25 Nisan 2024 Perşembe
Ana SayfaSağlıkBeslenmeFincanınızdaki Büyük Tehlikenin Farkında Mısınız?

Fincanınızdaki Büyük Tehlikenin Farkında Mısınız?

İçerikleri

Siz kahveyi uyanık kalmak için içiyorsunuz ama…

Kafein santral sinir sisteminde uyarıcı etki gösterir. Bazı insanlar kahveyi sadece uyanık kalmak ve yorgunluğu önlemek için içerler. Kafeinli içecekler tüketmek bağımlılık değil alışkanlık yaparlar.
Yapılan bir çalışmada beyaz erkeklerin, beyaz kadınlardan %25 oranında daha fazla kahve içtikleri görülmüştür. Bir başka çalışmada sigara tiryakilerinin, içmeyenlere oranla %250 oranında daha fazla kahve içtiklerini göstermiştir.

Yıllardır birçok bilimsel çalışmada kafeinin sağlık arasındaki ilişkisi araştırılmıştır. Orta düzeyde kafein alımı ile kanser, kardiyovasküler hastalıklar, göğüs hastalıkları ve doğumsal defektler arasında bir bağlantı bilimsel olarak net sonuçlar göstermemiştir. Fakat fazla miktarda kafein özellikle de hipertansiyon, kalp yetmezliği, ritim bozukluğu ve kalp krizlerine yol açabiliyor.
Kafein kalp atım hızını artırmaktadır. Bu sebeple aşırı kahve tüketimi sinirliliğe, uykusuzluğa ve huzursuzluğa neden olmaktadır. Kafein vücutta birikmez genelde çoğu 3- 4 saat içinde atılır. Kafeinin, diüretik etkisinden bağımsız olarak idrarla kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyum gibi minerallerin atımını da attırdığı belirlenmiştir.

Fazla miktarda kafein alımının kalsiyum emilimini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. Bu nedenle kafein osteoporoz oluşumunda primer bir risk faktörü olarak kabul edilmiştir. Bazı çalışmalarda aşırı kahve tüketiminin iskelet kas sistemini etkilediği kas boyunun kısalmasına ve kemik minerilizasyonunda düşüşlere neden olabileceği görülmüştür.
Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, konu ile ilgili “kafein bu yüzyılda insan beslenmesinin bir parçasını oluşturan orta derecede bir uyarıcıdır. Kafein içeren yiyecek ve içecekler beslenme modelimizde oldukça sık tüketilir duruma gelmiştir. Aslında sakinleştirici gibi görünse de sağlığı tehdit eden durumlara da zemin hazırladığı ile ilgili bilinmesi gereken gerçekler yok değil!” diye konuştu.

Kahve, içerdiği kafein miktarının yüksek olması hasebiyle ciddi tehditler içeriyor. Bunların başında; Yüksek tansiyon, çeşitli kalp hastalıkları, ülser, şeker hastalığı ve aşırı su kaybına bağlı bir takım rahatsızlıklar yer alıyor.
Kahvenin zararlarını en çok görenler ise şüphesiz kahveyi bir zevk olmaktan çıkararak bir alışkanlık haline getiren bireyler. Özellikle çalışma hayatı ve temposu içerisinde son zamanlarda pakette hazır olarak satılan kahvelerin tüketim miktarı ciddi rakamlara ulaştı. Günde 2-3 bardak ve daha fazla kahve tüketen (rutin olarak tabii) bireylerin yukarıda saydığımız hastalıklarla karşılaşma riskleri oldukça yüksek.

Kahvenin tansiyon etkisi

Çeşitli araştırmalara göre günde 5-6 bardak kahve tüketen (rutin) deneklerde kan yüksek tansiyon rahatsızlığı görülme riski %45 artıyor.

Kahvenin kalp hastalıklarına etkisi

Yine aynı oranda (5-6 bardak ve üstü) tüketilen kahve, kalp ritmini düzensizleştirerek kalp krizi riskini yükseltiyor. Bu oranda kahve tüketen bireylerde, tükettiklere miktarın yüksekliğine göre çeşitli şiddetlerde kalp çarpıntıları sık sık görülüyor.

Kahve içerdiği aşırı kafein sebebiyle ülseri azdırıyor ve mideyi daha fazla asit salgılaması için uyarıyor. Bu sebeple uzmanlar, özellikle ülser ve gastrit hastalarına kahve tüketimlerini günlük 1 bardak ile sınırlamaları konusunda çeşitli uyarılarda bulunuyorlar. Kahvenin kalp krizine etkisi büyük

Kahvenin şeker hastalığına etkisi

Yapılan araştırmalara göre yemek esnasında yükselen şeker ve ardından kahve tüketilmesi durumu, şeker hastalığının tetiklenerek kandaki şeker oranının daha hızlı yükselmesine sebep oluyor. Ülser hastalarında olduğu gibi şeker hastaları da günlük 1 bardaklık limiti geçmemeye özen göstermeli.

Kahvenin hamilelere zararları

Kafeinin zararlarının defalarca altı çizildi daha önce. Ve biliniyor ki kahve ile alınan kafein anne karnındaki bebeğe direk etki ederek zarar verebiliyor. Bu sebeple uzmanlar, hamilelik sürecinde günde en fazla 1 bardak (300 mg.) kahve  tüketilmesinin altını önemle çiziyorlar.

Kahvenin kadınlara zararları

Günde 3 bardak ve üzerinde kahve tüketen kadınların doğurganlık oranlarının (yumurtlama sürecinde) %15-20 oranında düşürdüğü uzun zamandır bilinen bir gerçek. Bu oranın üzerine çıkılması ise yukarıda belirtilen rahatsızlıkların yanında ek olarak doğurganlık sürecinin de baltalanmasına sebep olabiliyor.

Kahvenin erkeklere zararları

Erkeklerde ise durum çok daha farklı. Tuhaf bir şekilde düzenli olarak 1-2 bardak kahve tüketen erkeklerde, sperm kalitesinin yükseldiği yapılan testlerle kanıtlandı. Kafeinin sperm hücreleri üzerinde uyarıcı bir etkisi bulunduğunu savunan bilim adamlarının oranı her geçen gün hızla artıyor. Bilim adamları kafeinin vücudun merkezi sinir sistemini uyararak sperm kalitesinin yükselmesine etki ettiğini belirtiyorlar.

Kahvenin su kaybına etkisi

Kahvenin diğer kafeinli içeceklerde olduğu gibi vücuttaki su kaybını tetiklediği ve su kaybına yol açtığı biliniyor. Ancak bu konuda uzmanlar ikiye ayrılmış durumda. Bir kısmı bu su kaybının aşırı kahve tüketimiyle ciddi miktarlara ulaşabileceğini ve vücuda zarar verebileceğini savunurken, bir kısmı da bu oranın çok düşük ve zararsız olduğunu iddia ediyor.