25 Nisan 2024 Perşembe
Ana SayfaSağlıkOksijen tedavisi ile yaşlanma süreci tersine çevrilebilir!

Oksijen tedavisi ile yaşlanma süreci tersine çevrilebilir!

Tel Aviv Üniversitesi (TAU) ve Shamir Tıp Merkezi'ndeki bilim adamları tarafından yakın zamanda yayınlanan bir araştırmaya göre, hiperbarik oksijen tedavileri kan hücrelerinin yaşlanmasını durdurabilir ve hatta sağlıklı yaşlanan yetişkinlerde yaşlanma sürecini tersine çevirebilir.

İçerikleri

İsrailli araştırmacılar, insanların yaşlanma sürecinin bir bölümünü tersine çevirmek için mümkün olan en basit yolu başardılar. Bir çalışmada, 64 yaşından büyük 35 sağlıklı insan, 90 günlük bir süre boyunca 60 hiperbarik oksijen tedavisi seansını tamamladı. Basitçe söylemek gerekirse, ortam basıncının normal basıncın 2,4 ila 3 katına çıkarıldığı bir basınç odasına girdiler. Orada bir hortum sistemi aracılığıyla tıbbi oksijen soludular. Bu sayede kanın sıvı bileşenlerinde daha fazla oksijen çözüldü. Bu temel prosedür 1960’lardan beri bilinmektedir. Örneğin akut işitme bozuklukları, diyabetik ayak sendromu ve diğer hastalıkların tedavisi için kullanılır.

İki Süreç Kısmen Tersine Çevrilebilir

Şu anda yapılan çalışmadaki fark, bu sefer sağlıklı kişilerin bu yöntemle tedavi edilmesiydi. Ayrıca 90 gün boyunca ve sonrasında düzenli olarak kan örnekleri vermek zorunda kaldılar. Analiz sırasında, araştırmacılar iki olağandışı fenomenle karşılaştı:

  1. Tedavi süresi boyunca deneklerin telomerlerinin yüzde 38’e kadar uzadığı farkedildi. Bunlar, bir kromozomun iki ucu etrafındaki koruyucu bölgelerdir. Genellikle yaşlanma süreci ilerledikçe bu alanlar küçülür. Bu süreç açıkça oksijen tedavisi ile tersine çevrilebilir.
  2. Yaşlanan hücrelerin sayısı yüzde 37’e kadar azaldı. Basitçe söylemek gerekirse, bunlar artık düzgün çalışmayan ve bölünme yoluyla kendilerini yenileyemeyen eski hücrelerdir. Aslında bu hücreler için yaşlılarda bir artış beklenebilir.

Çalışma, Daha Fazla Araştırma İçin Temel Teşkil Ediyor

Sonuç olarak, en azından deneklerin kan hücrelerinin tedavi sırasında canlandığı söylenebilir. Prensip olarak, bu aynı zamanda değişen bir yaşam tarzı veya çok sayıda medikal eğitim yoluyla da mümkündür. Araştırmacılara göre, etkiler şu anda uygulanmakta olan oksijen tedavisindeki kadar güçlü değil. Farmakolojik ve çevresel müdahaleler bile şimdiye kadar yalnızca önemli ölçüde daha az belirgin sonuçlar elde etti. Bununla birlikte, araştırmacılar, çalışmalarının hiçbir şekilde zor soruları açıklığa kavuşturmadığının da farkındalar. Aksine, bunu diğer araştırmaların artık üzerine inşa edilebilecek bir temel olarak görüyorlar.

Örneğin, benzer çalışmaları daha uzun süre ve daha fazla katılımcı ile yürütmenin daha mantıklı olacağının farkındalar.