Birçok kişi son zamanlarda iş hayatı ve özel yaşam alanları konusunda pozitif söylemlerden çok rahatsızlık belirtisi gösteren bildirimlerde bulunmakta. Bunların başında odak ve algı sorunları gelmektedir. Bu durum sıklıkla algı bozukluğu hastalığı adıyla anılmaktadır. Odak ve algı kavramları birbirlerine paralel davranışlarla değişim gösterse de, iyi bir odaklanma beraberinde yüksek algıyı çoğu zaman getirmeyebilir. Bu da hayatın her alanında hem mental he fiziksel açıdan yararsız efor sarf etmenizi sağlar. Bu duruma sebep olan birçok faktör iş başında olsa da en önemli kaynak yorgunluk, doğru ve yeterli dinlenme eksikliğidir. Algı bozukluğuna sebep olan diğer faktörleri ele almadan önce algı, duyum kavramları üzerinden geçmekte fayda var.
Algı Nedir?
Algı; görme, duyma, dokunma, işitme, koklama yetilerimizle elde ettiğimiz sinyallerin beyne ulaşması ve yorumlanarak ‘duyum’ kavramının ortaya çıkmasıdır. Algının işlemesi için çevresel uyaranlara gerek vardır. Uyaranları doğru yorumlamak beraberinde güçlü zihinsel yapı taşları oluşumunu sağlar. Doğumdan itibaren çeşitli çevresel, genetik, psikolojik faktörlerin etkisiyle gelişim veya gerileme gösterebilir .Biraz daha açacak olursak beslenme şekli, uyku düzeni, vitamin ve mineral eksiklikleri, sağlık problemleri gibi etmenler olumsuz yönde gelişirse zihinsel aktiviteleri doğrudan etkileyeceğinden algılama potansiyeli düşecektir.
Algılamada Doğrudan Düşüş Oluşturan Durumlar
Beyin fizyolojisi oldukça komplike bir sistemden oluşsa da mental fonksiyonların işlemesini ve devamını sağlayan bazı yapı taşlar uzmanlar tarafından sıklıkla söylenmektedir. Çok sayıda vitamin, mineral alımı pozitif anlamda gelişimi kısa sürede tetikleyebilir. Bunlardan en önemlilerine magnezyum, B12, Omega yağ asitleri örnek verilebilir. Besin odaklı düşünülürse elma, ıspanak, balık tüketimi dinçliği ve dinginliği destekleyen gıdalardır.
Belirli Alışkanlıklar Uzun Vadede Odak ve Algıyı Yüksek Seviyelere Çıkarabilir
Algılama bozukluğu tedavi edilebilen ve birçok tedavi opsiyonu olan bir rahatsızlıktır. Bu gibi durumlara çoğunlukla verilen tavsiyelerden biri de kitap okuma alışkanlığının kazanılması yönündedir. Okuduğunu kısa sürede anlama ve yorumlama kişisel ve iş yaşamında da yüksek gelişim katetilmesini sağlar. Bunun dışında yeni bir dil öğrenmek, spor yapmak, stabil düzende 7-8 saat arası uyku, doğa yürüyüşleri, bilgi alışverişine dayalı uzun ve kaliteli sohbetler son derece güçlü zihne sahip olmanızı sağlarken her geçen gün hızla gelişim sağlamanızı, öz saygı ve öz benlik kavramlarıyla iç içe geçmenizi sağlayacaktır.