Hamilelik kadınlar için çok hassas bir zaman dilimidir. Annenin bazı alışkanlıklarının etkisi bebek üzerinde görülebilir. Bu nedenle kadınların hamilelik sırasında olabildiğince dengeli bir yaşam tarzına sahip olmaları tavsiye edilir. Ancak çoğu zaman kadınlar sadece fiziksel hijyen ve sağlık durumlarına dikkat ederler. Bu davranışlarının da tek başına bebeklerinin sağlıklı olması için yeterli olduğunu düşünürler. Fakat, son zamanlarda Kanada’da yapılan yeni bir araştırma, bebeğin bağışıklık sisteminin anne adayının hamilelik esnasındaki ruh sağlığı ile doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.
Depresyon Anne Karnındaki Bebekleri Etkiliyor
Yapılan çalışmaya göre, gebeliğin ilk üç ayında depresyon yaşayan kadınların bebekleri aynı dönemde ruh sağlığı normal olan kadınların bebekleri ile kıyaslandığında bağışıklık sistemlerinin yüzde 50 daha zayıf olduğu görülüyor. Bununla birlikte, bu kadınlarda depresyon belirtileri tıbbi yardım almalarını gerektirecek kadar hayati değil. Bu durum; genel kaygı, stres ve depresyon halinin bebek üzerinde önemli etkisi olabileceği anlamına geliyor. Ancak, araştırmacılar doğumdan sonra meydana gelen depresyonun bebeğin sağlığı üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığını da ifade ediyor.
Bağışıklık Genetik Olarak Anneden Bebeğe Geçebiliyor
Bağışıklık sistemi, insanı dışarıdan vücuda giren virüs, bakteri, mikrop ve hastalıklara karşı korur ve vücuttaki rahatsızlıkları iyileştirmeye yardımcı olur. Bir kişinin bağışıklık sistemi zayıfladığında, bağışıklık sistemi güçlü olan kişilere kıyasla daha kolay ve daha fazla hastalanabilir. Ayrıca, insanın bağışıklık sistemi büyük ölçüde annelerinin sağlığına bağlıdır. Bunun sebebi ise bağışıklığı güçlendirici antikorların hamilelik esnasında anne adayından bebeğe geçmesidir. Yani, bağışıklık anneden bebeğe genetik olarak geçen faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Annenin Ruh Sağlığı Bebeği Doğrudan Etkiliyor
Araştırmaların çoğu, hamilelik sırasında kadınların ruh sağlığının önemi üzerinde duruyor. Yapılan son çalışmalardan biri, anne adayının hamilelik sırasında ruh sağlığını yeterince koruyamamasının yeni doğan bebeklerde bazı ruhsal sorunlara yol açtığını gözler önüne seriyor. Anne adayının yaşadığı depresyon ve endişe halinin bebekte astım ve solunum yolu hastalığına yakalanma olasılığını artırdığını gösteriyor.
Anne ile bebeği arasında anne karnında başlayan etkileşim görüldüğü gibi önemli sonuçlar doğurabiliyor. Bu nedenle, bir anne adayının fiziksel sağlığına dikkat ettiği kadar ruhsal sağlığına da dikkat etmesi büyük önem taşıyor.