28 Mart 2024 Perşembe
Ana SayfaSağlıkPek bilinmeyen sıra dışı psikolojik rahatsızlıklar

Pek bilinmeyen sıra dışı psikolojik rahatsızlıklar

İçerikleri

İnsanlar yaratıldıkları ilk günlerden bu zamana kadar sürekli kendilerini tanıma ve anlama çabasında olmuşlardır. Bu merak duygusu, insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. İnsanlar, bu merak sayesinde bazı sorulara cevap bulmak isterler. Sorularının cevaplarını bulurken de harika bir mekanizmaya sahip olan beyinlerini kullanırlar. Bu sistem insanı insan yapan ve değişmeye, gelişmeye kapı açan bir sistemdir. Ancak bu sistem bazen yanılsamalara da yol açabiliyor.

Bu yanılsamalar psikolojik rahatsızlık olarak tanınır. Bu rahatsızlıklara her ne kadar hastalık dense de aslında bunlar beynimizin bizlere oynadığı küçük oyunlardır diyebiliriz. Bu rahatsızlıklar sonucu birtakım anormal davranışlar gözlenir. Bu davranışlar kronikleşirse ve fizyolojik anlamda bir bozulmaya neden olursa artık bir hastalık halini almış demektir. Bu hastalıklara örnek verebileceğimiz bazı hastalıklar şu şekildedir:

Sıra Dışı Psikolojik Rahatsızlıklar

Othello Sendromu:

Bu hastalık, adını, adından da anlaşılacağı gibi, William Shakespeare’ nin Othello adlı eserinden almıştır. Bu hastalığa sahip bireyler sevdikleri kişileri aşırı derecede kıskanırlar. Bu kıskançlık öyle bir derecededir ki artık hastalık olarak tanımlanır. Bu kişiler sevdiklerine karşı hep bir güvensizlik besledikleri için güvenemezler ve bunun sonucu kıskançlığa gider. Sevdikleri tarafından sürekli ihanete uğrayacakları düşüncesi hakimdir. Bazen bu hastalar kurdukları bu senaryonun gerçekliğine o kadar inanırlar ki sevdikleri kişilere zarar vermeye başlarlar. Ayrıca bu hastalık, “Patolojik kıskançlık” olarak da tanınır. Burada hissedilen duygu sıradan bir kıskançlık değildir. Kıskançlığın aşırıya kaçmış şeklidir. Hastaların kendilerine ve sevdiklerine karşı güvensizliğinin dışa vurmuş şekli olarak görülür.

Capgras Sendromu:

Capgras sendromuna sahip olan kişiler kendilerinin ve çevresindekilerin gerçek olmadığı düşünür. Başkalarının onların yerine geçtiğini zanneder. Fransız Psikiyatrist Capgras tarafından 1923 yılında ilk defa tanımlanmıştır. Ayrıca bu sendrom şizofreninin bir belirtisi olarak da biliniyor. Hastalar, sürekli tetik halindedir ve bu gerçek olmayan sahnelerde yaşadıkları için psikolojik yorgunluk yaşalar. Yapılan çalışmalar sonucu bu hastalığın kadınlarda daha çok görüldüğüne saptanmıştır.

Yabancı El Sendromu:

​Bu hastalık, beynin iki yarım küresi arasındaki iletişimimin bozulması sonucu oluşur. Hastalığın ilk evresinde veya henüz ilerlememiş döneminde kişi bir eliyle bir nesneyi tutunca nesnenin varlığını algılayamıyor. Hastalık biraz ilerleyince de kişi ellerinden birinin kontrolünü tamamen kaybediyor. Hasta bu evrede elini algılayamıyor. Hasta el istemsiz hareketler yapmaya başlıyor. Bir süre sonra kişi tamamen eline hükmedemez hale geliyor. Bu hastalık hakkindeki ilk çalışmalar, 1908 yılında Almanya’da bir kadın vakasıyla başlamıştır. Bahsedilen bu kadın, bir gece uyurken sol elinin kendini boğmaya çalıştığını söylemiştir. Daha sonra yapılan çalışmalar sonucu hastalığın beynin işlev bozukluğundan kaynaklandığı ortaya konmuştur.

Olfaktör Referans Sendromu

Bu hastalığa sahip bireyler sürekli etrafa kötü kokular yaydığını düşündüğünü belirtir. Olfaktör referans sendromu kişilerin sosyal hayatını büyük ölçüde mahvedebiliyor. Bu hastalığa sahip bireyler kendilerinde olduğunu düşündüğü kötü kokudan kurtulmak için sürekli dişlerini fırçalarlar. Çevrelerindeki insanları rahatsız ettiklerini düşündükleri için sürekli yakınındaki kişilerden özür dilerler ve sürekli banyo yaparlar.Bu sendromun görüldüğü kişiler genellikle toplum arasına girmekten çekinirler ve mümkün olduğunca bundan uzak dururlar. Bu süreçte hastalar, depresyona kadar ilerleyen evreler yaşayabilirler.

Fregoli Sendromu:

Fregoli sendromu capgras sendromunun tam tersi olan bir durumdur. Fregoli sendromuna sahip kişiler, görünüşlerini değiştirebilirler ve kendilerinden farklı insanlar gibi davranıp hareket edebilirler.Tamamen farklı bir kişi kimliğine bürünüp o kişiymiş gibi davranırlar.

 Cotard Sanrısı:

Bu sendromu yaşayan birey ölü olduğunu ve var olmadığını söyler. Bu kişilere göre vücutları çürüme dönemindedir. İç organları yok olmuştur.