Uygulanacak diyet listesi de bu yüzden kişiye özel olmalıdır. Diyet uygulamalarından sağlıklı ve doğru sonuçların alınabilmesi, listelerin kişiye özel olmasının yanında sürdürülebilir olmasına da bağlıdır. Diyet uygulamalarının devamlılığı kişinin motivasyonunu etkiler ve sonuca daha kolay ulaşmasına yardımcı olur.
“Kişinin ölçümlerine göre ve beslenme düzenine göre diyet programı planlanmalıdır. Diyetisyen gözetiminde hazırlanan listeler kişinin gün içinde alması gereken protein, karbonhidrat ve yağ kaynaklarını içerir. Ortalamada bir listede %12-15’ini protein kaynakları; %55-60’ını karbonhidrat kaynakları; %25-30’unu yağ kaynakları bulunmalıdır. Ayrıca, A,C,E,K ve B grubu vitamin kaynakları; mineraller ve kişinin gün içinde alması gereken su miktarını düzenlemelidir.”
Hastalıklarda Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Diyabet, böbrek hastalıkları, gut, çölyak, tiroid, hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalıkları, sindirim ve bağırsak sorunları, gebelik veya emziklilik dönemi gibi durumlarda da beslenme şekilleri birbirinden farklıdır. kişinin kan değerlerine uygun olmalıdır. Hastalıkların önlenmesi kadar tedavi aşamasında da diyet programlarından yararlanılır.
Vücudun direnç kaybetmemesi, fazla yağ kütlesinin azalması, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, kabızlık ve ishal gibi şikayetlerin yaşanmaması için beslenme düzeninde bulunan besinlerin kişinin metabolizmasına uygun olması gerekir.
Kişiler internette çok sık karşılaştıkları programları uygularken çok dikkatli davranmalıdır. Paleo diyeti, Alkali diyeti, Dukan diyeti, isveç diyeti, Atkins diyeti, Gaps diyeti gibi çok popüler olmuş diyet listeleri sürekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tür diyetleri uygularken, mutlaka içeriğine bakmalı ve kendi sağlık koşullarımıza uygun olup olmadığını bir Diyetisyen veya Beslenme Uzmanı kişiye danışmamız gerekmektedir.
Bütün bu etmenlerden dolayı her diyet listesi herkes için uygun olmaz. Beslenme programının kişiye özel olması ve bir uzman tarafından planlanması gerektiği unutulmamalıdır.