Yaz mevsiminin aşırı sıcaklarında vücudun sıvı gereksiniminin karşılanmasına destek veren 10 besin ile ilgili toplumu bilgilendiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, “Yaz sıcaklarıyla birlikte vücutta terleme arttığından dolayı vücut çok hızlı bir şekilde sıvı kaybetmektedir. Vücut uzun süre susuz kaldığı zamanda baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu gibi problemlerle karşı karşıya kalınabilmektedir. Vücudun yaşamsal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için vücudun sıvı gereksiniminin susamayı beklemeden karşılanması gerekmektedir.
Günlük 10-12 bardak su tüketilmesine yani 2-2,5 litre su tüketimine çok dikkat edilmelidir. Yazın sıcak günlerinde çay, soğuk kahve ve gazlı içecek türlerinin bol miktarda tüketilmesiyle vücudun sıvı gereksiniminin karşılandığı kesinlikle düşünülmemelidir. Tam aksine içeriğinde kafein barındıran bu içecekler idrar söktürücü yani diüretik etkisiyle vücudun daha fazla sıvı kaybetmesine neden olmaktadır.” dedi.
Hipoglisemi, insülin direnci ve diyabet rahatsızlığı olanların yaz meyvelerini tüketirken ölçüyü kaçırmaması gerektiğine değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Binöz, yaz meyvelerinin aşırı tüketildiği takdirde vücutta yağa dönüşeceğinin unutulmaması gerektiğinin altını önemle çizdi.
Vücudunuzun Sıvı İhtiyacını Karşılayan 10 Besin
Salatalık;
Yüzde 95’i su olan salatalık yüksek oranda su içerdiğinden dolayı vücudun kaybettiği sıvının yerine konmasında tüketilmesi gereken besinlerin başında gelmektedir. Ayrıca salatalığın içeriğindeki A ve C vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve folat mineralleri kan basıncını düşürmektedir. Yaz sıcaklarının ferahlatıcı besini olan salatalığın kalorisi düşük olduğu gibi uzun süre tokluk hisside vermektedir. Yaz sıcaklarında limon ilave edilerek salatalık tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Yoğurt;
İçeriğinde bol miktarda protein, fosfor, kalsiyum su ve riboflavin barındıran yoğurt, sindirim sistemini rahatlatmaktadır. Yoğurt probiyotik bileşimi sayesinde sindirimi kolaylaştırdığı gibi bağışıklık sistemini de güçlendirmektedir. Yoğurt bol miktarda su içerdiğinden dolayı yaz sıcaklarında vücudun kaybettiği sıvının yerine konmasında çok etkili bir besindir. Günlük 150 gram yani 1 porsiyon yoğurt tüketilmesi kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Erik;
Lif bakımından çok zengin olan eriğin glisemik indeksi düşük olduğundan dolayı kan şekerinin dengelenmesinde çok etkilidir. Ayrıca diyet sürecinde de tercih edilen besinler arasında yer almaktadır. Zengin su içeriğiyle vücudun sıvı gereksinimini karşıladığı gibi uzun süre tokluk hissi vererek zayıflamaya yardımcı olmaktadır. Eriğin kesinlikle tuzlanarak tüketilmemesi gerekmektedir. Çünkü böyle tüketimi vücutta ödem oluşumunu tetiklemektedir. Özellikle hipertansiyon hastaları erik tüketirken tuzdan kaçınmalıdır. Günlük 7 orta boy erik yani 1 porsiyon tüketilmesi vücudun sıvı gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olmaktadır.
Karpuz;
Yüzde 90’ı su olan karpuz vücuttaki su dengesini koruduğu gibi uzun süre tokluk hissi vermektedir. Ayrıca güçlü bir antioksidan olan likopen içeriği yüksek bir besindir. İçeriğindeki likopen sayesinde hücreleri koruduğu gibi toksinlerin vücuttan hızla uzaklaştırılmasına yardımcı olmaktadır. İçeriğindeki potasyum sayesinde de kan basıncını düzenlemektedir. İçeriğinde bol miktarda barındırdığı A vitaminiyle de bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. İçeriğinde barındırdığı bol miktarda suyla vücudun sıvı gereksiniminin karşılanmasında önemli bir yardımcı olan karpuz, yaz akşamlarında tüketilebilecek hafif besinler arasında yer almaktadır. Ancak hipoglisemi, diyabet ve insülin direnci olanların günlük 220 gram yani 1 porsiyon karpuzu uzman hekim kontrolünde tüketmeleri gerekmektedir.
Kabak;
Yaz mevsiminin o aşırı sıcaklarında ağır yemekler tercih edilmemelidir. Ağır yemeklerdense yüzde 95’i sudan oluşan kabakla hafif ve farklı yemek türleri yapılarak tüketilebilir. İçeriğinde bol miktarda su barındıran kabak, kilo kontrolünün sağlanmasında önemli bir yardımcıdır. Sindirim sistemini rahatlattığı için kabızlık riskini de azaltmaktadır. Lif bakımından çok zengin olan kabak, A, B6 ve C vitaminlerinin yanı sıra folat, magnezyum ve fosfor mineralleri bakımından da çok zengindir. Kabağın sağlığa önemli faydaları arasında hücre hasarına yol açan serbest radikallerden vücudu koruması da yer almaktadır. İçeriğinde yüksek miktarda barındırdığı su ve lif sayesinde açlık hissini bastırarak iştahı azaltmaktadır. Rendeden geçirilen kabak salatalarda, çorbalarda, güveç yemeklerinde, ya da garnitür olarak tüketilebileceği gibi zeytinyağı ile sotelenerek de tüketilebilir.
Kavun;
Folat, potasyum mineralleri ile birlikte A vitamini bakımından da çok zengin olan kavunun yüzde 91’ini su oluşturmaktadır. Kavun, yaz mevsiminin aşırı sıcaklarında vücudun kaybettiği sıvının karşılanması için en iyi alternatifler arasında yer almaktadır. Kendisine has bir aroması olan kavun, smoothielerde, salatalarda tüketilebileceği gibi küçük küçük dilimlenen kavunlar suyun içerisine katılarak da farklı aromaya sahip bir su içilebilir. Kavunun glisemik indeksi yüksek olduğu için günlük tüketimi 1 porsiyonu yani 170 gramı kesinlikle geçmemelidir. İnsülin direnci, diyabet, hipoglisemi ve böbrek rahatsızlığı olanlar ise kavunu mutlaka uzman kontrolünde tüketmelidir.
Şeftali;
Bol miktarda su içerdiğinden dolayı sıcak havalarda vücudun kaybettiği sıvının karşılanmasında oldukça etkili besinler arasında yer almaktadır. İştahın kontrol edilmesine yardımcı olan şeftali, kan şekerini de dengelemektedir. İçeriğinde bol miktarda C vitamini barındıran şeftali bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği gibi içeriğindeki A vitamini sayesinde de göz sağlığını desteklemektedir. İçeriğindeki lif ile de kilo kontrolüne yardımcı olmaktadır. Ara öğünlerde, salatalarda ya da kahvaltılarda orta boy yani 1 porsiyon şeftali tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Çilek;
Bol miktarda C vitamini barındıran çileğin yüzde 91’ini su oluşturmaktadır. İçeriğindeki lif sayesinde bağırsaklardaki faydalı bakterileri besleyen çilek, sindirim sistemini rahatlatmaktadır. Glisemik indeksi düşük olduğundan dolayı kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olmaz. Uzmanlar tarafından günlük orta boy 10 adet çilek tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Antioksidan içerdiğinden dolayı kalp sağlığını desteklemektedir. İçeriğindeki su sayesinde vücudun kaybettiği sıvıyı karşılayan çilek, uzun süre tokluk hissi vererek zayıflamaya yardımcı olmaktadır.
Marul;
Marulun yüzde 95’ini su oluşturur. Sıcak havalarda vücudun kaybettiği sıvının karşılanması için marul tüketiminin artırılması gerekmektedir. A ve C vitaminleri bakımından zengin olan marul, içeriğindeki lif ile de sağlığı koruduğu gibi toksinleri vücuttan hızla uzaklaştırmaktadır. İçeriğindeki su ve lif sayesinde uzun süre tokluk hissi veren marul, kan şekerini de dengede tutmaktadır. Kalori değerleri çok düşük olan marul, salatalarda, kahvaltılarda ve ara öğünlerde çiğ olarak mutlaka tüketilmelidir.
Domates;
Yüzde 95’ini suyun oluşturduğu domates, vücudun kaybettiği sıvının karşılanmasında en etkili besinler arasında yer almaktadır. İçeriğinde bol miktarda antioksidan barındıran domates, A ve C vitaminleri sayesinde de serbest radikallerin sağlığa zararlarına karşı vücudu koruduğu gibi bağışıklık sistemini de kuvvetlendirmektedir. Domatesteki antioksidanlardan biri olan likopenin etkisini artırabilmek için domatesin üzerine zeytinyağı ekleyerek tüketilmelidir.