18 Nisan 2024 Perşembe
Ana SayfaSağlıkHastalıkŞarbon hastalığı biyolojik silah mıdır? Nasıl önlem alınmalıdır?

Şarbon hastalığı biyolojik silah mıdır? Nasıl önlem alınmalıdır?

İçerikleri

Şarbon Nedir? Hayvanlarda Hastalığın Tespiti Ve Önlemler Nelerdir?

Şarbon Bacillus Antharacis adı verilen bir bakterinin yol açtığı ve hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklardan birisidir. Bu hastalık son zamanda ülkemizde bir kaç yerde görülmesi üzerine tekrar gündeme gelmiş üzerinde düşünmemiz gereken konulardan bir tanesidir. Öncelikli olarak hastalık nasıl bulaşmaktadır. Hastalık insanlara bulaşmadan önce ot yiyen hayvanların solunum, sindirim, deri üzeri çizik, yaralar yollarıyla vücutlarına girer ve bakteri görevini mikrop olarak belirtilerini gösterir. Ot yiyen hayvanlar denildiğinde ise ilk akla gelenler olağan besin ihtiyaçlarımızı karşıladığımız inek, keçi, sığır, koyunlar gibi hayvanlar gelmektedir.

Bu hastalık hayvanlardan insanlara bulaşıcılığında üç şekilde tesir göstermektedir. Bunlar;

  • Deri yoluyla,
  • Sindirim yoluyla
  • Solunum yoluyladır.

Bir bölgede bu şekilde telef olmuş bir hayvan topluluğu olduğundan şüphe edildiği takdirde direkt olarak yetkililere haber verilmesi ve acilen o bölgeden uzaklaşılması gerekmekteir. Hayvanda bu bakterinin olup olmadığını anlamanın en önemli belirtisi olarak uzmanlar deri üzerinde içten gelen gözeneklerin üzerinden oluşan kanamaların gözlemlenmesini göstermektedir.

Önlem olarak uzman veteriner raporunun ortaya çıkmasıyla ve telef olmaya neden olan bakterinin şarbon olduğu kesinleşince bu noktada gerekli olan prosedür çevrenin önceden kontrol altında tutulduğu düşünülerek hayvanın herhangi bir solunum, sindirim ve dokunma işlemine maruz kalmadan derhal iki-üç metre derinlikteki çıukurlara üzerlerine sönmemiş kireç dökülerek gömülmesi gerekirken tedbirler bunlarla kısıtlı kalmamaktadır. Bu hastalığa yakalnamış olan hayvanların içtikleri su kabından, dokunup, soludukları havanın dahi bir önlem dahilinde kontrol altında yok edilmesi gerekmektedir. Bu hayvanın çevresinde bulunan ve hastalık belirtileri göstermese dahi diğer hayvanlar da denetime alınmalı, hem onları hem de onların yedikleri yiyecekler, su içtikleri kaplar kordon dışarısına çıkarılmasına müsaade edilmemelidir.

İnsanlarda Durum Nasıldır?

Hayvanlarla alakalı önlemleri, belirtileri bu şekilde sıraladıktan sonra insanlarla alakalı kısma gelince öncelikli olarak kesinlikle bu hayvanların etlerinden yenilmemeli, çiftlik sahipleri için dokunulmamalı, ürünlerinden tüketilmemelidir. Bu işlemleri şarbon olup olmadığı bilindiği takdirde yapabilirsiniz fakat ya bilmiyorsanız. O zaman bu hastalığın insanlarda meydana çıkmasını nasıl açıklayabiliriz. Hastalık herhangi bir şeklide hayvanlardan bulaştıktan sonra insanlarda sivilceler çıkması, şişlikler ve deri üzerinde kararmalar meydana gelebilir. Bunlarla beraber hastalık solunumu güçleştirebilir. Bu gibi belirtiler içerisinde eğer hastalık bulaşmışsa 2-23 gün içerisinde bir kuluçka dönemi geçirir. Bu noktada hastalığın olduğunun şüphe edilerek erken teşhis çok önemlidir zira sözünü ettiğimiz hastalık ölümcül bir hastalıktır. İnsanlardan insanlara bulaşma durumu ise kesin olmamakla birlikte yok denecek kadardır.

Peki Bu Hastalık Eti İthal Ettiğimiz Şu Günlerde Bize Karşı Olarak Kullanılan Biyolojik Silah Olabilir Mi?

Şarbon hastalığının ölümcül bir hastalık olması daha önce ülkemizde görülen kuş gribi, kene vakaalarında da olduğu gibi biyolojik silah olarak üzerimize doğrultulmuş olabilir mi? Ülkelerin temel ihtiyaçlarını karşıladıkları besinleri kendi tohumları, kendi imkanları dahilinde çoğaltarak tüketmesi kadar sağlıklı bir süreç yoktur. Bu durumda ülkemiz için et konusunda sıkıntılı bir dönemden geçtiğimiz düşünülürse biyolojik silah olma ihtimalini kesinlikle göz ardı edemeyiz. En azından etleri satın aldığımız ülkelerden bu etleri veyahut ithal ettiğimiz ürünlerin sağlık açısından mahsuru olup olmadığını ince eleyip sık dokuyarak kontrol edilmesi gerçeği vardır.

Bu konuda gerekli olan önlemler derhal alınmalıdır ve bunun gibi sorunlarla tekrar karşılaşılmaması için çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Vatandaş olarak bizler böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için özen göstermeli etleri, ürünleri kullanmadan önce etin rengine kokusuna bakmalı ve bildiğimiz et gibi olup olmadığını kontrol ederek tüketmeliyiz. Çevremizdeki insanlara da böyle bir durumun olabilitesinden bahsedip haberdar etmek ayrıca vicdani sorumluluğumuz olarak durmaktadır.