23 Nisan 2024 Salı
Ana SayfaSağlıkÇok az bilinen 10 tuhaf psikolojik bozukluk

Çok az bilinen 10 tuhaf psikolojik bozukluk

İçerikleri

Muhtemelen çoğunluğumuz depresyon, anksiyete, OKB, şizofreni vb. gibi psikolojik rahatsızlıkları duymuştur. Bu terimler günlük terimlerdir. Bu hastalıkların yanında birde hiç duymadığımız rahatsızlıklarda vardır. Bunlardan bazıları belli yörelere özgü rahatsızlıklar olduğu gibi bazıları da genel olarak her yerde görülebilecek rahatsızlıklardır. Herkesi etkileyen bazı hastalıklar da oldukça gariptir. Bu hastalıklardan bazılarının bile var olduğuna inanamayacaksınız.

İşte Çok Az Bilinen 10 Tuhaf Psikolojik Bozukluk

1- Kudüs Sendromu

Kudüs’ü ziyaret eden turistler bu hastalıktan etkilenebilirler. Bu hastalığa sahip olan kişiler, İncil karakterleri olduklarına inanıyorlar. Kendilerinin İsa ile ilişkili olduklarına inanıyorlar. İlginç olan kısım bütün hastaların Kudüs’ten ayrıldıktan sonra hastalıktan kurtulmalarıdır. Bu hastalığa örnek olarak birkaç örnek verecek olursak, örneğin, Kanada’dan gelen bir adam Süleyman olduğunu düşündü. Bir başka kadın hasta, hamile olmamasına rağmen Bebek İsa’yı doğuracağını söylemiştir. Avusturyalı bir birey, konakladığı otelde garsona son akşam yemeğinin yiyeceğini ve kendisine yemeğini hazırlayıp hazırlamayacağını sormuştur. Bunlardan en ünlüsü, bir adamın dünyanın sonunu getirmek için Şeytan’ın kendisinin öldüreceğini söyleyen kişiydi. Bazı hastalar da durduk yere vaaz vermeye başlayıp sokaklarda bağırıyordu. Bu hastalık her yıl yaklaşık 50 turisti etkiliyordu. Bunların haricinde birde belgelenmemiş olan hastalarda mevcut.

2- Fregoli Yanılsaması

Bozukluk, birçok kimliğe bürünebilme yeteneğine sahip oluşuyla bilinen Leopoldo Fregoli’nin adını almıştır. Bu rahatsızlık, kişiyi diğer insanların kılık değiştirdiğini, aslında hepsinin aynı kişi olduğuna inandırır. Fregolili bir kişi, sanrılar yaşar. Bu sanrıları yaşayan birey, diğerlerinin görünümlerindeki farklılıkların ayrıntılı bir kılık değiştirme olduğunu söylerler. Bu hastalık ilk olarak, herkesin Sarah Bernhardt ve Robine adlı iki kişiden biri olduğuna inanan birinde görüldü. Hasta kendini buna o kadar inandırdı ki Robine olduğuna inandığı bir kişiye saldırıda bulundu. Bir başka hasta on yaşındaydı ve gördüğü herkesin babasının kılık değiştirmiş halleri olduğunu söyledi. Bu hastalığa sahip kişileri, bir psikolojik rahatsızlığa sahip olduğuna inandırmak çok zordur hatta imkansızdır.

3- Stendhal Sendromu

İlk olarak 1817 yılında Napoli ve Floransa adlı kitabında Henri-Marie bu hastalığa değinmiştir. Stendhal takma adıyla yazan yazar, Floransa kentindeki Santa Croce Katedrali’nde tavandaki güzel freskelrden etkilenmesi sonucu çok şaşırdığını ve bu hastalığın belirtilerini gösterdiğini yazdı. Bu sendrom sanat galerilerini ziyaret eden bazı kişilerde görülür. Florence sendromu veya Hiperkülturemi olarak da bilinir. Pikosomatik bir hastalıktır. Hastalar sergideki sanat eserlerinin güzelliğiyle birdenbire semptomlar geliştirecek kadar etkileniyorlar. Kafaları karışır, baş dönmesi yaşarlar. Kalp atışları hızlanır. Bazı hastalar sadece sergide değil herhangi bir güzel ortamda da semptomları gösterebilirler. Baygın gibi davranabilirler.

4- Cotard Sendromu

Cotard, ilk olarak Matbazel X olarak isimlendirilen Fransız bir kadında görüldü. Matbazel X doktor Cotard’ı ziyaret eder ve sürekli onun öldüğünün düşündüğünü söyler. Cotard durumu araştırdı ve bu hastalığa “olumsuz delirium” adını verdi. Hastalara öldüğünün düşündüren zihinsel bir hastalıktır. Bazen çürürmüş olabileceklerini bile düşünebilirler. Vücutlarının kendi kontrollerinde olmadığını düşünürler. Bazıları vücutlarının bir bölümünün öldüğüne inanırlar bazıları ise hiç var olmadıklarına. Zaten öldükleri için bir daha ölmeyeceklerine inanırlar. Bu hastalık genellikle, bayılma veya kaza gibi travma sonrası gerçekleşebilir.

5- Klinink Likantropi

İnsanların, kendilerini genelde kurt görünümünde olan hayvanlara benzetmesidir. Bu hayvanlara dönüşeceklerini düşünürler. Bu kişiler genellikle hayvanları seven kişilerdir. Ellerini hayvanlar gibi pençe olarak kullanmaya çalışırlar. Bu hastalıktaki ilk vaka 1852 yılında bir adamın kendini kurt adama dönüştüğünü düşünmesiyle gözlenmiştir. Bu hasta keskin, kurt gibi dişlere sahip olduğunu düşünüyordu. Çiğ et yemekte ısrar eden bu hasta daha çok çürük etleri tercih etti.

Bu hastalık nadirdir. Bu zamana kadar on üç tane kurt olduğunu düşünen vaka görülmüştür. Bunun yanında başka insanlara benzediğini düşünen vakalar da vardır. Uzmanlar bu hastalığı bazen şizofreni, bipolar bozukluk gibi diğer hastalıklarla da karıştırabiliyorlar.

6- Folie A Deux

“İki kişilik delilik” anlamına gelen Folie A Deux bozukluğu, bir kişideki bazı sanrıların başkalarına da bulaştığı bir bozukluktur. İlk olarak Michael ve Margaret adlı çiftin dışardan gelen birinin evlerine girip ayakkabılarını giydiklerini düşünmesiyle gözlemlenmiştir. Bir başka vakada, üç kız kardeş Tanrı’nın onların başka birine ait bir evde yaşamalarının istediklerini düşünüyorlardı. Bundan dolayı evlerinin yıktılar ve tutuklandılar. Son olarak bir olayda, bir çift birinin onları öldüreceklerine inanıyordu. Bu inançları sonucunda kasabayı terk ettiler. Folie a deux, üç kişiyi etkilediği zaman adı “folie a trois”, dört kişiyi etkilediğinde “dörtlü folie”, tüm aileyi etkilediğinde ise tüm aile anlamına gelen “folie en famille” olur.

7- Reduplikatif Paramnezi

Hastalara evlerinin klonlandığını düşündüren nadir görülen bir hastalıktır “Reduplikatif Paramnezi”. Tedavi görmek için hastaneye yatan bazı hastalar hastanenin aslında kendilerinin gizli evleri olduğunu düşünüyor. Bazen de hastalar evlerindeki bir şeyin yanlışlıkla alınıp başka bir yere götürüldüğünü varsayarlar. Buna örnek vaka olarak Temporal lop felci geçiren bir kadının hastane tedavisi bittikten sonra evine gidince acı çektiği ve evindeki bazı eşyaların hastaneye götürüldüğü düşüncesi gösterilebilir.

8- Duyarsızlaşma- Derealizasyon Bozukluğu

Bu rahatsızlığı yaşayan bireyler, bedenlerinin kendi vücutlarının dışında olduğunu düşünürler. Bazen hafızasının kendisine ait olmadığını düşünürler. Bazen de çevrelerindeki nesnelerin aslında var olmadığını düşünürler. Kafalarınıın pamuk gibi bir nesneye bağlı olduğunu hissederler. Bazı kişiler, vücutlarının üzerinde yüzdüklerini düşünürler. Eylemlerini kontrol edemezler, kendilerini bir robot olarak görürler. Duyarsızlaşma-Derealizasyon bozukluğu, saatlerce veya aylarca sürebilir. Hastalar sıkıntılar yaşarlar. Travmatik dönemlerden geçen bazı kişilerde daha yaygındır. Bu bozukluğa sahip bireyler, aileleri ve çevresiyle iletişim kuramazlar. Varlıklarını sürekli olarak sorgularlar.

 

9- Veraset Bozukluğu

Veraset bozukluğuna sahip bireyler kendilerine sahte hastalıklar bularak bu hastalıklara sahip olduklarına inanırlar. İnsanları da bu duruma inandırmak için elinden geleni yaparlar. Örneğin idrar numunelerine kan ve benzeri madde eklerler, termometreye ısı ekleyerek ateşleri olduklarına inandırmaya çalışırlar. Bazı vakalar kendilerinin yaralarlar. Kendilerinde mevcut olmayan durumlar için ameliyat olmak isterler. Bu kişilerin kendileri de hasta olmadıklarını bir süre sonra anlarlar ama buna rağmen neden böyle davrandıklarını anlayamazlar. Böyle davranmayı bırakamazlar.

Veraset bozukluğunun bir alt kategorisi de başkalarına dayatılma temelli olan Fasılalı bozukluktur. Bu bozukluk Munchausen sendromu olarak da bilinir. Bu kişiler kendilerinin değil de bir başka kişinin hasta olduğunu iddia edeler. Mesela bir ebeveyn, bir çocuğun hasta olduğu konusunda ısrar edebilir. Bazen tehlikeli bir durumdur bu çünkü ebeveyn çocuğu hasta etmek için ona zarar verecek uygulamalarda bulunabilir.

10- Sanrısal Parazitoz

Bu rahatsızlığın olduğu bireyler, vücutlarının bit, pire, örümcek, solucan gibi hayvanlarla dolu olduğunu düşünürler. Sanrısal Parazitoz ‘lu hastalar kendilerinin yaralayana kadar vücutlarını çizebilirler. Bazıları da bu hayvanlardan kurtulmak için tehlikeli maddeler kullanırlar. Bazen bu parazitlerin evlerine çarptıklarını iddia ederler. Bu hastalık genel olarak yaşlı kesimi etkiler diyebiliriz. Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülür. Nadir olarak Obsesif Kompulsif Bozukluk ve şizofreni gibi vakalarda görünür. Alkol ve uyuşturucu gibi bağımlılık maddelerini bıraktıktan sonra da görülebilir. Zihinsel parazitoz, kişi acı çektiğine inandığı zaman daha da kötüye gidebilir. Kişinin çevresindeki diğer kişiler, hastaya sanrılarının gerçek olmadığını söylediklerinde durum daha da kötüye gidebilir.