Hemoglobin yoğunluğunun test edilmesini sağlayan bir sürecin başlangıcında MCHC analizi yapılır. Testin genel amacı doğrudan kişide hangi rahatsızlıkların yer aldığının tespit edilebilmesi ve anemi bulunma durumu, kandaki hemoglobin değerlerinin öğrenilebilmesidir. Alınan sonuçlara bağlı olarak hem olumlu hem de olumsuz durumlarla karşılaşılabileceği için, üç farklı inceleme sonucuna bağlı olarak tedavisiyle ilgili girişimlerde bulunulabilir.
Yaş gruplarına bağlı olarak belirlenen farklı ortalama, normal olarak tanımlanan değerler bulunuyor. Bu değerlerin dışında çok yüksek veya çok düşük MCHC oranlarıyla karşılaşıldığı taktirde en kısa süre içerisinde tedaviye başlanması gerekecektir.
MCHC Nedir?
Hemoglobin testi olarak da kısaltılabilen MCHC testinin yapılmasının temel amacı, hemoglobinin kırmızı kan hücresi içerisinde ne oranda bulunduğunun anlaşılabilmesini sağlamaktır. Kan içerisinde oksijenin bir yerden başka bir yere taşınabilmesini sağlayan hücrelerin analizinin yapılması gerekiyor. Eğer kişide hemoglobin oranı düşük veya yüksekse, demir bakımından son derece zengin olan bu hücrelerle ilgili tedavi girişiminde bulunulması şarttır. Her bir kırmızı kan hücresi için ortalama oranının tespit edilebilmesi, normal olarak tanımlanan aralıkta olmaması durumunda ise hemoglobin düzenlemesiyle ilgili tedavilere başlanması gereklidir.
Ortalama MCHC Seviyesi Nedir?
Bir yetişkin için ortalama olarak tanımlanabilecek hemoglobin seviyesi için desilitre olarak tanımlanan ölçekte 31 ila 37 gram g / dL oranı bulunmalıdır. Bu orana sahip olan aralıktaki kişilerin kan hücresi sayısı ve hemoglobin değerleriyle ilgili herhangi bir uygulamadan geçirilmesi gerekmeyecektir. Kırmızı kan hücresi sayısının çok yüksek olması durumunda veya çok düşük olması durumunda, uygulanması geren tedavinin türü doğrudan değişecektir.
Bazı durumlarda ve bazı hastanelerde özellikle cihaz farkından dolayı dahi çok büyük bir farkla da karşılaşılabiliyor ve net sonuç görülemeyebiliyor. Kan hücresi sayısı normal olan kişilerde dahi çok düşük veya çok yüksek olduğuyla ilgili sonuçlarla karşılaşılması söz konusu olabiliyor.
Düşük MCHC Oranı Nedir?
Kişinin demir eksikliğine sahip olması durumunda özellikle de MCHC hemoglobin oranı çok düşük olarak tanımlanabiliyor. Kişinin normalden çok daha az seviyede kırmızı kan hücresinin bulunması durumunun temelinde anemi rahatsızlığı yatıyor olabilir. Ayrıca en çok karşılaşılan rahatsızlıklar arasında çölyak hastalığı adı verilen rahatsızlığın yer alması da ciddi sorunların olabileceğini gösteriyor.
Kişinin menstrüel siklus ile peptik ülser sebebiyle direkt olarak kronik düşük kırmızı kan hücresi değerleriyle karşılaşma ihtimali son derece yüksektir. Kırmızı kan hücrelerinin hemolizden kaynaklanan çok erken görülmeye başlanan hasarı da etkileyen faktörlerdendir. Özellikle vücudun herhangi bir yerinde iç kanama oluşan kısımlardaki hücre deformasyonunun ardından aslında kişinin kanserden kaynaklı bu tür problemlerle karşılaştığı tespit edilebiliyor. Kurşun zehirlenmesi de MCHC tedavisi yapılması gereken, düşüklüğe yol açan problemlerdendir.
Yüksek MCHC Oranı Nedir?
Kan hücreleriyle ilgili yapılan MCHC testleri direkt olarak %36 oranı baz alınarak bir sonuca varılmasını sağlayacaktır. Eğer bir kişinin oranının bu değerin üzerinde olduğu tespit edilirse, kişinin kan hücrelerinde MCHC testi sonucu yüksek olarak tanımlanacaktır. Aşağıda yer alan tüm rahatsızlıklar veya belirli bir kısmından kaynaklanan etkiler nedeniyle, MCHC oranlarının çok yüksek seviyelere çıkma durumu söz konusu olabiliyor.
Kişinin başta karaciğer hastalığı veya B12 eksikliğinin olması gibi durumlar göz önünde bulundurulacak ve hangi hastalıklarının olduğunun incelenmesi için girişimlerde bulunulacaktır. Kırmızı kan hücrelerindeki deformasyonlar doğrudan kendi bağışıklık sistemindeki yapıların istemsiz saldırıları nedeniyle de görülebiliyor.
Kan Hücrelerinin Hastalıkları Nelerdir?
Kan hücrelerinde oluşan zararlı değişimlerle birlikte kişinin hangi rahatsızlığa sahip olduğunun tespit edilmesi mümkün olacaktır. Makrositik anemi bulunması halinde, bazı kan hücrelerinin boyutlarının normalden çok daha büyük olduğu görülebilir. Herediter sferositoz bulunması halinde ise kişinin kırmızı kan hücrelerinde kırılgan bir yapıdan dolayı genetik mutasyonla karşılaşılmış olabilir ve kalıtsal olma olasılığı yüksektir.
Otoimmün hemolitik anemi bulunan kişilerde direkt olarak kendi kan hücrelerine saldıran bir bağışıklık sistemine sahip olduğu, lenfona veya lupus ile birlikte görülebilen süreçle karşılaşılacaktır. Karaciğer hastalığı bulunan kişilerde hemoglobin değerlerinin çok yüksek seviyelere çıktığı ve karaciğerin direkt olarak kırmızı kan hücrelerine zarar verdiği görülebiliyor. İlaç kullanımlarında özellikle kemoterapi ve immünosupresif ilaçlarının kullanım sürecinde hemoglobin değerleri testi sonucu çok yüksek çıkabiliyor. Aşırı aktif tiroidi bulunan kişilerin bu nedenle çok yüksek değerlerde kan hücresine sahip olduğu görülebiliyor.