4 Aralık 2024 Çarşamba
Ana SayfaHaberlerPandemi ruh sağlığını tehdit ediyor

Pandemi ruh sağlığını tehdit ediyor

İçerikleri

Pandemi sürecinin Covid-19 virüsü enfekte olanların, virüsten dolayı yakınlarını kaybedenlerin ve sürekli virüs bana da enfekte olacak mı tehdidiyle çalışanların psikiyatrik sağlığını zorladığını belirten Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Atasoy, “Pandemi sürecinin insan psikolojisine üzerine etkisiyle ilgili yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar gösteriyor ki pandemi süreciyle birlikte depresyon ve kaygı bozuklukları başta olmak üzere bazı psikiyatrik rahatsızlıklarda görülen yaygınlıkta ciddi artış oldu.” dedi.

Dünyada 1 Yılı Geçti

Pandemi süreci dünya genelinde 1 yılı geride bırakırken, insanların ruhsal sağlığı ise bu süreçte tahmin edilenin çok üstünde olumsuz etkilendi. Covid-19 virüsünün insanların ruhsal sağlığını bozduğunu belirten Prof. Dr. Atasoy, “Covid-19 virüsü enfekte olmuş, bir yakını enfeksiyon sürecinde yoğun bakım tedavisi görmüş ya da yaşamını yitirmiş kişiler, psikiyatri polikliniklerine başvurarak yardım talep ediyorlar. Psikiyatri polikliniklerine başvuru yapan hasta sayısında çok ciddi artış yaşandı. Sürekli virüs tehdidine maruz kalanların ruhsal sağlıklarında bazı problemler baş gösterebilir.

Virüsün enfekte olduğu kişilerin, yakınlarını kaybedenlerin, sürekli virüs tehdidi altında yaşayan ve çalışanların, bana da virüs enfekte olacak mı korkusuyla yaşayanların psikolojileri pandemi sürecinde kısıtlanan yaşamında etkisiyle fazlasıyla olumsuz etkilendi. Bu süreçte depresyon ve kaygı bozuklukları başta olmak üzere psikiyatrik rahatsızlıklarda ciddi bir yaygınlık görüldü. Covid-19 virüsünün enfekte olduğu, yakınlarına Covid-19 virüsü enfekte olan ya da yakınlarını virüsten dolayı kaybeden insanların sayısı çok fazla. Özellikle de yoğun bakım tedavisine gereksinim duyulduysa pandemi sürecinin travmatik anıları ve etkileri oldu. Yeniden hastalanma, sağlığına tekrar kavuşamama ve sağlık sistemine bağlı kalarak yaşama korkusu çok fazla hissedildi.” ifadelerine yer verdi.

Toplumsal Strese Neden Oldu

Pandemi sürecinde Covid-19 virüsünün doğrudan etkisinin yanı sıra bu sürecin toplumsal stres yaşanmasına da yol açtığına değinen Prof. Dr. Atasoy, “Pandemi sürecinin neden olduğu toplumsal stres, çocuklarımızın eğitim hayatından uzak kalması, kadınlarımıza ev işinin üstüne birde eğitim yükünün eklenmesi, iş kayıpları ve bunun sonucunda yaşanan ekonomik sıkıntılar insanlarımızın psikolojisini olumsuz etkiledi.

Tüm bu etkenlerin insan psikolojisini nasıl yıktığını hastalarımızda rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Yaşlıların ve çocukların izolasyon süreciyle birlikte sosyal ortamdan uzak kalması psikolojilerine olumsuz etki yaptı. Yaşlılarda bilişsel gerilemeler daha sık gözlenir oldu. Hafıza ve aktivite problemlerine rastlanıyor. Pandemi sürecinin ülkemizde ve dünyada neden olduğu ciddi sıkıntılar stres ve kayıplarla ilerliyor. Pandemi süreci çok zorlu geçiyor.” diye konuştu.

Pandemi Sürecinin Stresiyle Başa Çıkamayanlar Destek Almalı

Pandemi sürecinin neden olduğu stresle baş etmek için herkesin ilgisini çeken aktivitelere daha fazla yönelmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Atasoy, “Bu süreçte güvenilir haber kaynaklarından doğru bilgiye ulaşılmalıdır. Negatif ve güvenilir olmayan haber kaynaklarından uzak durmak stresli dönemlerde stresle mücadelede etkili bir yöntemdir. Pandemi sürecinde Covid-19 virüsü enfekte olan her vaka hayatını kaybedecekmiş gibi bir izlenim oluşturuluyor. Böyle bir şey söz konusu değil.

Covid-19 virüsünün neden olduğu enfeksiyon yüzde 3 kadar ağır seyrediyor. Gençlerin önemli bir kısmı ayakta atlatıyor. Buradaki hedef pandemi sürecini sona erdirmek için virüsün yayılmasının önüne geçmek. Maske, sosyal mesafe ve hijyene önem verilmelidir. Bu süreçte yoğun bir duygusal problem yaşanıyorsa, yoğun stres ve günlük yaşama olumsuz etki eden yoğun duygu durumları varsa kesinlikle psikiyatrik destek alınmalıdır. Aktiviteyi artırıcı etkinlikler yapılabilir. İnsanların ilgilendikleri aktivitelerle uğraşması kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.