19 Mart 2024 Salı
Ana SayfaYaşam'Üç Gün Hastalığı' Mersin'deki büyükbaş hayvanlara sıçradı

‘Üç Gün Hastalığı’ Mersin’deki büyükbaş hayvanlara sıçradı

İçerikleri

Ortadoğu kökenli bir rahatsızlık olan ve sivrisineklerin ısırmasıyla hayvanlara bulaşan hastalığa halk arasında üç gün hastalığı deniliyor. Tıp literatüründe ise Bovine Ephemeral Fever (BEF) olarak adlandırılan hastalıktan dolayı sadece Tarsus ilçesinde 750 civarında büyükbaş hayvan kesildi. Üç gün hastalığı nedeniyle kesilen büyükbaş hayvanların bir kısmının hamile olduğu, bir kısmının ise daha yaşını doldurmadığı öğrenildi.

Hayvanlarımızı Kaybetmekten Korkuyoruz

Büyükbaş hayvanlarını kaybetme korkusu yaşadıklarını belirten Tarsus ilçesindeki Konaklar Mahallesi’nde besicilik işiyle uğraşan Cengiz Doğan (32), “Neredeyse 2 haftadan beri bu salgına karşı mücadele veriyoruz. Çok ciddi sayıda kayıp verdik. Maddi olarak da kaybımız çok büyük. Hayvanlarımız telef olacak korkusundan gece gündüz uyuyamıyoruz. Devlet yetkililerimizin bu hastalığa bir çözüm üretmesini bekliyoruz. En büyük beklentimiz aşı kapsamına alınarak aşı çalışmasının yapılmasıdır. Hayvanlarımızı kaybederek büyük maddi kayıplar vermek istemiyoruz. 21 büyükbaş hayvanımdan 2’sini bu hastalık nedeniyle geçen hafta kestim. Şu anda bu hastalığın enfekte olduğu 4 hayvanım daha var. Besiciler olarak hastalığın enfekte olduğu hayvanlarımıza hortumla sürekli su tutarak ateşlerini düşürmeye çabalıyoruz. Besiciler çok zor günlerden geçiyor.” dedi.

Salgının Kökeni Ortadoğu ve Afrika

Salgının Ortadoğu kökenli olduğunu söyleyen Veteriner Hekim Durmuş İşiaçık, “Büyükbaş hayvanlar telef oluyor. Üç gün hastalığı bölgemizde 15-20 gün evvel görülmeye başladı. Bu hastalığın kökeni Ortadoğu ve Afrika’dır. Sivrisineklerden bulaşan ateşli bir rahatsızlıktır. Üç gün boyunca hayvanlarda iştahsızlık görülüyor. Ani ölümlere de rastlanıyor. Bölgemizde çok sayıda hayvan telef oldu. Kimisi ilk gün kesildi. Bu hastalık nedeniyle yaşlı, genç, hamile demeden hayvanlar kesime gönderildi. Hastalık nedeniyle kesime gönderilen tüm hayvanlar ülkemiz için milli bir kayıp. Salgın sürecinde çok fazlada ilaç kullanılıyor.” ifadelerine yer verdi.

Tedavisi Henüz Yok

Üç gün hastalığının tedavisinin henüz bulunamadığına değinen Veteriner İşiaçık, “Hastalığın tedavisi henüz bulunamadığından şimdilik belirtileri geçirmeye çalışıyoruz. Daha çok yüksek ateşi düşürmek için çabalıyoruz. İlaçların yanı sıra soğuk su banyosunu tavsiye ediyoruz. Suya buz koysunlar. Hayvanlar hortumla yıkanıyor ya da çamurun içinde bir yer yapıldıktan sonra çamura yatırılıyor. Süreci bu şekilde geçirmek için çabalarımız var. Hayvanları korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Aşı çalışmaları yapılıyor. Adıyaman yöresinde özel bir sektör tarafından aşı çalışmaları yürütülüyor. Aşı çalışıp çalışmadığına ilişkin bilimsel bir veri bulunmuyor. Devletimizin bu işe el uzatarak aşıyı hayata geçirmesi gerekiyor. Çalışan bir aşının olmasına çok gereksinim var. Aynı koronavirüs salgınında olduğu gibi ya virüsü atlatacaksın ya da aşı yapılacak. Devletten iki isteğimiz var. İlki hastalığın aşı programına alınmasıdır. İkincisi ise tazminatlı hastalıklar arasına alınmasıdır.” diye konuştu.

Ortadoğu’dan Hayvan Getirilmesin

Üç gün hastalığı nedeniyle Ortadoğu’dan hayvan getirilmesine karşı olduklarını dile getiren Veteriner İşiaçık, “Hayvan taşınırken sınırlara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ortadoğu’dan hayvan getirilmemesi gerek. Bu hastalıkta en etken taşıyıcı hayvan transportudur. Büyük olasılıkla mezbahaya götürülmeden olduğu yerde kesildi. 500 ila 750 aralığında sığır kesildi. Sadece sığırlarda görülen bu rahatsızlık, insanlara, koyunlara ve keçilere geçmiyor. Bu hastalık karşısında çaresiz kalan hayvancılar, hastalığa karşı acil çözüm üretilmesini istiyor.” şeklinde konuştu.