daha uzun süreler beyaz kalmasına yardımcı olacaktır.

Karbonat mükemmel bir leke çıkarıcıdır ve kullanımı oldukça kolaydır. 4 litre suya bir fincan karbonat ekleyin ve lekeli giysilerinizi karbonatlı suda bekletin. 10 dakika kadar bekleyin ve çıkarın. Kurutmak için asın ve eski rengini almasını heyecanla izleyin.

Ayrıca karbonatın şu faydaları da vardır; Karbonat, çamaşır yıkamak için kullanılan suyu yumuşatır. Buna ek olarak, bol miktarda köpük oluşumunu teşvik eder. Karbonat çamaşır makinesinden kıyafetlerinizi her zamankinden daha beyaz ve daha temiz çıkmasını sağlar. Karbonatın aynı zamanda çok başarılı bir yumuşatıcıdır. Durulama aşamasında, makinenize yarım bardak karbonat ilave edin ve yumuşacık çamaşırlar elde edin. Giysilerinizi lekelediyseniz, bu leke güçlü, inatçı ya da yapışkan olmasına rağmen, karbonatın büyük yardımı dokunabilir. Ön yıkama sırasında sıcak yerine soğuk suyla yıkarsanız, renkleriniz daha parlak olur ve beyazlar daha beyaz görünür.

Aspirin

Aspirin, en güçlü leke çıkarıcıların bile yapmadığı şekilde değerli beyazlarınızı orijinal haline döndürür. Beyaz çamaşırların yıpranmasını önlemek için deterjanla birlikte aspirin tercih edilmektedir. Aspirin çamaşırların beyazlamasını ve lekelerin çıkarılmasına yardımcı olur. Makineye çamaşırların üzerine her 1 kilo çamaşır için 1 adet aspirin koyup ön yıkama yapmadan makineyi çalıştırmalısınız.

Kan lekesi çıkarmak için ise kıyafetlerinizi yıkamadan önce 2 saat aspirinli suda bekletebilirsiniz. Suyun sıcak olmaması önemlidir. Sıcak su kandaki proteinlerle etkileşime geçerek lekelerin çıkmasını zorlaştırır. Soğuk su tercih edin.

Sirke ve Limon

Limon suyu ve sirke karışımı, asidik yapısı sayesinde lekelerden kolayca kurtulmanızı sağlar. 1 fincen sirke 1 fincan limon suyunu karıştırın ve elbiselerinizi bu karışımla yıkayın. Hoş geldin! Yeni, temiz elbiseler!

Bu üç doğal leke çıkarıcı çok etkilidir; bunlardan herhangi birini deneyebilir ve hangisinin sizin için en iyi sonuç verdiğini görebilirsiniz.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Son Haberler