Kardiyovasküler hastalıkların neden olduğu tehlikelerin herkes farkındadır ancak metabolik sendrom konusu biraz daha kapalı ve az bilinen, ancak son derece öldürücü bir sendomdur ve doktorlar kardiyovasküler sorunları halletseler dahi, metabolik sendromu tedavi etmek öyle kolay değildir. Bu sendrom kalp krizi ve diyabet nedenidir. Bu nedenle bu makalemizde siz değerli okurların, metabolik sendrom ile ilgili merak ettiği bilgileri vermek istiyoruz. Öncelikle bu durumun bir hastalık değil bir fizyolojik işaret olduğu unutulmamalıdır. Bir çok faktörün birleşiminden ileri gelmektedir ve bu faktörler; sırasıyla obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol ile alakalıdır.
Bir kişide Metabolik sendrom olduğu Nasıl Anlaşılır?
Eğer kişide bel çevre ölçümü erkekler için 94 cm ölçüden büyükse, bu ölçü kadınlar için 80 cm’dir-150 mg/dL seviyeden yüksek çıkan kan yağları ( trigliserit), erkekler için 40 mg/dL altındaki HDL iyi kolesterol seviyesi varsa ( kadınlarda bu oran 50 mg/dL dir) bu kişide ölümcül metabolik sendromdan söz edilebilir. Başka bir deyişle, bu özelliklerin hepsi bir hastada varsa bu hasta potansiyel şeker hastası ya da potansiyel kalp krizi kurbanı olabilir. Genel seyri içinde, Metabolik sendrom 60 yaşından sonra kadınlarda ve 50 yaşından sonra erkeklerde görülmektedir. Ayrıca ailede tip 2 diyabet öyküsü olan insanlarda, Amerikan, İspanyol veya Asya kökenli insanlarda daha yaygın olarak görülür. Polikistik yumurtalık sendromu olan hastalar, hareketsiz yaşam tarzı sürenler, kalıtımsal olarak bu hastalıklara yatkın olanlar risk altındadır.
Metabolik Sendromun Evrimi Nasıl Gelişir?
Metabolik sendrom, tek başına anlam ifade etmeyen yukarıdaki belirtilerin bir bütün olarak görülmesi ile sonuçlanmaktadır. Çünkü tek başına ne hipertansiyon, ne de fazla kolesterol, trigliseritler veya kan şekeri sağlığınızdan şüphe etmenize neden olmamaktadır. Birçok kişi hastanede kan ölçümü yapmayana kadar yüksek kolesterol geliştirdiğini bile bilmeyebilir. Çünkü bunlar tek başlarına hastaneye gidecek belirtiler ağrılar göstermezler. Uzmanlar, trigliserit, kolesterol, diyabet ve hipertansiyon arasındaki bu sıkı bağın nedenini henüz bilmiyorlar. Konu henüz araştırma safhasındadır. Veriler de tutarlı değildir. Dolayısı ile kolesterol için ayrı, diyabet için ayrı ve yüksek tansiyon için ayrı tedavi yöntemleri geleneksel düzeyde devam ediyor. Bu hastalığın ( fizyolojik işaretin) son evresinde arterlerin duvarları boyunca kolesterol birikmesi aterom plakların ve lezyonların oluşumu sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu fenomen hipertansiyon, obezite, kanda şeker ve yağ birikimi ile açıklanmaya çalışılır.
Metabolik Sendrom Önlenebilir mi?
Bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile metabolik sendrom risk faktörleri üzerinde olumlu değişimlere imza atmak mümkündür. Bu nedenle, düzenli fiziksel aktivite günde en az 45 dakika yürümek ve lif açısından zengin beslenmek, yağı şekeri kesmek çözüm olabiliyor. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar sigara ve stresin metabolik sendrom gelişiminde de rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Bu nokta tartışmalı olmasına rağmen, sigara ve stresin kesin olarak zararlı olduğu bilinmektedir. Metabolik sendrom yönetimi, hastada diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların başlamasını önlemeyi amaçlamaktadır. Yani hastalık henüz ortaya çıkmadan önlemek, bu sendromu yönetmenin önceliğidir.
Metabolik Sendrom İçin Spesifik İlaçlar Var Mı?
Metabolik sendrom bir paket olarak içeriğinde şeker tansiyon kolesterolü barındırır. Hepsinin ayrı ayrı tedavisi yapılmaktadır. Doktorların metabolik sendrom ile ilgili yapacağı en etkili çalışma, kronik hastalıkların ortaya çıkmadan önce hastaları bilgilendirmesi ve geri dönülmesi imkansız yola girmeden önce uyarmasıdır. Hastaların erken dönemde tehlike işaretleri hakkında haberdar olması, erken önlem almasını sağlayacaktır.