28 Mart 2024 Perşembe
Ana SayfaHaberlerProf. Dr. Tevfik Özlü'den salgında kötüyü geride bırakmadık uyarısı

Prof. Dr. Tevfik Özlü’den salgında kötüyü geride bırakmadık uyarısı

İçerikleri

Ülkemizdeki vaka sayılarındaki artışın sadece İstanbul’da olmadığını, ülkemiz genelinde bir artışın söz konusu olduğunu aktaran Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Vaka sayısındaki artışın ülkemizle sınırlı olmadığını, dünya çapında da ciddi bi yükseliş olduğunu görüyoruz. Dünya genelinde bir artış söz konusu. Salgının başlangıcından bugüne kadar ki en büyük vaka sayısı artışı ile karşı karşıyayız. ABD’de, Güney Amerika’da, Avrupa’da ve Afrika’da görülen vaka sayılarında ciddi bir artış var. Avrupa ülkeleri günlük vaka sayısını 200-300’lere kadar düşürmeyi başarmıştı. Ancak onlarda da günlük vaka sayıları yeniden 25-30 binlere ulaştı.” ifadelerine yer verdi.

Vaka Sayıları Neden Yükseliyor?

Günlük vaka sayılarındaki yükselişle ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Vaka sayısındaki artışın sadece İstanbul’a özgü olduğunu söylemek yanıltıcı olur. Vaka sayılarının yükselmesindeki en önemli etken yaz mevsiminin sona ermesiyle birlikte insanların yazlıklarında, tatilde, açık havada, deniz kenarında ve doğada geçirdiği vakitlerin kapalı alanlarda geçirilmeye başlamasıdır. Koronavirüsün açık havada daha az bulaşıcı olduğu ise bilinen bir gerçek. Şimdi kapalı alanlara geri dönüldü. İnsanlar, ofislerinde, fabrikalarda, iş yerlerinde, toplu taşımada kapalı mekanlarda ister istemez bir araya gelerek kalabalık bir ortam oluşturuyorlar. Virüs kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamlar ile kalabalık ortamlarda daha fazla bulaşıyor. Virüsün daha bulaşıcı olmasındaki en önemli etken beni düşünceme göre bu.” diye konuştu.

Kapalı Alanlarda Virüs Yükü Arttı

Havaların soğumasıyla birlikte toplu olarak bulunulan ortamlarda ve kapalı alanlarda pencerelerin daha kısa süreli açık tutulmasından dolayı ortamdaki havanın kirlendiğini ve bu bununda virüs yükünün artmasına neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Kış mevsiminde hava sıcaklıklarındaki ciddi düşüşle birlikte bulaş riskindeki yükseliş daha da artacaktır. Ancak insanlar, dikkatli ve tedbirli bir yaşam sürerlerse virüsün daha da bulaşıcı olması engellenir. Vakaların artmasında insanların tedbirsiz davranmasının da etkisi büyük. Bu konuda maalesef herkes duyarlı davranmıyor. Yeme ve içme alanlarında, kafe ve restoranlarda maskeler mecburen çıkarılıyor. Ancak bu ortamlarda sosyal mesafe kuralı da ihlal ediliyor. Kalabalıklaşma olduğu içinde virüs çok rahat bulaşıyor. Avrupa genelinde de restoran ve kafelerdeki riskin yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.” şeklinde konuştu.

Risk Herkes İçin Var

Koronavirüse daha erken tanı konması ve tedaviye erken başlanması nedeniyle ölüm oranlarında ciddi düşüş olsa da dünyada virüsten ölen insan sayısının halen ciddi boyutlarda olduğuna değinen Prof. Dr. Özlü, “Ülkemizde Covid-19 virüsü nedeniyle yaşamını kaybeden insanların sayısı günlük 70’in üstüne çıkıyor. Yani günlük 70’in üzerinde evde can kaybı yaşanıyor. Bu da koronavirüsün halen öldürücü olduğunu gösteriyor. Koronavirüsün hep başkalarını öldürdüğünü düşünmekte yanlış. Sonuçta bizim çevremizden de bildiğimiz ve tanıdığımız insanlar ölüyor. Koronavirüs tehdidi artık yakınımıza kadar geldi. Genelde tedaviyle iyi sonuçlar alınsa da bazen de istenmeyen durumlar yaşanabiliyor.

Gençlerde de koronavirüsün ağır seyretme ve ölümle sonuçlanma olasılığı var. Bu nedenle risk, herkes için vardır. Herkes çok dikkatli ve tedbirli davranmalıdır. Tedbirler herkesin uyabileceği kadar basit şeyler. Bu süreçte kalabalık ortamlardan kaçınmak gerekiyor. Kapalı ortamlarda mümkün olduğunca az vakit geçirilmeli ve maske düzgün takılmalıdır. Bir de insanlarla ilişki halinde iken sosyal mesafeye çok dikkat etmek gerekiyor. Bunlara dikkat edilerek yaşanması halinde virüse karşı yüzde 100 korunma sağlanır. Koronavirüsle mücadelede alınan tedbirlerin başarılı olduğu ve işe yaradığı görülüyor. Maske, sosyal mesafe, hijyen ve kalabalık ortamlardan kaçınma tedbirleri güçlü ve etkili önlemlerdir.” dedi.

Kırılma Noktalarına Dikkat Edilmeli

Koronavirüsle mücadelede özellikle aile içi temaslarda kırılma noktaları olduğunun üzerinde önemle duran Prof. Dr. Özlü, “Salgın sürecinde olmamıza rağmen eş, dost, hısım, akraba ve komşular ile halen bir araya gelerek oturma merasimleri oluyor. Birbirlerine davetlere, yemeye, içmeye ve sohbetlere gitmekteler. Bunların bu süreçte tehlikeli olduğunun bilincinde olmak gerekiyor. Çünkü bir araya geldiğiniz yakınlarınızın içerisinden birine Covid-19 virüsü enfekte olmuş olabilir. Bu da virüsün o ortama yayılması anlamını taşıyor. Bir başka açıdan bakılacak olursa size enfekte olan ve farkında olmadığınız Covid-19 virüsünü yakınlarınıza bulaştırabilirsiniz.

Aile içerisinde temas fazla olduğundan aile içerisinde bulaşmalar çok fazla oluyor. Bu süreçte ev içi toplanmalara, söz, nişan, mevlit, sünnet, pasta kesmeler, günler gibi etkinliklere ara vermek gerekiyor. Zorunlu görüşmenin gerekli olduğu hallerde ise görüşme kısa tutulmalı, maske takılmalı ve sosyal mesafeye uyulmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

En Önemli Kırılma Noktalarından Biri Toplu Taşıma

Koronavirüs salgınıyla mücadelede en önemli kırılma noktalarından birinin toplu taşıma araçları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Toplu taşıma araçlarında en önemli koruyucu etkenlerden olan sosyal mesafenin korunması imkansız gibi bir şey. Sosyal mesafe kayboluyor ve sadece maske ile koruma sağlanılıyor. Toplu taşıma araçlarında maske takmayan her bir kişi büyük tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle de bu konuda asla taviz verilmemelidir. Toplu taşımada herkes, burnunu ve ağzını kapatacak şekilde maskesini takmalı. Bunun bahanesi olmaz. Ayrıca seyahat süresince kesinlikle açılmamalı, bir şey yiyip içmekten kaçınılmalıdır.” diye konuştu.

Araçların İçi Havalandırılmalı

Toplu taşıma araçlarının içinin mutlaka havalandırılması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Toplu taşıma araçlarında iç ortamın düzenli olarak kesinlikle havalandırılması gerekir.. Araçların iç ortamı kapı ve pencereyle, böyle bir imkan yoksa da klima ile havalandırılmalıdır. Toplu taşımadaki en önemli hususlardan biride el hijyenidir.” şeklinde konuştu.

Çay Kahve Servisinde Maske ve Sosyal Mesafe Önemli

İş yerlerinde çay ve kahve servisi yapan personelin virüsü bulaştırma açısından yüksek risk grubunda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Koronavirüs salgın sürecinde önümüzdeki günlerde ne olacağının belirsizliğini koruması hepimizin gözünü korkutuyor. Güz ve kış döneminde kapalı alanlardaki kalabalık ortamlarda virüsün bulaş riski daha da artacaktır. Kafe ve çay ocağı gibi iş yerlerinde çay ve kahve servisi yapan personelin Covid-19 virüsü taşıyorsa bulaştırma olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle servis yapan personelin maske takması ve servis esnasında sosyal mesafeyi koruması bulaş riskini düşürecektir.” dedi.