19 Mart 2024 Salı
Ana SayfaSağlıkHastalık BelirtileriVitamin eksikliğinizi yüzünüzden anlayacağınız 6 işaret!

Vitamin eksikliğinizi yüzünüzden anlayacağınız 6 işaret!

İçerikleri

Arabanız bozulduğu zaman olduğu gibi, vücudunuzda da bir sorun olduğunda size devamlı sinyaller gönderir. Gerekli önlemleri çok geç olmadan alabilmek için bu sinyallere kulak vermeniz gerekir. Aşağıdaki makalemizde vitamin eksikliğinizi yüzünüzden anlayacağınız 6 işaretten bahsedeceğiz..

Vitamin eksikliği problemi özellikle ilkbaharın başında ortaya çıkan bir sorundur. Vitamin eksikliği ile vücudumuz çeşitli virüsler için kolay bir hedef haline geliyoruz. Sağlık Haberleri olarak, vitamin eksikliğinizin olup olmadığını belirlemek için yapmanız gereken tek şeyin aynaya bakmak olduğuna şaşıracaksınız. Bu makaleyi okurken kendi check-in işlemlerinizi yapabilirsiniz.

İşte vitamin eksikliğinizi yüzünüzden anlayacağınız 6 işaret!

1- Açıklanamayan yorgunluk ve baş dönmesi

Uyandıktan sonra kendinizi bitkin hissediyorsanız, vücudunuzda B12 vitamini eksikliği olabilir. Bu durumda oksijenin organlara taşınması engellenir. Bu da yorulmaya, baş dönmesine ve uyuklamaya neden olur. Bu vitamin aynı zamanda beynin ve sinir sisteminin normal işleyişinde yer alır. B12 eksikliği, hissizlik veya elektrik çarpması hissine neden olabilir.

2- Şişkin gözler

Eğer göz çevresinde ve uzuvlarda şişkinliği fark ettiyseniz, vücudunuzda eksik iyot olabilir. En yaygın iyot kaynağı iyotlu tuzdur. İyot ayrıca deniz (ıstakozlar, karides, deniz yosunu), süt ürünleri  ve hatta ekmekte bolca bulunur.

3- Renksiz dudaklar

Soluk dudakları olan bir kişinin bu durumu, demir eksikliğine dair bir işaret olabilir . Düşük arter basıncı ve sürekli soğuk algınlığı, bunun başka belirtisi de olabilir. Daha fazla kırmızı et yemeniz ve bir süre yüksek miktarda kalsiyum içerikli yiyecekler yemeniz yeterlidir.

4- Kuru saç

Çok miktarda kepekle kaplanmış kuru, kırılgan saçlar, B7 vitamini olarak bilinen biyotin eksikliğinizin işareti olabilir. Bu genellikle antibiyotik kullanmanın bir sonucudur. B7 seviyelerini yükseltmek için et, balık, sebze, meyve, mantar ve baklagiller daha sık yemeniz gerekir. Ve bir süre diyet yapmaktan da vazgeçin.

5- Soluk ciltler

Kışın sonunda iyi bir bronzluk yaşayarak övünen az insan var. Ancak cildiniz normalde göründüğünüze kıyasla tamamen solgunlaşırsa, bu B12 vitamini eksikliğinizin bir işaretidir. Bu vitaminin seviyesini düzeltmek için et ve deniz ürünleri daha fazla yemeniz gerekir.

6- Diş eti Kanaması

Diş eti kanaması, C vitamini eksikliğinin göstergesidir. C vitamini eksikliği ayrıca, zayıf bağışıklık, kas ağrısı ve diş sorunları ile de sonuçlanabilir. Narenciye meyvelerinde ve kırmızı biberde c vitamini bolca bulunur..

Bunların hepsinin vitamin eksikliğinin önemli belirtileri olduğunu unutmamak gerekir. Yukarıdaki belirtilerden birini kendinizde fark ettiyseniz, vitamin eksikliğiniz  ile ilgili teşhis konulması için mutlaka bir dahiliye uzmanına görünün.

Vitamin Eksikliği (Prof.Dr. Osman Müftüoğlu)

Vitamin noksanlıklarının da yorgunluk nedeni olabileceğini lütfen bir kenara not ediniz. B12 vitamini noksanlığının bu konunun şampiyonluğunu yaptığını unutmayınız. Yorgunluğunuza unutkanlık, el ve ayak uyuşmaları da eşlik ediyorsa problemin B12 eksikliğinden kaynaklanabileceğini anımsayınız.

B1, B3, B5, B6 vitaminleri de yorgunluk yapabilir ama bu gibi durumlarla çok seyrek karşılaşıyoruz. Yorgunluğa neden olan önemli bir vitamin daha var: D vitamini. D vitamini noksanlığına bağlı yorgunluk çok önemli, çünkü çok yaygın bir sorun. Özellikle kas yorgunluğuyla birlikte olan yorgunlukların D vitamini noksanlığından kaynaklanabileceği aklınızda olsun.

Yorgunluk ve beslenme

BUNLARI YAPIN!

Düşük glisemik indeksi olan (kan şekerini yavaş yükselten), lif oranı yüksek karbonhidratları tüketin. (Tam tahıllar, kahverengi ve kepekli pirinç, sebzeler, bakliyat, şekeri az meyveler.) Yüksek glisemik indeksi olan üzüm, incir gibi meyvelerin ve meyve sularının tüketimini azaltın. Koyu yeşil yapraklılar başta olmak üzere bol bol sebze tüketin. Çiğ badem ve fındık-fıstık (kavrulmamış ve tuzsuz olsun) beslenmenizde vazgeçilmez olsun.

Gün içerisinde bol su tüketin. Beslenmenize öğütülmüş keten tohumu ve cevizi de ekleyin. Beslenmenize balık ekleyin. Az pişmiş hayvansal ürünler ve bitkisel protein yiyin. Yoğurt, ayran ve kefir gibi (süt ürünlerine alerjiniz yoksa) “yaşayan” probiyotikleri tüketin. Ana öğünlerinizde protein arayışında olun, sebze yemeklerinin yanında mutlaka yoğurt tüketin. Aç kalmayın, yavaş ve iyice çiğneyerek yiyin. Kafeinli içecek tüketiyorsanız beraberinde mutlaka su için.

BUNLARI YAPMAYIN!

Rafine şeker ve yapay tatlandırıcılardan uzak durun. Tüm basit veya rafine karbonhidratları (beyaz ekmek, makarna, kurabiyeler, kekler, krakerler vb) beslenmenizden çıkarın. Potasyumdan yüksek besinlerin tüketiminde (muz, tüm kavun ve karpuz türevleri, kuru incir, üzüm, hurma, portakal, greyfurt vb.) dikkatli olun. Fazla kafein alımı vücut sistemini bozabilir. Uykusuzluğa, barsak düzensizliğine neden olabilir.

Alkol tüketiminize dikkat edin. Tatlandırılmış meyve suları kan şekeri seviyesini hızla yükseltir. İstiridye, midye toksik düzeyde cıva içerebilir. Nereden ve nasıl toplandıklarını kontrol edin. Ton balığı, uskumru, kılıçbalığı gibi derin su balıkları toksik seviyede cıva içerebilir. Çiftlik balıkları tekdüze beslenmeleri nedeniyle omega-3 esansiyel yağ asitlerinden fakirdir.

İşlenmiş besinlerde sodyum nitrit bulunur. Sadece karbonhidrat içeren (1 kase çorba, 1 tabak makarna veya 1 adet simit) ana öğünlerden uzak durun. Bu tarz öğünleri peynir, yoğurt, ayran ile destekleyin. Kahvaltı öğününü atlamayın.