Kadın rahminde bulunan dokular, zaman zaman çeşitli hormonal ve kimyasal reaksiyonlar neticesinde iyi huylu tümörlere dönüşme huyuna sahipler ve bu durum da bilim dünyasında miyom oluşumları olarak adlandırılıyorlar. Hem iyi huylu olmaları hem de tespit edilip ortadan kaldırılabilmeleri sayesinde çok büyük rahim hastalıkları arasında yer almasalar da, zaman zaman miyom belirtileri ve görülen şikayetler, hastaların rahatsızlık duymasına da neden olabiliyor.
Miyom Kimlerde Görülür?
Miyomlar aslında rahimde doğal yollardan oluştukları için her kadın hayatının bir döneminde bu yapılar ile karşılaşıyor ve bunun farkında olmadan hayatını sürdürüyor. Zira normalde bu miyomların çok küçük olmaları nedeniyle rahatsızlık vermemeleri, fark edilmeden orada kalmalarına neden oluyor. Fakat bir şekilde muayene esnasında ortaya çıkmaları sayesinde tespit edilebiliyorlar. Bu küçük boyutlu miyomlar, her ne kadar 1 cm civarında boyutlara sahip olsalar da, giderek büyüyebilmeleri ve 15 cm boyutu bulabilmeleri nedeniyle bir süre sonra rahatsızlık sebebi olabiliyorlar.
Menopoza girene kadar her kadında en az bir defa ortaya çıkan miyomlar, üreme çağlarında ve hamilelik dönemlerinde normal boyutlarının 2-3 kat üzerine de çıkabiliyorlar. Hatta hiç bir rahatsızlık hissetmeden 50’nin üzerinde miyoma sahip olan kadınlar bile var. Dolayısıyla bir belirti sahibi olmadıkça miyomlar konusunda çok büyük endişeler taşımamak gerekiyor.
Miyom Belirtileri ve Görülen Şikayetler
Miyomların normal standart boyutları içerisinde kalmaları halinde herhangi bir belirti veya şikayet görülmez. Böyle vakalarda doktorlar da büyük şikayetler ortaya çıkana dek herhangi bir operasyon yapmaktan genellikle kaçınırlar. Fakat belirtilerin artık hasta tarafından anlaşılır hale gelmesiyle birlikte bu rahatsızlıkları ortadan kaldırmak gerektiği için, gerekli tetkikler gerçekleştirilir ve miyomlar aranmaya başlanır.
Aşağıdaki belirtiler, büyük boyutlu miyomlara sahip olan kadınlarda en sık karşılaşılan şikayetler arasında bulunuyorlar:
- Kabızlık ve gaz sorunları
- Sık sık idrar çıkma
- Cinsel ilişki sonrasında ağrılar
- Sırt ve bacaklarda ağrılar
- Karında ağrı ve dolgunluk hissiyatı
- Uzun ve şiddetli adet kanamaları
- Fazla ve pıhtılı kanamalar
Miyom Nasıl Teşhis Edilir?
Miyomlar genellikle rahime uygulanan ultrason ile tespit edilebiliyorlar ve böylece hangi bölgelerde yoğunlaştıkları ve nerelere baskı uyguladıkları görülebiliyor. Fakat bu yöntem genellikle çok büyük boyutlu miyomların görüntülenmesinde işe yaradığı için, fazla sayıdaki ve daha küçük miyomların tespitinde MR tetkininin yapılması da mecburi hale gelebiliyor. Bir defa ultrasonda miyom görüldüyse, pek çok doktor doğru tedavinin bulunması için ek olarak MR talep edebiliyor.
Miyom Nasıl Tedavi Edilir?
Miyom tedavisinde pek çok izlenebilecek yöntem mevcut. Bu yöntemleri kısaca bir listeleyelim ve haklarında genel bir bilgi verelim. Doktorunuz işlemlerin detayları ve hangi işlemin uygulanacağı konusunda size en uygun olan seçenekleri önünüze serecektir.
Hormon Tedavisi: Kısa süreli olarak etkili olan ve miyomları geçici olarak küçülten bir ameliyat öncesi operasyon.
Miyomektomi: Rahime operasyon yapılarak varolan miyomların tek tek cerrahi ile alınması. Doğurganlığı etkilemez fakat çok sayıda miyoma karşı uygulanması zordur.
Histerektomi: Rahmin ve tercihen yumurtalıkların tamamen alınması ile miyom riskinin ortadan kaldırılması. Uzun vadeli psikolojik ve fiziksel etkileri nedeniyle son senelerde popülerliği azalmıştır.
HAYFU: Odaklanmış Ultrason olarak da adlandırılan bu yöntem, miyomların sonik dalgalar kullanılarak ısıtılması ve yakılması ile tamamlanır. Ancak birden fazla seans gerekebilir ve başka dokuların arkasında kalan vakalarda uygulanamayabilir.
Perkütan Ablasyon: Tümörün içine girilerek oradan radyofrekans dalgalarıyla miyomlara zarar verme işlemi. Ancak kullanımına dair çekinceler ve bazı uygulanamadığı vakalar da mevcut.
Embolizasyon: Miyomlara giden damarların tıkanmaları sağlanır ve böylece beslenemeyen miyomlar, giderek küçülme davranışı içerisine girerler. 2000’li yıllarda bu tedavi daha da popüler hale gelmiştir.
Uygulanabilecek olan tüm bu tedavilerden hangisinin gerçekleştirileceği, doktorunuzun gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde belirlenecektir. Bu nedenle hastaların, doktor onlara sunmadıkça, yöntem üzerinde keyfi tercihler yapma şansı da bulunmamaktadır.