26 Nisan 2024 Cuma
Ana SayfaYaşamSürdürülebilir dönüşümle geleceğe ''insanlık''

Sürdürülebilir dönüşümle geleceğe ”insanlık”

İçerikleri

Nitelik ve Nicelikli kurumsal yapıyla birlikte personelleriyle gelişip, geliştiren kurumlar kalite ve verimliliklerini sürdürülebilir kılmaktadırlar.

Endüstri 4.0 ile digitalleşen kamu ve özel kurumlar ise nitelikli ve niceliklerle donatılmış elemanlarını geliştirerek, geleceğe hazırlanmalarını sağlamaktadırlar.Türkiyemizde haftada 45-50 saat çalışarak istihdam oranında farklılıklarımızla ilerlemekteyiz. Türkiyemizde Endüstri 4.0 dan  5.0 a hazırlanırken, 10 yılda geçen zaman artık 2 ya da 3 yılda geçecektir. Yapay zeka ve teknolojik dönüşümle toplumsal dönüşüme ayak uydurmak zor olacaktır. Hızla değişen ve gelişen süreçlerde bizi robotex lerden ayıran özelliğimiz ”İNSANLIK”  olacaktır.

Halkına inebilen, halkın sorunlarına sağlıklı çözüm üretebilen, paylaşarak çoğaltabilen sosyal devletler vatandaşlarının yaşamlarındaki tüm haklarına sağlıklı ulaşma güvencesi sağlanmaktadır. Kültür standartları gelişmiş olan toplumlarda hırsızlık, suç oranında düşme, etik ve ahlaki kuralları ihlal eden vatandaş parmakla sayılacak kadar azdır. Eğitim düzeyi % 50 nin üstünde olup, dinleme, iletişim, çözüme odaklı ve gelişim, dönüşüm süreçlerine uyumlu, saygı ve etik ilkelerle yönetim anlayışı olan  toplumsal yapı elde edilir. Kamu ve özel kurumlar birbirleriyle paylaşarak, ekonomi, sağlık, burokrasi vb gibi ortak kullanım alanlarında güvenli ve kısa zamanda işlem yaparken gerek ithalat,  gerekse ihracat rakamlarını kaliteli ve verimli sürdürülebilirlikleriyle sağlamaktadırlar. Dünya geneli bazı Ortadoğu, Afrika ve gelişmiş dahi olsa ülkelerinde ihtiyaçlarına yeterli seviyede  değer verilmeyen, varoş denilen kesimlerinde gelişmek için eğitime, kültürel ihtiyaçlara kısaca kişiye yatırım yapılmaması sonucunda, devletlerinin ve sistemin dışına çıkarttığı insanlar toplumlarına suç ve hırsızlık olaylarıyla sorun olarak döngü yapmaktadırlar. Baskılı ve eşit olmayan standartlarda kişisel taciz ve baskı ile dayatma kültürü uygulanmaktadır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile çalışma hayatına kadının katılımının sağlanmasıyla, üreten, tükettiği emeğin kıymetini bilen, devlet anlayışıyla vatandaşının haklarını devletin vermesi yanısıra sosyal haklarını alan ve sınırlarıyla hareket eden demokratik topluma ihtiyaç vardır. Kadın erkek eşit haklarla topluma katıldığını düşünsekte, çalışma hayatında kadının geri plana atıldığı rollerin verilmesi fazladır.

Atatürk’ün Yalova’ya Sağlık Memuru olarak atadığı ve Sağlık Alanında Yalova’da Halkın Sağlığının ve refahının sağlanması ve sıtmayla mücadele için görevlendirilen dedemin ve o dönem tüm Yalova daki kamu ve özel görevlilerin yerleşimle işbirliğiyle çalışmışlardır.  19 yaşımda İstanbulda dereceyle kazanıp memur olarak başladığım çalışma hayatımda bir yıl içinde şef ve idareci kadroda başlayan yönetici pozisyonuyla, kendi yaşımın iki katı arkadaşlarla çalışmayla başladım. Tabii ki süreçte profesyonel çalışmayı,  iş yaşamına duygularımı karıştırmamayı öğrendiğim zamanlardı. Maliye Bakanlığından iş hayatıma başlamam, Türkiyemizde artı niteliğinde olduğunu kalite ve verimlilik arttırılma sürecinde gözlem yaparak iş geliştirme süreçlerinde yararlandığımı farkettim. Eskilerin tabiriyle vakit ile naktİ doğru kullanma, kalite ve verimlilikle Sağlıkta Dönüşümde ekiple çalışma sonucunda üretilen hizmetteki yalın yönetim anlayışında farkındalıklarını ve değişim süreci yönetiminde gördük.

Yurtdışında Rusya-Hollanda-Litvanya vb gibi Avrupa da, Endüstri 5.0 a geçtiğimiz aylarda giren Almanya da kalite ve verimlilikle sürdürülebilir iş disipliniyle çalışmaktadır. Bunun yanısıra Rusya mesai saatlerini öğle 14.00-15.00 e indirmeyi hedefleyerek daha nitelikli, çalışan ve yöneterek ekip olabilen toplum anlayışıyla ilerlemektedir. Almanya da ise 18.00 sonrası iş telefonlarına yanıt verilmeyerek, mesai ve dinlenme saatlerine uyumlu disiplinli çalışma prensipleriyle örnek teşkil etmektedir. Tabii ki bu standartlar dezavantajlı bireyler ve yakınları için ülke yönetimince belirlenen kanuni farklılıkları da içermektedir. Türkiyemizde digitalleşen toplum E Devlet ve yerel yönetim anlayışıyla kamu ve özel kurumlarda, bürokratik işlemlerin hızlanmasıyla işlevsel mekanizmayla, kurumsal dönüşümler daha etkin ve sürdürülebilrlik içermektedir.

Tabii ki sonuçta Sağlıklı her bireyin 24 saatinin 8 saati uyku, 6 saatlik dinlenme zamanıyla 10 ile 8 saatlik iş hayatında çalışanlar ”Akademik çalışmalar yapanlar, Ticaretle uğraşanlar, STK veya toplumsal çalışmalarla özellikli iş geliştirenler” hariç zamanını harcamaktadır.   Ülkemizde ise yöresel farklar ve gelişmişlik düzeyiyle çalışıp, ekip olabilen öncü  kuruluşlardan kamu ve özelde  Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden ödün vermeden,  gelecek kuşakların eğitim ve fırsat eşitliğiyle  hakkaniyetli şekilde küresel toplumsal hayata katılabilmesini sağlayabilmesi için 2020 yılı sonuna kadar yapılacak digital dönüşümle, kolaylaşacak süreçlerde iş değişikliği ve geliştirmeyle, Start up ekiplerle çalışarak nitelikleriyle farkındalık yaratabilen, baskın olmayan esnek çalışma kültürlerşne ihtiyaç duyulmaktadır. Son yıllarda Girişimcilik ve İnovasyonla gelişen çalışmaları Start up ekipleriyle projelendirip gerçekleştiren gençler ve genç kalabilenler toplumsal  geleceğimize nitelikleriyle fark katmaktadırlar

İsveçte 349 milletvekilinden 188 erkek, 168 kadınken, Türkiyemizde 600 milletvekilinin 103 kadın, 497 si erkektir. Ata erkil toplum olarak Toplumsal Cinsiyet Eşitliğiyle çalışma hayatımızda da aynı durum söz konusu olup, kendi EGO  sunu yenemeyen ve eğitimindeki kültürel eksikliklerini gideremeyen yanlış rol modellerle ilerlemekteyiz.  Bir ilin kadın Belediye Başkanının önüne geçmek için iterek, geçen milletvekilinin yaptığı davranışıyla da ” Tüfek İcat oldu Mertlik bozuldu” ve ”Teknoloji ve Digital Dönüşümde ilerledik, İNSANLIK ın bozulduğunu” gösteren ilkokul çocuklarının yakışan tepkinin verildiğini televizyon ve medya yayınlarında  gözlemledik. Bir engelli veya bakıma ihtiyacı olan vatandaşın bu toplumdaki sınıflandırılması ve nitelendiğinde durum ne olacaktır diye!…. düşündük. Türkiyemizin uluslararası gerek konumu ve gerekse dim dik duruşuyla Milli birlekteliğiyle  Barış Pınarı Harekatında ilerlediği başarılı tutumuna yakışmayan hareketleri görmekteyiz. 2023 yılında İnsan Odaklı Yapay Zeka esas alınarak Digital Türkiye Versiyonuyla iş süreçleri, meslekler ve teknoloji alanlarında bütüncül dönüşüm sağlanacaktır. Yapay Zeka ve Digitalden korkup tedbir almak isteyenlere  karşı diyebileceğim, ”Kontrolsüz Güç Güç Değildir” sloganıyla bilimle ilimle paylaşırken, İnsanı Kullanmadan İNSANLIK adına çalışabiliyorsanız gelecektede tarihinizi yazabilirsiniz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramına geldiğimiz bu günlerde demem o ki; Amerikalı Tarihçi ve psikiyatrist Prof Arnold Ludving dünyadaki liderler içinde 11 ölçeğe göre sıralandırıldığında Atatürk ü 20. yüzyılın en büyük lideri olarak niteliklendirmiştir. 21. yüzyılı yazarken hepimiz belki köklerimizde görmesekte, belki doğru rol modellerle yetişmemiş olsak ta, İnsanlığı ve Saygıyla Etik olabilme kültürü ve davranışını öğrenebilmemizin yaşı yoktur.