Son zamanlarda nefes kesen bir hızla yayılım gösteren Korona virüs salgınıyla karşı karşıyayız. Korona virüsün bizden aldığı kadar bize kattıkları da önemli bir yer tutmaktadır. Stres bu konuda başı çekmektedir. Stres, normal halin tersidir ve insanoğlu kısa süreli strese uyumludur. Uzun süreli stres insan vücudunu etkisi altına alır ve her açıdan sallamaya başlar. İnsanlık uzun süreli stresle karşı karşıya kaldıktan sonra belli bir süre toparlanmakta güçlük çeker. Salgının bizde yarattığı stres türü uzun süreli stres oldu.
Salgın Tedbirleri
Salgın tedbirleri kapsamında birçok harekete yer verildi. En önemlisi maske, mesafe ve temizlik üçlüsü oldu. Araç kapasiteleri, mekan kapasiteleri azaltılmaya başlandı. İnsanlar arasındaki boşluk ne kadar azsa o kadar iyi olmaya başladı hatta bir ara o kadar ileri gidildi ki ufacık aksıran ve öksüren insanlara hasta gözüyle bakılmaya başlandı. İnsanların en küçük ağrısı bile olsa ‘Virüs mü kaptım?’ sorusunu akıllara getirdi. Tüm insanlar salgının hem fiziki hem de psikolojik yönüyle başa çıkmaya çalıştı. Haliyle uzun süreli strese maruz kalan insanlardan bazıları salgının dalgalarına kapılıp gitti. Kısacası salgın insanları salladı.
Salgının Son Durumu
Salgın tedbirleri kapsamında ekonomisi tüketime dayalı olan ülkeler mecburi açılıma yer vermek zorunda kaldı. Mekân ve araç kapasiteleri eski oranını aldı. Ekonomi işleyişini devam ettirmek zorundaydı. Tüm bu değişimler beraberinde insanların salgına bakış açısını da değiştirdi. Stres, korku insanları ya tam anlamıyla evine kapattı ya da salgının etkisinin azaldığına ikna etti. Sallayan salgın artık sallanan salgın haline mi geldi?
Mevcut durum insanların salgına hassaslığının azaldığını gösteriyor. Doluluk oranları yeni normalleşmeye uyuyor mu uymuyor mu tartışma konusu haline geldi. İnsanlar, aslında farkında olmadan sürü bağışıklığına mı uyum gösteriyor sorusu akılları karıştıran sorulardan biri oldu. Aslında salgının son durumunu belirleyecek ve seyrini değiştirecek olan insanların salgına olan tutumu ve bakış açısıdır.