Günümüz yaşam koşullarında diyabet, oldukça yaygın bir hastalık olmaya başlamıştır. Bu hastalığa sahip olan bireyler, tedavilerini ertelememeli ve uygun olan bir tedaviye başlamalıdır. Tedavi uygulanmadığı taktirde, hastalık, vücudun başka bölgelerine de etki edebilir. İnsülin kullanan diyabet hastalarının karşılaşabileceği durumlardan biri de hipoglisemidir. Hipogliseminin önlenmesi ve tedavinin uygulanabilmesi için kan şekerinin sürekli takip altında olması gereklidir. Kan şekerinin sürekli düşük veya yüksek olması hipoglisemi yanında başka hastalıklara da neden olabiliyor.
Hipoglisemi Nedir?
Hipogliseminin yaygınlaşması sonucunda, ne olduğu hakkındaki sorularda artmıştır. Hipoglisemi, glikoz değerinin yani kan şekerinin normalden daha düşük seviyede olması durumudur. Bu hastalık genel olarak diyabet ile ilişkilendirilir. Ancak nadir de olsa, bazı ilaçların yan etkileri olarak da görülmesi mümkündür. Kan şekeri seviyesinin normalden düşük olması durumunda acil olarak tedavi gerekebilir. İnsanlardaki desilitre başına 70 miligram ya da litre başına 3,9 milimol veya daha düşük olan açlık kan şekeri miktarı hipoglisemiye işaret ediyor olabilir. Bu seviye kişiden kişiye göre farklılık da gösterebilir. Böyle kişilerin muayene olmalarında yarar vardır. Aksi durumlarda daha da ciddi sorunlara neden olabilmektedir.
Hastalığa neden olan sebep tespit edilir ve uygun tedavinin başlaması gerekir. İlaçlar aracılığı ile düşük olan kan şekerinin normal seviyesine ulaşması hedeflenir. Tedavi gecikmesi halinde, hipoglisemi nöbetleri veya bilinç kaybı görülebilir. Bu nedenlerden ötürü tedaviye erken başlanmalıdır. Hastalar bu durumla yaşamayı öğrenerek hayatlarının bir parçası haline getirmelidir. Hipogliseminin bir türü olarak reaktif hipoglisemi de yaygın bir şekilde görülüyor. Reaktif hipoglisemi, yemeklerden sonra kan şekerinin hızlı bir şekilde düşmesi anlamına gelir. Bu, genellikle herhangi bir mide problemi veya tüketilen gıda ile alakalı olabilmektedir. Açken tüketilen şekerli besinler kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselerek düşmesine neden olur.
Hipoglisemi Belirtileri Nelerdir?
Hipoglisemi belirtileri kişiye göre farklılık gösterebiliyor. Ancak yaygın görülen bazı belirtileri vardır. Bunlar şu şekildedir:
- Karar vermede zorluk yaşama
- Bilinç bulanıklığı
- Ara ara terleme veya titreme yaşama
- İstenmeyen kilo kayıpları
- Kalp atışında hızlanma olması
- Ten renginin soluk bir hal alması
- Mide bulantısı
- Yoğun açlık hissi
- Ağız etrafında karıncalanma hissetme
- Konuşmada bozulmalar yaşama
- Uyuşukluk, sakarlık
- Baş dönmesi
- Çok fazla kabus görme
Çok fazla şiddetlenen hipoglisemi vakalarında bilinç kayıpları veya nöbetler görülebilir. Bu nedenle belirtiler hakkında fikir sahibi olarak uygun ve erken tedaviye başlamak bu riskleri azaltacaktır.
Hipoglisemi Neden Olur?
Hipoglisemi hastalığı kişide kan şekeri seviyesinin çok düşük olduğu durumlarda meydana gelir. En yaygın nedeni ise diyabet hastalığında kullanılan bazı ilaçların yan etki yapmasıdır. Glikoz, vücut için ana enerji kaynağıdır. Pankreas tarafından salgılanan insülin ile yardımıyla hücreleri besler ve enerji verir. Glikozun fazla olması durumunda, fazla glikoz, karaciğerde ve kaslarda glikojen olarak depolanır. Glikojen, açlık durumlarında vücudu besler. Bu şekilde kan şekeri dengelenir. Fakat diyabeti olan hastalarda ise gerekli insülin salgılanmaz ve nedenle kanda glikoz birikmesi oluşur. Bu durumun önlenmesi için insülin tedavisi uygulanır. Ancak uygulanan bu insülin fazla alındığı taktirde veya diyabette kullanılan bazı ilaçlar neticesinde, kan şekerinde düşme olabilir. Bu durum da hipoglisemiye neden olur. Pankreas tümörü olan “insülinomo” da hipoglisemiye neden olabilir. Ayrıca bazı bozukluklar hormon eksikliğine neden olur ve bu durum sonucunda da hipoglisemi görülebilir. Çocuklarda da büyüme hormonu eksik olduğu durumda hipoglisemi görülebilir.
Hipoglisemi Tanısı Nasıl Konur?
Kan şekerini düşürmek amacıyla insülin takviyesi yapanlar veya ilaç kullananlar, hipoglisemi belirtileri gördükleri taktirde kan şekeri ölçüm aletleri yardımıyla kan şekerlerini ölçebilirler. Düzenli yapılan kan şekeri ölçümleri sonucunda, kan şekeri, sürekli olarak 70 mg/dL’nin altında görünüyorsa bu durum hipoglisemi belirtisi olabilir. Hipoglisemi tedavisinde bu ölçümler belirleyici rol oynarlar. Muayeneye gidildiği zaman doktor, hipoglisemi belirtilerini sayar ve bu belirtileri gösterip göstermediğini tespit etmeye çalışır. Gerekiyorsa doktor hastayı bir gece gözetim altında tutar ve kan şekerinde görülen oynamaları takip eder. Kan şekerinin normal seyrin altında olması durumunda da hipoglisemi tanısı konur.
Hipoglisemi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hipogliseminin tedavisi, ciddi sonuçlar görülmemesi amacıyla oldukça önemlidir. Kan şekerinin normal seviyeye çıkması için protein ve yağ içermeyen şekerli gıdaların vücuda alınması gerekir. Bunlar bal, şeker, meyve suları olabilir. Bu gıdalar vücuda alındıktan 15 dk sonra tekrar ölçüm yapılır. Hala normalin altındaysa bu gıdalar tekrar alınır. Son olarak 15 dk sonra tekrar ölçüm yapılır ve kan şekerinin son durumu kontrol edilir. Seviye normale döndüğünde yemek yemek gerekir. İleri düzey hipoglisemi bayılmaya yol açabilir. Bu durumu engellemek için hastaya düzenli aralıklarla glukagon enjeksiyonu yapılır. Glukagon kan şekerini yükseltir. Bunun yanında hastalığın gözetim altında tutulabilmesi için bir uzman aracılığı ile hasta hipoglisemi diyeti yapar. Diyete uyulması halinde hastalık, kontrol altında tutulmaya başlar. Tüm bu yöntemler ile hasta hayatına daha sağlıklı devam edebilme imkanı bulur.