Kireçlenme olarak da bilinen osteoartrit, dejeneratif bir eklem rahatsızlığıdır. Osteoartrit, eklemlerin kıkırdak yapısında bozulma, aşınma ve yıpranma şeklinde seyredebilir. Eklemlerde yıkım başladığından şişlik ve ağrı gibi semptomlar söz konusu olabilir. Kireçlenme, kadınlarda daha yaygın olarak görülen klinik bir tablodur. Genellikle 50’li yaşlardan itibaren başlayan kireçlenme, eklemlere aşırı yük binmesinden kaynaklanır. Özellikle obezite oranlarında yaşanan artış sebebiyle osteoartrit artık orta yaş grubunu da tehdit eden bir rahatsızlık hâline gelmiştir.
Eklemin kıkırdak yapısı bozulmaya başladığında kemik dokuda da birtakım değişimler söz konusu olur. Kemiklerde meydana gelen küçük çıkıntılar, eklem hareketlerinin kolayca yapılmasını sağlayan sinoviyal sıvının azalmasına neden olur. Bu durum hem hareket etmenin güçleşmesine hem de bölgesel ağrıların oluşmasına yol açabilir.
Değişen hormon seviyeleri, kilo alımı ve vücut kitle endeksinde negatif hareketlilikler, yaşlanma ile meydana gelebilen tablolardır. Bunlara bağlı olarak kas kütlesi azalır. Üstelik vücudun ağırlığını kaslar ve eklem bağ dokuları taşıdığı için eklemlere aşırı yük binmesi muhtemeldir.
Günlük Yaşamınızı Olumsuz Etkileyen Kireçlenmenin Belirtileri Nelerdir?
Osteoartritin belirtileri genellikle yavaş gelişir ve ilerledikçe şiddetlenme eğilimi gösterir. Kireçlenme, yavaş yavaş gelişerek etkisi altına aldığı bölgede yoğun ağrılara sebep olabilir. Eklem fonksiyonlarını sekteye uğratarak gündelik yaşamı olumsuz etkileyen kireçlenmenin belirtileri şunlardır:
- Ağrı: En sık görülen şikâyettir. Rahatsızlığın seyrine bağlı olarak her hastada farklı seviyelerde ağrılar ortaya çıkabilir. Özellikle aktivite sıklığı ve hava değişimleri, hastaların daha şiddetli ağrı hissetmesine yol açabilir.
- Tutukluk Hissi: Bu semptom, özellikle uzun süren hareketsizlikten sonra meydana gelebilir. Dolayısıyla daha çok sabah saatlerinde hissedilir ve genellikle en geç 15 dakika içerisinde normale dönmesi beklenir.
- Eklem Bölgesinde Şişlik: Kıkırdağı çevreleyen zarın etkilendiği durumlarda ve eklem sıvısı zedelenen hastalarda sıkça rastlanan bir semptomdur. Kıkırdağın hasar görmesine bağlı olarak kemik uçlarında doku şişlikleri oluşabilir, söz konusu bölgede yumrulu bir görünüm meydana gelebilir.
- Krepitasyon: “Çıtırtı sesi” olarak bilinen bu semptom, eklem yüzeyinin düzensiz hâle gelmesi sonucunda ortaya çıkar. Özellikle dizde kireçlenme belirtileri arasında ilk sıralarda yer alır.
Osteoartritin ileri evrelerinde hareketlerin kısıtlanması söz konusu olabilir. Kireçlenmenin progresif bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla belirtilerin tespit edilmesi hâlinde uzman bir doktora danışmakta gecikmemek hastanın faydasına olur.
Kireçlenmenin Sıklıkla Karşılaşıldığı Eklem Yerleri Hangileridir?
Kireçlenme; bel, diz, ayak bileği ve kalça eklemi gibi yük altında çalışan bölgelerde sıkça rastlanılan bir durumdur. Ayrıca omuzda, dirsekte, el bileğinde ve hatta çene kemiğinde bile osteoartrit semptomları söz konusu olabilir. Kısaca vücuttaki tüm eklemlerde kireçlenmenin mümkün olduğundan söz edilebilir.
Osteoartrit, en sık diz kireçlenmesi olarak görülür. Üstelik söz konusu vakalar, yalnızca ileri yaş gruplarına özgü değildir. Dizde kireçlenme belirtileri, pek çok sporcunun deneyimlediği bir durumdur. Bunun yanında eklem rahatsızlıkları, genetik faktörlere bağlı olarak da gelişebilir.
Osteoartrit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Osteoartrit tedavisi ile ağrılar hafifletilebilir, hastanın daha rahat hareket etmesi sağlanabilir. Kireçlenme tedavisi için şu yöntemler tercih edilebilir:
- Ağrıları azaltmak için ilaç, krem ve losyon tedavileri üzerinde durulabilir.
- Fizik tedavi uzmanları, eklemlerin etrafındaki kasları güçlendirmeyi sağlayacak egzersiz planları hazırlayabilir.
- Kilo vermek, eklemlere binen yükün azalmasına olanak sağlayacaktır.
- Doktorunuz tarafından önerilen eklem koruma aksesuarları ile daha rahat etmeniz mümkün olur.
- Eklem içerisine yapılacak lokal enjeksiyon uygulamaları, osteoartritin tedavisinde tercih edilen yöntemler arasındadır.
Tüm bu tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi operasyonlara da başvurulabilir. Eklem protezi ameliyatı ile hasarlı eklem yerine işlev görecek parçalar konulur. Ayrıca osteotomi ameliyatı sayesinde eklemlerin hizalanması ve vücut ağırlığının eşit bir şekilde dağılması mümkün hâle gelir.