20 Nisan 2024 Cumartesi
Ana SayfaSağlıkHastalıkDepresyonda olduğunuzun 7 belirtisi. Bunlara dikkat!

Depresyonda olduğunuzun 7 belirtisi. Bunlara dikkat!

Bilmeniz gereken ilk şey, depresyonun sadece üzgün veya yalnızlık hissetmekten ibaret olmadığıdır. İnsanlar olarak hepimiz ara sıra üzüntü ve yalnızlık sancıları yaşarız. Arada sırada, hayatımızda bizi kederlendirecek ve üzecek bir şeyler olacak. Belki de iş hayatınızda bir şeyler gerçekten plana göre gitmeyecek. Belki de çok yakın bir aile ferdinin kaybıyla uğraşmak zorunda kalacaksınız. Belki de içinde bulunduğunuz çok yakın ve samimi bir ilişkiyi bırakıp devam etmeye zorlanacaksınız. Bunların hepsi, üzüntü ve yalnızlık duyguları deneyimlemeniz için tamamen kabul edilebilir durumlardır.

Bununla birlikte, yaşam kalitenizi ve günlük üretkenliğinizi bozacak kadar uzun süreli üzüntü ve çaresizlik dönemleri yaşıyormuşsunuz gibi hissettiğinizde, depresyon yaşayabilirsiniz. Ve bu, silip atabileceğin bir şey değil. Depresyon, insanların sırf etrafındakilerden sempati oyu almak için uydurdukları bir “akıl hastalığı” değildir. Depresyon, dünyadaki pek çok insanın hayatını mahvetmiş çok gerçek bir akıl hastalığıdır ve böyle bir hastalığı ciddiye almak her zaman önemlidir. Depresyona girdiğinizi hissediyorsanız, sorunu kabul etmeniz ve eğitimli bir profesyonelden yardım isteme cesaretini toplamanız çok önemlidir.

Depresyonda Olduğunuzu Gösteren 7 Belirti

Depresyonun 7 belirtisi konusunda, depresyonda olup olmadığımızı öğreneceğiz. Tabii eğer depresyondaysanız ve bu ciddi bir durum haline gelmişse mutlaka bir psikoloğa başvurmalısınız. Böylece alanında uzman kişilerden yardım alarak onların gözetiminde çok daha iyi bir şekilde ilerleme kaydedeceksiniz. Bu uyarıyı da yaptıktan sonra, bakalım kimler depresyonda…

1- Bir Şey Yapmadan, Çok şey Yapmışçasına Yorulmak

Depresyonun 7 belirtisi maddelerimizden ilki bir şey yapmadan, çok şey yapmışçasına yorulmak. Eğer çalışıyorsanız ve izin gününüzde tüm günü yatarak ve film dizi izleyerek geçirmişseniz ve iyice uyuyup uykunuzu almış, dinlenmişseniz ama buna rağmen kendinizi yorgun hissediyorsanız muhtemelen bu yorgunluk fiziksel değil ruhsal bir yorgunluktur. Buna muhtemelen dedim çünkü bazılarımız çok zor şartlarda çalışıyor ve bunun yorgunluğunu bir günde atamıyor olabilir, bunun dışında fiziksel olarak değil ruhen yorgun ve bitkin hissediyorsanız depresyonda olma olasılığınız çok yüksek.

Normal şartlarda bir insanın yorgunluğunu gidermesi için ona 7-8 saatlik rahat bir uyku, gün içinde onu yormayacak aktiviteler, hobilerine zaman ayırması ve sakin şeyler yapması onu dinlendirmeye yetecektir. Fakat böyle yapmanıza rağmen hala yorgun ve bitkin hissediyorsanız demek ki zihnininiz çok dolu ve ruhen rahatlayamıyorsunuz demektir. Ve bu rahatsızlık sizi depresyona sürükleyebilir.

2- Sevdiğiniz Aktivitelere Olan İsteksizlik

Depresyonun 7 belirtisi arasında ikincisi de sevdiğiniz aktivitelere olan isteksizliğiniz. Sevdiğiniz aktivitelere olan isteksizlikten bahsediyorum çünkü bizler farklı aktivitelere ilgi duyarız. Kimi aktiviteler bizi cezbetmez ve onlara karşı isteksiz olmamız gayet doğaldır fakat gerçekten sevdiğimiz bir aktiviteyi yapmayı istemiyorsak ya o aktiviteyi sevmekten vazgeçmişizdir ya da içimizdeki sıkıntı bunu yapmamamızı söylüyordur.

Eğer sevmenize rağmen bazı hobilerinizi vaktiniz olsa dahi sırf isteksizliğinizden dolayı yapmıyorsanız, duygusal boşluğa sürükleniyor olma ihtimaliniz yüksek. Bizler sevdiğimiz şeyleri yaparak hayata bağlanmaya ve hayattan zevk almaya çalışırız. Hobilerimiz, yaptığımız aktiviteler ve işler bizi biz yapan şeylerdir ve biz, bizi biz yapan bu şeylerden uzaklaştıkça kendimizden de uzaklaşırız. Kendimize uzaklaştıkça da boşlukta savrulurcasına oradan oraya duygu çalkantısı yaşarız. Ve bu da bizi depresyona sürükler.

3- Yemek Yeme Bozuklukları

Depresyonun 7 belirtisi arasında üçüncüsü ise yemek yeme bozuklukları. Az yemek veya çok yemek diye bir ayrım yapmıyorum çünkü her insanın farklı depresyon belirtileri vardır. Bir insan normalde çok yemek yiyorsa belki depresyonda iken daha az yemek yemeye başlar çünkü depresyon onda iştahsızlık etkisi yapar. Başka bir insan ise normalde yemek yeme alışkanlığı çok değilse bile depresyon onda fazla şeyler yeme isteği uyandırabilir. Kendini yemekten kısma veya her şeyi bırakıp sadece çikolata vb. şeyler veya başka tarz yemekler yeme isteği oluşuyorsa bize göre depresyonda olma olasılığınız var.

4- Uyku Problemi

Depresyonun 7 belirtisi maddelerimizden dördüncüsü ise uyku probleminiz olmasıdır. Normal şartlarda geceleri erken uyuyan biriyseniz ve artık geceleri erken uyuyamıyorsanız, aklınızdaki düşünceler sizi rahat bırakmayıp uykunuzu kaçırıyorsa ve onlara bir çözüm bulmak yerine başınıza gelenden dolayı şikayet edip kendinizi daha da kötüye sürüklüyorsanız, sorunlara çözüm bulabileceğiniz halde o sorunların çözümüne değil sizde yaptığı kötü hissiyata odaklanıp durumları düzelmeye değil de durumların daha ne kadar kötü olabileceğini düşünüp uykunuzdan ödün veriyorsanız bize göre depresyon eşiğindesinizdir. Bunun gibi, uykuda azlık yaşıyorsanız, istediğiniz saatte uyuyamıyor ve uyanamıyorsanız bunu bir an önce düzeltmelisiniz.

Depresyonun her insanda farklı etki göstereceğini söylemiştik. Biraz önce de uykusuz kalma etkisinden bahsettik. Peki ya depresyon sizde uykusuzluk değil fazla uyku hali yapıyorsa? Yani normalde size 7 saat uyku yetiyor ve artıyorken, 10 11 saat uyuma isteğiniz oluşuyorsa ve 10 saat uyumanıza rağmen uyanınca tekrardan uykuya dalmak ve gözlerinizi sorumluluklarınıza, dertlerinize ve yaşadıklarınıza açmak istemiyorsanız aslında siz hayattan ve kendinizden biraz olsun kaçmaya çalışıyorsunuz demektir.

Ve ruhen sağlıklı bir insan kendisini tamamen uykuya vermek isteyip hayattan ve kendisinden uzaklaşmak istemez. Eğer kendinizi uyku işine çok kaptırdıysanız, bir şeyleri düşünmemek için kendinizi uykuya adıyorsanız veya artık düşüncelerinizin beyninizi kemirmesini durduramayıp geceleri uykusuz kalıyorsanız burada büyük bir sıkıntı var demektir. Uyku probleminiz yalnızca ruhsal yaşantınızı değil normal hayatınızı da çok etkileyecektir ve size bazı sağlık problemleri çıkartabilir. Bu yüzden çok geç olmadan yardım almanız sizin için iyi olacaktır.

5- Fazla Gülmek

Depresyonun 7 belirtisi maddelerimizden beşincisi ise fazla gülmek. Bu size garip gelebilir ve içinizden de gülen insan depresyonda olamaz çünkü gülmek mutluluğun sembolüdür diyebilirsiniz. Fakat bize ve uzmanların araştırmalarına göre, gülmek her zaman mutlu olduğumuzun sembolü olmuyor.

Bizler bazen insanların acılarımızı fark etmesini ve bize acımalarını istemeyiz. Kendi dertlerimizi kendi içimize kapatırız. Üzgün olsak da üzülmemiş gibi yapmaya çalışır ve hayatımıza devam ederiz. Kadınlar bu konuda çok daha iyidir. Sabaha kadar ağladıkları, makyajlarının aktığı gecelerin sabahında, akan makyajı silip, kendilerine yeniden makyaj yapıp, hazırlanıp, sabaha kadar ağladıkları odadan gülümseyerek çıkabilirler. Ve gün içinde gülümsemeleri hiç eksik olmaz yüzlerinden. Peki bu mutlu oldukları için midir yoksa güçlü görünmek istedikleri için midir?

Bazen, acılarımızı belli etmenin, üzgünlüğümüzü dışa vurmanın güçsüzlük olduğuna inanırız. Bizi birilerinin teselli etmesini acizlik olarak algılayıp, yalnız başımıza üzülüp dışarıya belli etmeyiz. Ve bu belli etmemenin en iyi yolu gülümsememizdir. Çünkü insanlar üzgün birini gördükleri zaman yanlarına gidip ona neyinin olduğunu, iyi olup olmadığını sorarlar. Fakat tüm gün gülümseyen, gülen ve aktif olarak sohbetlere katılan bir insanın aslında çok mutsuz olduğu aklımıza gelmez. Çünkü kendisini tam göstermek istediği gibi gösterip, güzel gülümsemesinin ardına sığınmıştır.

Güzel gülümsemeleriniz yüzünüzden eksik olmasın fakat bunu gizlenmek için yapıyorsanız depresyondasınızdır. İnsanlardan gizlenmek, onlara açıklama yapmamak için veya güçsüz görünmekten korktuğunuz için bunu yapıyorsanız, bizce bunu yapmayın. Ağlamak güçsüzlük olmadığı gibi, ağlarken birinin sizin yanınızda olup sizi güldürmeye ve kafanızı dağıtmaya çalışması da güçsüzlük değildir. Bırakın sevgiliniz, dostunuz, aileniz veya yakın hissettiğiniz bir arkadaşınız sizin yanınızda olsun. Böylece içinizde birikmeyecek ve bu da sizi uzun bir depresyona sürüklemeyi engelleyecektir…

6- Hayata Karşı Olan Sinirlilik Hali

Depresyonun 7 belirtisi maddelerimizden altıncısı ise hayata karşı olan sinirlilik halidir. Eğer ki normalde her detaya ve her olaya aşırı derecede sinirlenen birisi değilseniz ve buna rağmen, son zamanlarda kendinizi gergin, sinirli ve huysuz hissediyorsanız yaşadığınız olayların acısını hayattan çıkartmaya çalışıyorsunuz demektir. Ve bu da sizi depresyon çukuruna çekebilir.

Hayat her zaman yüzümüze gülmeyebilir. Kötü şeyler yaşamış, işimizi, evimizi, dostumuzu, sevgilimizi, evcil hayvanımızı, itibarımızı, gururumuzu ve mutluluğumuzu kaybetmiş olabiliriz. Haksızlığa uğramış ve sesimizi çıkartamamış olabiliriz. Çok sevdiğimiz biriyle kavga etmiş ve haklı olmamıza rağmen tek kelime söyleyememiş olabiliriz. Ve bu söylemediğimiz şeyleri gecelerce düşünüp ah keşke orda ona şunu söyleseydim diye cümleler kuruyor olabiliriz.

Farkında olmadan, yaşadığımız bu durumlara, söyleyemediğimiz sözlere, savunamadığımız benliğimize karşı suçluluk duyarız ve bu bizde sinirlilik hali yapar. İçimizde bunlar yığın olurcasına eklenir, eklenir…

Daha sonraysa kahvenin neden az şekeri olduğuna, trafiğin neden bu kadar yorucu olduğuna bile aşırı sinirli tepkiler vermeye başlarız. Oysa ki o kahve birçok kez şekersiz olmuştur ve bu normalde pek önemli değildir. O trafik yıllardır her gün öyle yoğundur fakat o yollardan müzik dinleyerek, trafiği soun etmeden çok sakin ve huzurlu olarak geçilmiştir. Bizi rahatsız eden her zamanki bu trafiğin yoğunluğu değil, içimizdeki duyguların yoğunluğudur aslında.

O gün kızdığımız şey aslında içimizdeki huzursuzluğun dışavurumudur. Ve içimizde biriktirdiğimiz şeyler bizi sinirli bir insan haline getirir. Bu birikmeler arttıkça da depresyon ile aramızdaki mesafe gittikçe azalır.

7- Durdurulamayan Olumsuz Düşünceler

Depresyonun 7 belirtisi maddelerimizden yedincisi yani sonuncusu ise durdurulamayan olumsuz düşüncelerimizdir. Bazen aklımızdan geçen cümleler o kadar yoğun bir hal alır ki onları değiştirmek veya durdurmak imkansızlaşır. Olmayan şeylere kafa yorar, acaba böyle olsaydı ne kadar kötü olurdu diye düşünür ve sanki öyle olmuş gibi kötü hissetmeye başlarız.

Normalde çok iyi olduğumuz bir işi yaparken, ya başaramazsam diye düşünmeye başlayıp ardından aklınıza birçok olumsuz düşünce getiriyorsanız, muhtemelen düşündüğünüz başınıza gelecektir. Hatta daha sonra ise ben böyle olacağını hissetmiştim diye düşünüp, kendinizi derin olumsuzlukların içine atacaksınız. Aslında birçoğumuzun bilmediği bir güç vardır ve o da doğanın çekim gücüdür. Siz düşünceleriniz ile doğaya nasıl bir enerji aktarırsanız, o da size o şekilde yanıt verecektir. Kötü şeyler düşünürseniz başınıza mutlaka kötü şeyler gelecektir. Aslında buradan ‘İyi düşün iyi olsun’ cümlesinin yanlış veya gereksiz bir cümle olmadığını anlayabilirsiniz.

İyi olduğunuz işleri yaparken bile aklınıza yapamayacağınızı getiriyorsanız muhtemelen özgüveniniz kırılmıştır. Özgüveninizi kıran durumu bir an önce içinizde halletmeli ve olduğunuzdan daha cesur bir şekilde işinize odaklanıp, olumsuz düşünceleri aklınıza getirmemelisiniz. Kendinizle alakalı bir şeye olan inancınız arttıkça kendi gücünüze olan inancınız da artacaktır. Ve kendi gücünüze inanırsanız, yapamayacağınız bir iş veya değiştiremediğiniz olumsuz bir düşünceniz kalmayacaktır.

Fakat siz aslında yapabileceğiniz bir işte bile yapamayacağınız kanısına inanırsanız olumsuz düşünceleri üstünüze çekeceksiniz ve onlardan uzun süre kurtulamayacaksınız. Bu da kendinize olan inancınızı azaltacak, başarı seviyenizi düşürecek, sizi mutsuz edecek ve enerjinizi kaybetmenizi, aklınızdaki düşüncelerin esiri olmanızı sağlayacaktır. Bu da sizi depresyona yaklaştıracak önemli bir etkendir.

Eğer burada belirttiğimiz maddeler siz çok yakın geliyorsa ve kendinizi duygusal olarak boşlukta hissetmenizi sağlıyorlarsa, depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız, psikoloğa başvurmanız sizin için çok daha iyi olacaktır. İnternet siteleri sizin sorununuzu çözemez veya size hiçbir zaman tam yolu gösteremez. Bu yüzden bir yerden yardım almanız hem ruhsal sağlığınızı koruyacaktır hem de siz depresyonda olmasanız dahi böyle bir eğiliminiz varsa yani o sınırdaysanız sizin o sınırdan geri dönmenizi sağlayacaklardır.

Ruhsal yaşantımızdaki ufak bir pürüz bile bizim birkaç yıl sonra olacağımız kişiyi derinden etkileyebilir. Bize önemsiz gelen bir problem gün geçtikçe büyüyerek içsel yaşantımızda birbirine girip, daha sonra çözülemeyecek durumlara gelebilir. Bedensel sağlığınıza dikkat ettiğiniz bu günlerde, ruhsal sağlığınızı da ihmal etmeyin.

Exit mobile version