28 Mart 2024 Perşembe
Ana SayfaHaberlerBu yöntemlerle kapalı mekanlarda Covid-19 riski azaltılabilir

Bu yöntemlerle kapalı mekanlarda Covid-19 riski azaltılabilir

Yaklaşan kış mevsimiyle birlikte havaların soğuması nedeniyle insanların kapalı mekanlarda geçirdiği vakitler artmaya başladı. Uzmanlar ise kapalı mekanlarda Covid-19 riskinin yüksek olduğuna dikkat çekerek vatandaşları uyarıyorlar. Peki, kapalı mekanlarda Covid-19 riskini azaltmak mümkün mü? Haberimizin içeriğinde bahsedeceğimiz yöntemlerle kapalı mekanlarda Covid-19 riskini azaltabilirsiniz.

Kapalı Mekanlarda Bulaşı Azaltan Yöntemler

Kapalı mekanlarda bulaş riskini en aza indirmek için maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına uymayı ihmal etmemek gerekiyor. Ayrıca kapalı mekanlardaki kalabalık ortamlardan uzak durulması, ortamın sürekli havalandırılarak temiz havanın içeriye girmesinin sağlanması da diğer önemli hususlar.

Kapalı mekanlarda bulunulan zamanlarda yüksek sesle konuşmamak, şarkı söylememek, konuşma esnasında kısık ses tonunun kısık olması da Covid-19 virüsünün bulaşma riskini ciddi oranda düşürüyor.

Aile bireylerinde Covid-19 virüsü enfekte olan bir kişi yoksa evdeki odalar gün içerisinde 4 saatte bir havalandırılarak maske takmadan ve sosyal mesafe kuralına uyularak yaşanabilir. Ancak eve dışarıdan bir kişi geldiği zaman maske takılması ve ortama sürekli temiz hava girişini sağlamak için bir pencerenin açık tutulması ihmal edilmemelidir.

Kapalı Mekanlarda Kişi Sayısının Artması Virüs Riskini Yükseltiyor

Covid-19 virüsünün enfekte olduğu vakaların öksürmesi ve hapşırmasıyla ortama yayılan damlacıkların ortamdaki başka kişiler tarafından solunmasıyla virüsün bulaştığına değinen Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Dekanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Vakalardaki solunum parçacıkları yüzeylere bulaşırsa ve sonrasında bu yüzeylerle temas eden kişilerin, ellerini yıkamadan yüzüne, gözüne, burnuna ve ağzına değdirmesiyle virüsün enfekte olması söz konusu oluyor. Öksürmeden veya hapşırmadan sonra havaya saçılan mukus ve tükürük damlacıklarının göz, burun veya ağızdan vücuda girmesiyle de virüs enfekte olabilmektedir. Ayrıca ufak partiküller havada daha uzun süre asılı kalabildiği ve daha uzak mesafelere ulaşabildiği için bir başkası tarafından solunması ihtimali arttığından virüsün enfekte olmasında daha etkilidir.

Covid-19 virüsünden korunmada maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına kesinlikle uyulmalıdır. Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte insanların kapalı mekanları daha fazla tercih etmesinin şu dönemde bulaş riskini artıran en önemli faktör olduğu unutulmamalıdır. Kapalı mekanlardaki bulaş riskini en aza indirmek için içerisi sık sık havalandırılarak ortamın havasının temiz olması sağlanmalı ve kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır.

Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki bulunulan mekanda kişi sayısı ne kadar artarsa, Covid-19 virüsünün bulaş riski de o kadar artar. Ayrıca kapalı mekanların düzenli olarak havalandırılmaması ortamdaki virüs yükünü artırmaktadır. İspanya’da yapılan bir araştırmaya göre kapalı bir mekanda bir araya gelen 6 kişiden birine Covid-19 virüsü enfekte olmuşsa ve ortamda bulunanlar maske takmamışsa yaklaşık 4 saat sonra bu kişilerin hepsine Covid-19 virüsünün enfekte olma ihtimali neredeyse yüzde 100. Yine aynı çalışmadan elde edilen bir başka sonuç ise koronavirüs enfekte olan vakada dahil olmak üzere ortamda bulunan herkes maskelerini takmışsa ve ortam düzenli olarak havalandırılıyorsa Covid-19 virüsünün enfekte olma ihtimali çok düşüyor.

Bu araştırmadan çıkarılacak en net sonuç ise kapalı mekanlarda vakit geçirildiği zaman kalabalık elden geldiğince azaltılmalı, mekandakiler aynı aileden olsa dahi ortam kesinlikle havalandırılmalı ve maskeler kesinlikle takılı olmalıdır.” dedi.

Kapalı Mekanda Yüksek Sesle Konuşmak ve Şarkı Söylemek Büyük Risk

Kapalı mekanlarda yüksek sesle konuşmanın çok büyük bir risk etkeni olduğunu kaydeden Prof. Dr. İlhan, “Kapalı mekanlarda riski en asgariye indirmek için yüksek sesle konuşmamak, bağırmamak ve şarkı söylememek de gerekiyor. Kapalı mekanda yüksek sesle konuşulması bulaş riskini 50 kat artırmaktadır.

Bu nedenlerden ötürü kapalı mekanlarda maske takılması ve konuşurken ses tonunun kısık olması son derece önemlidir. Müzikli mekanlar ve lokantalar da bu kurala mutlaka riayet etmelidir.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan son genelgeye göre bu tür işletmelerinde aralarında olduğu mekanlar saat 22.00 itibariyle hizmetlerine son verecek. Bu tedbir ise koronavirüsle mücadelede etkili bir yöntemdir.” ifadelerine yer verdi.

Misafirlikten Kaçınılmalıdır

Aile bireylerinden herkes sağlıklı ise 4-5 kişilik bir ailenin aynı ortamda bulunabileceğini ve Covid-19 sürecinde misafirlikten kesinlikle uzak durulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İlhan, “Ev ziyaretleri esnasında Covid-19 virüsünün enfekte olma riski çok yüksek. 120 metrekarelik bir evde iki ayrı 5’er kişilik ailenin aynı ortamı paylaşması Covid-19 virüsünün bulaşma riskinde zirve noktadır. Bir araya gelinmesinin zorunlu olduğu hallerde ise yan yana kesinlikle oturulmamalı, kişiler arasında en az 1,5 metre sosyal mesafe olmalı, ortam düzenli aralıklarla havalandırılmalı, tütün vb. ürünler içilmemeli, maske kesinlikle takılı olmalıdır. Aynı aileden kimseye Covid-19 virüsü enfekte olmadığından aile bireyleri eminse ev içerisinde maske takmaya gerek yoktur. Ancak sosyal mesafeye yine de dikkat edilmelidir.

Çekirdek aile tarafından paylaşılan bir evde mutfak yada oturulan odadaki pencerenin açık olması en doğru yaklaşımdır. Havaların soğuk olduğu bugünlerde ise yatmadan evvel ev içerisi mutlaka havalandırılmalıdır. Evde aile bireyleri haricinde birileri varsa bir cam açık tutularak ortam sürekli havalandırılmalıdır. Normal zamanlarda da evin içerisi her 4 saatte bir havalandırılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Exit mobile version