13 Ekim 2024 Pazar
Ana SayfaHaberlerRadyasyon ve kimyasallar lösemi riskini artırıyor

Radyasyon ve kimyasallar lösemi riskini artırıyor

İçerikleri

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, löseminin kökeninin normal koşullarda farklı tiplerde kan hücrelerine dönüşmesi gereken hücrelere dayandığı ve çocukluk çağında çok sık rastlanan bir kanser türü olduğu ifadelerine yer verildi.

Çocukluk Çağındaki Kanserlerin Üçte Biri Lösemi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından yayınlanan veriler incelendiği zaman 2018 yılı içerisinde 91 bin 463 kişinin lösemiye yakalandığı ve çocukluk çağında yakalanılan kanserlerin üçte birinin lösemi olduğu görülüyor. Çocuklarda her sene 300 bin civarında kanser türüne rastlandığı düşünüldüğü zaman dünyada her sene ortalama 100 bin çocuğun lösemiye yakalandığı değerlendiriliyor.

Ülkemizde ise Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG) ve Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) 2009-2019 verilerine göre çocukluk çağında görülen tüm kanser türleri arasında lösemi yüzde 25,7’lik bir dilimi oluştururken, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre de çocukluk çağında görülen tüm kanser türleri arasında lösemi yüzde 32,3’lük bir dilime sahip.

Erken Tanı İçin Bir Tarama Testi Bulunmuyor

Lösemi birçok çocukta belirti vermeden seyrediyor. Lösemiye erken tanı konulabilmesi için kullanımı yaygın olarak tavsiye edilen kan tetkiki ya da diğer tarama testleri henüz bulunamadı. Çocukların bir hekime başvurmasını sağlayacak kadar belirtiler ortaya çıktığı zaman lösemiye tanı konulabiliyor. Hekimler, lösemi tanısını koymak için lösemiyi işaret eden kan testlerinden istifade ediyor. Lösemiye erken tanı koymadaki en iyi yöntemin ise lösemi belirtilerinin gözden kaçırılmaması olduğu ifade ediliyor.

Li-Fraumeni Sendromu ya da Down Sendromu gibi lösemiye yakalanma riski yüksek olan çocukları, hekimler yakından takip ederek, düzenli tıbbi kontroller yaptırarak ve şüphelendikleri hallerde ilave testler isteyerek lösemiye erken tanı koymaya çalışıyorlar.

Lösemi Belirtileri Neler?

Löseminin en önemli belirtileri arasında kansızlık (anemi), çok sık hastalanma, enfeksiyon rahatsızlıklarına yatkın hale gelme, burunda, cilt altında, diş etinde görülen çeşitli kanamalar, yüksek ateş, ciltte çok sık çürük oluşması, iştahsızlık, kilo kaybetme, dalak ya da karaciğerin büyümesi, kesik durumlarında kanamanın çok güç durdurulabilmesi, halsizlik, çabuk yorulma, solukluk, lenf düğümlerinde şişlikler oluşması, kemik ve eklem ağrıları, çarpıntı, şişlik ile hareket kısıtlığı gösteriliyor.

Hekim, hastanın şikayetlerini ve muayene sonucunda elde ettiği bulguları değerlendirirken lösemi ihtimalini de dikkate alarak lösemi tanısını koyuyor. Lösemiden şüphelenildiği zaman hastaya net tanı konması için bir takım kan testleri yapılıyor. Hastanın lösemi olduğundan tam olarak emin olabilmek içinde kemik iliği biyopsisinden, genetik testlerden ve özel kan testlerinden yararlanılıyor.

Çocukluk çağında görülen lösemilerin yüzde 80’i tedavi edilerek çocuğun sağlığına yeniden kavuşması sağlanıyor. Ülkemizde de lösemi rahatsızlığı başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Ülkemizdeki tedavi başarı oranı ile diğer ülkelerdeki tedavi başarı oranı arasında bir fark bulunmuyor.

Lösemide Hangi Tedavi Yöntemleri Uygulanıyor?

Lösemi tedavi edilirken kemoterapi yani ilaç tedavisinden, radyoterapi yani ışın tedavisinden, immünoterapi yani bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi tedavisinden ve kemik iliği naklinden istifade ediliyor. Ülkemizde çocukların lösemi tedavisi devlet güvencesi altında olduğundan ücretsiz yapılmaktadır.

Ülkemizde lösemili çocuklar tedavi edilirken yapılan bütün harcamalar devlet hastanesi, üniversite hastanesi, özel hastane gibi kurum kimliği veya statü farkı olmaksızın devlet tarafından karşılanmakta ve geri ödeme kapsamında bulunmaktadır. Ayrıca tedavide kullanılan bütün ilaçlar ile kemik iliği naklide dahil olmak üzere bütün masraflar devlet güvencesi altındadır.

Çevresel Faktörlerle İlgisi Az

Çocukluk çağında görülen löseminin, yaşam tarzı ve çevresel etkenlerle ilgisinin az olduğu ifade edilse de radyasyon ve bazı kimyasal maddelere maruz kalınması lösemiye yakalanma riskini artıran en önemli çevresel etkenler arasında gösteriliyor.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından yapılan insanlarda şüpheli kansorejen sınfılandırmasında radyo ferakans alanları, cep telefonu kullanan bireyler arasında beyinde tümör oluşumunu, çocuklarda ise lösemiye yakalanma riskini artırıyor. Bundan dolayı da uzmanlar, çocukların cep telefonu kullanmasını kesinlikle tavsiye etmiyor.