6 Mayıs 2025 Salı
Ana Sayfa Blog Sayfa 35

Bu Yapraklar Sayesinde Diyabetten Kurtuldum

Şeker hastalığına yakalandığım günden bu yana neredeyse 6 yıl oldu. Bu süre boyunca şeker hastalığına karşı doktorumun önerdiği her tür ilacı denedim ve yakın zamanda doktorum kan şekeri seviyemi normalleştirmek için insülin kullanmak zorunda kalacağımız söyledi. Neyse ki arkadaşlarım beni bitkisel kürler hazırlayan bir uzmana gitmeye teşvik etti. Uzmanın bana önerdiği bitkisel çay sayesinde diyabet hastalığından kurtuldum.

İncir yaprakları kandaki glikozunun sıkışması ve düzenlenmesi özellikleri ile iyi bilinir, bu nedenle şeker hastalığının tedavisinde önemli bir yer işgal eder.Muhtemelen çoğu insan incir ağacının meyvelerinin ve yaprağının şifa kaynağı olduğunu bilmiyor. İncir meyvesi lezzetlidir ve çeşitli tıbbi özelliklere sahiptir ancak yaprakları vücudumuz için çok daha fazla bileşenler barındırır.

İncir yaprağı ve diyabet

İncir yaprakları yüksek miktarda doğal insülin içerir, bu nedenle tüketim maddeyi enjekte etme ihtiyacını azaltır. Şeker hastalığı olanlar için mükemmel doğal bir çare.

İncir yaprağı çayı nasıl hazırlanır?

Üç incir yaprağını yarım litrelik suya koyun ve 15 dakika kaynatın. Gün içerisinde bu suyu tüketin. Bir ay içerisinde mükemmel sonuçları görmeye başlayacaksınız..

İncir meyvesinin ve incir yaprağı çayının diğer faydaları Trigliserid düzeylerini düşürür

İncir yaprakları vücuttaki trigliserid düzeylerini düşürür, bu nedenle düzenli olarak tüketilmesi gerekir; bu da kalp krizi ve obeziteyi önler.

Ülsere faydalıdır

Ülser rahatsızlığına karşı incir yapraklarını çiğneyin ve suyunu yutun..

Lif açısından zengindir

İncir, en çok lif içeren meyvelerden biridir ve incir yemek sindirim sistemine faydalı olur. Öte yandan, vücudumuzun sindirim ritmini hızlandırdığı için, kilo vermek isteyenlere tüketmeleri önerilir. Aynı zamanda kabızlığa karşı mücadele eden doğal bir müshildir.

Bronşite iyi gelir

İncir yapraklarıyla hazırlanan çay ile, bronşit, astım ve solunum yollarının hastalıkları için doğa bir tedavi yapılabilir.

Kan basıncını düşürür

Önemli miktarda potasyum içerdiğinden, kan basıncını düşürmek ve kontrol altına almak için etkilidir. Bu nedenle bu meyveyi hipertansif hastalarının düzenli olarak tüketmesi önerilir.

Antioksidan özellikleri barındırır

Çalışmalar incirlerin antioksidan özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Vücuttaki toksinlerin etkili bir şekilde atılması için her gün iki kuru incir tüketilmelidir.

Kemik yoğunluğunu sağlar

İncirler ayrıca vücut için önemli bir kalsiyum kaynağıdır, bu nedenle kemik yoğunluğuna fayda sağlarlar. Ayrıca idrar yoluyla kalsiyum kaybını önleyerek kemiklerin zayıflamasını engellerler. Kadınların menopoz dönemlerinde kemikleri zayıfladığı için bu dönemde incir kadınların ideal bir gıdası haline gelebilir.

Akciğerleri temizler

Akciğerleri temizlememize yardımcı olan özellikleri içerdiğinden onları en belirginleştiren özelliklerden biri balgam söktürücü gücündedir. Bu nedenle, bronşit, soğuk algınlığı, aşırı mukus gibi solunum yolu hastalıklarına yakalanırsak incir ağacının yaprakları ve meyveleri şiddetle tavsiye edilir. Bu meyvenin uygulanması, mukus fazlalığının ortadan kaldırılmasına ve bizi daha rahat hissetmemize yardımcı olacaktır.

Kabızlığa iyi gelir

Müshil gücü de dikkate değerdir, bu nedenle kabızlık ya da midede sorun yaşıyorsanız incir alımını şiddetle tavsiye ederiz. Bağırsak geçişini iyileştirmek ve arızalanmasından kaynaklanan sorunlardan kaçınmak iyi bir yardımcıdır.

Romatizmaya ve eklem ağrılarına faydalıdır

Buna ek olarak antiromatizmal özelliklere atfedildiğinden, bu hastalığın aile geçmişi olan insanlarda incir almanın yanı sıra çok sayıda spor yapanlar ve eklemleri aşınmaya maruz bırakanlar da önerilir.

Mideyi rahatlatır

Herkes incir yiyebilir, aslında kolayca diyetimize dahil etmeniz önerilir, çünkü kolayca sindirilebilen bir besindir, çok hızlı asimile olmanın yanı sıra midemiz korunur.

Bu mucizevi faydaları sebebiyle inciri diyetimize dahil etmeye başlıyoruz. Vücut sağlığınız için incirin yapraklarından da yararlanabilirsiniz.

Kemik erimesini durduran mucize sebze “brokoli”

Yaş ilerlemesine bağlı olarak düşen kemik kütlesi nedeniyle, kırılganlık artırıyor ve en çok görülen kemik hastalığı olan kemik erimesi (osteoporoz) karşımıza çıkıyor. Özellikle kadınların korkulu rüyası osteoporoz ile nasıl başa çıkılır? Giderek daha uzun yaşayan bir nesil olsak da vücudumuz bu kadar uzun bir ömrün yükünü kolay taşıyamıyor. Bu yükten en çok hasar alan ise kemiklerimiz…

Kemik Erimesi (Osteoporoz) da, Mevcut kemik kütlesi azalır, Kemikler zayıflar, Kemiklerde, mineral (kalsiyum) içeriğinin azalır, Kemikler, süngerimsi bir hal alır, Kemikler kolayca kırılabilir duruma gelir.

İbrahim Saraçoğlu’ndan Kemik Erimesi için Brokoli Kürü:

Brokoliyi güzelce yıkayın. Yaklaşık bir litre kadar suyu kaynatın. Kaynamakta olan suyun içine 200-250 gram brokoli atın. Hafif ateşte en fazla 4-5 dakika haşlayın. Ilıdıktan sonra suyunu süzün ve bu suyu sabah, öğle, akşam aç karnına için. Brokoli suyunu içtikten sonra yirmi dakika hiçbir şey yiyip içmeyiniz. (su hariç)

Brokoli Kürü Nasıl Uygulanacak? Küre 7 gün devam ediniz. Her yedi günlük uygulamanın sonunda üç gün ara veriniz. Toplam uygulama zamanı yirmi bir gün olacaktır (üç günlük aralar hariç). Yani, 7 gün kür + 3 gün ara + 7 gün kür + 3 gün ara + 7 gün kür Kürü deneyen bazı hastalar 7 günde faydasını görüyor.

Lütfen siz de deneyip sonuçlarını bizimle paylaşın. Sevdikleriniz için bu kürü paylaşmayı lütfen ihmal etmeyin..

 

Ayvayı Tereyağında Pişirip Yerseniz…

Meyvesinde pektin, tanen, şeker, organik asit, A ve C vitamini ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunduğunu, tohumlarında ise yüzde 14-18 oranında tutkal maddeler, yüzde 16-20 oranında yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein, az miktarda amygdalin ve emülsin olduğunu belirten Prof. Dr. Karadeniz, ayvanın kalp, akciğer, boğaz, mide, böbrek, göz, bağırsak, ağız rahatsızlıkları ve adet kanamalarına oldukça faydalı olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Karadeniz, ayvanın yararlarını şöyle açıkladı: “Meyvelerinden hazırlanan şurup ve kompostolar çocuk ishallerine karşı çok etkilidir. Ayva meyveleri kalbe kuvvet verir ve rahatlatır. Kalpteki sıkıntıyı, çarpıntıyı ve ağız kokusunu giderir. Harareti ve ishali keser. Hazımsızlığı giderir, mideyi ve bağırsağı kuvvetlendirir, ince bağırsak iltihabını giderir.

Vücudun gelişmesine yardım eder. Ayva damar sertliğine, karaciğer tembelliğine iyi gelir, tansiyonu düşürür, safrayı düzene sokar. Yapraklarının çayı kalp ağrılarına iyi gelmekte, sakinleştirici özelliği bulunmaktadır. Meyvesinden yapılan reçel, sindirim sistemi rahatsızlıklarında tedavi edici olarak görev üstlenmekte, cinsel arzuyu kuvvetlendirmektedir.

Tereyağında Pişirilen Ayva;

Nefes yolu hastalıklarına, müzmin öksürüğe, bronşite ve tüberküloz hastalığına iyi gelmektedir. Ayva çiçeği bal ile macun yapılıp yutulursa, baş ağrısını keser. Ayva çiçeği kaynatılıp içilirse, kalp çarpıntısını keser, kalbi kuvvetlendirir, annenin sütünü artırır. Ayva kokusu kalp ve dimağı kuvvetlendirir. Ayva hoşafı yaşlıların ayaklarının tutukluk yapmasını giderir. Ayva varise karşı iyidir, yorgunluğu, bitkinliği giderir.”

Ayva hoşafının ağız yaralarına, akciğer veremine iyi geldiğini, gece uyurken ağızdan salya gelmesini önlediğini de belirten Prof. Dr. Karadeniz, şu bilgileri verdi: “

  • Yaprağı kaynatılıp içilirse ishali keser.
  • Ayva yaprağı kaynatılır, suyu ile gargara yapılıp, pişmiş yaprakları ile de lapa yapılıp boğaza konursa boğaz ağrısını ve şişliğini giderir.
  • Burun kanamasını önlemek için buruna ayva suyu çekilmelidir.
  • Ayva suyu aşırı adet kanamasını önler, bağırsak kanamalarını keser, dizanteriye karşı çok faydalıdır.
  • Doğumu kolaylaştırmak için ayva suyu ve ayva çekirdeği kaynatılıp içilmelidir. Ayva kabuğu veya ayva çekirdeği kaynatılıp içilirse, idrar yolu iltihaplarına iyi gelir.
  • Ayva suyu iştah açar, böbrek ve sidik torbası iltihaplarını iyileştirir.
  • Grip ve nezle olanlar bol bol yemelidirler. Ayva suyu vücudu terletmek için çok etkilidir.
  • Ayva böbrek zafiyetine, karaciğer zafiyetine, mide bulantısına, deniz tutmasına, mide gevşemesi ve mide düşmesine, midenin kuvvetlenmesine çok faydalıdır. Pişirilmiş ayva mide zafiyetine iyi gelir.
  • Ayva suyu vesveseye ve mide ülserine iyi gelmekte, dimağı kuvvetlendirmektedir.
  • Göz beyazı, göz kapak ve kirpiklerinin iltihaplanmasında ayva yaprağı kaynatılıp soğutulduktan sonra gözler günde birkaç kez yıkanır.
  • Ayva meyvesi üzerindeki tüyler kanayan yere konursa kanamayı durdurur.
  • Beyaz akıntıya karşı ayva yaprağı kaynatılıp aç karnına içilmeli ve haricen yıkanılmalıdır. Ağız içi yaraları ve boğaz iltihapları için kurutulmuş ayvanın suda bekletilmesi ile elde edilen şurup gargara olarak kullanılırsa şifalı gelir.

Birçok Hastalığın Şifası ‘Şalgam Suyunda’

Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat “Bütün hastalıklar bağırsakta başlar. Bağırsak hasta ise, vücudun geri kısmı da hastadır” der. Bağırsak sorunlarının çözümü ise, şalgam suyu tüketmek…Katkı maddesiz, doğal, organik beslenmenin mide, karaciğer ve bağırsak gibi, ölümcül hastalıkların başlangıcı ve yayılımında çok önemli yer tutan organları korumasında hem fikir olan uzmanlar geleneksel yiyecek ve içeceklere dönüşü öneriyor.

Stres ve sinir sistemini etkilemesi sebepleriyle ruhsal hastalıklara dahi yol açabilen bağırsak sorunları dikkatle üzerinde durulması konulardan. Beslenme alışkanlıklarımızdan, tuvalet eğitimimize birçok konunun etkili olduğu bağırsak sorunlarının çözümü için asıl yapılması gereken katkılı, GDO’lu gıdalar ve sigara gibi bağırsak florasına zarar veren maddelerden uzak durmak.

Kabızlık ilaçları bağırsakları tembelleştiriyor

Kabızlık, toplumun yüzde 80’inin hayatında en az bir dönem maruz kaldığı ve hemoroid gibi yaşam kalitesini oldukça kötü etkileyen sonuçlar doğuran çok önemli bir hastalık. Özellikle kış aylarında metabolizmadaki hareket hızının azalması ve yeme alışkanlıklarının değişmesi sebebiyle daha fazla karşılaşılan kabızlık, başta yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi ve spor gibi düzenli yapılan aktivitelerle azaltılabiliyor.

İlaç kullanımının “bağırsak tembelliği”ne yol açtığı hastalıkta, lifli gıdalar ve sıvı tüketimi öneriliyor. İçindeki bol lif sebebiyle şalgam ve şalgam suyu hem doğallığı hem de asırlardır bu özelliği ile bilinen ve tüketilen bir ürün olması sebebiyle en doğru çözümlerden.

Birçok hastalığa iyi gelen şalgam suyu, cinsel hayatta da mutluluğu yakalamak isteyenlerin imdadına yetişiyor. Vitamin ve mineral miktarları yüksek olan hammaddelerden yapılan şalgam suyunun insan sağlığı için şüphesiz pek çok faydaları var. İşte bu faydalarından bazıları..

Şalgam Suyunun Faydaları Nelerdir?

Öncelikle şalgam suyu kilo almakta zorlanan kişiler için idealdir. Şalgam suyunun iştah açıcı özelliği vardır. İçerisinde B vitami bulundurduğu için zihin açıcı özelliği vardır. Karaciğer ve mide gibi organlara faydalıdır. Afrodizyak özelliği vardır. Akciğer ve bronşları temizlediği için solunum yolu hastalıklarına iyi gelmektedir. Kalsiyum, demir ve magnezyum içerdiği için kemik ve diş yapılarına iyi gelmektedir.

Vücutta bulunan toksinleri dışarıya atmak ve kolesterolü düşürmek için kullanılır. Boğaz iltihabına (enfeksiyonuna ) iyi gelmektedir. Şalgam bitkisi haşlanarak ortaya çıkan su ile saçlar yıkandığı zaman saçların beyazlamasını önler. Şalgam kökünün haşlanıp içilmesi vücutta oluşan sindirim rahatsızlıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına iyi gelmektedir. İdrar söktürücü özelliği bulunmaktadır. Vücutta oluşan şişliklerin sönmesinde etkilidir.

Dertlere Deva: 40 Yaş Üstü Her Erkek Günde 2 Bardak İçmeli

Bolca viitamin, Omega-3 ve yağlı asitler içeren cevizin tüm faydalarına hemen hemen herkes aşina… Uzmanların sıkça dillendirdiği gibi her gün bir avuç ceviz yemek, sağlıklı bir kalp, beyin ve kilo kontrolü için neredeyse şart. Özellikle hamilelerde, bebek gelişimi süresince de önerilen ceviz, bebeğin beyin gelişimine katkı sağlamakta. Beyin gelişiminin yanı sıra, bebeğin ileri zamanlarında karşılaşabileceği alerjileri vakalarına karşı da tam bir korucu çeper oluşturuyor.

Ceviz Suyunun Faydaları Neler?

Tokluk süresini uzatır, yağ yakıcı özelliği sayesinde kilo vermeyi hızlandırır. Düzenli olarak içilen ceviz suyu yorgunluk ve halsizliği yok eder. 40 yaş üstü erkeklerin prostat problemlerini ortadan kaldırır. Hamilelik boyunca tüketilen ceviz suyu, kilo alımını da yavaşlatır. Karaciğer sorunlarıyla da savaşır. Karaciğeri güçlendirerek olası sıkıntıları ortadan kaldırır. Tiroid ve kolesterol hastalarına da tavsiye edilir. Bağırsak problemlerinde son derece etkilidir. Gaz sorunu yaşayanlar düzenli olarak içmeye devam ederse bu sorun ortadan kalkacaktır.

Ceviz Suyu Nasıl Hazırlanır?

Yaklaşık 10 adet temizlenmiş cevizi 6 bardak ılık suya atın. 7/8 saat demlendirin. Bu karışımı sabah ve akşam bir bardak içebilirsiniz. Sabahları aç karnına, akşam ise yatmadan önce içmeye özen gösterin.

Not: Bu karışım oldukça doğal, fakat etkileri kişiden kişiye farklılık göstermekte. Bu sebeple denemeden önce doktorunuza danışmakta fayda var.

Akciğerlerimizi temizleyen 7 yiyecek!

Akciğerlerimiz sayesinde nefes alıyor ve kanın tüm vücudumuza temiz oksijen dağıtmasını sağlıyoruz. Bu kadar hayati organ olan akciğerlerimizi sigara, toz ve kirli hava ile zehirliyoruz. Yaşamın devam etmesi ve sağlımız için bu kadar değerli organımıza sağlık veren ve temizleyen gıdalarda vardır. İşte, akciğerleri temizleyen gıdalar.

Akciğerleri Yeniden Doğmuş Gibi Yapan 7 Yiyecek

Tere otu

Tere otunun geniş spekturumlu etkileri vardır. Onun bu gücünden faydalanabilmek için mutlaka tek başına tüketilmesi gerekir. Salatanın içerisinde veya beraberinde başka bir besin maddesi tüketildiği takdirde etkisi büyük oranda kayıp olmaktadır. Tere içerisinde bolca B6 vitamini içermektedir. İçerdiği kükürtlü bileşenler sayesinde sindirimi ve bağırsak problemlerini azaltmaktadır.

Akciğer kanserine yakalanmış hastaların nefes alma zorluğuna karşı, tere kürü mükemmel bir yardımcıdır. Kürü uygulamaya başladıktan kısa bir zaman sonra daha rahat nefes alırlar ve rahatlamaya başlarlar.

Zencefil

Çok kuvetli bir antioksidan olan zencefil, akciğerleri temizlemektedir. Çeşitli toksinleri, mukusu ve istenmeyen parçacıkları akciğerlerden atmaya yardımcıdır. Bu nedenle zencefil çayı veya zencefili direk olarak yiyebilirsiniz.

Sarımsak

Sarımsak kuvetli bir antioksidan olmasının yanı sıra, içinde bol miktarda bulunana alisin kimyasalı ile akciğerleri temizler.

Okaliptüs

Okaliptüs doğal bir antibiyotik olmasının yanı sıra içinde yağlar barındırır. Bu uçucu yağlar, akciğer enfeksiyonlarına iyi gelir, kan basıncını arttırarak kanın çoğalmasını sağlar. Öksürük şuruplarında, boğaz pastillerinde bu kimyasal yağ kullanılır. Taze okaliptüs çayı bronşit ve sinüzite iyi gelir. Buharını solumak öksürük ve bronşite iyi gelir.

Ekinezya

Soğuk algınlığı ve öksürük tedavisinde kullanılır. Bitkinin kökleri çeşitli akciğer enfeksiyonlarında yardımcıdır.

Keçiboynuzu

Özellikle sigara içenler için keçiboynuzu çok faydalıdır. 5 adet keçiboynuzu 1 litre suda kaynatılır ve aç karna içilirse sigaranın verdiği zararı düzeltmeye yardımcı olur.

Ebegümeci

Kaynar suda 1 miktar ebegümeci kaynatılır ve 5-6 saat sonra aç karına 1 bardak içilir. Bu uygulama ile, akciğerlerde ki sigara etkileri yavaşlatılır. Ebegümeci, ayrıca balgam attırır, akciğer kanserini engeller…

Hücre yenileyici kantaron yağının faydaları!

Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifasını bünyesinde barındırıyor. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmış durumdadır.

Kantaron Yağının Şifa Özellikleri

Kantaron yağı her türlü yaralarda başarıyla kullanılmaktadır. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar vb durumlarda iyileşme sağlar. Antiseptik özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller İltihap önleyici özelliğiyle yarada herhangi bir iltihap oluşmasına engel olur Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur Hücre yenileyici özelliğiyle yaranın çabuk kapanmasını sağlar Aynı zamanda sürüldüğü sürece yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.

Kantaron Yağının Kullanım Alanları

YARA (Haricen) :

Her türlü yarada kantaron yağı rahatlıkla kullanılabilir. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar, kan oturması vb durumlarda iyileşme sağlar. Kantaron yağı; Antiseptik ve antibakteriyel özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller, Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur, Hücre yenileyicidir, yaranın hızla kapanmasını sağlar, Yarada iltihap oluşumunu engeller, Yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.

İÇ KANAMA VE YARALANMALAR (Haricen) :

Çeşitli nedenlerle sürekli yatmak zorunda kalan hastalarda oluşmuş yatak yaralarını iyileştirir ve bu yaraların oluşmasına da engel olur.

YATAK YARASI (Haricen) :

Çeşitli nedenlerle sürekli yatmak zorunda kalan hastalarda oluşmuş yatak yaralarını iyileştirir ve bu yaraların oluşmasına da engel olur.

YANIK (Haricen) :

Yanıkları kısa sürede iyileştirir, yanık anındaki acıyı dindirir. Yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller. Önceden oluşmuş yanık izlerinin kaybolmasında oldukça faydalıdır.

SEDEF (Haricen) :

Tek başına kullanıldığında bile sedef lekelerini iyileştirebilecek güce sahiptir. Haricen sürülerek kullanılır. İlk günlerde meydana gelen kaşıntı ve kurumaların ardından kısa sürede iyileşme sürecine girilir.

SAÇ BAKIMINDA (Haricen) :

Çeşitli dış etkenlerden dolayı hasar görmüş saç derisi için kantaron yağı ideal bir yardımcıdır. Saçlı deriyi onarır ve hücre yenileyici özelliği sayesinde, derideki yeni hücrelerin gelişimini uyarır. Saçlı deride oluşan egzama ve kaşıntılarda çok iyi netice verir. Dökülen saçları güçlendirmek ve saçlı deri egzamasını tedavi etmek için kantaron yağı banyo öncesi saçlı deriye masaj yapılarak yedirilir. Yarım saat bekledikten sonra saçlar yıkanır.

VARİS (Dahilen ve haricen) :

İç ve dış varislerin tedavisinde etkilidir. Bunu damar büzücü özelliğiyle yapar.

HEMATOM (Haricen) :

Hematomlarda (derideki mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ilgili bölgeye sürülüp masaj yapılır.

ÜLSER VE GASTRİT (Dahilen) :

Gastrit ve mide ülserinin tedavisinde etkilidir. Bağırsak yaraları ve kanamaları da dahilen kullanımla iyileştirilebilir.

ŞEKER (Dahilen) :

Kan şekerinin düşürülmesine yardımcıdır.

PİŞİK (Haricen) :

Bebeklerin pişiklerinde faydalıdır. Karnı ağrıyan bebeklerin karınlarına kantaron yağıyla masaj yapıldığında ağlamalarını dindirir.

ROMATİZMA (Haricen) :

Sırt ağrıları, lumbago, siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır. Bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç veya kekik yağı (yada her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrıyan bölgeye bu yağla masaj yapılır.

SİVİLCE-AKNE (Haricen) :

Yüzdeki sivilce, akne vb. problemlerde kısa sürede netice vermektedir. Hücre yenileyici kantaron yağı, pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteyen pek çok hanım tarafından cilt bakım yağı olarak kullanılmaktadır.

UÇUK (Haricen) :

Uçuklar üzerinde de faydalı olan kantaron yağı, sık sık uçuk üzerine sürülerek kullanılır.

SİNİRSEL YÜZ AĞRILARI (Haricen) :

Sinirsel yüz ağrıları uzunca bir süre kantaron yağıyla ovalanarak iyileştirilebilir.

ET BENLERİ (Haricen) :

Günde en az iki defa sürmek kaydıyla, birkaç ayda et benlerinden kurtulunabilir.

AMELİYAT İZLERİ (Haricen) :

Ameliyat sonrası dikiş izini kaybetmek için 2-3 ay boyunca kantaron yağı sürülürse iz tamamen kaybolur. Günde 1 tatlı kaşığından fazla içilmesi tavsiye edilmez

DİKKAT! Kırmızı kantaron ile sarı kantaron arasında isim benzerliği ve yapraklarının benzemesi dışında etki olarak bir benzerliği yoktur. Sarı kantaron çay olarak stres, sinir ve depresyonda kullanılır. Güneşte bekletilip kırmızı kantaron diye sarı kantaron yağı satan çok satıcı vardır. Fayda beklerken çok büyük zarar görebilirsiniz.

Kantaron Yağı Nasıl Yapılır?

Dağlarda kendiliğinden doğal yetişen, bin bir derde deva  kırmızı kantaron çiçeği  tek tek elle yükseklerden toplanır. Aynı gün içinde çiçek kısımları kesilir ve cam şişelere konur. İçine özel üretilen taş baskı sızma zeytinyağı (0,8 dizemden yüksek olmayan) konur ve ağzı kapatılarak 20 c geçmeyen, hava, ısı ve ışık almayan taş binalarda gölgede bekletilir. Cam şişenin etrafı folyo ile ile kaplanır ışık görmemesi için. Yaklaşık 3 ay sonra kırmızı kantaron yağı elde edilir. Tülbentte süzülür ve cam şişelere konulup gönderilir.

Elleriniz Ve Ayaklarınız Sürekli Üşüyor Mu? Çözüm Düşündüğünüzden Daha Kolay!

Gereken önlemler alınmadığı takdirde kan dolaşımı bozukluğu ölümcül olabiliyor. Kan dolaşımı bozukluğuna neden olan temel faktörler ise sigara içmek, egzersiz yapmamak, diyabet, kan pıhtılaşması ve yaşlılık. Öte yandan elleriniz ve ayaklarınız sürekli üşüyorsa bunun nedeni genetik de olabiliyor. En iyisi doktorunuza danışmak.

İşte kan dolaşımınızı hızlandırmak için birkaç tüyo: Daha fazla su

Kan dolaşımını hızlandırmak için günde en az 8 bardak su içmelisiniz. Bu ayrıca besinlerin ve oksijenin organlara ve dokulara daha kolay taşınmasını sağlayacaktır. Hücrelere ve dokulara da gereken su gitmiş olur. Sindirim sistemi hızlanır ve yetersiz kan dolaşımı sorunu çözülmüş olur.

Zencefil

Düzenli olarak zencefil tüketmek kalp damar rahatsızlıklarını ve pıhtı oluşumunu engeller. “Gingerol” ve “zingerone” diye çok güçlü iki bileşen içerir, bunlar vücudu ısıtır ve kan dolaşımını arttırır.

Sarımsak

Araştırmacılar sarımsağın kalp sağlığına çok iyi geldiğini, damar tıkanıklığı riskini azalttığını, tansiyonu düşürdüğünü ve damarlarda plak birikimini önlediğini kanıtlamıştır.

At kestanesi

“Escin” denen aktif bileşeni kılcal damar duvarlarını güçlendirir, iltihapla savaşır, kan dolaşımını hızlandırır ve varise iyi gelir.

Zencefil, kekik, biberiye gibi bitki yağları

Bu tür yağlar kılcal damarları genişleterek kan dolaşımının cilt yüzeyine taşınmasını sağlar. Ayrıca bu yağlar kasları gevşeterek ellerdeki ve ayaklardaki uyuşmaları geçirir.

Arnavut biberi

İçerdiği yüksek miktardaki kapsaisin, ana ve kılcal damarları güçlendirir, kalp sağlığını destekler. Kan dolaşımını düzenler ve damarlarda plak oluşumunu engeller. Vücut ağrısı, baş ağrısı, bacakları sürekli sallama isteği ve soğuk eller/ayaklar gibi kan dolaşımı yetersizliği nedeniyle görülen sıkıntıları giderir.

Balık yağı

Balık yağında bolca bulunan omega 3 yağ asitleri, damarlardaki yağları söker ve kan dolaşımını hızlandırır. Ayrıca HDL yani iyi kolestrol seviyesini de arttırır.

Limon suyunun iyi geldiği 13 hastalık

Limon suyu çok güçlü bir antioksidandır, potasyum, C ve B vitamini, karbonhidratlar ve uçucu yağlar açısından zengindir. Düzenli olarak tüketildiğinde sindirim sistemini hızlandırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, kilo vermeye yardımcı olur, iştahı kapatır ve vücuttaki pH seviyesini dengeler. Bu nedenle de limon suyu aşağıdaki 13 hastalığı iyileştirmede yardımcı olur.

Birçok Hastalığın Çaresi Limondaymış!

1- Soğuk algınlığı ve grip

Güçlü antioksidan ve antibakteriyel özellikleri ile soğuk algınlığı ve gribe çok iyi gelir.

2- Enflamasyon

Limon, enflamasyon oluşumuna en iyi ortamı sağlayan asiditeyi yok eder.

3- Zayıf bağışıklık sistemi

Limon suyu lenfatik fonksiyonları geliştirir bu da bağışıklık sisteminin patojenleri bulmasına ve yok etmesine yardımcı olur.

4- Gıda zehirlenmesi sonucu oluşan hastalıklar

Limon suyu gıda zehirlenmesine karşı iyi bir panzehiridir.

5- Böbrek taşı

İçerdiği yüksek miktardaki porasyum, idrardaki sitrat seviyesini azaltır. Böylece oksalatların oluşmasını engeller.

6- Eklem şişmesi ve ağrısı

Limon suyu eklemlerde biriken ürik asidi vücuttan ata, enflamasyonu ve artriti engeller.

7- Fazla kilolar

Limon kan şekerini düzenler ve içerdiği pektin iştahı kapatır. Sindirime ve safra üretimine de yardımcı olur bu da vücudun yiyecekleri kolayca parçalamasını sağlar.

8- Safra kesesi ağrısı

Yemeklerle birlikte limon suyu tüketmek safra kesesi ağrılarına iyi gelir.

9- Reflü

Limon suyu tüketmek 2 hafta içinde pozitif etkilerini gösterecektir.

10- Fibromiyalji

Limon suyu içerek ve yoga yaparak fibromiyaljinin neden olduğu yorgunluktan kurtulabilirsiniz.

11- Spordan sonra ağrıyan kaslar

Ağır egzersizden sonra kas ağrılarını geçirmek için limon suyu için.

12- Güçsüz tırnaklar

Limon suyu tırnaklardaki beyaz noktaları yok eder ve tırnakları güçlendirir.

13- Akne tedavisi

Limon suyu akneleri önler ve olanları da tedavi eder. Tek yapmanız gereken şey akne olan bölgeyi limon suyu ile ovmak.

Et Benlerinizden Kurtaracak En Doğal Yöntem!

Fibromlar (et benleri) aslında bağ dokusunda oluşan iyi tümörler olan ciltte et büyümeleridir. Küçük düğümlere benzerler ve boyutları 1 milimetre ile 1 santimetre arasında değişebilir. Genellikle deriyle aynı rengi vardır, ancak daha açık renk de olabilirler.

Et benleri tehlikeli değildir, ancak sayısı arttığında estetik bir sorun haline gelebilir. Genellikle boyun, koltuk altı, koltuk değneği, göğüs altı, midede veya göz kapaklarında görülürler. Bununla birlikte, cildin diğer bölümlerinde de görülebilirler. Aslında neredeyse her insanda en az bir fibrom bulunur, bu nedenle fibromlar nadir değildir.

Fibromlar (et benleri) genellikle kış aylarında, havanın daha soğuk olduğu dönemlerde  ve terleme ile nadiren dökülebilirler. Et benlerini kesinlikle koparmaya çalışmayın. Bu çok ciddi sorunlara yol açar. Eğer vücudunuzdaki et benleri iltihap veya başka sebeplerden dolayı büyüyüp kanıyorsa, en kısa zamanda uzman doktora görünmeniz gerekir.

İşte Et Benlerinden Kurtulmanın Doğal Yolu

Elma Sirkesi

Et beni için elma sirkesi, en iyi ve en etkili ev yapımı çarelerden biri olarak düşünülür. İçerdiği asit nedeniyle et benlerini kurutup kendiliğinden düşmesini sağlar. Elma sirkesini gözlerinizin yakınında bulunan et benleri için kullanmayın. İçerdiği asit dolayısı ile tahriş edebilir.

Yapılışı ve Kullanış Şekli

İlk önce et benlerinizin olduğu bölgeyi sabun yardımı ile ılık suyla iyice yıkayın. Kuruladıktan sonra az bir miktar elma sirkesini pamuk batıracağınız kaba boşaltın. Et benleri yoğunluğunuza göre miktarı kendiniz ayarlayabilirsiniz. Daha sonra pamuğu elma sirkesine batırarak et benlerinizin üzerine koyun. En az 5 dakika bekletin. Eğer işinize mani olmayacaksa pamuk kuruyana kadar et beninizin üstünde bırakabilirsiniz. Bu işlemi gün içerisinde 2-3 kez tekrarlayın.

İlk olarak benlerinizin renginin değiştiğini göreceksiniz. Uygulamaya devam edin. Bir müddet sonra et benleri kendiliğinden düşecektir. Bu süre içerisibnde et benlerini sakın koparmaya çalışmayın, onlar kendiliğinden düşecektir.

Şişman değilsiniz, sadece bağırsaklarınızda sıkışmış dışkı var!

Göbek bölgesi yağlar erkek kadın herkesin ortak problemi. Göbek yağlarını eritmek için neler yapabilirsiniz? Bunu başarmanın en kolay yolu ise “Sassy Suyu”ndan geçiyor. Bu tarif sıradan içme suyunu güçlü bir göbek yağı yakıcıya çeviriyor! Ayrıca tüm sağlığınızı da geliştirip güçlendiriyor. Sassy suyu sindirimi geliştirir, metabolizmanızı hızlandırır ve neredeyse sıfır kaloridir.

Düz Göbek Diyeti Nedir?

Cynthia Sass tarafından oluşturulmuş “Düz göbek diyeti” kilo kaybı için su tüketimine dayanıyor. Günde 8 bardak içseniz bile su tutmasını ve de elektrolit dengesini yine de düşünmek zorundasınız.

İşte tam tarif:

Malzemeler;

  • 2 litre su
  • 1 çay kaşığı rendelenmiş zencefil (taze)
  • 1 orta boy limon,
  • Yuvarlak ve ince olarak doğranmış 1 orta boy salatalık,
  • 12 küçük nane yaprağı

Hazırlık:

Bütün malzemeleri geniş bir sürahide karıştırın ve bir gece buzdolabında dinlenmeye bırakın. Yağ yakıcı detoks suyunuz artık hazır. Gün boyunca 4-5 bardak için. Detoks suyunu sabahları kahvaltıdan önce içmeye başlayarak daha iyi ve hızlı sonuçlar elde edebilirsiniz. İlk iki saatten sonra bir miktar şişlikten kurtulduğunuzu hissedeceksiniz.

Diyetisyenler bu suyun düzenli olarak tüketilmesi ve biraz fiziksel aktiviteyle, göbek ve bel bölgesi yağlarınızı eritebileceğini ve şiş göbeğinizin hafiflemesine yardımcı olacağını söylüyorlar.

Uyarı: Hamile kadınlara ve de emziren annelere ya da mide problemleri olanlara ya da listedeki malzemelerden herhangi birine alerjisi olanlara kesinlikle önerilmez!

Kolonunuzu Temizleyerek, Sağlığınızı İyileştirin!

Sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenlerin fast food’u hayatlarından tamamen çıkarması veya en azından ciddi şekilde sınırlandırması gerektiği aşikardır. Her halükarda kolonun içindeki zararlı maddelerin birikmesini önlemek için kolonunuzu zaman zaman temizlemeye tabi tutmak iyidir.

Böylesine kötü bir diyetin etkileri yıkıcı olabilir. Sağlıksız yiyecekler yiyerek, sanki masada aşırı yemek yemişiz, hatta sadece küçük bir sandviç yemişiz gibi, geğirme hissine de neden olan belirli sayıda toksin biriktirme riskiniz vardır.

Bu rahatsız edici hissi ortadan kaldırmak ve vücudunuzun sağlığını iyileştirmek için, bugün size kolonunuzu evde rahatça derinlemesine temizlemenizi sağlayacak bir kendin yap yöntemi sunuyoruz.

İşte yukarıdaki çözümü hazırlamak için ihtiyacınız olan şey.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı organik elma sirkesi
  • 2 yemek kaşığı organik bal

Nasıl hazırlanır?

İşlem çok basittir. İki malzemeyi küçük bir kapta karıştırın. Homojen bir karışım elde edildikten sonra içebilirsiniz. Zayıflatıcı etkisi sebebi ile sabahları aç karnına almanız tavsiye edilir.

Faydaları nelerdir?

  • Mükemmel bir antioksidandır,
  • Diyabeti önler,
  • Etkili bir antimikrobiyaldır,
  • Tümörleri önlemek için faydalıdır,
  • Kilo vermek isteyenler için harika bir karışımdır,
  • Tansiyonu kontrol altında tutmak isteyenler için harikadır,
  • Kötü kolesterole karşı savaşır.

Bu makaleyi ilginç bulduysanız arkadaşlarınızla PAYLAŞIN ve herkesin görmesini sağlayın . Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Bize yorum bırakın.

Bağırsaklarda Biriken Dışkıyı Temizleyip Göbek Eriten Ev Yapımı Su

Binlerce insanın kansere karşı kullandığı doğal tarif

Günümüzün en önemli hastalığı kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir. Birçok kişi kanserin tedavisini besinlerde aramaktadır.

İşte Kanserin Reçetesi O Karışım

Rus araştırmacı Hristo Mermerski, kanser için ev yapımı harika bir tedavi bulduğunu iddia ediyor. Ev yapımı bu tarifin, bütün vücudu iyileştiren bir yiyecek olduğunu belirten Dr. Mermerski güçlü iyileştirme etkisi ile kanseri de tedavi ettiğini söyledi. Kanser tedavisi için bitkisel bir çözüm olan bu karışım nasıl hazırlanıyor? Karışımın içinde hangi besinler bulunuyor? İşte ev yapımı kanserin reçetesi olan o karışım…

Malzemeler;

  • 15 adet limon
  • 12 diş sarımsak
  • 1 kg bal
  • 400 gr. filizlenmiş buğday
  • 400 gr. ceviz

Buğday Nasıl Filizlendirilir?

400 gr buğdayı bir cam kaba koyun üzerini su ile doldurun. Tercihen bunu gece yapın. 10-12 saat boyunca bekletin. Daha sonra suyu süzün ve buğdayları yıkayın. Su kalmasın diye tekrar süzgeçten geçirin. Sonra süzülmüş buğdayları cam kaba koyun 24 saat bekletin. 24 saat sonra buğdaylar üzerinde 1-2 mm uzunluğunda filizler oluşacaktır. Filizlenmiş buğdaylarınız artık hazır.

Yapılışı;

Sarımsakları temizleyin. Filizlenmiş buğdayı, sarımsakları ve cevizi karıştırdıktan sonra iyice ezin. 5 adet limonu kabukları ile birlikte blenderdan geçirin. Blenderdan geçirdiğiniz limonları diğer karışıma ekleyip iyice karıştırın. Kalan 10 limonun suyunu da bu karışıma ekleyip birbiriyle bütünleşene kadar tekrar karıştırın. Son olarak balı ilave edin ve tahta kaşıkla karıştırın. Bu karışımı cam kavanoza koyup 3 gün buzdolabında tutun.

Uygulanışı;

3 gün sonra Dr. Mermerski’nin kanser tedavi ilacı hazır olacaktır. Bu mucizevi ilaç her yemekten önce ve yatmadan 30 dakika önce alınır. Günde 4 defa olacak şekilde tüketin. Eğer kanser tedavisi için kullanılacaksa, her 2 saatte bir 1 ya da 2 yemek kaşığı alınmalıdır.

Yararları nelerdir?

  • Kan damarlarını temizler.
  • Hafızayı iyileştirir.
  • Kalp krizlerine karşı kalbi korur.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Akciğer ve böbrekleri temizler.
  • Bütün kanser türleri için doğal bir tedavi yöntemidir.

Prof. Mermersky diyorki;

Bu tarif insanlara sağlık ve iyi yaşam sağlar. Vücuda gençlik ve enerji verir. Kanserin reçetesidir. Tüm tedaviler için gerekli olan vitamin, mineral, biyoaktif maddeler, proteinler, karbonhidratlar ve bitkisel yağlar içerir. Bu nedenle insan vücudunu korumak için çok faydalıdır.

Bu yaprak tam bir mucize! Tansiyondan diyabete kadar faydalı

Doğa, haklı olarak mucizevi olarak görülen birçok bitkiyi gizler. Bu bitkilerin bazıları çeşitli sağlık faydaları sunar ve genel sağlığımızı önemli ölçüde iyileştirecek çok sayıda gerekli besin içerir. Bu yararlı bitkilerin çoğu bahçemizde veya hatta kaldırımımızda yetişerek kolayca bulunabilir ve tüm dünyada oldukça yaygındır. Örneğin defne, bazı insanlar faydalarını pek bilmez ancak defne yaprakları uzun bir fayda listesine sahiptir.

Defne, her bahçede görülebilir. Bir yiyecek tatlandırıcısı olarak kullandığımız çok yaygın bir bitkidir, ancak defne yaprağı sadece bir baharattan ibaret değildir.

Sağlık açısından inanılmaz faydaları vardır ve aşağıdakileri de içeren çeşitli hastalık ve problemleri tedavi edebilirler:

Yorulma ve düşük enerji seviyeleri Depresyon Artrit Sistit Sıvı tutma Horlama Siyatik Kas spazmları ve ağrı Deri enfeksiyonları İdrar yolu enfeksiyonları Şişkinlik ve aşırı gazlar Kulak iltihabı Bacak ağrısı

Tüm yaprakların özelliklerinden yararlanmak için en iyi yol, onlardan yapılmış bir çay içmektir.

Defne yaprağı çayı tarifi

Malzemeler;

Su 30 gr. kuru defne yaprakları

Hazırlanışı;

Suyu bir tencerede kaynatın ve defne yapraklarını ilave edin, sonra karışımı düşük ateşte birkaç dakika kaynatın. Tencerenin kapağını örtün ve karışımı soğumaya bırakın. Ilıdıktan sonra sürün ve biraz balla servis yapın. Kahvaltıdan önce ve yatmadan önce bir fincan çay içmenizi öneririz.

Yapraklar vitamin A ve C, kalsiyum, potasyum, manganez, kalsiyum ve demir içeren zengin bir beslenme profili içerir. Çayları düzenli olarak içmek çok sayıda ağrıyı hafifletir ve çay da artrit ve diğer enflamatuvar durumların tedavisi için mükemmeldir. Defne yaprakları, onları çeşitli enfeksiyonlara karşı savaşan antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahiptir.

Defne yaprağı çayı içmek, vücuttaki insülin duyarlılığını artırabilir ve kan şekeri düzeylerini kontrol altına alabilir. Çay, diyabet hastaları için harika sonuçlar doğurur ve hastalığın belirtilerini tedavi eder. Ayrıca, sindirim sistemini çalıştırır ve kolik ve şişkinlik gibi sayısız sindirim problemlerini önleyebilir.

Defne yaprağı çayı uzun süredir soğuk algınlığı ve gribe karşı doğal bir çare olarak kullanılmıştır. Soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmek için, her gün birkaç bardak defne yaprağı çayı için ya da her gün ya da göğüs üzerinde sıcak defne yaprakları çayı kompresi uygulayabilirsiniz. Kepek probleminiz varsa, saçınızı defne yaprağı çayı ile durulayın. Defne yaprağı antifungal özellikleri sayesinde kepeklenmeyi önleyebilir. Defne yaprağı doğal bir haşere kovucusudur. Bitkilerinizin çevresine bir kaç tane defne yaprağı koyarsanız haşereler bitkilerinize zarar veremez.

Limon, tuz ve biberin çözebileceği 9 sağlık problemi

Modern teknolojilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, bazı basit şeylerin ne kadar da önemli olduğunu unutuyoruz. Elbette, hasta olduğunuzda zamanlarda doğrudan eczaneye ya da hastaneye gidersiniz. Ancak, ilaç almak istemeyeceğiniz zamanlar olabilir. Peki o zaman ne yapmalısınız?

Mesele şu ki, büyükannelerimiz daha iyi olmak ve sağlıklı kalabilmek için elimizde bulunanların hepsini kullanmaya alışkındırlar. Bu nedenle, bugün insanlara tuz, biber ve limon yardımı ile tedavi ettikleri 9 sorunu anlatmaya karar verdik. Bunlar her evde bulunacak maddelerdir, ancak bu maddelerle tedavi edilen sağlık problemlerini öğrendiğinizde hayran kalacaksınız.

Bu Üçlünün İyi Geldiği 9 Hastalık

Yemeklerinize farklı bir aroma katmak için kullandığınız tuz, limon ve karabiber, aynı zamanda birçok sağlık problemine iyi geliyor. İşte tuz, karabiber ve limon üçlüsünün iyi geldiği rahatsızlıklar…

Boğaz ağrısı

Tuz, karabiber ve limonun birlikte tüketilmesi birçok sağlık sorununu önlediği gibi, var olan birçok problemi de ortadan kaldırıyor. Tuz, karabiber ve limonun en etkili olduğu rahatsızlıklardan biri; geçmek bilmeyen boğaz ağrıları. Bir bardak taze sıkılmış limon suyunun içerisine yarım çay kaşığı karabiber ve 1 çay kaşığı deniz tuzu ekleyin. Bu karışımla her gün gargara yapın, boğaz ağrısının kaybolduğunu göreceksiniz.

Burun tıkanıklığı

Hapşırmak burun tıkanıklığını gidermek için mükemmeldir, fakat eğer hapşıramıyorsanız? Karabiber, tarçın, kimyon ve kakule tohumlarını eşit miktarda karıştırın. Karışımı yavaş yavaş koklayın. Hapşırdığınızda burun tıkanıklığınızda geçecek.

Safra taşı

Safra taşı probleminde insanlar genellikle cerrahi olarak yardım alırlar, ancak bazıları zeytinyağı, karabiber, tuz ve limon suyu karışımının safra taşlarını çözmek için mükemmel bir karışım olduğunu ve safra taşını düşürdüğünü  iddia ediyorlar.

Pamukçuk

Ağzındaki bu nahoş küçük şeyler doğal yöntemle tedavi edebilirsiniz. Sadece biraz tuzu ılık suda eritin ve iyileşme sürecine yardım etmek ve bakterileri öldürmek için bir gargara yapın. İçine limon suyu da ekleyebilirsiniz, ancak sızlatabilir.

Kilo verme

Sadece iki çay kaşığı limon suyu, bir çorba kaşığı organik bal ve bir çay kaşığı karabiberi bir bardak ılık suya katın ve iyice karıştırarak için. Bu karışım sadece yağ yakmayacak, aynı zamanda yağ hücrelerinin oluşmasını önleyecektir.

Mide bulantısı

Yarım limonun üzerine bir miktar karabiber ve tuz ekleyin ve limonu bu şekilde tüketin. Mide bulantınızın anında geçtiğini fark edeceksiniz.

Soğuk algınlığı

Bal ve limon yardımı ile soğuk algınlığından kolayca kurtulabilirsiniz. Limon, kaynatılmış ve ılıtılmış su ve baldan oluşan bu karışım ile soğuk algınlığını tedavi edebilirsiniz.

Diş ağrısı

Yarım çay kaşığı toz biber ve karanfil yağını karıştırın. Karışımı dişinizde ağrı olan bölgeye uygulayın. Ağrının kısa sürede azaldığını göreceksiniz. Aynı zamanda dişlerinizi günde 2 defa fırçalamayı ihmal etmeyin. Diş temizliğine dikkat etmeniz diş ağrısını engellemenin en iyi yoludur. Ayrıca, şekerli veya asitli gıdalardan kaçınmak önemlidir

Burun kanaması

Burun kanamalarını durdurmak için, pamuklu bir beze limon suyunu koyun ve kanayan burun deliğine tampon yapın.

Hipotiroid Diyet Yöntemi İle Tiroidinizi Tedavi Edin Ve Ayda 10 Kilo Verin

Tiroid bezi hormon üreten endokrin sistemimizin en önemli organlarından biridir. Tiroksin ve triiodotironin, vücudun metabolik süreçlerini aktive eden ve vücudun kilo vermesine neden olan tiroit hormonlarıdır.

Tiroid bezi vücuttaki metabolik süreçleri kontrol eder ve eğer vücut tiroid hormonları eksikliği çekerse metabolik süreçleri yavaşlar. Hipotiroidizm vücudun patolojik bir koşulu olup, kronik tiroid hormon eksikliği ile sonuçlanır. Bu durum vücuttaki metabolik süreçleri bozar. Bu hastalığı olan insanlar, sağlıklı bir diyet uyguladıklarında bile kilo alırlar.

Kilo kaybetmenin tüm zorluklarını unutmanız için size yardımcı olacak bu 5 yönteme dikkat edin. Bu çözümleri kullanarak diyetinizi dengeleyebilir, metabolizmanızı hızlandırabilir ve zararlı yiyeceklerden kaçınabilirsiniz.

Diyetinizi yeniden düşünmelisiniz.

Vücudunuz basit karbonhidratları daha hızlı işler; bu da sizi her zaman aç hissettirir. Basit karbonhidratları yok etmeniz ve karmaşık karbonhidratlarla değiştirmeniz gerekir. Bu, uzun süre tok kalmanıza yardımcı olacaktır.

Eğitime başlamalısın.

Spor salonunda antrenmana başlamalı ya da evde egzersiz yapmalısın. Düzenli egzersizler metabolizmanızı hızlandırır ve daha hızlı yağ yakmanıza imkân tanır. Aerobik, koşu ve yürüme gibi ortalama yoğunlukta egzersiz yapmak, tiroid işlevlerini normalize etmenize yardımcı olacaktır.

Hindistan cevizi yağı kullanmayı deneyin.

Bu yağ, tiroid bezinin fonksiyonunu güçlendirmeye yardımcı olan yağ asitleri içerir ve glikoz toleransını ve insülin direncini geliştirir.

Vücudunuzun yağ depolamasını önlemek için yemeklerden 15 dakika önce 1 çorba kaşığı hindistan cevizi yağı yiyin.

Diyetinize omega-3 ekleyin.

Tiroid bezi işlevleri oluşturmak için, yağlı balıkları menünüze eklemeli ve ayrıca balık yağı takviyeleri kullanmalısınız.

Elma sirkesi tüketin.

İştah azalması ve kilo vermeye yol açan tiroid hormonlarının dengelenmesine yardımcı olduğu için organik elma sirkesi kullanabilirsiniz.

1 Yemek kaşığı organik elma sirkesini bir bardak ılık suya koyun ve aç karnına için.

Boğaz Ağrısı İçin 12 Doğal Ve Etkili Çözüm

Genellikle nezle ve grip gibi üst solunum yollarını etkileyen enfeksiyonların neden olduğu boğaz ağrısı yutkunma, yemek yeme ve konuşma zorluğuna yol açabilir. Boğaz ağrısı çok rahatsız edicidir ve verdiği sıkıntı nedeniyle adeta başka bir şeyi düşünmenizi engeller. Yutkunurken veya hatta nefes alırken şiddetli bir ağrı hissettiğinizde genel sağlığınız kötüleşir. Bu ağrı bir soğuk algınlığının, örneğin boğaz anjininin başlangıcı olabilir. Boğaz ağrınızı hızlı ve etkili bir şekilde iyileştirmek için aşağıdaki doğal çözümleri göz önünde bulundurabilirsiniz.

Boğaz Ağrısı için En İyi Ev Tedavileri Nelerdir?

Gerekli malzemeleri bulmak kolaydır ve birçoğu zaten evde mevcuttur. Bunlar evinizde olmasa bile marketten kolayca temin edebileceğiniz malzemelerdir.

Kırmızı Biber

1/8 çorba kaşığı kırmızı biberi 1/2 fincan sıcak suyla karıştırıp günde birkaç kez gargara yapın. Kullandığınız kırmızı biber miktarına dikkat edin, çünkü bu oldukça kuvvetli ve acıdır.

Tuz

Bir fincan sıcak suya bir çay kaşığı tuz ekleyin ve bununla saat başı gargara yapın.

Elma Sirkesi

2 çorba kaşığı elma sirkesini bir fincan sıcak suyla karıştırın. Bunun biraz soğumasına izin verin ve saatte bir kere gargara yapın.

Zencefil Çayı

Bunun etkili olabilmesi için taze ve öğütülmüş olması gerekir. Her fincan kaynar su başına 3 çay kaşığı zencefil ekleyin. Bunu 5 dakika bekletin ve bir poşet çay veya bir çorba kaşığı bal ekleyin.

Kekik Çayı

Bu dem sayesinde boğaz ağrısını neredeyse hemen hafifletebilirsiniz. Bunu her bir fincan kaynar su başına 1 yemek kaşığı kuru kekik kullanarak hazırlayabilirsiniz. Bunu süzün, soğumaya bırakın ve gargara yapın.

Bal ve Limon Çayı

Bu çay en popüler seçeneklerden biridir ve hazırlaması oldukça kolaydır. Bu sadece bir fincan kaynar su başına iki çorba kaşığı bal ve bir limonun suyunu gerektirir. Bu karışıma sıradan bir poşet çay ekledikten sonra bir süre soğumasına izin verin ve yavaş yavaş için. Bu boğaz ağrınızı hemen yatıştıracaktır.

Meyan Kökü Çayı

Bu çayı her bir fincan su başına bir veya iki adet meyan kökü parçası kullanarak hazırlayıp yudumlayın. Bir diğer fikir, meyan kökü içeren çay poşetleri hazırlamak, hatta kökün tükürüğünüzle karışmasını sağlamak için bir miktar çiğnemektir. Bu boğazınıza iyi gelecektir. Bunu kullanırken dikkati olmanız önerilir, çünkü çok fazla tüketmeniz durumunda kan basıncını yükseltebilir. Hamile kadınlar veya hipertansiyondan muzdarip olan insanlar için önerilmez.

Karanfil

Yutkunurken hissettiğiniz ağrıyı yatıştırmak için birkaç adet karanfil çiğneyebilirsiniz. Karanfil ayrıca hemen hemen her tür enfeksiyonla mücadele etmeye yardımcı olacağı için, bununla gargara da yapabilirsiniz. Karanfili diyet ürünleri satan dükkânlardan ufak torbalar şeklinde kolayca temin edebilirsiniz.

Karbonat ve Tuz

Yarım çorba kaşığı karbonatla yarım çorba kaşığı tuzu yarım fincan ılık suda karıştırın. Bu karışımla günde birkaç kez gargara yapın.

Papatya Çayı

Diğer özelliklerinin yanı sıra, bu çay boğaz ağrısına da iyi gelir. Bu sizi rahatlatır, mide ağrılarına iyi gelir ve sizi soğuk günlerde ısıtır.

Oksijenli Su Boğaz enfeksiyonuyla mücadele edebilmek için, %3 hidrojen peroksit ile gargara yapın. Eğer bunun tadı size çok kötü gelirse, eşit miktarda suyla seyreltebilirsiniz.

Boğaz Ağrısı için Diğer Ev Tedavileri

Bir fincan su başına üç adet limon yaprağını 10 dakika süresince kaynatın. Ardından ateşi kısın ve bir çorba kaşığı bal ekleyin. Bunu soğutmadan yavaş yavaş için. Suyla veya balla karışık limon suyuyla günde beş kere gargara yapabilirsiniz. Limonun dişlerinizin üzerinde etkiye sahip olması nedeniyle bu karışımı kullandıktan sonra dişlerinizi fırçalamayı ihmal etmeyin.

Bir çorba kaşığı papatya yaprağı ve iki fincan kaynar suyla bir bandaj hazırlayın. Bunun için yaprakları suya koyup birkaç dakika pişirin ve bir bezle çıkarın. Bezi iyice sıkın ve soğuyana kadar boynunuza uygulayın. Bunu günde birkaç defa tekrarlayın. 1 çorba kaşığı saf arı balı, 1 fincan nar, 1 fincan az yağlı yoğurt, yarım fincan yaban mersini ve bir buçuk fincan dilimlenmiş muz kullanarak bir karışım hazırlayın. Homojen bir karışım elde edene kadar bütün malzemeleri blenderde karıştırın ve karışımı günde iki kere için. Ilık suya az bir miktar viski katın ve gerektikçe gargara yapın.

1 adet soğan dilimleyin ve bunu yarım litre suya katın. Üç çorba kaşığı şeker ekleyin ve bunu 12 saat bekletin. Her iki saatte bir, boğazınızın ağrısı geçene kadar bir fincan için. 2 adet havuç, 4 adet kereviz sapı, 1 diş sarımsak ve 1/4 rezeneyle bir sebze suyu hazırlayın. Bunu blenderde iyice karıştırın ve günde iki kere için. 25 gram çilek, 700 mililitre su ve 30 gram çilek yaprağını 15 dakika kaynatın. 1 çorba kaşığı bal ekleyin. Bunu süzün ve kapalı bir şişe içerisinde buzdolabına koyun. Her 45 dakikada bir gargara yapın.

Bir avuç maydanoz, bir adet soğan ve bir diş sarımsağı yıkayın ve dilimleyin. Karışım homojen bir macun kıvamına ulaşana kadar blenderden geçirin ve günde bir bardak için.

Her Türlü Hastalığın Dermanı Elma Sirkesi Nasıl Kullanılır?

Elma sirkesi herkesin sıklıkla yemeklerde, salatalarda ve hatta temizlikte kullandığı mucizevi bir sirkedir. Ayrıca eski zamanlardan günümüze kadar hastalıkların tedavisinde sıklıkla kullanılmıştır.

Doğal antibiyotik görevi görür

Doğal bir antibiyotik özelliği gösteren sirke içerisinde bol miktarda C vitamini, potasyum, kalsiyum ve sodyum barındırmaktadır. Bu sayede vücut direncini artırarak hastalıklara yakalanma riskini en aza indirir. Ayrıca kan şekerini düzenleyici ve hazmı kolaylaştırıcı özelliği de vardır!

Soğuk algınlığına iyi gelir

Havaların soğumaya başlamasıyla soğuk algınlığına yakalanma riski artar. Soğuk algınlığına karşı ılık suya karıştıracağınız 1 yemek kaşığı sirke öksürük ve boğaz ağrılarına şifa sağlar.

Kilo verdirir

İçerisinde bulunan asetik asit sayesinde kilo vermek isteyenler için mucizevi bir besindir. Yemeklerden önce 2 tatlı kaşığı organik elma sirkesi ile 1 bardak suyu karıştırın ve için. Günde 3 defa uygulayacağını bu yöntem ile fazla kilolardan kurtulabilirsiniz.

Kolesterolü düzenler

Kolesterol seviyesini düzenlemek, kalp sağlığınızı korumak ve kansere karşı korunmak istiyorsanız her sabah aç karnına 1 defa suya karıştırarak elma sirkesi içmelisiniz.

Cilt sağlığı için çok faydalıdır

Yalnızca vücut sağlığı için değil aynı zamanda cilt sağlığı için de oldukça faydalıdır. Akne, iltihap ve sedef gibi cilt probleminiz varsa sorunlu bölgeye bir pamuk yardımıyla sirkeyi sürün ve bir müddet bekletin.

Saç kepeğini yok eder

Saçlarınızda kepek, yağlanma gibi sorunların varsa veya saçlarınızın daha gür ve uzun olmasını istiyorsanız sirke ile uygulayacağınız yöntem tam size göre.. 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 4 yemek kaşığı suyu karıştırın. Banyoda saçlarını yıkayıp duruladıktan sonra bu karışımı saçınıza sürün ve iyice dağıtın. 5-10 dakika bu şekilde bekledikten sonra soğuk su ile saçlarınızı güzelce durulayın.

Sirke kokusunun saçınızda kalmasından endişe etmeyin. Saçlarınızda kokusu kalmayacaktır. Bu mucizevi karışımın saçlarınızda ki etkisini hemen hissedeceksiniz. Saçlarınız eskisinden daha parlak, yumuşak ve sağlıklı olacaktır.

Dişleri beyazlatır

Dişlerde ki sarı lekelerin giderilmesi için elma sirkesini kullanabilirsiniz. 1 su bardağı suyun içerisinde 1 çay kaşığı elma sirkesi ekleyin ve karıştırın. Karışımdan bir miktar alıp 10 saniye gargara yapın. Bu işlemi 5 defa tekrarlayın. Dişleri beyazlatma etkisinin yanı sıra ağız sağlığınızı da koruyacaktır. Yatmadan önce 1 kere uygulamanız yeterli olacaktır.

Lütfen paylaşın herkes öğrensin..

Tencerede kaynatın ve her sabah için! İşte doğal mucize

Haşlanmış limondan bahsediyoruz. Bunu deneyebilirsiniz.Aç karnına haşlanmış limon içilirse, kahve veya soda gibi mideye dokunmaz, tam tersine vücutta detox etkisi oluşturarak bağırsaklarınızdaki bakteriler yok eder, vücudu besler ve ihtiyacınız olan tüm enerjiyi karşılar.

Haşlanmış Limon Zayıflatıyor

Haşlanmış limon ayrıca vücuttaki yağ yakımını hızlandırarak zayıflamayı destekler. Vücudu zararlı toksinlerden arındırır ve mikroplardan temizler…

Haşlanmış Limon Nasıl Hazırlanır?

Haşlanmış Limon Tarifi için kullanabileceğiniz malzemeler; 4-5 adet limon, 5 diş sarımsak, küçük bir parça zencefil ve 2 litre su.

Limonların kabukları soyularak suyu sıkılır. Limonun posası ile kabuklarını bir kenarda bekletilir çünkü karışımın içine ekleyeceğiz. Daha sonra blender yardımıyla sarımsakları ve zencefili güzelce parçalıyoruz. Sıktığımız limon suyu ile blenderdan geçirilen malzemeler bir tencerede karıştırılır.

Başka bir tencere içerisinde 2 litrelik suyumuzu içerisine ayırdığımız limon kabukları ve posasını da ekleyerek kaynatıyoruz. Su kaynamaya başlayınca diğer tenceredeki karışımı da ekleyip kaynatmaya devam ediyoruz. Ortalama 10 dakika kadar bu şekilde kaynadıktan sonra ocağı kapatıp karışımı soğumaya bırakılır. Ilık veya soğuk bir kıvama geldiğinde haşlanmış limon kürünüz hazır demektir.

Bu karışımı her sabah aç karnına 1 çay bardağı içebilirsiniz. Haşlanmış limon kürü içerek 20 kilo kadar zayıflayan okurlarımız mevcut. Siz de mutlaka deneyin. Ayrıca mide ve sindirim sistemi sağlığı için de çok faydalı olacaktır. Özel bir hastalığı olanların doktor gözetiminde kullanması önerilir.

Kilo Aldırmadan Tokluk Hissi Veriyor!

Kırmızı ve yeşil mercimeğin faydalarını artık hepimiz az çok biliyoruz. Fakat bu mercimek çeşitlerine artık yenisi eklendi. Beluga mercimeği yani halk arasında ‘’kara mercimek’’ olarak bilinen bu bakliyat sağlık açısından inanılmaz faydalar sağlıyor.

Her türlü yemeklerde kullanılan ve ülkemiz insanlarının sıklıkla tükettiği mercimek çeşitlerine bir yenisi eklendi.

Beluga (kara mercimek) olarak bilinen bu bakliyat türü hem bulunması kolay hem de sağlık açısından inanılmaz faydalar sağlıyor.

İşte beluga mercimeğinin sağlığımıza olan faydaları

Bol lif barındırıyor kilo aldırmıyor

Boyutları kırmızı mercimekten daha küçük ama kıvam olarak daha sert siyah mercimek…

Aslında bulunması kolay olan bu mercimek türü besin değerleri açısından çok zengin. Kilo almadan doymak isteyenlerin birinci tercihi siyah mercimek bol lif barındırıyor.

Şeker hastalarına alternatif besin

Şeker hastaları için önemli bir beslenme alternatifi oluşturan siyah mercimek, karbonhidrat kaynağı olmasına karşın kan şekeri üzerinde etkili değil.

Kansızlık sorunun çaresi beluga mercimeğinde

İçerisinde bol miktarda demir minerali barındırmasından dolayı kansızlık sorununa çare olarak biliniyor.

Kanseri ve kalp damar hastalıklarını önlüyor

Kanser ve kalp damar hastalıklarının önlenmesinde büyük rol oynayan beluga mercimeği, antioksidan özelliği ile de gençleştirici etki yaratıyor.

Vitamin deposu

Enerji veren siyah mercimek, protein, folat ve mineral anlamında zengin bir besin kaynağı. Kara mercimek, tıpkı diğer renkteki mercimekler gibi salatadan köfteye kadar her türlü yemeğe girebiliyor.

Gastrit ve mide ekşimesi probleminden sonsuza dek kurtulun

Midemiz sindirim sürecinin başıdır. Dolayısıyla ona çok iyi bakmalıyız. Mide zarının hasar görmesiyle gastrit oluşur. Gastrit oluştuğu zaman, cildimizde küçük kırmızı lekelere neden olur ve bazen gerçekten sinir bozucu ve acılı olabilir.

Gastrit ve Mide Ekşimesi Nasıl Geçer?

Bu tür bir hastalık genellikle sağlıksız beslenme, stres veya alkol tüketiminden kaynaklanıyor olabilir, ayrıca madde bağımlılığı da buna neden olabilir. Bazı uzmanlara göre gastrit tedavi edilebilir, ancak genellikle verilen ilaçlar gerekli sonuçları sağlamaz ise bu tür doğal yöntemlere başvurabiliriz. Dolayısıyla, bu makalede size bu hastalığın hafifletilmesinde çok yararlı olabilecek bazı doğal ilaçları göstereceğiz.

Pirinç suyu

Bir litre suda, biraz pirinç kaynatıp soğumaya bırakın ve sonra karışımı süzün. Karışımı bir şişeye koyun. Gastrit semptomlarını gidermek için karışımı günde iki kez için. (1-2 çay bardağı)

Maydanoz suyu

Maydanoz midenizin mukoza tabakasını yatıştıran birçok anti-iltihap özelliğe sahip olduğundan, güçlü bir idrar söktürücü olarak bilinir. Bir çay yapmak için bir maydanoz demetini bir litre suya kaynatmanız yeterlidir. Sonra süzmeden önce çayı soğumaya bırakın. Gün boyunca bu çayı içmelisiniz.

Havuç ve kereviz suyu

Bu suyu elde etmek için, önce iki havuç ile birkaç kereviz sapı ve biraz su karıştırın. Mide yanmalarını gidermek için bu suyu için.

Elma ve papatya

Önce bir elmayı soyun, bir miktar papatya ile bir bardak suda kaynatın ve her sabah ve çok fazla ihtiyaç duyduğunuz anda rahatlama için bu karışımı için.

Zencefil ve armut

Gastrit ve mide ekşimesi belirtilerini hafifletmek için zencefil ve armut kullanarak bir çay yapın ve gün boyunca için. 1 adet armudu 2 çay kaşığı zencefil rendesiyle biraz kaynatın. 1-2 bardak içecek çıkacak kadar su ilave edin.

Hepsi bu kadar. Mide sorunu yaşamıyorsanız bile aklınızın bir köşesinde bulunması gereken önemli bilgiler.

Gastrit ve Mide Sorunlarından Sonsuza Kadar Kurtulun! Video

Ayak Detoksu İle Vücudunuzda Biriken Bütün Zehirli Toksinleri Atın

Ayak detoksu, belirli yiyecekleri diyetinizden çıkarmadan, zaman içinde biriken toksinleri vücudunuzdan temizlemeye yardımcı olan etkili ve kolay bir yol olabilir. Ayrıca ayak detoksu yapan kişiler tarafından en güvenilir ve hızlı çözüm olarak da tercih sebebidir.

Vücudunuzdaki Toksinleri Atan Detoks Tarifleri

Ayak detoksunu evde kendiniz herhangi bir uzman doktora ihtiyaç duymadan kendiniz de yapabilirsiniz, üstelik hiçbir elektrikli alete de ihtiyacınız olmadan.

Şimdi size vereceğimiz tarif ise buna benzer fakat ayağa bir ped sarmıyoruz direk hazırlayacağımız sıvının içinde bekletiyoruz ve sonuç inanılmaz. Dakikalar içinde ayak detoksumuz etkisi gösterecek ve sıvının renginin değiştiğine şahit olacaksınız.

İyonik Ayak Banyosu
İyonik Ayak Banyosu

1- İyonik Ayak Banyosu

Ayak detoksu ile vücudunuzda biriken zehirli sıvılar hazırladığınız sıcak tuzlu suda pozitif ve negatif iyonlar ile etkileşime girerek iyonik bir ortam oluşturma prensibine dayanır.

Malzemeler;

  • Epsom tuzu (Aktarlardan satın alabilirsiniz)
  • Bentotit kil (Aktarlardan satın alabilirsiniz)
  • Organik elma sirkesi
  • Sıcak (Kaynar) su

Yapılışı;

Ayağınızı içine koyacağınız ve bekleteceğiniz büyüklükte leğene kaynar suyu dökün, üzerine yarım su bardağı epsom tuzunu ilave edin. 2 çorba kaşığı bentotit kilini ve 1 çorba kaşığı elma sirkesini de ilave ettikten sonra iyice karıştırın. Karışım homojen olana kadar karıştırmaya devam edin. Gerekirse karışımı inceltmek için biraz daha su ilave edebilirsiniz. Ayağınızı yakmayacak sıcaklığa gelene kadar soğumasını bekleyin.

Şimdi ayaklarınızı detoks suyuna koyun ve en az 15 dakika bekletin. Unutmayın ne kadar çok bekletirseniz o kadar iyi. Ortalama 30 dakika beklettiğinizi varsayarsak şimdi ayaklarını çıkartın ve 10 dakika kadar kurumasını bekleyin.

Ayaklarınızı ayak detoksu içinde beklettikçe suyun renginin değiştiğini farketmiş olmalısınız. Bu renk değişiminin sebebi ayaklarınızda ve vücudunuzda biriken vücut sıvıları ve zehirli toksinlerin ayaklardan dışarı atılmasıdır. Bu sıvının renginin değişmesi genellikle sağlıksız beslenme ve işlenmiş gıdaların, doymuş yağların tüketilmesi neticesinde vücutta biriken zehirli toksinlerdir.

Ayak detoksunu ayda 1-2 kere yapmak sizin enerjik, sağlıklı ve dinç olmanızı sağlar. Organların sağlıklı olmasını, pek çok hastalığın ilaçsız olarak atlatılmasını sağlar.

2- Kil Detoksu

Malzemeler;

  • Yarım su bardağı banyo tuzu
  • Yarım bardak kil

Hazırlanışı;

Ayağınızı koyacağınız kabı sıcak su ile doldurun ve Epsom tuzunu ekleyin. Daha sonra, bentonit kilini tahta bir kaşıkla biraz su ile karıştırın, sonra kaba ekleyin. Vücudunuzu toksinlerden arındırmak için 20-30 dakika kadar ayaklarınızı içinde bekletin.

3- Oksijen Detoksu

Malzemeler;

  • 1 çorba kaşığı kuru zencefil tozu
  • 2 bardak oksijenli su

Hazırlanışı;

Ayaklarınızı koyacağınız kabı ılık suyla doldurun ve zencefil ve oksijenli suyu ekleyin, ardından vücudunuzdan toksinleri çıkarmak için 30 dakika süreyle ayaklarınızın suyu emmesini bekleyin.

Tüm bu ayak detokslarından size en uygun olanı seçerek uygulamaya başlayın. En geç bir hafta içerisinde genel sağlık durumunuzda iyileşme ve rahatlama göreceksiniz. Sağlıkla kalın!

4- Elma Sirkesi Detoksu

Malzemeler;

  • Çeyrek fincan sirke

Hazırlanışı;

Çeyrek fincan kadar sirkeyi küçük bir leğenin içinde biraz suyla birlikte karıştırın. Ayaklarınızı bu çözeltinin içine koyun. Ayak bu çözeltinin içinde 10 dk kadar bekletilir. Dinlendirmenin yanı sıra ayak mantarlarına çok iyi gelen bir yöntemdir.

Şekeri Dengeleyen İki Malzemeli Kür

Diyabet, günlük yaşamı büyük ölçüde etkiler. Her ne kadar tedavi edilemez olduğu düşünülse de, diyabet kontrolü ve kontrol altında tutmanın etkili birkaç yolu vardır. Diyabet, insan sağlığı için ciddi bir tehdittir ve çok çeşitli sağlık konularını tetikler. Böyle şiddetli bir durum geliştirdikten sonra diyabetlilerin normal yaşamak ve günlük faaliyetlerini gerçekleştirmek için kan şekeri düzeylerini kontrol etmeleri gerekiyor.

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, uygun ilaçlar ve geleneksel ilaçlar, hayatınızı tekrar normale döndürme ve hoş olmayan belirtileri hafifletme amacına ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
Bu makalemizde yer alan, diyabet probleminize iyi gelecek ev yapımı ilacı yapmak çok kolaydır, çünkü bu kür için herkesin evinde kolaylıkla bulunan iki sebze gereklidir.

Malzemeler;

  • 300 Gr. kereviz
  • 6 Limon suyu
  • 2 Bardak su

Hazırlanışı;

Önce kerevizi iyice yıkayın ve rendeleyin. Rendelediğiniz kerevizleri bir tencereye koyarak limon suyunu ve 2 bardak suyu ilave edin ve tencerenin kapağını kapatın. Malzemeleri koyduğunuz tencereyi içerisi su dolu daha büyük bir tencereye koyun. Tenceredeki su kaynama noktasına gelene kadar bekletin. Kaynadıktan sonra ocağın altını iyice kısın ve düşük bir sıcaklıkta yaklaşık 2 dakika kadar daha kaynatın.

Tencereyi ateşten alın ve karışım tamamen soğuyuncaya kadar kapağını açmayın. Karışım soğuduktan sonra kavanoza aktarın ve kavanozun kapağını sıkıca kapatarak buzdolabına muhafaza edin.

Nasıl tüketilmeli?

Bu karışımı bir çorba kaşığı olarak her sabah aç karnına, kahvaltıdan 30 dakika önce tüketin. İki ay süre ile her sabah 1 kaşık bu karışımdan tükettiğinizde kan şeker seviyenizin normalleşmeye başladığını göreceksiniz.

Bu tarifi başkalarıyla paylaşın ve şeker hastalığına karşı mücadele etmelerine yardımcı olun.

Öksürük, Faranjit Ve Gribe Karşı Ballı Soğan Tarifi

Soğan Bal Karışımı

Soğan bal karışımı, özellikle kış aylarında grip hastalığında, öksürükte tavsiye edilen etkili bitkisel çözüm yollarından biridir. Bu oldukça kolay hazırlanan, pratik bir yöntemdir. Bazı uzmanlar bu karışımın penisilinden bile etkili olduğunu belirtirler. Özellikle çocuklardaki üst solunum yolu rahatsızlıklarında, ilaç dışında tedavi edici bir yaklaşım olur. Bildiğimiz gibi ilaçların yararlı etkileri olduğu kadar, bir yandan da vücuda olumsuz etkileri olabilir. Bu nedenle hastalıklarda doğal yöntemlerden destek alınmalıdır. Bunu yaparken bir uzmandan destek alınmasını öneririz.

Soğan Bal Karışımı Nasıl Hazırlanır?

Bunun için ihtiyacınız olan sadece 1 adet orta boyda kuru soğan ile 1 yemek kaşığı baldır. Soğanı iri şekilde doğrayın. Bunun üzerine 1 yemek kaşığı balı koyun. Karışımı bir kavanozun içinde en az 3 saat kadar sulanması için bekletin. Kullanımında ise, çocuklar için günde 3 defa 1 tatlı kaşığı olarak, yetişkinlerde ise günde 3 defa 1 yemek kaşığı olacak şekilde uygulanmalıdır.

Soğan Bal Karışımı Neye İyi Gelir?

Bu karışım öksürük, faranjit ve grip için oldukça yararlıdır. Bunun yanı sıra antibakteriyal olarak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla da kullanılabilir. Bu yaralı etkileri doğal ürünlerle sağlamak genel sağlık açısından oldukça faydalıdır. Vücudu kimyasal etkilerden korur, karaciğerin toksinlerle uğraşmasına olanak vermezsiniz. Bildiğimiz gibi gribe iyi gelen bir ilaç bulunmamaktadır. Antibiyotik tedavisi bile bu hastalık için yararlı olmaz. Bu nedenle vücudu güçlendirmek ve gribin etkisini azaltmak için, soğan bal karışımından yararlanmanızı tavsiye ederiz.

Soğan Bal Karışımı

Soğan içeriğindeki bileşenlerle kanserden, başka hastalıklara kadar iyi gelmektedir. Soğan suyu balgamı yumuşatmakta ve bronşit gibi hastalıkların etkisini azaltmaktadır. Astım krizinde etkili olan bileşenleri bile baskılamaktadır. Balla karıştırılan soğan suyu ise, boğaz ağrısı, boğaz iltihabı, öksürük ve bronşit gibi rahatsızlıklarda şifalı etkiye neden olur. Soğanın içeriğindeki cystein maddesi tıbbi tedavilerde kullanılan bazı ilaçların içeriğinde bile bulunmaktadır.

Soğan Suyunun Faydaları Neler?

Astım ve bronşit hastalıklarına karşı oldukça yararlıdır. Özellikle balgam üretimini azaltıp, balgam sökücü özellikleri vardır. Grip gibi soğuk algınlığı rahatsızlıklarında kullanıldığında tedavi açısından oldukça faydalıdır. – Tüberküloz hastalığında korunmaya yardımcı olur. Uykusuzluğa karşı etkili bir korunma sağlar. Soğan suyunun Anti alerjik özelliği vardır. Obezite hastalarının sağlıklı ve kalıcı zayıflamasına yardımcı olur. Ateşi düşürmeye, yangıyı azaltmaya ve iltihabı gidermeye yardımcı olur.

Kan yağlarını düşüren etkileri vardır. Vücudu rahatlatır ve idrar sökücü etkileri vardır. Hiper tansiyon hastalarının tedavilerinde kullanılması tavsiye edilir. Bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden, hastalıklara karşı daha dayanıklı bir bedene sahip olmaya yardımcı olur. Prostatite bağlı olan ağrıların azaltılmasında oldukça etkilidir. Yağ yakıcı etkisi olması sebebiyle zayıflamaya yardımcı olur. Haricen cilt lekeleri, kırışıklıklar ve sivilce izlerine karşı tedavi edici özellikleri vardır. İştah açıcı özelliği vardır.

Bal Soğan Kürü Haricinde Geçmeyen Öksürüğe – Gribe; Adaçayı ve Ekinezya

Başka bir formül ise “2-3 gram adaçayı yaprağı üzerine taze kaynatılmış ve bir miktar soğumaya bırakılmış 1 fincan su eklenerek üzeri kapatılır ve 10 dakika kadar demlenir. Gün içinde 5-10 defa dolu dolu gargara yapılırsa faranjit de oldukça etkili olacağı görülecektir. Yapılan bilimsel araştırmalarda ekinezya ile beraber gargara olarak kullanıldığında etkisini arttığı belirtilmektedir”

Sinüs Enfeksiyonu Ve Bronşit İçin Doğal Formül

Sinüs enfeksiyonu burun kemiklerini kaplayan zarları etkileyen paranazal sinüs boşluklarının bir inflamasyonudur. Birisi soğuktan tamamen kurtarmaz ve iltihap alanını etkileyen bir mantar veya virüs tarafından ortaya çıktıktan sonra oluşur. İki tür sinüs enfeksiyonu vardır: akut ve kronik. Sonuncusu, doğru tedavi edilmeyen bir akut sinüs enfeksiyonundan sonra ortaya çıkar ve sorunun kronikleşmesine neden olur.

Sinüs enfeksiyonlu hastalar özellikle kışın ve iklim değişiklikleri olduğunda periyodik nüks görürler. Normalde sinüs enfeksiyonlarıyla uğraşan insanların tropik iklimlerde daha fazla maruz kaldıklarını fark ettiniz mi? İyi haber, bu enfeksiyonların şu anda size öğretmek istediğimiz çok özel bir tarif ile tedavi edilebilmesidir.

Şalgam ya da yaban turpu ile yapılır ve şaşırtıcı sonuçlar getiren, gerçekten doğal ilaçlara inanmayan insanlar için bile, son derece etkili bir yöntemdir.

Yaban turbu, güçlü bir burun tıkanıklığı giderici. Şalgam da iyi bir alternatiftir. Enfeksiyondan korunmak için doğal anti-biyotik özelliklere sahip kükürt bakımından zengindirler. Aynı zamanda, anti-bakteriyel balgam söktürücü olarak çalışarak solunum yollarını açarlar, vücudu ısıtırlar ve bağışıklık sistemini uyarırlar.

Malzemeler;

1 Adet orta boy yaban turbu ya da şalgam Yeteri kadar organik elma sirkesi Orta boy kavanoz

Hazırlanışı;

Tarifi çok basittir. Taze orta boy bir şalgamı veya yaban turbunu rendeleyin. Rendelediğiniz şalgamı ya da yaban turbunu bir kavanoza koyun ve üzerine örtecek kadar organik elma sirkesi dökün. Kavanozun kapağını sıkıca kapatın ve on gün boyunca oda sıcaklığında rafta tutun. On günün sonunda doğal ilacınız kullanıma hazır olacak.

Peki bunu nasıl kullanmalısın?

Bu da oldukça basittir. Kavanozun kapağını açıp aromayı beş dakika soluk almanız yeterlidir. Bunu günde birkaç kez yapın. Karışımı birazcık bir havlunun üzerine dökün ve yatmadan önce bir baş ağrısını hafifletmek için havluyu alnınıza koyun. Bu karışım, sinüs enfeksiyonunu tedavi etmek veya bu tür enfeksiyonların neden olduğu bir baş ağrısını hafifletmek için on gün boyunca sürmelidir.

Şalgamın buharı da solunabilir. Bunu yapmak için, yüz gram şalgamı iki litre suda kaynatın. Daha sonra başınızı bir havlu ile örtünerek buharını derin derin soluyun.

Siğilleri Doğal Yollardan Yok Eden Formül

Siğiller, insan papilloma virüsünden (HPV) kaynaklanır, 100’den fazla çeşidi vardır ve deride değişikler oluşmasına sebebiyet verir. HPV’nin her bir türü herkesi farklı etkiler, bu da insanların bağışıklık sisteminin gücüne bağlıdır. Siğillere neden olan virüsler nispeten zararsızdır, fakat diğer HPV türleri ciddi sağlık problemlerini tetikleyebilir.

Siğillerin oluşmasına virüsler sebep olduğu için, vücudun diğer bölgelerine kolaylıkla yayılabilir ve hatta temasta bulunduğumuz insanlara da bulaşabilir. Siğilleri yok etmek için bir çok geleneksel tedavi yöntemi vardır, fakat bunlar her zaman %100 etkili olmayabilir ve herkes için aynı şekilde çalışmaz. Eğer geleneksel yöntemlerle siğilleri tedavi edemeyenlerdenseniz, aşağıdaki ev yapımı tedavileri denemek isteyebilirsiniz. Bunlar çok ekonomik, uygulaması kolay yöntemlerdir ve eğer düzenli uygularsanız siğilleri yok etmek için harika işler çıkaracaklardır.

Elma Sirkesi

Elma sirkesi, ilaç özelliği taşıdığından ötürü, evde uyguladığımız tedavilerde en çok kullandığımız maddelerden biridir. Çok ucuz olması bir yana, siğilleri yok etmede çok güçlü bir etkisi vardır. Fakat, sirke siğile sebep olan virüsü öldürmez, elma sirkesinin asidik içeriği, siğilin çıkıntılı, etli kısmını yok etmek için etkilidir.

İhtiyacınız olanlar:

  • 2 yemek kaşığı elma sirkesi
  • Top şeklindeki makyaj pamuğu veya pamuklu bez

Ne Yapacağım?

Pamuğu sirkeye batırın ve doğrudan siğile uygulayın. Gazlı bez ile sarıp, gece boyunca bu şekilde kalmasını sağlayın. Sabah gazlı bezi çıkarın ve en iyi sonuçları almak için tedaviyi her akşam uygulayın, 1 veya 2 hafta içinde sonuçları görmeye başlayacaksınız.

Muz Kabuğu

Muz cilt sağlığı için harika bir meyvedir, içinde siğilleri yok etmeye yarayan proteolitik enzim barındırır.

İhtiyacınız olanlar:

  • 1 adet muz kabuğu

Ne Yapacağım?

Bir kaşıkla muzun içini çıkartın. Elinizde kalan kabuğu doğrudan siğile uygulayın ve daha sonra siğilin vücudunuzun başka bölgelerine yayılmaması için ellerinizi yıkayın. İstediğiniz sonucu görene kadar bu uygulamayı tekrarlayın.

C Vitamini

C vitamininin siğillere doğrudan uygulanması, siğile sebep olan virüsün öldürülmesine yardımcı olur. Bu tedaviyi deneyenler sonuçlarını gördüğünden, C Vitamini uygulaması popülerliğini sürdürmektedir.

İhtiyacınız Olanlar:

  • 1 tablet C vitamini
  • Havan
  • Az miktarda limon suyu

Ne Yapacağım?

Bir havanda, C vitaminini dövün ve hamur kıvamına getirmek için az miktarda limon suyu ekleyin. Karışımı siğile doğrudan uygulayın, bandaj ile kapatın ve bütün gece bu şekilde kalmasını sağlayın. Bu tedaviyi günlük olarak tekrar edin.

Fesleğen

Fesleğen, siğilleri yok etmek ve onlara neden olan virüsleri öldürmek için diğer bir etkili yoldur. Bu bitki antivirüs özelliğiyle bilinir, bu da siğillere karşı savaşmada çok etkilidir.

İhtiyacınız Olanlar:

  • ¼ bardak taze fesleğen
  • Gazlı bez veya bandaj

Ne Yapacağım?

Fesleğeni yıkayın ve hamur gibi olması için blendırdan geçirin. Siğile doğrudan uygulayın, ardından gazlı bez veya bandaj ile üzerini kapatın ve gece boyunca bu şekilde kalmasını sağlayın. Bunu 2 hafta boyunca her gün tekrar edin.

Kara Hindiba

Karahindibanın içindeki süt, siğilleri yok etmek için çok etkilidir. Eğer bahçenizde yetişen karahindibalar varsa, onları siğilleri yok etmek için kullanmaktan çekinmeyin.

İhtiyacınız Olanlar:

  • 1 adet karahindiba
  • Bandaj

Ne Yapacağım?

Karahindibanın baş kısmını kopartın ve sapının içindeki sütü çıkartın. Bunu doğrudan siğile uygulayın ve bir bandaj ile kapatın. Bu tedaviyi siğilden kurtuluncaya kadar günde 2 kez uygulayın.

Diz tendon ve bağlarını güçlendirmek için tarifler!

Özellikle dizin hareket etmesini sağlayan noktalarında bulunan tendon ve bağlar vücut yapısının kritik yapı taşlarındandır. Kas ve kemikleri birbirine bağlayarak eklem fonksiyonlarının düzgünce çalışmasını sağlarlar. Eğer dizlerinizde çok fazla zorlanma varsa ve ağrı çekiyorsanız, bu makale tam size göre. Diz tendon ve bağlarının güçlü olmaları için bütün vitamin ve mineralleri sağlayan uygun bir beslenmeye ihtiyacınız olduğunu bilmelisiniz. Bu hem hayat kalitenizin artmasını sağlar hem de ağrılarınızı azaltır. Daha fazlası için gelin makalemize bakalım.

1- Diz tendon ve bağlarını güçlendirmek için kolajen yönünden zengin bir tarif

Yazımıza güzel bir tavsiye ile başlayacağız: Şekersiz jelatin her zaman evinizde elinizin altında bulunması gereken bir şeydir. Neden? Çünkü jelatin saç, tırnak ve cildinizin yanında tendon ve bağlarınızı da beslemek için mükemmel bir yöntemdir. Şekersiz doğal jelatin en sağlıklı seçimdir, çünkü “kolajen protein” olarak bilinen maddeyi yüksek oranda içerir.

Bu, diz tendon ve bağlarınızı güçlendirir, saçlarınızın daha canlı görünmesini sağlar, ayrıca tırnaklarınızı güçlendirir. Aşağıdaki tarifi rahatlıkla deneyebilirsiniz:

Malzemeler:

  • İyice olgunlaşmış 1 muz
  • 1 portakal suyu
  • 2 yemek kaşığı şekersiz jelatin (40 gram)
  • 2 yemek kaşığı bal (60 gram)

Hazırlanışı:

Öncelikle portakalın suyunu sıkarak işe başlayın. Ardından muzun kabuklarını soyup ezin. Tamamen sararmış ve üzerinde küçük siyahlıklar oluşmuş olgun muzları tercih etmelisiniz, çünkü tendon ve bağları güçlendirmek için en uygun besini bunlar içerir. Buna ek olarak, muzun vücudunuzu canlandıracak karbonhidratın yanında ayrıca size doğal enerji ve protein de sağladığını unutmayın. Portakaldan elde edeceğiniz C vitaminini de eklediğiniz zaman haftada en az iki kere içmeniz gereken “ilaç gibi bir kokteyl” oluşturacaksınız.

Ezdiğiniz muza bal ekledikten sonra jelatini hazırlamaya geçebilirsiniz. Öncelikle jelatinin suda çözünmesini sağlayın, ardından daha iyi sonuç alabilmek için benmari usulüyle ısıtın. Ayrıca portakal suyunu da biraz ılık hale getirin ve ardından topaklanmasını engellemek için jelatini yavaşça portakal suyuna ekleyin.

Şimdi uygun bir kalıp bulma zamanı. Jelatin ve portakal suyu karışımını bu kalıba dökün ve ardından buzdolabında beklemeye bırakın. 15 – 20 dakika bu şekilde bekleyin. Süre dolduktan sonra kalıbı bir tabağa ters şekilde kapatarak ayırın ve üzerine bal ve muz karışımını ekleyin. Bu tatlıya bayılacaksınız!

2- Yulaf ezmesi, ananas ve tarçınlı tarif

Malzemeler:

  • 1 bardak yulaf kepeği
  • 250 ml su
  • 1 bardak ananas suyu
  • 1 bardak portakal suyu
  • 2 yemek kaşığı bal (40 gram)
  • 1 çay kaşığı öğütülmüş tarçın (7 gram)
  • 2 yemek kaşığı badem kırığı (40 gram)

Hazırlanışı;

Bu smoothie magnezyum, silis, C vitamini ve bromelain yönünden oldukça zengindir. Son saydığımız şey olan bromelaini içeren meyve ananastır. Diz problemlerinin neden olduğu klasik iltihaplanmalara karşı çok etkilidir. Bu tariften en etkin şekilde yararlanmak için her sabah kahvaltıda bir bardak içmelisiniz. Hazırlaması çok basittir ve dizdeki tendon ve bağları beslerken aynı zamanda ağrı ve iltihaba karşı da mücadele eder.

Suyu kaynatarak işe başlayın ve ardından kaynayan suya yulaf kepeklerini ekleyin. Yavaşça karıştırarak pişirin. Piştikten sonra ananas suyu, portakal suyu, bal, tarçın, badem ve yulafı bir blendıra koyun. İçindeki malzemeler iyice parçalanıp birbirine karışana kadar blendırı çalıştırın. Eğer bir iki tane buz eklerseniz tadı daha da güzel olur. Vakit kaybetmeden bugün deneyebilirsiniz.

3- Limon ve ısırgan otlu tarif

Malzemeler:

  • 80 gram ısırgan otu
  • 1 limonun suyu
  • 1 litre su

Hazırlanışı;

Hazırlaması oldukça kolay bir tariftir. Bu ısırgan otlu karışımı haftada üç kere içebilirsiniz. Tek yapmanız gereken gün boyunca içebileceğiniz çayınızı bir litre suyla hazırlamak. Isırgan otu, vücuttaki tendon ve bağları güçlendirmek için harika olan silis, magnezyum, potasyum ve klorofil yönünden çok zengindir.

Peki bu kolay tarifi nasıl hazırlayacaksınız?

Öncelikle bir litre suyu kaynatın. Ardından ısırgan otunu ekleyin. Taze veya kurutulmuş olmasının önemi yoktur. Ardından karışımı 15 dakika demlenmeye bırakın.

Hazırladığınız karışımı cam bir şişeye süzün. Kapağını kapatın ve bir saat öylece bırakın. Bu süre geçtikten sonra oda sıcaklığındaki çayınızdan ilk bardağı içebilirsiniz. Fakat bundan sonra çayınızı tekrar ocağa koyun. Birkaç damla limon ve iki yemek kaşığı bal ekleyin. Çok güçlü bir aroma elde edeceksiniz; ancak eklediğiniz doğal tatlandırıcıyla tadı daha iyi olacak. Isırgan otu ve limonla hazırladığınız bu çayı haftada üç kez içmeyi unutmayın. Diz sağlığınızın nasıl arttığını fark edeceksiniz.

Kanserin De Düşmanı 5 Süper Gıda!

Gün geçmiyor ki ‘Daha sağlıklı olmak için’ diye başlayan yeni bir liste yayınlanmasın… Sağlıklı olmak için bir servet harcamaya gerek yok. Uzmanlara göre aşağıdaki listede yer alan ve kanserin de düşmanı 5 sağlıklı gıda ile ucuz yollardan daha sağlıklı ve enerjik olmak mümkün.

Kanserin düşmanı 5 sağlıklı gıda:

Yeşil Çay

Diyetisyenlerin tavsiye ettiği yeşil çay, siyah çaya göre daha fazla antioksidan içerdiği için daha sağlıklıdır. Kanser, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı riskini azaltmasına ek olarak kafeinli içeriğinden dolayı enerji verir. İdrar söktürücü özelliğinden dolayı diyetlerde de sık sık kullanılan yeşil çay, sabahları ve öğleden sonra günde toplamda iki bardak içildiğinde yaşlanmayı da geciktirebiliyor.

Keten Tohumu

OMEGA 3 açısından çok zengin olan keten tohumu; aynı zamanda lif, demir, magnezyum, çinko, potasyum ve bakır açısından çok zengin bir yaz bitkisidir. Tümör hücrelerinin büyümesini engelleyen, kan şekerini koruyan ve genellikle hamur işlerinde kullanılan keten tohumunu kahvaltılık gevreklere, yoğurda veya meyveli- buzlu içeceklere katabilirsiniz.

Yumurta

Yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besindir. İnsan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinler yolu ile dışarıdan alınması gereken elzem amino-asitleri içeren yumurta; A, D, E ve B vitaminlerine ek olarak, kansızlığı önler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Diyetisyenler tarafından her sabah yenilmesi önerilen yumurta, aynı zamanda uzun süre tok tutmasıyla da bilinir.

Sarımsak

Sarımsak doğal bir antibiyotiktir. Grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonları, öksürük ve bronşite iyi gelir. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve tansiyonu düşürür. Yemek sofralarının vazgeçilmezi sarımsağı her türlü et yemeğinde, zeytinyağlılarda, mezelerde ve sos yapımında kullanabilirsiniz.

Yer Fıstığı

Yer fıstığı çok güçlü bir protein kaynağı olmasının yanı sıra kahvaltıda bir avuç yenildiği takdirde kan şekeri seviyesini sekiz saate kadar dengede tutar. Ayrıca kan akışını hızlandırması, kemikleri güçlendirmesi ve yaraları iyileştirmesi özellikleriyle bilinen arjinin amino-asitinin en çok bulunduğu işlenmemiş gıda kabul edilir.

Kanserin Düşmanı 5 Süper Gıda!

Gün geçmiyor ki ‘Daha sağlıklı olmak için’ diye başlayan yeni bir liste yayınlanmasın… Sağlıklı olmak için bir servet harcamaya gerek yok. Uzmanlara göre aşağıdaki listede yer alan ve kanserin de düşmanı 5 sağlıklı gıda ile ucuz yollardan daha sağlıklı ve enerjik olmak mümkün.

Kanserin düşmanı 5 sağlıklı gıda:

Yeşil Çay

Diyetisyenlerin tavsiye ettiği yeşil çay, siyah çaya göre daha fazla antioksidan içerdiği için daha sağlıklıdır. Kanser, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı riskini azaltmasına ek olarak kafeinli içeriğinden dolayı enerji verir. İdrar söktürücü özelliğinden dolayı diyetlerde de sık sık kullanılan yeşil çay, sabahları ve öğleden sonra günde toplamda iki bardak içildiğinde yaşlanmayı da geciktirebiliyor.

Keten Tohumu

OMEGA 3 açısından çok zengin olan keten tohumu; aynı zamanda lif, demir, magnezyum, çinko, potasyum ve bakır açısından çok zengin bir yaz bitkisidir. Tümör hücrelerinin büyümesini engelleyen, kan şekerini koruyan ve genellikle hamur işlerinde kullanılan keten tohumunu kahvaltılık gevreklere, yoğurda veya meyveli- buzlu içeceklere katabilirsiniz.

Yumurta

Yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besindir. İnsan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinler yolu ile dışarıdan alınması gereken elzem amino-asitleri içeren yumurta; A, D, E ve B vitaminlerine ek olarak, kansızlığı önler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Diyetisyenler tarafından her sabah yenilmesi önerilen yumurta, aynı zamanda uzun süre tok tutmasıyla da bilinir.

Sarımsak

Sarımsak doğal bir antibiyotiktir. Grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonları, öksürük ve bronşite iyi gelir. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve tansiyonu düşürür. Yemek sofralarının vazgeçilmezi sarımsağı her türlü et yemeğinde, zeytinyağlılarda, mezelerde ve sos yapımında kullanabilirsiniz.

Yer Fıstığı

Yer fıstığı çok güçlü bir protein kaynağı olmasının yanı sıra kahvaltıda bir avuç yenildiği takdirde kan şekeri seviyesini sekiz saate kadar dengede tutar. Ayrıca kan akışını hızlandırması, kemikleri güçlendirmesi ve yaraları iyileştirmesi özellikleriyle bilinen arjinin amino-asitinin en çok bulunduğu işlenmemiş gıda kabul edilir.

Kivinin Mucizevi Faydaları!

Aynı zamanda ruh halinizi de canlandırmaya yardımcı olur. Kanı sulandıran yapısıyla kivi, bu özelliği nedeniyle doğal bir aspirin olarak bilinir. Yani günde 1 aspirin içmek yerine bir adet kivi tüketmek çok daha sağlıklI. Aspirin fazla alındığı takdirde bağırsak duvarına zarar verebiliyor.

İşte kivinin mucizevi faydaları

Günde bir adet kivi, mide ağrısı, mide bulantısı ve kanama gibi ilacın yan etkilerini uzak tutmaya yardımcı oluyor. Düşük kalorili ama yüksek enerji veren, antioksidan zengini kivinin içerdiği besin maddelerine ve bu maddelerin yararlarına biraz daha yakından bakalım…

Kalp sağlığı;

Kivi zengin lif ve potasyum içeriği ile kalp sağlığını koruyan bir meyve. Kalp damar hastalıklarını en aza indirmek için beslenmenizdeki sodyum miktarını azaltıp potasyum miktarınızı artırmanız, bu konuda karşılaşacağınız en yaygın tavsiyelerden biridir.

Tansiyon;

Potasyum içeriğiyle kivi, tansiyonun baş körükleyicisi sodyumun (tuz) kötü etkilerini elemeye yardımcı olabiliyor. Tıpkı fazla tuz tüketiminin yüksek tansiyon riski doğurması gibi, günlük beslenmede potasyuma yeterince yer verilmemesi de tansiyon açısından sakıncalı.

Sindirim sistemi; 

Kivi sindirim sisteminizin sağlığını korumaya yardımcı meyvelerden biri. Bağırsakların çalışmasını ve hazmı kolaylaştıran, lezzetli bir lif kaynağı. Bağırsakları çalıştırarak kabızlığı önlediği gibi proteinlerin hazmını ve sindirim sisteminin işini de kolaylaştırıyor. Bağırsaklarda sadece zararlı bakteriler bulunmaz. Sindirimi kolaylaştıran yararlı bakteriler de bulunuyor. İşte kivi bu yararlı mikroorganizmaları besleyerek sindirime yardımcı oluyor.

Kabızlık;

Yapılan birkaç klinik çalışma, kivinin bağırsakları çalıştırma yönünde orta şiddette bir etkisi olduğunu gösteriyor. Özellikle kabızlık sorunu olan yaşı geçkin kişilere düzenli olarak kivi yemeleri öneriliyor. Kivi bağırsakların gerektiği şekilde çalışmasını ve dışkının yumuşamasını sağlayabiliyor. Ancak kivinin laksatif etkisi çok çok fazla değil. Kabızlık nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşıyorsanız, kayısı ya da kara erik meyvelerinde olduğu kadar etkili sonuçlar alamayabilirsiniz.

Bağışıklık sistemi;

Kivinin içerdiği antioksidanlar, vitamin, mineral ve diğer besleyici maddeler bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etki gösteriyor. Bu da önemli bir nokta çünkü güçlü bir bağışıklık sistemi, pek çok hastalığa karşı vücudun kendisini daha iyi savunabilmesi anlamına geliyor.

Soğuk algınlığı;

Soğuk algınlığından korunmak için bol bol C vitamini almanız ve bunun için de kış aylarının gözde meyvesi portakala başvurmanız epey yaygın bir tavsiyedir. Öte yandan kışın soğuk algınlığından korunmak için evden eksik etmemeniz gereken başka bir C ve E vitamini deposu meyvenin de kivi olduğunu unutmamak gerek. Portakal-kivi ikilisi ile soğuk algınlığına karşı güçlü bir kalkan oluşturmak mümkün.

Astım;

Yapılan bazı araştırmalar C vitamini bakımından zengin meyveleri tüketmenin, akciğer fonksiyonlarını geliştirdiğini öne sürüyor (7). Bazı araştırmacılar C vitamininin, astımlı hastalarda akciğerlerdeki iltihaplanmayı önlediğini düşünüyor. Aralarında turunçgiller ve kivinin de bulunduğu çeşitli meyveleri haftada birkaç gün tüketen astımlı çocuklarda, hırıltı şikayetinin daha az görüldüğüne dair bazı bulgular da elde edilmiş.

Potasyum;

Özellikle spor yapan kişiler kivi yemeyi ihmal etmemeli. Bir adet kivi bir adet muzdan daha çok potasyum içeriyor. Vücuttaki sıvı-elektrolit dengesini sağlamak için ideal bir besin.

Limon suyu ve sarımsağın inanılmaz mucizesi!

Her derdin devası doğada gizli. Birçok hastalığa iyi gelen bitkiler, aynı zamanda ömrü uzatıyor. Faydaları saymakla bitmeyen limon da, sarımsakla birleşince mucizeler yaratıyor. Cinsellikten kalbe, damar sertliğinden felce kadar birçok hastalığa iyi gelen limon-sarımsak karışımı şifa veriyor. Ancak, bu karışımı kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerekiyor.

Dr. Ender Saraç Hastalarına Bu Kürü Öneriyor.

Dr. Ender Saraç bir TV programında şifa dolu “Limon ve sarımsak kürü tarifini verdi.

Dr. Ender Saraç Limon ve sarımsak Kürünün faydalarını şu şekilde açıkladı. Damar iltihaplarına iyi geliyor Tıkanan damarları açmaya yardımcı oluyor Damar sertliği ve yüksek tansiyona iyi geliyor Kolesterolü düşürüyor Lipit düşürme etkisi var Yağları yakıcı özelliği var Zayıflamaya yardımcı oluyor Şekeri de düşürdüğü için şeker hastalarının dikkatli olması gerekiyor

Böbrek ve safra taşlarının erimesine yardımcı oluyor Vücuttaki şişlik ve ödemi azaltır. Romatizmal ağrılar için temizleyici etkisi var. Eklem kireçlenmelerini yavaşlatıcı geciktirici etkisi var. Sinir sistemini yenileyici gençleştirici etkisi var. Baş dönmesinde , hafif felç olanlarda yardımcı oluyor Bağışıklık sistemi için , her türlü alerjilerde özellikle  damarsal kökenli alerjilerde, strese bağlı cilt alerjilerinde yardımcı oluyor. Kansere karşı koruyucudur Vücudu temizleyicidir.

Limon ve Sarımsak Küründen Fayda Gören Var Mı?

Dr. Ender Saraç bu kürü uygulayanlardan  kolesterolü, tansiyonu, ağrıları, damar kireçlenmesini  azalttığını söyleyen çok sayıda hastamız var dedi. Özellikle Rus doktorların tavsiye ettiği kalp ve damar hastalıkları reçetesi mucizevi sonuçlar veriyor. Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor.

Bitkilerle doğal tedavi yöntemine son derece önem veren Rus tıp dünyası, bu formülü yüzlerce yıldır kullanıyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediyor.  Limon suyu ve sarımsağın karışımında öyle büyük bir şifa var ki bunu sadece bir kere yapmanız yeterli, nasıl mı?

Limon ve Sarımsak Kürü Nasıl Yapılır?

Dr. Ender SARAÇ ve bazı doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor. Bu öneriyi evinizde kendiniz kolayca yapabilirsiniz…

Malzemeler:

  • 2 litre taze sıkılmış limon suyu
  • 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu’da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan)
  • Ağzı sıkı kapanan 2 litrelik kavanoz

Hazırlanışı:

Limonların suyunu iyice sıkıp şişeye doldurun. Soyulmuş 40 diş orta boy sarımsağı yıkamadan ve ezerek limonun içine atıp şişenin kapağını sıkıca kapatın. 25 gün boyunca normal ılık bir yerde tutun ve her gün birkaç kez çalkalayın. Yaklaşık 25 gün sonra sarımsakların limon suyunun içinde eridiğini göreceksiniz.

Limon ve Sarımsak Kürü Nasıl İçilir?

25 gün sonra hazır hale gelen karışımdan her sabah kahvaltıdan yarım saat önce yarım çay bardağı için. Bunu her gün düzenli olarak ve mümkünse aynı saatte yapın. Bu karışımın içine asla başka bir madde (şeker, tuz, tatlandırıcı vs. katmayın).

Limon ve Sarımsak Kürünü Kimler Tüketebilir?

Uzmanlar bu kürün özellikle otuzunu aşmış insanlar tarafından kullanılmasını tavsiye etmektedirler.  Sigara ve alkol tüketenlerin bu kürü kullanmaları daha elzemdir. Bu kürün kullanımında dikkat edilecek bir diğer unsur düşük tansiyonu olanların bu kürü kullanmamalarıdır. Çünkü bu kür tansiyonu bir miktar düşürmektedir. Kan inceltici ilaç alanlarda bu kürü kullanmadan önce doktorlarıyla görüşmelidir. Bilim adamları bu kürün yılda iki kere kullanılması gerektiğini söylemektedirler.

UZMAN GÖRÜŞÜ (Prof. Dr. Erol AVŞAR)

Sarımsaklı Limon Suyu Faydalı Mı?

“Ezilmiş veya parçalanmış 40 diş sarımsak, iki litre limon suyu içerisinde 20 gün bırakılıyor. Her sabah yarım çay bardağı bu sıvıdan içmenin sağlığı koruyup güçlendirdiği, kanseri önlediği, bağışıklığı desteklediği öne sürülüyor. Bu bilgi doğru mu?”

Eğer koku problemi sizi rahatsız etmiyorsa, özellikle ezilmiş ya da parçalanmış sarımsağı taze taze yemenin sağlığa mükemmel yararlar sağladığı kesindir. Akdeniz ve Ortadoğu mutfağının bu mükemmel lezzet unsuru yalnız iştahınızı açmaz, sağlığınızı da güçlendirir.

Sarımsakta bol miktarda bulunan allisin maddesinin kolesterolü azalttığı, kanı inceltip pıhtılaşmayı dengelediği, dolayısıyla başta koroner arter hastalığı ve felç olmak üzere damar sertliği ile ilgili problemleri geciktirdiği biliniyor.
Sarımsağın kanseri önlemede de güçlü bir doğal destek olduğunu artık herkes kabul ediyor. Diğer taraftan sarımsak bir antibiyotik gibi de çalışıyor, mikropları öldürmede de mükemmel bir doğal ilaç. Kısacası yukarıdaki yöntemin faydalı olup olmayacağını bilmem ama taze tüketilen sarımsağın sağlığa faydalı olduğu kesindir.

Bir Gecede Öksürüğü Geçiren Doğal Yöntem!

Özellikle küçük çocuklar rahatsız oldukları dönemlerde öksürük yüzünden geceleri uyku bile uyuyamazlar. Küçük çocukların soğuğa karşı dirençleri güçlü değildir ve bağışıklık sistemleri zayıf olduğu için  de soğuk algınlığı çocukların yaşamını daha fazla etkiler. Öksürük sebebi ile çocuğunuzu doktora götürürseniz, doktor size büyük ihtimalle bir öksürük şurubu yazacaktır. Ancak öksürük şurubu mucize bir ilaç değildir ve bir çok yan etkisi bulunmaktadır.

Bu yan etkilerden bazıları, baş ağrısı, uykusuzluk ve migren ağrılarını tetiklemektir. Öksürük şurubunda en çok bulunan maddeler ise dextromtrorfan ile kodeindir.

Eğer denemek isterseniz bir defa da doğal bir çözüm yolu deneyin. Zencefil sargısı ve bal ile öksürüğü anında kesecek bir çözüm de var.

İşte Öksürüğe İyi Gelen Doğal Macun!

Malzemeler;

  • 1 çorba kaşığı ince rendelenmiş taze zencefil ya da zencefil tozu
  • 1 çorba kaşığı bal
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 şeker kaşığı un
  • Peçete, yapışkan bant ve gazlı beze de ihtiyacımız olacak.

Hazırlanışı ve uygulanışı;

Bal ile unu karıştırın, zeytinyağını ve zencefili ekleyerek tekrar karıştırın. Macun kıvamına gelen karışımı göğsünüze ya da sırtınıza yayın. Üstüne sargı bezi koyun ve kenarlarını bantla yapıştırın. Çocuklar için üç saat yetişkinler için gece boyunca bekletilmeli.

Ancak bilmelisiniz ki zencefil sargısı, normalde terlediğinizden çok daha fazla terlemenize neden olabilir. Zencefil sargısının hiçbir yan etkisi yoktur, ancak çocuklar hassas ciltlere sahip oldukları için çok daha dikkatli hazırlanmalıdır. Karışımı denemeden önce zencefile alerjiniz olmadığından emin olun.

Araştırmacıların da kanıtladığı gibi zencefil yıllardır sağlık için kullanılıyor. Yöntemi çocukları için deneyenler bu doğal yöntemin kesinlikle işe yaradığını belirtiyorlar.

Zencefilin Sağlığa Faydaları Neler?

Zencefilin ilaç sektöründe kullanılması yanı sıra, hastalıklar esnasında kısa zamanda sonuçlar alabilmek için alternatif tıp tarafından da kullanılmaktadır. İçerdiği zengin vitamin ve besinler yardımıyla hastalıklara mücadele ve korunma için de önemli bir bitkidir.

Zencefilin Soğuk Algınlığına Faydaları

Zencefil Asya bölgesinde binlerce yıldır soğuk algınlığı ve gribe karşı doğal tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. University of Maryland Tıp Merkezi yaptığı araştırmalar sonucu soğuk ve grip algınlığına karşı iyi parçalanmış 2 yemek kaşığı zencefilin çok iyi geldiğini ortaya koymuştur. Bu şekilde günde 2-3 kere tüketilen zencefil sayesinde kısa sürede grip ve soğuk algınlığından kurtulmak mümkündür.

Zencefilin Solunum Yollarına Faydaları 

Solunum yolu hastalıklarını tedavi eder. Eğer sürekli öksürme sorununuz var ise mutlaka zencefil tüketmelisiniz. Zencefil, içerdiği besin maddelerinin yardımıyla ciğerleri genişletir, mukuslara etki eder ve daha rahat nefes alıp vermenizi sağlar. Bunun yanında doğal bir balgam söktürücüdür, balgamların gevşemesini ve atılmasını sağlar.

İşte Dünyanın En Zararsız ve En Etkili Öksürük Şurubu!

Dünyanın etkinliği kanıtlanmamış üstelik pek çok yan etkileri de olan ama buna karşılık en çok kullanılan ilaçların başında ‘öksürük şurupları’ gelir.

Öksürük Bir Hastalık Değildir ki…

Öksürük bir hastalık değil onlarca hastalığın belirtilerinden biridir. Öksürüğü kesici ilaç yazmak yerine öksürüğün sebebini bulmak ve onu ortadan kaldırmaya yönelik tedaviler uygulamak daha doğrudur. Üstelik eczanelerde belki yüze yakın çeşidi olan bu ilaçların çok özel durumlarda kullanılabilecek ‘kodein’ dışında ne etkinlikleri ne de aksi tesirleri doğru dürüst araştırılmamıştır. Öksürüğe sebep olan esas hastalığın tedavisinin yanı sıra hastalarıma bol sıvı almalarını; soludukları havanın nemli olmasını; ıhlamur, ada çayı, nane limon çayları içmelerini ve üzerine biraz zencefil eklenmiş bir tatlı kaşığı bal yemelerini tavsiye ederim.

Bal Etkili Bir Öksürük İlacıdır

Balın özellikle küçük çocuklarda çok sık görülen solunum yolları enfeksiyonlarında çok faydalı olduğu hem kendi gözlemimdir hem de bunu doğrulayan bilimsel araştırmalar da vardır. Bunlara bir yenisinin eklendiğini görmek beni ayrıca mutlu etti. İsrail’ li uzmanlar tarafından yapılan ve ‘Pediatrics’ isimli tıp dergisinde on-line olarak yayınlanan araştırma üst solunum yolları enfeksiyonuna bağlı gece öksürüğü olan ve yaşları 1 ile 5 arasında değişen 300 çocuk üzerinde yapıldı. Bu çocuklara yatmalarından yarım saat önce 10 gram bal (okaliptüs, limon veya çiçek balı) veya plasebo olarak tadı, rengi ve görünümü bala çok benzeyen hurma şurubu verildi.

Bal verilen çocuklarda öksürüğün şiddeti ve sıklığının hurma şurubu verilenlere göre çok daha fazla azaldığı, anne-babaların da çocukların da daha rahat uyudukları belirlendi.

Bal Öksürüğe Neden İyi Geliyor?

Balın öksürüğe neden iyi geldiği tam olarak bilinmiyor ama bunun balın antioksidan ve antimikrobiyal özellikleriyle alâkalı olması akla en yakın açıklama. Tatlıların tükürük salgısını artırarak solunum yollarını kayganlaştırmaları ve buralardaki mukusu inceltmeleri de bir başka ihtimal ve hiç de mantıksız değil. Öksürükte rolü olan duysal sinirler ile tat alma sinirlerinin anatomik olarak birbirlerine yakınlıkları üzerinde de duranlar var fakat bu îzah bana pek makul gelmiyor.

Defne yaprağının hiç duymadığınız faydaları!

Defne ağacı, bahçeye güzellik verir. Defne yaprağı, yemeklerinize lezzet katar. Defne yağlı sabunu ise cildinizi güzelleştirir. Defne, sizi ağır hastalıklardan koruyabilir ve iyileştirebilir. Daha çok et yemeklerinde tercih ettiğimiz defne yaprağı yemeklerde ki lezzetinin yanı sıra sağlığımız açısından bir çok faydası bulunuyor. Defnenin en önemli özelliğinden biri de vücuttan fazla suyu atmasıdır. İşte defne yaprağının çok fazla bilinmeyen mucizevi faydaları..

Defne Yaprağı ve Defne Yaprağı Çayının Faydaları

  • Defne yaprağı güçlü bir balgam söktürücüdür.
  • Terleme sorununu giderir.
  • Gözlere iyi gelmektedir.
  • Demir, magnezyum, kalsiyum ve manganez açısından oldukça zengindir. Yüksek miktarda A vitamini içerir.
  • Sindirim problemi yaşayanlara önerilmektedir.
  • Mide ağrılarına karşı tavsiye edilmektedir.
  • Güçlü bir antioksidandır.
  • Pürüzsüz güzel bir cilde sahip olmanızı sağlar.
  • Vücut direncini artırarak hastalıklara karşı direnç sağlar.

Defne yaprağının yağı yaralara iyi gelmektedir. Öksürüğe iyi gelmektedir. Vücutta ki şişkinliği giderir. Defne yaprağı yağı romatizma ve kas ağrılarında tedavi edicidir. Uykusuzluk problemine iyi gelmektedir. Tansiyon hastalarına önerilmektedir. İştah açıcı etkisi vardır. Defne yaprağı gaz giderici etkiye sahiptir.

Defne Yaprağı Çayı Nasıl Yapılır?

Defne yaprağı çayının 2 farklı hazırlanma yöntemi vardır.

Defne Yaprağı Çayı Hazırlamak İçin 1.Yöntem;

İlk yöntemde 1 büyük bardak suyu 3 defne yaprağıyla birlikte kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını  kapatın ve 5 dakika demlenmesini bekleyin. Demlendikten sonra süzerek içebilirsiniz.

Defne Yaprağı Çayı Hazırlamak İçin 2.Yöntem;

İkinci yöntemde öncelikle 1 büyük bardak suyu kaynatın ve ocağın altını kapatın. Ardından 3-4 adet defne yaprağını bardağın içerisine ilave edin ve bardağı ağzı kapalı bir şekilde 10 dakika kadar demleyin.

Not: Dilerseniz çayınızı tatlandırmak isterseniz 2 yemek kaşığı süt veya 2 çay kaşığı bal ilave edebilirsiniz.

Öksürük İçin Defne Yaprağı Kullanacaksanız

Öncelikle yarım litre su içerisine 4 yemek kaşığı bal ilave edin. Ardından yaklaşık 20 tane kurutulmuş ve ezilmiş defne yaprağı  ve 2 tane limonun suyunu ekleyin. Hazırlamış olduğunuz bu karışımı kısık ateşte kıvamı yoğunlaşıncaya kadar karıştırın. Yoğun bir kıvama geldiğinde ocağın altını kapatın ve soğumasını bekleyin.

Soğuduktan sonra şurup kıvamına gelecektir. Ağzını sıkıca kapatabileceğiniz bir kabın içerisine koyarak buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. Gün içinde 2-3 kaşık olmak üzere öksürüğünüz geçene kadar bu karışımı kullanabilirsiniz. Bu tarifi kullananların yorumlarına göre öksürüğü 2 günde geçirdiği bilinmektedir. Ayrıca defne yaprağı çayının balgam söktürücü etkisi de vardı.

Eklem Romatizması, Bel ve Boyun Ağrıları İçin Defne Yaprağı Kolonya Kürü

Kullanılan defne yapraklarının temiz ve hastalıksız olması çok önemli.

Bize gerekli olan malzemeler:

  • 22 adet defne yaprağı
  • Kavanoz
  • Limon kolonyası
  • Su

Yapılışı

Suda bekletilip tozlarından arındırılan 22 adet defne yaprağını kavanoza yerleştirin. Üzerine ise arıtılmış, temiz içme suyu ekleyin. Yaprakların üstünü geçene kadar suyla doldurduktan sonra kavanozun kapağını kapatın. Hazırladığınız karışımı karanlık bir ortamda 22 gün bekletin. 22 gün sonunda içindeki defneleri süzün. Kavanozun içinde kalan su miktarı kadar kolonyayı, kavanoza ekleyin, karışımımız artık hazır. Ağrı olan bölgelere düzenli olarak uygulayabilirsiniz. Hazırlanan karışımı buzdolabında muhafaza ediniz.

Defne Yaprağı Zararları ve Yan Etkileri

Defne yaprağının normal kullanımında her hangi bir zararı yoktur. Fakat fazla tüketiminde mide problemlerine yol açabilmektedir. Bunun yanında hamile kalmak isteyen hanımlar ile hamile ve emziren hanımlar için de önerilmemektedir. Eğer bir cerrahi operasyon geçirecekseniz 2 hafta öncesinde defne çayı tüketimini bırakmanız gerekmektedir. Ayrıca rahatlatıcı ilaçlarla birlikte defne yaprağı tüketimi tavsiye edilmez.

Defne Yağının Faydaları

  • Defne yaprağı romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.
  • Grip, soğuk algınlığı, öksürük gibi gribal hastalıkların tedavisinde ek takviye olarak kullanılabilir ve bu tip hastalıklara önlem almak içinde tercih edilebilir.
  • Bazı cilt hastalıklarının tedavisinde defne yağı haricen kullanılabilir. Özellikle egzama, deri döküntüsü, sedef, cilt kaşıntısı ve isilik gibi hastalıklara fayda sağlamaktadır. Aynı zamanda tahriş olmuş cilt yapısının düzelmesinde ve güzelleşmesinde fayda sağlar.
  • Uyku sorunu yaşan kişilerin yatmadan önce bir su bardağı ılık suyun içerisinde birkaç damla defne yağı damlatıp içmeleri önerilir. Bu rahat bir gece geçirmenize ve uykunuzu almanıza yardımcı olacaktır.
  • Yemeklerin, çorbaların ve salataların içerisinde birkaç damla defne yağı damlatmanız midenize iyi gelecektir ve şişlik vermeyecektir.
  • Kronikleşmiş baş ağrılarında veya akut yaşanan baş ağrıları için alın bölgesine masaj yapılarak uygulanabilir. İyi bir iştah açıcı özelliği olduğu gibi mide gazı sorununa iyi gelmektedir.
  • Kan dolaşımını denge tutmaya yardımcı olur. Saçlara uygulandığı zaman hem parlaklık verecektir hem de yumuşaklık hissi verecektir.

Banyo suyunuzun içerisine birkaç damla defne yağı damlatıp birkaç dakika bekletirseniz, rahatlamanıza fayda sağlayacaktır. Saçlarda eğer kepek sorunu var ise masaj yapılarak defne yağı uygulanabilir. Aynı zamanda şampuanların veya duş jellerinin içerisinde defne yağı damlatıp bu şekilde de faydalanabilirsiniz. Defne yağının bilindik özelliği adet ve idrar söktürücü olmasıdır. Bu nedenden dolayı adet göremeyen bayanların ve idrara çıkamama sorunu yaşayan kişilerin defne yağından faydalanabilirler.

Defne Yağı Nasıl Kullanılır?

Defne yağı yemeklerin içerisinde veya içecek olarak tercih edilirse bir fincan sıcak suyun içerisinde 4 damla defne yağı yeterli gelecektir. Birkaç dakika beklettikten sonra içilebilir. Aynı zamanda saçlar için tercih edilecek ise defne yağından parmak uçlarınıza damlatın ve masaj yaparak saç diplerine uygulayabilirsiniz. Cilt güzelliğinde defne yağı çeşitli maskelerin içerisinde dahil edilip kullanılabilir. Ayrıca pamuğa batırıp cildin temizliği sağlanabilir.

Defne Yağının Zararları

Defne yağının insan sağlığı açısından bilindik çok fazla zararı yoktur. Özellikle çok hassas cilt yapısına sahip olan kişilerin doğrudan cilt üzerine defne yağı kullanımından sakınmaları gerekir. Sıcak bir yağ olduğu için cildin daha fazla zarar görmesine neden olabilir.

Fazla güneşe maruz kalmış kişilerin cilt bakımından defne yağı kullanımına ara vermeleri gerekir. aksi halde cildin daha fazla hasar görmesi kaçınılmaz olacaktır. Gebelik sürecinde defne yağı kullanımına doktor tarafından müsaade verilmemektir. Fazla içilmesi halinde kusturucu olabilir. Bu nedenden dolayı tüketiminde dikkatli olmak gerekir. Defne yağı da uçucu bir yağ olduğu için hazırlanmasında metal malzemelerle yağlar hazırlanmamalıdır.

Patates Suyunun Harika Faydaları!

Legend, Birinci Dünya Savaşı sırasında bir grup Alman askerinin yemeklerinin, çiğ patateslerin özel bir diyetiyle sınırlandırıldığını söylüyor. Bu beslenme sonuçları şaşırtıcıydı: gastrik problemleri olan askerlerin mucizevi bir şekilde iyileştiği görüldü. Savaştan sonra doktor JF Magerl çiğ patates suyu ile mide rahatsızlığı olan hastaları tedavi etmeye başladı. 10 günlük tedaviden sonra, semptomlar hastalarının çoğunda azaldı. Patates suyunun mükemmel bir doğal çare olduğu böylelikle anlaşılmış oldu.

Modern tıp kadar etkili olan bir diğer tedavi yöntemi  doğal tedavi yöntemleridir. Patates suyu da bunlardan biridir ve patates suyunun inanılmaz faydaları vardır. Meyve suyu gibi içilebilen patates suyu şeker hastaları için, kanser hastaları için ve yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığa faydaları yüzyıllar öncesinden bilinmektedir.

Patates aslında çiğ olarak tüketildiğinde oldukça faydalıdır. Fakat her patates tedavi için kullanılmaz. Özellikle yeşil kabuklu patatesler içerdiği toksinler itibarıyla önerilmez ve soyulması gerekir. Patates suyunun faydaları arasında en önemli yeri mide ülseri, mide yanması gastrit, bel, eklem ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıklar alıyor. Bu hastalıklar haricinde patates suyu zayıflamak isteyenlerin ve saç bakımı, cilt güzelliği amacıyla kullananların da tercihi oluyor.

İşte Patates Suyunun Faydaları

Bel ağrısı:

Patatesi kaynatarak elde ettiğiniz suyu soğutup için, bel ağrısından kurtulun. Yalnız patatesi kaynatmadan önce üzerindeki siyah lekelerden iyice arındın. İki haftada bir de bu suyu içmeye ara verin.

Artrit:

Romatizma gibi artrit inflamatuvar bir durumdur. Patatesteki yüksek mineraller, potasyum ve organik tuz içeriği onu en iyi anti-inflamatuar yiyeceklerden biri haline getirir. Bir patates dilimi ile birlikte dilimleyin ve bir bardak damıtılmış suda bekletin. Sabahları yemekten önce içelim.

Eklem ve diğer ağrı türleri:

Çiğ patates suyunun düzenli tüketilmesi, artrit, gut ve hatta baş ağrısı ile ilişkili ağrıların giderilmesinde önemli bir çare.

Romatizma:

Çiğ patatesten alınan sıvı romatizma için mükemmel bir çözümdür. Zehirli bir durum için çok detoks yapar. En iyi etki için yemekten önce 2 çay kaşığı su içirin.

Gastrit:

Mide hastalıklarının doğal çaresi patates suyunda gizli. Uzmanlar çiğ patates suyu kullanarak mide yanması ve mide ülserinin doğal yollarla tedavi edilebileceğini belirtti. “İngiltere Mancester Üniversitesi’nde görevli bilim adamlarının gerçekleştirdiği çalışmaların neticesinden çiğ patates suyunun mide ülserini iyileştirdiği anlaşılmaktadır.” Bir bardak suya bir yemek kaşığı patates suyunu ekleyin ve sabah öğle akşam olmak üzere yemeklerden 30 dakika önce için.

Kanser:

Dr. Kagamine Akita, Japonya Üniversitesinde çiğ patates ve suyundan yaptığı deneylerde farelerin tümör hücrelerinin büyümesini önleyici özelliği olduğunu kanıtlamıştır. Yaptığı çalışma Kanser uluslararası kongresinde yayınlanmıştır. Almanya’daki kongre büyük heyecan yaratmıştır.

Yüksek tansiyon:

Bugün patates suyu kalp hastaları, yüksek tansiyon, diyabet, romatizma gibi hastalıkların tedavisinde ve böbrek, karaciğer hastalıkları ile mücadelede etkin bir araç olarak kullanılmaktadır.

Göz altı morlukları

Patates suyunu kompres şeklinde göz altına uygularsanız göz altındaki halkları ve şişlikleri indirir.

Gıda zehirlenmesini

Havuç suyu ile karıştırıldığında gıda zehirlenmesini geçirerek bedeni zehirden arındırır

Zayıflama

Patates suyunu gece yatmadan önce bir bardak tüketirseniz hızlı bir şekilde zayıflarsınız.

Böbrek taşı

Patates suyu idrar yollarını temizleyerek böbrek taşı oluşumunu engeller ve olan taşları da ufaltır.

Cilt Bakımı

Mermer gibi bir cilt için patates suyu biçilmiş kaftandır. Evde doğal tedavi yöntemi olan patates suyu kürü için önce iki patatesi rendenin en ince bölümünde rendeleyin. Suyunu sıkın ve bununla yüzünüzü yıkayın. Geriye kalan posasını gözaltlarına ve burun üzeri de dahil olmak üzere yüzünüze yayın. Cildi besleyecek ve canlı tutacaktır. Patates posası cilde yapışıyor, düşmüyor, rahatlıkla işinizi yaparken yüzde duruyor. Yani bu işlemi yaparken işinizden geri kalmayacaksınız. Yarım saat sonra yüzünüzü temizleyin, pürüzssüz ve mermer gibi bir cildiniz olacak.

Bademciklere İyi Gelen Ev Yapımı Çözümler!

Sonbahar ve kış aylarında en çok yaşanan ve özellikle çocuklarda görülen bademciklerin şişmesi, ızdırap verici bir rahatsızlıktır. En önemli belirtisi yutkunma zorluğudur. Bununla birlikte, yüksek ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve kusma da görülür. Ağrı bazen kulak bölgesine de vurabilir.

Bu durumda, uzman yardımı alabileceğiniz gibi, bitkisel veya doğal tedaviler de rahatsızlığınıza çözüm olabilir. Bademciklerin şişini indirecek, denenmiş ve gerçekten olumlu sonuç alınmış doğal ve pratik bir ev tedavisini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Evde kolaylıkla uygulanan ve kısa sürede bademciklerdeki şişliği gideren bu tedaviler şöyle…

Tuzlu su ile gargara

Günde 3-4 kez tuzlu su ile gargara yaparak bademciklerdeki bakterilerle savaşı hızlandırabilirsiniz.

Su ve portakal suyu karışımı

1 ölçü su ve 3 ölçü portakal suyu da semptomları azaltır. C vitamini bağışıklığı güçlendirir. Su ile enfeksiyonun atılmasını kolaylaştırır.

Tavuk çorbası iyi gelir!

Özellikle sarımsak ve maydanozlu tavuk çorbası bademciğe çok iyi gelir. Sarımsak enfeksiyona neden olan organizmaların çoğalmasını önler. Gripten kurtulmak için ilaç kullanmak istemiyorsanız, uzmanlar doğal yollar öneriyor. Özellikle çorbaların soğuk algınlığı döneminde tüketilmesinin önemini belirten uzmanlar, gribe en iyi çarenin tavuk suyu çorbası olduğunu söylüyor. İlaç alır gibi yemeklerden önce tavuk suyuna bol karabiberli ve limonlu çorba içmek gribi kolayca ve zahmetsizce atlatmanızı sağlıyor.

Tavuk suyuna çorba tarifi;

Malzemeler:

1 adet tavuk göğsü, 1 adet tavuk but, 2 baş kuru soğan, 2 yemek kaşığı un, 3 diş sarımsak, 2 yemek kaşığı tereyağı, tuz, karabiber.

Yapılışı:

Tavuk butlarını derisinden ayırıp göğüs ve 2 baş kuru soğan ile birlikte haşlayın. Haşlanmış etleri suyun içinden alıp minik minik doğrayın. 2 yemek kaşığı unu 2 yemek kaşığı tereyağı ile ayrı bir çorba tenceresinde 3-4 dakika kavurun. Hazırladığınız un kavurmasının üzerine tavuğun suyunu azar azar katın. Daha sonra dövülmüş sarımsakları, doğranmış tavukla birlikte tencereye ilave edin. 15-20 dakika pişirdiğiniz çorbayı üzerine karabiber ekleyerek servis edebilirsiniz.

Tavuk suyu çorbasının faydaları

Sinüslerimizin açılmasını sağlar. Gripli iken zorlaşan nefes alıp vermemizi kolaylaştırır. Öksürüğü hafifletir. İçindeki mineraller bakımından eklem ağrılarını hafifletiyor ve vücut kırgınlığının geçmesini sağlıyor.

Zencefil, karabiber ve fesleğen

Bu üç maddeden hazırlanan karışım enfeksiyonla savaşta çok etkilidir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirir.

Bal ve sarımsak

1 kaşık bal ile 4 diş sarımsağı karıştırıp ılık suda eritin. Günde 3-4 kez 4 gün boyunca tüketin.

Bademciklerin Şişmesine İyi Gelen Turp Tedavisi :

Beyaz ya da kara turpu rendeleyin. Bir tülbentin üzerine koyun, dıştan bademciklerinizin üzerine sarın. 3 dakika sonra yakmaya başlayacaktır. Boğazınız yanmaya başladığında 10-15 saniye bekleyip, sardığınız turpu geri alın. Bademcikleriniz kısa sürede iyileşecek, bir daha bu sorunu yaşamayacaksınız. Bu tedaviyi, bademcikleriniz şiştiği zaman uygulayın. Şiş olmadığında asla uygulamayın.

İbrahim Saraçoğlu’nun Boğaz Ağrısı ve Bademcik Şişmesi için Tedavi Kürü :

1 su bardağı kaynamış suyun içine, 1 poşet adaçayı ve 2 tane ebegümeci yaprağı atılır. Bu karışımın demlenmesi için 10 dakika beklenir. Demlenen adaçayı ebegümeci kürü süzülür. Süzüldükten sonra ılıması beklenir.

Bademcik enfeksiyonları, hafif olan kişiler, bu kür ile günde 3 kere gargara yapmaları gerekmektedir. Bademcik iltihabı daha kötü durumda olanlar ise, hazırlanan bu kür ile günde 6-7 kere gargara yapmaları gerekmektedir. 1 ay süresince, her gün gargara yapılarak, küre devam edilir. 1 aylık süre dolduktan sonra ise, 2 günde bir gargaraya devam edilir. Gargaranın etkisini artırmak için 1 ay boyunca her gün, 1 süzme poşet adaçayı demleyip içmek yararlı olacaktır.

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bademcik enfeksiyonu olanların, asitli içeceklerden, sigaradan uzak durmalarını veya kısıtlamalarını özellikle belirtiyor.

Günde iki tane lekeli muz yerseniz vücudunuzda neler değişir?

Üzerinde siyah lekelerin olması muzun çürük ya da bozuk olduğu anlamına değil olgunlaştığı anlamına gelir. Birçok kişi yanlış uygulama olarak olgunlaşmış ve siyah noktalar belirmiş muzları satın almaktan ve tüketmekten kaçınırlar. Bir ay boyunca tamamen olgunlaşmış üzerinde leke olan muzlardan günde iki tane yerseniz bakın ne oluyor. Saglikhaberleri.com.tr olarak sizler için derledik..

İşte 9 cevabı…

1. Tansiyonun düşmesini sağlar:

Muzların tansiyonu düşürmesinin ve seni felç veya kalp krizi geçirmekten korumasının sebebi az sodyum ve çok potasyum içermesidir. Sağlıklı bir kalbin meyvesidir.
2. Mide ekşimesine karşı tedavi:

Muzu doğal bir antiasit, asit bağlama maddesi olarak görünebilir. Bir muz bile mide ekşimesine faydalı olabilir ve böylece semptomları azaltabilir.

3. Demir kaynağı:

Kansızlık demir içeren bir beslenme ile tedavi edilebilir ve muz demir içerir. Kırmızı kan hücreleri ve hemoglobin oluşturmakta yardımcı olur ve vücudundan akan kanı güçlendirir.4. Enerji sağlar:

Eğer spor salonuna veya herhangi bir yere gidip spor yapmak istiyorsan öncesi bir veya iki muz yemen faydalı olabilir. Bir veya iki saat süre boyunca daha enerjik olmanı sağlayacak. Yani sporunu bitirmek için yeterli olan bir süre.

5. Mide için iyiler:

Mide urları çekenler bazı besinlerden uzak durmaları önerilir. Besleyici meyve olsa bile, ağrılara sebep olması veya çıbanlara zarar vermesine sebep olabilir. Mide urları çeken insanlar muzu yumuşak ve hafif olmalarından dolayı sorunsuz yiyebilir. Hatta muzun lapa gibi olması mide duvarını asitler ve diğer yanılmalardan korur.

6. Depresyona karşı yardımcı olur:

Muzun depresyona karşı iyi gelmesinin sebebi yüksek düzeyde triptofan içermesi ve bunun vücutta serotine dönüşmesi ile açıklanır. Serotin ise insanı daha mutlu ve daha dengeli hale getirir ve genelde moralini daha yüksek tutar.

7. Kabızlığı önler (bilinenin aksine): 

Muz yeterli miktarda safra maddesi içerir ve bu nedenle barsak hareketliliğini sürekli kalmasını destekler. Böylece doğal bir şekilde kabızlığa karşı korur.

8. Sinirleri sakinleştirir:

Bazı şeyler senin zaman zaman stresli olmanı veya moralinin bozulmasını sağlar. Muz yemeği hiç düşündün mü? Şeker seviyeni düzenlemene yardımcı olabilir ve içerdiği B vitamini ile sinirlerini sakinleştirebilir. Sonuç daha rahat bir kişiliğe sahip olmandır.

9. Vücut sıcaklığını kontrol eder:

Dışarısı çok sıcak ise eğer, muzun vücudunun sıcaklığını düzeltmesini unutmayın. Vücudun ateş nedeniyle sıcaklamış ise muzun bu sıcaklığı düşürebildiği de doğrudur.

Tükettiğinizde Vücuttaki Nikotini Temizleyen Mucizevi Yiyecekler!

Sigara içenlerin vücudunda sürekli olarak nikotin birikmektedir. Bu nikotinler vücutta birikerek sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Sigaranın da kansere, kalp ve damar tıkanıkları gibi ölümcül sağlık sorunlarına neden olduğu bilinmektedir. Bu yüzden sigara içenlerin ya sigarayı bırakması gerekiyor yada vücutlarında biriken nikotini temizlemeleri gerekiyor.Sigarayı bırakamayanlar için vücutlarında biriken nikotini temizlemelerinin bir yolu var. Nikotin temizleyen besinleri tüketerek vücudunuzda biriken nikotinleri arındırmanız mümkün.

Sigarayı bırakanlar da vücudunu nikotinden arındırmak istiyorsa bu besinleri tüketmeli. Uzmanlar birçok faydası bulunan bu besinlerin içinde bulunan maddelerin nikotini bünyeden temizlediğini söylüyor.

KİVİ

Kivi, nikotini vücuttan atmanızı sağlar ve bol miktarda vitamin içerir.

ISIRGAN

Isırgan bol miktarda demir ve dezenfektan özellik gösteren madde içerir. Isırgan otu sayesinde vücudunuzda biriken nikotinden kurtulabilirsiniz.

HAVUÇ SUYU

Sigara tiryakisiyseniz her içtiğiniz sigaradaki nikotinin vücudunuzda 3 gün kaldığını unutmayın. Cilde zarar veren nikotinin bu etkisine karşı havuç suyu içebilirsiniz. Vitaminler açısından zengin olan havuç suyu cildin kendini yenilemesini ve nikotinden arınmasını sağlar.

SU

Su, vücuttaki zehirli maddelerin atılması için çok önemlidir. Vücudunuz susuz kalırsa hücrelerin yenilenmesi ve nikotinin etkilerinin azaltılması zorlaşır.

Çam yaprağı çayı: Ağız ve boğazdaki enfeksiyonları yok ettiği kanıtlanmıştır.Ayrıca akciğer sağlığımız için oldukça iyidir.

Brokoli: B5 ve C vitaminlerini almak için brokoli tüketin,brokoli ayrıca karaciğerin iyileşmesinde rol oynar.

Portakal: C vitamini bakımından çok zengindir. Ve bir çok sigara tiryakisi C vitamini eksikliği ile karşı karşıyadır.

Kara lahana: Turpgiller ailesinden kara lahana, kanser riskini 0’a indirir. C vitamininden zengin olup, A, B, E vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, kükürt, magnezyum, bakır ve demir minerallerini de bol miktarda içerir. Antioksidan etkisi ile vücuttaki zararlı radikalleri ve nikotini dışarı atar.

Çok sebze tüketin:

Bu genel anlamda sağlığımız için oldukça iyidir.Patlıcan,salatalık,fasulye ve kereviz gibi sebzeler vücudu nikotinden temizler.Kan hücrelerinizin maksimum seviyede çalışması için oksijene ihtiyaç vardır.Bunun için sık sık derin nefes alın.

Ispanak: Ispanak tüketmeniz vücudunuza folik asit katacaktır,folik asit tütün tadını iğrenç hale getirir.

İşte soğanla hayatta kalmanın 10 yolu!

Kokusu olsun, kesildiği zaman gözleri yaşartıyor oluşu olsun kimilerinin soğanla yıldızı bir türlü barışmaz. Ancak soğan sandığınızdan çok daha özel bir gıda olabilir. Tek başına bir ecza dolabı desek yanlış olmaz! Şimdi ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve soğanın gizemlerine kendinizi hazırlayın. Bir sepet soğanla üstesinden gelemeyeceğiniz rahatsızlık yok, nasıl mı?

İşte Size Soğanla Hayatta Kalmanın 10 Yolu!

1. Öksürüğe son

Bir türlü kesilmeyen öksürükleriniz mi var? Eczaneden aldığınız şuruplar bir işe yaramıyor mu? İhtiyacınız olan şey soğan suyu! Evet belki nefesiniz pek hoş kokmayacak ama sakızla, diş macunuyla o kokuyu bastırabilirseniz soğan suyu öksürüğünüzü kısa sürede bünyenizden söküp atacaktır!

2. Düşmeyen ateşe birebir

Ateşiniz düşmüyor ve o fitil tedavisine karşı direniyor musunuz? O zaman yapmanız gereken şey soğanla ateşinizi söndürmek. Korkmayın soğanı fitil niyetine kullanmayacaksınız, çorabınızın içine ayak tabanınızla temas edecek şekilde koyacağınız soğan dilimleri mucizevi şekilde ateşinizi düşürecek!

3. Nezleyi unutun

Nezleniz bir türlü geçmiyor mu? Kendinize bir soğan partisi vermenizin zamanı gelmiş demektir. Çayınızın içinde bir adet dilimlenmiş soğanı kaynatıp için, yanında da tuzlu soğan halkaları yiyin. Vurun kafayı yatın, uyandığınızda kesinlikle daha iyi hissedeceksiniz.

4. Kulak uğultusuna, çınlamasına, ağrımasına son!

Kulak vücut için kritik bir organ. Neredeyse bütün dengemizi sağlayan bir organ. Ona bir zarar geldiğinde sıkıntı büyük oluyor. Kulakta yaşanan uğultu, çınlama ve ağrı gibi durumların acısını yaşayan bilir. Böyle bir durumda yapımlası gereken, soğanın cücüğünü ikiye bölüp kulaklara tıpa gibi koymaktır. Birkaç saat içerisinde soğan sıkıntı neyse inanılmaz şekilde tedavi edecektir!

5. Psikolojik destek

Bilinen bir gerçektir insanların belirli aralıklarla ağlaması gerekir. Bu hem göz sağlığı, hem de duygusal birikimlerin dışarıya atılması için gereklidir. Hatta olur olmadık saçma zamanlarda yok yere ağladığınızı görüp şaşırabilirsiniz. Bunların hepsi birikimden… Soğan kesildiği zaman ağlatıcı özelliğiyle kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda sizi ağlatarak rahatlatır. Dalga geçmiyoruz, tavsiye edilen bir deşarj yöntemidir.

6. Deriye yama olarak soğan

Bazı bitkilerin insan vücudundaki yaralanmaları çok hızlı bir şekilde tedavi ettiği bilinen bir gerçek. Bunlar arasında Aloe Vera en etkili olanların başında geliyor. Ancak her evde, her markette Aloe Vera bulmak mümkün değil ve Aloe Vera çok da ucuz bir bitki değil. Fakat bu bitkinin muadili, hali hazırda evinizde duruyor olabilir! Soğanın iç çeperindeki zarlar Aloe Vera ile hemen hemen aynı özelliğe sahip! Yaralanmalarınızda, yanıtlarınızda bu zarları ayıklayıp hemen sıkıntılı noktanın üstüne koyun ve mucizeye şahit olun!

7. Cerrahi müdahelelerde soğan

İlginçtir soğan sadece gündelik yaralanmalarda değil, çok daha problemli yaralanmalarda hatta cerrahi operasyonlardan sonra kalan izlerin toparlanmasında da büyük bir alternatif tedavi konumunda. Yaralardan kalan izlerin kaybolmasını hızlandıran bir etkiye sahip olan soğanın bu konuda sihirli özelliklere sahip.

8. Enfeksiyona karşı soğan!

Vücudunuzdaki bir yara enfeksiyon kaptıysa, hastaneye ulaşmadan önce sizi kurtaracak bir şeylere ihtiyacınız varsa bir miktar destekle soğan size bir ilaç olabilir. Bir dilim ekmeğin üstüne sütü kaynatıp dökün, üstüne bir soğan rendeleyin ve enfeksiyonlu yaranın üstüne bastırın. 2 saat kadar bu karışımın enfeksiyonlu alanla temasını kesmeyin. 2 saat sonra enfeksiyonu bu karışımla beraber vücudunuzdan çekebilirsiniz.

9. Güneş yanıklarına birebir soğan

Güneş yanıklarına genelde ülkemizde yoğurt sürerek çare buluyoruz. Ancak asıl tedavi soğanda. Yanıklarınızın üstüne soğan dilimleri koyun ve yanığın soğanın suyunu çektiğinden emin olun. Bunun üstüne bir yumurtanın akını sürerek tedavinizi sağlayabilirsiniz.

10. Arı ve sinek sokmalarında soğan

Ülkemize arı soktuğu zaman üstüne tezek sürmekten tükürmeye kadar pek çok çılgın tedavi yöntemi önerilir ancak asıl tedavi yine soğanda. Üstelik sadece arı değil, sivrisinek sokmalarında da bir hayli etkili bir yöntem. Hayır soğanı sürmeyeceksiniz. Evinizde yaz günleri sağda solda soğan kesip koyun bir kenarlara. Arılar ve sivrisinekler soğanın olduğu yerlere yaklaşmazlar. Arı sokmasına daha arı sokmadan savunmanızı almış olursunuz!

Kanserli hücreyi 2 günde yok ediyor!

ABD’deki araştırmada, Anadolu’da yayla muzu olarak da bilinen “ışgın” isimli sebzenin kanser hücrelerinin gelişimini durdurduğu ortaya çıktı ABD’nin Atlanta Üniversitesi’nde iki aşama hâlinde yapılan deneyler fareler üzerinde gerçekleştirildi. Işgında bulunan parietin isimli kırmızı pigmentler kanser hücrelerine enjekte edildi. Sadece iki gün içinde kanser hücrelerinin yarısının öldüğü görüldü.

Pigmentlerin modifiye edilmiş bir çeşidinin de tümörlerin gelişimini azalttığı belirlendi. Araştırmadan çıkan bu bulgu yeni bir kanser ilacının da habercisi. Uzmanlar ışgından yapılmış kanser ilacının birkaç yıl içinde kanser tedavisinde kullanılabileceğini belirtiyor. Ancak her ne kadar deney sonuçları olumlu olsa da ışgının ilaca dönüştürülmesi için birçok yeni araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor. Işgın hakkında bulunan keşif bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı. İngiliz Daily Express gazetesinde “Işgın hayatınızı kurtarabilir” başlığıyla yayımlanan haber dünya basınında büyük yankı buldu.

Işgın Anadolu’da Seviliyor

Kuzukulağıgiller familyasından olan ışgının Latince ismi Rheum ribes. Işgın Anadolu’da ışkın, aşgın, aşkın, eşkin, eşgin, ıçgın, ıçkın, uçgun, uçkun, uşgun ve uşkun isimleriyle de biliniyor. Doğu Anadolu bölgesinde ise yayla muzu ve dağ muzu olarak da bilinen bu sebzeye yetiştiği yöreye göre Van muzu ve Hakkâri muzu gibi isimler de veriliyor.

Işgın, Güneybatı Asya’nın ılıman ve subtropikal bölgelerinde yetişiyor. Tozlaşması rüzgârlarla olan ve kendi cinsinin diğer türleriyle melezlenebilen ışgın tıbbi bitkiler sınıfına girdiğinden farmakolojik araştırmalarda çok sık kullanılıyor. Çiğ olarak yenen, zeytinyağlı, yumurtalı yemeği ve reçeli de yapılan ışkın oldukça farklı tariflerde kullanılıyor. Ancak Türk botanik bilimciler bilinçsiz ve uygun olmayan yöntemlerle toplanan ışgının Anadolu’da yok olma tehlikesi altında olduğu uyarısını yapıyor.

Işgın Kökünün Faydaları Neler?

Köklerinin kaynatıldıktan sonra süzülerek elde edilen suyu, sabahları aç karnına içildiğinde;

  • İştahı açar ve vücudu güçlendirir.
  • Sindirimi kolaylaştırarak mideyi rahatlatır.
  • Yüksek şekeri ve tansiyonu dengeler.
  • Mide ve bağırsakta oluşan gazların giderilmesinde oldukça etkilidir.
  • Afrodizyak özelliğine de sahiptir.
  • Kabız gidermekte başarılıdır.
  • Astım, nefes darlığı, soğuk algınlığı, ishal, hemoroid, ülser gibi vakalara da iyi gelmektedir.
  • Grip, ateşli hastalıklar, böbrek rahatsızlığı, yorgunluk, uykusuzluk, stres gibi etmenlere de büyük yararı dokunmaktadır.
  • Özellikle hamilelik esnasında oluşan lekeler için fayda sağlar.
  • Kabuklarının iç kısmını, lekeli bölgeye sürerek, vücudunuzdaki lekelerden kurtulabilirsiniz.
  • Kolesterolü düşürme de fayda sağlayan ışgın, kalp rahatsızlarının oluşmasını engellemektedir.
  • Kırışıklıkları gideren ve cildi yenileyen bitki, yaşlanmanın da önüne geçmektedir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirerek, daha sağlıklı bir bünyeye sahip olmanızı sağlar.
  • Sarılık ve havale geçiren çocukların ateşinin düşürülmesinde kullanılır.
  • Işkın otu; zengin bir vitamin ve mineral kaynağıdır.
  • Işkın çayı, idrarı sarımsı kırmızımsı bir renge boyayabilmektedir..

Işgın Kökü Çayı Nasıl Yapılır?

Bilinen hiçbir zararı olmayan ışgın kökü çayı; 100 gr temizlenmiş ve kıyılmış ışkın kökü iki bardak suya konularak yarım gün bekletilir ve suyu süzülür, 1 kg şeker eklenip kaynatılarak yapılır. Uçkun sürgünlerinin tadı hafif mayhoştur. Beyaz ve hoş kokulu çiçekleri de alkollü veya alkolsüz içecek yapımında kullanılabilmektedir.

İbrahim Saraçoğlu tırnak mantarı bitkisel tedavisi

Doğal malzemeler kullanılarak hazırlanan İbrahim Saraçoğlu ayak mantarı tedavisi ilacı düzenli olarak kullanım sonrası olumlu sonuçlar vermektedir. Ayak mantarı, uzun süreli kapalı ve dar ayakkabı kullanımı, ayaklar ıslandıktan sonra kurulanmaması ve aşırı terleme gibi durumlar sonrası ortaya çıkabilmektedir. Nemli ve sıcak ortamda yetişen mantar için ayaklar ideal bir ortamdır. Ayak mantarı tedavisi kadar ayakları mantar oluşumuna karşı korumak da son derece önemlidir.

Prof.Dr. İbrahim Saraçoğlu Aynısefa Bitkisi ile Ayak Mantarı Tedavisi

  • 2 Bardak su,
  • Aynısefa bitkisi

Yeterli miktarda Aynısefa bitkisi suyun içine atılarak ocakta 10 dakika süreyle kaynatılır. Kaynayan su ılık hale gelene kadar beklenir ve ılığında süzerek ayaklar bu suyla yıkanır. Parmak aralarını da yıkadığınızdan emin olmalısınız. İsteğe göre karışım daha fazla miktarlarda hazırlanıp ayaklar leğen içinde 15 dakika bekletilebilir. Haftada 1 yada 2 kez uygulandığında ayak mantarını tedavi eder ve mantar oluşumuna karşı ayakları korur.

Civanperçemi İle Ayak Mantarı Tedavisi

  • 1 Bardak su
  • Civanperçemi bitkisi

Yeterli miktarda civanperçemi bitkisi su ile karıştırılarak lapa haline gelmesi sağlanır. Hazırlanan karışım akşam yatmadan önce mantar oluşumu görülen bölgelere yerleştirilir ve ayak tülbent yardımıyla sarılır. 2 Gün üst üste uygulayıp 3. gün ara verip tekrar 2 gün üst üste uygulama şeklinde devam edebilirsiniz. Tedavi, ilk günden itibaren etkilerini göstermeye başlayacaktır.

Ayak Mantarı İçin Öneriler

Nemli ortamlarda yetişen mantar, sık sık yıkanan ve kurulanmayan ayaklarda görülebilir. Ayaklarınızı yıkadıktan sonra tam olarak kurulandığından emin olmadan ayakkabı yada çorap giymeyiniz. Ayakkabı tercihinde ayağı sıkmayan ve hava akışı sağlayan bir ayakkabı tercih edilmelidir. Naylon çoraplar yerine pamuklu çoraplar tercih etmelisiniz. Ayaklarınız uzun süre ayakkabı içinde kalıyorsa, gün sonunda ayaklarınızı tuzu su karışımıyla dinlendirin. Günlük olarak çorapların değiştirilmesi gerekmektedir. Tırnak bakımını aksatmadan uygulamanız gerekmektedir. Ayakta kaşıntı yapan mantar için bilinçsizce ilaçlar kullanmamalı ve mantarı kaşımamalısınız.

Feridun Kunak Ayak Mantarı Kürü

Her gün yayınlanan kendi programında birbirinden faydalı bilgiler paylaşmaya devam eden Dr. Feridun Kunak, yaz aylarının en sık karşılaşılan ayak mantarı sorunu içinde bir çözüm önerdi. Feridun Kunak ayak mantarına iyi gelen bitkilerden ve bu bitkilerden hazırlanan bitkisel kürlerden sizler için bahsetti.

Malzemeler :

  • Sıcak Su
  • 1 fincan sirke veya limon suyu

Tırnak mantarları İçin; Limon Kuru İncir Kına

Parmak Mantarları İçin; Tuz Karbonat Ozan yağı Pamuk

Tırnak mantarları İçin Uygulama

Öncelikle mantarlı kısımlar limonla ovulur. Limon yoksa suyun için sirke konarak ovulur. Sirkeli suda 10-15 dakika durulur. Ayak kurulandıktan sonra;1 kuru incirin içerisine 1 çay kaşığı kadar kına konur. Kınalı kısım mantarlı tırnağın üstüne gelecek şekilde yerleştirilir. Naylon veya sargı bezi ile sarılır .Çorap giyilir. Akşam yapılmışsa sabaha kadar beklenir.

Parmak Mantarları İçin uygulama

Öncelikle ayak parmağı, parmak araları limonla ovulur. limon yoksa sirke ile ovulur.

Ilık suyun içine 1 fincan sirke konur içine ayrıca 1 çorba kaşığı tuz ile 1 çorba kaşığı karbonat ilave edilerek karıştırılır ayaklar bu şekilde 10-15 dakika bekletilir.

Saraçoğlu Ayak Mantarı Bitkisel Tedavi

Bu Karışımla Artık İlaç Kullanmayacaksınız!

Bu olağanüstü doğal şifa deposu tarifi, bir daha asla bir eczaneye gitmemenizi sağlayacak. Bağışıklık sistemini artırmak için son derece yararlı olduğu için, gribin ve soğuk algınlığının üst düzeyde olduğu kış mevsimi için mükemmel bir çözümdür. Bu karışım evde kolaylıkla bulabileceğiniz malzemelerle hazırlanmasının yanı sıra özellikle soğuk kış aylarında doğal bir takviye ve hastalıklara karşı koruyucu olmasıyla kış kürü oldukça faydalı bir karışımdır.

Kış kürü yapılışı için gerekli malzemeler:

  • 1 adet limon ( Dilimlenmiş)
  • 1 adet orta boy kavanoz
  • 1 kavanozun yarısına kadar taze zencefil
  • Yettiği kadar organik bal

Kış kürü nasıl hazırlanır?

Öncelikle zencefilin kabuklarını soyun ve ince bir şekilde (jülyen) dilimleyin. Dilimlediğiniz zencefilleri kavanoza yerleştirin ve dilimlenmiş limonları da ekleyin. Üzerine Balı da ilave edin. Kavanozun kapağını sıkıca kapatın ve kış kürünüzü buzdolabına kaldırın. Kış kürünü kullanacağımız sırada 1 çay bardağının içerisine 1 dilim limon, hazırladığınız zencefil karışımından 1 ya da 2 yemek kaşığı ekleyin ve üzerine sıcak su ilave edip karıştırın.

Zencefil Limon Bal karışımını sıcak olarak tüketebileceğiniz gibi soğuk su veya soda ilave ederek de tüketebilirsiniz.Hazırladığınız bu karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.

Faydaları – Neye iyi gelir?

Bu kürü kış ayları yaklaşırken hastalıkların salgın olduğu bu zamanlarda tüketmeye başlarsanız soğuk algınlığı olma riskiniz azalır.

Öksürük tedavisinde kullanılır. Mide üşütmelerinde, bulantılılarda tedavi edici etkisi vardır. Gribe karşı mucizevi bir koruma sağlar. Vücut direncinizi artırır. Virüsleri etkisiz kılar. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Ses tellerini güçlendirir. Kansere karşı direnç sağlar. İştah açıcıdır.

Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar, Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir, Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic), Solunum yollarını açar, Kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışması demektir) Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.

Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır (oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur) Kalp ritminin düzene girmesini sağlar, Özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır. Baş ağrılarını giderici özelliği vardır. Kandaki kolesterolü diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,

Mutlaka deneyin. Bu şifayı herkesle paylaşın. Bilgi paylaştıkça çoğalır sağlıklı mutlu günler dileriz..

İltihaplı Eklem Romatizması Ağrılarına Bitkisel Çözüm!

Artrit, inflamasyon, kızarıklık, şiddetli ağrı ve eklemlerin bozulması ile ortaya çıkan çok yaygın bir hastalıktır.

Maydanoz ile artrit tedavisi olabilir mi?

Bu besin, mükemmel bir şifalı bitkidir ve onlarca yıldır artirit tedavisinde kullanılmıştır. Vücudunuzu iyileştirmek için vitaminler,  kalsiyum, magnezyum ve K vitamini gibi mineraller ile doludur. Bunların hepsinde artrit ile gelen iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir. Yani maydanoz iyi bir anti-inflamatuar. Bu bitkiyi yemek veya içmek, vücudunuzdaki ürik asidin daha hızlı atılmasına neden olabilir.

Ürik asit insanların eklemlerinde bu semptomlara neden olan güçlü bir asit olduğundan, bu daha az eklem sertliği ve şişmeye yol açacaktır. Kemik sağlığını geliştirdiği için bu bitki de osteoartrite yardımcı oluyor. Maydanozda bulunan kalsiyum ve folat, kemiği aşınmaya karşı korur ve osteoartriti hızlandırarak göze çarpan günlük aşınma ve yıpranmalara engel olur. Maydanoz çayının gün boyunca içilmesi artritten etkilenen eklemlerdeki iltihabı kontrol altına alarak sağlıklı olmasını sağlıyor.

Tüm şifa verici özelliklerini maydanoz çayı tüketerek daha iyi hale getirebilirsiniz.

Tümörü ve kisti önler

Maydanoz akciğerleri ve karındaki tümörlerin büyüme hızını azaltmada son derece etkili olan miristik adı verilen doğal bir bileşim içerir.

Bir araştırma maydanoz yaprağı yağının farelerde tümör büyümesini azaltabileceğini kanıtladı.

Sinir hasarını gidermektedir

Sinir hasarına genellikle nörotoksisite neden olur. Nörotoksisite, ağır metaller veya böcek ilacı gibi zararlı bazı toksik maddelerin neden olduğu beyine veya periferik sinir sistemine hasar anlamına gelir.

Bu toksinler sinir sisteminde bazı sinirleri bozabilecek veya hatta öldürecek şekilde büyük hasara neden olabilir. Sinirler çok önemlidir çünkü beynin ve sinir sisteminin diğer alanlarındaki bilgileri iletmek ve işlemek için şarttır.

Bilim adamları, maydanoz suyunun sinir hasarlarına bağlı semptomları iyileştirmede çok etkili olduğunu ispatlamayı başardılar.

İltihaplı eklem ağrılarını azaltır

İltihaplanma ve düzenli maydanoz tüketimi artrit, gut ve osteoartrite karşı yardımcı olabilir! Maydanoz, yüksek miktarda C vitamini içerir ve vücudunuzdaki CRP (c-reaksiyon protein) seviyelerini azaltmanıza yardımcı olabilir.

Maydanoz çayı nasıl hazırlanır:

Daha önce de belirttiğimiz gibi maydanozu tüketmenin en basit ve en etkili yolu çayını hazırlamaktır.

Malzemeler;

4 ila 5 dal maydanoz dalı Üç bardak su Yarım limon 1 tatlı kaşığı bal

Hazırlanışı :

Suyu kaynatın. Ardından limon ve maydanozu bir bardak veya seçeceğiniz bir kabın içine koyun. Kaynattığınız suyu da kabın içine koyun. 10 dakika dinlenmeye bırakın. Sonunda limon ve maydanozu süzüp bal ekleyin.

Hazırladığınız bu çayı sabah kahvaltıdan önce yarım fincan, akşam yemeğinden önce yarım fincan ve ağrınız dayanılmaz olduğunda yarım fincan olarak tüketebilirsiniz. Kullanmadığınız çayı buzdolabında muhafaza edebilirsiniz.

Kolesterol ve hipertansiyona doğal çözüm!

Günümüzde hipertansiyon ve yüksek kolesterol giderek yaygınlaşmaktadır. Bu hastalıklar kardiyovasküler problemlerin başlıca risk faktörleridir ve bu nedenle bu hastalıkların tedavisi çok önemlidir. Bugün size, bu iki hastalıkla savaşırken yüksek etkinlik oranı nedeniyle dünyanın her yerinde giderek daha fazla ün kazanan, kolesterol ve hipertansiyon için doğal tedavi yönteminin tarifini vereceğiz.

Yüksek Tansiyon ve Kolesterol İçin Doğal Çözüm!

En endişe verici olanı, her iki durumun da sessiz bir şekilde gelişmesi ve geliştikten sonra teşhis edilmesi. Bu rahatsızlıklarla birlikte arteryoskleroz , kalp krizi ve felç gibi durumların riski artar. Buna ek olarak, diğer vücut sistemlerinin işleyişini de etkileyebildikleri için, hastanın yaşam kalitesi bozulmaya başlar. Neyse ki, bazı doğal maddelerin özellikleri sayesinde bu koşullarla güvenli ve etkili bir şekilde mücadele etmek için bazı ev ilaçları hazırlayabilirsiniz.

Bu makalemizde zencefil, sarımsak, limon, elma sirkesi ve bal  ile yapılmış, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolün besin konsantrasyonu nedeniyle oldukça yararlı olduğu kanıtlanan bir tarifi paylaşmak istiyoruz.

Kür içeriği malzemelerin faydaları

Sarımsak;

Sarımsak bitkisel ve tıbbi yararları olduğu bilinmektedir. Sarımsak takviyesi verilenler, kan basıncı düzeylerinde önemli bir düşüş yaşadığını göstermişlerdir.

Zencefil;

Zencefil, kolestrol sentezini iyileştirmek için aktive olan bir enzim içerir.

Elma Sirkesi;

Elma sirkesi, vücudun pH seviyelerini dengeler ve normalleştirerek çalışır.

Bal;

Bal, kalsiyum, potasyum, sodyum ve B vitamini gibi besin maddeleri açısından zengindir. Bu besinler, kolesterolün kandan ayrılmasını ve kan damarlarına girmesini önleyerek kolesterole karşı savaşıyor.

Limon;

Taze limon suyu, hipertansif hastalar için faydalıdır. Limon kan damarlarını yumuşatarak ve esnekliği arttırarak kan basıncını düşürmeye yardımcı olur. Buna ek olarak, bu katkı maddelerinin, kolesterolü, hipertansiyonu ve yüksek tansiyonu düşürmesinde sahip oldukları tüm faydalara, diğer pek çok sağlık faydası sunar.

Bu tedavi yöntemi ile artık sürekli ilaç içmek zorunda kalmayacaksınız. %100 doğal ve süper ekonomik bir yöntem olan mucizevi karışımın tarifine geçelim..

Kür nasıl hazırlanır?

Malzemeler;

  • Küçük bir parça rendelenmiş zencefil
  • 1 diş ince rendelenmiş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı organik elma sirkesi
  • 1 tatlı kaşığı organik bal
  • 1 fincan limon suyu

Evet gerekli malzemeleri temin ettiyseniz yapılışına geçelim.

Hazırlanışı;

Bütün malzemeleri blenderde karıştırın ve tamamen homojen olana kadar devam edin. Buzdolabında 5 gün boyunca bekletin. Kahvaltıdan önce bir yemek kaşığı ve akşam yemeğinden önce de bir yemek kaşığı alın. Günde 3 çorba kaşığından fazla tüketmeyin.

Bu karışım ile kolesterol ve hipertansiyon değerleriniz şaşırtıcı bir şekilde normale dönecektir. Bu doğal karışımın yanında sağlıklı beslenme, düzenli spor ve sağlıklı bir yaşamaya özen göstermek vücut sağlığınız için önemlidir. Unutmayın kolesterol ve hipertansiyon değerlerinizi düzenlemek yerine yaşam biçiminizi düzenlemek en doğru olan yöntemdir.

Mide Yanmasına Doğal Çözümler!

Saglikhaberleri.com – Ciddi boyutlara varmayan mide yanmasının tedavisi genellikle asit salgısını engelleyerek midedeki asidi nötr hale getiren anti asitlerdir. Ancak reçetesiz satılan bu ilaçları doktora danışılarak ve doktor gözetiminde kullanılması şarttır. Aynı zamanda günümüzde aşırı mide yanması ve reflü tedavisinde pek çok endoskopik müdahale yapılabilmektedir.

Bir iki yudum süt için

Mide yanmasına ilginç bir şekilde iyi gelen sütü yanma hissedildikten sonra bir iki yudum içmek gerekiyor. Laktoz intoleransı olanlar için laktozsuz süt önerilirken ülseri olanların sütü uzun vadede tüketmemeleri gerekir.

Karbonatlı su için

Karbaonat, mide yanmasına ve hazımsızlığa karşı oldukça etkili bir maddedir. karbonat midedeki hidroklorik asidin etkisini azaltarak yanmayı süratle azaltacaktır. Yarım kaşık karbonatı suya karıştırıp bu karışımı 2 saat arayla tüketebilirsiniz. 1 gün içinde 7 dozdan fazla kullanılmamalıdır. 60 yaş üstü kişilerin kullanmaması önerilmektedir.

Yemekten sonra papatya, meyan kökü veya kekik çayı

Yemek yedikten hemen sonra içilen papatya ve meyan kökü çayı gıda asitlerini engelleyerek midede yanma oluşumunu engelleyecektir. Kekik çayı ise sindirimi kolaylaştırarak mideyi rahatlatır.

Zencefilli bal ya da zencefil çayı

Bir tatlı kaşığı bala taze ya da kuru zencefilden bir çay kaşığı ekleyin ve yutun. Ya da bir bardak sıcak suya zencefil ve bal karıştırarak için. Farkı göreceksiniz…

Sakız çiğneyin

Mide asidinin etkisini azaltan ve sindirimi rahatlatan sakızın yemeklerden sonra (özellikle şekeriz) yarım saat çiğnenmesi mide yanmasını önleyecek ve olacaksa da etkisini azaltacaktır.

Her gün bir kaşık tarçınlı bal

Mide asidi ve ülser için geleneksel olarak kullanılan balı az bir tarçınla karıştırarak yemek midenizi sakinleştirecektir.

Muz ve kavun yiyin

Muz ve kavun yemenin mide yanmasının etkisini azalttığı gözlenmiştir.

Midenize masaj yapın ya da yürüyüşe çıkın

Mide yanması gaz kaynaklı ise, sırtınızı dik tutacak şekilde oturup midenize dairesel hareketlerle masaj yapabilirsiniz. Ya da ağır ve sakin bir şekilde yürüyüş yaparak rahatlama sağlayabilirsiniz.

Elbette mide yanmasında bu çözümler düzenli bir tedavi şeklinde uygulanmamalı ve mide yanması gibi sorunlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır. Zira daha ciddi rahatsızlıkların belirtisi olabilir.

Vücudunuza Lahana Yapraklarını Neden Sarmalısınız?

Pek sevmiyor olabilirsiniz ancak bu bilgileri öğrendikten sonra evinizden lahanayı eksik etmeyeceksiniz. Lahana yaprakları vücudumuzda pek çok hastalık için bir mıknatıs gibidir. Tiroid bezi sorunları, baş ağrısı ve diğer belirli durumların tedavisi için çok yararlıdır. Bazı yörelerde “Fakir doktoru” diye isimlendirilecek kadar yararlı bir sebze olan lahananın faydalarını şöyle sıralayabiliriz:

Kansızlığı giderir, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. İdrar söktürür, mide ve bağırsak yaralarını yumuşatır. Kabızlığı giderir. Vücudu, hastalıklara ve kansere karşı korur. Göğüs ucu çatlaklarını giderir. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Romatizma, siyatik, lumbago ve apselerde yararlıdır. Ses kısıklığını giderir. İştah açar. Zayıflamaya yardımcı olur.

1-Baş ağrısı için

Başınız ağrıyorsa başın üst kısmına taze lahana yaprakları yerleştirin. Üzerine lahana yapraklarını tutması için bere, şapka, vs. giyin. Ağrının azaldığını hissettiğinizde lahanaları çıkarabilirsiniz. Sabahları baş ağrısı ile uyanıyorsanız, uyumadan önce başınıza lahana yaprağı sarmak da bir çözüm olacaktır.

2-Göğüslerdeki süt ağrısı için

Anneler bilir, emzirme dönemlerinde memelerinizdeki ağrı bazen çekilmez olur. Memedeki sütün tamamen boşalamaması annelere dayanılmaz saatler yaşatır. Bu acıyı yok etmenin yolu lahana yapraklarından geçiyor. Soğuk su ile yıkadığınız lahana yapraklarının sapını kesin, ortadan ikiye bölün. Sonra sütyeninizin içine, memenizi kavrayacak şekilde yerleştirin. Yapraklar ısınana kadar (yaklaşık 20 dakika) bekleyin ve çıkarın. Ağrınızın azaldığını göreceksiniz. Bu işlemi sabah – akşam tekrar edebilirsiniz.

3-Tiroid bezleri için

Tiroid bezi hormonu büyüme, metabolizma ve sindirim sistemi işleyişinde çok önemlidir. Tiroid beziniz normal olarak çalışmıyorsa, lahana yapraklarını boğazınıza sarın. Üzerini bandajlayın. Gece bu şekilde uyuduktan sonra, sabaha lahanaları çıkarın.

4- Eklemlerde, dizlerde ve ayak bileğindeki morluklar ve ağrılar için

Lahananın içerisinde bulunan antioksidanlar ağrıyı önler ve şişkinliği giderir. Lahananın içerisinde bulunan mineraller eklemlerde oluşan ağrıları engellediği gibi vücudunuzda veya herhangi bir yerinizde oluşan ödemin de giderilmesine yardımcı olur. Peki lahana bu tedavilerde nasıl kullanılır?

Malzemeler;

  • Aliminyum folyo
  • Lahana
  • Merdane
  • Gazlı bez

İlk olarak lahananın yapraklarını tek tek ayırın. Daha sonra iyice yıkayın ve kurumasını bekleyin. Daha sonra lahana yapraklarını merdane yardımıyla tek tek düzleştirin. Böyle yaptığınızda lahananın suları da çıkmış olacaktır. Daha sonra lahananın yapraklarını alüminyum folyoya sarın ve fırına sürün.

Öksürüğü Bıçak Gibi Kesen Doğal Formül!

Soğuk algınlığı, grip, amfizem, alerji, kronik bronşit ya da sigara gibi pek çok neden öksürüğe yol açabilir. Öksürüğün kaynağı ne olursa olsun, bazı bitkiler öksürüğü hafifletmekte yardımcı olabilirler. Bitkilerin bir kısmı ciğerlerdeki mukus veya balgam birikmesi ile ilişkili öksürüklerde etkiliyken, bir kısmı da kuru öksürüğü tedavi etmek için önerilir.

Öksürük için kullanılabilecek şurup, pastil ve göğüs losyonu şeklinde satılan çeşitli bitkisel ürünler de bulunmaktadır. Bitkiler rahatlama sağlayabilir ancak öksürüğün tam olarak tedavi edilebilmesi için ilk önce neden kaynaklandığının teşhis edilmesi ve sonra da buna uygun bir tedaviye başlanması gerekir. Bunlar da ancak doktor muayenesiyle mümkündür.

Bu makalemizde hastalıktan sonra sizi rahatsız eden, bazen de gıcık olarak gelen öksürüğü geçirebileceğiniz doğal yollardan bahsetmek istiyoruz..

Adaçayı

Tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların kolay atılmasını sağlar. Sindirim sistemini düzene sokar. Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. Ayrıca hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir.

Limon

Baş ağrısına karşı faydalı olan bu şifalı bitki, boğaz, bademcik iltihaplarına, grip, nezle gibi hastalıklara karşı limon çayı veya nane-limon çayı şeklinde kullanılarak da faydasını gösterir. Kas ağrıları, romatizmal ağrılara karşı da kullanılabilir. Ayrıca nane ile hazırlanan çayı şeklinde tüketildiğinde gribal enfeksiyonlara, soğuk algınlıklarına, boğaz ağrılarına ve halsizliğe karşı faydalı olduğu gibi, limonata olarak tüketildiğinde ise stres, yorgunluk ve susuzluğa karşı iyi gelir.

Boza

Bünyesinde A ve B vitaminlerinin dört türü ile C ve E vitaminleri de bulunuyor. Mayalanması sırasında ürettiği laktik asit ise ender gıda maddelerinde bulunuyor ve bu değerli asit türünün hazmı kolaylaştırıcı etkisi var. Süt yapıcı özelliği nedeniyle hamile bayanlara ve vitamin kaynağı olarak sporculara tavsiye ediliyor. İçinde ilk başta yüzde 20 şeker olsa da daha sonra yüzde 8’lere kadar düşüyor. İçindeki yağ oranı da sıfır. Bağırsak florasını düzenler. İçindeki aktif mayalarla probiyotik özelliği vardır. Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler, sporcular ve kilo almak isteyen kişilerin kullanımı için uygundur. Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden besleyici özelliği nedeniyle “sıvı ekmek” olarak anılır. Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır. Öksürük tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir..

Ebegümeci (Hibiscus)

Ebegümeci faydaları bilinmekle birlikte, ciltteki çıban ve yaraların ağrılarını dindirmek için kullanılır. Göğsü yumuşatır, balgam söktürür, nefes darlığına iyi gelir ve  öksürüğü keser. Bu yüzden bu soğuk kış aylarında bolca tüketilmelidir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlaması da faydaları arasındadır. Kabızlık gibi bağırsak sorunlarını giderir. Bağırsakları rahatlatır, kolay bir sindirim sağlar. Sindirim sistemini rahatlatır. Mide bulantısı ve kusmaları önler ve gastrit, ülser, mide ağrılarını dindirir. Ateş düşürücü etkisi vardır, bu şekilde vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, grip, öksürük, bronşit, nefes darlığı tedavisinde kullanılır. Ayrıca akciğer kanseri tedavisinde kullanılan bu şifalı bitki cildi kırışıklıklara karşı da korur.

Fesleğen

Ağızda çıkan yaralar veya pamukçuk bu bitkinin ağız banyosu yoluyla tedavi edilebilir. Ayrıca migren, baş ağrıları, epilepsi ve boğmaca rahatsızlıklarına karşı da kullanılabilir.Arı, akrep sokması, böcek ve sinek ısırıkları durumlarında ağrıyı dindirmek için 1 tatlı kaşığı bitki, 2 bardak suyla 10 dk. kaynatılır. Soğuması beklenerek arı sokan yere sürülür.Bağırsak gazları, hazmı kolaylaştırıcı ve iştah açıcı etkileri için 20 gr. kuru fesleğen, 1 lt. suda kaynatılır ve günde 3 kez birer bardak içilir.

Havuç

Kuvvet verir, vücuttan kaybolan mineralleri yerine koyar, kansızlığa karşı iyi gelir, hemoglobin ve eritrositleri çoğal­tır. Cildin asit oranını dengeleyen havuç sayesinde vücut tazelenir, yenilenir ve güzel bir görünüm kazanır. Gaz söktürücü, idrar arttırıcı etkilerinin yanı sıra bağırsağın dostu olması da havuç faydaları arasındadır. Yani hem bağırsaklara yumuşaklık verir ve hem de mide ve bağırsaklara karşı yararlıdır. Yüksek lif içeriği nedeniyle kabızlık sorununa çözüm sağlar. Öksürüğe iyi gelmesi, balgam söktürmesi, astım, bronşit gibi rahatsızlıkları önlemesi ve halsizliği gidermesi de faydaları arasında sayılabilir. Düşük tansiyon sorununa karşı da bu şifalı bitki tüketilmelidir. En az 4 ya da 5 havucun suyu sıkılır. Biraz su ile seyreltildikten sonra içilir. İçerisine biraz da bal eklenerek günde 3 ya da 4 kere içilebilir.

Keçiboynuzu

Balgam söktürücü gücü, öksürüğü kesici etkisi, bronşit, nefes darlığı ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Keçiboynuzu yararları arasında, akciğer kanserini büyük ölçüde önleme gücüne sahip olduğu gibi mide ve bağırsak hastalıklarına da iyi gelir.

Osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı olan kişilerin kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir. Kemik ve zeka gelişimi için tüketilmesi faydalı olan bu yararlı bitki, şişmanlatıcı etkisi ve kan yapması özellikleri için de kullanılabilir. Özellikle iktidarsızlık sorunu çeken erkeklerin tüketmesi önerilir. Bir litre suya 4-5 adet keçiboynuzunu katıp, su yarım litreye düşene kadar kaynatın. Sonra süzerek günde 3 öğün birer çay fincanına birer çay kaşığı süzme bal ilavesiyle için.

Tiroid probleminize doğal çözüm!

Cevizi kırdıktan sonra içinden çıkan perde görünümlü kabuklar görünüm itibari ile zaten akciğere benziyor ve şimdi tarifini vereceğimiz bu kabuklarla yapılan kür hem akciğeri temizliyor hem de tiroit problemlerini gideriyor. Sağlıklı nefes alıp vermek için ceviz perdesi suyunu evde hazırlamak çok kolay.

Ceviz ve Ceviz Perdesi İle Tiroit Tedavisi

Tiroid bezi, metabolizma dengesinde çok önemli bir rol oynar. Salgıladığı hormonlardan en önemlileri olan ikisi, bedenimizdeki tüm biyokimyasal işlemlerin düzenliliğini ve devamlılığını sağlar. Problemler, tiroid bezinin çok (hipertiroidizm) ya da az çalışmasından (hipotiroidizm) kaynaklanır, duygusal ve bedensel rahatsızlıklara yol açar. İşte bu rahatsızlıkların önüne geçme adına ceviz ile tedavi yöntemini uygulayabilirsiniz.

Tiroitler Vücutta Ne İşe Yarar?

Tiroitleriniz sizin sigortanızıdır. Endokrin sisteminiz bozulursa, her şeyiniz bozulur. Hekiminizin size gösterdiği yol esastır fakat yinede tiroitlerinizi aldırmamanızı öneririz. Kalan ömrünüzü sağlıksız ve huzursuz geçirmemek için bıçak altına yatmayın. Tiroidin en büyük ilacı cevizdir.

Tiroid İçin Faydalı Ceviz Kürü

Kabuğu ve perdesiyle birlikte 25 tane cevizi bir litre suyun içinde 5 gün tutun. Hazırlanan sudan sabah akşam birer fincan içip, cevizleri de yiyin. Bu uygulamayı her gün yaparsanız birkaç hafta içinde kendinizdeki değişikliği fark edeceksiniz.

Tiroit hastaları, hakiki ceviz yağını tiroid bölgesine sürün her gece üstünü streçle kapatın 20 gün uygulayın 1 hafta ara verin, ve 20 gün daha devam edin 3 ay boyunca tekrarlayın. Cevizin içindeki perdelerden 50 adet perdeyi alın. 1 litre suya koyun ve ağzını kapatın. Kapalı yerde 7 gün bekletin; her gün 1 fincan bu sudan için. 20 gün boyunca birer hafta ara vererek uygulayın.

Bundan başka ceviz arasındaki ince perdeden 25, 30 adetini bir litre suda bekletin ve onu da aynı şekilde her gün tüketirseniz tiroid için faydasını göreceksiniz.

Hipertiroiti olan kişiler, dereotu ve tere otunu aşırıya kaçmadan tüketmeli, bunun yanında bol miktarda maydanoz ve roka da yemelidir. Cevizin reçelini ve cevizin kendisini tüketin

Ceviz Perdesi Suyunun Faydaları

En az ceviz kadar cevizin iç kabuklarının faydaları ise şöyle:

  • Öksürük için ceviz perdesi çayını tükettiğinizde öksürüğün kesildiğini göreceksiniz.
  • Bu çay aynı zamanda kanı temizliyor.
  • Astım rahatsızlığı olanların tüketmesi öneriliyor.
  • Ceviz perdesi suyu, iyi bir balgam söktürücü olarak biliniyor.
  • Bu su aynı zamanda bağışıklığı güçlendiriyor, vücuttaki mikropları öldürüyor.

Ahmet Maranki Tiroid İçin Tavsiyeler

Tiroid için Adaçayı Kürü

Adaçayını her gece yudum yudum için, aynı zamanda gargarasını da yapın. Üç hafta boyunca buna devam edin. Bir hafta ara verdikten sonra tekrar ayın kürü yapın.

Tiroid Hastaları İçin Beslenme Önerileri

Şu besinler tiroid hastalarına önerilmez. Lütfen bu yiyeceklere karşı ölçülü olunuz.

  • Brokoli
  • Lahana
  • Kırmızı ve karalahana
  • Brüksel lahanası
  • Karnabahar
  • Soya
  • Ispanak
  • Yerfıstığı
  • Böğürtlen
  • Turp
  • Darı
  • Şeftali

Kansızlığa Karşı En Doğal Çözüm!

Uzmanlar, C vitamini sayesinde kansızlığın etkilerinden kurtulmanın mümkün olduğunu söylerken meyve suyu tüketmenin önemini vurguluyor

Vücudumuzdaki kanın azalmasıyla ortaya çıkan kansızlık ve beraberinde gelen demir eksikliği yaşam kalitemizi azaltıyor. Demir eksikliğinin özellikle çocukların zihinsel gelişiminde önemli bir rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek olup besinlerden alınan demirin emilimi için meyve suyu tüketilmesi gerekiyor.

kansizliga karsi en dogal cozum 1 Kansızlığa Karşı En Doğal Çözüm!

Erciyes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç kansızlığı ‘Kandaki hemoglobin miktarının azalması ve buna bağlı olarak demir eksikliği’ olarak yorumluyor. Prof. Dr. Neriman İnanç demir yetersizliğinin genellikle büyümenin çok hızlı olduğu çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıktığına da dikkat çekiyor.

kansizliga karsi en dogal cozum 2 Kansızlığa Karşı En Doğal Çözüm!

Kansızlık en çok kimlerde görülür?

“Dünyada her 5 erkekten biri, her 3 kadından biri, her 5 çocuktan biri kansızlık problemi yaşıyor.” diye konuşan Prof. Dr. Neriman İnanç, şunları söylüyor: “Gelişmiş ülkelerde 0 – 5 yaş arası çocuklarda kansızlığa rastlanma sıklığı yüzde 4 ile 20 arasında iken az gelişmiş ülkelerde aynı yaş grubunda bu oran yüzde 80’lere kadar çıkıyor. Ülkemizde bu oran yüzde 50 gibi epey yüksek bir değerdedir.”

kansizliga karsi en dogal cozum 3 Kansızlığa Karşı En Doğal Çözüm!

Kansızlıkta C vitamininin önemi

Demirin hem hayvansal hem de bitkisel besinlerde bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Neriman İnanç, “Besinlerdeki demirin tamamı vücutta emilemez. Aldığımız demirin yararlı olabilmesi için C vitamini içeren besinlerle birlikte tüketmeliyiz. Bu nedenle vitamin alımını artırmak için meyve suları iyi bir kaynaktır. Özellikle C vitamini içeren portakal suyu, ananas suyu, greyfurt suyu ve limonata gibi meyve sularının tüketilmesi demir emilimini artırır” dedi.

kansizliga karsi en dogal cozum 4 Kansızlığa Karşı En Doğal Çözüm!

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun Kansızlığa Karşı İncir Kürü

Yeterli ve dengeli beslenememek sonucu oluşan demir eksikliği, kansızlığın veya diğer adı ile aneminin en önemli nedenidir. Çeşitli nedenlerle, vücudun demir emiliminin azalması da kansızlığa neden olur. Böyle bir durumda, demir ve C vitamini açısından zengin besinler tüketilerek demir eksikliği veya kansızlık durumu giderilmeye çalışılır.

Kan yapıcı gıdalar olarak, üzüm, dut ve keçiboynuzu pekmezi, arı poleni, bal, oldukça faydalıdır. Ancak, vücudun demir emilimini azaltan, çay, kahve, sigara, alkol ve asitli içeceklerden de uzak durmak gerekir. Ayrıca, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun, kan yapıcı bitkisel tedavisi ile de kansızlığa çare bulabilirsiniz.

kansizliga karsi en dogal cozum 5 Kansızlığa Karşı En Doğal Çözüm!

Kansızlığa İyi Gelen İncir Kürü:

Yarım litre su, 8-9 adet incir.

Kaynamakta olan yarım litre suyun içine, 8-9 adet inciri atın ve kabın ağzını kapatarak 7 dakika kısık ateşte kaynatın. Sonra ocağın altını kapatın ve karışımın ılımasını bekleyin. Ilıdıktan sonra karışımı süzün. Günde 2 veya 3 kez, öğünlerden 15 dakika önce, aç karnına 1 bardak bu karışımdan için. (Yarım litreyi 2 veya 3 e bölüyorsunuz. Her seferde yarım litre içmiyorsunuz.)

Öksürük ve bronşiti tarihe karıştıran muhteşem 3’lü

Şimdiye kadar bronşit geçirmişseniz, tedavinin ne kadar zor olduğunu bilirsiniz. Daha da kötüsü, solunum yolu tıkandığından, basit günlük aktivitelerinizde zorlanırsınız. Bronşit, basit bir soğuk algınlığı olarak başlasa da, bronşiyal tüplerinizin astarının iltihaplanması, kalın, renksiz mukus akıntısı ile şiddetli öksürmeye neden olur. Tedavi edilmediği takdirde bronşit, akciğer dokusuna telafi edilemeyecek zararlar verebilir. Bu durum birkaç gün içinde kendiliğinden geçse bile, kuru öksürük kelimenin tam anlamıyla haftalarca sürebilir.

Öksürük Nasıl Geçer?

Konvansiyonel tıp, tedavi olarak bol miktarda dinlenme, çok miktarda sıvı içme, sigaradan kaçınma ve muhtemelen öksürük şurubu önerecektir. Ancak durum kronikse, oral steroidlere (iltihabı azaltmak için) ve ek oksijene ihtiyacınız olabilir. Öksürük şurupları ve haplar, hasta olduğunuzda işe yarayabiliyor. Ancak evde hazırladığınız karışımla, hasta olmamak mümkün. Hem de tadı acı gelen öksürük şuruplarını içmek zorunda kalmayacaksınız.

En iyisi de karışımın tadının öksürük şurubuna nazaran harika olması. Kış kendini yavaşça hissettirirken, bu karışıma ihtiyacınız olacak. Denemekten zarar gelmez!

Bronşit İçin Doğal Çözüm

Bronşit için önereceğimiz bu karışım, boğaz ağrısını geçirmek ve kuru öksürüğü dindirmek için dünyanın en güçlü içeriklerinden bazılarını içerir.

Muz ve balın birbirleriyle muhteşem uyumu ve sağlığınıza faydası sayesinde, bronşit ve kuru öksürükten kurtulacaksınız.

Malzemeler:

  • 2 su bardağı ılık su
  • 2 adet olgun muz
  • 2 yemek kaşığı organik bal

Hazırlanışı:

Muzları soyun ve tahta kaşıkla ezin (Muzları metal kaşıkla ezmeyin. Metal ile meyve temas ettiğinde, meyve çabuk bozulabiliyor ve sağlığınıza da zararlı). Ezilmiş muzları seramik veya cam bir kâseye koyup üzerine ılık su ilave edin. 30 dakika dinlendirin. Karışım soğuduktan sonra üzerine bal ilave edin. Karışımın iyice soğuduğundan emin olun çünkü bal, sıcak su ile temas etmesi halinde besleyiciliğini yitirecektir. Öksürük ve bronşite karşı doğal karışımımız hazır! Günde dört kez en fazla 100 ml olması şartıyla karışımı için. Unutmayın ki karışımı haftada beş gün içmeniz gerekiyor ve verdiğimiz tarif sadece bir gün için.

Muz:

Muz inanılmaz bir besindir. Vitaminler, phytonutrientler, protein, karbonhidratlar, lifler ve hatta antioksidanlarla doludurlar. Özellikle, muzda iki güçlü antioksidan, dopamin ve kateşinler bulunur. Araştırmalar, dopamin genellikle ruh halinizi iyileştirmekle ilişkili iken araştırmalar, muzda dopaminin kan-beyin bariyerini geçmediğini, ancak hastalığınız olduğunda tam olarak ihtiyacınız olan güçlü bir antioksidan olduğunu gösteriyor

Oregon Devlet Üniversitesi’ndeki Linus Pauling Enstitüsüne göre, muzlar manganezin en iyi kaynaklarından biridir. Bu gerekli besin , bronşit süresince tehlikeye giden akciğer dokusu için gerekli olan yara iyileşmesini destekler .

Bununla birlikte, daha heyecan verici olan şey, bu araştırmanın, mangan süperoksit dismutaz (MnSOD) adı verilen bir enzimin, tüm hücrelerinizdeki solunum ve enerji üretiminin biyokimyasal süreçlerinden sorumlu olan mitokondriyadaki temel antioksidan enzim olduğunu gösteriyor olması. Çünkü araştırmacılara göre çalışmaları bu enzimin akciğerlerde olmak üzere, bir anti-inflamatuar  olarak önemli bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.

Muz ayrıca banana lectin veya BanLec adı verilen bir protein içerir. Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden yeni yapılan çalışmalar, bu proteinin, başıboş virüsleri “temizlemek” için biyolojik bir bariyer oluşturduğunu ve böylece de zararsız hale geldiğini gösteriyor. Araştırmalar, BanLec’in şeker molekül zincirlerine yapıştığını gösteriyor çünkü heyecan vericidir; dünyanın en ölümcül virüsleri aynı şekildeki mangan lektin türüyle kaplıdır.

Bal:

Bal başarılı bir şekilde çeşitli rahatsızlıkları tedavi eder, ancak bronşit gibi inatçı öksürükleri tedavi etme özelliği ile özellikle iyi bilinmektedir . Archives of Pediatrics & Adolescent Medicine’de yayınlanan bir araştırmaya göre , araştırmacılar, kara böğürtlen balının sadece bir gece dozunun, yaygın bir öksürük baskılayıcı olan dekstrometorfan’dan daha etkili olduğunu gösterdi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) balı boğazını kaplayan ve tahrişi yatıştıran şekerli bir sıvı olan güvenli, etkili, doğal bir koruyucu bile denir.

Bal aynı zamanda iyileşme için yararlı olan B6, tiamin, niasin, riboflavin, pantotenik asit ve bazı amino asitler gibi harika bir vitamin kaynağıdır. Ayrıca kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum, sodyum ve çinko gibi çeşitli mineralleri içerir ve bunların hepsi de iyileşmenizi sağlar. Manuka balı normal minerallerden daha yüksek oranlarda bulunur ve bu da hastalıkların tedavisinde daha da güçlü hale getirir.

Su:

Hasta olduğunuzda su özellikle önemlidir, çünkü ateşiniz olduğunda vücut ısısını düzenlemeye yardımcı olur. Ayrıca, herhangi bir toksin, bakteri veya virüsün temizlenmesine de etki eder.

Eklem Ağrılarına Son Veren Elma Sirkesi Yumurta Kabuğu Tedavisi

Birçoğunuz pahalı ve vücudu yoran, yan etkileri olan ilaçlar kullanmayı alışkanlık haline getirdiniz bile ama eskiden yani eczanelerin ve ilaç firmalarının her köşeye kurulmadığı tarihlerde insanlar tedaviyi doğal yöntemlerle sağlıyordu. Biz de size eskiden ninelerinizin babaannelerinizin bildiği bir yöntemden bahsetmek istiyoruz.

Eklem ağrılarını gideren elma sirkesi yumurta kabuğu tedavisi

Kemiklerin birbirine sürtündüğü eklem bölgelerindeki ağrılar özellikle belli bir yaştan sonra dayanılmaz bir acı haline gelmeye başlar.

Japonya’da doğan bu “Eklem ağrılarını gideren elma sirkesi yumurta kabuğu tedavisi” samuray savaşçıları tarafından oldukça sık kullanılmaktaydı. Çünkü onlar sirke ve yumurta kabuklarının karışımı ile oluşan bol kalsiyumlu karışımın eklemler için ne kadar faydalı olduğunun farkına varmışlardı. Bunun nedeni yumurtada çokça bulunan protein, vitamin ve kalsiyumun vücudumuzdaki kemikleri ve bağışıklık sistemimizi çok iyi güçlendirilmesidir.

Bu Doğal İçecek İle Kemiklerinizin Sağlığını Geliştirin!

Yumurta kabuğu yaklaşık 1800 mg kalsiyum ihtiva ettiği tahmin edilmektedir. Vücudumuzun günde ihtiyaç duyduğu kalsiyum ise 400 mg, bu nedenle bu içecek size en az 5 gün yetebilir.

Öte yandan, sirke ile yumurta karışımının zayıf ve kırılgan kemikleri güçlendirmesinin nedeni, sirkenin kalsiyum emilimine yardımcı olmasıdır. Sonuç olarak, yumurta sarısı vücudumuz için iyi bir D vitamini kaynağıdır.

Kemikler İçin Samurai İçeceği

Eklem ağrılarını gideren elma sirkesi yumurta kabuğu tedavisi için gerekli malzemeleri sıralayalım.

Malzemeler;

  • 1 Adet köy yumurtası
  • 150 ml organik elma sirkesi

Hazırlanışı;

Köy yumurtasının kabuklarını temizlenene kadar iyice yıkayın. Küçük bir kavanozun içerisine koyduğunuz sirkeye yumurtayı bırakın. Bir hafta kadar bekledikten sonra sirke, yumurtanın kabuğu tamamen eritecektir. Bu süreden sonra kabukların dışında, kalan tek şey sadece zar ve içerisindeki kısımdır. Zarı ayırın ve yumurtayı sirkenin içerisine dökün. Homojen bir yapı elde edene kadar her şeyi iyice karıştırın. Kalan sirkenin üzerine seyreltmek için 1 su bardağı kadar su ilave edin.

Nasıl tüketilir?

Eklem ağrılarını gideren elma sirkesi yumurta kabuğu tedavisi için karışımımız hazır. Eklem ve diz ağrılarınızı gidermek için günde 3 kere 1 yemek kaşığı kadar bu karışımdan için. Ağrılarınız 10 güne kalmadan hissedilir derecede azalacaktır. Merdiven çıkarken hissettiğiniz ağrı ve acıların azaldığını tecrübe edinmek size moral olacaktır.

Sirke Yumurta Kabuğunu Nasıl Eritir?

Yumurtanın kabuğu “kalsiyum karbonat” adı verilen ve asitlerin hareketine karşı çok duyarlı bir bileşik ile oluşturulur. Ve sirke (aynı salata eklenir) bir asittir (asetik asit denir). Yumurtayı sirke koyduğumuzda kabuktaki kalsiyum karbonat, sirke asidi ile kimyasal reaksiyona girer. Bu reaksiyon korozyon veya denatürasyon olarak adlandırılır. Ve herhangi bir kimyasal reaksiyonda olduğu gibi, ilk maddeler kaybolur ve yeni maddelere dönüştürülür. Oluşan bu yeni maddelerden biri de bir gazdır ve bu yüzden sirke batırdığınızda yumurta yüzeyinde kabarcıklar göründüğünü görüyorsunuz.

Doğal Yumurta Kabuğu Zarının Etkisi Nedir?

Amerika, Kanada başta olmak üzere ve birçok Avrupa ülkesinde son yıllarda NEM (Naturel Eggshell Mambrane) yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarı kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar NEM’in yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarının, doğal bir polimer olması nedeni ile içinde birçok faydalı bileşeni taşıdığı ayrıca proteinden zengin olmasının da etkisi ile kireçlenme tedavisinde ağrı ve tutukluğu gidermeye yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bu durumda da Yumurta Kabuğu Zarının erken osteoartrit vakalarında faydalı olabileceği ile ilgili veriler bulunmaktadır.

Eklem ağrısı çekenlerin daha sağlıklı bir yaşama kavuşmaları için bu makaleyi lütfen paylaşın..!

Yıllardır Etkisi İspatlanmış Ev Yapımı 8 İlaç

Kış aylarında yağmur ve soğuk hava sebebiyle bağışıklık sistemimiz zayıflar ve vücudumuz farklı sağlık sorunlarına karşı savunmasız hale gelir.Sağlık Haberleri olarak bu sağlık sorunlarına karşı evde rahatlıkla yapabileceğiniz pratik ve doğal reçeteleri hatırlatmak istiyoruz. Bu doğal reçeteler kışa girmeden bağışıklık sisteminizi güçlendirerek, sizi hastalıklara karşı koruyacak ve sizi kışa hazırlayacaktır.

1. Soğuk su ile gargara

Hepimiz iyot veya soda çözeltileri ile gargara yapmaya alışkınız. Bilimsel bir deney sırasında, bazıları gargara için iyot çözeltisi kullanırken, bazıları soğuk su kullandı. Sonuç olarak, soğuk algınlığına yakalanma riski, su kullananlar için 3 kat daha düşük çıktı.

2. Kulak enfeksiyonlarında sirke ve ispirto karışımı

Doktorların kulak enfeksiyonlarını iyileştirmek için çok iyi bir önerisi var. Kulak enfenkiyonları için beyaz sirke ve ispirtoyu 1/1 oranında karıştırmanız gerekiyor. Bu karışımdan 1’er çay kaşığı her kulağa boşaltın ve kulaklarınız ısındıktan sonra çözeltinin kalıntılarını temizleyin.

3. Dişleri güçlendiren ve beyazlatan sebzeler

Havuçların dişlerinizi güçlendirip beyazlattığını herkes bilir. Bununla birlikte brokoli ve salatalık da doğal diş temizleyicilerdir. Bu sebzeler potasyum,  A ve K vitaminleri ve antioksidanlar açısından zengin sebzelerdir.

4. Migren için buz kütlesi

Bu tarifi ilk kez 1849’da uygulanmıştır. Boynunuza veya ense kökünüze koyacağınız bir buz parçası migren ağrınızı hafifletecektir. Ayrıca stres kaynaklı zonklama şeklindeki baş ağrınızı da ortadan kaldıracaktır.

5. Siğilleri yok etmek için sarımsak

Su ile taze sarımsak siğiller yok etmek için iyi bir çözümdür. Sarımsak içerdiği pek çok maddenin yanı sıra sağlığınız için yararlı iki ana bileşene sahiptir: allisin ve dialil sülfit. Birkaç diş sarımsağı doğrayın ve kaynamış suyun içerisine bir süre bekletin. Karışımı pamuklu bir ped içerisine koyarak siğil bulunan bölgeye sarın.  Bu uygulamayı, siğiller kaybolana kadar birkaç kere tekrarlayın.

6. Öksürük şurubu yerine bal

Öksürükten kurtulmak için, yatmadan önce 30 dakika ara ile 2 çay kaşığı organik bal yiyin. Araştırma sonuçları balın öksürüğü iyileştirmek için şuruplardan daha etkili olduğunu göstermektedir. Bal öksürük semptomlarını gidermek için daha iyidir ve ayrıca daha iyi uyumanıza yardımcı olur.

7. Mantarı önleyen sirke ve sodyum

Soda ve sirke karışımı ayak mantarlarını iyileştirmek için gerçekten iyidir. Bununla birlikte, bu karışımı kullanırken

Ayakta yaralar, kesikler veya morluklar Varis Kalp-damar hastalığı Vücut ısısında artışa neden olan herhangi bir tıbbi durum.

Gibi problemleriniz varsa doktorunuza danışınız.

8. Aloe vera ve badem yağı ile çatlak giderme

Çatlaklar rahatsız edici bir güzellik problemidir. Bunlar deri veya cildin orta katında kırılma şeklinde olur. Bu üzücü sorundan kurtulmanın iyi bir yolu var. Biraz aloe vera jelini badem yağı ile eşit oranlarda karıştırın ve karışımı çatlak işaretlerine doğru ovun. Maddeyi 15 dakika streç ile sarın bırakın ve sonra çıkarın. Bu eylemleri günde birkaç kez tekrarlayabilirsiniz.

Bu Basit Yöntemi Deneyin Ve Sonsuza Kadar Siyatik Ağrısından Kurtulun!

Siyatik sinir, vücudumuzdaki  en geniş ve en uzun sinirdir. Leğen kemiğinden başlayarak kalça bölgesinden geçer ve her iki bacağa kadar uzanır. Siyatik sinir bacaklarımızın hareketini, kuvvetini sağlayan motor lifler ve duyusunu sağlayan sensitif liflere sahiptir. Sinir iltihaplı veya tahriş olmuş ise bacaktan aşağıya uzanan bölgede ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma hissi olabilir.

Genellikle, reçeteyle satılan ilaçlar ağrıdan kurtulmak için fayda sağlar, ancak her zaman herkes için aynı etkiyi göstermeyebilir. Akut sorunlarınız varsa, tabii ki bir doktora danışmalısınız, ancak hafif şikayetler için doğal önerebileceğimiz doğal formüller var.

Siyatik ağrısının şiddeti kişiden kişiye değişebilir, ancak çoğu insan için dayanılmaz niteliktedir ve gündelik yaşamı kâbusa çevirebilir.Siyatik ağrısı olduğu dönemlerde yürümek ya da oturmak kadar kolay faaliyetler bile neredeyse imkânsız hale gelir. Bu durum da kişinin normal bir yaşam sürmesini engeller. Siyatik ağrısını yok etmek için, pek çok kişi doğal ağrı kesicileri ya da egzersizleri denemek suretiyle rahatlama yaşarlar. Saglikhaberleri.com.tr olarak siyatik sinir ağrısına iyi gelen doğal formülü sizler için araştırdık.

Siyatik sinir ağrısı için doğal formül

İhtiyacınız olan şeyler:

10 litre sıcak su (dayanabileceğiniz sıcaklıkta) 1 litre organik elma sirkesi 1/2 su bardağı tuz

Nasıl uygulanır?

Büyük bir leğenin içerisine sıcak suyu doldurarak, sirke ve tuzu ilave edin. Tuz eriyene kadar karıştırın. Ayaklarınızı su soğumaya başlayıncaya kadar içerisinde bekletin. Su soğuduktan sonra ayaklarınızı çıkarın ve iyice kurulayın. Uyurken gece boyunca ayaklarınızı sıcak tutmaya çalışın. Gün içerisinde çorap veya terlik giyerek yalınayak yürümekten kaçının.

İlk seferden sonra farkı hissetmeyebilirsiniz, ancak daha fazla sorun yaşamamak için her gece bu işlemi tekrarlayın.

Makaleyi sosyal medyadaki arkadaşlarınızla mutlaka paylaşın, böylece daha fazla insanın siyatik ağrılarından kurtulmasına yardımcı olabilirsiniz.

İncirli Sütün İnanılmaz Faydalarını Biliyor Musunuz?

İncirin insan sağlığına mucizevi faydaları bulunmaktadır. Peki, kuru inciri sütün içerisinde bekletip içtiğinizde, faydalarının iki katına çıktığını biliyor muydunuz? İnciri sütün içerisinde bekletip içtiğinizde sağlığınız açısından mucizevi etkiler sağlıyor. İşte incirli sütün inanılmaz faydaları.

İncirle süt bir araya geldiğinde sağlık açısından çok faydalı hale geliyor ve birçok hastalığa şifa olarak kullanılıyor. İşte incirli sütün bir şifa olduğu hastalıklar ve kullanma formülleri…

Kabızlık için incirli süt nasıl yapılır?

Kaynayan sütün içerisine 3 veya 4 tane incir atın. Daha sonra incirlerle beraber 5 dk kaynamasını sağlayın. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra incirli süt karışımını robottan geçirin. İncirler sütün içerisinde püre haline geldiğinde karışımı içebilirsiniz. En az yarım saatin sonunda kabızlık sorununa veda edeceksiniz.

Öksürük için incirli süt nasıl yapılır?

İncir, göğsü yumuşattığı için bronşit ve öksürük gibi sağlık problemlerinde balgam söktürerek rahatlatır. Öksürük İçin: İki su bardağı çiğ sütün içine iki tane kuru inciri doğrayıp sütü kaynatın. Yirmi dakika kadar bekletip süzün ve günde 2 defa bu sütten sıcak olarak için.

Boğaz ağrısı için incirli süt nasıl yapılır?

1-2 adet kurutulmuş inciri 2 çay kaşığı balla birlikte sıcak suda karıştırıp çay gibi içebilirsiniz. Birkaç kullanımdan sonra boğaz ağrınız ilaçsız bir şekilde iyileşecektir.

Süt içmeyen incir yesin!

Herhangi bir sebepten süt tüketemiyorsanız bu durumu dert etmenize gerek yok. Kuru incir meyvesi de sütün yerine geçiyor.İncirin içerisinde yer alan kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumu ile sağlıklarını garantiler. Bu nedenle süt içmeyen kişilere günde 3 adet kuru incir yemeleri tavsiye edilir.

İncirin sağlığa faydaları

İncirler anti diyabetik, anti-inflamatuar, yumuşatıcı, onarıcı, afrodizyak ve müshil özelliklere sahiptir. Şeker, yüksek tansiyon ve kardiyovasküler hastalık gibi sorunları kontrol etmek için incir, potasyum, magnezyum ve sodyum açısından düşük olması nedeniyle kullanılır. Meyve, kan kolesterol düzeylerini düşürmeye yardımcı olan pektin içerir. Üstelik kolon kanseri, meme kanseri ve bazı iltihaplanmaları önleyebilir. İncir lif bakımından zengindir, sıklıkla kilo verme programlarına dahil edilirler.

Bu meyvenin düzenli tüketilmesi hafızayı iyileştirmeye ve uyku bozukluklarını hafifletmeye yardımcı olur.

Zencefil, Üzüm Sinüzite Kesin Çözüm!

Grip ve nezleden sonra kışı en çok seven hastalıkların başında gelen sinüzit; baş ağrısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı gibi pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Burun ve göz çevresindeki kemiklerin içindeki boşlukların iltihaplanmasıyla sinüzitin oluştuğunu söyleyen uzmanlar hastalığı şöyle anlatıyor.

Ağız kokusuna dikkat

“Yanak ağrısı, yüzde basınç hissi, öne eğilirken artan yüz veya baş ağrısı, ağız kokusu, öksürük gibi belirtiler gösterir. Bazen ateş veya mide rahatsızlığı şikayetleri görülebilir. Kronik sinüzitte, belirtilerin süresi üç aydan uzundur. Koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, koku alamama ve özellikle geceleri artan öksürük gibi problemler yaratır.” Sinüzit ağrılarını azaltmanın mümkün olduğunu belirten uzmanlar bunun yollarını ise şöyle anlattı:

Zencefil Çayı:

Sinüzit nedeniyle oluşan baş ağrılarında zencefil çayı ağrıyı azaltmada etkilidir. Zencefil kökünü bir demlikte kaynatın, 15 dakika sonra için. Başınız ağrıdığı dönemlerde günde 2 bardak tüketebilirsiniz.

Üzüm:

Üzümde iltihap önleyici biyoflavonoidler içerir. Bu nedenle günde 1 avuç üzüm sinüzite iyi gelir.

Tarçın:

Kekik, karanfil, tarçın sinüzit iltihaplarının ve buna bağlı ağrıların azalmasında etkilidir.

Kekik Çayı:

Kekik çayı içebilirsiniz, içtiğiniz suyun içerisine bir dal yeşil karanfil koyabilirsiniz.

Karabaş otu:

Antibakteriyel özelliğe sahiptir. Sarımsak, yeşil ve ginseng çayını da içebilirsiniz.

Zeytin:

Zeytin yaprağı çayı da sinüzit ağrılarında etkilidir.

Elma Sirkesi:

Bağışıklık sistemini güçlendiren elma sirkesi, aynı zamanda sinüzit tedavisinde de kullanılır. Bir bardak suya birkaç kaşık elma sirkesi karıştırarak tüketin.

Çemen Tohumu:

Çemen otu tohumu, anti inflamatuar özellikler içerir. Mukozaları temizleyerek sinüslerin boşalmasına yardımcı olabilir. Bunun dışında çemen tohumu mukus oluşumunu azaltır. Bir bardak suya iki çay kaşığı çemen tohumu ekleyin ve kaynatın. Soğuduktan sonra için, sorun çözülene kadar uygulanabilir.

Kivi:

C Vitamini için bolca taze sebze-meyve yiyin. Meyvelerin sadece suyunu içmektense yemeyi tercih edin. Kivi, mandalina ve portakal tüketin.

Yoğurt:

Besinle alınan çinko da önemli bir bağışıklık artırıcıdır ve antienflamatuvar (iltihabı azaltarak ağrı kesici) özelliği olabilir. Deniz ürünleri, et, tavuk, süt, yoğurt, fasulye, fıstıklar ve tam tahıllar tüketin.

Soğuktan Korunun

Kış aylarında sık görülen sinüzite karşı öncelikle kendinizi soğuktan koruyun. Banyo yaptıktan sonra dışarı çıkmayın. Rüzgârlı ortamlardan kaçının. Islak saçla dışarı çıkmayın, çok soğuk havalarda mutlaka bere takın. Grip ve nezle 10 günden fazla sürdüyse mutlaka doktora görünün. Burun temizliğine dikkat edin. Kafein li içecekler, çikolata, tütsülenmiş et, çeddar peyniri gibi baş ağrısını tetikleyen besinlerden uzak durun. Burun kemik eğriliği, buru eti büyümesi ve polip gibi yapısal sorunlar varsa kulak burun boğaz uzmanına muayene olun. Kışın kalorifer nedeniyle iyice kuruyan hava, sinüzit gelişimine neden olacak ortama zemin hazırlayabilir.

Kemik Erimesine Karşı Mucizevi Çözüm!

Halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen Osteoporoz, kemik dokusundaki yoğunluğun veya kitlenin azalması demektir. Birçok insan 20’li yaşlarının başlarına kadar en yoğun kemik kütlesine ulaşmaktadır. İnsan yaş aldıkça, kemik kütlesi kaybı, kemik üretiminden daha hızlı ilerler. Kemik erimesinin nasıl geliştiği, gençlikte mevcut olan kemik kütlesinin miktarına bağlı olarak değişmektedir. Eğer kemik dokusu fazla ise, bu bir depo görevi görür ve yaş ilerledikçe kemik erimesi ihtimali azalır. Fakat eğer gençken kemik dokusu yoğunluğu az ise, yaş aldıkça kemik erimesinin oluşması riski daha fazladır.

Bilindiği üzere kadınlarda belli bir yaştan sonra kemik erimesi sorunu görülmekte. Bu konuyla ilgili sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan yaşanmış bir olayı aktarmak sanırım yoğurdun ne kadar yararlı bir besin olduğunu gösterecektir. Yoğurt ile nane karışımının somut faydaları şöyle anlatılmış:

İşte kemik erimesine ilaç gibi gelen mucizevi 2 malzeme…

“Yıllarca yoğun kemik erimesi tedavisi görürken, devlet bunun ilaçlarını vermeme kararı aldı biz emeklilere. Bu arada ben yoğurdu çok çok sevdiğim için ve rejim olsun diye her akşam yemek yerine bir kâse yoğurt yemeye başladım. Ancak öylece yemek değil; içine bir avuçta çok sevdiğim naneden ve biraz da zeytinyağı ile pul biber koyarak ve içine bir de peksimet doğrayarak…

Geçen sene kemik ölçümü için verilen tarihte dispansere gidip tahlil ve MR’ larımın çekiminden sonra doktor, kemik erimesinin sızıntıya dönüştüğü yani hızlı erimenin neredeyse durur gibi olduğunu söyledi ve bana ne kullandığımı sordu, ben de hiçbir şey sadece bol naneyle karışık yoğurt yediğimi söyledim;

Doktor:” – Nane ile yoğurdun birleşmesiyle doping yapmışsınız…” dedi. Şimdiyse, her kadın hastaya “Kür olarak haftanın her günü böyle yoğurt yiyeceksiniz ilaç gibi…” diye tembih ediyormuş. Benden söylemesi. Denemekten zarar gelmez. Ancak unutmamalı ki yoğurdun içinde mutlaka bolca kuru nane olacak…

Nane kullanımı ve faydaları:

Genelde mutfaklarımızda nanenin kurusunu kullanmaktayız. Çünkü muhafaza açısından ve daha uzun ömürlü olması açısından kuru nane tercih edilmektedir. Naneyi mutfağımızda sık sık kullanırız gerek salatalarımızda olsun, gerekse çorba ve yemeklerimizde olsun vazgeçilmez tatlar arasında yerini almıştır. Yoğurt ve nanenin uyumu harikadır. İki muhteşem lezzetin birleşiminde ortaya çıkan sonuç, elbetteki kaçınılmaz olacaktır. Özellikle cacık yaparken yoğurt ile naneyi çokça kullanmaktayız. Yoğurt ile nanenin, insan vücuduna rahatlatıcı bir etkisi vardır. Ve sindirim sistemine yardımcı olur.

Yoğurt kullanımı ve faydaları:

Özellikle grip ve soğuk algınlığının yaygın olduğu kış aylarında düzenli olarak yoğurt tüketmek bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve bu tip hastalıklara karşı vücudun direncini arttırıyor. Ayrıca kolon kanseri, diyabet, çeşitli sindirim hastalıklarına çok faydalı. Doğal olanını bulmaya çalışalım.

Tırnak mantarından kurtulmak için 2 doğal ürün

Sarılaşmış tırnaklar, parmakların arasındaki çatlama ve kaşıntı, bunlar mantar enfeksiyonun işaretleri olabilir. Bu durum ortalama 5 insandan 1’ini etkilemektedir ve tıp alanında onikomikoz olarak bilinir. Dermatofidit mantar enfeksiyonu sebebiyle meydana gelir. Tırnak mantarı erkekleri kadınlardan daha fazla etkiler, fakat yine de kadınların da büyük bir yüzdesinde görülmektedir. Oluşumu bağışıklığın düşmesine, aşırı terlemeye, yanlış ayakkabı giymeye ve diğer faktörlere bağlıdır.

Tırnak Mantarı Nasıl Tedavi Edilir?

Günümüzde piyasada, bu enfeksiyonu tedavi eden ve tırnak mantarını yok eden gerçekten yüzlerce tedavi vardır. Fakat bu ürünlerin çoğu hem pahalıdır hem de düzenli olarak uygulasanız bile size en iyi sonuçları vermez. Şanslıyız ki, basit malzemelerle etkili sonuçlara ulaşabileceğimiz ve kendimiz hazırlayabileceğimiz birçok doğal çözüm de vardır ve bunun için çok fazla para harcamamıza de gerek yoktur.

Bu yazımızda, anti-mantar özelliklere sahip 2 malzemeyi tırnak mantarını yok etmek ve ayaklarınızı iyileştirmek için nasıl kombine edeceğinizi göstereceğiz.

Sadece 2 Malzeme İle Tırnak Mantarını Yok Edin!

Mantar sadece bir gecede fazla miktarda ürün uygulayarak yok olmaz. Tam sonuçları görmek istiyorsanız hijyeninizi arttırmalısınız ve anti-mantar tedavileri düzenli olarak kullanmalısınız. Karbonat ve elma sirkesi neredeyse hepimizin mutfağında bulunan ürünlerden. Bu 2 ürünü kullanarak tedavimizi hazırlayacağız ve kötü görüntüye sebep olan bu soruna bir son vereceğiz! Bu iki madde de, içeriğindeki aktif maddeler sayesinde ve vücuda sağladıkları fayda ile alternatif ilaçlar olarak bilinirler.

Karbonatın özellikleri

Sodyum bikarbonat pişirmede ve çevre dostu temizlemede kullanılan beyaz bir pudradır. Alkalin, antiseptik ve antioksidan özellikleri birçok sorunun tedavisinde onu faydalı bir hale getirmektedir. Cildi bölgesel olarak ölü hücrelerden arındırmak, temizlemek için kullanılabildiği gibi, enfeksiyonlar ile savaşmak için de kullanılır. İçeriğindeki aktif maddeler mantar ile savaşır ve bunların tırnak yüzeyine hasar vermesini engeller. Çok güçlü doğal bir koku giderici olduğunu da ayrıca belirtmek isteriz. Bakteriler yüzünden oluşan kötü kokuları nötralize etmek için idealdir.

Elma sirkesinin özellikleri

Elma sirkesi genellikle salatalarda ve bazı tariflerde sos olarak kullanılır. Besleyici elmaların fermantasyonu ile elde edilir, bu süreç de yararlı bakterilerin ve mayanın sirkeyi oluşturmasını sağlar. Malik ve asetik asit içerir, bunlar da çeşitli enfeksiyonlar ile etkili olarak savaşan alkalize edici özellikleri olan asitlerdir. Mantarın gelişmesini destekleyen çevresel koşulların özelliğini değiştirir. Düzenli olarak uygulamak mantarın yayılmasını önlemek için alınan çok etkili bir önlem olacaktır. Ayrıca içinde ciddi miktarda bioflavonoid, vitamin, mineral ve pektin bulunur.

Tırnak mantarından kurtulmaya yarayan bu tedaviyi nasıl hazırlayacağım?

Bu anti-mantar tedavisi iki maddenin de tırnaktaki mantarı öldürücü özelliklerinin bileşenlerini kullanır. Önce sirkeyi kullanacağız, direkt olarak da uygulayabilirsiniz, ya da sirke ile bir ayak banyosu da yapabilirsiniz. Ardından, bir sonraki malzeme olarak karbonatı kullanacağız ki, tedavimizin etkisini arttırabilelim.

Malzemeler;

  • ½ bardak elma sirkesi
  • 6 bardak sıcak su
  • 3 yemek kaşığı karbonat

Hazırlanışı;

Ayak banyosu için sirkeyi ve 3 bardak sıcak suyu karıştırın. Ayaklarınızı bu karışıma sokun ve 20 dakika boyunca bekletin. Ardından ayaklarınızı iyice kurulayın. Şimdi 3 bardak sıcak su ve karbonat ile bir karışım hazırlayın ve bu karışımda ayaklarınızı 15 dakika kadar beklettikten sonra ayaklarınızı güzelce kurutun. Ölü hücrelerden arındırıcı bir ürün ile ayaklarınıza güzelce ve nazikçe masaj yapın. Mantar enfeksiyonunu tamamen ortadan kaldırmak için, sonuçları gözünüzle iyice görene kadar bu süreci her akşam tekrarlayın.

Ayrıca, karbonat ve elma sirkesinden bir macun da hazırlayabilir ve bunu direkt olarak mantar oluşan tırnağa sürebilirsiniz. Sürdükten sonra bir bandaj ile kapatın ve bütün gece bekletin. Bu tedavi ile, mantarın büyüyemeyeceği ve sevemeyeceği asidik bir ortam oluşturacaksınız. Birkaç gün içerisinde farkı siz de gözlemlemeye başlayacaksınız.

Haydi bugün denemeye başlayın!

Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup…

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 1 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...Öksürüğün tedavisi, kuşkusuz, altındaki hastalığa yönelik olmalıdır. Kuru öksürük, sigara, hava kirliliği gibi tahrişler ortadan kaldırılırsa genellikle kesilir. Uygun bir havalandırma ve havanın nemlendirilmesi ile, öksürük azalır. Enfeksiyon, antibiyotiklerle tedavi edilir. Enfeksi­yonlardan doğan öksürükler, pisliklerin akciğerlerde birikmemesi için, kesilmeyip, tersine, desteklenir.

Evde çok rahat uygulayabileceğiniz doğal ilaçlar. Ancak öksürüğünüzün sebebini bilmiyorsanız ve öksürük uzun zamandır geçmemişse bu tavsiyeleri uygulamadan önce mutlaka bir doktora görünün.

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 2 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...

Ananas suyu ve bal

Bromelain enzimi içeren ananas lezzetli bir meyve olmasının yanı sıra öksürükten iltihaplanmış akciğerlerin tedavisinde de kullanılır. Daha fazla öksürme ihtiyacını bastırır. Uzmanların araştırmalarına göre ananasta doğal olarak bulunan bromelain astım tarzı öksürüklerde de kullanılır. Ananas suyunu biraz ılıtın. 1 yemek kaşığı balı buna ekleyin ve balın erimesini bekleyin. Sıcak ve soğuk içebilirsiniz. Ilık hali boğazınızı rahatlatacaktır.

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 3 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...

Bal

Vücudu rahatlatan bir etkisi olan bal içerdiği mineral ve enzimler açısından da kuru öksürüğe yardımcı olur. Uzmanlara göre 2 kaşık bal öksürük şurubunun ana maddesi olan dextromethorpham kadar etkili olabiliyor. Boğazı saran bal aynı zamanda tahriş olmuş boğazı rahatlatır ve tıkanmaya da iyi gelir.

* 1 yaşın altındaki çocuklara bal yedirmeyin..

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 4 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...

Ceviz ve badem

Ayurveda’da kullanılan badem, öksürük ve astım gibi akciğer ile ilgili sorunların hafifletilmesinde yardımcı olur. Bademi kullanmanın en iyi yolu ise badem sütü. Geceden 1 bardak bademi ıslatın. Ertesi gün 3 bardak su katarak mutfak robotuyla karıştırdıktan sonra süzgeçten geçirin, bal ekleyip afiyetle için. Cevizin iltihaplanma ve ağrıları dindirme özelliği bilinmekte. Akciğerleri yumuşatıp hırlama ve öksürüğe de iyi gelir. Cevizi kavurduktan sonra yemek parazitlerin yuvalanmasını önleyecektir.

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 5 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...

Bal ve ılık su

Ilık suya karıştırılmış bir kaşık bal boğazı rahatlatacaktır. Öksüren çocukların da hoşuna gidebilecek bir içecek.

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 6 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...Karabiber Çayı

Karabiber , dolaşımı ve balgam akışını hareketlendirir. Bal , katıldığında ise bu karışım, öksürüğü tamamen yatıştırır ve doğal bir antibiyotik niteliğindedir.   Bir çay kaşığı kadar taze çekilmiş karabiber , 2 yemek kaşığı kadar bal ile bir fincanda karıştırılır. Üzerine kaynar su dökülür. 15 dakika kadar demlendikten sonra süzülür ve içmeye hazır hale gelir. Balgamlı halde gelen öksürüğü geçirmek için ideal bir içecektir.

oksurugu kesip atar ilik suya bir kasik bal koyup... 7 Öksürüğü Kesip Atar! Ilık Suya Bir Kaşık Bal Koyup...Kekik – Bal

Üst solunum yolları enfeksiyonlarına , bronşit gibi hastalıklara çok iyi gelir. Bu hastalıklar öksürük yapan hastalıklar olduğu için , bu öksürüğü geçirmek için kekik kullanılır. Kekik yaprağı , ispatlanmış bir öksürük ilacıdır. İçine bal katılmış kekik çayı daha faydalı olacaktır.

Göğüs kanserini önleyen mucizevi besinler!

Göğüs kanseri kadınlarda en sık görülen kanserlerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre (WHO), 8 kadından 1’i bu hastalığın bir formunu hayatının bir noktasında geliştirir. Göğüs kanseri aynı zamanda erkeklerde de oluşabilir, özellikle de 60-70 yaşlar arasında. Fakat olma sıklığı çok daha azdır. Göğüs kanseri, diğer kanserler kadar yüksek ölüm riski taşımaz. Hayatta kalma oranı artmaya devam ediyor ve birçok kişi bu zor mücadeleyi kazanıp hayatta kalıyor.

Bilimin birçok avantajı vardır ve yeni, daha kişiselleştirilmiş ve etkili tedaviler sürekli olarak geliştiriliyor. Araştırmacılar hala bunu önlemenin yollarını arıyor. Bu yazımızda, belirli yiyecekleri yemenin göğüs kanserini önlemeye yardımcı olduğunu ispat eden ilginç bir araştırmadan bahsetmek istiyoruz.

Bakteri ve göğüs kanseri

Göğüs kanserinin kesin sebebi bilinmiyor, bu da ondan etkileneceğinizi ön görmeyi imkansız kılıyor. Genetik faktörler, hayat tarzı seçimleri ve hatta menopoz için süregelen hormonal terapilerin hepsi, kanserli hücrelerin göğüste gelişip gelişmemesinin belirlenmesinde bir rol oynar.

Hiç kimse gelecekte göğüs kanseri geçirip geçirmeyeceğini bilemez. Önlem için adım atmak ve periyodik testler, göğüs kanserini önlemek için yapabileceğiniz en iyi şeyler.

Bunu öğrenin: Bugünden yemeye başlamanız gereken 10 kanserle savaşan gıda

Bu hastalığı önlemekle ilgili gerçekten yardımcı olabilecek bazı bilgiler içeren, enteresan bir makale yakın bir zamanda haberlerde çıktı. Sizi detaylarla aydınlatacağız.

Göğüs kanseri ve bakteri

Amerikan Mikrobiyoloji Topluluğu (ASM) yakın zamanda Science Daily ve Uygulamalı ve Çevre Mikrobiyoloji Dergisi‘nde yayımlanan uzun bir çalışma yürüttü.

Çalışma aşağıdakilerle sonuçlanıyor:

Kötü huylu bir tümörü aldırmak için mastektomi geçiren 58 kadın, aynı şekilde iyicil tümöre sahip 50 kadın ve estetik cerrahi ameliyatı geçiren 23 kadın bu araştırma için göğüs dokularını bağışlama kararı aldılar.
Mikrobiyolojistlerin hedefi, her doku örneğinde var olan bakterilere bakmak ve aralarında bir fark aramaktı.
Çalışma, Ontario Üniversitesi’nden, göğüs kanseri olan kadınların örneklerinde aynı zamanda yüksek miktarda koli basili ve Stafilokok Epidermidis bakterisi bulunduğunu bulan Profesör Gregor Reid’e gitti.
Bu iki zararlı bakteri DNA sarmallarının bozulmasına ve hücrelerin oksijen almasının engellenmesine neden olur ki bu iki faktör, kötü huylu bir tümörün vücudunuzda gelişmesine sebep olabilir.
Bu bakterilerin bulunmasının, göğüs kanseri geçireceğinizi garanti etmeyeceğine dikkat çekmeliyiz. Öte yandan, riskinizi artırırlar.
Eğer aileniz göğüs kanseri geçmişi varsa ya da sigara içiyorsanız, o zaman riskiniz daha da fazla.

Göğüs kanseri riskini artıran zararlı bakterilerle mücadele için probiyotikler

Birçok kişi muhtemelen bu bilgi karşısında şaşıracak fakat göğüsler aynı zamanda kendi eşsiz bakteri örtüsüne sahiptir, aynı sindirim sisteminde olduğu gibi. Bu karmaşık ve önemli mikro-biyomlar, göğüs dokuları içinde bir yerde kendi önemli işlerini yaparlar. Bu araştırmacılar için umutlu bir haber. Kanseri önleme ve hatta onla mücadele etme yollarından biri de bağışıklık sistemini güçlendirme ve direkt olarak göğüs kanserinin gelişmesine katkıda bulunan tipte bakterileri iyileştirmek için özel antibiyotikler tasarlamak.

Bu sebeple, size daha fazla probiyotik yemenizi tavsiye ederiz.

Çalışmadan sorumlular, daha fazla probiyotik yemek kadar basit bir şeyin bu tip zararlı mikroorganizmalarla etkili bir biçimde mücadele edebildiğini kanıtladı.

Keşfedin: Kolon temizliği için en iyi 5 meyve

Sabah rutininize bir bardak sade yoğurt ve meyve ekleyin. Her gün bir parça bitter çikolata yiyin. Lahana turşusu ya da fermente edilmiş lahana da yine faydalı. Tamamen doğal kombu çayı içmeyi deneyin. Sağlıklı bir diyet takip edin ve her zaman meyve ve sebzelerinizi tüketmeden önce güzelce yıkayın.

Sinüzit için mucize ikili ile doğal tedavi!

Sinüzit; kemiklerin içindeki hava dolu alanlardır. Bunlar burnun yanında ve kafatası içinde olurlar. Mukus üreten hücrelerle bir aradadırlar. Böylece nefes alırken bölge nemli tutulmuş olur. Bakteriyel veya viral enfeksiyon geçirdiğinizde, bu yumuşak doku şişer ve sinüzit adı verilen durum oluşur. Buna ek olarak, ciddi baş ağrıları ve burun ile yukarısından gelen derin bir baskı hissedilir.

Sonuç olarak, mukusun düzeni değişir ve hacmen artar. Bu durumda sarımsı veya yeşilimsi bir renk görebilirsiniz. Soğuk algınlığı veya çevreden gelen polenlere verilen reaksiyonla gerçekleştiğinde sinüzit geçicidir. Ama bazı insanlar neredeyse 10 ila 12 hafta arası sürebilen kronik sinüzit çeker. Her iki durumda da, sinüzitin belirtilerini kontrol altına almak ve rahatlatmak için kullanabileceğiz bazı doğal tedaviler vardır.

Bugünün makalesinde sizlerle sadece bahsettiğimiz iki harika malzeme ile hazırlayabileceğiniz çok ilginç bir çözümden bahsedeceğiz.

Sinüzit Doğal Yollarla Nasıl Rahatlatılır?

Bu iki malzemeyi karıştırarak sinüziti rahatlatın. Bu sinüzit tedavisi zencefil kökü ve organik elma sirkesini karıştırarak uygulanır. Her iki ürün de iltihap karşıtı ve antioksidan özellikleriyle bilinir. Bunlar bir çok durumda büyük destekçidir. Sinüzite gelirsek, bu basit karışımla viral veya bakteriyel enfeksiyonlardan ve iltihaptan kaynaklı aşırı mukus üretimini kontrol altına alabilirsiniz.

Zencefilin faydaları

Zencefil içeriğinde aktif gingerol maddesi vardır. Bu kök yüzlerce yıldır sindirim ve solunum yolları hastalıkları tedavisinde kullanılır. İçeriğindeki yüksek miktarda antioksidanlar, vitaminler ve mineraller vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve sinüslerin zayıf dokularında gerçekleşen şişkinliği almaya yardımcı olur. Zencefil alerjik reaksiyonları azaltır ve mantar oluşmasını, büyümesini önleyerek antifungal özellikler de taşır. Aromatik özellikleri burnu mukustan temizlemeye ve sinüzit ile gelen ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.

Organik elma sirkesinin faydaları

Organik elma sirkesi çok miktarda vitamin, mineral, amino asit ve sinüzit tedavisine yardımcı olacak diğer maddeleri içerir. Vücudun korunma mekanizmasını güçlendirir ve alerji, soğuk algınlığı, grip ve sinüslerle bağlantılı diğer solunum problemlerinin risklerini azaltır.  Bol miktarda potasyum içerir. Bu mineral aşırı mukus üretimini ve baskıyı azaltır. Organik elma sirkesinin antiseptik özellikleri enfeksiyonla savaşır ve mukusu temizleyerek burundan atılmasına yardımcı olur.

Sinüzit İçin Doğal Tedavi Nasıl Yapılır?

Organik elma sirkesi ve zencefil ile sinüziti nasıl rahatlatabilirsiniz?

Artık bu malzemelerin özelliklerini, içeriklerini ve faydalarını bildiğinize göre, ikinci adım sinüziti gidermek için ev yapımı karışımımızı hazırlamak olacak. Unutmayın. 100% organik elma sirkesi kullanmanız çok önemlidir, çünkü rafine elma sirkeleri aynı şifalı özellikleri taşımaz.

Malzemeler;

  • 1 büyük parça zencefil kökü
  • 1 bardak organik elma sirkesi (250 ml)

Hazırlanışı;

Zencefil kökünü rendeleyin ve organik elma sirkesi ile cam bir kavanoza koyup ağzını kapatın. Bu karışımı serin, karanlık bir yerde 10 gün bekletin.  Bu süre içinde iyice karışmasını sağlamak için düzenli olarak çalkalayın.

Kullanılışı;

Sinüziti gidermek için bu uygulamayı günde iki kez, 5 dakika boyunca solumanız gerekli. Geceleri bir bezi bu karışımla ıslatın ve bir saat boyunca boynunuza koyun. Bu prosedürü 5 gün boyunca uygulayın. Bu şekilde en iyi sonuçları alabilirsiniz. Eğer bu 5 gün ardından durumunuz değişmiyor veya iyileşme göstermiyorsa, diğer çözümler için doktorunuza başvurun.

Bir diğer alternatif…

Sinüzit tedavisi için zencefilin özelliklerin yararlanabileceğiniz bir diğer yöntem de zencefil çayının buharını solumaktır. İşte şimdi buğunun aynısını zencefille yapacağız.

Malzemeler;

  • 5 yemek kaşığı taze rendelenmiş zencefil (50 g)
  • 1 litre su

Hazırlanışı ve Uygulanışı;

Taze zencefili rendeleyin ve bir litre suda ısıtın. 3 dakika kaynamasına izin ve ateşten alın. Başınızı kabın üstüne getirin ve bir havluyla kapatın. Buharı 5 dakika boyunca soluyun. Bunu her gece yatağa girmeden önce tekrarlayın. Buradaki tarifler sinüzitin yol açtığı diğer durumların belirtilerini gidermek için de kullanılabilecek harika takviyelerdir. Bu uygulamaları deneyin ve sinüziti bir kaç günde azaltın ve rahatlatın.

Bir bardak suya konulan hurma şifa kaynağı!

Yapılan araştırmalara göre hurma hafızayı geliştiriyor, kolesterolü düşürüyor, kanser önleyici antioksidanları ihtiva ediyor ve bebeklerin beyin gelişimine önemli katkı sağlıyor, ülsere ve böbrek yetmezliğine fayda sağlıyor, sindirim sistemini düzenliyor. Hurmanın ayrıca çağın hastalığı damar sertliği ve kolesterol için faydalı olduğu belirtiliyor. Ramazanlarda oruç açarken çok tüketilen hurmanın aslında yıl boyu tüketilmesi gerekiyor.

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, özellikle kadınlarda görülen ödem şikayetlerin giderilmesi için evde hazırlanabilecek ödem atıcı tarifi anlattı. Ödem atıcı tarif: Gece yatmadan önce 1 bardak suya ,1 adet kuru hurma koyup bekletin. Sabah hem suyu hem hurmayı tüketin. Bağırsak hareketlerinin hızlanmasına ve ödemin atılmasını sağlar. 1 demet maydanoz, 2 salatalık ve 1 orta boy havuç suyunu karıştırıp için. Dilerseniz 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil de ekleyebilirsiniz. Günde 2 kere aralarda tüketmek ödem atmanın sihirli formülünden biridir.”

İşte Hurmanın Mucizevi Faydaları..!

İç hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya, hurma yemek için birçok neden sıralıyor.

Midede tokluk hissi oluşturuyor 

Hurma’nın lif oranı çok yüksektir. Lifi yüksek demek mide bağırsakta sünger etkisi gösteren demektir. Bu durumda hurma midede sünger gibi şişip yer kaplayacağı için aynı zamanda da tokluk hissini oluşturacaktır.

Kabızlıktan koruyor 

Yüksek lif aynı zamanda bağırsakları çalıştıran, kişiyi kabızlıktan kurtaran demektir.

Kan şekerini dengelemeye yardımcı oluyor 

Sahurda yoğurtla birlikte yenirse kan şekerini daha iyi kontrol altında tutar.

İyi bir ara öğün 

Hurma iyi bir ara öğün seçeneğidir aslında. İkindi ara öğününde yoğurtla birlikte veya 5-6 tane çiğ bademle birlikte tüketilebilir. Böylece akşam yemeğinde kendinizi daha iyi kontrol edersiniz ve daha az acıkırsınız.

Hem sinirlere hem gözlere faydalı 

Hurma içerdiği A ve B gurubu vitaminleri nedeni ile hem sinir sistemine hem de görmeye çok iyi gelir.

Anne sütünü artırır 

İçerdiği meyve şekeri olan fruktozun susama hissini arttırarak daha çok su içmeye sevk ettiği biliniyor. Bu doğrultuda süt veren anneler için de süt salgılanmasını arttırdığını söyleyebiliriz.

Kan yapıcı

Hurmanın ihtiva ettiği demir, kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin sentezini kontrol eder ve bu da hamilelikte kansızlığın engellenmesini ve bebeğin gelişimi için hayati ehemmiyet taşıyan kandaki alyuvarlar kanda oksijen ve karbondioksiti taşıyarak hücrelerin canlılığını sürdürmesinde rol oynadığı belirtiliyor.

Çok fazla demir sebebiyle, bir insanın günde 15 hurma yiyerek vücudunun demir ihtiyacını karşılayabildiği ifade ediliyor. Hurmada bulunan kalsiyum ve fosfor ise, iskelet oluşumu ve vücudun kemik yapısının dengelenmesi için çok mühim elementlerdir. Hurma, ihtiva ettiği fosfor ve kalsiyum ile kemik zayıflığına karşı bünyeyi koruyup bu hastalıkların azalmasına yardım ettiği öğrenildi.

Böbrek harabiyetine mani oluyor

2008’de yapılan bir çalışmada, hurmaların meyvesi ve çekirdeklerinden elde edilen özün, bir antibiyotik (gentamiçin) sebep olduğu böbrek hasarını azaltmadaki tesiri araştırıldı. Özün böbreklerin korunmasında tesirli olduğu ortaya çıktı. Bilim adamları, hurmalardaki antioksidan (E vitamini, askorbik asit ve melatonin) bileşiklerin bu korumayı sağladığını öne sürdü.

Lohusa gıdası 

Yapılan araştırmalar sonucu, hurmanın antiseptik olduğu, lohusalık yaralarını çabuk iyileştiren bir ilaç olduğu, süt artırdığı, bebeği beslediği, içindeki potasyumun çocukların büyümesini sağlayan ideal besin olduğu kaydediliyor. Hurmada potasyum miktarı bol olduğu için bebeğin gelişmesini, gürbüzleşmesini, hasta olmamasını sağladığı ifade ediliyor. 2003’te yapılan bir çalışmada hurmaların glisemi (kandaki şeker oranı) endeksinin düşük olduğunun tesbit edildiği öğrenildi.

3 Taneden fazla tüketilmemeli 

Her bir hurma ortalama 20 kalori içerir. Dolayısı ile porsiyon kontrolü yapmak çok önemli. Bir kerede 3 adetten çok yememek gerekiyor. Daha yüksek miktarlarda yemek her yiyecekte olduğu gibi hurmada da kilo artışına neden olabilir.

Karpuz çekirdeklerini kaynatınca bakın neye iyi geliyor!

Herkes karpuzun sağlıklı, besleyici ve ferahlatıcı olduğunu bilir. Karpuz yaz mevsiminin resmi meyvesidir. Ancak, karpuzun çekirdeklerini çıkarmaya alışkınız; dahası karpuz piyasada artık çekirdeksiz olarak satılıyor, böylece tüketicinin çekirdekleri çıkarmasına gerek kalmıyor. Ama bu küçük çekirdeklerin sağlığınız için çok faydalı olduğunu biliyor muydunuz?

Doğru oranda ve doğru biçimde kullandığınızda, karpuz çekirdekleriyle hazırlayacağınız bir çayı tüketmek detoks ve böbrekleri güçlendirmek için muhteşemdir. Karpuzda yer alan ve ona kırmızı rengini veren likopen isimli madde aynı zamanda güçlü bir antioksidandır.  Ancak karpuzun mucizeleri bununla da sınırlı değil.  Az sonra okuyacaklarınızdan sonra karpuz çekirdeklerini bir daha çöpe atmayacaksınız.

Bazı marketlerde çekirdeği çıkarılmış dilim halinde karpuzlar satılır.  Herkes çekirdek ayıklamayı sinir bozucu bulurken aslında sağlığımıza faydalı.  Düşük kalorili olan karpuz çekirdekleri aynı zamanda bizlere bolca enerji veriyor. Karpuz çekirdekleri lif ve protein içermesinin haricinde eğer doğru kullanabilirseniz müthiş bir atıştırmalık haline getirilebiliyor.

Enerji verici karpuz çekirdeklerini salatada, müslide ve smoothielerde kullanabilirsiniz. Öte yandan yine çekirdekleri kızartarak çerez gibi tüketebilirsiniz.  Sizlere tavsiyemiz ile karpuz çekirdeği ve taze meyvelerle hazırlayabileceğiniz harika bir çay.

Nasıl yapılır?

1- 2 litre suyu kaynatın.

2- 20-30 karpuz çekirdeğini çektirin ve 15 dakika kaynatın.

3- Altını kısın ve soğuması için bekleyin.

4- 150 gram karpuzu ve soğuttuğunuz çayı blender yardımıyla karıştırın.

5- Elde ettiğiniz karışımı sürahiye koyup buzdolabında bekletin.

Nasıl içiliyor?

1- Müthiş çayı iki gün boyunca için. Üçüncü günde ise içmeyin.

2- Sabah aç karnına için. Kahvaltıdan yarım saat sonra da içilebilir.

3- Çayı haftada iki gün ard arda, üçüncü gün hiç içmeyecek şekilde tüketin.

Sağlığınıza nasıl fayda ediyor?

1- Karpuz çekirdeğinde yer alan minerallerden biri de magnezyumdur. Her 4 gram karpuz çekirdeğinde 21 miligram magnezyum vardır. Magnezyumun enzimler, hücreler, kaslar, sinirler ve tansiyon için inanılmaz etkileri var. Ayrıca içinde yer alan protein ve kalsiyum metabolizmanızı düzenliyor.

2- Step to Health’te belirtilenlere göre karpuz çekirdekleri vücuttan zehir atmak için kullanılıyormuş. Böbrek taşları ve tansiyonu düzenlemekte de etkiliymişler.

3- Karpuz çekirdeği yer alan bir çayı tüketmek sindirim sisteminize de yararlı. Çekirdeğin içinde yer alan folik asit, sindirim için gerekli olan mide asidinin salgısını tetikliyor.

4- Gebe kalmak için folik asit son derece yararlı.

Muz Kabuğu Deyip Geçmeyin!

Muz kabuğu, muz meyvesini sarıp sarmalayan ve doğal olarak organik yapıda bulunan bir kabuktur. Muz meyvesi tüketildikten sonra, neredeyse tüm insanlar, muz kabuğunu çöpe atmaktadır. Ancak, kendisi kadar kabuğu da çok şifalı olan bu meyveden, içindeki vitaminlerin dahili olarak alınmasının ardından, kabuğundan olmak üzere de çeşitli şekillerde faydalanılabilmektedir. Ayakkabı temizlemekten, yüz maskelerine kadar, farklı amaçlar ile muz kabuğu kullanılabilmektedir.

Peki, sizler muzu yedikten sonra, kabuğunu çöpe mi atıyorsunuz? Sakın atmayın! Muz kabuğunun da muz kadar faydaları büyük…

Muz Kabuğunun Genel Faydaları

– Muz kabuğu, bir masaj aleti gibi de kullanılabilmektedir. Muz kabuğu aracılığı ile diz ve bacaklar ovulabilmektedir. Özellikle kemik ağrıları çeken insanlar, bu yola başvurabilmektedirler. – İlginç bir özellik olarak, muz kabuğu mükemmel bir ayakkabı temizleyicisidir. Ayakkabı üzerine sürülen muz kabuğu, ayakkabıyı temizlerken, aynı zamanda ayakkabıya canlılık ve parlaklık da kazandırmaktadır.
– Muz ve kabuğu, dişleri temizlemeye ve beyazlatmaya da yardımcıdır.
– Sinek ve benzeri canlıların ısırıkları nedeniyle, insan teni üzerinde oluşan kaşıntılar, muz kabuğu ile giderilebilmektedir. Uzmanların, kaşınma konusuna mesafeli durması, doğrudan ilaçların çok fazla fayda etmemesi, insanları alternatif ve doğal yöntemlere itmektedir. Sinek ısırığının bulunduğu, kaşınan bölgeye muz kabuğunun sürülmesi, kaşıntıyı giderebilecektir.
– Ayak altları ve özellikle de topuklarda ortaya çıkan nasırlar, birçok losyon ya da krem kullanılmasına karşın, tam anlamı ile geçmemektedir. Muz kabuğu, topuk bölgesine sürülmek sureti ile uygulandığında, topuk bölgesini rahatlatır ve uzun vadede nasırlar konusunda faydası dokunur.

Muz Kabuğunun Cilt Üzerindeki Faydaları

– Vücudun çeşitli yerlerinde bulunan kabarmış siğilleri, muz kabuğu sürerek güzelce temizlemek, muz kabuğunun bir başka faydasını ortaya çıkarmaktadır. Yine düzenli aralıklarla başvurulan bu yöntem ile uzun süre geçmeden düzelmeler görülebilmektedir.

– Sivilceli yüzler için muz kabuğu, faydalı ve zahmetsiz bir yardımcıdır. Gün sonunda güzelce temizlenen yüz bölgesine, yatmadan önce muz kabuğu sürülür. Bu şekilde kalan yüz yıkanmaz ve uykuya geçilir. Sabaha kadar yüze etki eden muz kabuğu ve sürülürken ortaya çıkan maddeler, sabah ılık su ile temizlenir. Düzenli olarak bu yöntem uygulandığında, çok geçmeden sivilceler konusunda iyileşmeler gözlemlenebilmektedir.
Yaşın ilerlemesi ile görülen cilt kırışıklıkları, muz kabuğunun kırışık cilde düzenli uygulaması ile hem düzeltilir, hem de kırışıklık ilerlemesi yavaşlatılır.
– Tarih boyunca muz kabuğunun iç kısmının bazı yaralara sürülmesi, çeşitli kaynaklarca doğrulanmaktadır. Sedef hastalığında da bu yöntemin kullanıldığı, bir başka bilinen uygulamadır.

– Akne sorununuz varsa; muzun kabuğunu aknelerin üstüne sürebilirsiniz. Faydasını göreceksiniz.

Muzdan Nasıl Cilt Maskesi Yapılır?

Cildin daha güzel ve taze bir hal alması için uygulanan cilt maskesi, muzun şifasından yararlanılmak maksadı ile basit bir şekilde hazırlanır. Öncelikle, bir adet muz tamamen ezilir. Ezilen muzun bulunduğu kaba, bir adet yumurta kırılır ve güzelce karıştırılır. Elde edilen karışım yüze sürülür ve yaklaşık 15 – 20 dakika sonra yüz tamamen yıkanır. Düzenli aralıklarla bu yöntemin uygulanması, yüzdeki çeşitli lekeleri de azaltacaktır.

Mis gibi sağlık koktu

Uzun yıllardır içindeki kafein nedeniyle kahvenin fayda ve zararları tartışılıyor ancak yeni araştırmalara göre kahve erken ölüm oranını azaltıyor. Kahvenin yararlarını ortaya koyan ilk araştırma 10 Avrupa ülkesinden 450 bin kişinin katılımıyla düzenlendi. 16 yıl süren incelemeler sonucunda araştırmacılar günde 3 ya da daha fazla fincan kahve içen erkeklerde erken ölüm oranının yüzde 18, kadınlarda ise yüzde 8 oranında azaldığını tespit etti.

Katılımcıların 14 bin 800’ünün ise karaciğer enzimlerinin ve glikoz kontrolü konusunda daha iyi biyolojik göstergelere sahip olduğu gözlemlendi. Amerikan Fizikçiler Koleji tarafından yayımlanan “Annals of Internal Medicine” isimli dergide sonuçları yayımlanan araştırmaya göre kahvenin ömre olan katkısı çeşidine göre değişmiyor.

Ömrü uzatıyor

İkinci araştırma ise ABD’de beyaz ve farklı ten renklerinde 185 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Günde bir fincan kahvenin her etnisitede erken ölüm riskini yüzde 12 oranında azalttığı belirlendi. İki ya da üç fincan kahve ise erken ölüm riskini yüzde 18 oranında azaltıyor. Çalışmayı yöneten Güney California Üniversitesi önleyici tıp bölümünden Doçent Doktor Veronica Setiawan, “Kahve içenlerin kalp hastalıkları, kanser, felç, solunum yolu hastalıkları, diyabet ve böbrek rahatsızlıklarından ölüm riskinin azaldığını gözlemledik” diye konuştu. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı da geçen yıl, kahvenin kanser riskini yükselttiğine dair bir bulgu olmadığını açıklamıştı.

GDO’luda kanser şüphesi

Araştırmalarda kahvenin GDO’lu olup olmadığına yönelik bir veri yok. Çok sayıda bilim insan genetiği değiştirilmiş yani GDO’lu kahvelerin zararlı olduğunu söylüyor. Hawaii’deki kahve çiftçileri ise tarım teknolojisi şirketi Monsanto’yu GDO’lu kahvelerin kansere neden olduğu gerçeğini sakladığı gerekçesiyle dava açmıştı.

Dizleri iyileştiriyor! Kemikleri ve eklemleri yeniden doğmuş gibi yapıyor!

Eklem ağrıları günümüzün en çok karşılaşılan rahatsızlıkları arasında yer almaktadır. Hayat fonksiyonlarını tam olarak etkilemese de, ağrılı süreçleri sebebiyle kişinin gündelik işlerinden tam verim almasına engel olur. Büyük eklemler olarak adlandırılan bilek, omuz, bel veya boyun, diz eklemleri gibi bölgelerde meydana gelen rahatsızlıklar oldukça önemli ve mutlak suretle dikkat edilmesi gereken rahatsızlıkların başında gelmektedir. Eklem ağrıları tedavisi ile alakalı herhangi bir müdahale yapılmadığı taktirde ağrılar zamanla artmaya başlar ve sizlerin yaşam standartlarını olumsuz etkiler.

Eklem ağrılarının belirtisi ise ilk aşamada ara sıra gözlemlenmekle beraber, zamanla şiddetini ve sıklığını arttırmaktadır.

Bunun yanı sıra diğer belirtileri;

  • Kişide hareket bozuklukları sorunu ortaya çıkar.
  • Eklemlerde şişlik ve sertlik gibi sorunlar meydana gelir.
  • Hareketlerde beceriksizlikler kendisini ön plana çıkartır.

Eklem Ağrıları İçin Bitkisel Kür!

Eklem ağrıları tedavisi konusunda çok sık uygulanan ve günümüzde tercih edilen limon kabuğu kürü, bu ağrıları kalıcı olarak dindirmenizde aktif bir rol oynamaktadır. Kolay hazırlanabilen ve aktardan temin edeceğiniz malzemeler ile kullanımına başlayacağınız bu kürün hazırlanma aşamasını adım adım sizlere sunuyoruz.

Şimdi gelelim limon kabuğu kürüne;

Malzemeler;

  • Doğal sızma zeytinyağı
  • 2 adet büyük organik limon
  • Okaliptüs yaprakları
  • Kapaklı bir kavanoz
  • Temiz sargı bezi

Hazırlanışı;

Limon kabuklarını soyun ve bir kavanoz içerisine koyun. Daha sonrasında kabukları tamamen kaplayacak kadar zeytinyağı ekleyin. İçerisine okaliptüs yapraklarını koyun. Kavanozun ağzını sıkıca kapatın ve karışımı 2 hafta (14 gün) bekletin. 2 hafta geçtikten sonra karışımı sargı bezinin üzerine dökün ve ağrı olan bölgelere yerleştirin. Her gece bu tedaviyi uygulayarak hem ağrılarınızdan kurtulabilir, hem de uyurken cildinize işlemesine imkan tanıyabilirsiniz.

Diğer Tedavi Yöntemleri!

Eklem ağrıları tedavisinde kullanılan birçok yöntem mevcuttur. Bunlar arasında ise uzun yıllardan bu yana limon tedavisi olarak adlandırılan ve üst kısımda kürüyle alakalı bilgiler ulaştırdığımız tedavi yöntemi mevcut. Ek olarak sizlere eklem ağrılarınızı dindirecek ve kalıcı çözümler ulaştıracak bazı yöntem ve tedavi süreçlerinden de bahsedeceğiz.

Akupunktur Tedavisi: 

Genel olarak bu tedavi yöntemi Eklem ağrıları tedavisi hususunda çok sık tercih edilmektedir. 2 farklı yöntem olarak kullanılmaktadır. Geleneksel akupunktur olarak adlandırılan tedavi yönteminin yanı sıra şok tedavisi olarak da tercih edilmektedir. Eklem ağrılarının şiddeti ve durumlarına göre değişim gösteren bu 2 tedavi yöntemi için en net kararı yine hekimler vermektedir.

Kaplıca tedavisi:

Ülkemizde kaplıcalar, Eklem ağrıları tedavisi adı altında çok sık tercih edilen bir yöntem olarak görülmektedir. İçerisinde yer alan ısı ve mineral sularının etkisiyle beraber eklem ağrılarına iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaplıcaların içerisinde yer alan basıncın etkisiyle beraber eklem ağrılarının tamamen ortadan kaldırıldığı gözlemlenmiştir. Türkiye’de birkaç farklı bölgede kaplıcaları görmek ve bulmak mümkün!

Bu yazımızı okumak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bu bilgiyi yararlı bulduysanız, lütfen arkadaşlarınızla ve ailenizle de paylaşın. Ücretsiz bilgiyi paylaşma çabamıza verdiğiniz destek için çok teşekkürler.

Bilim insanlarından kolon kanserine çözüm

Hindistan cevizi yağı mutfakta ve bakım malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Ama bu mucizevi yağın başka yararları da var. 

Kemoterapi hala en yaygın kanser tedavi yöntemi iken, yakın zamanlarda yapılan araştırmalar hindistan cevizi yağının kanserin en azılı düşmanlarından biri olduğunu kanıtladı. 

Oleik asit bağışıklı sistemini destekleyer. Ve en yoğun bulunduğu besinlerden biri hindistan cevizi yağı. 

Hindistan cevizi yağı zaten iltihap karşıtı bir besin. İçindeki yağ asitleri bakteriler, mantar ve virüsleri yok etmekte başarılı. 

Cancer Research Journal’da yayımlanan bir araştırmaya göre hindistan cevizi yağının %50si oleik asitten oluşuyor. Ve oleik asit kolon kanser hücrelerini yok etmekte etkin. 

Adelaide Üniversitesi’nde yapılan yapay alan deneylerine göre bu yağ kanser hücrelerinin %90’ının 2 günde yok etti. Araştırmalar hala süregeldiği için vivo deneylerinin sonuçlarının nasıl olacağını görmek gerekiyor. 

Amerikan Psikoloji Derneği (American Physiology Society)’nde fareler üzerinde yapılan bir başka araştırmaya göre, hindistan cevizi yağı ve doğurulmuş yağ içeriği, bilim insanalrının yağın doyurulmuş içeriğinin iltihaplanmayı azaltığı, ölü hücrelerin apoptoz, hücrelerin ise orantısız büyümesini azalttığı sonucu varmalarına sebep olmuştur. Tüm bu bulgular kolon kanserine karşı  bir umut ışığı olmuştur. 

Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2017, 20:22

Zerdeçallı limonata ile depresyona son verin!

Uzmanlar zerdeçalın kanserli hücrelerin daha fazla büyümesini önlemede ve kolesterolü düşürmede etkili olduğunu söylemektedirler. Bunların dışında zerdeçalın faydaları saymakla bitmiyor, ancak cilt kanseri, alzheimer hastalığı, artrit, mide ekşimesi, sarılık, diyare, safra kesesi ve karın ağrısı gibi diğer rahatsızlıklara da iyi geldiğini belirtmek gerekiyor.

Zerdeçal Depresyonla Savaşıyor!

Son bilimsel çalışmalar zerdeçalın depresyon üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Tarife uygun hazırlanacak bu limonatadan içmeye başladıktan birkaç gün sonra değişim fark ediliyor. Zerdeçal ve limonun sayısız yararları düşünüldüğünde depresyonda olmasanız da bol buzlu zerdeçallı limonata ile sıcak yaz günlerinize keyif katabilirsiniz.

Depresyonda Prozac’tan daha etkili ve sağlıklı bir içecek!

Depresyonla mücadele etmek için çeşitli yöntem ve ilaçlar var. Piyasadaki en yaygın olarak kullanılan ilaçlardan biri olan Prozac’dır. Ancak üzücü olan şey şu ki; bu ilaçların tamamının kilo kaybı, iştahsızlık, bulantı, uyuşukluk, baş dönmesi, daha kaygılı hissetme hali, uyku sorunları, iştah kaybı, yorgunluk, terleme, solunum zorluğu, intihar etkisi ve midede kanama gibi ciddi yan etkilere neden olduğu da biliniyor.

Şimdi siz Saglikhaberlerleri.com.tr takipçilerine bir müjde vermek istiyoruz ki, zerdeçal düzenli kullanımında böyle büyük bir depresif bozukluğu, hiçbir yan etkisi olmadan doğal olarak iyileştirebiliyor! Zerdeçal içerisindeki curcumin bileşeninden ötürü, stres ve depresyondan sorumlu Prozac’taki ilaç fluoksetine eşdeğerdir. Depresyon için, zerdeçal gibi elinizde doğal bir ilacınız var artık!

Zerdeçallı Limonata Nasıl Yapılır?

Zerdeçallı limonata yapmanın pek çok yolu var. Ancak burada seçtiğimiz en kolay, en etkili ve aynı zamanda en lezzetli tariftir.

Malzemeler;

  • 4 su bardağı soğuk su
  • 2 yemek kaşığı toz zerdeçal
  • 4 yemek kaşığı organik akçaağaç şurubu veya doğal bal
  • 1 adet limonun suyu
  • 1 adet kan portakalı suyu (tercihe bağlı)

Hazırlanışı;

Tüm malzemeleri bir kâsede iyice karıştırın. İçerisine limon dilimleri ekleyebilirsiniz.

Kullanımı;

Doğal bir anti-inflamatuar, antioksidan ve antiviraldir. Temel besin maddelerinin emilimini artırarak bağışıklık sistemini daha güçlü hale getirir. Kalori yakmak için birçok detoks ve meyve suyunda kullanılır. İçerisindeki curcumin bileşeninden ötürü stres ve depresyona  karşı etkilidir.

Zerdeçal, büyük miktarlarda alındığında bile herhangi bir yan etkiye sahip olmayan çok sağlıklı bir köktür. Günlük olarak tüketilebilir ve her tür gıda ile kullanılabilir.

Malzemeleri rahatça temin edilebilen zerdeçallı limonata karışımını hazırlamak oldukça basittir. Besin değerini azaltacağından bu malzemelerin fazla sıcakta bekletilmemeleri tüm etkilerinin vücuda geçmesi bakımından önemlidir.

Zerdeçallı limonatayı deneyin ve sizin için nasıl fayda sağladığını bizzat görün. Sonuçta zerdeçallı limonata, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek sizi birçok hastalıktan koruyacak ve daha sağlıklı olmanıza yol açacaktır.

Vücuttaki iltihabı atan besinler!

İltihap hafife alınmamalıdır çünkü ilgilenilmediği takdirde uzun dönemde ortaya ciddi sorunlar çıkmasına yol açabilir. Kronik iltihap siroz hastalığı ya da eklem iltihabında olduğu gibi vücudun bir bölgesini etkileyebilir. Ya da çölyak hastalığında olduğu gibi iltihabın vücudun tümünü etkilemesi de söz konusu olabilir.

Vücutta İltihap Olduğunu Gösteren Belirtileri Neler?

Vücuttaki iltihap belirtileri;

  • Yüksek ateş
  • Halsizlik
  • Vücudun çeşitli yerlerinde ağrı
  • Baş ağrısı
  • İştahsızlık
  • Kaslarda sertleşme
  • Alerji
  • Ciltte kızarıklık, kaşıntı ve sıcak hissetme
  • Eklem ağrısı ve eklemlerde şişlik

Vücutta iltihap oluşumuna yol açan pek çok farklı etken vardır. Bitkisel açıdan iltihap; hücreler zarar gördüğünde veya vücutta zarara yol açacak virüs, bakteri, kimyasal madde ya da bir darbe gibi tehlike söz konusu olduğunda ortaya çıkan kimyasal tepkilerdir. İltihabı genel hatlarıyla anladıktan sonra şimdi iltihapla savaştığı bilinen bitkilerden en popüler olanları hangileri, bir göz atalım.

Vücuttaki İltihabı Yok Eden Bitkiler

vucuttaki iltihabi atan besinler 2 Vücuttaki iltihabı atan besinler!

Zeytinyağı

Zeytinyağı içeriğinde bulunan yararlı bileşenleri sayesinde vücuttan iltihabı atmakta çok etkili yağlardandır. “Current Pharmaceutical Design” isimli tıp dergisinde yayınlanan 2011 tarihli bir araştırmaya göre; oleocanthal denilen ve saf sızma zeytinyağında bulunan fenollü isimli kimyasal bileşiğin vücutta iltihaba neden olan COX-1 ve COX-2 enzimlerinin üretimini engellediği tespit edilmiştir. Gerçek etkisinden yaralanmak için doğal sızma zeytinyağını tercih edin. Zeytinyağı ayrıca, dejeneratif eklem hastalıkları veya diyabet gibi iltihabı tetikleyecek hastalıkların riskini azaltabilir. Bunun için yiyeceklerinizi pişirmede ve salatalarınızda zeytinyağı kullanmalısınız.Harici kullanımlarda da (masaj, peeling, yüz maskeleri), deri altına nüfus ederek eklem ağrıları ve iltihabı giderir, ölü hücrelerden arındırarak daha sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlar.

Zencefil

Zencefil, anti-inflamatuar yani iltihap gideri özelliklere sahip olan gingerol olarak bilinen bir bileşim içerir. “Journal of Medicinal Food” tıp dergisinde yayınlanan 2005 tarihli bir araştırmaya göre, zencefil kullanımı iltihap oluşumunu engelliyor veya oluşan iltihabın giderilmesini sağlıyor.Düzenli olarak tüketildiğinde, yaşlılığa bağlı eklem ağrıları ve romatizmal ağrıların, giderilmesini ve şişliklerin inmesini sağlıyor. Zencefili aktarlardan toz halinde veya kök şeklinde satın alabilirsiniz. Her ikisinden de çay yapabilirsiniz. Kök olanını salatalarınıza yemeklerinize rendeleyip tüketebilirsiniz. Daha etkili bir yöntem ise zencefil kapsüllerini eczaneler veya internet sitelerinden alarak hap şeklinde yutmaktır. Zencefilin kanı sulandırdığını bilerek kullanın, farklı bir rahatsızlığınız varsa kullanmadan önce doktorunuza danışın.

Cayenne Biberi

Cayenne biberinin içerdiği kapsaisin adlı madde, özellikle artrit ve diğer iltihabi hastalıklarla ilgili olduğu bilinen COX-2 adlı enzimi bloke eder.

vucuttaki iltihabi atan besinler 4 Vücuttaki iltihabı atan besinler!

Ispanak

Bu koyu yapraklı yeşil sebze , iltihaplanmayı azaltmanın yanı sıra iltihap oluşumunu önlemeye de yardımcı olabilir. Ispanak iltihabı azaltan antioksidanlar ve E vitamini olarak çalışan karotenoidlere sahiptir. Bu bileşenler vücudu sitokinlerden korur. Bunu yanında ıspanakta bulunan alfa-linolenik asit (ALA) , ağrı ve iltihaplanmayı azaltıcı görev üstlenir. Ispanağı yemek olarak tüketebileceğiniz gibi sıkarak suyunuda içebilirsiniz.

Zerdeçal

Hindistan mutfağının vazgeçilmezlerinden olan bu bitki vücuttaki iltihaplanma ve ödemin atılmasında etkili bir yardımcımızdır. İçeriğindeki etkin madde olan curcumin iltihap önleyici doğal bir antioksidandır. Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Dergisinde 2003 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, araştırmacılar zerdeçalda bulunan curcumin ile ilgili birçok araştırmayı gözden geçirdiler ve bu maddenin iltihaplanmada rol oynayan bir dizi farklı molekülü engellediğini tespit ettiler. Zerdeçal eklem iltihapları, kas burkulmaları ve diğer yaralanmaların hızlı onarılmasında etkilidir. 1 çay kaşığı zerdeçal tozunu, 1-2 bardak su ile karıştırın ve kaynatın. Birkaç hafta boyunca günde iki kez için.  Ayrıca 1 çay kaşığı zerdeçal tozunu, 1 bardak sıcak süt ile karıştırıp günde bir kez içebilirsiniz. Zerdeçal, kapsül formatında da satılmaktadır.

vucuttaki iltihabi atan besinler 5 Vücuttaki iltihabı atan besinler!

Fesleğen

İltihapla savaşta öne çıkan bitkilerden biri de fesleğendir. Öjenol adlı bileşeni hem bu bitkiye kendine has tat ve kokuyu verir hem de iltihap giderici özellikler taşır.

Somon

Somon benzeri soğuk su balıkları, eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) gibi omega-3 yağ asitleri bakımından zengindirler ve bu da vücuttaki enfeksiyon ve iltihapların giderilmesine yardımcı olur. Çalışmalar, bu yağ asitlerinin vücuttaki sitokin seviyesini düşürmede kilit bir rol oynadığını gösteriyor. Sitokinlerin, iltihap oluşumunda etkili bir rol aldıkları bilinmektedir. Bu etkilerinden faydalanmak için, aşırı pişirilmesinin sağlıklı yağları yok edebileceği için ızgara, fırınlanmış veya kavrulmuş somon yemekleri yiyin. Amerikan Kalp Derneği haftada 2 veya 3 kez somon yemeyi öneriyor. Balık yemeği sevmeyenler için balık yağı ve hapları da alternatif olarak düşünülebilir.

Ak Söğüt Kabuğu

Ak söğüt kabuğunda bulunan salisin adlı madde, Aspirin ile benzer özellikler gösterir. Hatta ak söğüt kabuğunun ağrı kesici ve iltihap giderici özelliklerinin Aspirine göre daha uzun süreli olduğu söylenir.

Oregano

Oreganonun içerdiği polifenol ve bioflavanoid maddeler, vücuda zarar veren serbest radikallerle savaşan bileşenlerdir. Hücrelerinizde ne kadar az serbest radikal hareketi varsa iltihap da o kadar az olacaktır.

Sarımsak

Journal of Medicinal Food  tıp dergisinde yayınlanan 2012’de yapılan bir araştırma, sarımsakta bulunan birkaç bileşiğin anti-inflamatuar yani iltihap giderici etkiye sahip olduğunu tespit etti.  Başka bir araştırma, sarımsakta bulunan dört farklı sülfür içeren bileşiğin, iltihaba yol açan etkilerin önlenmesinde yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Kokusundan dolayı genelde kaçındığımız sarımsağı, küçük dilimler haline getirip su ile birlikte hap gibi yutabilir, yemeklerinize katabilir veya kapsül haline getirilmiş olanlardan satın alabilirsiniz. Ayrıyetten sarımsak yağını haricen de kullanabilirsiniz. Bu yağ iltihap kurutucu görevi görerek vücudunuzdaki bölgesel iltihabı gidermenizde fayda sağlar.

vucuttaki iltihabi atan besinler 6 Vücuttaki iltihabı atan besinler!

Isırgan Otu

Isırgan otu toksinleri böbrekler aracılığıyla atmaya yardımcı bitkilerin başında gelir. Bunun yanı sıra ısırgan otunun vücuttaki iltihabi kimyasalları azalttığı ve ağrı dindirmede etkili olduğu düşünülür.

Yaban mersini

Antosiyaninler, hidroksisinnamik asitler, hidroksibenzoik asitler ve flavanoller gibi asitler yaban mersininde bulunur. Bunlar hem antioksidan hem de vücuttaki iltihabı giderici etki sağlarlar.  Düzenli olarak yaban mersini tüketimi, artrit gelişme riskini azaltır ve bağırsak enflamasyonuna ve ülseratif kolitlere karşı koruma sağlar. Bu faydalı meyveyi gerek yiyerek gerekse suyunu sıkıp içerek tüketebilirsiniz.

vucuttaki iltihabi atan besinler 7 Vücuttaki iltihabı atan besinler!

Ceviz

Omega-3 yağ asidi türü açısından yüksek olan cevizde iltihap ile mücadelenizde etkili bir savaşçıdır. Journal of Nutrition’da yayınlanan 2004 tarihli bir araştırmaya göre, günde 50 gr ceviz yiyen kişilerin C-reaktif protein (CRP) gibi vücuttaki iltihap göstergesi maddelerin seviyelerini azalttığı tespit edilmiştir. Yüksek CRP, kalp rahatsızlığına yakalanma riskinizin arttığı anlamına gelir. Düzenli olarak ceviz tüketilmesi, kalp rahatsızlığı ve artrit gibi kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olabilir ve kemik sağlığını güçlendirir.Gece suya  3-4 tane ceviz koyun. Ertesi sabah, aç karnına tüketin. Kahvaltılarınızda balınızın içine doğrayacağınız 2-3 ceviz hem sizi gün boyu zinde tutar hem de vücuttaki iltihap ve toksinleri atmanıza yardımcı olur.

Yatmadan önce muzu kaynatın suyunu için! Bakın neye iyi geliyormuş!

Muz tüketmeniz için birçok sebep sayabiliriz. Bunların başlıcaları; Böbreklere iyi gelir, bağırsaklara faydalıdır, kanserle mücadelede metobolizmaya yardımcı olur, sindirime yardımcı olur,  ülserlere faydalıdır, cilt sağlığına ciddi anlamda katkıda bulunur… Bunun yanında içerdiği zengin vitamin ve elementlerle birçok hastalığa karşı bünyeyi güçlendirmektedir. Muzun bu faydalarının yanında muz ile yapılan başka bir mucizeden bahsedeceğiz bu haberimizde..

yatmadan once muzu kaynatin suyunu icin 1 Yatmadan önce muzu kaynatın suyunu için! Bakın neye iyi geliyormuş!

Zaman zaman hepimiz yaşamışızdır. Her zamanki saatimizde yatmamıza rağmen o gece bir tuhaflık var gibidir. Uyku bir türlü yanımıza uğramaz. Yatakta döner durur, serin kısmı yüzümüze gelsin diye yastığı çeviririz. Ertesi günkü önemli işlerimiz aklımıza gelir, uykumuzu almazsak çok zorlanacağımızı düşünürüz. Düşündükçe uykumuz daha da uzaklara gider. Bir bakmışız sabah olmuş…

Bu haberimizde böyle gecelerde hayatınızı kurtaracak, kolayca uyumanızı sağlayacak, basit, zararsız ve etkili bir formülümüz var.

Muz Çayı Nasıl Yapılır?
Muz Çayı Nasıl Yapılır?

Muz Çayı Nasıl Yapılır?

İhtiyacınız olanlar, bir muz, bir tencere, biraz su, bir de isterseniz bir tutam tarçın…

Önce tencerede suyumuzu kaynatıyoruz. Sonra muzumuzu, uçlarını kesip, kabuklarıyla birlikte tencereye yerleştiriyoruz. 10 dakika kadar demlenmesini bekliyoruz. Demlendikten sonra bir fincana güzelce süzüyoruz. İsterseniz bu aşamada bir tutam tarçın da şahane oluyor. Ve afiyet olsun…

Muz Çayı Neye İyi Gelir?

Bu çayı içtikten sonraki bir saat içinde uyku garantili. Ya muz ne olacak? Kabuklarını soyup biraz tarçınla mis gibi bir tatlıya dönüştürebilirsiniz.

Peki nasıl oluyor? Muz, özellikle de kabukları, magnezyum ve potasyum açısından çok zengin bir meyve. Magnezyum uyku bozukluklarının tedavisinde çok etkili bir madde. Potasyumla bir araya geldiğinde ise kasların gevşemesini sağlıyor. Dolayısıyla uyku için muhteşem bir yardımcı oluyor.

Öte yandan bu çay için mümkünse organik muz kullanın. Organik muz bulamıyorsanız da muzunuzu sıcak suya atmadan önce çok iyi temizleyin. Zira muzu kabuğuyla birlikte kaynattığınız için, kabukta birikmiş olabilecek zararlı maddelerin suya geçme ihtimali var.

Muzun Sağlığa Faydaları Neler?

Muz tüketmemiz için birçok sebep sayabiliriz. Bunların başlıcaları: Böbreklere iyi gelir, bağırsaklara faydalıdır, kanserle mücadelede metabolizmaya yardımcı olur, sindirime yardımcı olur,  ülserlere faydalıdır, cilt sağlığına ciddi anlamda katkıda bulunur… Bunun yanında içerdiği zengin vitamin ve  elementlerle birçok hastalığa karşı bünyeyi güçlendirmektedir.

Günde ortalama bir muz tüketimi, ilerde yakalanma ihtimali olan birçok ciddi hastalıktan bizi korur.

Kan Basıncını Dengeler

Yapılan birçok araştırma muzun kan basıncını dengelediğini ortaya koymuştur. Kan basıncının düzenlenmesinde önemli rol oynayan muz bu şekilde dolaylı olarak kalp sağlığına da yardımcı olur. Kan basıncını düzenleyen potasyum muzda yeterince vardır, içerdiği zengin potasyum sayesinde ayrıca felç ve inmelere karşı koruma sağlar. Yapılan araştırmalar muzun felç ve inmeleri %40 oranında azalttığını ortaya koymuştur.

Muz cinsel isteği ve gücü artırır

Muz içerdiği yüksek minerallerden dolayı afrodizyak besinlerde üst sıralarda yer alır. Magnezyum, potasyum ve B vitamini libidoyu artırmak için önemlidir. Erkeklerde cinsel isteği artırmak için bilinen bromeliad enzimler içerir. İçerdiği yüksek potasyumdan dolayı orgazm için önemli besinlerdendir.

Böbrekler İçin Faydalıdır 

Potasyum açısından zengin olam muz böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olabilir. Kalsiyum tüketimini azaltarak ayrıca kırılgan kemik yapısının oluşmasına izin vermez.

Muz Enerji Verir

Mutlaka tenis maçlarını izlerken molalarda muz yiyen sporcular görmüşsünüzdür. Muz profesyonel sporcuların düzenli olarak tükettiği besinler arasındadır. İçerdiği kaloriden dolayı kan şekerini olumsuz yönde bazı iddialar var fakat birçok uzman kan şekerini olumsuz yönde etkileyecek kadar kalori içermediğini savunmaktadır. Günde tüketeceğiniz bir muz ile vücudunuzu daha güçlü enerji dolu hale getirebilirsiniz.

Sindirime Yardımcı Olur

Muz çoğumuzun yeterince almadığı diyet lifi kaynağıdır. Fiber yemek yemek sindirim sistemi yoluyla düzgün hareket ve eliminasyonu artırmaya yardımcı olur.  Muz aynı şekilde kabızlık sorunları için de sağlıklı bir seçimdir. Muz frukto-oligosakaritler açısından da zengindir, bu elementler sindirime yardımcı olan bakterilerin çoğalmasına yardımcı olur. Bunun yanında mide ekşimelerine faydalıdır.

Ülsere İyi Gelir

Düzenli muz tüketimi ülsere karşı bünyeyi korur, özellikle hidroklorid aside karşı midede kalın bir koruyucu tabaka oluşmasına yardımcı olur. Fakat , bazı uzmanların midede bazı bakteriler için zararlı olduğu için muzun ülseri tetiklediği yönünde iddialar var. Bu yüzden mide ile alakalı sorun yaşayanlar ve bu yüzden ilaç kullanmak zorunda olanlar tüketmeden önce doktorlarına danışmalarını tavsiye ediyoruz.

Kan İçin Faydalı Vitaminler İçerir

Muzun içerdiği zengin miktardaki B6 vitamini kan için çok faydalıdır. Bu vitamin kanda doğal ve sağlıklı bir şekilde hemoglobin oluşmasını sağlar.  Bunu yanı sıra, muzun içerdiği B6 vitamin kan şekeri düzeyinin korunmasını ve amino asitlerin kırılmasını sağlayarak, çok daha güçlü bir bağışıklık sisteminin oluşmasına yardımcı olur.

Cilt Sağlığını Korur

Bu şaşırtıcı meyve cilt rahatsızlıklarını giderme noktasında da faydalıdır. Muz derilerde meydana gelen sedef ve akne gibi cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.  Taze soyulmuş bir muz hastalıktan etkilenen alana sürülür ve bırakılır. Bu tedavi yolunu güneş görmeyen bir yerde veya yatarken yapmak daha iyi sonuçlar almanızı sağlar.

Sedef hastaları için de aynı yöntem kullanılabilir ama sedef hastalığında bazı kızarıklara neden olabilir. Bu endişenizi gidermek için önce etkilenen bütün kısma uygulamak yerine daha ufak kısımlara bir hafta boyunca uygulayın ve aldığınız sonuçlara göre tedaviye devam edin.

Kanserle Mücadele Eder

Japon bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre tam olgunlaşmamış muzun kanser hücrelerine karşı etkili olduğu ortaya konulmuştur. Bunun yanında kanda bulunan beyaz kan hücrelerinin sayısının artmasında etkili rol oynamaktadır. Bütün araştırmalar düzenli olarak muz tüketimin kansere ve benzeri hastalıklara yakalanma riskini azalttığını ortaya koymuştur.

Strese Karşı Etkilidir

İçerdiği birçok değerli madde yardımıyla stresi azaltacak seretonin seviyesini düzenler. Böylece vücudu strese karşı daha dayanıklı hale getirir ve ruh halinizin düzenli olmasını sağlar. Bunun yanında muz iyi bir uyku düzenleyicidir.

Kemik Sağlığını Korur

Daha önce muzun bağırsaklarda probiyotik bakterilerin sayısını arttırdığını söylemiştik. Bu durum sindirim esnasında daha fazla kalsiyum kullanarak kemik sağlığının korunmasını sağlar.

Tansiyonu dengeler

Bünye için en önemli maddelerden bir tanesi de potasyumdur ve bu madde muzda yeterine vardır. Potasyum tansiyonun dengelenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Göz Sağlığına Faydaları

Genel anlamda A.C ve E vitaminleri içeren bütün besin maddeleri göz sağlığı için faydalıdır. Muz bu vitaminleri bol miktarda içererek gözleri yakalanması muhtemel hastalıklardan korur.

Çocukların gelişimine katkı sağlar

Birçok faydasının dışında içerdiği besinler yardımıyla çocukların sağlıklı gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca bal ile karıştırılıp tüketildiğinde çocuklarda ateşi ve öksürüğü azaltır.

Şiddetli öksürük için mucizevi doğal yöntem!

Öksürüğe hatta balgamlı öksürüğe ne iyi gelir? Öksürük ve Balgamdan kurtulmak için bitkisel çözüm nedir? Elma Çayı; Öksürük ve Balgamdan kurtulmak için mucize bir ilaçtır.

Şiddetli Öksürük için Elma Çayı :

1 litre suyun içine, ince dilimlenmiş 1 adet elmayı kabuklarıyla birlikte atın. Haşladıktan sonra çay gibi ‪‎sıcak olarak için.

Balgam Söktürmek için ‪Elma Çayı :

Elma kabukları ile yapılan çay, hem göğsü yumuşatır hem de balgam söktürtürür. Elmanın kabuklarını soyun, İçine biraz ‪tarçın, ‪‎zencefil ve ‪‎karanfil atılır. 10 dakika demlendirdikten sonra, için. Belki de en rahatsız edici hallerden biridir sürekli öksürük. Eğer gıcık haline gelen öksürüğünüz varsa bu karışımları deneyin. Gıcık haline gelen öksürüğü geçirmek için bu doğal karışımlardan faydalanabilirsiniz…

Ev Yapımı Öksürük Şurubu (Balgam Sökücü)

Malzemeler;

  • 1 orta boy kuru soğan
  • 1 limonun suyu
  • 1 su bardağı kaynar su
  • 3 yemek kaşığı süzme bal
  • 1 diş sarımsak
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • Yarım tatlı kaşığı zencefil

Yapılışı;

Soğanı ve sarımsağı küp küp doğrayalım.. Bir kavanozun içine koyalım.. Üzerine 1 su bardağı kaynar suyu ilave edelim ve suyun tamamen soğumasını bekleyelim .(bu aşamada soğan ve sarımsağın aroması suya geçecektir.) Suyu tamamen soğuyana kadar bekletmek yeterlidir..

Kavanozun içindekileri iyice karıştıralım ve süzelim..(soğan sarımsak posasını atıp sadece suyu kullanacağız) Balı ve 1 limonun suyunu ilave edelim Zencefil ve tarçını ekleyelim..(Kavanozun kapağını kapatalım ve karışmalarını sağlamak için biraz çalkalayalım) Doğal balgam sökücümüz hazırdır..

İçinde vücudumuz için zararlı olan kimyasallar bulunan, renklendiricilerle dolu öksürük şurupları yerine tamamen doğal, bitkisel bu şuruptan hem küçükler hem de biz büyükler pek ala yararlanabiliriz..

Soğan; Bronşları açar, öksürük söktürür, grip ve so­ğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde yardımcı olur.
Sarımsak; Beyaz kan hücrelerinin sayısını artırarak bağışıklığı güçlendirir. Güçlü bir mikrop öldürücüdür. Akciğer ve bronşları dezenfekte eder.
Limon suyu; Nezle, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklarda limon ve limon suyu tedavi edici bir etki gösterir

Kekik – bal:

Üst solunum yolları enfeksiyonlarına, bronşit gibi hastalıklara çok iyi gelir. Bu hastalıklar öksürük yapan hastalıklar olduğu için bu öksürüğü geçirmek için kekik kullanılır. Kekik yaprağı, ispatlanmış bir öksürük ilacıdır. İçine bal katılmış kekik çayı daha faydalı olacaktır.

Limon – karabiber – tuz: Bir limonu dörde bölün. Böldüğünüz parçalardan birinin üzerine karabiber ve tuz atın. İyileşmenin hızlanması için limonu yiyin. C vitamini ile bağışıklığınız güçlenirken, nefes alışınız da rahatlar. Öksürük için ideal bir yiyecektir.

Karabiber çayı: Karabiber, dolaşımı ve balgam akışını hareketlendirir. Bal, katıldığında ise öksürüğü tamamen yatıştırır. Bu karışım doğal bir antibiyotik niteliği taşır.

Bir çay kaşığı taze çekilmiş karabiber, 2 yemek kaşığı bal ile bir fincanda karıştırılır. Üzerine kaynar su dökülür. 15 dakika kadar demlendikten sonra süzülür ve içmeye hazır hale gelir. Balgamlı halde gelen öksürüğü geçirmek için karabiber çayını deneyebilirsiniz

Ilık süt – bal: Bal katarak içeceğiniz ılık süt, öksürüğünüzü alır ve boğazınızı tamamen rahatlatır. Boğazınızdaki gıcığı ve öksürüğün gelmesini engeller. Bal; Antibakteriyel özelliğinden dolayı içinde bakteri, mantar oluşmaz. Bir çok gıda içinde bozulmadan saklanabilir. Balgamı kurutur ve öksürüğü keser. .
Zencefil; Balgam söktürücü özellikler taşıyor. Zencefil gerçekten iyi bir antioksidandır.
Tarçın; Hem lezzet katmak hem de bağışıklık sistemini desteklemek için şuruba ekleniyor.

Badem – portakal suyu: Bademleri rondo yardımıyla parçalayın.

Birkaç çay kaşığı parçalanmış bademi, bir fincan portakal suyu ile karıştırın. Öksürüğünüze çok iyi gelecek bir karışımdır.

Not: Öksürme sebebiniz; astım, allerji gibi hastalıklar da olabilir. Her ihtimale karşı, uzman bir doktora başvurunuz.

Boza Öksürüğe İyi Geliyor

Bildiğimiz gibi, çocuklarda öksürük kış aylarının olmazsa olmazı. Çocuklarda öksürüğü kesmek için kara turp ve ballı karışıma ek olarak doğal bir tedavi yöntemim daha var. Bir çay bardağına boza, üstüne de biraz tarçın döküp için, bunu günde 2 kere uygulayın, göreceksiniz öksürük yok olup gidiyor.

Bozada A ve B vitaminlerinin dört türü ile C ve E vitaminleri de bulunuyor. Mayalanması sırasında ürettiği laktik asit ise ender gıda maddelerinde bulunuyor ve bu değerli asit türünün hazmı kolaylaştırıcı etkisi var.

Süt yapıcı özelliği nedeniyle hamile bayanlara ve vitamin kaynağı olarak sporculara tavsiye ediliyor. İçinde ilk başta yüzde 20 şeker olsa da daha sonra %8′lere kadar düşüyor. İçindeki yağ oranı da sıfır.

Bozanın Faydaları

Bağırsak florasını düzenler. İçindeki aktif mayalarla probiyotik özelliği vardır. Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler, sporcular ve kilo almak isteyen kişilerin kullanımı için uygundur. Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden besleyici özelliği nedeniyle “sıvı ekmek” olarak anılır. Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır. Öksürük tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.

Ceviz Kabuğu Suyu Kürü İle Zayıflayın! İşte Tarifi

Ceviz kabuğu suyu kürü ile, sağlıklı ve hızlı kilo vermek isteyen siz  ‘Sağlık Haberleri’ okuyucuları için mucizevi bir tarifimiz var. Cevizin içinde bulunan faydalı mineraller aynı şekilde kabuğunda da mevcuttur. Kötü kolesterolü engelleyen ceviz aynı zamanda kalp sağlığı için oldukça önemlidir. İçinde bulunan omega3 yağ asidi, E vitamini vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi almasını sağlamaktadır.

Ceviz Kabuğunun Faydaları

Ceviz kabuğunun bilinen bir başka faydası ise kilo verdirmesidir. Başarılı ve bir o kadar da etkili bir düzenle ceviz kabuğundan faydalanarak zayıflamanız mümkündür. Pek çok kişinin denediği ve olumlu sonuç aldığı ceviz kabuğu dile zayıflama yöntemi, temelde oldukça eski bir yöntemdir. Birbirinden faklı pek çok diyetin arasından en sağlıklı yöntemlerden biri olduğu kabul edilmektedir.

Ceviz suyu içerek zayıflayanların yorumlarını duyduğumuzda çok heyecanlandık ve bu şahane tarifi bir an önce size ulaştırmak istedik. Farklı yaş gruplarından insanların ceviz suyundan gördükleri faydalar şöyledir:

  • Karın şişkinliği ve gaz problemim çözüldü.
  • Göbek eritmeye ve kilo vermeye başladım.
  • Her hafta tartıda olumlu sonuçlar aldım.
  • Kolesterol değerlerim normale döndü.
  • Düzenli olarak büyük tuvalete çıkmaya başladım.
  • Uzun süre tok hissedip aç kalmadan zayıfladım.
  • Tatlı isteği ve aşırı iştahı yok ettim.
  • Troid değerlerimin normal döndüğünü gördüm.
  • Basenimdeki yağların eridiğine şahit oldum.
  • Yorgunluk, halsizlik ve sinirlilikten kurtuldum.

Ceviz Kabuğu ile Zayıflamak Mümkün mü?

5 gramlık 1 ceviz yaklaşık 30 kaloridir. Ara öğünlerde 1 ceviz ile yanına bir kaç farklı kuru yemiş tüketmek sağlıklı bir beslenme olacaktır. Tokluk süresini uzatacağından uzun bir süre canımız yemek yemek istemeyecektir. Bu yönüyle ceviz sağlıklı besinler arasında olup aynı zamanda zayıflatmaya yardımcı bir besindir. Ceviz suyu hakkında da aynısını söylemek mümkündür. Öncelikle karın şişliğinden kurtulacaksınız. Sonrada ceviz kabuğu ile yapacağınız kür; 1 hafta gibi sürede 3 kilo vermenizi sağlayacaktır.

Ceviz kabuğu doğru tariflerle bir araya getirildiğinde belli bir süre içinde kilo kaybı yaşatmaktadır. İçinde bulunan mineraller ve yağlar sayesinde sağlıklı kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Doğru şekilde kullanıldığında bölgesel zayıflamayı da sağlayan ceviz kabuğu çoğunlukla bayanlar tarafından tercih edilmektedir. Uygulayan hemen herkesin memnun kaldığı kürler sayesinde dilediğiniz zaman fazla kilolarınızdan kurtulabildiğinizi fark edeceksiniz.

Vücuttaki toksinlerden kurtulmayı sağlayan ceviz kabuğu bu esnada antioksidan özelliği de göstermektedir. Dolayısıyla vücudun bağışıklık sistemini güçlendirdiği için zayıflama sürecinde kilo vermek size güçsüz ve halsiz hissettirmemektedir.

Zayıflamak isteyen hemen herkesin doğal yollarla kilo vermesi mümkündür. Bunu sağlamak için kullanabileceğiniz besinlerden biri de cevizdir. Cevizi ara öğünlerde 1 ya da 2 tane yerken kabuğunun da faydalı olduğunu unutmamalısınız. Hangi diyeti uygularsanız uygulayın ceviz kabuğu tarifinden yardım alabilirsiniz. Bu şekilde kısa bir sürede tahmin edebileceğinizden daha fazla kilo verdiğinizi fark edersiniz.

Ahmet Maranki Zayıflatan Ceviz Kabuğu Kürü Tarifi

Uygulama1:

6 ceviz kabuğunun altına ve üstüne küçük delikler açarak 1 litre suyun içine atın. İçerisine 2 yemek kaşığı sirke ekleyin. 15 dakika kadar kaynatın. Bu karışımı sabah ve akşam aç karnına 1 bardak için. Ceviz suyunu içerken tencereden 1 ceviz yiyin.

Uygulama 2:

Akşam yatmadan 1 ceviz kırıp içini 1 su bardağın içine atın. (sadece kabuğu atılmayacak) Sabah kalktığınızda aç karnına suyunu için.

Uygulama 3:

Geceden, büyük bir bardak suyun içerisinde bir tam cevizi ekleyin. Sabaha kadar bekletin. Sabah, dişlerinizi fırçaladıktan sonra ceviz suyunu oturarak ve yudum yudum için. Cevizleri iyice çiğneyerek yiyin. Ardından her zamanki gibi sağlıklı besinlerden oluşan kahvaltınızı yapın.

Ceviz Suyunu Ne Kadar Kullanmak Gerekir?

İlk kullanımda bile ceviz suyunun faydalarını hissedeceksiniz. Eğer amacınız kilo vermek veya sağlıklı yaşamaksa, her gün ceviz suyu içmenizi tavsiye ediyoruz. İstediğiniz kiloya inene kadar ceviz suyunu kullanabilirsiniz.

Ceviz suyunun faydaları nelerdir?

  • Daha uzun süre tok hissetmeyi sağlar.
  • Kilo vermeyi kolaylaştırır.
  • Kabızlık giderici özelliktedir.
  • Daha sık büyük tuvalete çıkmayı sağlar
  • Hamilelikte aşırı kilo almayı önler.
  • Emziren anneler, hamileler için uygundur.
  • Yağ yakmayı hızlandırır.
  • Troid bozukluğuna iyi gelir.
  • Kolesterolü düşürür.
  • Kan şekerini dengeler.

Ceviz Kabuğunun Faydaları:

Ceviz kabuğu hem bazı hastalıkların tedavisinde ilaç gibi kullanılırken saç, tırnak ve cilt bakımı için tam bir kozmetik üründür. Cevizin kuru dış kabuğunun çay demler gibi demlenip içilmesi soğuk algınlığına ve öksürüğe iyi gelir. Bağırsaklarda oluşan kurt ve solucanların tedavisi için de aynı karışım (kuru veya taze ceviz kabuğu) günde iki fincan içilerek tedavi edilebilir. Şeker hastalığı, vücutta D vitamini eksikliğinden oluşan raşitizm hastalığı için de 10-15 adet ceviz kabuğunun su ile kaynatıp içilmesi faydalıdır. Taze (Yeşil) ceviz kabuğu suyu çıkarılarak sivilceli cilt üzerine sürülmesi sivilcelerin ve cilt lekelerinin geçmesine yardımcı olur.

Ceviz kabuklarını ( Kuru veya yaş ) kaynayan suyun içerisine atıp 10 dakika kaynattıktan sonra saçlarımızı yıkadığımızda saç dökülmelerimiz duracaktır. Saçlarımız eski parlaklığına kavuşacak ve yıpranmış saçlarımız kuvvetlenecektir. Saçlarımız kepeklerden arınmış olacaktır. Saçlarımızı bu şekilde hazırladığımız su ile her gün yıkamaya devam edersek varsa saçlardaki beyazlarımızda azalma görebiliriz.

Cevizin yeşil kabuğunun suyu ile yapacağımız kürde saçlar için oldukça faydalıdır. Saça koyu kahverengi bir renk verirken saçların parlaklığını artırır. Ceviz kabuğu suyunu ayak ve el tırnak bakımlarımda da kullanabiliriz. İncelen, kırılan tırnaklara ceviz kabuğu suyu sürülmesi, tırnakların güçlenmesini ve sağlıklı uzamasına yardımcı olur.

Akciğeri Temizleyen Çay Tarifi…

Düzgün nefes alıp verme iyi bir sağlık için esastır. Sağlıklı nefes alıp vermek için ise akciğerlerin korunması gerekmektedir. Dr. Feridun Kunak, akciğerleri koruyan kür tarifini paylaştı.

  • Ceviz perdesi çayının malzemeleri
  • 5 adet cevizin perdesi
  • 1 bardak su

Yapılışı;

İçerisinde ceviz perdesi ve limon suyu olan akciğerlere iyi gelen nefes yolunu açan çok özel kür tarifini izleyicilere aktaran Kunak, karışımı beş dakika kaynatıp süzdükten sonra içilmesini, ayrıca şeker hastası olmayanların içerisine kestane balı koymalarını tavsiye etti.

Ceviz Perdesinin Faydaları Neler?

Cevizi kırdığımızda içerisinden çıkan perde görünümlü kabuk tıpkı akciğerimize benzemektedir. Bilindiği üzere hangi bitki hangi organa benziyorsa en büyük faydayı oraya sağlamaktadır. Ceviz içinden çıkan bu perdenin Akciğerlere olan faydası bilimsel olarak da ispatlanmış durumdadır.

  • Kanı temizler,
  • Öksürüğe iyi gelir,
  • Kurt düşürücü özelliği vardır,
  • Astım rahatsızlığına iyi gelir
  • Balgam söktürücü etkisi vardır,
  • Soğuk algınlığına karşı etkilidir,
  • Ceviz yaprağı ile hazırlanırsa sivilceleri döker,
  • Bünyeyi güçlendirir ve mikrop öldürücüdür.

Isırgan Ve Kiraz Sapı Kürü İle İltihaplı Eklem Romatizması Tedavisi!

İltihaplı eklem romatizması (romatoid artrit) hastalığı kişilerde ellerde ve ayaklarda ağrı belirtileriyle başlayan bir hastalıktır. Bir müddet sonra kişinin yaşam kalitesini düşürmekte, sosyal yaşantısına engel olmaya başlar. Öncelikle bilinmelidir ki iltihaplı eklem romatizması tedavisi olan bir hastalıktır. Eğer kontrol edilirse ve uygun tedavi yöntemleri uygulanırsa kişi bu hastalığı vücudundan atabilir.

Eğer doktorunuz size bu hastalığın tanısını koymuşsa evinizde İbrahim Saraçoğlu hocamızın tarifini verdiği bitkisel kür ile tedaviye başlayabilirsiniz. Kiraz sapı ve ısırgan otu ile hazırlayacağınız bu kür aynı zamanda sinir sıkışması içinde kullanılır.

Kiraz Sapı ve Isırgan Otu Kürü ile Sinir Sıkışması – İltihaplı Eklem Romatizması Tedavisi

Sinir Sıkışması ve iltihaplı romatizma tedavisinde lazım olan malzemeler:

  • 25-30 adet kurutulmuş kiraz sapı
  • Bir tutam ısırgan otu
  • Yarım litre klorsuz su

İltihaplı Eklem Romatizması – Sinir Sıkışması Kürü Nasıl Hazırlanır?

İlk olarak yarım litre klorsuz suyu önceden kaynatın. Kaynamaya başladıktan sonra içerisine 25-30 adet kiraz sapını ilave edin. Kiraz saplarını ilave ettikten sonra yaklaşık 3 dakika daha kaynatın. 3 dakika dolduktan sonra yaklaşık kiraz sapı miktarı kadar bir tutam ısırgan otunu karışıma ekleyin. Isırgan otunu da ekledikten sonra kısık ateşte 6-7 dakika daha kaynatın. 6-7 dakika sonra ocağın altını kapatın ve ılımaya bırakın. Ilındıktan sonra süzüp içebilirsiniz.

İltihaplı Eklem Romatizması Kürü Nasıl Uygulanır?

Hazırlamış olduğunuz bu kürün 1 bardağını sabah kahvaltıdan 2 saat sonra, kalan 1 bardağını ise akşam yemeğinden 2 saat önce tüketin. Toplamda bu kürü 21 gün  boyunca uygulamalısınız. Karışımı her gün taze olarak hazırlamalısınız. 21 gün dolduktan sonra hastalığın seyrine göre kürü tekrar uygulayabilirsiniz. Kiraz sapı ısırgan kürünün hiç bir zararı yoktur. Ayrıca kiraz sapı zayıflamada da önemli bir rol oynamaktadır.

Bu küre takviye olarak sinir sıkışması probleminde ki ağrıları gidermek için ardıç yağı ile masaj yapabilirsiniz. Kullanacağınız ardıç yağının hakiki olmasına  özen gösterin. Piyasada çok fazla sahte ardıç yağı bulunmaktadır. Ağrılı bölgelerinize bir miktar ardıç yağını masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Haftada 3-4 gün uygulayabilirsiniz.

İltihaplı Eklem Romatizması için kullanılan ilaçların bir çoğu geçici olarak ağrıları gidermeye yöneliktir. Bu uygulayacağınız kür ise hem ağrıları giderir hem de hastalığı tamamen iyileştirmeye yönelik etki gösterir. Kürü ilk uygulamaya başladığınız hafta vücutta depolanır, ikinci hafta ise tedavi etmeye ve ağrıları gidermeye başlar.

Zerdeçal suyu içmenin 8 mucizevi faydası!

Zerdeçal, diğer adıyla Curcuma Longa, medikal bir bitkidir ve zencefil ile beraber zingiberaceae familyasına aittir. Yüzyıllarca doğal medikal uygulamalar için kullanılmıştır. Çok besleyici ve sağlığa da faydalıdır.Buna ek olarak, yemeklere verdiği hafif tat ve belirgin sarımsı turuncu rengi ile baharat olarak sıkça kullanılır. Ayrıca, ağrı kesici, anti-enflamatuvar ve antibakteriyel madde olarak ev yapımı doğal tedavilerin de çoğunda kullanılır.

Aslında, yüksek antioksidan, vitamin ve mineral konsantrasyonu sayesinde çeşitli kanser türlerini önlemek ve tedavi etmek için faydası olduğuna bile inanılır. En güzeli ise kullanım alanının çeşitli olması ve özelliklerinden faydalanabilmek için yemeklerde birçok farklı şekilde kullanılabilmesidir. Örneğin, düzenli olarak tüketildiğinde fiziksel ve zihinsel sağlığa katkı sağlayan medikal bir içecek yapabilirsiniz.

Zerdeçal Suyu İçmenin Faydaları Nelerdir?

Aşağıda size, vücudunuz için nasıl bir etkisi olduğunu ve birkaç kolay adımda evde nasıl hazırlayabileceğinizi anlatacağız.

1. Artrit ile savaşır

Öncelikle, artriti olan kişiler düzenli olarak zerdeçal suyu tükettiklerinde çok iyi sonuçlar alabilirler.

Bu içecek, sindirildiğinde eklem ağrılarını ve tutulmalarını azaltmaya yarayan güçlü antioksidanları ve anti-enflamatuvar özellikleri bir araya getirir.

2. Alzheimer’ı önlemeye yardımcı olur

Zerdeçalın aktif bileşeni kürkümin, beyindeki enflamasyonu azaltır ve hücrelerin serbest radikallerden dolayı zarar görmesini engeller.

Böylelikle de yaşlılıkla gelen zihinsel gerilemeyi ve Alzheimer’ı önler.

3. Kanser riskini azaltır

Zerdeçalda bulunan antioksidanlar, serbest radikallerin ve kanserden kaynaklanan anormal hücrelerin yok edilmesinde olumlu bir etkiye sahiptir. Genel olarak bu moleküller, vücudunuzdaki toksinlerin olumsuz etkilerini engeller ve kanser hücrelerinin hızlı artışını durdurur.

4. Sindirim bozukluklarıyla mücadele eder

Doğal zerdeçal suyu, hazımsızlık belirtilerini hafifletir ve midedeki fazla asit miktarını azaltarak ülser ve reflüyü önler.

Buna ek olarak, vücudunuzun metabolizma hızını artırır, düzenli tuvalete çıkmayı sağlar ve yiyeceklerin düzgün bir şekilde sindirilmesine yardımcı olur.

5. Kalp ve damar sağlığını destekler

Düzenli olarak zerdeçal suyu tüketmek, kötü kolesterol ve trigliserit seviyesini dengede tutmak için harika bir yoldur.İçeriğindeki antioksidanlar, atardamarlarınızda bulunan bu lipidlerin yok edilmesine katkı sağlar ve böylece damar sertleşmesi gibi rahatsızlıklardan korunmaya yardımcı olur. Ayrıca, atardamarlarda plak oluşumunu engeller ve hipertansiyon gibi hastalıkları kontrol etmede fayda sağlar.

6. Karaciğer sağlığını korur

Ek olarak bu baharat, karaciğerin sağlığını korumak için önemli iki salgı olan bilirubin ve safra arasındaki dengeyi sağlamaya yardımcı olur.Zencefilin temel besin maddeleri, karaciğerin düzgün bir şekilde çalışmasını sağlamanın yanı sıra enflamasyonu, toksin birikmelerini ve yağı da azaltır.

7. Erken yaşlanmayı önler

Bu doğal içecek yalnızca içerideki hücre yaşlanmasına karşı savaşmaz, buna ek olarak cildinizde ve saçınızda yaşlanma belirtilerinin oluşmasını önlemekte de büyük bir yardımcıdır.

8. Kan şekerini düzenler

Son olarak, zerdeçal suyu, kan şekerinin metabolizmasını harekete geçirme yetisi ile Tip 2 diyabet hastalarına bile fayda sağlayabilir. Her gün bir bardak içmek, yüksek kan şekeri değerlerini fark edilir derecede düşürür.

Zerdeçal suyunu evde nasıl yapabilirim?

Elbette, zerdeçal suyu yapmanın birçok tarifi vardır. Bu yazımızda size, detoks ve idrar söktürücü etkisi olan bir tarif vereceğiz.

Malzemeler;

  • 2 bardak su (500 ml)
  • 1 yemek kaşığı toz zerdeçal (10 g)
  • 2 adet limonun suyu
  • 2 yemek kaşığı bal (50 g)

Hazırlanışı

İlk önce, 2 bardak suyu bir tencereye koyun ve bir yemek kaşığı toz zerdeçal ile beraber kaynatın. Ardından, ocaktan alın ve birkaç dakika bekletin, sonra da limon suyunu ekleyin. Daha sonra, buzdolabında soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra ise tatlandırmak için bal ekleyin. Günde bir ya da iki bardak için.

Yan Etkileri

Öncellikle, tavsiye edilen zerdeçal miktarını geçmeyin; daha fazlası sindirim sisteminizi rahatsız edebilir.
Zerdeçal suyu, safra kesesi taşı olan kişiler için tavsiye edilmez çünkü şiddetli karın ağrısına yol açabilir.
Eğer şu anda antikoagulan ve anti-enflamatuvar içeren ilaçlar kullanıyorsanız, zerdeçal suyu içmenizin uygun olup olmadığını doktorunuza sorun.

Sarımsağı balla karıştırın! Öyle etkileri var ki..

Soğuk algınlığından yüksek tansiyona, iltihap, astım, yorgunluk ve halsizliğe, infertilite ve hatta kansere kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, kötü kolesterol düzeyini düşürmeye ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yaramaktadır. Yaşa bağlı olarak veya genetik ve çevresel faktörlerle gözlerin görüş gücü düşüyor. Görme bozuklukları arasında en çok miyop tarzı görme bozukluğu öne çıkıyor.

Ballı Sarımsak Tarifi

Uzmanlarda bu sorunlardan doğal yollarla kurtulmanın mümkün olduğunu belirterek şu tarifi veriyor:

Malzemeler:

  • 3 diş sarımsak,
  • 10 çorba kaşığı organik bal,
  • 200 gr. keten tohumu yağı,
  • 4 limon.

Hazırlanışı:

Sarımsağı dişlerini ince ince kıydıktan sonra havanda iyice ezin, limonu soyup doğrayın. Ardından sarımsak, bal ve keten tohumu yağını ekleyin. Tahta kaşıkla iyice karıştırın. Cam kavanozla buzdolabında muhafaza edin.

Nasıl tüketilir?

Yemek öncesi 3 öğün 1 kaşık tüketin. Sarımsak ağız kokusuna yol açtığı için çoğu kişi tüketmekten kaçınır. Ancak sarımsak yendikten sonra dişler fırçalanırsa neden olduğu ağız kokusu önlenebilir. Faydaları azımsanmayacak kadar çok olan sarımsak doğadan gelen mucizevi ve şifa kaynağı olan bir bitkidir. Ancak sarımsak yendikten sonra dişler fırçalanırsa neden olduğu ağız kokusu önlenebilir. Binlerce yıldır farklı kültürlerde birçok sağlık sorununa karşı alternatif bir reçete olarak kullanılmaktadır.

Sarımsağın Faydaları Neler

Sarımsağın bilindik en önemli faydaları, kötü kolesterolü kontrol altına almak, kalp sağlığını korumak, tansiyonu dengelemek olarak sayılabilir. Fakat içeriğinde yer alan vitamin ve mineraller sayesinde daha pek çok sağlık sorununa karşı faydalıdır.

Balın Faydaları Neler?

Bal, güçlü besleyici ve tıbbi özelliklere sahip bir süper besindir. Bal bağışıklık sisteminizi güçlendirir, soğuk algınlığı ve grip semptomlarını hafifletmeye yardımcı olur, içerdiği antioksidanlar sebebiyle beyin sağlığı da dahil olmak üzere vücuda birçok yönden yardımcı olur.

Limonun Faydaları Neler?

Limon, antioksidanlar barındıran mükemmel bir C vitamini ve flavonoid kaynağıdır. Limon felç riskini azaltır, kan basıncını düşürür, kanseri önler, demir emilimini artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, böbrek taşı oluşumunu engeller ve zayıflamaya yardımcı olur.

Keten Tohumu Yağının Faydaları Neler?

Keten tohumu, sindirim sağlığını iyileştirmek veya kabızlığı gidermek için yaygın olarak kullanılır. Keten tohumu ayrıca toplam kan kolesterolünü ve düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL veya “kötü”) kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir ve bu da kalp hastalığı riskini azaltır. Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatır, enflamasyon ile savaşır.

Zeytinyağı ve tuz karışımı ile eklem ağrılarına son!

Maalesef, herhangi bir ağrı veya hastalıktan muzdarip olduğumuzda ya da bazı sağlık sorunları yaşadığımızda hemen bir şekilde çeşitli kimyasallar ve böbreklere zarar veren bileşenler içeren ilaçları kullanma eğilimindeyiz. Aksine, çoğu zaman alternatif ve doğal çözümler uygulamalıyız; Doğal olduğu için bitkisel uygulamalar hekim tarafından verilen ilaçlardan daha etkili sonuçlar verebiliyor. Osteochondrosis olarak bilinen sinir bozucu ve ağrılı bir boyun rahatsızlığından muzdarip olursanız, doğal yöntemler ile ağrılarınızdan kolayca kurtulabilirsiniz..

Tuz, kas ağrısını önlemek için sinir sinyalini geliştiren önemli elektrolitleri içerir. Zeytinyağı içerisinde çözünen doğal tuz vücudunuzdaki (Baş, boyun ve eklem bölgesindeki) ağrıları gideriyor. Bu doğal ve pratik tedavi yöntemi sayesinde siz de ağrılarınıza veda edeceksiniz. Baş, boyun ve eklem ağrıları yaşam kalitenizi olumsuz yönde etkiler. Bu sorunu doğal malzemelerle çözebilirsiniz. Size vereceğimiz bu basit evde yapılacak tarifle 5 sene ağrı derdi yaşamayacaksınız!

Zeytinyağı ve Tuz Karışımı Nasıl Yapılır?
Zeytinyağı ve Tuz Karışımı Nasıl Yapılır?

Zeytinyağı ve Tuz Karışımı Nasıl Yapılır?

Malzemeler:

  • Zeytin yağı (20 yemek kaşığı)
  • Yüksek kalite tuz (10 yemek kaşığı)

Hazırlanışı;

Bu karışımın hazırlanması çok kolaydır. Tuz ve zeytinyağını cam bir kaseye koyarak iyice karıştırın. Cam kasenin ağzını hava geçirmeyecek şekilde iyice kapatarak oda sıcaklığında 2 gün bekletin. 2 gün sonunda karışımınız beyaz bir renk alacak ve karışım kullanıma hazır hale gelecektir.

Zeytinyağı ve Tuz Karışımı Nasıl Uygulanır?

Sabah kalktığınızda karışımı ağrıyan bölgeye sürün ve ovalayarak iyice yedirin. Önce 2 ila 4 dakika ovarak ve masaj yaparak başlayın ve ardından bu süreyi yavaş yavaş artırın. Uzmanlar tarafından belirtildiği gibi, 20 dakika masaj yaparak uygulamayı bitirin. Masaj işleminden sonra bölgeyi kuru bir havlu ile temizleyin. Cildinizi tahriş olursa bölgeye bebek pudrası dökün.

Zeytinyağı ve Tuz Karışımının Faydaları
Zeytinyağı ve Tuz Karışımının Faydaları

Zeytinyağı ve Tuz Karışımının Faydaları

Bu tedaviden on gün sonra kemik ve kıkırdak dokularındaki dolaşım ve kas yenilenmesi hızlanacak ve olumlu sonuçlar alacaksınız. Ayrıca, bu karışım doğru kan akışını ve mükemmel görmeyi de teşvik ettiği için baş ağrıyanlarınızdan da kurtulacaksınız. Bu karışım vücudunuzun toksinleri yok etmesine yardımcı olur ve metabolizmanızı hızlandırır.

Etkilenen eklemlere uygulandığında iltihaplanma için mükemmel bir çaredir. Ayrıca, vücudu rahatlatır ve stresi azaltır. Stres, bağışıklık sistemlerimizde büyük bir boşalmaya neden olur. Bir diğer faydası ise etkilenen bölgelere kan akışını arttırmasıdır.

Zeytin yağı:

Zeytinyağı, kimyasal olarak oluşturulmak yerine doğal olarak ekstrakte edildiğinden bitkisel yağlara göre daha fazla tavsiye edilir. Çalışmalar, zeytin yağının hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatabildiğini gösteren polifenoller adı verilen yüksek miktarda antioksidan içerdiğini göstermiştir. Bu nedenle zeytinyağı, artrit gibi eklem ağrısına neden olan kronik durumların hücreleri etkilemesini ve ağrıyı hissetmenizi engeller.

Zeytinyağı, oleocanthal adı verilen bir bileşik aracılığıyla doğrudan iltihaplanmaya da saldırır. Oleocanthal, iltihaplanmadan sorumlu enzimlerin aktif hale gelmesini önleyebilir. Bu mekanizma, iltihabı azaltmak için ibuprofen tarafından kullanılanla aynıdır.

Karışımın İçerisindeki Malzemelerin Faydaları
Karışımın İçerisindeki Malzemelerin Faydaları

Karışımın İçerisindeki Malzemelerin Faydaları

Deniz tuzu:

Deniz tuzu, sofra tuzundan çok daha fazla besin değeri içeren farklı bir tuz türüdür. Sofra tuzu mineralleri uzaklaştırmak ve topaklanmayı önlemek için yoğun şekilde işlenmiş olsa da deniz tuzu daha grenlidir ancak fazla miktarda magnezyum, potasyum, kalsiyum, bakır ve çinko içerir. Deniz tuzu işlenmek yerine hasat edildiğinden, bu minerallerin seviyesi kaynağa göre değişmektedir.

Deniz tuzu hem sağlıklı mineraller barındırır hem de sofra tuzu kadar sodyum içerir. Çok fazla sodyum tüketmenin iltihaplanmaya neden olduğu bilinmektedir, bu nedenle vitamin ve minerallerinizi yağsız et ve organik ürünler gibi diğer sağlıklı gıda kaynaklarından almanız önerilir. Bununla birlikte, deni tuzu masaj sırasında cilde sürüldüğünde, sodyum yemenin zararları olmadan minerallerinden fayda sağlanılabilir.

Magnezyum eksikliği için de deniz tuzu özellikle faydalı olabilir. Enflamasyonu azaltmanın ötesinde, magnezyum, özellikle kas kasılması, enerji seviyeleri ve beyin fonksiyonu olmak üzere yüzlerce bedensel süreçte yer alır.

Potasyum ayrıca çeşitli işlevlere sahip bir mineraldir. Bunlardan biri kaslarınızı güçlü tutmak ve etkili bir şekilde çalışmaktır. Eklemleriniz ağrıdığında hemen kaslarınızı düşünmeyebilirsiniz, ancak eklemleri stabilize etmek için güvenilir destek gerçekten önemlidir. Kronik bir eklem rahatsızlığınız varsa, bölgenin etrafındaki kasları geliştirmek de harika bir ağrı kesicidir.

Ve son olarak, genel olarak deniz tuzu, sağlıklı bir bağışıklık sistemi ile bağlantılıdır. Enflamasyon aslında belirli türdeki yaralanmalar ve koşullar için değerli olan bir bağışıklık tepkisidir. Ne yazık ki, her zaman kontrolden çıkabilir ve gereksiz ağrıya neden olabilir. Bağışıklık sisteminizi geliştirmenin bir yolu diyettir, ancak bir diğer önemli yol da stresi azaltmaktır.

Bunu Mutlaka Her Sabah Yapmalısınız!

Limonun sağlığımıza olan faydaları yüzyıllardır bilinmektedir. Güçlü bir antibakteriyel ve antiviral olması ve bağışıklık sistemimizin çalışmasını tetiklemesi en bilinen özellikleri arasındadır. Limon suyu bir sindirim kolaylaştırıcı olduğundan kilo vermek için kullanılır ve ayrıca karaciğeri arındırır.

 İşte her sabah içilen limonlu suyun faydaları

Limonun hayatınızda çok önemli bir yeri var ancak onu hayatınızın içine katmak için gerekli olan nedenleri bilmiyor olabilirsiniz. İşte güne limonla başlamak için 8 sebep…

Anti-inflamatuar ve demir emilimini artırır ve C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendirir. Limonun sindirim sisteminizi geliştirir. Sindirim sisteminiz limon sayesinde rahatlayarak harekete geçer ve çalışır. Vücudunuzun üzerinde alkalinizan etkiye sahiptir. Ph seviyesini düzenler. Asidiktir. Pek çok hastalıkla başa çıkabilmek için Ph düzeyinin iyi olması gerekir velimonun bu konuda önemli etkileri vardır.

Diş fırçası veya macunu bulamazsanız limonlu su ile gargara yapın

Limon suyu içmek, doğal bir idrar söktürücü olduğu anlamına gelir. Bağırsakları ve tüm ebdeni çalıştırarak detoksifikasyonu sağlar. Bu durum bağırsakların toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Lif kaynağı açısından önemlidir. Limon karışımıyla hazırlanan cilt temizleyici maskeler önemli etki meydana getirir. Her sabah limonlu su içmek gün boyunca size enerji verecek, cildinizin nem kazanmasını ve sizin çok içmenizi sağlayacaktır. Limon nefesinizi taze tutar ve ağız hijyenine yardımcı olur. Eğer yemekten sonra diş fırçası veya ağız gargarası bulamazsanız, limonlu su içebilirsiniz. Limonun vücudunuza genel olarak faydası vardır. Kanserden kalp hastalıklarına kadar pek hastalıkla mücadele etmenizde elinizi güçlendirir. Ayrıca gün boyunca enerjik ve uyanık kalmanıza yardımcı olur. Kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.

Limon diğer pek çok maddenin yanısıra sitrik asit, kalsiyum, magnezyum, C vitamini, biyoflavanoid, pektin ve bağışıklık sistemini güçlendirip enfeksiyonlarla savaşan limonen içerir. Şimdi size her sabah limonlu ılık su içmenin faydalarından bahsedeceğiz.

Limonlu Ilık Su Nasıl Hazırlanır?

Temiz su kullanmalısınız. Su ılık olmalı, kaynamamalı. Soğuk su yerine ılık su kullanmalısınız çünkü bedeninizin soğuk suyu işlemesi hem daha uzun sürecektir hem de daha çok enerji gerektirecektir.

Her zaman taze limon kullanın, mümkünse organik olanları tercih edin. Bu tarif için asla şişelenmiş limon suyu kullanmayın. Bir bardak ılık suyun içine yarım limonun suyunu sıkın ve sabahları aç karınla bunu için.

Ilık Suyun Yararları

1. Sindiriminize Yardımcı Olur

Limon suyu istenmeyen maddelerin ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Tükürük ve mide sularının klorik asidine benzeyen atomik bileşiminden dolayı karaciğerin sindirim için gerekli olan öd sıvısını salgılamasına yardımcı olur. Ayrıca mineral ve vitamin açısından zengin olan limon, sindirim sistemindeki toksinlerin atılmasına da yardımcı olur. Limon suyunun sindirim kolaylaştırıcı özellikleri reflü, geğirme ve karın şişmesi gibi hazımsızlık belirtilerini rahatlatmakta yardımcı olur. Amerikan Kanser Derneği, kanser hastalarına bağırsak hareketlerini tetiklemesi için sıcak limonlu su içmelerini öneriyor.

2. Bir İdrar Söktürücü Olarak Sisteminizi Arındırır

Limon suyu idrar miktarını arttırarak istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu yüzden limonlu su içtiğinizde toksinler bedeninizden daha hızlı atılır ve idrar yolunuzun daha sağlıklı olması sağlanır. Limon suyunun içindeki sitrik asit, karaciğeri tetikleyen ve detoksifikasyona yardımcı olan enzimin etkisini en üst seviyeye çıkarır.

3. Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirir

İçerdiği yüksek C vitamini sayesinde limon bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda baş müttefiğimizdir.

Limon soğuk algınlığı ile baş etme konusunda çok yararlı olan C vitamini açısından çok zengindir. Ayrıca beyin ve sinir sistemini tetikleyen potasyum açısından da çok zengindir. Potasyum da tansiyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Limonda bulunan askorbik asidin (C Vitamini) antienflamatuar özellikleri vardır ve bu yüzden astım ve diğer solunum sorunlarına iyi gelir. Ayrıca vücudun demir emilimini arttırır. Demir bağışıklık sistemimizde önemli bir rol oynar. Bunların yanı sıra limon, soğuk algınlığı ve gribi önlemeye yardımcı olan antimikrobiyal özellikli saponinler de içerir. Limon vücudun ürettiği balgamın da azaltılmasına yardımcı olur.

4. pH Seviyelerini Dengeler

Limon tüketebileceğiniz en alkalin besinlerden birisidir. Limon kendi başına asidik olmasına rağmen, bedeninizin içine girdiğinde alkalin olur (sitrik asit bedeninizde metabolize edildiğinde asidiklik yaratmaz). Limonda askorbik asit kadar sitrik asit de bulunur, ancak bu asit zayıf bir asittir ve vücudunuzda kolayca metabolize edilebilir. Bu sayede limonun içindeki mineraller vücudunuzu alkalize etmeye yardımcı olur. Vücudunuzun pH dengesi asidik olduğunda hastalanırsınız. Düzenli olarak limonlu su içmek, şişme ve ağrıların esas nedeni olan eklemlerinizde biriken ürik asit de dahil olmak üzere vücudunuzun asidik olmasını engeller.

5. Cildinizi Arındırır

Yüzünüzü temizlemenin yanı sıra, limon suyunu ellerinizi ve cildinizdeki yağı temizlemek için de kullanabilirsiniz.

Limondaki C vitamini ve diğer antioksidanlar, kırışıklıkları ve siyah noktaları azaltmaya yardımcı olur ve serbest radikallerle savaşır. C vitamini, alkalin doğası sivilceye neden olan bakterileri öldürdüğünden sağlıklı ve parlak bir cilt için çok önemlidir. Hatta, yaş ile ortaya çıkan izleri azaltmak için üzerlerine doğrudan limon sürebilirsiniz. Limonlu su da bedeninizi toksinlerden arındırdığı için, limon ile cildinizi hem içten hem de dıştan temizleyebilirsiniz. Limonun içerisinde bulunan C vitamini cildinizi içeriden canlandırıp yeniler.

6. Enerji Verir ve Ruh Halinizi İyileştirir

Bedenimizin yiyeceklerden edindiği enerji, yiyeceklerdeki atom ve moleküllerden gelmektedir. Pozitif yüklü iyonlar sindirim sistemine girip negatif yüklü iyonlarla etkileşime girdiğinde bir reaksiyon oluşur. Limon negatif yüklü iyon miktarı yüksek olan nadir yiyeceklerdendir ve bu sayede sindirim sistemine girdiğinde bedenimize daha fazla enerji sağlar. Limonun kokusu da enerji vericidir ve ruh halinizi iyileştirir. Limon suyunun kokusu ruh halinizi iyileştirip zihninizi boşaltmanıza yardımcı olur. Limon endişeyi ve depresyonu azaltmaya yardımcı olur.

7. İyileşmeyi Arttırır

Limonun içindeki askorbik asit (C vitamini) iyileşmeyi arttırır ve kemik, bağ doku ve kıkırdakların sağlığı için çok önemli bir besindir. Daha önce de dediğimiz üzere, C vitamininin antienflamatuar özellikleri vardır. Yani C vitamini hem sağlığımızı korumak hem de stres ve yaralardan iyileşme dönemi için çok önemlidir.

8. Nefesi Tazeler

Limon, nane ve yoğurt: ağız kokusunu gidermek için birebirdir.

Limon ağız kokusunu gidermenin yanı sıra diş ağrıları ve diş eti iltihabına da iyi gelir. Unutmayın, sitrik asit diş minesini aşındırabilir; bu yüzden dişinizi ya limonlu su içmeden önce fırçalayın ya da limonlu su içtikten sonra dişinizi fırçalamak için bir süre bekleyin. Limonlu su içtikten sonra ağzınızı temiz su ile çalkalayabilirsiniz.

9. Lenf Sistemine Su Kazandırır

Ilık limon suyu, bedeninizin kaybettiği sıvıları ona geri kazandırarak bağışıklık sisteminize yardımcı olur. Bedeniniz susuz kaldığında yorgunluk veya yavaşlık, bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi, kabızlık, enerjisizlik, yüksek veya düşük tansiyon, uykusuzluk, zihin karışıklığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

10. Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Limon kilo verdirici özellikleriyle de bilinir. Harika bir arındırıcı ve iltihap söktürücüdür. İçinde bol miktarda antioksidan özellikli C vitamini bulunur.

Limon canınızın bir şeyler çekmesini önleyen pektin lifi açısından zengindir. Yapılan çalışmalar daha alkalin ağırlıklı bir beslenme düzeni olan kişilerin daha hızlı kilo verdiğini göstermektedir.

Limon ve Maydanozla Böbreklerinizi Arındırın

Maydanoz kadar arındırıcı bitki az bulunur. Pek çok yemeğe lezzet vermesi için eklediğimiz maydanoz çok şifalı bir bitkidir ve çeşitli rahatsızlıklara çok iyi gelir. Maydanozu limon suyu ile birleştirdiğinizde, böbreklerinizi arındırmak için harika bir çözüm elde etmiş olursunuz. Bu yazımızda size bundan bahsedeceğiz.

Neden böbreklerimizi arındırmamız gerekiyor?

Böbreklerimizi temizlemek arada bir yaptığımız bir şey olmamalı, genel sağlığımızı korumak için bunu bir alışkanlık olarak günlük hayatımıza dahil etmeliyiz. Unutmayın, böbreklerimiz kanımızı arındırıp, atıkların vücudumuzdan atılmasını sağlar. Peki böbreklerimiz düzgün çalışmadığında ve çok fazla protein veya toksik maddeler biriktiğinde ne olur? Bu toksik maddeler kanımızda birikip bizi hasta eder, kolik ağrısına, böbrek taşlarına ve başka hastalıklara neden olurlar. Bunların başınıza gelmesini önlemek için sizlerle bir kaç önemli öneri paylaşacağız; Bol miktarda sıvı için ve süt ürünü tüketiminizi azaltın. İşlenmiş gıda tüketiminizi azaltın. Hayvansal protein yerine bitkisel protein tüketin. Tuzu öğünlerinizden çıkartın, şeker tüketmeyin ve alkolden uzak durun. Bunları yapmak kulağa biraz zor geliyor olabilir ama yapmayı başardığınızda kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz..

Böbreklerinizi arındırma vaktinin geldiğini nasıl anlarsınız?

Sağlığınız için bunlara dikkat edin; İdrarınız nasıl görünüyor, ne renk? Kahverengi mi yoksa kola gibi bir rengi mi var? İdrar renginiz böbreklerinizde bir sorun varsa anlamanıza yardımcı olur. Gerginlik. Sırt ağrısı, özellikle de bel bölgesinden yayılan ağrılar. Aşırı susama. Sık sık idrara çıkma ihtiyacı ancak idrar gelmemesi. Şişmiş ayak bilekleri veya göz etrafında şişme. Nedensiz bitkinlik. Unutmayın, bu belirtilere başka hastalıklar veya rahatsızlıklar neden olabilir, ancak eğer bu belirtilerden iki veya daha fazlasını gösteriyorsanız doktora gitme vaktiniz gelmiş olabilir.

Maydanoz ve limon ile böbreklerinizi nasıl arındırabilirsiniz?

1. Maydanoz

Maydanoz güçlü bir antioksidandır: hücrelerin yenilenmesine ve böbreklerin çalışmasına yardımcı olur.
Böbreklerin güçlenmesine yardımcı olan, toksin ve yağların bu önemli organlardan atılmasını sağlayan mineraller açısından zengindir.
Beta karoten, klorofil ve C vitamini açısından zengindir: enfeksiyonlar ve tümörlerle savaşmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için idealdir.
Maydanoz bir idrar söktürücüdür: vücudun doğal yollarla sıvı atmasını sağlar.
Yüksek tansiyonu düşürür, böbrek sağlığına iyi gelir.

2. Limon

Limon suyu B vitamini ve C vitamini açısından zengindir. Bu vitaminler böbreklerdeki kan damarlarının güçlenmesine yardımcı olur, yüksek tansiyonla savaşır ve arındırıcıdır. Limonun pek çok harika özelliği vardır.

Limon yüksek oranda potasyum ve düşük oranda sodyum içerir, bu yüzden böbrekler için idealdir. Pek çok doktor tuz yerine limon suyu kullanılmasını önerir.

Maydanoz ve limondan nasıl yararlanabilirsiniz?

Sizinle, maydanoz ve limon suyu ile hazırlayabileceğiniz çok kolay bir tarif paylaşacağız. Bu tarifi haftada en az iki kere hazırlamanızı öneriyoruz.

Yapılışı;

Bu tarif için beş dal maydanoza ihtiyacınız olacak. Maydanozları iyice yıkayın ve bir litre suyu kaynatın. Kaynayan suyun içerisine, arındırıcı özelliklerinden yararlanmak için maydanozları koyun.

Bu büyük ihtimalle daha önce duyduğunuz klasik bir tarif olabilir. Doğal ilaçların çoğu kullanılan bitkilerin şifalı özellikleri sayesinde bize iyi gelir. Maydanozlar kaynayan suyun içerisinde bir süre bekledikten sonra bir limonun suyunu ekleyin. Ve karışımınız hazır!

Peki bunu ne zaman mı içmelisiniz?

Bu tarif 4 bardaklık; yani ilk bardağınızı sabah aç karınla, ardından öğle yemeğinden sonra bir bardak, ikindi arasında bir bardak ve son olarak akşam yemeğinden sonra bir bardak içebilirsiniz. Bu karışım hem sindirime yardımcı olacak hem de böbreklerinizi arındıracaktır.

Bu tarifi haftada iki kere uygulayabilirsiniz. Tadı size biraz keskin gelebilir veya çok hoşunuza gitmeyebilir ancak bu karışımın içerisinde pek çok vitamin var ve size enerji verecek bir karışım. Ayrıca anemiye karşı da etkili olduğunu unutmayın. Hemen denemenizi öneriyoruz. Böbrekleriniz buna çok memnun olacak.

İltihap ve Şişkinlikle Mücadelede 8 Doğal Yol

Karın bölgesinde iltihap ve şişkinlik sadece estetik olarak hoş olmayan bir görüntü vermenin ötesinde bir sorundur. Bu sorunu yaşayan birçok kişi nasıl göründüklerine odaklanırlar, çünkü karınlarının düz ve ince görünmesini isterler.

Bu sorun genellikle kötü yemek tercihleri veya aşırı yemek yeme yüzünden ortaya çıkan sindirim problemleri kaynaklıdır. Ayrıca, vücudun sebze, et ve süt ürünleri gibi belli gıdaları sindirememesinden dolayı da oluşabilir.

Son olarak, bu sorunun bir diğer kaynağı da adet öncesi sendromu ve bağırsakta biriken gazdır.

Şimdilik semptomları azaltacak ve şişkinliğe iyi gelecek bazı ilaçlar mevcuttur, fakat bu tür tedaviler %100 etkili değildir ve yan etkilere sebep olabilecek kimyasalları içermektedirler.

Neyse ki, ağrıyı azaltmak, iltihap ile mücadele etmek ve karında şişkinliğe iyi gelecek herhangi bir risk taşımayan doğal tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Bunların neler olduğunu öğrenmeye hazır mısınız?

1. Su ve elma sirkesi

Büyük ihtimalle şişkinlik ve iltihaplanma sorununuz asidik gıdalar veya ağır bir yemek sonrasında ortaya çıkmıştır.

Su ile karıştırılmış elma sirkesi midedeki asit seviyesini düşürmek, genel vücut fonksiyonlarını iyileştirmek ve iltihaplanmayı azaltmak için uygun bir yöntemdir.

Nasıl hazırlanır?

Bir çay kaşığı elma sirkesini bir bardak suya ekleyin ve bunu yemeklerden önce ve sonra için.

2. Tarçın çayı

Tarçın içinde vücut detoksunu destekleyen, karın şişkinliğini ve gaz sorununu tedavi eden sindirime yardımcı özellikler barındırmaktadır.

Nasıl hazırlanır?

Bir bardak suyu ısıtın ve içine bir çay kaşığı tarçın ekleyin. 10 dakika demleyin ve içine bal katın, afiyet olsun.

3. Papatya çayı

Papatya içinde bağırsak sağlığını iyileştirici ve mide ağrısını giderici iltihap karşıtı özellikler barındırmaktadır.

Nasıl hazırlanır?

Bir bardak su ısıtın ve içine iki çay kaşığı kurutulmuş papatya çiçeği ekleyin. 15 dakika demlemeye bırakın.Ateşten alın ve öğle yemeğinden sonra için.

4. Zencefil Çayı

Zencefil sağlığınıza birçok yönde katkıda bulunan ve herkesçe bilinen iltihap karşıtı özelliklere sahip bir bitkidir. Zencefil karın ağrısını azaltır, bulantıya iyi gelir ve metabolizmayı hızlandırır.

Zencefil termonejik olması sebebiyle özellikle kilo vermek isteyenlere tavsiye edilir, termonejik vücudun kalori yakma kabiliyetini arttırmak anlamına gelmektedir.

Nasıl hazırlanır?

Yarım çay kaşığı zencefili rendeleyin ve bir bardak kaynar suya ekleyin. İçmeden önce 10 dakika demlenmesini bekleyin.

5. Keten tohumu

Yüksek lif ve önemli yağ asitlerini içermesi sayesinde, keten tohumu sindirimi arttırır ve gaz ile mücadele ederek şişkinlik ve iltihap oluşumunun önüne geçer.

Nasıl tüketilmelidir?

Bir yemek kaşığı keten tohumunu gece boyunca bir bardak suya yatırın ve sabah olunca (suyla beraber) için.

6. Domates

Domates, vücudunuzu temizleyen, atıkların atılmasını sağlayan ve birçok organın işleyişini iyileştiren yüksek miktarda antioksidan içerir.

Yağ yakmak için düzenli olarak domates tüketilmesi tavsiye edilir çünkü lif ve bitkisel besleyicilerin yanı sıra önemli miktarda su içerir.

Nasıl tüketilmelidir?

Beş organik domatesi, yarım bardak suyu ve biraz limon suyunu bir blendere koyun. Gün içerisinde dilediğiniz zaman bu karışımı tüketin.

7. Yeşil çay

İltihap ve karın bölgesinde biriken yağlarla mücadelede bu içecek oldukça büyük bir üne sahiptir.

Bu faydalarının yanı sıra, yeşil çay kolesterolü düzenleyen ve sizi serbest radikallerden koruyan çok sayıda antioksidana da sahiptir.

Nasıl hazırlanır?

Birkaç yemek kaşığı yeşil çayı bir bardak kaynar suya ekleyin. İçmeden önce 10 dakika demlemeye bırakın.

8. Nar suyu

Nar suyu sahip olduğu yüksek antioksidan konsantrasyonu sayesinde güçlü bir iltihap sökücü görevi görüyor. Vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya ve oksidatif stresi önlemeye yardım ediyor. Nar suyu antioksidanlar serbest radikallerin atılmasını sağlayarak iltihaplanmayı azaltıcı etki gösteriyor. Ayrıca narda bulunan flavonollerin kireçlenme rahatsızlığının iyileşmesine de olumlu katkı sağladığı söyleniyor.

8. Ananas ve salatalık suyu

Bu tamamen doğal içecek toksinlerin ve fazla suyun atılmasını sağlayan, aynı zamanda karın bölgesinde iltihaplanmayı azaltan iki muhteşem idrar sökücüyü bir araya getirmektedir.

İçerdikleri besleyiciler, vitaminler ve mineraller sayesinde bu meyve suyu kilo vermek ve daha iyi bir cilt sahibi olmak için tavsiye edilmektedir.

Malzemeler;

  • 3 dilim taze ananas
  • 2 adet orta boy salatalık
  • 1/2 çay kaşığı toz zencefil
  • 1/2 bardak su (100 ml)

Nasıl hazırlanır?

Tüm malzemeleri blendere ekleyin ve pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın. Süzmeden ister aç karna isterseniz de ana yemeklerden sonra için.

Elma Sirkesinin 8 Farklı Kullanımı

Vücudumuz için sayısız faydaya sahip olan elma sirkesi, aynı zamanda faydalı bir temizlik ürünüdür ve dünyanın pek çok yerinde yaygın olarak kullanılır. Elma sirkesi, yüksek miktarda A ve B vitamini içermesinin yanı sıra temel yağ asitleri ve mineraller gibi 30’un üzerinde besleyici öğeye sahiptir. Bütün bunlar, vücudumuzun genel performansını arttırmaya ve hastalıklara karşı savaşmaya yardımcı olur.

Elma sirkesi, çok eski zamanlardan beri rahatsızlıkları dindirmekte, hastalıklarla savaşmakta ve vücudu toksinlerden arındırmakta kullanılmaktadır. Yıllar içinde yapılan araştırmalar göstermiştir ki elma sirkesi aynı zamanda metabolizmamızı dengelemek, cilt bakımına yardımcı olmak, alerjilerle savaşmak ve solunum yolu hastalıklarını rahatlatmak gibi pek çok başka yararlı etkiye de sahiptir.

Elma sirkesini mutlaka biliyorsunuzdur ama bahse varız ki bütün bu sağlığınıza faydalı etkilerini daha önce duymamıştınız. Eğer basit ve faydalı ürünün farklı kullanım yollarını öğrenmek istiyorsanız, okumaya devam edin.

Sindirim Sorunları

Elma sirkesi, vücudun enzim üretimini arttırma özelliğine sahiptir ve bu sayede zararlı bakterilerin yok edilmesini kolaylaştırır ve mide asitlerini düzenler. Gaz, kramplar ve kabızlık gibi sindirim sorunları için birebirdir ve genel olarak da sindirim sisteminin düzgün işlemesine yardımcı olur. Yemeklerden yarım saat önce bir tatlı kaşığı elma sirkesi içmenizi öneririz.

Kilo Vermek

Yıllar içinde, elma sirkesinin kilo vermekte çok faydalı olduğu ortaya çıkmıştır. İçerdiği asetik asitler, özellikle karın, bel ve bacak bölgelerindeki yağları yakmaya yardımcı olur.
Elma sirkesinin bu özelliğinden yararlanmak için iki çorba kaşığı sirkeyi suya katın ve tercihen aç karnına için.

Şeker Hastalığı

Yapılan araştırmalara göre, düzenli olarak elma sirkesi tüketmek kan şekeri seviyenizi kontrol altında tutmaya yardım eder. Şeker hastalığına karşı, iki çorba kaşığı elma sirkesini bir bardak suyla sulandırın ve gece yatmadan önce için. Ayrıca, dengeli beslenmeyi ve doymuş yağlardan ve rafine şekerden kaçınmayı da ihmal etmeyin.

Cilt Mantarı

Elma sirkesi, candida albicans olarak bilinen ve ciltte enfeksiyonlara yol açabilen bir mantar türüne karşı oldukça etkilidir. İçerdiği asetik asitler bu mantarı tamamıyla yok edecektir.
İki üç bardak kadar elma sirkesini ılık su dolu bir küvete katın ve 15 dakika içerisinde kalın. Ayrıca, bir tatlı kaşığı elma sirkesini bir tatlı kaşığı suyla karıştırarak mantarlı bölgeye doğrudan da uygulayabilirsiniz.

Eklem Sorunları

Elma sirkesi artrit (eklem iltihabı) ve osteoartirite karşı da etkilidir. Bu rahatsızlıkların yol açtığı baskı, ağrı ve sıkıntıyı azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda, yaraları iyileştirmekte ve bacak kramplarını geçirmekte de faydalıdır.

Elma sirkesi, bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmaya ve eklemlerde birikerek ağrıya neden olan ürik asit tortularını çözmeye yardım eden malik asit içerir.Önerilen, iki çorba kaşığı elma sirkesini bir bardak ılık suyla karıştırıp içmektir. İçmeden hemen önce bir çorba kaşığı da bal ekleyebilirsiniz.

Saçlar

Nemli saça üç çorba kaşığı elma sirkesi uygulamak, saçlara doğal bir parlaklık kazandırmanın ve kepeğin önüne geçmenin çok iyi bir yoludur. Elma sirkesi, kafa derisinin pH dengesini kontrol etmeye ve kaşıntıyı gidermeye yarar. Yağlı saçlar için uygundur. Ancak, kaşıntı ve yanmaya neden olabileceği için çok sık uygulamamaya dikkat edin.

Sivilce ve Lekeler

Antiseptik ve antibakteriyel özellikleri nedeniyle elma sirkesi, cilt bakımında kullanılmak için çok uygundur. Cildinizde sivilce ve lekeler oluştuğunda, cildin asit dengesini geri kazanmasına yardım ederek yağlanmanın ve cilt kuruluğunun önüne geçer. Bir miktar elma sirkesini aynı miktarda suyla karıştırarak bir losyon hazırlayın ve bunu doğrudan cildinize uygulayın.

Evde

Sağlığınız ve cilt bakımınız dışında elma sirkesinin ev içerisinde de pek çok kullanımı vardır. İşte bunlardan bazıları: Elma sirkesini bir sprey şişesine doldurarak pencereler ve kapılar gibi karıncaların girebileceği yerlere sıkmak karıncaları durduracaktır. Elma sirkesi harika bir ev yapımı böcek kovucudur ve böcek sokmalarını önler, elma sirkesini sulandırın ve cildinize uygulayın.

Evcil hayvanlarınızın pirelenmesini önleyin. Evcil hayvanınızın banyo suyuna biraz elma sirkesi eklerseniz pireleri uzak tutmuş olursunuz. Ayrıca, pirelerin olduğu yerlere küçük bir kap içerisinde elma sirkesi koymak da onları kaçıracaktır. Elma sirkesi temizlik ve parlatma için birebirdir. Tek yapmanız gereken suya biraz elma sirkesi ekleyin ve yüzeyleri temizlemek için bu karışımı kullanın. Harika bir yağ çıkarıcı ve mikrop öldürücü olan elma sirkesi, mutfak aletlerini temizlemek için de idealdir.

Aloe Veranın 10 Muhteşem Faydası

Aloe Vera  günümüzde çeşitli ev yapımı ilaçların hazırlanmasında kullanılan çok önemli bir maddedir, hem ağızdan, hem de cilde sürerek kullanılabilir. Aşağıda sizlere aloe verayı nasıl kullanabileceğinizi anlatacağız.

1. Cildi tedavi eder

Bu doğal maddenin en özel kullanım alanlarından birisi cilt bakımıdır. Yara etrafındaki kan dolaşımını arttırdığı ve iyileşme süreçlerini belirgin olarak hızlandırdığı için yanık ve yaralarda kullanılır.

Bunun yanısıra, cildi UV ışınlarından korumada büyük rol oynar. Kendinizi korumak için güneşe çıkmadan birkaç dakika önce aloe vera kremi uygulayın.

2. Kabızlığı giderir

Aloe Vera özsuyu ishal oluşturarak bağırsakları temizlemek ve vücudu arındırmak için önerilir. Ancak bunu sık kullanmamak gerekir çünkü sık kullanım sonucu bağırsaklardaki etkinliğini kaybeder.

3. Ağızdaki sorunları giderir

Aloe vera posası ülser, dişeti iltihabı ve stomatit denen ağız içi iltihaplarını birkaç basit adımda giderir: aloe verayı ezip ağzınıza sürmeniz yeterlidir. Yarayla temas ettiğinden emin olun.

4. Bağırsaktaki problemlerle savaşır

Eğer bağırsak rahatsızlığından muzdaripseniz, mide yanmasını ve hazımsızlığı önleyecek bir tarifimiz var: bal, portakal suyu, bir çorba kaşığı aloe vera ve bir bardak suyu karıştırın. En iyi sonucu almak için her gün kahvaltıdan önce için.

5. Akne oluşumunu önler

İçerdiği iltihap sökücü özellikleri sayesinde aloe vera akneye karşı olağanüstü bir ilaçtır.  Aloe vera içeren bir sabun, krem ve losyonu sabah akşam kullanın. Bu sadece sivilcelere iyi gelmekle kalmaz, yüzünüzde biriken yağ miktarını da kontrol eder. Aynı şekilde sivilceleriniz üzerine süreceğiniz aloe vera jeli şişliği azaltacaktır.Akneli bölgelere cildi yumuşatmak ve yenilemek için de aloe vera jeli uygulayabilirsiniz.

6. Selüliti azaltır

Aloe veranın dermatolojik olarak çok büyük faydaları olduğundan selülite karşı yaygın olarak kullanılır. Tek başına pek güçlü bir tedavi olmadığını belirtel, elbette ki beraberinde spor yapmalı, düzenli olarak bacak masajı yaptırmalı ve dengeli beslenmelisiniz.

7. Saça faydalıdır

Aloe vera, cildi güneşten koruduğu gibi saçı güneşten ve kafa derisini UV ışınlardan korur.  Saç kurutma makinesi, saç düzleştirici gibi günlük saç yıpratıcı etkenlerden, yağmurdan, kuruluktan saçı korur ve daha parlak ve daha ipeksi olmalarını sağlar.

8. Kepeği yok eder

Saçınızı aloe vera ile yıkamak derideki kepeği uzaklaştırır, yani tek yapmanız gereken, kepeği tamamen uzaklaştırmak için saçınızı taramaktır. Birkaç uygulama sonrası farkı göreceksiniz.

9. Mükemmel bir rahatlatıcıdır

Aloe Vera kafa kaslarını gevşeten anestetik özelliklere sahiptir. Saçınızı her yıkadığınızda kafa derinize iyice masaj yapın. Stresinizi alacaktır.

10. Zayıflamada etkilidir

Bu bitkinin temizleyici özellikleri sayesinde aloe vera zayıflamada harika etkiler gösterir. Limon ile karıştırırsanız detoks edici özelliklerinin yanında arındırıcı özelliklerini de elde edeceksiniz. Bu nedenle aşağııdaki malzemelerle bir meyve suyu hazırlamanızı tavsiye ederiz: 1 orta boy aloe yaprağı, dikenleri alınıp parçalara ayrılmış şekilde 1 çorba kaşığı bal 1 limonun suyu Tüm malzemeyi karıştırıp süzün. Sabah kalkar kalkmaz için. böylece kahvaltıya başlayana dek sindirmiş olursunuz. Daha etkili sonuçlar için sağlıklı beslenin ve haftada en az 3 kez spor yapın.

Karaciğer temizliği için kuru üzüm suyu mucizesi

Kuru üzüm özellikle sağlıklı bir karaciğer için beslenmenize harika bir ektir. Biz yazılarımızda genelde karaciğerinizi arındırmak ve güçlendirmek için basit ve doğal tedaviler öneriyoruz ve bugün sizlere harika sonuçlar vermesi garanti olan bir tedaviden bahsedeceğiz.

Kuru Üzüm Suyunun Arkasında Yatan Sır

21 kuru üzüm yemenin Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) çok sevdiği bir alışkanlığı olması sebebiyle sünnet olmasının yanı sıra kuru üzümün pek çok faydası vardır. Kuru üzüm suyu kan dolaşımınızı daha etkili şekilde temizlemeye yardımcı olacak, karaciğerde bulunan özel biyokimyasal işlemleri uyarır. Kuru üzüm suyunun faydaları ağırlıklı olarak, sizin de bildiğiniz gibi, üzümlerin kendisinden gelmektedir. Bu tedaviyi dört gün arka arkaya uygularsanız, sindiriminizin kolaylaştığını ve daha çok enerjiniz olduğunu fark edeceksiniz. Bu fırsatı gerçekten kaçırmak ister miydiniz?

Kuru Üzüm Suyunun Faydaları Neler?

Doktorlar genelde kalbiniz için, kötü kolesterolden kurtulmak, trigliserit seviyenizi düşürmek ve kabızlığı ya da mide bulantısını önlemek için sabahları kuru üzüm yemenizi önerir.

Kuru üzüm doğal vitamin ve mineral kaynağıdır, ancak bu faydalar kuru üzümlerin içinde bekletildiği suyu tüketirseniz katbekat artar. Bunun sebebi ise üzümün şeker içeriğinin düşmesidir ve bu sayede karaciğeriniz için harika bir doğal tedavi elde etmiş olursunuz.

Üzümü Suda Bekletip Yemenin Faydaları

Doğal antioksidan kaynağı

Kuru üzümlerin en iyi doğal antioksidan kaynaklarından biri olduğunu hatırlamak önemlidir. Kuru üzümün sizi serbest radikallere karşı koruyup hastalıklara karşı savunmanızı güçlendiren biyoflavonoid yönünden zengin bir meyve olan üzümlerin kurutulmasıyla elde edildiklerini de hatırlayalım.

Kuru üzümler ve kuru üzüm suyu geleneksel olarak çeşitli kalp ve karaciğer hastalıklarının meydana gelmesini önlemek için kullanılmaktadır. Bu bilgi de hatırlamaya değer.

Vücudun detoksuna yardımcı olur

Bildiğiniz gibi, hem karaciğer hem böbrekler, vücutta biriken ve sonunda sizi hasta eden toksinleri ve ağır metalleri atarak kanınızı temizleyen hayati organlardır. Ancak bazen bu önemli işlevler çok fazla yağlı yiyecek yemekten günlük olumsuz alışkanlıklara kadar yanlış beslenme seçenekleriyle kısıtlanmaktadır.

En az ayda bir defa dört gün üst üste kuru üzüm suyu içmek karaciğerinizin özellikle temizlenme bakımından işlevlerini daha iyi yerine getirmesine yardımcı olacak ve kendinizi ağır hissettiğiniz veya sindiriminizin yavaşlayıp ağrılı olduğu zamanlarda faydalarını hissedeceksiniz.

Sindirime destek olur

Kuru üzüm suyu içmek kan dolaşımını arındırmak ve karaciğerin fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlamak için basit ama etkili bir yöntemdir ve aynı zamanda sindiriminizi de daha sağlıklı hale getirir. Mide asitlerinin ayrılmasını teşvik ederek yemeğinizi daha iyi sindirmenize ve besin maddelerinin emilmesine yardımcı olur. Siz de bu faydaları kuru üzüm suyu rutininize başladıktan iki gün sonra fark etmeye başlayacaksınız.

Kuru Üzüm Suyu Nasıl Yapılır?

Malzemeler:

  • 2 bardak su (400 ml)
  • 150 gram kuru üzüm

Hazırlanışı:

Öncelikle, kuru üzümlerinizi dikkatlice seçmenizi tavsiye ediyoruz. Çok parlak olanları seçmeyin; çünkü parıltıları doğal değildir ve aslında onları daha güzel göstermek için uygulanan kimyasal işlemlerin sonucudur. Rengi daha koyu olan ve ne çok sert ne çok yumuşak olan kuru üzümleri tercih edin. Temiz olmalarına özen gösterin. Kuru üzümleri yıkayıp bir kenara ayırın. İki bardak suyu kaynatın. İçine kuru üzümleri atın ve 20 dakika boyunca yavaşça kaynatın. Çok basit. Ama üzümlerin geceden bu su içinde ıslatılmaları gerektiğinden işiniz bu kadarla bitmiyor. Ertesi sabah, kuru üzümlerin suyunu süzün ve bu leziz suyu yeniden ısıtın.

Suyu tercihinize göre sıcak veya ılık içebilirsiniz, ancak en önemlisi aç karna içmeniz. Ardından kahvaltıdan önce 30 ile 35 dakika kadar bekleyin. İdeal olarak bunu arka arkaya birkaç gün tekrar etmeniz ve ertesi sabah uyanır uyanmaz kuru üzüm suyunuz içecek şekilde geceden hazırlamanız gerekiyor. Bu rutini en az dört gün takip etmeyi unutmayın.

Her zaman rengi en koyu üzümleri seçin ve sağlığınıza zarar verebilecek herhangi bir işlemden geçmemiş olanları seçin. Organik kuru üzüm alın veya kimyasallara ya da böcek ilaçlarına maruz kalmamış olanları almaya özen gösterin.

Bu tedaviyi ayda bir kez kullanabilirsiniz; hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. En ilginç olan nokta ise normalde kuru üzümlerde bolca bulunan şekeri bu sayede almıyor olmanız. Aynı zamanda yağ oranı düşük olan ve bol miktarda taze sebze meyve içeren bir beslenme de uygularsanız, genel olarak daha sağlıklı bir karaciğere sahip olacaksınız ve kuru üzüm suyu da rutininizin harika bir tamamlayıcısı olacak.

Her Sabah İçerseniz Hızla Kilo Verdiriyor!

Sabah kalkar kalkmaz bir bardak ılık limonlu su içmeye başlamak yaşamınızda yapabileceğiniz küçük bir değişiklik fakat vücudunuzun işleyişinde büyük etkisi olacaktır. Limonun sağlık için ne kadar yararlı olduğu, güçlü antibakteriyel, antiviral ve bağışıklık güçlendirici olduğu yüzyıllardır bilinir. Limonun sindirime yardımcı olduğunu ve karaciğeri temizlediğini biliyoruz. Limon, bağışıklığımızı güçlendiren maddelerden sitrik asit, magnezyum, biyoflavonoidler, C vitamini, pektin, kalsiyum ve limonen içerir.

Limonlu Ilık Su Nasıl Hazırlanır?

Temiz su kullanmalısınız. Su ılık olmalı, kaynamamalı. Soğuk su yerine ılık su kullanmalısınız çünkü bedeninizin soğuk suyu işlemesi hem daha uzun sürecektir hem de daha çok enerji gerektirecektir.Her zaman taze limon kullanın, mümkünse organik olanları tercih edin. Bu tarif için asla şişelenmiş limon suyu kullanmayın. Bir bardak ılık suyun içine yarım limonun suyunu sıkın ve sabahları aç karınla bunu için.

Şimdi size her sabah limonlu ılık su içmenin faydalarından bahsedeceğiz.

• Sindirime yardımcı olur. Limonun yapısı sindirim sıvıları ve tükürüğün bileşimine benzer böylelikle yiyeceklerin sindirilmesinde ve karaciğerin safra üretilmesinin tetiklenmesinde iş görür.
• Vücudun pH dengesine yardımcı olur. Limonun içeriğinde bulunan sitrik asit metabolize olduğunda asidite oluşturmaz. Limondaki mineraller kanı alkalileştirir. Bu şekilde eklemlerden ürik asit çekilmesi eklem ağrıları ve inflamasyonu azaltır.
• Enerji verir ve ruh halini iyileştirir. Özellikle sabahları yanlış taraftan kalktığınız hissine kapılıyorsanız bir bardak limonlu su içmek iyi gelecektir. Limon zihninizin berraklaşmasına, endişe ve depresyonun azalmasına yardımcı olur.”

Pancar ile Karaciğer Detoksu ve Damar Temizliği

Pancar basit bir sebze değildir. Mor kalbinin içinde inanılmaz miktarda antioksidan ve vitamin bulunur, bunlar vücut için çok yararlıdır. Bu yüzden düzenli olarak pancar tüketmelisiniz.

Lif, protein ve su açısından zengin olan bu şifalı sebze enerji sağlar ve bir çok sorun için kullanılabilir – özellikle de karaciğerle bağlantılı sorunlar için. Bugünkü makalemizde sizlere pancarın vücudunuz için yapabileceklerinden bahsedeceğiz.

Pancar, Karaciğerin En Büyük Dostu

Pancar sever misiniz? Tazeleyici ve doğal tadı haftalık öğünleriniz arasında mı? Çiğ, haşlanmış ve biraz tuzla süslenmiş olarak mı yersiniz? Eğer cevaplarınız evet ise okumaya devam edin! Karaciğerinizle ilgili bir sorun yaşadığınızda pancar -dünyanın her yerindeki süpermarketlerde ve pazarlarda bulabileceğiniz bu sebze- enfeksiyonu azaltmak ve toksinleri atmak için en iyi arkadaşınız olabilir.

Pancarın özelliklerine bir göz atın.

1. Antioksidan açısından çok zengindir

Pancar beta-karoten, karotenoidler ve flavonoid açısından çok zengindir – bunların hepsi ona rengini veren olağanüstü antioksidanlardır. Antioksidan açısından zengin olan bütün sebzeler karaciğeri temizlemek için birebirdir – özellikle de yağlı karaciğer sorunu yaşıyorsanız.

2012’de ilginç bir klinik deney yapıldı ve bu New England Journal of Medicine’da yayınlandı. Bu çalışmada yağlı karaciğer hastalığına sahip olan insanlarda antioksidanın büyük etkileri olduğu ortaya kondu. Özellikle enflamasyon ve karaciğerdeki yağ oranlarında düşüş gözlendi. Bunun sebebi betalaine isimli çok güçlü olan bir antioksidandır. Ayrıca erken yaşlanmayı da önler.

Yani, durmayın: eğer antioksidan zengini bir sebze arıyorsanız, düzenli olarak pancar tüketin.

2. Metabolizmayı güçlendirir ve yağları yakar

Kilo vermek istiyorsanız pancar muhteşem bir seçim. Çok fazla enerji içerir, tatmin eder ve lif açısından zengindir. Yani eğer her öğünden önce pancar suyu içerseniz, bir çok besleyici öge alırsınız ve aynı zamanda doymuş hissederek öğünlerde daha az yersiniz.

Ayrıca pancar tüketmek şu alanlarda da etkilidir:

İçeriğindeki lifler ile vücuda detoks yapar, toksin ve sıvı tutulumunu önler, ayrıca sindirimi güçlendirir ve kabızlığa iyi gelir. Bunların hepsi karaciğerin işlevlerini geliştirir, bu önemli organda yağ birikimini önler.
Pancar metabolizmayı güçlendirir ve karaciğeri daha iyi çalışması için uyarır, sindirimi arttırır.
Bir diğer yararı ise lenf sisteminin işleyişini güçlendirmesidir, ayrıca da toksinleri vücuttan atar.
Yağlı karaciğer hastalığının gerilemesi için içeriğinde vitaminlerin bulunduğu taze meyve ve sebzeler tüketmek çok iyidir. Bu yüzden pancar bu durumda harika bir seçim olacak!

3. Pancar kan akışını temizler, kalbinizle ilgilenir

Bu sebze antik çağlardan beri kana “güç vermek” için nekahat dönemindeki insanlara verilir. Pancarın kan akışı üzerindeki etkilerini aşağıda açıklayacağız: Pancar potasyum içerir, bu kan basıncını düzenler. Kötü kolesterolü azaltır.  Demir, magnezyum, fosfor, folik asit ve A, B, C vitaminleri içerir. Bunlar gerçek anlamda kan akışınızı güçlendirmek ve zararlı maddelerin atılımı için bu sebzede bir araya gelmiştir.
Karaciğer bakımı ve detoksu için pancarı nasıl kullanabilirsiniz?

Karaciğeri iyileştirmek ve detoks yapmak için pancarı kullanabileceğiniz en etkili yol onu çiğ tüketmektir. Böylece kan akışını da çok güzel güçlendirir. Pancarları rendeleyin ve bir salataya ekleyin. Biraz limon suyu ve zeytinyağı ile süslediğinizde sağlığınız için çok muhteşem bir şey yapmış olacaksınız.

Karaciğeriniz için şifalı içecek

Malzemeler; 1 kap su (200 ml) 1 orta boy pancar 1 orta boy havuç 1 orta boy elma
Hazırlanışı;

Malzemeleri iyice yıkayarak başlayın, sonra onları küçük küçük doğrayın, böylece mikserden geçirmesi daha kolay olur. Pancar ve havuç çiğ olmalı, çünkü bu şekilde en fazla besleyici içerirler.

Malzemeleri beraber mikserden geçirin, iyice püreleşince biraz sulandırın. Eğer bir kaç buz kalıbı da eklerseniz son derece tazeleyici ve ferahlatıcı olacaktır.

Ne zaman içmelisiniz? 

Her gün ana öğünden önce bir bardak. Beş gün boyunca karaciğerinizi temizlemek için her gün bir bardak için. Sürece yeniden başlamadan önce 10 gün bekleyin. Sağlığınız için gerekli ve çok faydalı besleyici ögeler alacaksınız.

Hipotiroid için Hindistan Cevizi Suyu

Hipotiroidin tedavisi mümkün mü? Bazen hastalar tiroidlerini tiroid hormonu üretmek için kandırabilir, böylece de düzgün işlemesini sağlayabilir. Ama bu çok çaba, motivasyon ve verilen tedavi ile gündelik değişiklikleri kombine edebilmeye dayalı. Örneğin, hindistan cevizi suyunun aktif olmayan tiroidi uyarmak için mükemmel bir madde olduğunu biliyor muydunuz? Bu konuda istediğiniz her şeyi bu makalede bulabilirsiniz.

Hindistan Cevizi Suyunun Tiroide Faydaları

Hipotiroidiniz varsa, muhtemelen aşağıdaki belirtileri yaşıyorsunuz: Kilo alma Baş ağrısı Uykusuzluk Saç dökülmesi Kuru cilt Soğuğa hassasiyet, soğuk eller ve ayaklar Neredeyse sürekli yorgunluk Kas ağrısı İdrar yolu enfeksiyonu Kabızlık
Bu problemlerin hepsi tiroid bezinde yeterince tiroid hormonu üretilemediği için gerçekleşir. Bu belirtilere karşı tiroidinizin normal işlevini yerine getirmek için muhtemelen doktorunuzun yazmış olduğu sizin için doğru olan ilaçları almalısınız.

Ne olursa olsun sonuçları hemen göremediği için siniri bozulan bir çok insan var; bu kişiler bir süre daha yukarıda saydığımız belirtileri görecektir. Kilo verme ve yorgunluk normal yaşamayı engeller. Ne yapabilirsiniz? Ne kadar egzersiz yapsanız da kilo veremiyorsunuz, aldığınız vitamin takviyeleri işe yaramıyor… Peki? Diyetinize hindistan cevizi suyu ekleyin.

1. Hindistan cevizi suyu tiroidin işlevini düzenler

Hindistan cevizi suyunun ve hatta hindistan cevizi yağının en güzel özelliklerinden biri tiroidin işlevini düzenlemesidir. Doğal enzimleri aktif olmayan tiroidi uyarır ve tiroidiniz aşırı işliyorsa da düzenli işlemesini sağlar. Kilo alımını kontrol ettiği ve bağırsak ile sindirim sistemini düzenlediği için de Hindistan cevizi suyu hipotiroid durumu için birebirdir.

2. Hindistan cevizi suyu bağışıklık sistemini güçlendirir

Hindistan cevizi suyu yüksek oranda potasyum, fosfor, demir ve kalsiyum içerir. Bunların hepsi tiroid hormonu eksikliğinden oluşabilecek enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Ayrıca metabolizmayı hızlandırır, dolayısıyla yorgunlukla savaşabilir ve güçlendirir, aynı zamanda vücudun doğal savunma gücü artar.

3. Hindistan cevizi suyu hücresel oksitlenme ile savaşır

Hipotroid yaşadığınızda hücreleriniz hormonal problemler yüzünden daha çabuk oksitlenir. Bu vücudun yiyecekleri işlemesini zorlaştırır, cildi kurutur, karaciğer problemlerine yol açar ve daha pek çok sorun doğurur. Size verilen ilaç ile Hindistan cevizi suyunu beraber kullandığınızda vücut daha fazla antioksidan alır ve bu da tiroid hormonlarını dengeler. Hatırlamaya değer!

4. Hindistan cevizi suyu vücudu nemli tutar

Kuru cilt, yorgunluk, baş ağrısı… Bu belirtilerin hepsi tiroid bezi işlevini yerine getiremediği için gerçekleşir. Eğer günde 2-3 bardak Hindistan cevizi suyu içiyorsanız vücudunuza istediği sıvıyı almış olacaksınız.

5. Hindistan cevizi suyu saçları, cildi ve tırnakları besler

Hindistan cevizi suyu kaybolan minerallerin vücuda dönmesi için muhteşemdir, bu da saç, cilt ve tırnakların gelişmesini ve genel sağlığını uyarır.

6. Hindistan cevizi suyu sindirimi geliştirir

hindistancevizitazeHipotroid çeken insanların sindirimi daha ağır ve yavaştır. Çoğunlukla aşırı doymuş hissederler ve su çekilimi veya kabızlık yaşarlar. İki kez düşünmeyin – bir kaç bardak Hindistan cevizi suyu için ve içindeki fosfat ve peroksidaz asitlerinin biyoaktif enzimlerinden yararlanın. Bunlar sindirim için muhteşemdir.

7. Kilo vermek için hindistan cevizi suyu

Sindirimi güçlendirdiği ve yavaş metabolizmayı hızlandırdığı için Hindistan cevizi suyu toksinleri vücuttan temizler ve böylece düzgün bir diyet ve kilo verme süreci için harika bir yardımcıdır. Harika sonuçlar göreceksiniz.

Hipotiroid tedavisi için hindistan cevizi suyunu nasıl tüketeceksiniz?

Hergün her öğünden sonra iki üç bardak Hindistan cevizi suyu içmeye çalışın. Bunu 20 gün boyunca sürdürün. 10 gün ara verin ve tekrarlayın.

İsterseniz hindistan cevizi yağını da deneyin. Ayrıca faydalıdır. Doğal olarak üretilmiş organik Hindistan cevizi suyu aldığınıza emin olun. Soğuk bir yerde tutun, ve özellikle sabahları olmak üzere günde bir yemek kaşığı tüketin. Hindistan cevizi suyu gibi yağı da metabolizmayı hızlandırır ve tiroid hormonunun üretimini uyarır. Harikadır!

Ev yapımı 11 detoks içeceği

Güne taze meyve ve sebzelerle hazırlanmış bir detoks içeceği ile başlamanın pek çok faydası vardır. Bazı detoks içecekleri cilde parlaklık verir, bazıları daha derin bir uyku uyumanızı, bazıları da daha az stresli bir gün geçirmenizi sağlar. Bu içecekler gün içinde ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi artırabilir ve sindirim sorunlarınızı ortadan kaldırabilir. Bu yüzden detox içeceklerinin içine sindirim sistemini kolaylaştıracak yeşil renkli içerikler ekleyebilirsiniz.

Sindirimi kolay yiyecek ve içecekler tüketirseniz, vücudunuz da bu gıdaları sindirebilmek için daha az enerji kullanacaktır. Ve toksinleri çok daha kolay şekilde vücuttan atacaktır. Hem iç organlarınız hem de cilt güzelliğiniz için bu detoks içeceklerini kullanabilirsiniz.

Nane ve limon detoksu

Sürahinin içine suyu doldurup içine nane yaprakları atın ve limonları da dilimler halinde sürahinin içine ekleyin. Buzdolabında birkaç saat beklettikten sonra içebilirsiniz.

Karpuz detoksu

Su dolu sürahinin içine karpuz dilimleyin ve içerisine hem nane yaprakları hem de buz ekleyin. İşte içeceğiniz hazır!

Salatalık detoksu

Salatalık suyu güne başlamak için iyi bir tercih olabilir. Suyla doldurduğunuz sürahinin içine limon ve salatalık dilimleyin. Nane yaprakları ve buz koymayı unutmayın.

Çilek detoksu

Endişelenmeyin kalorisi oldukça düşük! Çilekleri dilimleyip, su ve buz ekleyin. İsterseniz nane yaprakları da ekleyebilirsiniz.

Zencefil detoksu

Yarım zencefilin üzerine limon sıkın ve su ekleyin. İşte bu kadar basit!

Greyfurt detoksu

Vitamin C açısından oldukça zengindir. Greyfurtları elma dilimleri halinde kesin, nane yaprakları ve buz ekleyin.

Yeşil limon detoksu

Limonun suyunu sıkın ve salatalıkları rendeleyin. Özellikle yazın sizi çok rahatlatacak.

Tarçın ve elma detoksu

Elmaları dilimleyin ve içine çubuk tarçın atın. Yemeklerden önce tüketirseniz daha faydalı olur.

Böğürtlen detoksu

Böğürtlenleri buz dolu suyun içine koyup gün içinde kolayca tüketebilirsiniz.

Portakal detoksu

Sabahları portakal sıkmaya üşeniyorsanız, bu tarif tam size göre! Öyleyse, portakalları dilimleyin ve suyun içerisine atın.

Kokteyl detoks

Bu tarifte istediğiniz tüm meyveleri kullanabilirsiniz, muz hariç.

Kavun’un daha önce hiç duymadığınız yararları!

Kavunun naif kokusu ve hoş tadı yanında sağlık açısından da bir çok faydası vardır. İçerdiği yüksek derecede vitamin ve besinler yardımıyla sağlıklı bir yaşam için katkı sağar.  Kavun A, B ve C vitaminleri açısından çok zengindir. Bunun dışında bol miktarda B vitamini kompleksi içerir B1 ( tiamin), B3 (niasin) B5 (pantetokin asit) ve B6 (pridoksin) içermektedir. Bunlara ek olarak E ve K vitaminlerini de içermektedir.

Bol miktarda Su barındırmasının yanında A ve C vitaminlerince de zengin bir besindir. Ayrıca iyot ve krom gibi mineralleri de içinde barındırır.

Kavun Çekirdeğinin Faydaları:

Genelde kavunun içini temizleyip, çekirdeklerinden ayıkladıktan sonra tüketmeyi tercih ederiz. Fakat kavun çekirdeklerinin de sağlık açısından bir çok faydası var. Kavun çekirdekleri özellikle cilt bakım kremlerinde ve ürünlerinde çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Kavun çekirdekleri çok yoğun vitamin ve sağlık açısından faydalı olan bileşen ve mineraller içermektedir. Kavun çekirdeklerinin sağlık açısından faydaları şu şekilde sıralamak mümkün;

Yaz meyvesi olmasına rağmen kavun çekirdekleri kurutularak uzun süre saklanabilir ve kış aylarında üşütmeden kaynaklanan öksürük sorunları için kullanılabilir. Kavun çekirdeği öksürük ve yüksek ateş gibi sorunları giderebilir. Kavun çekirdeği cilt sağlığı için çok faydalıdır, bu yüzden kozmetik ürünlerinde çok yaygın olarak kullanılmaktaıdır. Cilde parlaklık kazandırı ve yumuşamasını sağlayabilir. Kavun çekirdekleri anemi hastalığına iyi gelir ve aynı zamanda anemi hastalığına yakalanma riskini azaltır. Gut hastalığı için kavun çekirdeklerinin çok gaydalı olduğu düşünülmektedir. Gut astaları düzenli olarak tüketebilirler. Kavun çekirdeği aynı zamanda farklı kanser hastalıklarına yakalanma riskini azaltabilmektedir. Sindirim sistemi için faydalıdır. Bağırsakların temizlenmesini sağlar. Kavun çekirdeğ aynı zamanda mide sağlığının korunmasına yardımcı olur. Mide de asit oranının dengelenmesini sağlar.

Yemeklerden önce kavunu yerseniz hazımsızlığı önler. İdrar yolu hastalarından şikayetçi olanlara ise idrar söktürücü özelliği olduğu için bol bol kavun yemeleri tavsiye edilir. Kavun yanıklara konulursa acıyı hafifletir ve iyileşmesini hızlandırır. Ezilip soğuk süte katıldıktan sonra yüze sürülürse cildi nemlendirir ve cildin taze görünmesini sağlar. Cildinizi güzelleştirir. Kavun; meniyi arttırır, kumları döker, böbrekleri besler, yağlandırır Et pişirirken kabuklarından bir parça ilave edilirse çabuk pişer. Kavun çekirdeğinin kaynatılıp suyunun içilmesi karaciğer hastalıklarına çok faydalıdır. Çekirdekleri yenirse iç yaralarına iyi gelir ve idrarı söktürür. Çekirdekleri dövülüp suda kaynatıldıktan sonra elde edilen su içilirse göğüs ağrısı ve öksürüğe iyi gelir. Basur ve romatizma ağrılarını hafifletir.

Kavun nasıl tüketilmeli?

Kavun taze olarak yenir. Ayrıca kabukları ve çekirdekleri kullanılır. Çekirdekleri dövülüp suda kaynatıldıktan sonra elde edilen su içilirse göğüs Ağrısı ve öksürüğe iyi gelir.

Tavsiyeler;

Kavunun faydalarından maksimum derecede faydalanmamız için taze tüketilmesinde fayda var bu yüzden yaz aylarında bol bol tüketilmesi gerekir. Kavun çekirdekleri çok yoğun vitamin ve mineraller içermektedir bu yüzden tüketimine maksimum derecede dikkat edilmesi gerekir.

Melissa otuyla ilgili hiç bilmediğiniz bilgiler.. 

Melisa Otu (Melissa officinalis): Beyaz çiçekli, yaprakları ince ve yumuşak tüylerle kaplı olan, limon kokulu, çok dallı, otsu bir bitkidir. Oğul otu olarak da bilinir. Uçucu yağ, tanen, acı madde, reçine ve müsilaj içerir. Neredeyse insan vücudunun her karesinde reaksiyon gösterip tedavi edici bir bitkidir.

En belirgin tedavi noktaları ise sinir sistemi bozukluğu ve buna bağlı olarak; mide rahatsızlığı, karın ağrıları, baş ağrıları, kalp rahatsızlıkları kas ağrıları yani tamamen beyin rahatsızlıklarına bağlı bütün hastalıklarda yardımcı bir şifacıdır. Terlemeyi önler, spazm çözücü, kasılmalara bağlı olarak kabızlığa yani sindirim kolaylığına, rahim hastalıklarına, Sinir krizleri ve depresyon hastalıklarında büyük önem taşır. Yaraların iyileşmesini hızlandırır.

Hafıza zayıflığında, baygınlık, aşırı yorgunluğun getirdiği kasılmalarda, enfeksiyonlarda, Uykusuzluğu giderme, kansızlık, baş dönmesi, kulak çınlaması ve bağırsakta bulunan parazitleri düşürme özelliğine sahiptir. Haşere ısırıklarında ezilip lapa haline getirilerek kullanılabilir. Aynı şekilde iyileşmeyen yaraların üzerine de sürülebilir.

Halk arasında “Gece Yanığı” olarak bilinen zona hastalığına iyi gelir. Şu şekilde kullanılabilir. 1 çay kaşığı zeytin yağı üzerine 5 damla oğul otu yani melisa yağı ilave edilerek hastalıklı bölgeye sürülerek ağrılar dindirilebilir. Rahatlatıcı özelliği vardır.

Bazı tıbbi araştırmalar melisa çayının Alzheimerlı kişilerde bilişsel işlevi geliştirmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.
116 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada melisa merhemi şişme ve kızarıkla ilgili belirtilerde azalma sağlamasına rağmen ağrı ve kabuklanma gibi belirtilere karşı etki göstermemiştir.

20 gram bitkinin üzerine 400-500 ml kaynar su dökülür ve üzeri kapalı olacak şekilde 10 dakika kadar demlenip süzülür ve tam banyo suyuna eklenir. Yatmadan 1 saat önce 20 dakika kadar banyo yapılır.

Saç ve Cilt Bakımlarında da Melisa;

Ayrıca; Yağlı, yıpranmış, cansız, ve güçsüz saçlar için hazırlanan losyonlarda, ağız hijyen ürünlerinde, yağlı ciltler için temizleme maskelerinde, yaşlanmış ve yıpranmış ciltler için yenileyici kremlerde, hassas cilt losyonlarında kullanılır.

Cildiniz İçin;

Cilt kırışıklıkları bayanların korkulu rüyasıdır. İyi bir cilt bakımı ve evinize hazırladığınız doğal karışımlarla bu kabustan kurtulabilirsiniz. Melisa cildin parlak kırışıksız ve duru bir görünümde olmasını sağlayabilecek mükemmel bitkidir.Halk arasında Oğulotu olarak da bilinir.
Melisa çiçeğinin hem yaprakları hem de tomurcukları madensel tuzlar ve yağlar içerdiğinden cilt tazelenmesini ve kırışıklıkların giderilmesini sağlar. Evinizde uygulayabileceğiniz bu harika bitki ile yapılan buhar banyosu ve tonik sayesinde kırışıkların büyük ölçüde azaldığını göreceksiniz.

Melisalı Buhar Banyosu

Bir kaba yaklaşık bir litre su koyun. İçine bir avuç dolusu melisa çiçeği atarak kaynatın. Suyun buharına yüzünüzü tutarak buhar banyosu yapın. Bu işlemi 10 dakika boyunca yapın. Daha sonra aşağıdaki şekilde hazırlayacağınız yüz toniği ile cildinizi silin.

Melissa otu çayı nasıl hazırlanır?

Melissa otu sıcak su içerisinde demleme olarak kullanılır. 3, 4 dakika kaynamış suyu, 1 su bardağına boşaltılır. Bardağın içerisine 1 tatlı kaşığı kadar Melissa otu koyularak 3, 4 dakika bekletilir. Demlendikten sonra şeker hastalığı yoksa tatlandırılabilir veya sade olarak da içilebilir. Bu çayı, antidepresan ilaç kullanan kişilerin 1 dakika kadar kaynatarak içmesi daha faydalı olacaktır

Melisa Otunun Faydaları : Uykusuzluğa ve gerginliğe iyi gelir. Mide ve bağırsak ağrılarını keser. Kalbi kuvvetlendirir. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Melankoli, sara, başdönmesi için yararlıdır. kulak çınlaması ve sinir krizlerinde şikayetleri ortadan kaldırır. Bayılmalarda kullanılır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Aybaşı ağrılarını keser ve aybaşı kanamalarını düzenler. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığında faydalıdır.

Melisa otunun zararları:

Melisa otunun bilinen bir yan etkisi yoktur. Ancak her zaman hatırlattığımız gibi hiçbir bitkiyi alışkanlık haline getirmeyiniz. Sürekli kullanmak istiyorsanız bile 15 gün içip 1 hafta mutlaka ara veriniz.

Kimler Kullanmamalı ?

Melisa bitkisi genellikle güvenli olarak kabul edilir. Sakinleştirici ve tiroid ilacı kullananlar ya da herhangi bir sağlık sorunu için düzenli ilaç tedavisi gören kişilerin kullanmadan önce doktorlarına danışmaları uygun olur. Hamile ve emzirme döneminde dr. onayi ile kullanılmalıdır. Karaciğer iltihabı, mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanlar kullanmamalı. ( E komsiyonu bu tür durumlarda uçucu yağ içeren bitkisel drogların kullanımını önermemektedir)

Filizlenen sarımsağı sakın atmayın! Öyle bir etkisi var ki!

Sarımsağın o kadar çok faydası var ki, saymakla bitmez, her gün yeni bir faydasıyla karşılaşılan sarımsak, doğanın eşsiz bir mucizesi olara karşımıza çıkıyor. Filizlenen sarımsaklardaki antioksidan miktarı filizlenmemişe göre daha fazladır. Filizlenen sarımsaklar insanlar için oldukça faydalı kimyasallar üretir. Sarımsak ne kadar olgunlaşırsa içerisindeki antioksidan miktarı da o kadar artar.

Sarımsak, damar tıkanıklığından kulak enfeksiyonlarına kadar pek çok rahatsızlığa iyi gelir. Yaşlanma sürecini kısalttığı bilinmektedir. Filizlenen sarımsağın virüsleri önleyerek kanseri engellediği belirtilmektedir. Filizlenmiş sarımsak damarlarda tıkanıklığı önler ve kalp rahatsızlıkları riskini azaltır.

Evde sarımsak nasıl filizlendirilir?

Bir kabın içerisine az miktarda su koyun. Sarımsağı suya hafifçe değecek şekilde kabın içerisine koyun ve cam önüne yerleştirin. 1 hafta kadar bir sürede filizlendiğini göreceksiniz.

Sarımsağın faydaları

1. Bağışıklığınızı arttırır: Deney tüplerinde yapılan testlerde sarımsağın kanser hücrelerini öldürdüğü görülmüştür. Ayrıca bu teste dahil olan bazı insanlarda da aynı sonucu vermiştir. Yapılan araştırmada düzenli olarak sarımsak, sebze ve meyve yiyen bir grup kadında kolon kanseri riskinin % 35 azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca yapılan başka bir araştırmada ameliyat edilemeyecek durumda olan kolon, ciğer ya da pankreas kanseri vakalarında hastalar 6 ay boyunca sarımsak ekstresi aldıklarında bağışıklık sistemlerinin geliştiği gözlenmiştir.

2. İltihap sökücü olarak çalışır: Bu araştırmalarda gözlenmiştir. Eğer iltihaplı bir ekleminiz ya da kasınız varsa, sarımsak yağı ile ovun.

3. Kardiyovasküler sağlığı geliştirir: Hala sarımsağın kolesterol seviyesini arttırdığı yönünde bir kanı olsa da araştırmalar arterlerde ve tansiyonda olumlu etkisi olduğunu ortaya koydu.
Uzmanlar kırmızı kan hücrelerinin sarımsak sayesinde sülfürden hidrojen sülfid gazına dönerek damarlarımızı genişlettiğine ve bu yollar kanın rahat akmasına yardımı olduğuna inanıyor.

4. Size daha iyi saç ve deri verir: Sarımsağın antioksidan ve anti bakteriyel etkisi akne kaynaklı bakterileri yok ederek cildinizi temizler. Bazı veriler sivilcenize sarımsak sürdüğünüzde yok olduklarını göstermiştir. Yalnız bu yanma hissi yaratabilir.
Ayrıca yine araştırmalar sarımsak jellerinin saç dökülmelerine iyi geldiğini gösterdi.

5. Yiyeceklerinizi korur: taze sarımsaktaki bu aynı anti bakteriyel oluşumlar besin zehirlenmesine yol açan salmonella ve E coli gibi bakterileri öldürür. Ama yine de sarımsağı yiyeceklerinizi temizleme için kullanmayın.

6. Mantar tedavisinde kullanılır: Sarımsak aynı zamanda fungus ile de savaşır. Eğer ayağınızda mantar varsa, ayağınızı sarımsak suyuna batırın ya da ayağınıza kaşıntı yaratan mantar ile savaşması için çiğ sarımsak sürün.

Sarımsaktan en çok faydayı nasıl alırız?

Sarımsağı çayını yapmak için küçük parçalara ayırarak sıcak suya bırakabilir ve tadını bal ile kapatırken sarımsaktan faydalanmak biraz karışıktır. Onu ısıtmak ya da başka şeyler ile birleştirmek pH dengesini değiştirebilir. Allicin’ den gelen enzimlerin çalışmak için birkaç dakikaya ihtiyacı vardır o nedenle sarımsağı kestikten sonra biraz bekleyin.

En büyük faydayı çiğ sarımsaktan alırsınız. Ama eğer pişirmek isterseniz 60 dereceden fazla ısıtmayın. Yüksek ısı allicini öldürür o nedenle sarımsağı yemeklerinize pişmeye yakın atın.

Dikkat etmeniz gerekenler Sarımsağın sağlığa faydası saymakla bitmez, ama beslenmenize birden çok fazla eklemeyin. Aşırısı, mide rahatsızlıkları, gaz, ishal, ağız kokusu ve kötü vücut kokusu yaratabilir. Eğer çok miktarda taze ve kuru sarımsak ile temas ederseniz, derinizde karıncalanma hissedebilirsiniz. Sarımsaktan kaynaklı doku bozukluklarından kaçınmak için mutfak eldiveni kullanın. Ender görülen bazı vakalarda, sarımsak baş ağrısı, yorgunluk, iştahsızlık, kas ağrıları, baş dönmesi ya da astım atakları ve deri döküntüleri gibi alerjik reaksiyonlar görülebilir. Kan seyreltici kullanıyorsanız, sarımsak tüketmek ilacın etkisini arttırarak pıhtılaşmasını zorlaştırabilir.

Cilde Sarımsak Faydası

Eski zamanlardan bu yana sarımsağın faydaları hakkında uzun araştırmalar yapılmıştır. Yapılan araştırmalarda sarımsağın insan sağlığı üzerinde çok etkili olduğunu kanıtlamış. Özellikle kalp krizi riskini azaltmada ve çeşitli kanser hastalıklarına karşı koruyucu özelliği olduğu belirlenmiştir.

Cilt için kullanımı her bölgede ayrı şekilde olmaktadır. Genelde saçlar için sarımsak saf şeklinde veya yağı ile tedavi edilebilirken, cilt içinde çayı hazırlanabilir ya da sarımsak limon kürü hazırlanıp uygulanabilir. Sarımsak tek başına da cilt tedavisinde tercih ediliyor ama hassas cilt yapısına sahip kişiler için bu şekilde kullanılması pek önerilmiyor.

Saç Dökülmesi: Sarımsak ya da sarımsak yağı saçların ihtiyacı olan mineral ve vitamini karşılayacak niteliktedir. Sarımsak yağını saç diplerinden uç kısımlarını doğru masaj eşliğinde sürüp bir gece bu şekilde bekletmelisiniz. Sarımsak yağının, saf sarımsak kadar etkileyici ve keskin kokusu yoktur. Rahatlıkla saçlarınıza uygulayabilirsiniz. Sabah kalktığınızda saçlarınızı sarımsak özlü sabun veya şampuan ile yıkayıp iyi bir şekilde durulayın.

Akne ve Sivilce: Sivilce veya akneler için sarımsak faydası görülmüştür. Bunun için büyük bir diş veya iki tane küçük diş sarımsağın suyunu çıkartıp minik bir tabağın içerisine alın. Aynı ölçüde içerisine elma sirkesi ilave edip karıştırın. Küçük bir pamuk yardımıyla gözaltı hariç tüm cildinize bu kürü uygulayın. Sarımsağın antioksidan ve antibiyotik özelliği olduğu için cildin bakımını sağlayacaktır ve çıkan aknelerin, sivilcelerin giderilmesinde fayda sağlayacaktır.

Sarımsak yutmanın faydaları Sarımsağı yutarak tüketmek hazmı kolaylaştırır. Oluşan kanser hücrelerinin yayılmasını ve büyümesini engeller. Vücudun gerek duyduğu tüm vitamin ve mineralleri sağlayarak vücut direncini arttır. Soğuk algınlığına bağlı gelişen hastalıklara karşı yakalanma olasılığını azaltır. Vücuda enerji vererek kişinin dinç kalmasını sağlar. Halsizlik ve kronik yorgunluğa karşı iyi gelir. Cinsel potansiyeli arttırır. Saçlarda oluşan dökülmeyi engelleyerek saçların daha sağlıklı ve parlak bir görünüm kazanmasını sağlar. Zehirlenmelere karşı faydası vardır. Kireçlenmeye karşı faydalı olur. Vücutta oluşan tüm iltihaplı hastalıklara karşı faydalı olur. Kolesterol hastalığına karşı iyi gelir. İdrar söktürücü özellik yaratır. Kilo verme sürecine katkıda bulunmak mümkündür. Vücutta var olan kesik ve yaraların iyileşme sürecini kısaltır. Ciltte oluşan sivilce, akne, egzama gibi cilt hastalıklarını sarımsak tüketerek önlemek mümkündür.

Basur (hemoroid) için inanılmaz çözüm!

Hemoroid (Basur), toplumda çok sık görülmesine rağmen, gizli saklı yaşanan bir hastalıktır. Hareketsiz yaşam, mesleki nedenler ve kalıtsal yatkınlık hemoroide neden olan en önemli etkenlerdir. Hemoroid tedavisi için çeşitli ilaçlar ve tedavi yöntemleri mevcut. Ama bunlara alternatif olarak bazı bitkisel formüller de var. İnsan hayatını kabusa çeviren bu rahatsızlık için, Dr. Ender Saraç’ın tavsiyelerine kulak vermek ister misiniz?

Sağlıklı Yaşam Uzmanı Ender Saraç, evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz bazı bitkisel tedavilerle sizlere yardımcı oluyor.

Dr. Ender Saraç’ın Hemoroid(Basur) için Önerileri :

Hemoroid (Basur) için Bitkisel Formüller : Gotu kola bitkisi, aloe vera, rutin biyoflavonoidi ve bazı ayurveda tabletleri genel varis eğilimini azaltarak yararlı olabilir.
Hemoroid (Basur) için Bitki Çayları : Kuşburnu ve kök zerdeçaldan karışım çay yapıp içmek ayrıca günde en az 2 litre ılık sıvı içmek bu konuda çok faydalıdır.
Hemoroide (Basur) İyi Gelen Baharatlar : Kara halle, yoğun burucu özelliğinden dolayı özellikle hemoroitte çok faydalıdır. Kara halleyi tüketebilmek için, çekirdekleri, teflon tavada çok az miktarda sıvıyağla sürekli karıştırıp yavaşça kavurmak gerekir. Son derece buruk bir tadı olan kara halle ağza alındığı andan itibaren büzüştürmeye başlar. Yemeklerden sonra günde 2-3 kez, 1 adet kavrulmuş kara halle çekirdeğini çiğneyip yutmak hemoroite karşı tedavide ve korunmada oldukça yararlıdır.

Baharatlardan toz zerdeçal da, hem hemoroit kanamalarını azaltır hem de hemoroitin oluşmasını veya ilerlemesini önler. Tüm acı baharatlar, hemoroitin oluşumunu ve kanama riskini artırır. Bu nedenle her türlü acı baharattan kaçınmak gerekir. Genelde hemoroite olumlu etkileri olabilecek baharatlar arasında nane, safran, dereotu; biberiye, kişniş, tarçın, kakule, gülsuyu sayılabilir.

Hemoroid (Basur) sorunu yaşayanalar ayrıca şunlara dikkat etmelidir:

Fazla miktarda kırmızı et, katı ve kuru yiyecekler, acılı, baharatlı besinler ile aşırı asitli içeceklerden kaçınmak gerekir. Beslenmede özellikle sulu, ılık, lifli, çeperli gıdalar, meyve kompostoları, yulaf ezmesi, müsli, sulu ayran, kuşburnu marmelâdı, sebze çorbası, zeytinyağlı sebze yemekleri gibi besinlerin tüketilmesi çok yararlıdır.

Hemoroid için Yararlı Dıştan Uygulama :

Normal kuşburnu meyvesi kaynatılır ve lapa yapılır. Ilıyınca, bir avuç dolusu kadar alınır, kalça hafifçe iki yana doğru açılarak makat bölgesine konur ve bir tülbent ya da petle kapatılıp, 15-20 dakika kadar hafifçe üzerine oturulur. Daha sonra tülbent ya da pet kaldırılır ve normal ılık suyla durulanılır. Ayrıca ılık suyun içerisine papatya, biberiye, ısırgan ve kuşburnundan birer parça kaynatılıp 20 dakika kadar ılık suya oturma banyosunun yapılması da hemoroid için çok faydalıdır.

Zeytinyağı, kantaron yağı ve ıspanak:

Bir çorba kaşığı zeytinyağı alınarak üç adet ıspanak yaprağı ile karıştırılır ve elde edilen karışım bir pamuğa sürülerek makat etrafına sürüldüğünde belirgin fayda sağlandığı bildirilmektedir. Aynı şekilde, pamuk zeytinyağı veya kantaron yağına batırılarak makat etrafına sürüldüğünde de yararlı olmaktadır.

Basur İçin Diğer Çözümler

Liften zengin diyet:

Mısır, mısır gevreği, esmer pirinç, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir, kuru erik, fındık, ceviz, lahana, karnabahar, havuç, patates, ıspanak, kuşkonmaz, kabak, şalgam, brüksel lahanası, bakla, fasulye, nohut, soya, mercimek, bezelye, elma, kayısı, muz, yabanmersini, kavun, karpuz, kiraz, vişne, üzüm, şeftali, armut, ananas, erik, çilek, ahududu, kereviz, salatalık, kıvırcık salata, mantar, soğan, yeşil biber, domates, tahıllı ekmek, yulaflı ekmek, çavdarlı ekmek, kepekli ekmek, buğdaylı ekmek, keten tohumu ve şeker pekmezi tüketilmesi önerilir.

Lif takviyeleri:

Karnıyarık otu tohumundan (Psyllium) her gün iki çay kaşığı destek olarak alınması önerilmektedir. Alonso-Coello ve ark. bir grup hastaya lif vermiş ve diğer gruba ise vermemişler ve lif alan grupta makattan kanama oranının % 50 azaldığını, ancak makat ağrısı ve makat sarkmasında bir değişiklik olmadığını belirlemişlerdir.
Probiyotikler: normalde sindirim sisteminde yer alan, sindirim için yararlı mikroorganizmaların verilmesidir.

Doğal yöntemler

Patlıcan sapı:

Patlıcan saplarını su içinde kaynatılarak elde edilen doğal suyun soğutulmasını takiben içilmesi veya direkt olarak hemoroid memesi üzerine belirli bir süre temas ettirilmesinin yarar sağlar.

İncir yaprağı suyu:

İncir meyvesi, düşük oranda protein, yağ ve karbonhidrat içerir, % 50-75’i şekerden oluşur ve süt ile birlikte alınabilir. Kabızlık ile mücadelede çok yararlıdır ve küçük çekirdekleri bağırsak hareketlerini (peristaltizm) arttırarak, adeta bir dışkı yumuşatıcı (laksatif) gibi hareket ederler. Bir iki adet kuru incir alınarak sıcak su içinde bir gece bekletildikten sonra, bu su ile oturma banyosu yapıldığında, basur (hemoroid) tedavisinde hayli yararlı olduğu gözlemlenmektedir.

Zencefil – nane şekeri – bal karışımı:

Yarım çay kaşığı zencefil, bir çay kaşığı nane şekeri (mentol) ve bir çorba kaşığı bal karıştırılarak her gün içildiğinde ciddi düzelme sağladığı belirtilmektedir.

Sülük uygulaması:

Özellikle Uzak Doğu tıbbında sülüklerin basur memelerini emmesini sağlayarak geleneksel hemoroid tedavisi uygulanmaktadır. Ancak, işlem hastaların % 90’ı tarafından ağrılı olarak değerlendirilmektedir. İşlem sonrasında makat bölgesi su ile temizlenmekte ve sonrasında bal sürülmektedir.

Oturma banyosu:

10-15 Dakika süre ile günde 4-5 kez ılık su (24-27oC ısıda olacak ve dirseği yakmayacak) içine oturma ağrıların azalmasında ciddi oranda yarar sağlar.

Kremler:

Sıklıkla nitrogliserin, kortizon, çinko oksit içerikli kremler ile makata masaj yapılması yarar.

İbrahim Saraçoğlu’ndan vertigo (baş dönmesi) için bitkisel kür önerisi

Vertigo Nedir?

Vücutta denge problemi yaşanması neticesinde ortaya çıkan baş dönmesi ve mide bulantısı olan Vertigo, bir çok kişinin en ciddi problemleri arasında yerini alıyor. Vertigo hastalığına karşı bitkisel tedavi kürlerini paylaşan İbrahim Saraçoğlu; soğan kürü başta olmak üzere aslanpençesi, çobançantası ve meşe külü ile hazırlanan mucizevi vertigo kürlerini önemle tavsiye ediyor…

Vertigo Soğan Kürü (İbrahim Saraçoğlu Tarifi)

Malzemeler:

  • 1 buçuk su bardağı klorsuz su
  • Orta boy kuru soğan

Vertigo Soğan Kürü Nasıl Yapılır?

Vertigo Soğan Kürünün Hazırlanışı: Öncelikle 1 buçuk su bardağı klorsuz suyu kaynatalım. Suyumuz kaynarken bir orta boy soğanı soyalım ve dört parçaya bölelim. 4 parçaya ayırdığımız bu soğanı kaynamakta olan suyun içerisine atın. Bu şekilde 5 dakika kadar daha kısık ateşte birlikte kaynatın. 5 dakika dolduktan sonra ocağın altını kapatalım ve karışımı ılımaya bırakalım. Ilık hale geldikten sonra süzün ve kürünüz hazır. Bu kürü 15 gün boyunca aç karnına öğleden önce ve sonra olmak üzere günde 2 kere tüketin. Dilerseniz gündüz müsait değilseniz akşam yemekten önce ve yatmadan önce olmak üzere de uygulayabilirsiniz. Bu kürü her defasında taze olarak hazırlamanız gerekir. Soğan ise açık kahverengi olan bildiğimi yemeklik soğandır Başka soğan kullanılmamalıdır.

Testeredişli Aslanpençesi ile Vertigo Kürü (İbrahim Saraçoğlu Tarifi)

Malzemeler:

  • 200 ml (1 bardak klorsuz su)
  • 1 buçuk tutam aslanpençesi

Aslan pençesi ile Vertigo Kürü Nasıl Yapılır?

Vertigo Kürü Yapılışı: Önceden kaynatmış olduğunuz 1 bardak suyun içerisine 1 buçuk tutam aslanpençesini ilave edin. Bu şekilde kısık ateşte yaklaşık 6-7 dakika daha kaynatın. Ardından süzerek ılımasını bekleyin. Ilık hale geldikten sonra tüketebilirsiniz. Her defasında taze olarak hazırlamanız gerekmektedir. Aslanpençesi kürünü aşağıda vereceğimiz çobançantası kürü ile birlikte uygulayabilirsiniz. Aslanpençesi kürünü öğleden önce çobançantası kürünü ise öğleden sonra tüketmelisiniz. Tatlandırmak için herhangi bir katkı maddesi ilave etmeyin. Vertigo kürünü 1 ay boyunca uygulayın.

Çobançantası Kürü (İbrahim Saraçoğlu Tarifi)

Malzemeler:

  • 1 bardak klorsuz su
  • 1 tutam çobançantası (yaklaşık 5-6 gram)

Çobançantası Kürü Nasıl Hazırlanır?

Çoban Çantası Kürünün Hazırlanışı: Önceden kaynattığınız 1 bardak suyun içine 1 tutam çobançantası ilave edin. Bu şekilde 5-6 dakika boyunca kısık ateşte kaynatın. Kaynattıktan sonra süzerek ılımaya bırakınız. Öğleden sonra tüketiniz. Her defasında taze olarak hazırlayınız. Dilerseniz çobançantası ve aslanpençesi kürlerini birlikte karıştırarak hazırlayabilirsiniz. 3 saat ara ile günde 2 kere tüketebilirsiniz.

Mide bulantısına karşı en etkili bitkisel kür “Meşe Külü“

Bu tarif hiç bir yerde bulunmayan İbrahim Saraçoğlu’nun mucizevi tariflerinden biridir. Özellikle meşe ağacının külünden elde edilen kül ile mide bulantısını anında geçirebilir. Uzun süre mide bulantısına yakalanmanızı önler. Özellikle meşe ağacının iç kısmını kullanmanız gerekmektedir. Kabuk kısmı ağır metal içermektedir bu yüzden o kısımla yapmamalısınız. Meşe odunundan elde ettiğiniz 1 çay kaşığı külü yarım bardak su ile karıştırın ve için. Bir çok mineral içermektedir.

Mutfağımızdaki Mucizevi İksir Ve 16 Şaşırtıcı Kullanım Alanı!

Geçmişte genelde üzüm sirkesi tüketilirken günümüzde balzamik sirkeden nar ve hatta adaçayı sirkesine çok sayıda farklı ürünü hem aktarlarda hem de market raflarında bulmak mümkün. Ancak özellikle bir sirke var ki mucizeleri anlatmakla bitecek gibi değil. Yapısındaki sitrik asit, formik asit, malik asit, laktik asit ve asetik asidin yanı sıra polifenol adı verilen antioksidan madde sayesinde birçok hastalığın doğal ilacı olarak kullanılabiliyor.

Tansiyonu ve kan dolaşımını düzenliyor. Hazmı kolaylaştırıyor, kilo vermeye yardımcı oluyor. Saçınızı kepeklerden arındırıp saç derinize sağlık kazandırıyor. Düzenli tüketildiğinde daha enerjik bir insan olmanızı sağlıyor.

‘Nedir bu?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Elma sirkesinden bahsediyoruz elbette…

İşte elma sirkesinin 16 mucizevi kullanım alanı:

1- Cildiniz için mükemmel bir temizleyici tonik olabilir. İçeriğindeki alfahidroksik asitlerle, peeling özelliği de vardır. Bir pamuğa birkaç damla döküp yüzünüzü silin, sonra nemlendiriciyle devam edin.

2- Antibakteriyel özellikleri sayesinde boğaz ağrısıyla mücadelede çok etkilidir. Biraz ılık suya elma sirkesi ekleyip, gargara yapmayı deneyin.

3- Yapısındaki asit, saç derinizin pH seviyesini ayarlamaya yardımcı olur ve saçınızı parlatır. 1 fincan sirkeyi, 3 fincan suyla karıştırıp sprey şişesiyle saçınıza uygulayıp 1 saat tutun. Sonra durulayın.

4- Siğillerden kurtulmak için bir pamuğa elma sirkesi damlatın ve bir gece boyunca siğilin üzerinde tutun. Birkaç gece üst üste aynı işlemi uygulayın. Siğiliniz kaybolacak.

5- Kendi kokusu çok hoş olmamakla birlikte, ter kokusuna neden olan bakterileri öldürdüğünden, deodorant olarak güvenle kullanılabilir.

6- Solunum yolları enfeksiyonu ya da hafif bir üşütme olabilir. Çeyrek fincan suya çeyrek fincan elma sirkesi, 1 çay kaşığı toz kırmızıbiber, 1 yemek kaşığı bal ve 1 dilim limonun suyunu karıştırın. Bir anda kendinize geleceksiniz.

7- 2 ölçek elma sirkesiyle 1 ölçek karbonatı karıştırın. Suyla seyreltip ağzınızı çalkalayın. Dişleriniz bembeyaz olacak.

8- Güneş yanıklarına karşı, pH düzenleyici etkisiyle elma sirkesi birebir. Bir havluyu sirkeli suyla ıslatıp yanıt bölgelere basın yeter.

9- Makyaj fırçalarınızı temizlemek için antibakteriyal özelliğiyle elma sirkesi çok uygun. 1 fincan suyla 1 çay kaşığı elma sirkesini karıştırın. Fırçalarınızı bu karışıma batırıp durulayın.

10- Elma sirkesinin antienflamatuar özelliği, derideki kaşıntıyı almaya yardımcı olur. Egzama ve sedef gibi hastalıklardan mustaripseniz banyo suyunuza elma sirkesi ekleyebilirsiniz.

11- Asidik pH’ı sayesinde kıl dönmeleri ve batık tüylere karşı etkili bir çözümdür. Bir pamuğa damlatıp bacağınıza sürmeyi deneyin.

12- Cildinize detoks etkili bir maske uygulamak isterseniz elma sirkesini, bentonit çamuruyla karıştırıp yüzünüze sürebilirsiniz.

13- Ayak kokusu, evlerden ırak, düşman başına! Elma sirkesi doğal bir mantar ilacı olduğu için ayak kokusuyla mücadelede de işe yarıyor. 1 fincan sirkeye 4 fincan su katıp ayaklarınızı bu suyun içinde tutun. Kokudan eser kalmayacak.

14- Elma sirkesi A, B ve E vitaminleri ile magnezyum, demir ve kalsiyum açısından çok zengin. Düzenli tüketildiğinde bağışıklık sisteminizi destekliyor ve enerjinizi artırıyor.

15- Yediklerinizin sindirimini kolaylaştırmak için 2 yemek kaşığı suya 1 çay kaşığı tuz, 1/4 çay kaşığı karabiber, 1/4 fincan elma sirkesi, 2 yemek kaşığı bal, 1/4 fincan zeytinyağı ve 1 dilim limonun suyunu katın. Hepsini karıştırıp salata sosu olarak kullanın. Elma sirkesindeki peptin mucizeler yaratacak.

16- Yaz öncesi birkaç kilo fazlanız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Araştırmalar, sirke tüketenlerin tüketmeyenlere oranla daha az acıktıklarını gösteriyor. Aynı zamanda sirke karbonhidratlı yiyeceklerin glisemik indeksini de düşürüyor. Yani daha uzun süre tok kalmanızı ve glikozun kanınıza daha yavaş yayılmasını sağlıyor.

Kabak çekirdeği neye iyi geliyor?

Kabak çekirdeği hem içeriği, hem de kabukları ile son derece faydalı ve tüketilmesi gereken bir kuruyemiş. Kabak çekirdeğinin faydaları konusunda az çok kulak aşinalığımız var ama  birçok mucizevi etkisinden de bir bilgimiz yok. Kabak çekirdeği, kabak sebzelerinin içindeki çekirdeklerin alınıp, kurutularak elde edilen bir besin çeşididir. Kendine has bir tadı olan kabak çekirdeğinin faydaları oldukça fazladır.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR

Kabak çekirdeği, kabak sebzelerinin içindeki çekirdeklerin alınıp, kurutularak elde edilen bir besin çeşididir. Kendine has bir tadı olan kabak çekirdeğinin faydaları oldukça fazladır.

Kabak çekirdekleri çinko açısından çok zengin besin kaynağıdır. Çinko bağışıklık sisteminin güçlenmesi yanında hücrelerin çoğalması, uyku sorunlarının giderilmesi, göz ve cilt sağlığı için de önemli bir mineraldir. Bunun yanında özellikle erkekler için cinsel fonksiyonları arttırmada etkilidir. Düzenli olarak kabak çekirdeği tüketimi, bünyenin ihtiyacı olan çinko değerini sürekli sağlıklı bir seviyede tutar.

KİLO VERMEYE YARDIMCIDIR

Kabak çekirdeği genel olarak zayıflamaya yardımcı gıdalar arasında gösterilmemektedir ancak kontrollü olarak tüketildiğinde kilo vermenize yardımcı olabilir. Bu özelliği diğer bitkisel protein kaynaklarına göre daha yüksek oranda protein içermesinden ileri gelir. 1 avuç kabak çekirdeğinde yaklaşık 5 gram protein bulunur ve bu miktar günlük protein ihtiyacının %10’una denk gelmektedir.

PROSTAT HASTALIĞINDAN KORUR

Son yıllarda erkeklerde en sık karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de prostat hastalıklarıdır. Kabak çekirdekleri prostat hastalıkları karşısında çok etkili olan çinkoyu bol miktarda içermektedir. Bu konuyla alakalı olarak yapılan birçok bilimsel araştırma burada yazılanları destekleyici niteliktedir. Kabak çekirdeğini düzenli olarak tüketen erkekler, prostat hastalığına karşı önceden önlem almış olur.

DİYABET HASTALILARI İÇİN BİREBİRDİR

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler insülin düzeyini dengelediğini ortaya koymuştur. Diyabetten kaynaklanan komplikasyonları önleyerek ayrıca diyabet hastalığından kaynaklanan diğer sağlık sorunlarıyla karşılaşmamıza engel olur. Bunların başında kalp ve göz sağlığı gelmektedir.

KALP SAĞLIĞINI KORUR

Bir su bardağı kabak çekirdeği, bünyenin ihtiyaç duyduğu fizyolojik fonksiyonlar için önemli miktarda magnezyum sağlamaktadır. Kabak çekirdeğinin içerdiği magnezyum, kalp sağlığı başta olmak üzere birçok organ için önemlidir. Kan damarlarının gevşemesini sağlar. Magnezyum diş sağlığı için çok önemlidir, kemik sağlığı ve bağırsak fonksiyonlarını destekler. Aynı zamanda kabak çekirdeğinin bol miktarda içerdiği magnezyum aynı zamanda kalp krizini önler.

UYKUNUZU DÜZENE SOKAR

Doğal bir amino asit olan “tryptophan” içeren kabak çekirdeği uyku kalitenizi yükseltebilir. Vücut tarafından “uyku hormonu” olarak bilinen serotonine dönüştürülen tryptophan uyku bozuklukları tedavisi için önerilen besinler arasında yer alır. Yatmadan 2-3 saat önce 1 avuç kabak çekirdeği yiyerek uyku kalitesini yükselten melatonin ve serotonin düzeylerini artırabilirsiniz.

OMEGA-3’ÜN GÜCÜ

Kabak çekirdekleri diğer bazı besin kaynaklarının içerdiği Omaga-3 açısından zengindir. Omega-3 yağları diyabet etkisini azaltır, kalp hastalıklarından korur, kötü kolesterole karşı etkilidir, kanın akışkanlık seviyesini arttırır. Böylece damar tıkanıklığını büyük derecede önler. Bütün bunların dışında bünyenin kanserle mücadelesine yardımcı olur. Kanserden başka birçok hastalığa yakalanma riskini ciddi anlamda azaltır. İltihap sorunlarına karşı etkilidir, yaşlanmayı yavaşlatır.

Eczane Gibi Meyve: Ayva

Meyvesinde pektin, tanen, şeker, organik asit, A ve C vitamini ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunduğunu, tohumlarında ise yüzde 14-18 oranında tutkal maddeler, yüzde 16-20 oranında yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein, az miktarda amygdalin ve emülsin olduğunu belirten Prof. Dr. Karadeniz, ayvanın kalp, akciğer, boğaz, mide, böbrek, göz, bağırsak, ağız rahatsızlıkları ve adet kanamalarına oldukça faydalı olduğunu dile getirdi.

Prof.Dr. Karadeniz, ayvanın yararlarını şöyle açıkladı: “Meyvelerinden hazırlanan şurup ve kompostolar çocuk ishallerine karşı çok etkilidir. Ayva meyveleri kalbe kuvvet verir ve rahatlatır. Kalpteki sıkıntıyı, çarpıntıyı ve ağız kokusunu giderir. Harareti ve ishali keser. Hazımsızlığı giderir, mideyi ve bağırsağı kuvvetlendirir, ince bağırsak iltihabını giderir.

Vücudun gelişmesine yardım eder. Ayva damar sertliğine, karaciğer tembelliğine iyi gelir, tansiyonu düşürür, safrayı düzene sokar. Yapraklarının çayı kalp ağrılarına iyi gelmekte, sakinleştirici özelliği bulunmaktadır. Meyvesinden yapılan reçel, sindirim sistemi rahatsızlıklarında tedavi edici olarak görev üstlenmekte, cinsel arzuyu kuvvetlendirmektedir.

Tereyağında pişirilen ayva; nefes yolu hastalıklarına, müzmin öksürüğe, bronşite ve tüberküloz hastalığına iyi gelmektedir. Ayva çiçeği bal ile macun yapılıp yutulursa, baş ağrısını keser. Ayva çiçeği kaynatılıp içilirse, kalp çarpıntısını keser, kalbi kuvvetlendirir, annenin sütünü artırır. Ayva kokusu kalp ve dimağı kuvvetlendirir. Ayva hoşafı yaşlıların ayaklarının tutukluk yapmasını giderir. Ayva varise karşı iyidir, yorgunluğu, bitkinliği giderir.”

Faydaları saymakla bitmiyor

Ayva hoşafının ağız yaralarına, akciğer veremine iyi geldiğini, gece uyurken ağızdan salya gelmesini önlediğini de belirten Prof.Dr. Karadeniz, şu bilgileri verdi: “Yaprağı kaynatılıp içilirse ishali keser. Ayva yaprağı kaynatılır, suyu ile gargara yapılıp, pişmiş yaprakları ile de lapa yapılıp boğaza konursa boğaz ağrısını ve şişliğini giderir. Burun kanamasını önlemek için buruna ayva suyu çekilmelidir. Ayva suyu aşırı adet kanamasını önler, bağırsak kanamalarını keser, dizanteriye karşı çok faydalıdır.

Doğumu kolaylaştırmak için ayva suyu ve ayva çekirdeği kaynatılıp içilmelidir. Ayva kabuğu veya ayva çekirdeği kaynatılıp içilirse, idrar yolu iltihaplarına iyi gelir. Ayva suyu iştah açar, böbrek ve sidik torbası iltihaplarını iyileştirir. Grip ve nezle olanlar bol bol yemelidirler. Ayva suyu vücudu terletmek için çok etkilidir. Ayva böbrek zafiyetine, karaciğer zafiyetine, mide bulantısına, deniz tutmasına, mide gevşemesi ve mide düşmesine, midenin kuvvetlenmesine çok faydalıdır.

Pişirilmiş ayva mide zafiyetine iyi gelir. Ayva suyu vesveseye ve mide ülserine iyi gelmekte, dimağı kuvvetlendirmektedir. Göz beyazı, göz kapak ve kirpiklerinin iltihaplanmasında ayva yaprağı kaynatılıp soğutulduktan sonra gözler günde birkaç kez yıkanır. Ayva meyvesi üzerindeki tüyler kanayan yere konursa kanamayı durdurur. Beyaz akıntıya karşı ayva yaprağı kaynatılıp aç karnına içilmeli ve haricen yıkanılmalıdır. Ağız içi yaraları ve boğaz iltihapları için kurutulmuş ayvanın suda bekletilmesi ile elde edilen şurup gargara olarak kullanılırsa şifalı gelir.”

Ayva çekirdeğinin faydaları nelerdir?

Ayva çekirdeği ile neler yapabilirsiniz? Kendisi kadar faydalı olan ayva birden fazla hastalığa şifa oluyor. Tam bir şifa deposu olarak adlandırılan ayva çekirdeği, görünüşte küçük ama fayda olarak çok büyük. İşte ayva çekirdeğinin faydaları…

Yağlı saçlar için birebir; 1 bardak suya 30 gram ayva çekirdeği ekleyip 1 saat suda bekletin. Bu karışımı kısık ateşte kaynatın ve ılık ılık saçlarınıza uygulayın. Saçları streç filmle sarıp yarım saat bekleyin ve durulayın. Haftada bi kere tekrarlayın.

Enfeksiyon riskini azaltır; Ayva çekirdeklerini ezip bal ile karıştırarak tüketin. Enfeksiyon riskini azaltarak vücudunuzu birçok hastalığa karşı koruyacaktır.

Yanıklara faydalıdır; Yarım bardak suya ayva çekirdeklerini ekleyip bekletin. Yanık bölgelere bu su ile pansuman yapın. Yanık izlerini geçirmeye de yardımcı olacaktır.

Çocuklarda ishali kesmeye yardımcı; 5-6 tane ayva çekirdeğini 1 çay bardağı suyla 10 dakika kaynatıp çocuğunuza içirdiğinizde ishalin kesilmesini sağlar.

Ciltteki lekeleri yok eder; 7-8 ayva çekirdeğini çıkartıp 1/2 çay bardağı ılık suda ağzı açık şekilde 1 gün boyunca bekletin. Jöle gibi bir kıvama gelince yüz ve boyun bölgesine sürün ve 20 dakika bekletin. Cildinizdeki lekeleri yok edip cildinizin sıkılaşmasını sağlayacaktır.

Doğum sonrası çatlakları giderir; 1 adet ayvanın çekirdeklerini çıkarın ve yarım bardak suyun içinde 1 gece bekletin. Sabah bu karışımı süzgeçten geçirip 3 kaşık hindistan cevizi suyu ekleyin. Hazırladığınız kürü her gün çatlak bölgelere masaj yaparak sürün.

Cilt hastalıklarına doğal çözüm;

İshal için yapılan çay aynı zamanda cilde uygulandığında dudak çatlamaları, egzama, meme ucu yaraları ve yanıkların tedavisinde kullanılabilir.

Öksürüğe iyi gelir;

1 bardak ılık suya 1 avuç ayva çekirdeği ekleyerek jel gibi bir kıvama gelene kadar suda bekletin. Bu suyu içtiğinizde öksürük ve bronşitinizin azaldığını göreceksiniz.

Hangi besin neye iyi geliyor?

Sebzelerin düzenli şekilde tüketilmesi, sağlıksal açıdan son derece önemlidir. Tüm bitkilerden iyi şekilde yararlanmak ve protein, vitamin ve mineral açısından zengin olan sebze ve meyvelerin tüketimine önem vermek son derece önemlidir. Özellikle vitamin açısından zengin olan sebzelerin zamanında tüketilmesi, birçok sağlık sorununa karşı koruma sağladığı gibi, vücudun daha dirençli olmasını ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Yalnızca fizyolojik açıdan değil, zihinsel açıdan büyük öneme sahip olan vitaminlerin düzenli ve yeterli miktarda alınması konusunda dikkatli davranmak son derece önemlidir.

DİŞ ÇÜRÜMELERİNE KARŞI ISPANAK

Özgönül, demir deposu olarak bilinen ıspanağın A, B, C, E vitaminleri, magnezyum, fosfor, iyot mineralleri ve protein açısından zengin bir sebze içerdiğini ve bu nedenle ıspanağın vücudun direncini arttırdığını söyledi. Özgönül, “Özellikle bahar aylarında nükseden hastalıklara karşı vücudu korur. Kemik ve dişleri de güçlendirir. Diş çürümelerine karşı koruyucudur” dedi.

KARACİĞER İÇİN ENGİNAR

Karaciğer dostu olarak da bilinen enginarın, içerdiği vitamin, mineral yoğunluğu ve anti toksin özelliği ile birçok hastalıkta gıda desteği olarak kullanıldığını anlatan Özgönül daha sonra şunları söyledi; Enginar aynı zamanda mide ve sindirim sistemi dezenfektanı olarak da bilinmektedir.

Bunun dışında kalp hastalıklarında, romatizma ve gut hastalığında, safra kesesi ve karaciğer rahatsızlıklarında faydalıdır. Enginar yemeği yaparken sadece taban bölümü değil, yapraklarının da pişirilip dip kısmının sıyrılarak yenmesi tavsiye edilir.

SİNDİRİME TAZE FASULYE

Taze fasulyenin ise özellikle mevsiminde haftada 2 defa, tüketilmesi gerektiğini hatırlatırım. Kalorisi düşük, yağ bakımından fakir bir sebze olsa da bol lifli yapısı sebebiyle diğer gıdaların sindirimine yardımcı olduğu ve sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağladığı için ayrıca kötü kolesterolün bağırsaktan emilimini engellediği için yararlı bir yiyecektir.

ÜLSERE BİBERİYE

Biberiyede bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, mide ülserinde, hazımsızlık ve sindirim sisteminin yavaş çalıştığı kabızlık gibi durumlarda, migren tipi baş ağrılarında faydalı olabilir. Hatta biberiye yağı kas ve eklem ağrılarını hafifletmekte kullanılabilir.

KOLESTEROLE SARIMSAK

Taze sarmısakta mevsimsel salgın hastalıklarda koruyucu olarak, tansiyon ve kolesterol düşürücü olarak, kan sulandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici olarak kullanılmaktadır.

BAŞ AĞRISINA HAVUÇ

Havuç salatalarda, her türlü et ve sebze yemeklerinde kullanılmalıdır. Unutkanlığa karşı kullanımı yaygındır. Son yıllarda erken bunama, Alzheimer, kalp krizi, kronik baş ağrılarında, deri ve akciğer kanserine karşı kullanılmaya başlanmıştır.”

Elma: Kolesterol düzeyini düşürüyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Muz: Uyumaya yardımcı oluyor.
Brokoli: Kansere karşı koruyor, kasları güçlendiriyor.
Esmer buğday: Beyni ve sinirleri besliyor, öğrenmeyi güçlendiriyor.
Mantar: Kasları güçlendiriyor, saç ve tırnakları besliyor.
Acı marul: Yağ metabolizmasını düzenliyor, felç riskine karşı koruyor.
Bezelye: Kolesterol düzeyini düşürüyor, bağırsak Kanser riskni azaltıyor.
Rezene: Öksürüğü önlüyor, vücuda Oksijen alımını artırıyor.
Greyfurt: Kan basıncını azaltır, kan yapımını artırır.
Kuşburnu: Soğuk algınlığı ve gribe karşı önleyici etkiye sahip.
Ahududu: Virüs ve bakterilere karşı koruyor, tümör oluşumuna engel oluyor.
Yoğurt: Bağırsak kanserine karşı bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Peynir: Kemikleri güçlendiriyor, sinirleri koruyor.
Patates: Kansere karşı koruyucu, vücudu toksinlerden arındırır.
Kefir: Bağırsak enfeksiyonuna, kabızlığa ve gaza iyi geliyor.
Kivi: Zayıflatıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Mısır: Stresle savaşıyor, bağırsak kanserini önlüyor.
Kavun: Vücuttaki Su düzeyini ayarlıyor, idrar oluşumunu artırıyor.
Süt: Kemik oluşumunu teşvik ediyor, bağırsak kanserine karşı koruyor.
Ceviz, Fındık, Fıstık: Sakinleştiriyor, uyumayı sağlıyor, stresi azaltıyor.
Zeytinyağı: Kötü huylu kolesterol düzeyini düşürüyor, hücreleri koruyor.
Yeşil-Kırmızı Biber: Baş Ağrısı ve migrene karşı koruyucu etkiye sahip.
Kereviz: Kabızlık, mide ve bağırsak sorunlarına karşı etkili.

Karnabaharın Faydaları Saymakla Bitmiyor !

Kış sebzelerinden biri olan Karnabahar, pişirilirken etrafa yayılan kokusu nedeniyle bazı kişilerin uzak kaldığı bir besindir. Karnabahar pişirilirken kendine has olan bu kokunun sebebi içeriğinde bulunan kükürtlü bileşiklerdir. Ancak herkesin bilmesi gereken şu ki bu sebze sağlık deposudur.

Karnabahar, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin bir besindir. İçeriğinde C,B1,B2 ve A vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor, fosfat ve demir minerallerini barındırır.

Çinko kaynağı karnabahar

Ayrıca bakır, demir, manganez ve çinko kaynağıdır. Karnabahar tüketilirken çoğunlukla beyaz kısmı (karın bölgesi) kullanılsa da aslında yaprakları da oldukça faydalıdır. E vitamini de yapraklarında bolca bulunmaktadır. Karnabahar, yoğun C vitamini ve manganez içeriğiyle güçlü bir antioksidandır.

Karnabahar, içeriğindeki özel bileşikler sayesinde kanseri önlemek adına oldukça faydalı bir sebzedir. Bu bileşikler kanserojen maddelerini devre dışı bırakmada ve ortadan kaldırmada etkili olan enzimleri aktivite etmektedir. Yani kansere karşı koruyucudur. Kalp hastalıkları riskini azaltıcı etkisi vardır.

Besleyici olan bu sebze vücuda güç verir. İçeriğindeki vitamin ve mineraller sayesinde yorgunluğa karşı birebirdir.  Sinir sistemine iyi gelir ve sinirleri kuvvetlendirir.  Enfeksiyonlara karşı etkin ve antibakteriyel özellikteki bu besin idrar yolları enfeksiyonlarında etkilidir.  Karnabahar mide ülserine karşı koruyucudur ve içeriğinde bulunan glukoraphanin adlı madde , mide yüzeyini koruyucu etki göstermektedir.  Potasyumu sayesinde tansiyonu dengeler. Beynin çalışmasını destek verir.Kolestrolü düşürür.  Yüksek orandaki lifleri sayesinde bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasında etkilidir.  Kabızlığı giderir ve idrar söktürür. Hem düşük kalorili hem bol lifli bir besin olmasından dolayı zayıflamaya yardımcı bir sebzedir.  Karnabaharı az su ile çok fazla haşlamadan ve ya buharda pişirmek besin öğelerinin kaybını koruyacağından daha sağlıklı bir seçenektir.

Kronik idrar yolları enfeksiyonlarına karşı karnabahar kürü:

250-300 gram taze karnabahar ve birkaç tane yaprağı takriben 750 ml kaynamakta olan suya ( klorsuz )eklenir. Ağzı kapalı vaziyette beş-altı dakika kadar kısık ateşte bekletilir. Ilıtılıp süzülür. Haşlanmış bu karnabahar suyunun yarısı sabah, diğer yarısı ise akşam içilir. Aç veya tok karna içebilirsiniz. Ayrıca bu suyu her gün taze olarak hazırlamanız gerekir. 7 gün uygulayıp 3 gün ara vererek toplamda 21 günde kür yapılır. Haşlanmış karnabaharı ise salata olarak gün içinde tüketebilirsiniz

Dikkat :  Aşırı kullanımdan kaçınılmalıdır. Tiroit hastaları Karnabahar kürü önerilmemektedir.

Kaynak: Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu

Sigarayı bıraktıran besinler

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, süt içtikten sonra içilen sigaranın tadının kötü olması dolayısıyla, sigarayı bırakmakta yardımcı olduğunu belirtti.

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, bazı besinlerin kilo almadan sigarayı bırakmaya yardımcı olacağını ifade ederek, “Canınız sigara içmek ister ve nikotine ihtiyaç duyarsanız patlıcan tüketerek içeriğindeki nikotin ile kendinizi rahatlatabilirsiniz” dedi.

İlk 1 ay domates suyu içmek sigarayı bırakanları rahatlatıyor

Hem sigarayı bırakıp hem de sağlıklı ve fit olmanın yolları hakkında bilgi veren Diyetisyen Küçük, “Sigarayı bırakmaya yardımcı olacak besinler; Muz, hem sigarayı bırakmaya hem de sigaranın etkilerini yok etmeye yardımcıdır. Domates suyu ve sigara beyinde aynı bölgeyi uyardığı için sigarayı bıraktığınız ilk bir ay boyunca bir çay bardağı domates suyu içerek kendinizi rahatlatabilirsiniz.

Yulaf lapası nikotin bağımlılığını azaltıyor

Yapılan bir araştırmaya göre yirmi gün boyunca tüketilen iki yemek kaşığı yulaf lapası nikotin bağımlılığını azaltmaktadır. Bir bardak süt içerek kendinizi sigaradan soğutmak sizin elinizde çünkü süt içtikten sonra içilen sigaranın tadı kötü olup, istenilen tadı vermemektedir. Canınız sigara içmek ister ve nikotine ihtiyaç duyarsanız patlıcan tüketerek içeriğindeki nikotin ile kendinizi rahatlatabilirsiniz” diye konuştu.

Kilo almadan sigarayı nasıl bırakabilirsiniz?

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, düşük kalorili atıştırmalıklarla ağzınızı meşgul etmenin kilo almadan sigarayı bırakmakta faydalı olduğunu kaydederek, “Sigarayı bırakan kişilerin belki de en çok zorlandığı taraf, vücutlarına aldıkları nikotinden çok el alışkanlığıdır. Bireyler sigaradan boşalan yeri, abur cuburlar ile doldurarak sigara ile aralarındaki fiziksel alışkanlığı doldurmaya çalışırlar. İşte kilo aldırıcı asıl faktör bu abur cubur tüketiminden kaynaklanmaktadır.

Yeme ihtiyacını azaltmak ve oluşan boşluğu doldurmak için şekerleme, çikolata, cips, çekirdek gibi yüksek kalorili abur cuburlar yerine sakız, salatalık, taze ve kuru meyve, düşük kalorili atıştırmalıkları tercih edin. Özellikle kivi ve havuç suyu tüketerek nikotini vücudunuzdan atabilirsiniz. Yüksek lifli gıdalara yönelin.

Sigara kullananlar genellikle sigara içtikten sonra bağırsaklarının aktif bir biçimde çalıştığını söylerler. Sigarayı bıraktıktan sonra kabızlık problemi yaşamaktan korkmayın! Tam tahıllı, çavdarlı, kepekli ürünleri ve sebze ve meyve tüketiminizi artırarak, gün içerisinde probiyotik yoğurt tercih ederek bağırsak problemlerine karşı önleminizi almış olursunuz” şeklinde konuştu.

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Tabağınıza sağlıklı besinler seçin” önerisinde bulunarak şöyle konuştu:

“Nikotinin tat alma duyularınızı etkilediğini biliyor musunuz? Sigarayı bıraktığınızda tükettiğinizin yiyeceklerin ve içeceklerin tadını daha iyi almaya başlar, iştahınızı kontrol etmekte zorlanırsınız. Bu nedenle bu süreçte kalorisi düşük, besin değeri yüksek olan gıdaları tercih edin. Sebzeler, süt ve ürünleri, lifli gıdalardan zengin, yağ, basit karbonhidrat, gazlı içecekler ve hazır meyve sularından uzak bir porsiyon seçimi yapınız. Bol bol su için. Yemeklerden önce ve yemek esnasında su tüketimi hem su kaybınızı engeller hem de sizi yüksek kalorilerden korur.

Aynı zamanda iştahınızı kontrol altında tutmaya da yardımcıdır. Düzenli fiziksel aktivitede bulunun. Fiziksel aktivite kalorileri yakar ve hem nikotine hem de yemeğe odaklanmayı azaltır. Nikotinin vücudunuzdan uzaklaşması sebebiyle metabolik hızınız yavaşlayabilir. Bu duruma engel olmak için düzenli bir egzersiz programına başlayarak tedbir alabilirsiniz. Aynı zamanda düzenli fiziksel aktivite sigarayı bırakırken savaştığınız en büyük düşmanınız olan stresi azaltır.

Keçiboynuzunu kaynatıp içerseniz sigaranın etkilerini silmeye yardımcı olur

Akciğerlerinizi temizlemeye yardımcı olacak besinler; Sarımsak, alisin içeriği ile akciğerlerinizi temizlemeye yardımcı olur. Ebegümeci çayı, sigaranın etkilerini silip, aç karnına tüketildiğinde akciğerleri temizlemektedir. Yine zencefil ve tarçınla yapacağınız elma çayı ile akciğerlerinizi sigaranın etkilerinden temizleyebilirsiniz. Sabahları aç karnına üç-dört adet keçiboynuzu suda kaynatılarak, içilirse sigaranın etkilerini silmeye yardımcı olur.”

Bal ve elma sirkesi karışımı ile uykusuzluğa doğal çözüm

Uykusuzluk sorunu çeken insanlar genelde onun korkunç etkilerinden kurtulmak için çaresizce bir çözüm ararlar. Maalesef bu durumdan muzdarip olanların büyük bir kısmı, kolay bir çözüm gibi görüldüğü için uyku hapları alırlar. Bu haplar rahatsız edici çeşitli yan etkiye sahiptir. Ancak, farmasötik ürünlerin arzu edilmeyen yan etkilerini içermeyen ve uykusuzlukla mücadele etmede etkili olan bazı doğal çözümler vardır.

Uykusuzluk nedir?

Uykusuzluk sorunu çeken insanlar genelde gün içerisinde fiziksel ve zihinsel yorgunluk ve konsantrasyon ve enerji eksikliği gibi belirtiler deneyimlerler. Gece boyunca çeşitli zamanlarda uyanmanın da bir uykusuzluk sorunu kabul edildiğini not etmekte yarar var.

İki tür uykusuzluk vardır: akut ve kronik. Akut uykusuzluk ara ıra kendini gösterir. Bu uzun sürmez ve genelde stres veya anksiyete yaratan spesifik bir durumdan kaynaklanır. Kronik uykusuzluk ise çok daha uzun sürer ve genelde ilgilenilmesi gereken başka bir sorunun mevcut olduğunu gösterir. Yüzyıllardır kullanılan ev ilaçları zamanla mükemmelleştirilmiştir ve yan etkileri yoktur. En faydalı olanları aşağıda listelenmiştir:

Bal – iyi bir uyku çekmeye yardımcı olacak dostunuz

Bal, uykuyla ilişkili sorunları tedavi etmek için uzun zamandan beri kullanılmakta. Hatta Çinlilerin bunu yüzyıllardır kullandığı bilinir. Balda sizin doğal olarak uykuya dalmanızı sağlayan bazı bileşenler vardır. Araştırmalara göre, onun yüksek omega-3 yağ asidi içeriği yorgunluğu azaltmaya yardımcı olur.

Eminiz ki sizin de “O kadar yorgunum ki uyuyamıyorum” dediğiniz zamanlar olmuştur. İşte bu nedenle yatmadan önce rahatlamak oldukça önemlidir. Baldaki şekerler doğal olarak insülin seviyesini artırır ve ruh halimizi iyileştiren ve bizi dinlendiren hormon olan serotonin üretir. Kendimizi rahatlamış ve mutlu hissettiğimizde uykuya dalmak ve sabaha kadar uyumak çok daha kolay olur.

Uykusuzluk için elma sirkesi kullanın

Elma sirkesinin etkileyici bazı özelliklere sahip olduğunu ilk keşfedenler Yunanlılar olmuştur ve bunu doğal bir antibiyotik ve dezenfektan olarak kullanmışlardır.Elma sirkesi serotoninin içerisine metabolize edilen bir madde olan triptofanın salınmasını tetikleyip genel sağlığa katkıda bulunur ve böylece kendimizi aşırı yorgun hissetmemizden kaynaklanan uyku sorunlarını önler.

Rahatlatıcı bir banyo

Uykusuzluğa iyi gelen ve sizi inanılmaz rahatlamış hissettiren bir başka yöntemi öğrenmek ister misiniz?  Hiç küvette banyo yaparken sıcak bir içecek içmeyi denediniz mi? İçerisinde birkaç damla esans yağı olan sıcak bir köpüklü banyo yaparken papatya, çarkıfelek, kediotu, vs. gibi bitkisel bir çay yudumlayın.

Doğal bir sakinleştirici

Eğer yukarıda saydığımız üç maddeyi karıştırırsanız hem doğal olan, hem de mükemmel rahatlatma özelliklerine sahip olan bir içecek elde edersiniz. Bunu hazırlaması çok kolaydır: yukarıdaki maddelerden bir çay hazırlayın ve buna iki çorba kaşığı elma sirkesi ve iki çorba kaşığı bal katın. Bunu iyice karıştırın ve bu mükemmel, rahatlatıcı çayın tadını çıkarın.

Artık uyumaya tam olarak hazırsınız!

Kabızlık giderici doğal tarif! Mutlaka uygulayın

Sağlık uzmanlarına göre, kabızlığın nedenleri olarak beslenme düzeni, aşırı stres, ilerleyen yaş, bazı ilaç ve vitamin takviyeleri, lifli gıdaların tüketimindeki yetersizlik ve az su tüketimi yer almaktadır. Kabızlığa neden olan düzensiz bağırsak hareketi, her on kişiden birinin problemi durumundadır.

Aşağıda yer alan doğal tarif kabızlık tedavisi için denenmiş ve faydası görülmüş bir tariftir. Yan etkisi bulunmadığı ve tamamen doğal olduğu için doktorlar tarafından tavsiye edilen ve kabızlığı önleyen bir karışımdır. Diğer bir avantajı da içerdiği malzemelerin kolay bulunması ve hazırlanmasının oldukça basit olmasıdır. Bu tarifi uygulayarak kabızlık ve şişkinlik nedeniyle oluşan rahatsızlığınıza son verin.

Kabızlıktan Nasıl Kurtulabilirim?

Kabızlığı gideren doğal tarif

Malzemeler :

  • 1 su bardağı erik
  • 1 su bardağı hurma
  • 5 bardak kaynar su

Hazırlanışı:

Öncelikle kuru erik ve hurmaları güzelce doğrayın ve bir tencereye koyun. Üzerine kaynar suyu ilave edin ve kalın bir kıvam alıncaya kadar biraz daha kaynatın. Daha sonra soğumaya bırakın, soğuduktan sonra cam bir kavanoza koyup buzdolabında muhafaza edin. Her sabah aç karnına 1 yemek kaşığı yiyebileceğiniz gibi, kahvaltıda reçel olarak da tüketebilirsiniz. Bu karışımı yoğurt veya tahıl gevreklerinin içerisine katarak da tüketebilirsiniz.

Bu karışım çocuklar dahil her yaştan insanlar için oldukça faydalıdır. Bu  sihirli karışım içerisinde bulunan erik ve hurmadaki bol lif sebebi ile dışkıyı yumuşatır ve hemen kabızlığı giderir.

Kayısılı Tarif:

Başka etkili doğal bir  reçete de akşam yatarken 1 bardak suya kurutulmuş 1 erik ve 1 kayısıyı konulur. Sabah kalkınca aç karnına  bardakta bulunan kuru erik ve kayısı yenilerek suyu da üzerine içilir. Bu da dışkıyı yumuşatır ve bağırsaklarınızı rahat boşaltmanıza yardımcı olur.

Kabızlık Yaşamamak İçin

Kronik kabızlık sorunu için yaşam tarzınızda ve beslenme düzeninizde değişikliğe gitmeniz gerekiyor. Bunun için; Daha çok lif açısından zengin yiyecekleri (meyve ve sebze) tüketmelisiniz Günde en az 2,5 litre su içmelisiniz Alkolden kaçınmalısınız Hareketli bir yaşam tarzına geçmeli ve yürüyüşler yapmalısınız Uyku düzeninize dikkat etmelisiniz. Yukarıdaki maddeleri uygulamanız halinde uzun vadede kabızlık probleminiz yok olacaktır.

Önemli: Kabızlık nadiren, kolon veya mide kanseri gibi daha ciddi durumlara, bir uyarı işareti olabilir. Dışkınızda kan veya dinmeyen karının ağrısı gibi şikayetlerde acil tıbbi müdahale için doktorunuza başvurun.

Nane yağını ayağınıza püskürtün, 10 dakika içinde bebekler gibi uyuyun!

Siz de hastalık veya strese bağlı olarak uzun süredir uykusuzluk mu çekiyorsunuz? Ya da en son ne zaman deliksiz uyuduğunuzu hatırlamıyor musunuz ? Uykusu sürekli bölünen ve aralıksız bir uyku uyuyamayanlar bu yazımız tam size göre. Uyumak için ayran, süt veya ılık bir banyo yapmayı tercih edebilirsiniz fakat bu yöntemler uzun süre uyumanızı sağlayamaz.

Malzemeler;

  • Lavanta Yağı 10 damla kadar
  • Nane Yağı 10 damla kadar
  • Papatya yağı 10 damla kadar

Uygulanması;

Bu yağları eşit bir şekilde Karıştırıp bir sprey şişesine doldurun.Bu karışımı ayağınıza püskürtün ve yatağınıza uzanın.10 Dakikada rahatlayıp mışıl mışıl uyuyacaksınız.

Not: Bu yağlar bedeninizi rahatlatarak sakinleşmenizi sağlayıp uykuya dalmanıza yardımcı olacaktır.

Uykusuzluk sorunu hastalıkların habercisi olabilir!

İyi bir uyku için: Düzenli bir uyku programına bağlı kalın. Hafta sonu ve tatillerde bile, sabahları aynı saatte kalkın. Gün içinde kısa uykulardan kaçının. Yatmadan iki saat önce stresli aktivitelerden ve ağır idmanlardan kaçının. Günün erken saatlerinde düzenli egzersiz yapın. Yatak odanızın karanlık, sessiz ve serin olmasına dikkat edin. Gerekirse kulak tıkacı ve göz maskesi kullanın. Eğer uyuyamıyorsanız yatak odanızdan çıkın, başka bir odaya gidin. Kitap okuyun ya da sessiz ve rahatlatıcı bir şey yapın. Kahve, çay veya diyet hapı gibi kafein, tein içeren şeylerden uzak durun.

Muz Kabuğunun Bu Faydalarına İnanamayacaksınız!

Muz vücudumuz için faydalı bir meyve fakat muzun meyvesi kadar kabuğununda şifalı olduğunu biliyor musunuz?

Siğilleri Ortadan Kaldırın

Muz kavuğunu siğil olan yere koyarak üzerini streç film yada bant ile bantlarsanız siğillerinizin bir kaç saate geçtiğini göreceksiniz.

Dişlerinizi Beyazlatın

Günde 2 kez dakika boyunca muz kabuğunun iç kısmı ile dişlerinizi 4 dakika boyunca ovarsanız dişlerinizin beyazladığını ve sararmadığını göreceksiniz.

Akneleri Ortadan Kaldırır

Muz Kabuğunun iç kısmı ile sivilceli bölgeyi her gün 5 dakika ovalarsanız sivilcelerin zamanla küçülerek gittiğini. Ayrıca mikrobu da yok ettiği için tekrarlamadığını göreceksiniz.

Böcek Sokmalarında

Arı, Böcek sokmalarında üzerini Muz kabuğu ile ovarsanız ağrının geçtiğini ve şişliğin indiğini göreceksiniz.

Hemoroid Tedavisinde 

Herr gün 5 dakika problemli bölgeyi ovmanız yeterli olacaktır.

Kırışık Tedavisi

Yüzünüze sürersiniz kırışıklıkların oluşumunu engellersiniz.

Nemlendirici Gibi

Dirsek, diz ve ellerinize sürerseniz yumuşacık olacaksınız.

Ayakkabı Parlatmaya

Ayakkabılarınızı ovalarsanız tozlanmaz ve parlar.

Tavuklarınızı Haşlarken

Tavuklarınızı haşlarken ve kızartırken yanına atarsanız yumuşatacaktır.

Mobilya Cilası

Mobilyalarınızı muz kabuğu ile ovarsanız hem parlar hem de çok geç tozlanacaktır.

İbrahim Saraçoğlu’ndan vertigo (baş dönmesi) için bitkisel kür önerisi

Vertigo Nedir?

Vücutta denge problemi yaşanması neticesinde ortaya çıkan baş dönmesi ve mide bulantısı olan Vertigo, bir çok kişinin en ciddi problemleri arasında yerini alıyor. Vertigo hastalığına karşı bitkisel tedavi kürlerini paylaşan İbrahim Saraçoğlu; soğan kürü başta olmak üzere aslanpençesi, çobançantası ve meşe külü ile hazırlanan mucizevi vertigo kürlerini önemle tavsiye ediyor…

Vertigo Soğan Kürü (İbrahim Saraçoğlu Tarifi)

Malzemeler:

  • 1 buçuk su bardağı klorsuz su
  • Orta boy kuru soğan

Vertigo Soğan Kürü Nasıl Yapılır?

Vertigo Soğan Kürünün Hazırlanışı: Öncelikle 1 buçuk su bardağı klorsuz suyu kaynatalım. Suyumuz kaynarken bir orta boy soğanı soyalım ve dört parçaya bölelim. 4 parçaya ayırdığımız bu soğanı kaynamakta olan suyun içerisine atın. Bu şekilde 5 dakika kadar daha kısık ateşte birlikte kaynatın. 5 dakika dolduktan sonra ocağın altını kapatalım ve karışımı ılımaya bırakalım. Ilık hale geldikten sonra süzün ve kürünüz hazır. Bu kürü 15 gün boyunca aç karnına öğleden önce ve sonra olmak üzere günde 2 kere tüketin. Dilerseniz gündüz müsait değilseniz akşam yemekten önce ve yatmadan önce olmak üzere de uygulayabilirsiniz. Bu kürü her defasında taze olarak hazırlamanız gerekir. Soğan ise açık kahverengi olan bildiğimi yemeklik soğandır Başka soğan kullanılmamalıdır.

Testeredişli Aslanpençesi ile Vertigo Kürü (İbrahim Saraçoğlu Tarifi)

Malzemeler:

  • 200 ml (1 bardak klorsuz su)
  • 1 buçuk tutam aslanpençesi

Aslan pençesi ile Vertigo Kürü Nasıl Yapılır?

Vertigo Kürü Yapılışı: Önceden kaynatmış olduğunuz 1 bardak suyun içerisine 1 buçuk tutam aslanpençesini ilave edin. Bu şekilde kısık ateşte yaklaşık 6-7 dakika daha kaynatın. Ardından süzerek ılımasını bekleyin. Ilık hale geldikten sonra tüketebilirsiniz. Her defasında taze olarak hazırlamanız gerekmektedir. Aslanpençesi kürünü aşağıda vereceğimiz çobançantası kürü ile birlikte uygulayabilirsiniz. Aslanpençesi kürünü öğleden önce çobançantası kürünü ise öğleden sonra tüketmelisiniz. Tatlandırmak için herhangi bir katkı maddesi ilave etmeyin. Vertigo kürünü 1 ay boyunca uygulayın.

Çobançantası Kürü (İbrahim Saraçoğlu Tarifi)

Malzemeler:

  • 1 bardak klorsuz su
  • 1 tutam çobançantası (yaklaşık 5-6 gram)

Çobançantası Kürü Nasıl Hazırlanır?

Çoban Çantası Kürünün Hazırlanışı: Önceden kaynattığınız 1 bardak suyun içine 1 tutam çobançantası ilave edin. Bu şekilde 5-6 dakika boyunca kısık ateşte kaynatın. Kaynattıktan sonra süzerek ılımaya bırakınız. Öğleden sonra tüketiniz. Her defasında taze olarak hazırlayınız. Dilerseniz çobançantası ve aslanpençesi kürlerini birlikte karıştırarak hazırlayabilirsiniz. 3 saat ara ile günde 2 kere tüketebilirsiniz.

Mide bulantısına karşı en etkili bitkisel kür “Meşe Külü“

Bu tarif hiç bir yerde bulunmayan İbrahim Saraçoğlu’nun mucizevi tariflerinden biridir. Özellikle meşe ağacının külünden elde edilen kül ile mide bulantısını anında geçirebilir. Uzun süre mide bulantısına yakalanmanızı önler. Özellikle meşe ağacının iç kısmını kullanmanız gerekmektedir. Kabuk kısmı ağır metal içermektedir bu yüzden o kısımla yapmamalısınız. Meşe odunundan elde ettiğiniz 1 çay kaşığı külü yarım bardak su ile karıştırın ve için. Bir çok mineral içermektedir.

Ürik Asit ile Savaşan Yiyecekler

Ürik asit vücudun genelinde bulunan bir maddedir. Çünkü karaciğer, bazı balıklar ve fasulye gibi gıdalarda bol miktarda bulunan pürin adlı madddenin yıkımında ortaya çıkan bir yan üründür. Çoğunlukla, ürik asit kanda çözünerek böbreklere ulaşır ve burada üreye çevirilir. Bazı zamanlar, vücuttan üre olarak atılamazsa veya ürik asit üretimi yüksek miktarda olursa, vücuttaki miktarı artar. Bu olağan dışı durum hiperürisemi olarak bilinir.   Normal ürik asit seviyesi 3.0 ve 7.0 mg/dl arasındadır. Hiperürisemi durumunda bu seviye 7.0 mg/dl üzerine çıkar. Aşırı yüksek seviyeden normal seviyeye indirilmesi için tıbbi bakım ve diğer tedaviler gerekir.

Ürik asit seviyeniz yüksek mi? Eklemleriniz ağrıyor ve iltihaplanıyor mu?

Doktorunuzun önerilerini uygulamak ve düzenli aralıklarla kontrol yaptırmanın yanı sıra, beslenme düzeninizi de değiştirmenizi öneriyoruz. Hangi yiyeceklerin ürik asitle savaştığını öğrenmek ister misiniz? O zaman okumaya devam edin!

Ürik asidi azaltan sebzeler
Her zaman sağlıklı yemenin zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Bazen kendimizi sağlıksız yeme alışkanlıklarının içinde bulabiliyoruz. Peki ürik asit neden vücudumuzda birikir? Vücudumuzun işlenmiş yiyecekleri, ançüezi, eti, karaciğer etini ve soda gibi şekerli içecekleri ürik aside çevirebileceğini unutmamalısınız. Bu yiyecekler kristalize olup böbreklerinizden kanınıza salınabilecek forma geçerler; bu da kan damarlarınızda enflamasyona ve acıya yol açar.

Yüksek seviyedeki ürik asidin tipik özelliği ayak baş parmağında, ellerde ve dizlerde yangıya yol açmasıdır. Hafif bir acı ile yaşayabileceğinizi düşünseniz de, genellikle ürik asidin sebep olduğu acı zamanla artmaktadır. Her zaman doktorunuzun söylediklerini uygulayıp, önerilen ilaçları kullanmalısınız, fakat durumdan haberdar olmak ve beslenme alışkanlığınızı buna göre değiştirmek de semptomları azaltmanıza yardımcı olacaktır. Denemeye ne dersiniz? Aşağıdaki yiyecekleri günlük tüketiminize dahil edin ve sonuçları görün.


1. Enginar

Enginar ürik asidi önlemeye yarayan en iyi sebzelerden bir tanesidir. Sırrı sebzenin diüretik içeriğinde yatar, vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olarak sıvı birikimini engeller. Bunlara ek olarak, enginarın içinde çok fazla miktarda mineral, vitamin ve antioksidan vardır. Lif, protein ve yağ asidi bakımından çok zengindir. Enginarın faydalarından en iyi seviyede yararlanmak için, lezzetli bir çorba olarak kaynatmayı deneyin. Bir parça zeytinyağı ve elma sirkesi ile servis edin.

2. Soğan

Soğanı beslenme düzeninize dahil ettiğinizden emin olun. Soğan, atalarımızın en sevdiği tıbbi yiyeceklerden birisidir ve bir çok hastalığa iyi gelir ve hatta bazılarını tedavi ederler. Kandaki ürik asidi azaltmak için çok faydalıdır, ayrıca hiperglisemi ve trigliserit seviyesini de düşürür.
Faydalarından nasıl yararlanacağınız hakkında bir fikriniz yok mu? 2 adet orta boy soğanı alın, soyun, doğrayın ve kaynatın. Yarı saydam olunca soğanları alın. Suyunu süzün ve daha sonra bir miktar limon suyu ekleyerek gün boyu için.


3. Bal kabağı

Bal kabağı lezzetli olmasının yanı sıra sağlığınız için harika bir sebze. Güçlü diüretik özellikleri ürik asidin seviyesinin azalmasına yardımcı olarak ürinin üretimini azaltır. Bu da vücudunuzun zararlı toksinlerden kendi kendine kurtulması demektir. Soğanı hazırladığınız gibi hazırlayın bunu da, ve çekirdeklerini de unutmayın. Çekirdekleri kızartırsanız hem sağlıklı bir atıştırmalık elde edecek hem de ürik asitle savaşmak için güzel bir yöntem kullanmış olacaksınız.


4. Kereviz

Kerevizin güçlü sağlıksal özelliklerini muhtemelen biliyorsunuzdur. Bu lezzetli sebze bir mucizedir ve kanı temizleyerek ürik asitten doğal olarak kurtulmanıza yardımcı olur. Sadece kanınızı temizlemekle kalmaz; ayrıca kilo vermenize yarayan bir detoks görevi de görür. Eğer faydasını en iyi şekilde görmek istiyorsanız, suda kaynatmayı deneyin.

4. Havuç

Ürik asidin üretimini kontrol etmek isteyenler için havuç çok iyi bir dost olacaktır. Havuç herhangi bir tarifi lezzetli hale getirebilir ve vücudunuzda birikip ürik asidi oluşturan kristalleri atmaya yardımcı olur. Faydalarını görmek için doğal havuç suyu halinde tüketebilirsiniz. Meyve sıkacağında veya blenderde pancar ile karıştırmayı deneyin.

Aklınızda tutmanız gerekenler:

Geyik eti, işlenmiş yiyecekler, ançüez, sardalya ve diğer deniz ürünlerinin ürik asit üretimini arttıracağını aklınızdan çıkarmamalısınız. Günlük rutininize sporu ve egzersizi ekleyin ve farkı hissetmeye başlayın. Doktorunuzun önerilerini uygulamalı ve ayrıca beslenme düzeninize vişne, greyfurt gibi yiyecekleri de eklemelisiniz. C vitamini bakımından yüksek oldukları için ürik asit ile savaşmakta çok iyidirler.

Son Haberler