Suçiçeği hastalığı olarak da bilinen VZV virüsü bulunan kişilerde veya henüz bu rahatsızlığı geçirmemiş olan kişilerde bulaşılan virüsün etkilediği bir hastalık olarak tanımlanıyor. Hastalığın direkt olarak öksürme, hapşırma veya konuşma sürecinde su buharının karşıdaki kişiye aktarımıyla birlikte bulaşması gibi bir durum söz konusu oluyor.
Zona hastalığı bulaşıcı mı şeklinde pek çok soruyla rahatsızlığın genel durumu merak ediliyor. Zonaya neden olan virüsün vücutta yer alması halinde virüs pek çok nedenle aktifleşir ve özellikle de cilt üzerindeki kabarcıkların çok daha şiddetli bir hale gelmesine yol açar. Vücudun geneline yayılmaktansa tek tarafında ve anlaşılması hiç de zor olmayan bir yayılma süreciyle birlikte Zona hastalığının ortaya çıktığına şahit olunur.
Zona Hastalığı Nedir?
Zona hastalığının diğer adı da gece yanığı hastalığı olarak tanımlanıyor. Herkeste değil, su çiçeğiyle ilgili özel bir aktifleşme sürecine sahip olan VZV virüsü bulaşmış kişilerde etkili sonuçları olacaktır. Suçiçeği geçirmemiş kişilere bulaşması durumunda da su çiçeğinin etkileri görülebileceği gibi, ilerleyen safhalarda ve hatta yıllar sonra dahi bir anda Zona olarak tekrarlayabilen yapıya sahiptir. Hastalığın genel yapısı itibariyle sadece bir kez krem kullanımı veya ilaç içilmesiyle birlikte kökten çözümünün olması gibi bir durum söz konusu değildir.
Direkt olarak sinir köklerine ve hücrelerin geneline etki edebilen bir rahatsızlık olması nedeniyle ilerleyen dönemlerde farklı ağırlıklarda tekrarlayabilen yapısı bulunuyor. Aşırı derecede kızarıklık oluşumu olarak tanımlanan bir sürece neden olması nedeniyle direkt olarak zona ile su çiçeğinin karıştırılması son derece normaldir. Dermatoloji uzmanıyla görüşülmesi ve bilgi edinilmek istenmesi halinde hem belirtilerin durumu incelenecek hem de cilde olan anlık etkilerin test edilmesi mümkün olacaktır.
Zona Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Zona hastalığının suçiçeği geçirmiş olan kişilerde özellikle çok daha fazla görülmesiyle ilgili durum söz konusu oluyor. Tüketilen gıdalar içerisindeki kimyasal yapılar nedeniyle ve stresten kaynaklı olarak da bu rahatsızlığın çok daha fazla görüldüğüne dair inceleme sonuçlarıyla karşılaşılabiliyor. Zona hastalığı bulunan kişilerin yorumları incelendiğinde özellikle cildin belirli bir bölgesinde klasik sivilceden çok daha kızarık ve yayılmış bir şekilde bu sorunla karşılaşıldığı yorumuna ulaşılıyor.
Cildin geneline değil, bir bölgesine yönelik yayılma olması nedeniyle de önlem alınması için ilk belirtilerin görülmeye başlanması yeterlidir. İlerleyen dönemlerde kendiliğinden geçeceğinin düşünülmesi ve hiçbir şekilde tedavi uygulamalarının dermatoloji uzmanlarından öğrenilmeden uygulanmaya çalışılması da zararlıdır. Zona görülen kişilerde ilk olarak cilt yüzeyinde net olarak görülebilecek şekilde dökülme durumlarıyla karşılaşılması söz konusu oluyor. Özellikle 2 ila 3 gün içerisinde bu kısılmada hem batan hem de son derece yüksek oranda yanma hissine sebebiyet verebilecek noktalarla karşılaşılacaktır. 2 ila 10 gün içerisinde bu bölgelerdeki iyileşmeler zamanla görülebilir olsa dahi, kabarıklıkların yerini sarı lekeler alacak ve hastalığın yayılmasının önlenememesine yol açacaktır.
Zona Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Zona hastalığının tedavileri için özellikle yaygınlık durumu göz önünde bulundurulduğunda ilk olarak ağrı kesicilerin kullanılması ve losyonlarla bölgedeki cildin desteklenmesi sağlanabiliyor. Farklı durumlarda ise direkt olarak dermatoloji uzmanı tarafından belirlenen genel duruma uygun şekilde güncel tekniklerin değerlendirilmesi, doğrudan cildin yapısına bağlı olarak bir hizmet alınabilir olması destekleniyor.
İstediğiniz her zaman için yeni tekniklerin deri altındaki karıncalanma hissinin ve batmaların geçirilebilmesi amacıyla dozuna uygun kullanılmasını talep edebilirsiniz. Losyonlar ve kremler bu bölgelerdeki ağrı ile acı hislerinin geçmesi için etkili bir yapıya sahip oluyor. Kullanım sorunuyla karşılaşılmaması için ise özellikle bir haftadan uzun süre boyunca tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekiyor.
Zona Tedavisinde Neler Kullanılır?
Çörekotu yağı ve tohumu tüketilmesi halinde gün içerisinde sadece 1 yemek kaşığı içilmesi yeterli olacaktır. Yemek pişirirken içine koymak yerine direkt olarak salataların üzerine de ilave edebileceğiniz için çörekotu yağının düzenli tüketilmesi gereklidir. Zona tedavisi nasıl uygulanır şeklinde soruların sorulduğu durumlarda uzmanlar özellikle dozların iki veya daha fazla katına uzun süre sonuç elde edilmesi mümkün olacaktır. Zona kürlerinde kaynama süresine dikkat edilmesi gerektiği için, zaman tutulması ve tamı tamına 7 dakika boyunca kaynama işleminin gerçekleştirilmiş olması geçerli olacaktır. Losyonlar ve kremlerin kullanımıyla birlikte her bir ürünün sadece uzman tarafından önerilmiş olması durumunda kullanılabilir olması sağlanacaktır.
Zona Hastalığına Ne İyi Gelir?
Zona hastalığıyla karşılaşıldığı düşünülüyorsa veya belirtilerinin ortaya çıkmaya başladığı öngörülüyorsa direkt olarak dermatoloji uzmanıyla iletişime geçilmesi gereklidir. Dermatoloji uzmanı tarafından tanı koyulması, ilaçların belirlenmesi ve tedavi işlemlerine en hızlı şekilde başlanması amacıyla bir inceleme yapılacaktır. Zona ve HIV gibi hastalıkların birbiriyle ilişkili, hastalığın ortaya çıkma ihtimalini arttırmaya yönelik bir benzerliği de bulunuyor. Özellikle bağışıklık sistemini hedef alan rahatsızlıklar arasında yer alan HIV doğrudan kişinin Zona ile karşılaşmasına ve çok daha şiddetli bir şekilde bilgi edinmesine neden olacaktır.
Zona hastalığına iyi gelen kremler için mutlaka doktorunuz tarafından bir inceleme yapılmış olması ve hangi durumda olduğunuzun tespit edilmesiyle birlikte işlemleri gerçekleştirmeniz sağlanacaktır. Gün içerisinde bir veya iki kez sürülmesi halinde birkaç hafta içerisinde losyonlar ve jellerin bu bölgelerdeki kabarıklık oluşumlarının önüne geçebilir hale gelmesi mümkün oluyor. İbrahim Saraçoğlu gibi uzmanlar tarafından paylaşılan kürlerden yararlanabilirsiniz. Jellerle birlikte losyonların kullanımına ek olarak yaşınıza da bağlı şekilde ilaçların ve bitkisel tedavilerin uygulanmasını sağlayabilirsiniz.
İbrahim Saraçoğlu Zona Kürü Nedir?
İbrahim Saraçoğlu çörekotu yağı zona kürü uygulamasında günlük kullanım için direkt olarak 1 kez ve 1 yemek kaşığı olacak şekilde tüketilmesine dikkat etmek gereklidir. Mevsiminde alınabiliyorsa ise özellikle çiğ semizotu tüketilmesi de son derece etkili olacaktır. Bolca su içmeli ve aynı zamanda yukarıda belirtilen besinleri eğer isterseniz yoğurtla birlikte de yiyebilirsiniz. Sadece çörekotu yağı değil, aynı zamanda mevsiminde olması halinde Göksulu armudu adı verilen besini de tükettiğiniz taktirde zonaya karşı doğal önlemleri almış oluyorsunuz.
Zona kürünün son derece kalıcı ve etkili bir yapıya sahip olması için özellikle karışımın hazırlanırken günlük kürler istenen sonucun elde edilmesini kolay hale getirecektir. Kaynayan suyun içerisine atılacak olan 5 ila 6 adet karabaş otuyla birlikte melisa otunun bir tutam alınması ve karıştırılması gereklidir. İki bitkinin ve sıcak suyun karışımı ortalama 7 dakika boyunca gerçekleşmelidir. Bu sayede direkt olarak ikisinin de özlerinin elde edilmesi sağlanacak ve kaynayan suda bulunan bitkilerin süzülmesiyle de kullanıma hazır hale getirilebilecektir.
Karışınca özellikle bu karışımın ılımasının beklenmesi gerekiyor. Ortalama 10 dakika boyunca sıcaklığını kaybetmesini bekledikten sonra, İbrahim Saraçoğlu zona kürü uygulaması yapılabilir ve her akşam yemeğinden en az 2 saat sonrasında içilebilir. İçilecek olan karışımdaki iki bitki de tamamen taze olmalı ve günlük hazırlanmasına dikkat edilmelidir. Bir haftalık karışımın tek seferde hazırlanması ve buzdolabında bekletilerek her gün içilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Günlük az miktarda yapılacak hazırlama işlemleriyle birlikte karışımın lezzeti ve etkisi tam olarak uygun hale gelmesi sağlanacaktır.