Hidrojenle çalışan otobüsler ve hidrojenle çalışan bütün taşıtlar karbon emisyonu sorunu açısından dünyanın atmosferini rahatlatacak çözümler olarak görünüyor. Bütün teknoloji ve sanayi ekonomilerinin karbondan arındırılması amacına hizmet eden yeşil alternatif enerji kaynakları dünyayı biraz daha temiz ve yaşanabilir tutmak için son derece önemli kaynaklardır. Hidrojenle çalışan otobüs projesi yeni bir proje değildir. Ancak dünyamızın atmosferinin zararlı gazlardan zarar görmesi küresel ısınma problemini ortaya çıkması, kara parçalarının küresel olarak azalma potansiyelinin doğması, içme suyu kaynaklarının hızla tükenmesi bütün ülkeleri önlem almaya zorluyor. Neticede hidrojenle çalışan otobüsler ve hidrojenle çalışan yeni araçlar gündeme geliyor.
Hidrojen bilindiği gibi doğa dostu bir yakıttır. Doğaya zarar vermeyen ve çıktısı su buharı olan son derece kullanışlı verimli bir yakıt olarak kullanılabilmektedir. Hidrojen elde etmek için Rusya bu pazarda başı çeken en önemli kaynaklara sahiptir. Rusya, kendi ekonomisini güçlendirmek için ve enerji portföyünü çeşitlendirmek için hidrojen ihracatını arttırmaya meyilli bir ülkedir. Japonya ise hidrojenle çalışan yeni araçları hızla geliştirmeye devam ediyor. Bu da, iki büyük ülke arasında güçlü bir değiş tokuş ve ticaret anlaşmalarına zemin hazırlıyor. Bu açıdan Rusya ile Japonya arasında hidrojen tedariki meselesinde çok sıkı müzakereler başladı.
Fosil Yakıtlara Alternatif Enerji Kaynağı Hidrojen Yakıtı
Japonya’nın en önemli Haber Ajansı olan Nikkei, bu konuda Bugün bir haber yayınladı. Bu habere göre 2035 yılına kadar Rusya 2.000.000 ton hidrojen ihraç edecek. Yakıt olarak kullanılmak üzere üretilen hidrojen gri mavi ve yeşil hidrojen olarak üç kısmı ayrılıyor. Fosil yakıtların yani kömür ve doğalgaz gibi yakıtların işlenmesi ile gri hidrojen elde ediliyor. Elektroliz yolu ile yeşil hidrojen üretilebiliyor.
Mavi hidrojen için biraz daha karmaşık bir proses gerekiyor. Sera gazları da dahil olmak üzere tüm zararlı emisyonların yakalanması ve işlenmesi suretiyle mavi hidrojen elde edilebiliyor. Fakat Bileşim olarak her 3 hidrojen türü de aynı kimyasal özelliklere sahiptir. Rusya’nın daha çok yeşil hidrojen üretme çabası var. Rusya elektroliz yolu ile elde ettiği yeşil hidrojeni önümüzdeki 4 yıl içinde 200.000 ton kapasitede olmak üzere, ihraç edecek bir şekilde üretecek. 2035 yılına kadar bu üretim kapasitesini 10 katına çıkaracak ancak hidrojenin üretimi hidrojenin depolanması ve hidrojenin taşınması ile ilgili bazı sorunların giderilmesi teknolojik geliştirmeler ve Arge çalışmalarına büyük yatırımlar gerektiriyor.
Hidrojenin taşınması konusunda Rusya’nın zaten hazırda gaz boru hatları bulunuyor bu şekilde Rusya hidrojen gazını Güney Kore Çin ve Avrupa’ya kolayca taşıyacak. Ancak bu boru ağının diğer Avrupa ülkeleri ile irtibatı yok. Bu sorun da önümüzdeki yıllarda giderilecek. Rusya’nın üreteceği hidrojen için Fransa ve Almanya potansiyel müşteriler arasında bulunuyor. Rusya’nın Bu pazarda 2070 yılına kadar 500 milyon ton yıllık üretim kapasitesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Böylece atmosferi felç eden geleneksek fosil yakıtların kullanılmasından doğan zararlı gazların önüne geçilebilecek.
Fosil yakıtların küresel çapta terk edilmesi, 40-50 yıl öncesine kadar bir hayal iken, dünyanın doğal dengesinin bozulduğunun anlaşılması ile öncelikli hedef haline geldi. Hidrojen yakıtı ile çalışan toplu taşıma araçlarının gittikçe yaygınlaşması ile daha küçük araçların da yakıt olarak hidrojeni kullanması gündemi işgal edecek. Hali hazırda Hindistan, hidrojen yakıtını kullanan uçak modellerinin üretimi üzerinde çalışıyor ve verimli sonuçlar elde ediyor. Ancak aşırı güç gerektiren, kargo gemileri, tırlar ve ağır yük taşıyan tüm araçlar için, dizel yakıttan kolay kolay vazgeçilemeyecek. Çünkü dizel yakıt, ağır yüklerin taşınmasında ve ağır iş makinelerinin çalışmasında en önemli yakıt olarak kullanılmaya devam edecek. Hidrojen ise benzinin yerini kolayca alabilecek. Çünkü benzin, ağır yük taşıma için değil, hız için çok değerli bir yakıttır.