Tıp dilinde Pre – Diyabet olarak adlandırılan gizli şeker Tip 2 Diyabete giden yolda son evre denilenilir. Gizli şeker sorunu olan kişilerde ileriki dönemlerde diyabet görülme olasılığı yüksektir. Gizli şekeri olan bireyde kalp – damar hastalıkları görülebilir. Bu oran normal kan değerlerine sahip kişilerden çok daha yüksektir. Yapılacak bazı yöntemler ve basit uygulamalarla diyabeti geciktirmek mümkündür. Ancak bu sorun tekrarlayabilen bir hastalıktır. Gizli şekerin olup olmadığı ise ancak doktor kontrolü ile netlik kazanabilir. Yapılacak olan bazı kan şekeri ölçme testlerinde kandaki şeker değeri tam anlamıyla diyabet tanısı konulmayacak kadar düşük fakat normal değerlerin üzerindeyse gizli şeker tanısı konulmaktadır.
Gizli Şeker Teşhisi Nasıl Konulur?
Gizli şeker teşhisi açken yapılan testler sonucu ortaya çıkar. Açlık kan şekeri seviyesine bakılır. Oral Glikoz Tolerans adı verilen OGTT testinde şeker yüklemesi yapılır. Normal bir insanın kanındaki açlık şeker değeri 100 mg/dl değerinden düşüktür. Bu değerin üzerinde yada 125 mg/dl değerinin altında açlık kan şekeri ölçümü yapılmışsa kişide gizli şeker var demektir. Ayrıca yapılan OGTT testinin 2. saati tam tanı koymak için yeterlidir. Şeker yüklemesi testinden 2 saat sonra ölçüm yapılır ve 140 ile 199 mg/dl değerlerinin arasında bir değer ölçümü yapılmışsa gizli şeker olduğu anlamına gelir. Bu değerlerin üzerinde bir değer çıktıysa kişi kesinlikle Diyabet hastasıdır.
Gizli Şeker Kimlerde Görülür?
Gizli şeker teşhisi konulduktan sonra kişi yarı diyabet hastasıdır denilebilir. Bu rahatsızlığın diyabet evresine geçip geçmediğini anlamak içinse bir kaç yılda bir açlık kan şekeri ölçümleri yaptırılmalıdır. Ayrıca gizli şeker oluşması için bazı nedenler de vardır. Bunlar;
- Ailelerinde diyabet hastası bulunanlar,
- Hamilelik sürecinde kan şekeri değerleri yüksek çıkanlar,
- Kilo problemi olanlar,
- Sürekli tatlı tüketimi yapma ihtiyacı duyanlar,
- Ani açlık hissi yaşayanlar,
- Hipertansiyon sahibi olanlar,
- Gut hastalığı olanlar yada geçirmiş kişiler,
- Düşük kolesterole sahip olanlar,
- Sürekli su tüketme ihtiyacı duyanlar ve sık idrara çıkanlar gizli şeker hastası olabilirler.
Gizli şeker dikkate alınmadığı takdirde kalp rahatsızlıklarını da beraberinde getirir. Ayrıca diyabet hastalığının da kapısı aralanmış demektir. Şeker hastalığında görülen bir çok sorun ve rahatsızlık gizli şeker hastalarında da görülür. Kandaki şeker oranı her ne kadar tam diyabet teşhisi koymaya yeterli değilse de kişide şeker hastalığı sorunu olduğu aşikardır.
Gizli Şeker Nasıl Tedavi Edilir?
Gizli şekerin 2 tedavi yöntemi vardır. İlki yaşam şekillerinin değiştirilmesidir. Daha kontrollü beslenme ve kilo almaktan kaçınmak, diyetisyen eşliğinde hazırlanacak beslenme tablosuna uymak önemli adımlardır. Protein ağırlıklı beslenmek ve mümkün olduğunca karbonhidrattan kaçınmak gerekir. Sadece ana öğünlere bağımlı kalmamak ve beslenmeyi dengeli bir şekilde ara öğünlerle de desteklemek gerekir. Tüm bunlarla birlikte düzenli uyku da gizli şekeri mümkün olduğunca azaltır. Kesinlikle stresten kaçınılmalıdır.
2. tedavi yöntemi ise ilaçlarla sağlanır. Doktor kontrolünün ardından eğer ki gerekliyse ilaç tedavisi uygulanabilir. Yinede ilk aşama için 1. yöntemin uygulanması önerilir. Eğer ilk yöntem hayat kalitesini arttıracak kadar etki etmiyorsa ilaç tedavisine geçilebilir. Bu yöntemler uygulandığı takdirde gizli şekerde azalma ve hatta bazı kişilerde normal seviyeye dönme gözlemlenmiştir. Ancak yöntemlerin uygulaması bırakıldığında tekrar gizli şekerin ortaya çıkması muhtemeldir.