Kızamık salgını tam bitme noktasına gelmişken, dünyadaki aşı karşıtlığından dolayı kızamık salgınında ciddi bir biçimde artış yaşanmaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın 2019 Sağlık İstatistik yıllığından elde edilen veriler incelendiği zaman kızamık vaka sayısında ciddi bir yükseliş olduğu gözleniyor. Daha önceki yıllarda 716 olan vaka sayısının, 2019 yılı içerisinde 2 bin 905 kişiye yükselmesi vaka sayısındaki artışın tedirgin edici boyutlarda olduğunu gösteriyor. Daha önceki yıllarda görülen vakaların 416’sı yerli, 304’ü yabancı iken, 2019 yılı içerisinde görülen vakaların 1958’i yerli, 947’si yabancı. 2018 yılında Kızamık Kızamıkçık Kabakulak (KKK) aşı oranı yüzde 96 seviyelerinde iken, bu oran 2019 yılı içerisinde yüzde 1 artarak yüzde 97 seviyelerine ulaştı.
Vaka Sayısında Ciddi Yükseliş Var
Aşılama oranı artsa da vaka sayısındaki yükselişin tedirgin edici boyutlarda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Dünya genelinde kızamık vaka sayısını azaltmak için 2007 ile 2011 yılları arasında kampanya yürütüldü. Bu aşılama kampanyası sayesinde 280 bin civarında olan yıllık vaka sayısı dört yıl süresince 4 ila 7 bin arasında seyretti. Ancak Avrupa’da başlayan aşı reddinden dolayı kızamık salgınında artış yaşandı. 2011 yılı içerisinde İstanbul’a gelen Fransız bir turist, kapalı çarşıda bir kuyumcuya kızamık bulaştırınca ülkemizdeki vaka sayısında ciddi bir artış yaşandı. 2013 yılı içinde de hem dünyada, hem de Türkiye’de ciddi bir kızamık salgını yaşandı. Ülkemizde 2013 yılı içerisinde görülen yıllık vaka sayısı 7 bini aştı. Bu süreçten sonra dünya aşı reddiyle ciddi şekilde mücadele etmeye başladı. Zorunlu olarak aşı yasaları çıkaran ülkeler, kızamık aşısı vurulmayan çocukları okullara kabul etmediler. Amerika, kızamık salgını ile mücadeleyi bir adım daha ileri taşıyarak toplu alanlara kızamık aşısı olmayanların girişini yasakladı.
Türkiye’de Aşılama Oranı Düştü
Ülkemizde aşılama oranı 2017 yılı içerisinde yüzde 98 iken, bu oranda yüzde 96’lara kadar düşüş yaşandı. Bu durumda da vaka sayılarında doğal olarak bir artış yaşandı. Aşılama oranı 2019 yılı içerisinde yüzde 97’ye yükselirken, 2020 yılının ilk 9 ayında aşılama oranı yüzde 98 oldu. Kızamık salgınının en önemli özelliklerinden birisi de dalgalı olmasıdır. Kızamık salgını her 5-10 yılda bir pik noktasına ulaşmasıyla biliniyor. Tehlike açısından kıyaslandığı zaman yeni tip koronavirüs salgınından çok daha tehlikeli olduğu söylenebilir. Yeni tip koronavirüs salgınında toplumun bağışıklık kazanması için yüzde 50-60 yeterli iken, kızamık salgınında toplumun bağışıklık kazanması için yüzde 95 seviyelere ulaşılması gerekiyor. Bu yüksek aşılama oranı su çiçeğinde olsa suçiçeği diye bir şey kalmaz. Ama kızamıkta böyle bir durum söz konusu değil.
Aşılanmayan Her Çocuk Tehlike Saçıyor
Aşılanmayan her çocuk toplum sağlığını tehlikeye attığı için hiçbir insanın ben çocuğumu aşılatmıyorum şeklinde bir söz söyleme hakkı yoktur. Aşılama oranları çok yüksek olsa da bir yerlerde aşı reddi olduğu zaman salgının sizi bulma riski her zaman oluyor. 2017 yılı içerisinde ülkemizde aşı reddi yapan kişi sayısı 23 bini bulmuştu. Ülkemizde görülen kızamık türünün kökeni Ortadoğu değil, Avrupa’da rastlanan bir kızamık türü. Aşılama yüzde yüz seviyelerine çıkarıldığı takdirde görülme riski azalacaktır.
Yasa Teklifi Bekletiliyor
Aşı karşıtı grupların çabaları sayesinde çocukların aşılanmama oranı yüzde 5 seviyelerine ulaşırsa esas salgın o zaman başlayacak. Bu yüzden de ülkemiz zorunlu aşı yasa teklifini hazırlayarak bekletmeye aldı. Şu anda bu yasa teklifi bekletilse de zorunlu kalındığı takdirde yasa teklifi meclisten geçirilerek uygulamaya konulacak. Böylelikle her çocuğun aşılanması zorunlu hale getirilerek salgının önüne geçilecek.