Kemik kırıldığı zaman iyileşme sürecinde kırılan kemiğin kaynayıp kaynamadığının dikkatle takip edilmesi gerekiyor. Kırığın kaynamasının gecikmesinden ya da kırığın kaynamamasından bahsedebilmek için kırık beklenen süre içerisinde kaynamamalıdır. Kırık kemiğin kaynamama nedenleri nelerdir? Kırılan kemik ne zaman kaynar? Kırık kemik kaynamadığında nasıl tedavi edilmektedir? Kırık kemiğin kaynamadığının nasıl anlaşılır, belirtileri nelerdir? Kırık kemiğin kaynadığı nasıl anlaşılır? Tüm bu soruları, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Atilla Parmaksızoğlu yanıtladı.
Her Kemik Farklı Sürede Kaynar
Kaynamayan kemik kırığının neden kaynamadığına dair net bir tanımın henüz yapılmadığını ifade eden Prof. Dr. Parmaksızoğlu, “Her kemiği kaynama süresi farklılık göstermektedir. Kemik kırığının kaynamasının gecikmesinden ya da kaynamamasından söz edebilmemiz için beklenen süre içerisinde kemik kırığının kaynamaması gerekmektedir. Kemik kırıldıktan sonra 2-3 ay gibi uzun bir süre geçmesine rağmen radyolojik veriler kemik kırığında ilerleme olmadığını gösteriyorsa, kaynamanın gecikmesi ya da kaynamama söz konusudur. Uzmanların genel görüşü bu şekildedir.” dedi.
Kırığın Kaynamamasının Nedenleri Nelerdir?
Kemik kırığının kaynamamasının nedenlerinin vücudun genel sağlığıyla ilgili sistemik nedenler ve lokal faktörler olmak üzere iki temel grupta ele alındığına değinen Prof. Dr. Parmaksızoğlu, “Sistemik nedenler arasında sağlıksız ve dengesiz beslenme tarzı, sigara ve alkole bağımlı olunması, şeker hastalığı, non-steroid anti-enflamatuar ilaçlar kullanılması ve osteoporoz başı çekmektedir.
Lokal faktörler arasında ise kemiğin kırıldığı bölgedeki dolaşım bozukluğu, enfeksiyon, tedavinin genel prensiplere uygun yapılmaması ve kemiğin kırıldığı andaki aldığı darbenin şiddeti ön plana çıkmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
Kemik Kırığı Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kemik bütünlüğünü bozan yumuşak doku yaralanmasına kemik kırığı denildiğini kaydeden Prof. Dr. Parmaksızoğlu, “Kemik kırığıyla ilgili yapılan bu tanıma göre kemik kırığının kaynamasında en önemli faktör kemiğin kırıldığı bölgenin kanlanmasının sağlanmasıdır.
Kemiğin kırıldığı esnada hem kemikte hem de yumuşak dokuda oluşan hasar kemiğin kırıldığı bölgedeki kanlanmayı bozmaktadır. Kemiğin kırıldığı esnada bozulan kanlanmayı kırığın iyileşmesi için uygulanan yanlış tedavilerle daha da bozmamaya dikkat edilmelidir.
Kemiğin kırıldığı bölgedeki kanlanmanın bozulmaması için güncel tedavi yöntemleri arasında yer alan kapalı redüksiyon yani kırığın oluştuğu bölgeden uzakta minimal invaziv ve kemik kırığının tespit edildiği kurallara uygun olan biyolojik yöntemlerle tedavinin yapılması gerekmektedir.” diye konuştu.
Kemik Kırığının Kaynamasında En Etkili Tedavi Yöntemi Hangisidir?
Kemik kırıldıktan sonraki ilk andan itibaren güncel tedavi yöntemlerine göre tedavi edilmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Parmaksızoğlu, “Kemik kırılmasına ne neden olursa olsun kemiğin kaynamaması ya da kaynatılamaması gibi bir durum söz konusu değildir. Vücuttaki herhangi bir kemiğin kaynamadığının belirlenmesi halinde öncelikle yapılması gereken kemiğin neden kaynamadığının tanısının doğru konulmasıdır. Daha sonra kemiğin kaynamamasına yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması için güncel tedavi yöntemlerine uygun tedavi yöntemleriyle kemiğin problemsiz şekilde kaynaması sağlanmalıdır.