24 Nisan 2024 Çarşamba
Ana SayfaSağlıkHastalık BelirtileriHidrosefali belirtileri neler, kendiliğinden geçer mi?

Hidrosefali belirtileri neler, kendiliğinden geçer mi?

Bu yazımızda Hidrosefali nedir, neden olur, belirtileri neler, Hidrosefali kendiliğinden geçer mi, Hidrosefali hastalığı nasıl tedavi edilir? sorularınıza yanıt aradık.

İçerikleri

Nörolojik ve kronik rahatsızlıklar arasında yer alan hidrosefali, her yaş grubunda görülebilmektedir. Hidrosefali hastalığının tedavisi aksatıldığı zaman ölümle sonuçlanabilmektedir. İlaçla tedavisi mümkün olmayan hidrosefaliye tanı konulduğu zaman cerrahi müdahaleye gereksinim duyulsa da günümüzde geliştirilmiş olan ve cerrahi müdahaleye kıyasla çok daha az risk içeren alternatif tedavi yöntemleriyle de tedavisi yapılabilmektedir. Teknolojik gelişmeler sonucunda hidrosefali tedavisinde kullanılan endoskopik yöntem, hidrosefali hastalığının klasik cerrahi operasyonlarına kıyasla daha kısa sürdüğü gibi daha az tahribatla uygulanabilmektedir.

Hidrosefali Hastalığı Nedir?

Beyin omurilik sıvısındaki miktar ve basınç arttığı zaman hidrosefali hastalığı gelişmektedir. Hidrosefali, anne karnındaki ve yenidoğan bebekler dahil her yaş grubunda görülebilmektedir. Hidrosefali hastalığında omurilikte biriken sıvı beyne baskı yaptığından dolayı birçok sağlık problemi görülebilmektedir. Hidrosefali hastalığına bağlı olarak beyinde oluşan hasarlar çocuk ve yetişkinlerde fiziksel ve zihinsel problemlere neden olabilmektedir.

Hidrosefali Nedenleri Nelerdir?

Doğuştan ya da sonradan gelişebilen hidrosefalinin görülme nedenleri birbirinden tamamen bağımsız faktörler olabilmektedir. Hidrosefali hastalığının gelişme nedenleri arasında travmalar, kafa içerisindeki kanamalar, felç, menenjit, merkezi sinir sisteminde enfeksiyon gelişmesi, kanın pıhtılaşması, beyin tümörleri ve doğumsal faktörler dikkat çekmektedir.

Yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da görülebilen hidrosefali hastalığına genellikle travmalar, kafatası yaralanmaları ve çeşitli hastalıklar neden olmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle görülen enfeksiyonlarda hidrosefali hastalığının ön plana çıkan nedenleri arasındadır. Hidrosefali hastalığı görülen vakaların genelinde hidrosefali rahatsızlığına neyin neden olduğu tespit edilemezken, yaşın ilerlemesiyle birlikte görülen diyabet, kalp ve damar hastalıklarının hidrosefali rahatsızlığını tetiklediği değerlendirilmektedir.

Prematüre dünyaya gelen bebeklerde hidrosefali, beyindeki problemlerin omurilik sıvısının akışına etki etmesi sonucunda görülmektedir. Doğuştan gelişen hidrosefaliye ise neyin neden olduğu henüz tam olarak tespit edilemedi. Hidrosefaliye gen mutasyonlarının yanı sıra çok nadir rastlanan Dandy Walker gibi genetik bozukluklarda yol açabilmektedir.

Hidrosefalinin Belirtileri Nelerdir?

Hidrosefali hastalığında görülen belirtiler, hastalığın tipinin yanı sıra yaşa göre de değişmektedir. Hidrosefali yenidoğanlarda ve bebeklik çağında kendisini baş büyümesi ile belli ederken, yetişkinlerde ise şiddetli baş ağrısı ve kusma gibi belirtiler görülmektedir.

  • Hidrosefali hastalığının bebeklerde görülen diğer belirtileri ise şöyledir;
  • Saç derisinden fark edilen ince damarlar
  • Kusma
  • Mide bulantısı
  • Kafatasında büyüme
  • Çoğunlukla ayaklarda kas spazmları görülmesi
  • Bebeğin bıngıldağında şişlikler oluşması
  • Çocuklarda ve yetişkinlerde görülen hidrosefali belirtileri ise şöyledir;
  • Kusma
  • Baş ile boyun bölgesinde hissedilen ağrı
  • Mide bulantısı
  • Görme kaybı
  • Yürümede güçlük çekme
  • Sürekli uyku hali
  • Zihinsel sorunlar

Hidrosefali ileri yaş gruplarında görüldüyse yukarıda belirtilen belirtilere ilave olarak hafıza problemleri, aniden düşmek ve idrarı tutamamak gibi semptomlara rastlanmaktadır. Hidrosefali hastası sabit durduğunda ya da beyin sıvısının boşalmasına mani olan yatay pozisyondayken daha belirgin şekilde hissedilmektedir. Sabah uykudan kalkıldıktan sonra günün ilk saatlerinde ve gün içerisinde oturulan zamanlarda baş ağrısı şiddetlenerek kronik hale gelebilmektedir.

Hidrosefali Kendi Kendine Geçer Mi?

Hidrosefali rahatsızlığından mustarip olan kişiler sıklıkla Hidrosefali kendi kendine geçer mi? diye araştırma yapmaktadırlar. Hidrosefali, beyin fonksiyonlarının basınca bağlı olarak bozulduğu bir beyin durumudur. Kendi kendine geçmez ve özel tedavi gerektirir. Hidrosefali, beynin derinliklerindeki boşluklarda beyin omurilik sıvısının (BOS) birikmesinden kaynaklanır . Bu boşluklara karıncık denir. Fazla BOS, ventriküllerin boyutunu artırarak beyin üzerindeki baskıyı artırır, beyin dokularına zarar verir ve beyin fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Hidrosefali her yaşta ortaya çıkabilir, ancak en sık 60 yaş üstü yetişkinlerde ve bebeklerde görülür. Hidrosefali, genellikle semptomları yönetmek, beyindeki normal BOS seviyelerini eski haline getirmek ve komplikasyonları en aza indirmek için birden fazla terapi gerektiren tedaviler uygulanır.

Hidrosefali Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hidrosefali rahatsızlığının ilaçla tedavi edilmesi imkansızdır. Hidrosefalinin çok ciddi sağlık problemlerine neden olmaması için tanı konmasından hemen sonra cerrahi operasyonla tedavisi yapılmalıdır.

1960’lı yıllardan bu tarafa hidrosefali hastalığının tedavi edilmesinde şant olarak adlandırılan yöntem yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemde, beyin omurilik sıvısının beyinden alındıktan sonra genellikle karın boşluğuna, bazen de vücuttaki diğer boşluklara sürekli boşaltımını sağlayan ince bir tüp cildin altına yerleştirilmektedir. Hastaya genel anestezi yapıldıktan sonra gerçekleştirilen bu cerrahi operasyonda şant tüpünün bir ucu beyne, diğer ucu da sıvının beyinden uzaklaşmasını sağlayacak göğüs bölgesine veya karın boşluğuna takılmaktadır.

Klasik şant operasyonu etkin bir tedavi yöntemi olmasına rağmen enfeksiyon, tıkanma, beyin omurilik sıvısının az veya fazla boşalması ile hastanın şanta bağımlı yaşamak zorunda kalması gibi problemleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle de hastaya takılan şantın kontrolünün düzenli yapılması çok önemlidir. Bazı vakalarda ise bu problemlerden kaynaklı tekrarlayan operasyonlar yapılmaktadır.

Hidrosefalide Endoskopik Tedavi Yöntemi (EVT)

1990’lı yılların başından başlayarak günümüze kadar kullanılan endoskopik tedavi yöntemi, bazı dezavantajlar içeren şant operasyonuna alternatif bir tedavi yöntemidir. Hidrosefali hastalığında endoskopik tedavi günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Şant kullanılmayan bu yönteme endoskopik üçüncü ventrikülostomi veya aquoduktoplasti de denilmektedir. Bu yöntemde, şant kullanılmadan beyin omurilik sıvısının dolaşım yollarındaki tıkanıklık giderilmektedir. Bu tedavi yönteminin uygulanması için gerçekleştirilen operasyonda 1-2 cm uzunluğunda cilt kesisi açılmaktadır. Kafatasında 8 mm genişliğinde bir delik açılarak bu delikten ışıklı kamera yani endoskop sayesinde üçüncü karıncık bölgesi görüntülenmektedir. Üçüncü karıncığın alt kısmı beyincik ve omurilik sıvısının dolaşım kanallarından biridir. Bu bölge tıkandığı zaman beyin veya omurilik sıvısının akışkanlığı engellendiğinden sıvı bu bölgede toplanmaktadır. Endoskopik yöntemde ise bu tıkanıklık giderilmekte, giderilemediği takdirde açılan yeni yolla biriken sıvının boşalması sağlanmaktadır.

Endoskopik yöntem, şant operasyonuyla kıyaslandığı zaman büyük avantajlar içerse de endoskopik yöntemde bir takım riskler içermektedir. Sıvının boşaltılması in operasyonla açılan açıklık çok nadir de olsa kapanabilmektedir. Yine bazı vakalarda enfeksiyon, yüksek ateş ve kanama gibi ciddi sağlık problemleri görülebilmektedir.

Ortalama yarım saat süren endoskopik operasyondan sonra hasta 1-2 gün hastanede yatarak tedavi görmekte, sonrasında ise taburcu edilerek evine gönderilmektedir.

Endoskopik Yöntem Hangi Hastalara Uygulanır?

Endoskopik yöntemin her hidrosefali hastasına uygulanması mümkün değildir. Beyin ve omurilik sıvısının akışkanlığını engelleyecek tıkanıklığın olmadığı vakalar ile genellikle 1 yaşın altında olan bebeklere endoskopik yöntemin uygulanması çok fazla tercih edilmez. Özellikle 6 ayını doldurmamış bebeklerde cerrahi operasyondan komplikasyon gelişme riski yetişkinlere kıyasla çok fazladır.

Daha önce cerrahi operasyonla şant takılan, şantta sorun yaşadığı için tekrar operasyon geçiren vakalara uygulanarak hastanın şanttan kurtulması amaçlanmaktadır. Yine hastada şant enfeksiyonu geliştiği zaman bu enfeksiyon giderilmeden yeni şant takılması mümkün değildir. Endoskopik yöntemde enfeksiyon gelişse dahi bu enfeksiyon devam ederken endoskopik işlem yapmak mümkündür. Bu sayede sıvı birikmesi engellendiğinden hasta, bu sıvıdan kaynaklı olumsuzluklara maruz kalmamaktadır.

Endoskopik Yöntemin Tercih Edilmesinin Nedenleri?

Şant tedavisinin tam tersine endoskopik yöntem fizyolojik bir tedavi yöntemi olarak değerlendirilmektedir. Bu, beyinde ve beyin omurilik sıvısının yapısında herhangi bir değişikliğe mahal vermeden normal akışın sağlanması anlamına gelmektedir. Bu nedenle hidrosefali hastalığının tedavisinde ilk olarak endoskopik yöntem tercih edilmelidir.

Endoskopik yöntemin en önemli iki avantajı şant operasyonuna kıyasla tahribatın çok az ve enfeksiyon riskinin de çok düşük olmasıdır. Şant operasyonu geçiren vakaların yüzde 15’i yaşadığı çeşitli sorunlardan dolayı şantın değiştirilebilmesi için yeniden operasyon geçirmektedir. Bu ise enfeksiyon riskinin artmasına neden olmaktadır. Şantta yaşanan problemlerden dolayı sürekli tekrarlayan operasyonlara gerek kalmaması ve şanta göre maliyetinin çok düşük olmasından dolayı endoskopik yöntem tercih edilmelidir.

Hidrosefali Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Tedavi edilmediğinde hidrosefali, zihinsel işlevlerde bozulma, görme bozuklukları, yürüme güçlüğü, inkontinans ve azalmış bilinç durumu ile sonuçlanır.

Tedavi Olmadan Hidrosefali ile Ne Kadar Yaşanabilir?

Tedavi edilmemiş hidrosefalide sağkalım oranı oldukça zayıftır. Etkilenen hastaların yaklaşık %50’si üç yaşından önce ölmekte ve yaklaşık %80’i de yetişkinliğe ulaşmadan ölmektedir. Tedavi , iki vaka çalışmasında % 89 ve %95 sağkalım ile, tümörlerle ilişkili olmayan hidrosefalinin sonucunu önemli ölçüde iyileştirir.

Hidrosefali Olan Bir Kişi Ne Kadar Yaşayabilir?

Hidrosefali ve ilişkili tedavi için ölüm oranı %0 ila %3 arasında değişmektedir. Bu oran, büyük ölçüde takip bakımının süresine bağlıdır. Şant olayı olmadan sağkalım 12 ayda yaklaşık %70’dir ve ameliyat sonrası 10 yılda bunun neredeyse yarısıdır.

Hidrosefali Hastalığı Engel Sayılır Mı?

Hidrosefali için otomatik olarak engellilik elde edemezsiniz, çünkü Sosyal Güvenlik’in listelenen bozuklukların sakatlık oranı cetvelinde özel olarak listelenmiş bir durum değildir. Ancak hidrosefali veya hidrosefali arkasındaki nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilecek bozukluklara bağlı olarak, durumunuzun “karşılayabileceği” veya “eşit” olabileceği çeşitli sakatlık listeleri vardır:

Nörobilişsel bozukluklar. Hidrosefali, bir şeyleri ve ruh halinizi düşünme veya hatırlama yeteneğinizde değişikliklere neden olabilir. Nörobilişsel bozukluklar için engellilik listesi, IQ’nuzda bir düşüş veya zihinsel veya bilişsel yeteneklerinizde düzenli olarak işlev görme yeteneğinizi büyük ölçüde etkileyen değişiklikler yaşadıysanız geçerli olabilir.

Omurilik bozuklukları. Hidrosefalisi bir omurilik yaralanması veya tümörü ile ilişkili olan bazı engelli başvuru sahipleri, omurilik bozuklukları için nörolojik liste altında onay alabilirler .

Felç. Hidrosefali vücudun herhangi bir yerinde motor fonksiyon kaybına neden olabilir. Santral sinir sistemi vasküler olayları için engellilik listesi, konuşma sorunlarına veya yürümede veya kollarınızı ve ellerinizi kullanmada güçlüklere neden olan hidrosefaliden kaynaklanan beyin hasarınız varsa geçerli olabilir.

Epilepsi. Hidrosefali epilepsinin yaygın bir nedeni olmasa da şantlar nöbetlere neden olabilir. Ayda en az bir kez bilinç kaybıyla birlikte nöbet geçiriyorsanız, gün içinde işlev görme yeteneğinizi etkileyen gece nöbetleri geçiriyorsanız veya haftada en az bir kez günlük faaliyetlerinizde önemli düzeyde kesintiye neden olan nöbetler geçiriyorsanız, epilepsi engellilik listesi geçerli olabilir.

Beyin travması. Serebral travma için engellilik listesi, yukarıda belirtilen listelerdeki kriterleri kullanır ve hidrosefalinin neden olduğu bozukluklar için geçerli olabilir.

Baş ve boyundaki yumuşak doku tümörleri . Hidrosefali bazen beyindeki tümörlerden kaynaklanır. Beyin tümörleri listesi, ameliyat edilemeyen, tedaviye yanıt vermeyen veya vücudun diğer bölgelerine yayılmış tümör(ler)iniz varsa geçerli olabilir.

Beyinde Sıvı Birikmesi Hidrosefalinin Endoskopik Tedavisi