Apne kelimesi, “nefessiz kalmak” anlamına gelen Yunanca “apnoea” kelimesinden gelir. En az 10 saniye süren uyku apnesi, bir gecede yüzlerce kez meydana gelebilmektedir.
Uyku apnesinin üç türü vardır:
Santral uyku apne sendromu Obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromu Karma uyku apne sendromu
Uyku apnesi, ertesi gün uyuşukluk, sersemlik ve yorgunluğa neden olur. Uyku apnesi, aynı zamanda baş ağrılarına, kalp hastalıklarına, hafıza ve öğrenme bozukluklarına, günlük hayatta olayların yanlış algılanmasına ve depresyon gibi duygudurumu bozukluklarına yol açabilir.
Uyku apnesine yol açan faktörler
Uyku apnesine yol açan bazı faktörler vardır. Bunlardan en önemlileri obezite ve yüksek kan basıncıdır. Vücudumuzda her şey birbiriyle bağlantılıdır. Stres yaşadığınızda kalbiniz de bundan etkilenir ve kan basıncınız yükselir. Stres problemini iyileştiremediğiniz zaman yüksek kan basıncı kronik hale gelir ve yüksek tansiyon hastası olursunuz. Bu sorun, uyku esnasında nefes almanızı zorlaştırarak uyku apnesine yol açabilir.
Yüksek kan basıncı ve obezitenin ardında yatan nedenler
Korku Güvenlik ihtiyacı Duyguları görmezden gelmek veya bastırmak Kendini olduğu gibi kabul etmemek Uzun zamandır yaşanan duygusal problemler
Uyku apnesinin ruhsal açıdan tedavisi
Geçmişi ve geçmişte kalan her insanı ve durumu affetmek. İhtiyaçları ertelememek ve açıkça dile getirebilmek Güvenli bir yaşam alanı oluşturmak Diğer insanlarla sevgi bağı oluşturmak. Duygusal, entelektüel ve ruhsal gelişim sağlayacak konulara yönelmek
Uyku apnesi hakkında yapılan araştırmalarda, kişi ruhsal, zihinsel ve duygusal olarak güçlendiğinde uyku apnesinin de kendiliğinden iyileştiği görülmüştür.
Bedenimiz kendini düzenli olarak yenileyen ve hastalıkları iyileştirebilen güçte yaratılmış bir organizmadır. Örneğin akciğerlerimiz her altı haftada bir kendini yenileyerek güçlendirmektedir. Her yedi yılda bir ise tüm bedenimiz tamamen yenilenmekte ve iyileşmektedir.
Sadece uyku apnesi hastalığı için değil, her hastalık durumunda iki temel noktayı hatırlayın:
1. Hücreleriniz yenilenmek için bazı maddelere ihtiyaç duyar. Hücrelerinizin yenilenebilmesi için yeterli derecede vitamin ve mineral içeren yiyeceklerle hücrelerinizi beslemelisiniz.
2. Sürekli geçmişte yaşamanız, hücrelerinize stres yaşatır. Geçmişe değil “şimdi”ye odaklanın.