2 Aralık 2024 Pazartesi
Ana SayfaHaberlerKoronavirüs tedavisinde monoklonal antikor umut oldu

Koronavirüs tedavisinde monoklonal antikor umut oldu

İçerikleri

İnsan vücuduna koronavirüs enfekte olduktan sonra tedavi edilmesinde monoklonal antikorların umut olduğunu söyleyen Prof. Oğuztürk, “Koronavirüsün tedavi edilmesinde monoklonal antikorlardan yararlanılabilir. Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 seviyelerinde yürütülen çalışmalarda monoklonal antikorların tedavi sürecinde uygulanabileceğini ve koronavirüs tedavi sürecini kısalttığını gözlemliyoruz. Bu antikorların aşılara göre bir artısının olabileceğini düşünüyoruz. Monoklonal antikorların koronavirüsün tedavisinde kullanılması için yürütülen çalışmalarda önemli bir aşama kaydedildi.” dedi.

ABD Başkanının Tedavisinde Antikor Kullanıldı

Yeni tip koronavirüsün tedavi yönteminin bulunması için dünyada birçok çalışmanın yürütüldüğünü ifade eden Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Koronavirüsle ile ilgili yürütülen aşı çalışmaları virüse yakalanmadan evvel önemli bir önleyici kuvvettir. Ne var ki aşıyı bütün insanlığın kullanabileceği konusunda elimizde kesin bir veri bulunmuyor. Dünyada önemli bir tedavi yöntemi olan monoklonal antikor tedavisi için yürütülen çalışmalarda önemli bir aşamaya gelindi. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’a koronavirüs enfekte olduktan sonra uygulanan tedavi yönteminde de antikor tedavisinden yararlanıldı.” ifadelerine yer verildi.

Yabancı Bir Tedavi Yöntemi Değil

Monoklonal antikor tedavi yönteminin bilinen tedavi yöntemleri arasında yer aldığına değinen Prof. Dr. Oğuztürk, “1980’li yıllardan bu tarafa konvansiyonel kimyasalların kullanımının yanı sıra biyoteknoloji yöntemi ile oluşturulan ilaçların hastalar üzerinde kullanımında önemli bir mesafe kaydedildi. Özellikle kanser hastalarının tedavisinde monoklonal antikor tedavi yöntemiyle önemli başarılar sağlandığı bilgimiz dahilinde. Ayrıca koronavirüs salgınından evvel görülen zika ve ebola virüsü salgınlarında da buna benzer uygulamalardan yararlanılmış. Ama koronavirüs salgını sürecinde monoklonal antikor tedavi yöntemi için dünyada birçok bölgede çalışmalar yürütüldü. Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 seviyelerinde yürütülen çalışmalarda kısa vaka olgularının yanı sıra monoklonal antikorların tedavi sürecinde uygulanabileceği ve tedavi sürecini kısalttığı sonucuna varılmış.

Semptom ve Şikayetleri Azaltıyor

Yine koronavirüs enfekte olan insanlarda görülen semptom ve şikayetlerin daha kısa sürede azalmasında ve sonlanmasında önemli katkısı var. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda monoklonal antikorlar geniş kesimlerde kullanılabilir. Ancak daha geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmesine halen gereksinim var. Şu an ki aşamada geniş kesimlerde kullanımı mümkün değil. Bağışıklık sistemi zayıf olan insanlara, yaşı ilerlemiş olanlara, kanser rahatsızlığı olanlara ve virüsle mücadelede antikor seviyesinde ciddi bir yükselme sağlayamayan insanlara dışarıdan yapılan antikor takviyesi ile virüsün tedavi sürecinde başarı elde edilebilir.” diye konuştu.

Virüse Karşı En Önemli Savaşçı Antikorlar

Virüslerin insan vücuduna enfekte olmasının ardından virüslere karşı tepki veren en önemli savaşçıların antikorlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oğuztürk, “Koronavirüs insan vücuduna enfekte olduktan sonra insan vücudunun virüse karşı verdiği mücadelede tepki veren en önemli savaşçı antikorlar olduğundan monoklonal antikorların gelişmeye yönelik üst çalışmalarla beraber araştırılmasında büyük fayda görüyorum. Aşı çalışmalarının ne zaman sonlanarak kullanılmaya başlayacağı ile ilgili net bir veri olmadığından aşıya göre bir artısı olabileceği kanaatindeyim. Aşının bulunması birkaç aydan 1 yıla kadar bir süreci kapsayabilir. Yani aşılar, uzun bir süreçte bütün insanlığa hizmet verebilecek gibi görünüyor. Yine aşıların yan etkisi konusunda yeterli bilgi edinebilmesi için belli bir zamana ihtiyaç var.” dedi.