28 Mart 2024 Perşembe
Ana SayfaSağlıkHastalıkBaş dönmesi manevra ile tedavi edilir mi?

Baş dönmesi manevra ile tedavi edilir mi?

İçerikleri

Kulak içerisinde bulunan kristallerin yer değiştirmesi neticesinde yaşanan baş dönmesiyle 10 dakika gibi kısa bir zamanda başa çıkabilmek için bazı hareketlerin yapılması yeterli oluyor.

Kristal Oynamasına Tanı Nasıl Konur?

Baş dönmesi şikayetiyle hekime müracaat eden hastaların tümü kulağın içerisindeki kristallerin yerinden oynadığını düşünmektedir. Oysa kulağın içerisinde yer alan kristallerin yerinden oynaması baş dönmesine neden olan sebeblerden sadece biridir. Hastalar, hekime müracaat ettiklerinde manevra tedavisi ile baş dönmesi şikayetinden derhal kurtulmak istiyor. Ancak hastaların bu beklentisinin hemen karşılanıp karşılanamaması baş dönmesinin neden kaynaklandığına bağlı. Baş dönmesine tanı konurken baş dönmesine neden olabilecek sebebleri ayırabilmek için ‘videonistagmografi’ denilen özel bir aygıttan faydalanılmaktadır. Bu teknikte hastanın gözüne takılan gözlük ile gözün hareketleri videoya kaydediliyor. Bu tekniğin uygulanamadığı yerlerde ise hastanın baş dönmesini artıracak pozisyonlar hastaya yaptırılarak baş dönmesinin şiddeti artırılıyor. Bu esnada gözlerde oluşan hastalığın imzası niteliğindeki hareketler esas alınarak tanı konur. Ardından da her iki kulaktan üçer tane olmak üzere toplamda 6 kanaldan hangisine kristal kaçtığının tanısı konulmaktadır.

Hasta Tedavide Zorlanır mı?

Tedavinin hasta açısından hiçbir zorluğu yoktur. Borunun içerisine kaçan taş parçaçacığı boru ters çevrilerek kaçtığı yerden çıkarılır. İç kulaktaki kristal oynamasının tedavisi bu şekildedir. Kristali ayrıldığı yere yeniden koyabilmek için hastaya bazı hareketler yaptırılır. Bu hareketlere manevra denilmektedir.

Tedavi Süresi Uzun mu?

Baş dönmesinin tanısının konması için hastaya uygulanan test yaklaşık 10-15 dakika sürmektedir. Tedavisi ise 10 dakika civarındadır. En fazla yarım saat sürer.

Tekrarlamamasına Yönelik Yapılmaması Gereken Hareketler Var mı?

Bazı doktorlar tarafından manevra hareketlerinin yapılmasının ardından hastalara 3 gün boyunca oturur pozisyonda uyumaları tavsiye ediliyor. Bazı doktorlar ise bu pozisyonda uyumanın çok zor olduğunu düşündüklerinden dolayı böyle bir tavsiyede bulunmuyorlar. Ancak uyurken baş 30 derece civarında yükseltilmelidir. Bunun içinde yüksek bir yastıkta yatılması kafidir. Başın bazı pozisyonlarda kaldırılmaması ve hasta olan tarafa doğru yatılmaması da önerilmektedir.

Kısıtlamalar Uzun Sürer mi?

Kıstlamalar yaklaşık 1 hafta sürmektedir. Manevra tedavisinin ardından 1 gün sonra hastaya tanı yöntemleri tekrar uygulanır. Eğer hastada düzelme varsa rahat hareket etmesini öneriyoruz. Hastaların yüzde 92’si manevra tedavisinin ardından 1 gün sonra iyileşmektedir. Hastaların yüzde 98.4’ü ise 1 hafta içerisinde iyileşmektedir. Yani hastaların önemli bir kısmı bir hafta içerisinde iyileşmektedir. Hastada iyileşme gözlenmişse 1 gün evvel önerilen tedbirlerde gevşemeye gidilse de ilk 1 hafta çok dikkatli olmaları, ters ve ani hareketler yapmamaları gerekiyor.

Boyunluğa Gerek Var mı?

Boyunluk kullanmanın herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır. Özellikle bazı hastalar, konuşma esnasında başlarını çok hareket ettiriyorlar. Mesela ‘evet’ demek yerine başlarını aşağı yukarı sallıyorlar ya da ‘hayır’ demek yerine başlarını sağa sola sallıyorlar. Bu tür hastaların boyunluk kullanmasında fayda var. Baş hareketlerinin kontrol edilmesinde boyuna fular takılması da oldukça etkilidir.

Kahve ile Çay Stres Nedeni mi?

Kahve ile çayın pozisyonel baş dönmesine neden olduğuna yönelik herhangi bir bulgu yoktur. Ancak stres, günümüzde neredeyse her şeyi etkilemektedir. Kahve ve çay stresi tetikleyebilir. Ne var ki günümüzde stresten uzak kalmak maalesef imkansız. Özellikle kahveden kaçınılmasında fayda var. Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücudun su oranı düşer. Aşırı kahve ve çay, idrar söktürdüğü için vücuttan aşırı su atılır. Bu nedenle vücutta su tükenmesine yol açan kahve ve çayda sınırlamaya gidilmelidir. Günlük 2 litre su kesinlikle içilmeli, havaların sıcak olduğu Temmuz ile Ağustos aylarında ise 2,5 litre su içmeye özen göstermelidir.

Kristal Oynaması ile Vücuttaki Su Arasında İlişki Var mı?

Yaş ilerledikçe vücuttaki su oranının düşmesi kulak içerisindeki kristallerin oynama nedenleri arasındadır. Bir bebek dünyaya gelirken vücudunda yüzde 70 oranında su vardır. Ancak yaş ilerledikçe bu oran gittikçe düşüyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kulak içerisinde yer alan bir katmanda suyun azalması kristal oynamasına yol açabilir.