18 Nisan 2024 Perşembe
Ana SayfaSağlıkHastalıkYağlı karaciğer ileride siroza yol açabiliyor!

Yağlı karaciğer ileride siroza yol açabiliyor!

Yağlı karaciğer, aşırı alkol alanlarda, aşırı kilolu insanlarda ve sürekli olarak sağlıksız beslenen, hareketsiz yaşayan insanlarda ortaya çıkan, başlangıçta masum görünen ancak yıllar içinde ilerleyerek, tüm fonksiyonları kaybettirip ölüme götüren bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Hasta, yıllar boyunca hiç bir ağrı hissetmez ve hiç bir belirti göstermez. Özellikle çok içki içen insanlar, bu alışkanlığı sürdürdükleri uzun yıllar içinde mutlaka karaciğer kaybına uğrarlar. Komplikasyonlar gelişmeden önce önlem alınarak, varsa aşırı kiloların derhal verilmeye başlanması yararlı olabilir.

İçki tüketimi ve Obezite Ölüme Götürüyor

İçki tüketiminin kesilmesi, sağlıklı beslenmek ve düzenli spor yapmak iyileşme sağlayabilir. Karaciğer yağlanması sorunu ile hastaneye başvuran her 100 kişiden 70’i uzun bir alkol geçmişine sahiptir. Diğer hastalar ise, hiç alkol kullanmamış, çeşitli kronik hastalıkları olanlar ve obezite hastalarıdır.

Kan yağlarında sürekli artış ( trigliserit yüksekliği) karaciğer fonksiyonlarının düzenli çalışmadığını gösterir. 150 mg/Dl üzerinde sürekli olarak 400-500 mg/Dl değerlere çıkan Trigliserit, kanın daha yağlı olmasını sağlar, damarlarda kan akışını zora sokar. Kalbe yük bindiren bu durum, kalbin daha fazla çalışmasına yol açar ve kalp kası, aşırı çalışma yüzünden kalınlaşmaya başlar. Hastalar, diyabet- şeker hastası olurlar. Şeker hastalığı başlı başına önce böbreklere sonra kan damarlarına ve kalbe büyük zararlar verir.

Karaciğer yağlanması, alkol alımı ile olabileceği gibi, obezite ile de gelişir. Hepatit B ve Hepatit C viral enfeksiyonları da karaciğer yağlanmasına neden olur. Ek olarak Wilson hastalığı, yağlanmaya yol açar.

Karaciğer organımız, yağ asidi oksidasyonunun ana yükünü taşıyan bir organdır ve bunun sonucunda vücut enerji rezervlerinden sorumludur. Alkol, karaciğer hücrelerinin iç yüzeyine zarar verdiği için terk edilmelidir ve yağ asitlerinin taşınmasında ve oksidasyonunda rol oynayan enzimlerin işlevini bozduğu için uzun süreli alkol kullanımı çok zararlıdır. Metabolizma bozulunca, yağlar hücrelerde birikir. Zincirleme reaksiyonu gibi, bozulan bir ünite, diğer üniteleri de bozar.

Hepatit adı verilen karaciğer iltihabı da karaciğer yağlanma süresinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Daha açık ifade ile, enflamasyonun ilerlemesi, karaciğer organımızdaki hücrelerin işlevsiz kalmasına yol açar, bu hücreler de iskelet bağ dokusuyla yer değiştirir. Yani karaciğerde kan dolaşımı azalır. İşte bu aşamadan sonra da siroz ortaya çıkar.

Karaciğerde sinir uçları olmaması, hastalığın sinsice büyümesine neden olmaktadır. Hastalar, hiç farkında olmadan yıllar içinde kötü beslenme alışkanlıklarını sürdürür, alkol alanlar almaya devam eder. Karaciğerin yağlı olduğunun anlaşılması, sadece ultrasonla görülebilir. Ayrıca doktorlar kan testi ile de belli sonuçlara ulaşabilirler. Bazı doktorlar, sağ karın bölgesinde ağrısı olanlar için, aşırı gaz birikimi teşhisi koyar ve hastayı eve yollar. Hastanın bu noktada bilinçli davranıp, doktorun dikkatini karaciğere çekmesi önemlidir. Tam kan tahlili yaptırmak, ultrasona baktırmak için alanında yetişmiş bir dahiliye uzmanına görünmek ve kontrolleri aksatmamak gerekir.

Karaciğerde geri dönülemez noktaya gelinen aşırı yağlanma sonucu ortaya çıkan siroz hastalığı, karaciğerin kendi kendini onarma yetisini kaybettiği bir süreçte ortaya çıkar. Siroz geri döndürülemez ve hasta birkaç evre sonra ya karaciğeri değiştirmek zorunda kalır ya da ölümü kabullenmek zorunda kalır. Bu aşamaya henüz gelmeyen insanların, doktorlarından alacakları tavsiyeler doğrultusunda yoğun bir egzersiz ve beslenme programını başlatması, karaciğerde oluşan yağlanmayı geriletme için gereken her şeyi yapması, hayat kurtarıcı olabilir.

Karaciğer tamamen bozulduğunda ise yapacak tek şey organ naklidir. Organ nakli de hem çok masraflı hem de hasta ve yakınlarını zora sokacak gerilim dolu bir süreci başlatacaktır. Uygun organın bulunması kolay değildir. Bazen uygun organ bulunduğu halde, nakil işlemleri de başarılı olduğu halde, kişinin bünyesi yeni karaciğeri kabul edemeyebilir. Bu yüzden, kendini yenileme yeteneği olan en değerli organımız olan karaciğer organımıza iyi bakmak, sağlıklı bir ömür için en önemli kuraldır.

Exit mobile version